İçindekiler
- 1 1-Depremden Sonra Müteahhidin Sorumlulukları Nelerdir?
- 2 a-Hukuki Sorumluluk
- 3 b- Cezai Sorumluluk
- 4 2- Müteahhidin Sorumluluğunda Zamanaşımı Ne Zaman Başlar ?
- 5 3- Müteahhidin Sorumluluğu Halinde Ne Yapabilirim ?
- 6 4- Müteahhidin Sorumluluğu İle İlgili Yargıtay Kararları
- 7 a- 15.HD., E. 2013/6532 K. 2014/755 T. 6.2.2014
- 8 b- 13. HD., E. 2013/16327 K. 2014/1302 T. 20.01.2014
1-Depremden Sonra Müteahhidin Sorumlulukları Nelerdir?
a-Hukuki Sorumluluk
Deprem sonrası zarar gören binadan dolayı müteahhidin hukuki sorumluluğu bulunmaktadır. Buradaki sorumluluk Sözleşmeye Aykırılıktan kaynaklanabileceği gibi Haksız Fiilden de kaynaklanabilir.
Müteahhidi sözleşmeye aykırılıktan dolayı sorumlu tutabilmemiz için sözleşmede yer alan hükümlerin hiç, eksik veya ayıplı bir şekilde, gereği gibi ifa edilmemiş olması gerekir. Örneğin sözleşmede yer alan hükme göre bina yapımında kullanılacak olan çimentonun, demirin vs. markası ve miktarı belirtilmiş olmakla birlikte müteahhidin farklı marka veya eksik miktarda malzeme kullanmış olması halinde olduğu gibi.
Müteahhidi haksız fiilden sorumlu tutabilmemiz için gerekli unsurlar;
- Hukuka aykırı fiil
- Zarar
- Nedensellik bağı şeklinde sayılabilir.
Müteahhidin mevzuata uygun şekilde bina inşa etmemiş olmasını, eksik veya dayanıksız malzeme kullanmasını hukuka aykırı fiil olarak nitelendirebiliriz. Müteahhidin hukuka aykırı eylemlerinden dolayı binanın depremle beraber yıkılması halinde maddi ve manevi zararlar meydana gelecektir. Bu zararlar ile müteahhidin hukuka aykırı eylemi arasında nedensellik bağı da bulunduğu sürece haksız fiilden doğan sorumluluğa gidebiliriz.
b- Cezai Sorumluluk
Türk Ceza Kanunu kapsamında depremden sonra meydana gelebilecek olası zararlar genel olarak; ölüm, yaralanma, malın zarar görmesi şeklinde ifade edilebilir.
TCK kapsamında mala zara vermenin taksirli hali düzenlenmediği için müteahhidi mala zarar vermeden sorumlu tutmak çok güç olacaktır.
Deprem neticesinde ölüm/ yaralama meydana gelmişse; savcılıkça re ’sen soruşturma başlatabileceği gibi ölenin yakınları tarafından şikâyet dilekçesi hazırlanabilir, üçüncü kişilerce suç ihbarında bulunulabilir.
Ölüm/ yaralama halinde müteahhidin sorumluluğu, bilinçli taksirle veya olayın içeriğine göre olası kastla öldürme/yaralama kapsamında değerlendirilebilir.
2- Müteahhidin Sorumluluğunda Zamanaşımı Ne Zaman Başlar ?
Deprem sonrası meydana gelen zararla birlikte ortaya çıkan ayıp, olağan bir göz geçirme ile ortaya çıkabilen bir ayıp olmamasından dolayı ayıbın öğrenildiği anda derhal bildirilmesi gerekir (TBK m.223/2). Buradaki “derhal” teriminde hâkimin hakkaniyete göre depremden etkilenen depremzedeler için terimi geniş bir şekilde ele alması gerekir.
TBK m.244/3 gereğince bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden başlayarak 5 yılın ve satıcının ağır kusuru varsa 20 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
3- Müteahhidin Sorumluluğu Halinde Ne Yapabilirim ?
Müteahhidin hukuki anlamda sorumluluğu halinde sözleşmeye aykırılıktan ve/veya haksız fiilden dolayı hukuk mahkemelerinde dava açılabilir. Davacı, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabilir.
TBK m.53
“ Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
- Cenaze giderleri.
- 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı)”
TBK m.54
“Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
- Tedavi giderleri.
- Kazanç kaybı.
- Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.”
Görüldüğü üzere kanun koyucu ölüm ve yaralanma neticesinde meydana gelebilecek zararları tahdidi saymamış olup örneklendirme yolu ile saymıştır. Dolayısı ile depremden ötürü ölüm veya yaralanma halinde meydana gelebilecek başkaca zarardan dolayı da haksız fiil sebebiyle tazminat davası açılabilir.
Deprem neticesinde ölüm veya yaralanma meydana gelmişse duruma göre bilinçli veya olası kastla öldürme/ yaralama suçundan dolayı Savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir.
4- Müteahhidin Sorumluluğu İle İlgili Yargıtay Kararları
a- 15.HD., E. 2013/6532 K. 2014/755 T. 6.2.2014
“…Mahkemece birleşen davada “davalı H.. İnş. A.Ş.’nin süresi içinde zamanaşımı iddiasında bulunduğu” gerekçesiyle H.. İnş. A.Ş.’ye yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bilindiği gibi zamanaşımı başlangıcı, binaların yapılıp iş sahibine sözleşme hükümlerine ve mevzuata uygun biçimde teslim edildiği tarihtir. Yasal bir teslim yoksa zamanaaşımının başladığından söz edilemez. Somut olayda zararlı sonuç doğuran olayın (depremin) gerçekleştiği tarih itibariyle eser sözleşmesi yürürlüktedir. Binalar %80 oranında yapılmış olup davacıya teslim gerçekleşmemiştir. Kaldı ki, bilirkişi raporlarıyla saptanan ayıplar gizli ayıp niteliğindedir. Gizli ayıbın sözkonusu olması halinde 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın 126/IV. maddesince yüklenicinin ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi akdî ifa etmemesi durumunda zamanaşımı süresi Borçlar Yasası’nın 125. maddesi gereğince 10 yıldır. Bir başka deyişle, Borçlar Yasası’nın 126/IV. maddesi uyarınca müteahhidin, kasıt veya ağır kusuru ile akdin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanılmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması zorunludur. Bu nedenle birleşen davada zamanaşımı gerçekleşmediğinden davalı H.. İnş. A.Ş. yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…”
b- 13. HD., E. 2013/16327 K. 2014/1302 T. 20.01.2014
“…Davacı, davalı yükleniciler tarafından ayıplı olarak inşa edilen konutun 17.8.1999 depreminde yıkılmış olması nedeniyle tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporuna göre kusur indirimi yapılarak hüküm kurulmuş ise de olayda davacı alıcı yönünden kusur sorumluluğuna göre hüküm kurulması mümkün değildir. Zira müteahhit satıcı davalılar davacıya karşı BK 217. maddesi delaletiyle aynı kanunun 194 maddesi gereğince “satıcının ayıba karşı tekeffülü ” hükümlerine göre sorumlu olup, binanın tekniğine uygun olmayan şekilde eksik ve kusurlu yapılmasından dolayı depremde oluşan davacı zararlarının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Mahkemece aksine düşüncelerle davalı müteahhit-satıcıların kusur oranı nisbetinde sorumlu oldukları kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…”