Doçentlik davaları doçentlik başvurusu sonucu ÜAK tarafından verilen etik inceleme, asgari koşul ve eser inceleme konuları ile ilgili idare yargıda açılmaktadır. Yükseköğretim Hukuku kapsamında doçentlik unvanıyla ve doçentlik kadrosuna atanma ile ilgili bütün konularda hukuki hizmet veriyoruz. Aşağıda doçentlik unvanının alınması, başvurunun reddedilmesi, başvuru sürecinde ve sonrasında doçent adaylarının dikkat etmesi gereken hususlar, adayların hakları ve doçentlik unvanının kazanılması sonrasında adayların sorumlulukları ile ilgili makalelere yer verilmektedir.
Doçentlik başvurusu ÜAK tarafından yürütülen süreçte DBS adlı sistemde eserlerin beyan edilmesi sonucu yapılır. Doçentlik unvanı, Doçentlik Yönetmeliğinde yer alan sanat/bilim alanlarında, adayın doçentlik başvurusu yapma şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve adayın hazırlamış olduğu yayın ve çalışmaların kriterlere uygun olup olmadığı değerlendirildikten sonra verilir. Bu süreçte istenmeyen sonuçlar gelirse doçentlik davası yoluna gidilebilir.
Doçent adayı,
Öğrenim bilgisi,
Tez çalışması,
Yabancı dil,
Akademik çalışmalarının asgari koşulları sağlayıp sağlamadığı,
Akademik çalışmalarının etik koşulları sağlayıp sağlamadığı hususları açılarından değerlendirilir.
Öğrenim belgesi, tez ve yabancı dil belgesi eksik/hatalı olan adayın doçentlik başvurusu, eserlerin incelenmesi aşamasına geçilmeden iptal edilir. Doçentlik davalarının bu hususlarda pek açıldığı söylenmez.
Doçentlik başvurusu yapabilmek için Türkiye’de doktora yapmış olmak, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanı almış veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekmektedir. Doktora, sanatta yeterlik ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlığın yurt dışından alındığı hallerde, bu unvanın denkliğine sahip olmak da doçentlik başvurusu yapmak için gerekli kriterleri sağlamaktadır.
Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından (YDS, ÜDS, YÖKDİL süre şartı aranmaksızın, TOEFL, ETS, IBT 5 yıl geçerli olmak üzere) en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak gerekmektedir.
Doçentlik başvurusu yapacak aday tarafından, her bir bilim veya sanat alanı için ayrı ayrı belirlenecek asgari sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapılmış olması gerekmektedir. Bu şartlar her yıl Üniversitelerarası Kurul tarafından yayımlanmaktadır. Yayınların bu şartları sağlayıp sağlamadıkları hem asgari koşullar aşısından hem de etik açılardan incelenerek belirlenmektedir.
Bu değerlendirme Doçentlik Komisyonu tarafından belirlenen 5 asıl ve 2 yedek üye tarafından hazırlanacak raporlar ile yapılmaktadır. Belirlenen jüri üyeleri Doçentlik başvurusu yapan aday tarafından da görülebilmektedir. Belirlenen jüri üyesine veya üyelerine itiraz mümkündür. Jürilerin oluşumuyla ilgili başka hukuka aykırılık varsa doçentlik davası açılabilir.
Doçent adayının asgari başvuru şartlarını sağladığının tespit edilmesinden sonra jüri üyelerine adayın başarılı olup olmadığına dair değerlendirme raporu hazırlamaları için süre verilir. Bu süre içerisinde doçentlik değerlendirme jürisi tarafından, adayın yapmış olduğu çalışmalar, bilimsel araştırma ve yayın etiği, asgari koşullar, akademik çalışmaların niteliği ve bilim/sanat alanına katkı açılarından incelenerek, adayın “başarılı” veya “başarısız” bulunduğunu belirten ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme raporu hazırlanır. Beş jüri üyesinden üçünün adayı başarılı bulması, adayın başarılı olarak kabul edilmesi için yeterlidir. Jüri raporlarının, verilecek ek süreyle birlikte azami 2 ay içerisinde bitirilmesi gerekmektedir. Tamamlanan raporlar Doçentlik Bilgi Sistemine yüklenir ve aday tarafından da görülebilir.
Bilimsel/sanatsal yayın ve akademik çalışmalarının değerlendirilmesi sonucunda başarılı olan adaya, Üniversitelerarası Kurul Yönetim Kurulu kararı ile ilgili bilim/sanat alanında “Doçentlik Unvanı” verilir ve “Doçentlik Belgesi” düzenlenir.
Ağustos 2023’te doçentlik kirterleri değiştiğinden bu yazıda yeni doçentlik kriterlerinden bahsedilecektir.
YENİ DOÇENTLİK KRİTERLERİ VE ŞARTLARI
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından doçentlik kriterlerinde değişikliğe gidilmiş olup yeni doçentlik kriterleri Doçentlik Yönetmeliği gereğince Mart 2024 Doçentlik Başvuru Döneminden itibaren geçerli olmasına karar verilmiştir. Yeni doçentlik kriterleri 2024 Mart döneminde ilk kez uygulanacak olup 2023 Ekim Döneminde son kez uyulanacak şartlara nazaran doçentlik kriterlerinde ciddi değişiklikler yapılmış olup bilim alanı bazında detaylı incelemek gerekmektedir.
İlk göze çarpan değişiklikler ise SCI-E ve SSCI dergilerin çeyreklik dilimlerine göre puanlamaya gidilmiş olup ve alan endeksi kavramı kaldırılarak tek tek endeksleri sayılmıştır. Book Citation Index’de yer alan kitaplar ve Conference Proceedings Citation Index’de yer alan bildirilerin puan değeri artırılmaktadır. Ders kriterlerinde değişikliğe gidilmiş ve BAP projeleri puanlanmaktadır. YENİ DOÇENTLİK KRİTERLERİile ilgili yazımızda belli başlı noktalara değinilerek açıklamaya gidilmiştir. Bu yeni doçentlik kriterlerin hukuka aykırılığı için 2023 Eylül ayında doçentlik davası açılmıştır.
DOÇENTLİK BİLGİ SİSTEMİ (DBS)
Doçentlik başvurularının yapıldığı ve başvuru sonuçlarının açıklandığı sisteme DBS (doçentlik bilgi sistemi) denir. Bu sistem başvurunun hangi aşamada olduğu, jürilerin isimlerinin açıklandığı, raporların yüklendiği ve doçentlik komisyonu kararlarının ilan edildiği sitemdir.
DBS ile ilgili genel olarak doçentlik davası açılmamaktadır. Sistemden kaynaklı hatalar ve yanlış puanlamalar söz konusuysa doçentlik davası mümkün olabilir.
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNDA ESER TÜRLERİ
Doçentlik başvurusunda uyulması gereken yeni doçentlik kriterlerine göre eser türleri, yayınların Doçentlik Bilgi Sistemine (DBS) girişi esnasında seçilmekte ve beyannamede ona göre kategorize edilmektedir. Bu bakımdan Doçentlik başvurusunda eser türlerinin doğru girilmesi özelikle etik ihlale sebebiyet verilmemesi açısından büyük öneme sahiptir.
Bilimsel makale, araştırma/analiz/deneme sonuçlarını o konuda uzman hakemlerin değerlendirmesinden sonra ortaya çıkan bir yazıdır. Bilimsel araştırma makaleleri belli özelliklere sahip olması durumunda farklı adlandırılmakta ve akademik atama ve terfilerde türüne göre puan almakta ya da puanlama dışı bırakılmaktadır. DOÇENTLİK BAŞVURUSUNDA ESER TÜRLERİ adlı makalede hem makale, bildiri kitap vb. türlerinden bahsedilecek hem de doçentlik kriterlerinde puan karşılığı olup olmadığı belirtilecektir.
DBS’ye girilen eser türlerinin yanlış girilmesi ya da yanlış tahlili sonucu doçentlik başvurusu iptal edilirse doçentlik davası açılabilir. Açılan doçentlik davasında eser türlerinin doğru olup olmadığı mahkemece atanan bilirkişiler tarafından raporlandırıldığından bilirkişinin iknası önemlidir.
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNDA ENDEKSLER
Yeni Doçentlik Kriterlerinde İndeksler SCI-Expanded, SSCI, AHCI, ESCI, Scopus, TR Dizin, BKCI, CPCI, Diğer Endeksler olarak belirlenmiştir. Doçentlik şartları göz önüne alındığında bilim alanlarına göre farklı puan karşılıkları olabilmektedir. Burda sadece SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI adlı indekslerden bahsedilecek olup diğer indekslerle ilgili olarak YENİ DOÇENTLİK KRİTERLERİile ilgili yazımız için tıklayabilirsiniz.
SCI-Expanded, SSCI, AHCI ve ESCI Makale Nedir ?
Web of Science Core Collection içerisinde yer alan Science Citation Index Expanded (SCIE), 1964 yılında Garfield tarafından oluşturulmuştur. 1900’den günümüze kadar tam atıf referansı ile veri gösteren dergileri indekslemektedir. Web of Science dergi seçim kriterleri olarak 25 kalite kriteri belirlemiş ek olarak 4 adet de etki kriteri belirlemiştir. 24 kriteri karşılayan dergiler Emerging Sources Citation Index’de yer alırken diğer ek kriterleri karşılayanlar, ilgili konularına göre SCIE, SSCI veya AHCI indeksine girmektedir. SSCI, AHCI ve ESCI indeksleri de Web of Science Core Collection’da yer almaktadır;
SCIE : Science Citation Index Expanded
SSCI : Social Sciences Citation Index
AHCI : Arts & Humanities Citation Index
ESCI : Emerging Sources Citation Index
CPCI : Conference Proceedings Citation Index
BKCI : Book Citation Index
Doçentlik başvurusunda kullanılan ve beyan edilen endeksler doçentlik davalarının sıkça konusu edilmektedir. Bu husustaki doçentlik davalarında olay Web Of Science, TR Dizin ya da diğer veri tabanlarında yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmaktadır.
DOÇENTLİK YÖNETMELİĞİ
Doçentlik Yönetmeliğinin amacı doçentlik değerlendirmesine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Bu Yönetmelik, doçentlik bilim/sanat alanlarının belirlenmesi, doçentlik başvurusu yapabilme şartları, başvuru zamanı ve usulü, doçentlik değerlendirme jürilerinin oluşturulması, doçentlik sürecinin yürütülmesi, Üniversitelerarası Kurul tarafından belirlenen intihal, diğer bilimsel araştırma ve yayın etiği ve disipline aykırılık iddiaları dolayısıyla izlenecek yollarla komisyonların teşkiline ve görevlerine ilişkin hükümleri kapsar.
Doçentlik davalarında genel olarak doçentlik yönetmeliği hükümleri dayanak alınarak sonuca ulaşılır.
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN REDDİ
Doçentlik Dava Nedenleri
Doçentlik başvurusunun reddi ya da doçentlik başvurusunun iptali durumunda doçentlik davaları açılmaktadır. Doçentlik davalarında öncelikle doçentlik başvurusunun reddi sebepleri tespit edilip sonrasında bu durumun hukuka aykırı olduğu ortaya konulmalıdır.
Doçentlik başvurusunun reddi nedenleri şunlardır:
Doçentlik başvurusunun eser incelemeden reddi
Doçentlik başvurusunun asgari koşuldan reddi
Doçentlik başvurusunun etik incelemeden reddi
Doçentlik başvurusunun reddi sebepleri ile doçentlik başvurusunun reddi kararına itiraz ve dava yolları yazımızın bu kısmının konusunu oluşturmaktadır. Bu itibarla DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN REDDİ KARARINA İTİRAZ VE DAVA adlı makalemizde öncelikle doçentlik başvurusu sonlandıktan sonra yapılan işlemler, bu işlemlerin mahiyeti ve özellikle sırası hakkında bilgi verilecektir. Açıklamalara geçmeden önce bütün açıklamalar doçentlik ünvanı ile ilgili olup doçentlik kadrosuna atanma talebinin reddi farklı yazılarda bilginize sunulmaktadır. DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN REDDİ KARARINA İTİRAZ VE DAVA adlı makalemizde ;
Doçentlik başvurusunun reddi kararına itiraz nereye yapılır ?
Doçentlik başvurusunun reddi durumunda itiraz hakkında kim karar verir ?
Doçentlik başvurusunun reddi durumunda yapılan itirazdan ne kararı çıkabilir ?
Doçentlik başvurusunun reddi durumunda itiraz kabul olursa dosya hangi aşamaya geçer ?
Doçentlik başvurusunun iptali durumunda ne zaman tekrar başvurulabilir ?
gibi sorulara yanıt bulabilirsiniz.
Doçentlik davaları bu ret nedenlerinin hukuka aykırı olduğu hususların açıklanması üzerinden görülmektedir. Doçentlik davalarında çoğu zaman davacının bilim alanından belirlenen bilirkişi raporu neticesinde karar kurulmaktadır.
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNDA YAĞMACI DERGİLER
Şaibeli ya da yağmacı dergiler en genel tanımıyla; bilimsel yayınların geçtiği değerlendirme süreçlerinden uygun şekilde geçmeyen, düşük kalitede, tartışmaya açık yazıları kabul edip para karşılığında yayınlayan dergileri ifade eden terimdir.
Bu dergilerin ana amacı olabildiğince çok makale yayımlayarak para kazanmaktır. Bu amaç doğrultusunda yayımlanan makaleler nitelik, özgünlük ve etki açısından çok düşük bir standarda göre değerlendirilmekte, hızlı yayın yapma sözü ile yazarlar çok sayıda makale sunmaya teşvik edilmektedir.
YAĞMACI DERGİ NASIL ANLAŞILIR?
Yağmacı/şaibeli dergileri belirleme noktasında hangi kriterlerin kullanılması gerektiğine dair, ilk olarak ÜAK bünyesinde oluşturulan bir Komisyon tarafından bir rapor hazırlanmış ve bu rapor ÜAK Yönetim Kurulu’nun 21.11.2018 tarihli toplantısında görüşülerek kabul edilmiştir.
ÜAK tarafından “Açık Erişimli Dergilerde Yapılan Yayınların Doçentlik Başvuru Süreçlerinde Kullanımı” hususunda kurulan ve Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. Abdullah Atalar, Prof. Dr. Erkan İbiş, Prof. Dr. Hüseyin Karaman ve Prof. Dr. Mehmet Özkan’dan oluşan Komisyonun hazırlamış olduğu “YAĞMACI/ŞAİBELİ AÇIK ERİŞİMLİ DERGİLERDE YAPILAN YAYINLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ” başlıklı raporda; dergilerin yalnızca ücret alıyor olmasının tek başına bir dergiyi yağmacı/şaibeli olarak değerlendirmek için yeterli olmadığı, bunun yanında birtakım kıstaslara daha bakılması gerektiği belirlenmiştir.
Bu doğrultuda; yağmacı/şaibeli dergilerde bulunması olası özellikleri ile ilgili olarak YAĞMACI DERGİLERLE İLGİLİ BÜTÜN CEVAPLAR adlı makalemizi okuyabilirsiniz. Bununla birlikte şu yazılarımızın da ilginizi çekeceğini düşünüyoruz:
Yağmacı dergilerin belirlenmesinde resmi bir listenin olmaması ve aynı dergi ile başka kişilerin doçentlik ünvanı alması gibi sebepler doçent adaylarını doçentlik davası açmaya sevk etmektedir. Yağmacı dergi konulu doçentlik davalarında çalışmanın yayın yılı, ÜAK ve YÖK’ün yağmacı dergi kararları, emsal yargı kararları, dergilerin yayın politikaları vb unsurlara dikkat edilmektedir.
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUN AÇIKLANMASI VE DOÇENTLİK ÜNVANI
Eser İnceleme Sonucunda Başarılı olan adayların Doçentlik Belgesinin düzenlenebilmesi için, eser inceleme sonuçları Doçentlik Bilgi Sistemi (DBS) üzerinden duyurulduktan sonra, adayların Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına Doçentlik belgesi talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Doçentlik belgesi talep dilekçesi ve varsa ekleri fiziki olarak Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına iletilecek, bu belgeler Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına ulaşıp gerekli kontrol ve onaylama işlemleri yapıldıktan sonra, e-imzalı olarak düzenlenen Doçentlik Belgesini Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı> Doçentlik Belgesi Sorgulama hizmeti ile e-devlet üzerinden kendileri edinebileceklerdir.
Ancak şunu belirtmek gerekir ki, doçentlik unvanının kazanılması ile doçentlik kadrosuna atanmak aynı anlama gelmemektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Doçentliğe Atanma başlıklı 24’üncü maddesinde doçentlik kadrosuna atanma işlemi şu şekilde düzenlenmiştir:
“Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.
Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır.
Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.”
DOÇENTLİK BAŞVURUSUNDA ETİK İHLAL TÜRLERİ
Etik ihlal gerekçesi olarak nelerin ileri sürülebileceği, ÜAK ve Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinde sayılmaktadır. Buna göre;
İntihal,
Sahtecilik,
Çarpıtma,
Tekrar yayın,
Dilimleme (salamizasyon),
Haksız yazarlık veya hediye yazarlık,
Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarının belirtilmemesi,
Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak,
İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda etik kurallara uymamak,
Yayınlarında hasta haklarına saygı göstermemek,
İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda ve diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak,
İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak,
Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak,
Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak etik ihlal isnadında bulunmak,
Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak,
Araştırma ve deneylerde, hayvan sağlığına ve ekolojik dengeye zarar vermek,
Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak,
Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak,
Araştırmacılar ve yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlüğüne uymamak,
Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak,
Akademik atama ve yükseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak
etik ihlal gerekçeleri arasında sayılabilir.
Bu gerekçeler söz konusu olduğunda ve etik komisyonca etik ihlal tespit edilip başvuru iptal edildiğinde doçent adayları doçentlik davası yoluna başvurmaktadır. Etik ihlal tanımları kapsamında doçentlik davası açılarak emsal yargı kararları çerçevesinde ihlal söz konusu olmadığı gösterilmelidir.
DOÇENTLİK SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Doçentlik başvurusu, öncesi ve sonrası ile dosyaların sisteme yüklenmesi veya beyannamenin hazırlanması işlemleri ile bir bütün olup, her aşaması dikkat ve özen isteyen bir süreçtir.
Başvuru öncesinde yapılacak yayınların yukarıda yer verilen etik ihlal sebeplerine yol açmayacak şekilde yapılması en önemli husustur. Bunun için intihal oluşturmayacak yayın içeriklerinin hazırlanması, haksız yazarlığa yol açmayacak şekilde yayında katkısı olan yazarlara yayında yer verilmesi, yayına katkısı olmayan yazarlara yer verilmemesi, yayın yaparken etik kurul onaylarının alınması, dilimleme sayılacak veya tekrar yayın olarak nitelenecek şekilde yayın yapmaktan kaçınılması gerekir.
Diğer yandan, yayın yapılacak platformların doğru seçilmesi; kitap/kitap bölümü yazarlığında yayınevinin ulusal-uluslararası olup olmadığına dikkat edilmesi; sözlü bildirilerde ulusal veya uluslararası kongre olup olmadığı ve 15 Aralık 2016 sonrası bildiriler için katılım belgelerinin muhafaza edilmesi; makale yayınlarında, yayın yapılacak derginin Üniversitelerarası kurul tarafından yağmacı/şaibeli/paradator olarak nitelenen dergiler arasında yer almadığının kesin bir şekilde belirlenmesi, başvuru sonrasında telafisi imkansız zararların önüne geçecektir.
Doçentlik başvuruları Doçentlik Bilgi Sistemi (DBS) üzerinden yapılmakta olup, bu aşamada DBS’de bulunan 12 başlıkta sisteme yapılacak girişlerin dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu başlıklardan kişisel bilgilerin veya iletişim bilgilerinin yanlış girilmesi halinde, başvuru sonrasında jürilerin adayla iletişime geçmesi için elzem olan bir bilgide eksiklik bulunacak dolayısıyla eksik bir bilginin giderilmesi, belgenin tamamlatılması ihtimali zorlaşacaktır.
Yukarıda da yer verildiği üzere, öğrenim belgesi, tez ve yabancı dil belgesinde yapılacak bir hata veya eksiklik adayın eserlerinin incelenmesi aşamasına bile geçilmeden başvurunun iptal edilmesine yol açabilir.
Doçentlik başvurularının en can alıcı noktası elbette yayınlar başlığı altında yer alan makale, kitap, bildiri ve editörlüklere ilişkin bilgilerin doğru ve eksiksiz girilmesidir. Bu noktada, makalelerin yayınlandığı derginin endeks bilgisi, makalenin yayın tarihi baz alınarak girilmeli, Web of Science (SCI, SCI-E, ESCI, SSCI, AHCI), TÜBİTAK ULAKBİM (TRDİZİN) endekslerinin ilgili endeks sayfalarının sisteme yüklenmesi, diğer uluslararası indekslere ilişkin endeks bilgilerinin ise dergiye ait endeks sayfalarından temin edilerek, hangi indeks iddiası varsa o indeksten teyit edilmesi önem arz etmektedir.
Kitap yazarlığına ilişkin bilgiler DBS’ye yüklenirken uluslararası yayınevi iddiası varsa bu iddiayı destekleyen belgelerin sisteme mutlaka yüklenmesi gerekmektedir.
Uluslararası katılımlı kongrelerde sunulmuş bildiriler DBS’ye girilirken, bazı jüri üyelerinin katılımcıların veya düzenleyicilerin yabancılık oranına dikkat ettikleri, çok düşük yabancılık oranı bulunan kongrelerde uluslararası bildiri iddiasını yanlış beyan olarak nitelendirebildiklerini gözden kaçırmamak gerekir. Ayrıca 15 Aralık 2016 sonrasında yayınlanan bildiriler için yayında adı geçen yazarlardan birine ait katılım belgesinin sisteme yüklenmesi gerekmektedir. Bu noktada bildiri kabul yazısı, davet yazısı gibi belgelerin her zaman katılım belgesi olarak kabul edilmediğini, olumsuz bir durumla karşılaşmamak için kabul yazısı veya davet yazısı değil katılım belgesinin sisteme yüklenmesi gerekmektedir.
Adayın kendi alanında vermiş olduğu ders bilgi/belgelerinin doğru ve resmi belgelerle ispat edilmiş olması, adayın değerlendirme sürecinde aksi bir durumla karşılaşmasını önleyecektir.
Doçentlik başvurularında jüriler tarafından yapılan değerlendirmelerde en çok karşılaşılan eleştirilerden biri, adayın proje başlığında eksiğinin bulunmasıdır. Bu hususta yapılacak bir çalışmada proje belgelerinin eksiksiz sisteme yüklenmesi, projede katkısı bulunanlara proje ekibinde yer verilmesi, proje bütçesi, proje tamamlandı ise proje sonuç raporu, projede etik kurul onayı varsa ve alınması zorunlu ise bu belgelerin eksiksiz şekilde sisteme yüklenmesi önem arz etmektedir.
Doçentlik değerlendirme jürisine atanan üyeler, değerlendirme sürecinde, başvuruda bulunan adayların sadece beyannamede yer verdikleri hususlarla kayıtlı olmaksızın, tüm dosya kapsamını inceleyerek aday hakkında bir karar verdikleri için, adayın sertifika, kurs, ödül, üyelikler, sanatsal faaliyetler gibi başlıklarda doğru veri girişleri yapması adayın profili açısından olumlu katkı sağlayacaktır.
DOÇENTLİK SÜRECİNDE DOÇENT ADAYININ HAKLARI
Doçentlik Değerlendirme Jürileri, Doçentlik Komisyonu tarafından oluşturulduktan sonra; doçent adayı, dosyasını değerlendirecek jüri üyelerinin tamamına ilişkin jüri bilgilerini https://dbs.yok.gov.tr adresinden Doçentlik Bilgi Sistemine (DBS) giriş yaparak Aday Bilgi Açıklama İşlemleri> Aday Bilgi Açıklama menüsünden öğrenebileceklerdir.
Değerlendirme jürisinde bulunan üyelerden herhangi birinin, objektif değerlendirme yapacağından endişe duyulması, bu hususta somut ve makul gerekçelerin bulunması halinde üyeye itiraz edilebilir. İtiraz, Doçentlik komisyonu tarafından değerlendirilerek iddiaların haklı bulunması halinde, jüriye yedek üyelerden biri atanır.
Doçentlik başvurusunda bulunan adayın başvurusunun asgari şartların sağlanmaması, eser inceleme sonucunda adayın başarısız bulunması ya da etik ihlal sebebiyle reddedilmesi halinde, adayın itiraz ve dava hakkı bulunmaktadır.
İtiraz halinde, olumsuz rapor hazırlayan jüri üyesinin raporu hatalı bulunursa veya raporun doçentlik kriterlerine uymadığı ve jürinin adayın durumunu yanlış değerlendirdiği tespit edilirse, bu jüri üyesinin dosyayı tekrar değerlendirmesi istenmektedir. Jüri üyesi olumsuz raporda ısrar ederse, dosya, kararında ısrar eden jüri üyesinden alınarak yedek jüri üyesinin değerlendirmesine sunulmaktadır. Bu jüri üyesi de olumsuz rapor verirse adayın başvurusu reddedilmektedir. Bu noktada adayın dava açma hakkı bulunmaktadır.
İdari yargıda açılacak davada, adayın dosyası bağımsız ve 3 kişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından incelenmektedir. Her ne kadar Doçentlik Yönetmeliğinde “Doçentlik başvurusunda bulunup eser değerlendirme aşamasında başarısız sayılmasına, asgari başvuru şartlarını sağlamadığı veya etik ihlalde bulunduğu gerekçesiyle başvurusunun iptaline karar verilen adayın bu işlemlere karşı dava açması durumunda aynı bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvuru yapması davasının kesinleşmesine bağlıdır. Bu hükme aykırı olarak yapılan başvurular işleme alınmaz” şeklinde bir hüküm olsa da Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/5314 E. sayılı Yürütmeyi Durdurma Kararı nedeni ile bu hüküm uygulanmamaktadır. Dolayısıyla başvurunun reddedilmesi halinde açılacak dava, yeni doçentlik başvurusuna engel teşkil etmemektedir.
DOÇENTLİK AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’ta
Doçentlik davaları, yükseköğretim hukuku kapsamında idare hukuku altında konumlanan bir dava türüdür. Doçentlik avukatları ise yükseköğretim hukuku ve özellikle doçentlik yönetmeliği ve doçentlik sürecine hakim olan ÜAK işleyişini bilen hukukçulardır. Bu anlamda özellik arzeden doçentlik davaları için doçentlik avukatına danışılması faydalı olacaktır.
Doçentlik avukatı doçentlik sürecinde doçentlik başvurusundan jürilerin açıklanmasına, jüri raporlarının değerlendirilmesinden doçentlik dava aşamalarına kadar bütün süreci yakından takip eder. Bu hususta doçentlik avukatına ulaşmak için İletişim Bilgilerimizden bilgilerimizi görebilirsiniz. Doçentlik davaları konusunda doçentlik avukatından Uzaktan danışmanlık almak ve sorularınızı sormak için Online Danışmanlık Sistemimize bakabilirsiniz.