Boşanma HukukuCinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası makalemizin konusunu oluşturmaktadır. Öncelikle cinsel şiddetin tanımını yapacağız. Sonrasında cinsel şiddet türlerini sıralayacağız. Ardından boşanmanın tanımını yapıp boşanma türleri hakkında bilgi vereceğiz. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma hususunun cinsel şiddet bağlamındaki durumu hakkında detaylı bilgiler vereceğiz. Son olarak cinsel şiddet nedeniyle boşanma ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma hakkında Yargıtay kararlarına yer vereceğiz.

Hukuk büromuz boşanma hukuku alanında avukatlık hizmeti vermektedir. Anlaşmalı boşanma,  çekişmeli boşanma, şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin sarsılması konularında uzmanlaşmış boşanma avukatı ekibimiz bulunmaktadır. Boşanma hukuku alanında uzman avukatlarımız tüm süreçlerinizi yakından takip etmekte ve profesyonel hizmet sunmaktadır. Hizmetlerimizden yararlanmak ve boşanma avukatlarımızla görüşmek amacıyla hukuk büromuzla iletişim kurabilirsiniz. Avukatlarımızla iletişim kurmak için hemen randevu oluşturun.

Cinsel Şiddet Nedir?

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet kişinin rızası dışında cinsel açıdan bir fiile maruz kalmasıdır. Cinsel şiddet nedir? 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda cinsel taciz, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçları yer almaktadır. Dolayısıyla bazı cinsel şiddet fiillerini ceza kanunlarımız suç olarak kabul etmektedir.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet, bir kişinin rızası olmadan cinsel eylemlere maruz bırakılmasıdır ve bu, fiziksel zorlama, tehdit, manipülasyon veya diğer baskı yöntemleriyle gerçekleşebilir. Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet, tecavüz, cinsel taciz, cinsel istismar gibi eylemleri kapsayabilir. Bu tür şiddet, sadece fiziksel temasla sınırlı değildir; sözlü taciz, cinsel içerikli tehditler, istenmeyen cinsel öneriler ve dijital ortamda yapılan cinsel tacizler de cinsel şiddet kapsamında değerlendirilir.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet, bireyin fiziksel ve psikolojik sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir ve bu durum boşanma davalarında “zina” veya “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” gibi nedenlerle delil olarak sunulabilir. Cinsel şiddet nedir?  Bu tür davalarda, cinsel şiddetin ispatı zor olabilir, bu yüzden mağdurun beyanları, tıbbi raporlar, tanık ifadeleri ve diğer destekleyici deliller önemlidir

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet aynı zamanda bir boşanma sebebidir. Türk Medeni Kanunu madde 166’da evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle eşlerin boşanma davası açabileceği düzenlenmektedir. Cinsel şiddet de şiddetli geçimsizlik türü olup eşler evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma davası açabilir. Cinsel şiddet nedir? Aynı zamanda eşler anlaşmalı boşanma davasında da cinsel şiddeti boşanma sebebi olarak gösterebilir.

Her cinsel şiddet türü ceza kanunlarımız suç olarak kabul etmemektedir. Örneğin eşlerin cinsel ilişki kurmaması suç değilken boşanma açısından kusur olabilmektedir. Cinsel şiddet nedir? Dolasıyla eşler fiil suç olmasa bile şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açabilmektedir.

Cinsel Şiddet Türleri Nelerdir?

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet nedeniyle boşanma davasında çeşitli cinsel şiddet türleri ile karşılaşılabilmektedir. Sayılan cinsel şiddet türleri cinsel şiddet nedeniyle boşanma için sınırlı sayıda değildir. Cinsel şiddet nedir? Bir diğer ifade ile somut olayın özelliğine göre başka fiiller de cinsel şiddet türü olabilir. Bir fiili cinsel şiddet nedeniyle boşanma olarak belirlemeye aile mahkemesi hakimi yetkilidir. Cinsel şiddet nedir? Yargıtay uygulamalarına göre karşılaşılan cinsel şiddet türlerine bir sonraki başlık altına yer vereceğiz.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel şiddet, farklı biçimlerde ortaya çıkabilir ve çeşitli türlere ayrılabilir. Cinsel şiddet nedir? İşte cinsel şiddetin bazı yaygın türleri;

Cinsel şiddet nedir? Tecavüz: Rızası olmayan bir kişiye karşı fiziksel güç veya tehdit kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak. Cinsel şiddet nedir? Tecavüz, tanıdık biri tarafından (örneğin, eş, partner, aile üyesi) ya da yabancı biri tarafından gerçekleştirilebilir.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel Taciz: İstenmeyen cinsel yorumlar, öneriler, dokunuşlar veya cinsel içerikli davranışlarda bulunmak. Cinsel şiddet nedir? Bu taciz, fiziksel temas olmadan da gerçekleşebilir ve işyeri, okul veya kamusal alanlar gibi farklı ortamlarda yaşanabilir.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel İstismar: Çocuklar, yaşlılar veya zihinsel engelli bireyler gibi savunmasız kişilere karşı yapılan cinsel saldırı ve suistimalleri kapsar. Cinsel şiddet nedir? Cinsel istismar, genellikle mağdurun rızasını anlamayacak durumda olduğu durumlarda gerçekleşir.

Cinsel şiddet nedir? Zorla Cinsel İlişki (Marital Rape): Evlilik içinde eşin rızası olmadan zorla cinsel ilişkiye girilmesi. Cinsel şiddet nedir? Bu, tecavüzün bir türüdür ve birçok ülkede hukuki olarak suç kabul edilmektedir.

Cinsel şiddet nedir? Cinsel Sömürü: Maddi çıkar elde etmek için bir kişiyi cinsel eylemlere zorlamak veya teşvik etmek. Cinsel şiddet nedir? Bu tür sömürü, insan ticareti, fuhuşa zorlama veya pornografi amaçlı cinsel içerik üretimi gibi durumları içerir.

Cinsel şiddet nedir? Zorla Gebelik veya Kürtaj: Bir kişiyi rızası dışında hamile kalmaya zorlamak veya gebeliği sonlandırmaya zorlamak. Cinsel şiddet nedir? Bu, cinsel şiddetin bir formu olarak kabul edilir.

Cinsel şiddet nedir? Dijital Cinsel Şiddet: Kişinin izni olmadan cinsel içerikli görüntülerin paylaşılması, tehdit edilmesi veya zorlanması. Cinsel şiddet nedir?Bu tür şiddet, siber zorbalık ve çevrimiçi taciz şeklinde de ortaya çıkabilir.

Cinsel şiddet nedir? Fiziksel Saldırıyla Birlikte Cinsel Şiddet: Fiziksel saldırı sırasında cinsel unsurların kullanılması. Cinsel şiddet nedir? Örneğin, birine saldırırken cinsel organlarına zarar vermek.

Bu tür şiddet eylemleri, mağdurun üzerinde derin psikolojik, fiziksel ve duygusal etkiler bırakabilir ve ciddi hukuki sonuçlar doğurabilir. Cinsel şiddet mağdurları, hukuki yollarla korunma ve adalet arayışı hakkına sahiptir.

Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Sebepleri Nelerdir?

Eşlerden birinin cinsel ilişki kurmaması: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 185/3 uyarınca eşlerin sadakat yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna göre eşlerden birisinin zorunlu haller dışında cinsel ilişki kurmaması cinsel şiddet türü olup boşanma sebebidir. Dolayısıyla eş cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası açabilir.

Cinsel ilişkiyi gerçekleştirmeme: Gerekçesi olmaksızın ve devamlı olarak cinsel ilişkiyi gerçekleştirmeme de cinsel şiddet türüdür. Ancak eşin cinsel ilişkiyi gerçekleştirmeme için meşru sebebi olması boşanma sebebi olmayacaktır. Bu durumda eşin cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası kabul edilmeyecektir. Çünkü mahkeme meşru sebep varlığı halinde bu durumu şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebi olarak belirlemeyecektir.

Cinsel açıklamalar yapmak: Eşler arasında yaşanan cinsel ilişkileri başkalarına anlatmak cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebidir. Aynı şekilde eşlerden birinin cinsel yetersizliğinin de anlatılması şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebi olacaktır. Ancak tedavi amacıyla cinsel sorunların doktorlara anlatılması boşanma sebebi teşkil etmeyecektir. Yargıtay kararına göre eşine ait evlilik öncesi uygunsuz fotoğraf ve videolarını başkalarıyla paylaşmak boşanma sebebidir[1].

Cinsel sapıklık içeren davranışlarda bulunulması: Eşlerden birisinin cinsel sapıklık içeren davranışlarda bulunması boşanma sebebidir. Diğer eş cinsel sapıklık içeren davranışlarda bulunan eş aleyhine olarak cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası açabilir. Aynı şekilde doğal yollar haricinde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebidir. Bununla beraber eşin istemediği şekilde cinsel ilişki kurmak da şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebidir.

Çok Fazla Cinsel İlişki Talebinde Bulunmak: Eşlerden biri çok fazla cinsel ilişki talebinde bulunursa diğer eş cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası açabilir. Cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası esasen şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davasıdır.

Sadakate Aykırı Fiillerde Bulunmak: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 185/3 eşler birbirine sadakatli davranmakla mükelleftir. Cinsel sadakat de eşlerin sadakat yükümlülükleri arasında yer almaktadır. Bu sebeple karşı cinsten başka birisini eve almak vb. fiiller sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlardır.

Doğal olmayan yollardan cinsel ilişkiyi gerçekleştirmek: Yargıtay içtihatlarına göre doğal olmayan yollardan cinsel ilişkiyi gerçekleştirmek boşanma sebebidir. Somut bir olayda erkek cinsel ilişkiyi gerçekleştirememiş, kadının kızlık zarını doğal olmayan yollardan bozmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu fiili cinsel şiddet olarak değerlendirmiştir[2].

Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Nedir?

Boşanma, yasalar önünde evli kişilerin mahkeme kararı ile evliliklerini bitmesidir. Cinsel şiddet nedeniyle boşanma ise cinsel şiddet içeren fiiller sonucunda evliliğin sona ermesidir. Eşlerin boşanması için tarafların isteği yeterli değildir. Ayrıca mahkemenin eşler hakkında boşanma kararı vermesi gerekmektedir. Böylece kanun koyucu boşanma kararı yetkisinin mahkemede olduğunu evlilik ve aile kurumunu korumayı hedeflemiştir.

Cinsel şiddet nedeniyle boşanma, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma türüdür. Evlilik içerisinde cinsel birliktelikte sorunlar yaşanması aile içerisinde şiddetli geçimsizlik türüdür. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ise Türk Medeni Kanunu madde 166 bağlamında evlilik birliğinin temelden sarsılması kapsamındadır.

Boşanma Sebepleri nelerdir?

Aile içerisinde yaşanan uyuşmazlıklar katlanılmaz hale geldiği zaman taraflar boşanmak isteyebilirler. Türk Medeni Kanunu’na göre çeşitli boşanma sebepleri bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer almayan bir sebeple tarafların boşanması mümkün değildir. Dolayısıyla eşlerin boşanabilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yer alan sebeplerden birisini gerçekleşmesi gerekmektedir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre genel olarak boşanma çeşitleri çekişmeli ve anlaşmalı olarak ikiye ayrılmaktadır. Çekişmeli boşanma davası eşlerin boşanma ve diğer konularda anlaşamaması halinde gerçekleşen dava türüdür. Bu dava türünde eşlerin anlaşamadıkları konular hakkında mahkeme karar vermektedir. Çekişmeli boşanma davası genellikle uzun süren davalardır. Anlaşmalı boşanma davası ise eşlerin her türlü boşanma konusunda anlaştığı davalardır. Eşler boşanma, tazminat, velayet ve yoksulluk ve iştirak nafakası vb. konularda anlaşmışlarsa anlaşmalı boşanma davası açabileceklerdir. Ancak eşlerin öncesinde anlaşmalı boşanma protokolü hazırlamaları ve mahkemeye sunmaları gerekmektedir.

Cinsel şiddet nedeniyle boşanma için taraflar hem çekişmeli hem de anlaşmalı boşanma davası açabilirler. Ancak uygulamada taraflar genellikle cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası açmaktadır. Cinsel şiddetin aynı zamanda suç olması halinde mağdurlar suç duyurusunda bulunabilirler. Mağdurlar kolluk görevlileri ve cumhuriyet savcılıklarına giderek şikayetlerini belirtebilirler.

Ayrıca taraflar şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma için maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirler. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma da bir tür haksız fiildir. Diğer tarafın kusurunun gerçekleşmesi halinde mahkeme mağdur lehine tazminat kararı verecektir. Aynı zamanda taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde de tazminat belirleyebilirler.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre çekişmeli boşanma davası açılması için boşanma sebeplerinden birisini olması şarttır. Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanma sebepleri genel ve özel olmak üzere iki çeşittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 166’da genel boşanma sebepleri yer almaktadır. Bu maddeye göre genel boşanma sebepleri evlilik birliğinin temelden sarsılması, anlaşmalı boşanma ve ortak hayatın kurulmaması şeklindedir. Özel boşanma sebepleri ise zina, hayata kastetme, kötü davranış, suç olan fiilleri gerçekleştirme, eşi ve evi terk etme ve akıl hastalığına yakalanma şeklindedir.

Genel Boşanma Sebepleri Nelerdir?

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 166 genel boşanma sebeplerinin hüküm altına almaktadır. Türk Medeni Kanunu madde 166/1’e göre ilk genel boşanma sebebi eşlerin evliliklerinin temelinden sarsılmasıdır. Buna göre eşlerin artık kendilerinden birlikte yaşamaları beklenmeyecek şekilde evlilik birliğini temelinden sarsılması gerekmektedir. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açabilmek için bu boşanma sebebine dayanmak şarttır. Bu nedenle şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açarken evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine ileri sürmek gerekmektedir.

İkinci genel boşanma sebebi ise anlaşmalı boşanmadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 166/3 anlaşmalı boşanmayı düzenlemektedir. Buna göre bir yıldan fazla süredir evli olan çiftler anlaşarak boşanabilirler. Her iki taraf da boşanmak istediği için evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak kabul görmektedir. Ancak mahkeme boşanma protokolünü onaylamalıdır. Boşanma protokolünde mali hükümler ile varsa çocukların durumu hakkında hükümler yer almalıdır. Ayrıca mahkeme tarafların boşanma ile ilgili serbest iradelerini dinleyecektir. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebi ile taraflar anlaşmalı boşanma davası açabilirler.

Anlaşmalı boşanma davası genellikle tek celsede sona eren boşanma davalarıdır. Bu nedenle şiddetli geçimsizlik nedeniyle ve cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebi ile taraflar tek celsede boşanabilirler.

Diğer ve son genel boşanma sebebi ise ortak hayatın kurulmamasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 166/4 bu boşanma sebebini hüküm altına almaktadır. Bu sebebe göre daha önce açılmış bir boşanma davasını mahkemenin reddi gerekmektedir. Ayrıca bu ret kararının üzerinden 3 yıl geçmeli ve eşler arasında ortak hayat kurulmamış olmalıdır. Söz konusu şartlar gerçekleştikten sonra eşlerden birisinin talebi üzerine mahkeme boşanma kararı verir.

Çekişmeli Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Boşanma davasında her iki taraf da boşanmak isteyebileceği gibi taraflarda birisi boşanmak isteyip diğer taraf boşanmak istemeyebilir. Taraflardan birisinin boşanmak istemediği boşanma davaları çekişmeli boşanma davalarıdır. Her iki taraf boşanmak istese bile velayet ve tazminat gibi boşanma konularında anlaşamamış olabilir. Bu durumda da taraflar çekişmeli boşanma davası açmalıdır. Örneğin cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebi ile taraflar boşanmak istemektedir. Ancak cinsel şiddet nedeniyle boşanmada maddi tazminat konusunda anlaşamamaktadırlar. Bu durumda cinsel şiddet nedeniyle boşanmada tarafların anlaşmalı boşanma davası açması mümkün değildir. Maddi tazminat konusunda anlaşamadıkları için taraflar cinsel şiddet nedeniyle boşanmada çekişmeli boşanma davası açmalıdır.

Cinsel şiddet nedeniyle açılan çekişmeli boşanma davaları, oldukça hassas ve karmaşık bir süreci içerir. Bu tür davalar, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi kapsamında “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” gerekçesiyle açılabilir. Ayrıca, eğer cinsel şiddet zina boyutunda ise, 161. madde kapsamında da değerlendirilmesi mümkündür.

Aynı şekilde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma nedeni ile taraflar boşanmak istemektedirler. Ancak nafaka konusunda taraflar anlaşamamıştır. Bu durumda da anlaşmalı boşanma açılması mümkün değildir. Tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle çekişmeli boşanma davası açmaları gerekmektedir.

Yargıtay’ın incelemesine konu olan bir çekişmeli boşanma davasında kadın gayri resmi olarak başka bir erkekle birlikte yaşamaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi bu fiilde kadının kusuru olduğuna hükmetmiştir. Karar gerekçesinde kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını ifade etmiştir[3].

  • İspat Yükümlülüğü: Cinsel şiddetin ispatı, genellikle zor bir süreçtir. Bu nedenle, delillerin toplanması ve sunulması aşamasında dikkatli olunmalı ve hukuki destek alınmalıdır.
  • Mağdurun Korunması: Dava süresince mağdurun korunması ve güvenliğinin sağlanması için gerekli adımlar atılmalıdır. Özellikle, şiddet devam ediyorsa, acil koruma tedbirleri talep edilmelidir.
  • Psikolojik Destek: Cinsel şiddet mağdurları, dava sürecinde ve sonrasında psikolojik destek almalıdır. Bu süreç, mağdur için travmatik olabileceğinden, uzman desteği büyük önem taşır.

Bu tür davalarda, bir avukatın rehberliğiyle ilerlemek, hem yasal süreçlerin doğru bir şekilde yürütülmesini sağlar hem de mağdurun haklarının en iyi şekilde korunmasına yardımcı olur.

Anlaşmalı Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Anlaşmalı cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası için her iki tarafında boşanma ve diğer konularda anlaşması gerekmektedir. Anlaşma protokolünde davanın cinsel şiddet nedeniyle boşanma davası olduğunu belirtmeye gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla asıl sebep cinsel şiddet nedeniyle boşanma olsa da taraflar anlaşmalı olarak boşanabilirler. Tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle çekişmeli boşanma davası açmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak yukarıda da izah edildiği üzere tarafların her konuda anlaşmaları şarttır. Ayrıca mağdur olan taraf şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası öncesinde tazminat talep edebilir. Taraflar tazminat tutarında da anlaşırlarsa çekişmeli şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açabilirler.

Şiddetli geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleri görevlidir. Zira aile mahkemelerinin kuruluş kanununa göre boşanma davalarına aile mahkemeleri bakacaktır. Dolayısıyla taraflar şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası için aile mahkemesine başvuracaktır. Söz konusu kuruluş kanununa göre aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi boşanma davalarına bakacaktır. Ancak asliye hukuk mahkemesinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarına aile mahkemesi sıfatı ile bakması gerekmektedir. Aksi takdirde söz konusu kararı Yargıtay bozacaktır.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında yetkili mahkemeyi Türk Medeni Kanunu madde 168 belirlemektedir. Buna göre yetkili mahkeme eşlerden birisinin yerleşim yeri veya eşlerin son altı ay birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Bu madde yer alan yetki kesin yetki değildir. Dolayısıyla taraflar şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açarken bu yer mahkemelerinden birisinde dava açabilirler. Şimdi yetkili mahkeme konusunu örneklerle açıklayacağız.

Örneğin kadın Ankara’da erkek İstanbul’da yaşamaktadır. Eşler son olarak Eskişehir’de birlikte oturmuşlardır. Bu durumda kadın Ankara veya Eskişehir Aile Mahkemesinde dava açabilir. Ancak kadın İstanbul aile mahkemesinde boşanma davası açamayacaktır. Erkek de İstanbul veya Eskişehir Aile mahkemesinde dava açabilir. Fakat erkek Ankara aile mahkemesinde boşanma davası açamayacaktır.

Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları

Yargıtay içtihatlarına göre yatakları ayırmak cinsel şiddettir. Bu nedenle yatağı ayıran eş boşanmada kusurlu kabul edilecektir. Ancak eşler meşru sebeplerle yatakları ayırabilirler. Yargıtay’ın incelediği bir olayda erkek eşinin sesini porno sitesindeki kadına benzetmiş ve onu suçlamıştır. Yaşanan bu tartışma sonrasında kadın yatakları ayırmıştır. Boşanma davasında ilk derece mahkemesi tarafları eşit kusurlu olarak görmüştür.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin yapmış olduğu temyiz incelemesine göre erkek kendisine yüklenen kusurlar için istinafa başvurmamıştır. Dolayısıyla kendisi hakkındaki kusurlar kesinleşmiş olup kadının davranışlara bu olaya yönelik bir tepkidir. Bu sebeple kadının yatakları ayırmak suretiyle cinsel şiddet uygulamasında kadının kusuru yoktur[4]. Sonuç olarak bu fiil şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebi olsa da kadının meşru bir sebebi bulunmaktadır.

Yargıtay incelemesine konu olan bir olayda ilk derece mahkemesi erkeği daha ağır kusurlu bulmuştur. Ancak erkeğin doğan olmayan yollardan cinsel ilişkiye girmesini erkeğin kusurları arasında saymamıştır. Konu ile ilgili temyiz incelemesi yapan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesinin bu kararını hatalı bulmuştur. Çünkü erkek doğal olmayan yollardan cinsel ilişkide bulunarak kadına cinsel şiddet uygulamaktadır. Dolayısıyla bu fiil de cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebi olarak erkeğin kusuru olarak görülmelidir[5].

Başka bir olayda erkek başka bir kadınla imam nikahı ile 2 yıldır birlikte yaşamaktadır. İlk derece mahkemesi söz konusu fiili cinsel şiddet nedeniyle boşanma sebebi olarak görmüştür. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de mahkemenin bu değerlendirmesini uygun bulmuştur. Dolayısıyla başka birisi ile yaşamak da şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma sebebidir[6].

Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma Yargıtay Kararları

Yargıtay daha az kusurlu olan tarafın boşanma davası açma hakkının olduğuna karar vermiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi gerekçesinde bir tarafın boşanma davası açabilmesi için diğer tarafın tam kusurlu olmasına gerek bulunmamaktadır. Daire gerekçesinde daha fazla kusuru bulunan tarafın dahi şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açma hakkının bulunduğunu belirtmiştir[7].

Cinsel şiddet nedeniyle boşanma iddiasının mahkemede ispatlanması gerekmektedir. Aksi takdirde mahkemenin iddiaları kabul etmesi mümkün değildir. Bir olayda ilk derece mahkemesi erkeğin kadına karşı cinsel şiddet uyguladığına hükmetmiştir. Ancak gerekçede ifade edilen tanığın beyanları davalı kadının anlattıklarından ibarettir. Dolasıyla tanık olayları bizzat görmemiştir. Diğer deliller de erkeğin cinsel şiddet uyguladığına dair göstermemektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ilk derece mahkemesinin bu kararını hatalı bulmuştur.

Aynı davada ilk derece mahkemesi kusur atfettiği fiile dayanarak erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir. Yargıtay cinsel şiddet fiili ispatlanamadığı için mahkemenin maddi ve manevi tazminata kararı veremeyeceğine hükmetmiştir. Tazminata hükmedebilmek için talep eden tarafın kusursuz ya da daha az kusurlu olması gerekir. Çünkü Türk Medeni Kanunu madde 174 tazminat hakkını kusursuz ya da daha az kusurlu tarafa vermiştir[8].

Cinsel şiddet fiili ispat edilemese bile diğer kusurlar ispatlanmışsa mahkemenin boşanma kararı vermesi gerekmektedir. Bu sebeple Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kusurlu erkeğin temyiz itirazlarını kabul etmemiştir[9].

Başka bir olayda erkek fiilen ayrı bulunan eşine karşı nitelikli cinsel saldırıda bulunmuştur. Aynı zamanda erkek Ağır Ceza Mahkemesinden cinsel saldırı ve hürriyetten alıkoyma suçlarından ceza almıştır. Kadın ise başka bir erkekle birlikte görülmüştür. İlk derece mahkemesi tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi erkeğin daha fazla kusurlu olduğuna karar vermiş ve kararı bozmuştur. Kararda kadının tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir[10].

Ankara Boşanma Avukatı

CİNSEL ŞİDDET NEDENİYLE BOŞANMA VE Ankara Boşanma AvukatıBoşanma davaları boşanma alanında uzman avukatlarca takip edilmesi gereken davalardır. Bu sebeple boşanma davalarında boşanma avukatlarından hukuki destek almanızı tavsiye etmekteyiz. Hukuk büromuzda profesyonel boşanma avukatları yer almaktadır. Hukuk büromuz cinsel şiddet nedeniyle boşanma ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında avukatlık hizmeti vermektedir. Ayrıca anlaşmalı boşanma davalarında anlaşmalı boşanma protokolünü profesyonel bir şekilde hazırlamaktayız.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davaları dikkatli ve titiz bir şekilde yürütülmesi gereken dava süreçleridir. Bununla beraber medeni hukukta taleple bağlılık ilkesi vardır. Bu ilkeye göre hakim ancak tarafların talebi ile bağlıdır. Bir diğer ifade ile hakim tarafların talebinden daha fazlasına karar veremez. Çünkü yasal süreçler sırasında hata yapılması halinde maddi ve manevi kayıplar yaşayabilirsiniz. Bu gerekçelerle cinsel şiddet nedeniyle ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında mutlaka avukatlık hizmeti almalısınız.

Cinsel Şiddet Nedeniyle Boşanma Davası

Hukuk büromuz bünyesinde yer alan boşanma avukatları ile dilediğiniz zaman iletişim kurabilirsiniz. Boşanma avukatlarımıza cinsel şiddet nedeniyle ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davaları ile ilgili sorularınızı sorabilirsiniz. Avukat ekibimizle görüşmek için hemen randevu oluşturabilirsiniz. İstanbul boşanma avukatı ekimiz için ayrıca tıklayınız.

KAYNAKLAR:

[1] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2023/177 E.,  2023/3769 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 04.01.2024

[2] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/20967 E.  ,  2011/21185 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 04.01.2024

[3] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2011/16923 E.  ,  2012/13235 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 04.01.2024

[4] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2021/3275 E.  ,  2021/3815 K.,

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 04.01.2024

[5] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2021/2675 E.  ,  2021/3391 K.,

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

[6] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2017/3558 E. ,  2017/13184 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

[7] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2017/3558 E. ,  2017/13184 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

[8] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2016/16618 E.  ,  2018/5062 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

[9] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2015/13238 E.  ,  2016/3650 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

[10] Yargıtay 2. Hukuk Dairesi         2014/5209 E.  ,  2014/14688 K.

https://karararama.yargitay.gov.tr/ Erişim Tarihi: 05.01.2024

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap