Aile davalarında arabuluculuk süresi, genellikle tarafların uzlaşı sağlayabilmesi ve sürecin etkin şekilde yürütülmesi amacıyla belirli bir zaman dilimi ile sınırlıdır. Ancak, aile hukuku davalarında arabuluculuk zorunlu bir dava şartı değildir ve tarafların gönüllü olarak başvurabileceği ihtiyari arabuluculuk olarak uygulanır.
Arabuluculuk başvuruları adliyelerdeki Arabuluculuk Merkezleri, Vatandaş UYAP sistemi veya avukatlar aracılığıyla yapılabilir. Bu nedenle, diğer zorunlu arabuluculuk süreçlerinde olduğu gibi kesin bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. Taraflar uzlaşı sağlamak amacıyla diledikleri süre boyunca görüşmelere devam edebilirler.
İçindekiler
- AİLE DAVALARINDA ARABULUCULUK SÜRESİ
- ARABULUCULUK SÜRECİ
- ARABULUCULUK SÜRECİNİN AŞAMALARI
- BOŞANMA DAVALARINDA ARABULUCULUK ZORUNLU MU?
- AİLE ARABULUCULUĞUNUN KAPSAMI
- BOŞANMA SIRASINDA ARABULUCULUĞUN FAYDALARI
- SIKÇA SORULAN SORULAR
- ANKARA AİLE HUKUKU AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
AİLE DAVALARINDA ARABULUCULUK SÜRESİ
Aile davalarında arabuluculuk süresi, aile hukukuna konu olan uyuşmazlıkların daha hızlı, etkili ve taraflar için daha az stresli bir şekilde çözülmesi amacıyla uygulanan bir süre sınırını ifade eder. Bu süre, tarafların uzlaşıya varması için belirli bir zaman diliminde arabuluculuk görüşmelerini tamamlamasını amaçlar.
Arabuluculuk, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı mahkemeye gitmeden, bağımsız ve tarafsız bir üçüncü kişinin (arabulucu) yardımıyla çözmelerini sağlayan bir süreçtir. Aile davalarında arabuluculuk süresi, diğer davalardan farklı olarak ihtiyari arabuluculuk kategorisinde yer alır ve süre esnekliği tanır. Bu, tarafların uzlaşma sağlamak adına süreyi kendi iradelerine göre uzatabileceği anlamına gelir.
Aile davalarında arabuluculuk süresi, arabuluculuğun başarıyla sonuçlanabilmesi için önemli bir faktördür. Çoğu zaman aile uyuşmazlıklarında tarafların duygusal olarak yoğun bir süreç yaşaması nedeniyle, arabuluculuk sürecinin süresi esnek tutulur ve uzlaşı sağlanabilmesi için taraflara yeterince zaman tanınır. Ancak yine de bu sürecin çok uzun sürmemesi, anlaşmazlığın taraflar arasında çözüme kavuşamaması halinde sürecin tıkanmasına neden olabilir. Bu yüzden, aile davalarında arabuluculuk süresi genellikle makul bir zaman dilimi olan 4-6 hafta arası olarak öngörülür.
Aile davalarında arabuluculuk süresi kapsamında dikkate alınan en önemli konulardan biri, tarafların arabuluculuk sürecine katılımıdır. Çünkü tarafların her ikisinin de sürece aktif katılımı olmadan bu tür uyuşmazlıkların çözümü zor olabilir. Aile uyuşmazlıkları, genellikle boşanma, velayet, mal paylaşımı, nafaka ve evlilik birliğinden doğan hak ve yükümlülüklerin yeniden düzenlenmesi gibi konuları içerir. Bu tür davalarda arabuluculuk süreci, tarafların uzlaşı sağlayabilmesi için zamana ihtiyaç duydukları göz önünde bulundurularak yürütülür. Dolayısıyla, aile davalarında arabuluculuk süresi uzlaşı sağlanabilmesi açısından büyük önem taşır.
Aile davalarında arabuluculuk süresi, arabulucunun taraflarla yapacağı görüşmelerin ne kadar süreceğini ve sürecin ne zaman sonuçlanacağını belirler. Aile hukukuna konu olan uyuşmazlıklarda, sürecin çok uzamaması ve tarafların hızlı bir şekilde çözüme ulaşabilmesi için bu sürenin çok iyi planlanması gerekmektedir.
Aksi takdirde, arabuluculuk sürecinde başarısız olunması halinde davanın mahkemeye taşınması gerekebilir. Bu durum, hem taraflar hem de çocuklar açısından yıpratıcı olabilir. Bu yüzden, aile davalarında arabuluculuk süresi belirlenirken tarafların psikolojik durumları ve anlaşmazlığın niteliği göz önünde bulundurulmalıdır.
Özellikle aile davalarında arabuluculuk süresi çocuğun velayeti, ebeveynlerin görüşme hakkı gibi konular söz konusu olduğunda daha fazla önem arz eder. Bu tür hassas konular, taraflar arasında duygusal gerilimlere neden olabileceğinden, arabulucunun süreci yönetirken çok dikkatli olması ve görüşmelerin uzlaşı odaklı bir şekilde ilerlemesini sağlaması gerekir. Aile içi ilişkilerin devam etmesi gereken durumlarda, örneğin ebeveynlerin çocuğun velayeti konusunda anlaşmaya çalıştığı bir uyuşmazlıkta, aile davalarında arabuluculuk süresi daha esnek ve tarafların uzlaşabilmesi adına biraz daha uzun tutulabilir.
Genel olarak, aile davalarında arabuluculuk süresi ihtiyari bir süreç olduğundan, kesin bir zaman dilimi ile sınırlı değildir. Taraflar isterlerse arabuluculuk sürecini uzatabilir veya kısa sürede tamamlayabilirler. Ancak uygulamada, aile davalarında arabuluculuk süresi ortalama olarak 4 ila 6 hafta arasında değişir. Bu süre, tarafların durumu ve uzlaşıya varma potansiyeline bağlı olarak kısaltılabilir ya da uzatılabilir. Yine de, bu sürecin çok uzun sürmemesi ve tarafların gereksiz yere yıpranmaması için makul bir süre içinde tamamlanması teşvik edilir.
Aile davalarında arabuluculuk süresi, boşanma davalarında mal paylaşımı gibi konularda önemli bir rol oynar. Özellikle tarafların evlilik birliğinden doğan malvarlığı haklarını tartıştığı durumlarda, uzlaşı sağlanabilmesi adına sürecin her iki tarafın da çıkarlarını gözeterek yürütülmesi gerekir. Bu tür davalarda, aile davalarında arabuluculuk süresi uzatılabilir ve taraflar istedikleri süre boyunca görüşmelere devam edebilirler. Ancak sürecin makul bir süre içinde sonuçlanması, taraflar açısından daha faydalıdır.
Aile davalarında arabuluculuk süresi kapsamında dikkate alınması gereken bir diğer husus, sürecin gizliliğidir. Aile uyuşmazlıkları, tarafların özel yaşamlarına ilişkin hassas bilgileri içerebileceği için arabuluculuk görüşmeleri gizli tutulur ve bu gizliliğin korunması sağlanır. Bu süreçte ortaya konulan tüm bilgi ve belgeler, tarafların rızası olmadan dışarıya açıklanamaz. Dolayısıyla, aile davalarında arabuluculuk süresi boyunca taraflar, kendilerini güvende hissederek, açıkça görüşlerini beyan edebilirler.
Aile davalarında arabuluculuk süresi boyunca, taraflar arasında uzlaşı sağlanamazsa, dava sürecine geçilir. Mahkemede açılacak davalarda ise, arabuluculuk sürecinde görüşülen konuların tekrar gündeme getirilmesi ve mahkemede ileri sürülmesi yasaktır. Bu nedenle, aile davalarında arabuluculuk süresi boyunca tarafların hak kaybına uğramaması adına süreci uzman bir avukat veya danışman ile yürütmeleri tavsiye edilir. Uzlaşı sağlanması durumunda, taraflar arasında yapılan arabuluculuk anlaşması, mahkeme kararı gibi bağlayıcı olacaktır.
Aile davalarında arabuluculuk süresi yalnızca tarafların kendi aralarındaki anlaşmazlıkları çözmekle sınırlı değildir. Süreç, aynı zamanda tarafların gelecekte olası anlaşmazlıkların önlenmesi için de önemli bir fırsat sunar. Taraflar arabuluculuk sürecinde gelecekte doğabilecek olası uyuşmazlıklar hakkında da uzlaşıya varabilirler. Bu bağlamda, aile davalarında arabuluculuk süresi uzlaşı sağlamak ve gelecekteki olası çatışmaları önlemek açısından önemli bir rol oynar.
Aile davalarında arabuluculuk süresi, tarafların arabuluculuk sürecinde uzlaşabilmesi için belirlenen süreyi ifade eder. İhtiyari olarak uygulanan bu süreçte, taraflar kendi isteklerine göre süreci yönetebilir ve istedikleri zaman anlaşma sağlayabilirler. Uygulamada, aile davalarında arabuluculuk süresi ortalama olarak 4 ila 6 hafta arasında değişmekte olup, tarafların anlaşmaya varabilmesi adına esneklik gösterir. Bu sürecin en önemli amacı, aile içi uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden, daha az yıpratıcı bir şekilde çözülmesini sağlamaktır.
ARABULUCULUK SÜRECİ
Arabuluculuk süreci, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, bir arabulucu nezaretinde, dostane bir şekilde çözülmesini amaçlayan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Aşağıda arabuluculuk sürecinin aşamaları, avantajları ve dikkate alınması gereken hususlar hakkında detaylı bir açıklama bulunmaktadır.
ARABULUCULUK SÜRECİNİN AŞAMALARI
Arabuluculuk sürecinin aşamalarına değinecek olursak;
- Başvuru: Taraflar, arabuluculuk sürecine başvuruda bulunabilirler. Başvuru, genellikle arabulucu veya arabuluculuk merkezi aracılığıyla yapılır. Taraflar, arabulucuya hangi konuların tartışılacağını belirtir.
- Arabulucunun Seçimi: Taraflar, kendilerine en uygun arabulucuyu seçebilirler. Bu seçim, arabulucunun uzmanlığına, deneyimine ve tarafların iletişim kurma tarzına göre değişebilir.
- Ön Görüşme: Arabulucu, taraflarla ayrı ayrı görüşmeler yaparak, her bir tarafın durumu, beklentileri ve sorunları hakkında bilgi toplar. Bu aşamada gizlilik esastır ve taraflar, açık bir şekilde endişelerini dile getirme fırsatı bulurlar.
- Ortak Görüşme: Taraflar, arabulucunun moderatörlüğünde bir araya gelirler. Bu görüşmelerde, her iki taraf da kendi bakış açılarını ifade eder. Arabulucu, taraflar arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve müzakere sürecini yönetir.
- Müzakere: Taraflar, sorunları çözmek için müzakerelere başlarlar. Arabulucu, tarafların anlaşmasını sağlamak amacıyla önerilerde bulunabilir ve taraflar arasında ortak bir zemin bulmaya çalışır.
- Anlaşma Taslağının Hazırlanması: Eğer taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa, arabulucu, bu anlaşmanın şartlarını içeren bir taslak hazırlar. Taraflar, taslağı gözden geçirir ve gerekirse değişiklik yaparlar.
- Anlaşmanın Onaylanması: Taraflar, hazırlanan anlaşma taslağını onaylar ve imzalar. Bu anlaşma, daha sonra mahkeme kararı gibi yasal bir belge haline gelir.
- Sürecin Sonlandırılması: Arabuluculuk süreci, anlaşma ile sonlanır. Eğer taraflar arasında bir uzlaşma sağlanamazsa, arabulucu, süreci sonlandırır ve tarafları mahkemeye yönlendirebilir.
BOŞANMA DAVALARINDA ARABULUCULUK ZORUNLU MU?
Boşanma davaları, eşlerin evlilik birliğini sona erdirmek amacıyla açtıkları ve genellikle oldukça hassas bir süreci kapsayan davalardır. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Taraflar arasında mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi birçok konuda anlaşmazlık yaşanabilir ve bu tür konuların çözümü için arabuluculuk yöntemi gündeme gelir. Peki, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Bu konu, aile hukukuna dair en çok merak edilen ve tartışılan meselelerden biridir. Ancak, bu sorunun cevabı boşanma davasının içeriğine ve mahiyetine bağlı olarak değişmektedir.
Öncelikle, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabını verirken arabuluculuğun hukuki statüsüne bakmak gerekir. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında, Türkiye’de arabuluculuk ihtiyari ve zorunlu arabuluculuk olmak üzere iki türde uygulanmaktadır.
Zorunlu arabuluculuk, belirli hukuk uyuşmazlıklarında mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuğa gitmeyi şart koşar. Ancak boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun yanıtı, boşanma davalarının niteliğine göre değerlendirilmelidir. Şu anki yasal düzenlemelere göre, boşanma davalarında arabuluculuk doğrudan boşanma talebi için zorunlu tutulmamıştır. Yani, taraflar boşanmak istediklerinde doğrudan mahkemeye başvurabilirler.
Ancak, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı, boşanma sürecinin içinde yer alan diğer hukuki talepler açısından farklılık gösterebilir. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Örneğin, boşanma davasıyla bağlantılı olarak mal paylaşımı, nafaka veya velayet gibi konular gündeme geldiğinde arabuluculuk süreci önem kazanabilir. Bu gibi konularda taraflar, ihtiyari olarak arabulucuya başvurabilirler.
Ancak mahkemeye gitmeden önce zorunlu olarak arabuluculuk sürecine girmeleri gerektiği anlamına gelmez. Dolayısıyla, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunu yanıtlarken, boşanma davasının tek başına ele alınmaması gerektiğini ve bağlantılı konuların da dikkate alınması gerektiğini unutmamak gerekir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Hayır, şu anki mevzuat gereği boşanma talepli davalarda arabuluculuk zorunlu değildir. Ancak, bazı özel durumlarda, taraflar evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde ortaya çıkan diğer anlaşmazlıkları çözmek amacıyla arabuluculuk yöntemine başvurmayı tercih edebilirler. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu?
Örneğin, boşanma davası açılmadan önce, eşler arasında mal paylaşımı, nafaka miktarı veya velayet konularında anlaşmazlık varsa, arabulucuya başvurarak bu konuları çözmeleri mümkündür. Bu süreçte arabuluculuk zorunlu değil, ihtiyari bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkar.
Bununla birlikte, son yıllarda boşanma davalarında arabuluculuk uygulamasının yaygınlaştırılması ve zorunlu hale getirilmesi yönünde çeşitli öneriler gündeme gelmiştir. Ancak, bu tür öneriler henüz yasalaşmamış ve uygulamaya geçmemiştir. Dolayısıyla, şu anda boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı hala “Hayır” olarak kalmaktadır. Yani, eşler boşanma kararı aldıklarında, arabulucuya gitmeden doğrudan mahkemeye başvurabilirler.
Bununla birlikte, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı farklı hukuk sistemlerinde değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı ülkelerde boşanma sürecinin daha hızlı ve taraflar için daha az yıpratıcı bir şekilde sonuçlanabilmesi amacıyla arabuluculuk zorunlu hale getirilmiştir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Türkiye’de ise bu konuda kesin bir zorunluluk bulunmamaktadır. Ancak, boşanma davaları sırasında mal paylaşımı veya çocukların velayeti gibi konularda uzlaşma sağlanabilmesi adına arabuluculuğun teşvik edilmesi ve tarafların bu sürece katılması önerilir. Tarafların bu süreçte arabuluculuk görüşmelerine katılması, hem dava sürecini kısaltabilir hem de tarafların daha az stres yaşamasını sağlayabilir.
Özellikle, boşanma davalarının anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi olduğuna bağlı olarak boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu da farklı şekilde değerlendirilebilir. Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar zaten aralarındaki tüm konularda uzlaşmış oldukları için, arabuluculuk sürecine başvurulmasına gerek kalmaz. Çekişmeli boşanma davalarında ise, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı için arabuluculuk sürecine başvurulması önerilebilir, ancak bu da zorunlu değildir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? sorusunun cevabı, şu anki hukuki düzenlemelere göre, hayırdır. Ancak, boşanma süreci içinde yer alan mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konularda tarafların arabuluculuk sürecine başvurması faydalı olabilir. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Taraflar, bu tür anlaşmazlıkları çözmek için arabulucuya başvurmayı tercih edebilirler. Bu durum, tarafların mahkemeye gitmeden önce kendi aralarında anlaşma sağlamalarını kolaylaştırabilir ve mahkeme sürecini kısaltabilir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Türkiye’de ticaret hukuku, iş hukuku ve tüketici hukuku ile ilgili konularda arabulucuya başvurmak, kanunen dava şartı olarak kabul edilmiş ve zorunlu hale getirilmiştir. Bu alanlarda arabuluculuk sürecini tamamlamadan dava açılması durumunda, dava, dava şartı eksikliğinden ötürü reddedilmektedir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Boşanma davaları ise arabuluculuk zorunluluğu kapsamına girmemektedir ve bu konuda henüz yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, boşanma davalarında arabuluculuk sürecine başvurmak zorunlu değildir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Ancak, boşanma davalarında arabuluculuk mümkün mü diye sorulduğunda; taraflar, anlaşmalı boşanma protokolü hazırlık aşamasında, isteğe bağlı olarak aile arabuluculuğuna başvurabilirler. Aile arabulucusu huzurunda düzenlenecek olan bu protokol, daha sonra anlaşmalı boşanma davasında mahkemeye sunulabilir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? sorusunun cevabı doğrudan boşanma davası için hayır olsa da, boşanma sürecinde ortaya çıkan diğer konular için arabuluculuk süreci ihtiyari olarak uygulanabilir. Taraflar isterlerse bu süreçte arabuluculuk yoluna gidebilirler. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? Ancak zorunlu arabuluculuk, şu an için Türkiye’de sadece belirli hukuki uyuşmazlıklar için uygulanmaktadır. Bu nedenle, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunu soran tarafların bu ayrımı dikkate alması önemlidir.
Boşanma davası açmadan önce tarafların doğrudan arabulucuya gitmesi zorunlu değildir. Ancak, boşanma davası ile bağlantılı diğer konular açısından tarafların arabuluculuk sürecine başvurmaları mümkündür ve teşvik edilir. Bu nedenle, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu, boşanma talebi açısından olumsuz, diğer hukuki talepler açısından ise esnek bir cevaba sahiptir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu? sorusunun cevabı, mevcut yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde, boşanma talebi açısından zorunlu değildir. Ancak, tarafların boşanma sürecinde ortaya çıkabilecek diğer anlaşmazlıkları çözmek amacıyla arabuluculuk yöntemine başvurmayı düşünmeleri ve bu süreci gönüllü olarak yürütmeleri önerilir. Bu durum, hem taraflar hem de varsa çocuklar için daha az yıpratıcı bir sürecin yaşanmasına olanak tanır.
AİLE ARABULUCULUĞUNUN KAPSAMI
Son dönemde yapılan yasal değişikliklerle birlikte, aile hukukuna yönelik olarak aile arabuluculuğu mekanizması da hukuk sistemimize dahil edilmiştir. Aile davalarında arabuluculuk süresi, kişilerin iradeleri doğrultusunda tasarruf edebilecekleri konular için uygulanmaktadır. Yani, aile hukukunda tarafların anlaşma yoluyla çözümleyebileceği konular bu kapsamda değerlendirilir. Örneğin, aile arabuluculuğu ile ele alınabilecek başlıca meseleler şunlardır:
- Maddi ve manevi tazminat talepleri,
- Mal rejiminin sona erdirilmesi ve paylaşımı,
- Nişan bozulduğunda verilen hediyelerin iadesi,
- Bakıma muhtaç aile üyeleri veya yaşlıların bakımına yönelik düzenlemeler,
- Eşler arasındaki iletişim ve ilişkilerin iyileştirilmesi,
- Çocukların maddi ve manevi ihtiyaçlarının belirlenmesi ve desteklenmesi,
- Çocuğun hangi ebeveynde kalacağına ilişkin düzenlemeler,
- Ebeveynler ile çocukların iletişim planlarının oluşturulması,
- Çocukların eğitimi ve geleceğe yönelik planlamalar,
- Boşanma sonrası kadının kocanın soyadını kullanmaya devam edip etmeyeceği,
- Nafaka ödemeleri ile ilgili düzenlemeler.
Ancak, boşanma kararı ve çocukların velayeti konuları hâkimin kararını gerektirdiğinden dolayı, taraflar arabuluculukta bu hususlarda anlaşsalar bile, alınan kararlar doğrudan bağlayıcı değildir ve hâkimin onayı gerekmektedir. Dolayısıyla, bu gibi konularda aile davalarında arabuluculuk süresi uygulanabilse de, kesin sonuca ancak mahkeme karar vererek ulaşılabilir. Aile davalarında arabuluculuk süresi, özellikle mal paylaşımı, çocukların eğitimi ve nafaka gibi konuların taraflar arasında uzlaşı ile çözülmesine olanak tanır ve böylelikle mahkemeye gitmeden anlaşma sağlanabilmesini teşvik eder.
Boşanma veya velayet gibi daha karmaşık ve hukuki bağlayıcılığı yüksek konular söz konusu olduğunda, aile davalarında arabuluculuk süresi tamamlandıktan sonra, mahkemeye başvurmak ve hâkimin onayını almak gerekir. Örneğin, çocukların hangi ebeveynde kalacağı veya ebeveynlerin çocuk ile görüşme düzeninin nasıl olacağı gibi hususlarda, arabuluculuk toplantılarında bir anlaşmaya varılsa bile, bu anlaşma yalnızca hâkimin onayı ile geçerlilik kazanır. Yine de aile davalarında arabuluculuk süresi kapsamında bu gibi konularda görüşme ve düzenleme yapılabilir, çünkü bu süreç, ebeveynler arasında anlaşma sağlanmasına ve çocukların yüksek yararını gözeten çözümler üretilmesine katkıda bulunabilir.
Aile davalarında arabuluculuk süresi, tarafların kendi aralarındaki hukuki ve mali anlaşmazlıkları daha hızlı ve daha az masrafla çözmelerini sağlamayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, nafaka talepleri, çocukların eğitimi, mal paylaşımı ve tazminat konularında arabuluculuk görüşmeleri yapılabilir ve bu süreç, hem zaman hem de maliyet açısından avantaj sağlar. Örneğin, boşanma sürecinde tarafların mal paylaşımı konusunda arabuluculuk sürecine başvurması, taraflar arasında anlaşmazlıkların büyümesini engeller ve daha kısa sürede çözüm sağlanmasına katkıda bulunur.
Ayrıca, nişanın bozulması sonucunda ortaya çıkan hediyelerin iadesi veya maddi manevi zararların tazmini gibi konular da aile arabuluculuğu kapsamında değerlendirilebilir. Taraflar, arabuluculuk süresince bu tür meseleleri uzlaşma yoluyla çözüme kavuşturabilir ve böylece uzun ve yıpratıcı dava süreçlerine gerek kalmadan bir orta yol bulabilirler. Bu gibi durumlarda aile davalarında arabuluculuk süresi, tarafların haklarının korunmasına ve uzlaşma kültürünün yaygınlaşmasına katkıda bulunur.
Aile hukukuna dair birçok meselede aile arabuluculuğu süreci önemli bir çözüm yolu olarak karşımıza çıkmaktadır. Mal paylaşımı, tazminat talepleri, çocukların eğitim ve maddi ihtiyaçları gibi konular arabuluculuk süreci ile hızlı ve etkin bir şekilde çözülebilir. Boşanma ve velayet gibi daha karmaşık konularda ise, arabuluculuk süreci anlaşma sağlanmasına yardımcı olabilir ancak nihai karar için mahkemeye başvurulması gerekecektir. Bu nedenle, aile davalarında arabuluculuk süresi her bir vaka için özel olarak değerlendirilmelidir ve bu sürecin başarıyla uygulanması, tarafların iradesine ve sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesine bağlıdır.
BOŞANMA SIRASINDA ARABULUCULUĞUN FAYDALARI
Boşanma sürecinde arabulucu, taraflar arasında anlaşmayı sağlamak için devreye girer. Boşanma davalarının uzun, sıkıntılı ve maliyetli olması nedeniyle çoğu kişi boşanma kararını ertelemekte veya süreci zor yaşamaktadır. Ancak boşanma arabuluculuğu ile taraflar, anlaşmalı bir şekilde hak ve yükümlülüklerini düzenleyip, kendi rızalarıyla oluşturacakları bir protokolle boşanma davasını mahkemeye sunabilirler. Bu yöntemle çekişmeli olacak davalar uzlaşma yoluyla kısa sürede çözülebilir.
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu diye sorulduğunda, mevcut hukuk düzeninde boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı, Türkiye’de boşanma arabuluculuğunun henüz kanunen zorunlu olmadığıdır. Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusuna yanıt olarak, arabuluculuğun ihtiyari olduğu ve tarafların isteği doğrultusunda tercih edildiği belirtilmelidir. Bu nedenle, boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu şeklindeki sorular, arabuluculuğun tarafların tercihine bırakıldığı ve sadece anlaşma sağlanırsa sürecin mahkemeye taşınabileceği şeklinde açıklanabilir.
Eğer taraflar boşanma sürecinde arabuluculuğu tercih ederlerse, bu süreçte çocukların menfaati ve tarafların istekleri göz önünde bulundurularak bir protokol oluşturulur. Anlaşma sağlanırsa, hâkimin onayıyla boşanma süreci tamamlanır. Aksi halde, dava hâkim kararıyla devam eder.
SIKÇA SORULAN SORULAR
1.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu?
Hayır, boşanma davalarında arabuluculuk henüz zorunlu değildir. Taraflar, arabuluculuğu isteğe bağlı olarak tercih edebilir.
2.Boşanma arabuluculuğu hangi durumlarda tercih edilmelidir?
Boşanma arabuluculuğu, tarafların uzlaşma sağlamayı hedeflediği durumlarda tercih edilmelidir. Özellikle, çocukların velayeti gibi konuların çözümünde faydalıdır.
3.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı değişir mi?
Mevcut düzenlemeye göre boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu değildir. Ancak, gelecekteki yasal düzenlemelerle bu durum değişebilir.
4.Boşanma arabuluculuğu sürecinde neler yapılır?
Boşanma arabuluculuğu sürecinde taraflar, hak ve yükümlülüklerini belirleyerek bir boşanma protokolü hazırlamaya çalışır. Arabulucu, tarafların arasında iletişimi güçlendirir.
5.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun önemi nedir?
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu, tarafların mahkeme sürecine girmeden sorunlarını çözme olanaklarını değerlendirmelerine yardımcı olur. Anlaşma sağlanması, süreci hızlandırır ve maliyetleri azaltır.
6.Aile davalarında arabuluculuk süresi nasıl hesaplanır?
Aile davalarında arabuluculuk süresi, tarafların arabulucuya başvurduğu tarihten itibaren başlar ve tarafların anlaşma sağladığı veya süreç sona erdiği tarihe kadar devam eder.
7.Aile davalarında arabuluculuk süresi içinde taraflar nasıl iletişim kurar?
Taraflar, arabulucu eşliğinde düzenlenen seanslarda iletişim kurar. Arabulucu, her iki tarafın da düşüncelerini ifade etmesine yardımcı olur ve görüşmelerin yapıcı bir ortamda geçmesini sağlar.
8.Aile davalarında arabuluculuk sürecinde tarafların temsilcileri olabilir mi?
Evet, aile davalarında arabuluculuk sürecinde taraflar, avukatları veya başka temsilcileri ile birlikte katılabilirler. Bu, sürecin daha etkili ve bilinçli bir şekilde yürütülmesine yardımcı olur.
9.Aile davalarında arabuluculuk sürecinde gizlilik nasıl sağlanır?
Aile arabuluculuğu sürecinde gizlilik esastır. Taraflar, görüşmeler sırasında paylaştıkları bilgilerin dışarıya sızmayacağına dair güvence alırlar. Arabulucu da gizlilik ilkesine uymakla yükümlüdür.
10.Aile davalarında arabuluculuk sürecine kimler katılabilir?
Aile davalarında arabuluculuk sürecine, boşanma veya aile içindeki anlaşmazlıkları olan taraflar katılabilir. Ayrıca, çocuklar da belirli durumlarda arabuluculuğa dahil edilebilir.
11.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun yasal dayanağı nedir?
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu, mevcut Türk Medeni Kanunu’nda yer almayan bir düzenlemedir. Şu an için boşanma arabuluculuğu isteğe bağlıdır.
12.Boşanma arabuluculuğu ile mahkeme süreci arasında ne fark vardır?
Boşanma arabuluculuğu, tarafların uzlaşarak sorunlarını çözmeye çalıştığı bir süreçtir. Mahkeme süreci ise, hâkimin karar verdiği ve yasal süreçlerin uygulandığı bir aşamadır.
13.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu hangi durumlarda önem kazanır?
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusu, tarafların uzlaşma arayışında olup olmadıkları ve sürecin hızlandırılması açısından önem kazanır. Anlaşma sağlanması, süreci kolaylaştırır.
14.Boşanma arabuluculuğuna kimler katılabilir?
Boşanma arabuluculuğuna, boşanma kararı almış taraflar katılabilir. Ayrıca, tarafların avukatları da sürece dahil olabilir.
15.Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun gelecekteki muhtemel değişiklikleri nelerdir?
Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun gelecekteki muhtemel değişiklikleri, yasal düzenlemeler ve toplumsal ihtiyaçlara bağlı olarak şekillenecektir. Bu nedenle, yasaların güncellenmesi durumunda arabuluculuk uygulamaları da değişebilir.
ANKARA AİLE HUKUKU AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

Aile hukuku davalarında arabuluculuk, tarafların hukuki haklarını korumaları açısından kritik bir süreçtir ve bu aşamada bir avukata danışmanın önemi büyüktür. Avukatlar, arabuluculuk sürecinin gereklilikleri ve işleyişi hakkında derinlemesine bilgiye sahip oldukları için, müvekkillerinin bu süreçte nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda rehberlik edebilirler. Arabuluculuk aşamasında bir avukata başvurmak, müvekkillerin haklarını güvence altına almak ve arabuluculuk sürecinde daha etkili bir şekilde yer almak için hayati bir adım olacaktır. Alanında uzman Ankara aile hukuku avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.
BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.