Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Tıbbi Rehabilitasyon ve Ergoterapistlik vb. bölüm mezunları hakkında YÖK doğrudan sınav kararı almakta iken hem İdare Mahkemesi nezdinde kazandığımız hem de Bölge İdare Mahkemesi nezdinde yeni kazandığımız ve kesinleşen kararlar bu bölümdeki başvuru sahipleri açısından önem arz etmektedir.
Müvekkillerimiz adına açılan davalarda ve yürütülen denklik süreçlerinde sayılan alanlarda YÖK tarafından yapılan incelemelerin hukuka aykırı olduğunu ve yapılan incelemelerin objektif bir bilimsel değerlendirme sonucu olmadığını, çeşitli delillerle ortaya koyduğumuzdan mahkemeler kesin olarak YÖK’ün işleminin hukuka aykırı olduğuna hükmederek STS işlemlerini iptal etmiştir.
Bu anlamda YÖK’ün yaptığı savunmaları kategorize etmek gerekirse;
1- 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasında Dair Kanun ve ilgili Yönetmelikler gereği ülkemizde Fizyoterapi ve Rehabilitasyon alanında mezun bir fizyoterapistin hangi bilgi beceriler ile donanması gerektiği iddia edilmekle birlikte bu husus başlıcaları aşağıda olan maddeler ile açıklanmıştır. Maddelerin içeriğine bakıldığında kısaca;
- Aktivite ve egzersiz planlama ve uygulama,
- Hastayı tanıyabilme,
- Fizyoterapi ve Rehabilitasyon cihazlarını kullanma, geliştirme ve hastayı bu konuda eğitebilme,
gibi bir çok hususun yer aldığı görülmektir. Kısaca bahsedilen, ayrıntıları mevcut olan ve müvekkil tarafından kazanılması istenen bu hususların Seviye Tespit Sınavı ile ölçülmesinin imkansız olduğu, alternatif olarak farklı bir işlem yapılması gerektiği ortaya konulmuştur. STS işlemi iptal olduğundan alternatif olarak geriye sadece doğrudan denklik yada tamamlama/staj kararı verilmesi hususları kalmıştır.
2- Araştırma ve incelemeyi yapan Alt Komisyonların hazırlamış olduğu raporların hukuka ve mevzuata uygun olduğu ve Alt Komisyonda yer alan üyelerin bağımsız olduğu savunulmaktadır. Ancak hazırlanan raporların neden önemli farklılığı ortaya koymak için yeterli olmadığı, üyelerin neden bağımsız şekilde karar veremedikleri ve en önemlisi bu raporların denklik sürecinde değerlendirilmesinin neden hukuka aykırı sonuçlar doğuracağı ortaya konduğundan yukarıda belirttiğimiz gibi mahkemeler lehimize hüküm kurarak verilen STS kararlarının iptaline hükmetmişlerdir.
YÖK’ün yaptığı savunmalar ile bu hukuksuzluklara karşı yapılan savunmalar daha fazla olmakla birlikte genel olarak:
- Denklik sürecinde yapılan her işlemin ayrıntısının bilinerek her işleme karşı ileri sürülecek hususların olması,
- Bu hususların mevzuat ve YÖK Genel/Yürütme Kurulu kararlarına ne şekilde aykırı olduğunun ortaya konulması,
- Yapılan işlemlerin nasıl objektif olabileceği konusuna mahkemenin kararında değinmesi için özellikle Lizbon Sözleşmesine hakim olunması,
- Esas ve usul açısından yakalanan bütün açıkların nerede ve hangi aşamada kullanılacağının bilinmesi
hususlarına dikkat etmek gerekmektedir. Sonuç olarak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, Tıbbi Rehabilitasyon ve Ergoterapistlik vb. bölüm mezunları hakkında verilen STS kararlarının hukuka aykırı olduğu açıkça ortaya konulmuştur.