Denklik başvuru sahiplerinin en önemli sorunlarından biri de yapmış olduğu başvuruların kamu hizmeti gereklerine uygun incelenmemesi, gereken önemi verilmemesi ve dilekçe ile istenen hususlar konusunda yeterli bilgi/belge alamamasıdır. Bu hususta kurumlar üstü olan TBMMye bağlı olan Kamu Denetçiliği Kurumu söz konusu hukuka aykırılıkları araştırmakla görevlendirilmiş kurumlardan birisidir. Bu kapsamda Akademik Hukuk Bürosu olarak denklik konusunda sorunlar yaşayan arkadaşlarımız için Kamu Denetçiliği Kurumu’na yazılacak kapsamlı bir dilekçe örneği hazırlayarak hizmetlerine sunmak istedik. Dilekçe içerisine kendi sorunlarını ve meramlarını ekleyip gerekli değişiklikleri yaparak TBMM’ye başvuruda bulunulabilir. Farkındalık yaratmak ve denklik hususunda birlik olunduğu mesajının verilebilmesi için özellikle dava açmayan kişilerin yoğun katılımı ile herkesin yollamasını tavsiye ederiz. Dilekçeyi ve en aşağıda word halini aşağıda sunuyoruz :
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
GERÇEK KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU
Şikâyetçilerin Bilgileri | |
Kanunî temsilcisi veya vekilinin | |
T.C. Kimlik No | |
Adı-Soyadı | |
Pasaport No-Kimlik No-Uyruğu (Yabancılar için) | |
Adresi | |
Telefon No | |
Faks No | |
E-Posta | |
1. Şikâyet edilen idare | |
YÜKSEKÖĞERTİM KURULU BAŞKANLIĞI (YÖK) | |
2. İlgili idareye başvuru tarihi, idarenin cevap tarihi ve varsa idarenin bununla ilgili bilgi ve belgeleri | |
EKTEDİR. | |
3. Şikâyet konusuna ilişkin daha önce görülüp sonuçlandırılan veya görülmekte olan dava bulunup bulunmadığı | |
(Devam eden dava varsa başvuru reddedilmektedir.) | |
4. Şikâyet konusu | |
EĞİTİM-ÖĞRETİM HAKKI İHLALİ ÇALIŞMA HAK VE HÜRRİYETİNİN İHLALİ,
BAŞVURU VE DİLEKÇE HAKKININ İHLALİ, ANAYASA VE KANUNLARA AYKIRILIK |
|
5. Talep | |
Anayasa’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74. Maddesi;
“Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.” Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun’un : “Amaç” başlıklı 1. Maddesi; “Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir.” “Bu Kanun, Türk vatandaşları ve Türkiye’de ikamet eden yabancılar tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi ile idarî makamlara yapılan dilek ve şikâyetler hakkındaki başvuruları kapsar.” “Dilekçe Hakkı başlıklı 3. Maddesi” “Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. “Dilekçede bulunması zorunlu şartlar” başlıklı 4. Maddesi ;
“Dilekçenin incelenmesi ve sonucunun bildirilmesi” başlıklı 7. Maddesi ; “Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileri ve kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri konusunda yetkili makamlara yaptıkları başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilir. İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonuç ayrıca bildirilir.” Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılan başvuruların incelenmesi başlıklı 8. Maddesi; “Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilen dilekçelerin, Dilekçe Komisyonunda incelenmesi ve karara bağlanması altmış gün içinde sonuçlandırılır. İlgili kamu kurum veya kuruluşları Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonunca gönderilen dilekçeleri otuz gün içinde cevaplandırır. İnceleme ve karara bağlamanın esas ve usulleri Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde gösterilir. Yükseköğretim Kurulu(YÖK)’na, müvekkiller adına usulüne uygun olarak yapmış olduğumuz ve ekte sayın Başkanlığınıza sunulan başvurulara, dilekçelere ve müracaatlara hukuka aykırı olarak ya hiç cevap verilmemekte, ya kanuni süreleri aşarak geç cevap verilmekte, ya dilekçe ile istenilen hususlara hiç değinmeden geçiştirilmekte ve hukuki durumlar sürüncemede bırakılmakta ya da bizzat müvekkilin hukuki durumuyla ilgili olmasına rağmen istenilen belgeler verilmemektedir. Yukarıda verilen mevzuat hükümleri gereğince konu araştırıldığında hukuk devleti ilkesi ile idare hukukunun temel ilkeleri olan “İdarenin Kanuniliği” “İdarenin Güvenilirliği” “Kamu Hizmetinin Şeffaflığı” ilkeleri başta olmak üzere hukuka aykırı işlemler yapıldığı görülecektir. Bunun yanında idari makamların bir yetkiye sahip olabilmesinde ve sahip olunan yetkinin kullanılmasında, yetkinin anayasa veya kanunla verileceği, kanunun öngördüğü koşulların oluşması durumunda idari makamın bu yetkiyi kullanmak zorunda olduğu ve kanunun açık izni olmaksızın sahip olunan yetkisinden vazgeçip başkalarına devredemeyeceği, idare hukuku ilkelerindendir.(Danıştay 5. Dairesinin 4.5.2004 gün ve E:2003/40, K:2004/2070 sayılı kararı.) Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kanunlara ve genel olarak hukuka uygun hareket etmeleri şarttır. İdarelerin bu konuda aykırı davranışları hizmet kusurunu doğurur ve bu davranışları nedeniyle kişilerin uğrayacakları zararı tazmin etmekle yükümlü olmaları idare hukuku ilkesi ve Anayasa hükmü gereğidir.(Danıştay 5. Dairesinin 28.9.1984 gün ve E:1979/1924, K:1984/3200 sayılı kararı.) İdarenin yasayla kendisine verilen bir yükümlülüğü yerine getirmek için gerekli işlemleri yapmaması hizmetin kusurlu olarak yapıldığını göstermekte olup, idarelerin hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen zararları ödeme zorunda oldukları bilinen bir idare hukuku ilkesidir. (Danıştay 5. Dairesinin 27.3.1986 gün ve E:1981/1654, K:1986/410 sayılı kararı.) Ayrıca idarelerin takdir yetkilerine giren işlemleri tesis ederken mutlak ve sınırsız hareket edemeyecekleri, kamu yararı, kamu hizmeti gerekleri, hukuka uygunluk gibi ilkeler çerçevesinde bu yetkilerini kullanmaları gereği, bilinen bir idare hukuku ilkesidir.(Danıştay 5. Dairesinin 16.1.1985 gün ve E:1984/1227, K:1985/35 sayılı kararı.)
Sonuç olarak YÖK’ün, kamu hizmetini bazen hiç yerine getirmemesi, bazende geç ve kötü olarak işletmesi sonucu müvekkiller yıllarca denklik ve bu hususta icrai bir karar, bir cevap beklemekte AİHS ve Anayasa ile korunan Eğitim Öğretim Hakları ile Çalışma Hak ve Hürriyetleri ihlal edilmekte, hayatları askıya alınmakta, sürüncemede bırakılmakta ve haklarına kavuşamamaktadırlar. Bu bakımdan bireylerin kamu idareleri karşısındaki tek girişim yolu olan dilekçe/başvuru/müraacatlara karşılık bulamaması ya da idarenin söz konusu dilekçeyi gereği gibi incelemeden verdiği alalede cevaplar ortaya büyük hak kayıpları ile hukuka aykırılıklar çıkarmaktadır. Bu hususlar çerçevesinde YÖK’e verilen dilekçelerimiz, dilekçelerimizin tarihi ve sayısı ile cevap verilmişse nasıl verildiği, verilmemiş ise bu husus açıklanarak ekte sunulmaktadır. Verilen mevzuat, hukuk devleti ilkeleri ve yargı içtihatları doğrultusunda YÖK’ün yapmış olduğu hukuka aykırılıkların ortaya çıkarılarak müvekkillerimizin haklarının korunması ve taleplerin yerine getirilmesi ile devletimiz aleyhine doğacak maddi manevi tazminat taleplerinin önüne geçilmesi için araştırılıp sonuçlanması hususunda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. EK : 1- Dilekçenin/Başvurunun örneği 2- Vekaletname onaylı sureti |
|
İsim Soyisim ve İmza …/…/2018 |
*Şikâyet konusuna ilişkin her türlü belge başvuru formuna eklenir.
Dilekçe (word) :KDK Basvuru Formu-Ayrıntılı-Denklik