Yabancılar HukukuGeçici Koruma Altındaki Yabancıların Hakları

Geçici koruma, olağanüstü durumlarda ülkelerinden kaçmak zorunda kalan kitlesel gruplar için sağlanan bir tür koruma mekanizmasıdır. Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları bulunmaktadır.

GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ NEDİR?

Geçici koruma, uluslararası hukukta bir kavram olarak kullanılan ve olağanüstü durumlarda ülkelerinden kaçmak zorunda kalan kitlesel gruplar için sağlanan bir tür koruma mekanizmasıdır. Bu durumlar savaş, iç çatışma, doğal afetler veya diğer ciddi tehlikeler gibi durumlardan kaynaklanabilir.

Geçici koruma, mültecilere tanınan daha kapsamlı haklardan yoksun olabilir ve geçici barınma, temel sağlık hizmetleri ve beslenme gibi acil ihtiyaçlara odaklanır. Bu tür koruma, etkilenen kişilere geçici bir sığınma ve güvenlik sağlarken, asıl amacı onları mümkün olan en kısa sürede kötü durumlarından kurtarıp evlerine dönmelerini sağlamaktır. Bu nedenle, geçici koruma tipik olarak sınırlı bir zaman dilimi için sağlanır ve dönüş koşulları iyileştirildiğinde sona erdirilir veya diğer uzun vadeli çözümler aranır.

Geçici koruma, istisnai durumlarda devreye konulan bir prosedürdür. Özellikle büyük sayıda insanın aynı anda sığınmacı olarak başka bir ülkeye akın etmesi durumunda ve sığınma sisteminin bu akına uygun şekilde yanıt verememesi durumunda geçici koruma mekanizması devreye girebilir.

Sığınma veren ülkeler, bu tür durumlarla başa çıkabilmek için geçici koruma sağlayabilirler. Bu, sığınmacılara acil barınma, temel sağlık hizmetleri, beslenme ve güvenlik gibi acil ihtiyaçları karşılama amacını taşır. Geçici koruma, etkilenen kişilere güvenli bir ortam sağlayarak onları kendi ülkelerine dönme imkanları tekrar mümkün hale gelinceye kadar korur.

TÜRKİYE’DE GEÇİCİ KORUMA

Türkiye de geçici koruma ile ilgili hükümler kanun düzeyinde yer almaz. Geçici koruma ile ilgili hükümler Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun “Geçici Koruma” başlıklı 91 inci maddesinde belirtilmiştir. İlgili kanun maddesinde

“(1) Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen yabancılara geçici koruma sağlanabilir.

(2) Bu kişilerin Türkiye’ye kabulü, Türkiye’de kalışı, hak ve yükümlülükleri, Türkiye’den çıkışlarında yapılacak işlemler, kitlesel hareketlere karşı alınacak tedbirlerle ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasındaki iş birliği ve koordinasyon, merkez ve taşrada görev alacak kurum ve kuruluşların görev ve yetkilerinin belirlenmesi, Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

“Arap ülkelerinde meydana gelen halk isyanları ve protestolar Tunus ve Mısır’dan başlayarak tüm bölgeyi etkileyerek 15 Mart 2011 tarihinden itibaren Suriye`ye de sıçramıştır. Yaşanan çatışmalar nedeniyle ülke kaos ortamına sürüklenmiş ülkenin bazı kesimlerinde yaşanan iç karışıklıklar ve çatışmalar nedeniyle yüzlerce kişi yaralanmış, yine yüzlercesi hayatını kaybetmiştir.

Suriye’de yaşanan insani krizin büyümesi sonucunda sınır bölgemizde hareketlilik meydana gelmiştir. 300-400 kadar Suriye vatandaşının, 29.04.2011 tarihinde Hatay ili Yayladağı ilçesine doğru hareketlenmesi Suriye’den Türkiye’ye yönelik ilk toplu nüfus hareketini oluşturmuştur. Bu nüfus hareketi sırasında gerekli tedbirler alınmaya başlanmış; 252 Suriye vatandaşı sınırdan içeri alınarak Hatay’daki bir spor salonunda geçici konaklama ve gıda ihtiyaçları sağlanmıştır.

Giriş yapan Suriye vatandaşlarının öncelikle üst taraması yapılmakta, ardından tercüman eşliğinde kimlikleri var ise kimlik bilgileriyle, yok ise sözlü beyanlarıyla kayıt altına alınmaktadır.

Türkiye’nin karşılaştığı kitlesel akınlar karşısında aldığı tedbir ve önlemler dikkate alınarak, kendi gerçeklerine uygun bir çalışma yürütülmüştür. Bu çalışma süreci sonunda 30/03/2012 tarihinde “Türkiye’ye Toplu Sığınma Amacıyla Gelen Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşlarının ve Suriye Arap Cumhuriyetinde İkamet Eden Vatansız Kişilerin Kabulüne ve Barındırılmasına İlişkin Yönerge” İçişleri Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulmuştur.

Kitlesel sığınma durumlarında ortaya çıkan acil koruma ihtiyacının karşılanması amacıyla sığınılan ülkeye erişimin sağlanması, zulüm riski olan yere geri göndermeme ilkesinin gözetilmesi ve insan haklarına uygun temel asgari standartların sağlanması olarak nitelendirilen geçici koruma, yönergenin ruhunu oluşturmaktadır.” [1].

“Suriye’de meydana gelen olaylar nedeniyle 28 Nisan 2011 tarihinden itibaren Türkiye’ye gelen Suriye vatandaşları ile Suriye’den gelen vatansız kişiler ve mülteciler Türk hükümeti tarafından geçici koruma kapsamına alınmaktadır. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü (GİGM), geçici koruma da dâhil olmak üzere, Türkiye’deki tüm iltica usullerinden sorumlu olan resmi organdır.

Türk makamlarından koruma talebinde bulunan Suriye vatandaşları, Suriye’den gelen mülteciler ve vatansız kişiler geçici koruma rejimi kapsamında Türkiye’ye kabul edilirler ve böylece Türk hükûmeti tarafından sağlanan geçici korumadan yararlanabilirler. Kendileri talep etmedikleri sürece, normal şartlar altında Suriye’ye geri gönderilmezler.

Türkiye’de geçici koruma talebinde bulunan bireyler, Türkiye’ye girdiklerinde Türk makamları tarafından tespit edilirlerse veya makul bir süre içinde kendileri Türk makamlarına başvurur ve Türkiye’ye düzensiz (yasadışı) girişleri ve ülkede düzensiz (yasadışı) kalışları konusunda geçerli bir sebep sunarlarsa, Türkiye’ye düzensiz (yasadışı) yollarla girdikleri veya Türkiye’de düzensiz olarak kaldıkları için cezalandırılmazlar (idari para cezası gibi).”[2].

GEÇİCİ KORUMA STATÜSÜ BAŞVURULARI NEREYE YAPILIR?

Geçici koruma ile ilgili başvurular il göç idaresine yapılır. Geçici koruma ile ilgili süreç genel anlamda 3 aşamadan oluşur. Bu aşamalar ise;

  • Ön Kayıt: Başvuru sahipleri, göç idaresi veya ilgili birimler tarafından belirlenmiş merkezlere başvurarak ön kayıt işlemlerini gerçekleştirirler. Bu aşamada, başvuru sahiplerinin temel kimlik bilgileri (ad, soyad, doğum yılı, doğum yeri vb.) kaydedilir. Eğer başvuru sahibinin kimlik belgesi varsa, bu belge sunulur. Ancak, kimlik belgesi olmayan kişilerin beyan ettikleri bilgiler esas alınır. Ayrıca, parmak izi gibi biyometrik veriler de toplanabilir ve iletişim bilgileri ile ikamet adresini doğrulayan belgeler talep edilebilir.
  • Güvenlik Soruşturması: Ön kayıt işlemi tamamlandıktan sonra, Emniyet Müdürlüğü veya benzeri yetkili kurumlar tarafından 30 günlük bir güvenlik soruşturması yapılır. Bu süreçte, başvuru sahibinin güvenlik açısından herhangi bir engel teşkil edip etmediği incelenir.
  • Kayıt: Güvenlik soruşturması sonucunda engel teşkil eden bir durum tespit edilmezse, başvuru sahibi Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından geçici koruma kapsamına alınır. Bu aşamada, başvuru sahibi İl Göç İdaresi Müdürlüğüne giderek kayıt işlemlerini tamamlar. Bu işlem sonucunda, başvuru sahibine Geçici Koruma Kimlik Belgesi verilir.

GEÇICI KORUMA KAPSAMINDAKI YABANCILARIN HAKLARI

Geçici koruma süreci, yabancılara ve ev sahibi ülkeye çeşitli sorumluluklar yükler ve geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları bulunmaktadır. Bu süreçte dengeli bir yaklaşım ve koordinasyon gerektirir. Türkiye gibi birçok ülke, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirirken aynı zamanda ulusal dinamikleri ve güvenlik endişelerini de dikkate almak zorundadır.

Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri, özellikle 1951 Cenevre Mülteciler Sözleşmesi ve insan haklarına ilişkin diğer uluslararası belgelere dayanmaktadır. Bu sözleşmeler, mültecilerin korunması ve haklarının güvence altına alınması için belirli standartlar ve prensipler belirler. Türkiye, bu sözleşmeler çerçevesinde geçici koruma sağlama taahhüdünde bulunmuştur.

Türkiye’de geçici koruma altına alınan yabancılar, ulusal mevzuat çerçevesinde belirlenen çeşitli haklara sahiptirler. Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları, savaş, iç çatışma, doğal afetler veya insan hakları ihlalleri gibi acil durumlar nedeniyle ülkelerinden kaçan kişilere hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan imkanları sağlamayı amaçlar.

Türkiye’nin 2014 yılında çıkardığı “Geçici Koruma Yönetmeliği” ile belirlenen geçici koruma statüsü, belirli bir süre için geçerli olmakla birlikte, bu süre zarfında geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları belirtilmiştir.

  • Barınma ve Geçim İmkânları: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında barınma ve geçim imkanları sağlanır. Bunlar arasında barınma merkezlerinde konaklama, temel ihtiyaçların karşılanması, sağlık hizmetlerine erişim ve eğitim imkanları bulunabilir.
  • İş ve İstihdam: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında yabancılar, belirli koşullar altında çalışma izni alabilirler. Bu izinler, belirli sektörlerde ve belirli şartlar altında geçerli olabilir. “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 49. maddesinde çalışmanın “herkesin” hakkı olduğu belirtilmiştir. Aynı zamanda devlet, çalışanların hayat şartlarını yükseltmek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak için gerekli tedbirleri almaktadır. Çalışma hakkı sadece Türk vatandaşlarına değil, herkese tanınmıştır. Yeter ki usulüne uygun olarak ülkeye giriş yapsın ve oturma izni alınsın.” [3].
  • Eğitim: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında yabancı çocuklar, Türkiye’deki eğitim sistemine erişim sağlayabilirler. Bu kapsamda, çocukların okula kaydedilmesi ve eğitim hizmetlerinden yararlanmaları sağlanır.
  • Sağlık Hizmetleri: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında yabancılar, acil ve temel sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilirler. Bu kapsamda, sağlık merkezlerine başvurma ve tedavi olma imkânı bulunur.
  • Sosyal Yardımlar: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında yabancılara sosyal yardımlar sağlanabilir. Bu yardımlar arasında nakdi yardımlar, gıda yardımları ve diğer sosyal destekler bulunabilir.
  • Tercümanlık Hizmetleri: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında dil engeli yaşayan geçici koruma altındaki yabancılar için tercümanlık hizmetleri sağlanabilir. Bu, resmi işlemler, sağlık hizmetleri veya diğer durumlarda iletişimlerini kolaylaştırmaya yöneliktir.
  • Hukuki Temsil ve Adli Yardım: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında yabancılara hukuki temsil ve adli yardım sağlanabilir. Bu, hukuki süreçlerde desteklenmelerini ve haklarını savunmalarını sağlar.

Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları, Türkiye’nin ulusal mevzuatı ve uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde belirlenir ve uygulanır. Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında geçici koruma altındaki yabancıların temel insan haklarına saygı gösterilerek insan onuruna uygun bir şekilde yaşamaları ve korunmaları amaçlanır.

ULUSLARARASI KORUMA STATÜSÜNDEKİ KİŞİLERİN TÜRKİYE’DE DOĞAN ÇOCUKLARI

Uluslararası koruma statüsündeki kişiler ve aile üyeleri, Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinden yararlanabilirler. Bu, çocukların okula kaydedilmesi ve eğitimlerine devam etmeleri için gerekli olanakları içerir.

Ayrıca, koruma statüsü sahibi olan kişiler sosyal yardım ve hizmetlerden de yararlanabilirler. Bu, nakdi yardımlar, gıda yardımları, barınma yardımları, sağlık hizmetlerine erişim ve diğer sosyal destekler gibi çeşitli yardımları içerebilir.

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) kapsamında, uluslararası koruma statüsündeki kişilere ilişkin ortak hükümler düzenlenmiştir. YUKK’un 96. maddesi bu hükümleri içerir ve koruma statüsündeki kişilere tanınan haklar ve imkanlarla ilgili detaylı düzenlemeler yapar.

Bu düzenlemeler çerçevesinde, uluslararası koruma statüsündeki kişilerin Türkiye’de doğan çocukları da koruma statüsünde olan kişiler gibi birçok yasal haklardan yararlanabilirler. Bu haklar, çocukların eğitim, sağlık, barınma ve diğer sosyal hizmetlere erişimini içerir ve çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini ve gelişmelerini sağlamayı amaçlar. Bu şekilde, Türkiye’de doğan çocuklar da aileleriyle birlikte topluma entegre olabilir ve haklarından tam olarak yararlanabilirler.

GEÇICI KORUMA KAPSAMINDAKI YABANCILARIN HAKLARI DAİMİ İKAMET

Geçici koruma altında bulunan yabancıların Türkiye’de uzun vadeli bir yaşam kurma umuduyla karşı karşıya kaldıkları sorunlardan biri, bu statüden daimi ikametgâha geçişin nasıl gerçekleşeceğidir. Türk hukuku, belirli koşullar altında geçici koruma statüsüne sahip bireylerin daimi ikamet iznine geçiş yapabilmeleri için çeşitli yollar sunar.

Geçiş süreci ilk etapta daimî ikametgâh izni almakla başlar. Bu izin, geçici koruma altındaki bireylerin Türkiye’de belirli bir süre kesintisiz ikamet etmiş olmalarını ve bazı mali güvence şartlarını sağlamalarını gerektirir. Geçici korumanın kişiye tanıdığı hukuki statünün sağlam bir zemine oturtulması amaçlanır.

Geçici koruma altındaki yabancıların çalışma izni alması da önemli bir adımdır. Çalışma izni, daimî ikametgâh iznine başvurabilmek için gerekli olan mali özerklik koşulunun yerine getirilmesinde yardımcı olabilir.

Bu süre zarfında, geçici koruma altındaki kişilerin entegrasyonunu destekleyici politikalar önem kazanır. Dil eğitimi, mesleki eğitim ve toplumsal katılım programları, bu kişilerin daimî ikametgâha geçişlerini kolaylaştırabilir ve başarılı kılabilir. Bu sayede, geçici koruma altındakiler topluma daha hızlı uyum sağlayabilir ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilirler.

Daimi ikamet izni alan bireyler, Türk vatandaşlığı için başvuru yapma hakkına da sahip olabilirler. Vatandaşlık süreci, yasal, sosyal ve ekonomik entegrasyonun en son basamağı olarak kabul edilir ve kişinin yeni toplumda tam bir üye olmasını sağlar. Geçici koruma altındaki yabancıların bu hedefe ulaşabilmek için izlemeleri gereken adımlar, onların gelecekte Türkiye’de kalıcı bir yuva kurmalarına olanak tanır.

GEÇICI KORUMA KAPSAMINDAKI YABANCILARIN HAKLARI TÜRK VATANDAŞLIĞININ ALINMASI

Türkiye’ de vatandaşlık öncelikle kan ve evlilik yoluyla kazanılır. Ayrıca, anne ya da babasından en az birisi Türk vatandaşlığına sahipse ve bu çocuklar Türkiye’de doğmamış olsalar bile Türk vatandaşlığı alma hakkına sahiptirler. Türkiye’de doğan yabancı çocuklar, ebeveynlerinden geçen bir vatandaşlıkları yoksa Türk vatandaşlığı almaları mümkündür.

Evlilik, Türk vatandaşlığını alma yollarından bir diğeridir. Ancak, bu yolla vatandaşlık başvurusunda bulunabilmek için evliliğin en az 3 yıldan beridir sürüyor olması gerekir. Eşlerden hangisinin Türk vatandaşı olduğu önem arz etmez.

Bunlar dışında, yetkililerin kararları doğrultusunda da Türkiye vatandaşlığına geçmek mümkündür. Genel itibariyle, Türkiye vatandaşlığı almak isteyen bir yabancının, belli başlı bazı şartları yerine getirmesi gerekir. Bu şartlar, Türk Vatandaşlık Kanunu’nun 11. maddesinde belirtilmiştir. Bu maddeye göre,

“(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda;

a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne

sahip olmak,

b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,

c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,

ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,

d) İyi ahlak sahibi olmak,

e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,

f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak

gelire veya mesleğe sahip olmak,

g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak,

şartları aranır.

(2) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancılarda, yukarıda sayılan şartlarla birlikte, taşıdıkları devlet vatandaşlığından çıkma şartı da aranabilir. Bu takdirin kullanılmasına ilişkin esasların tespiti Bakanlar Kurulunun yetkisindedir.”

Tüm bu hususlar dışında, Türk vatandaşlığı kazanmak isteyen ve geçici koruma statüsünden yararlanan yabancılar, bu statü devam ettiği müddetçe uluslararası koruma statülerinden birini elde etmek için başvuru yapamazlar. Ancak, Geçici Koruma Statüsü sona erdiğinde ve uluslararası koruma statüsünden birini kazandıklarında Türk vatandaşlığı için başvuruda bulunabilirler.

Geçici Koruma Statüsünde geçen sürenin Türk vatandaşlığına başvuru için gereken sürelerden sayılmaması, bu durumda olanların belirsizliğinin devam etmesine sebep olmaktadır.

Ayrıca, yatırım yoluyla Türk vatandaşlığı alma usulü de Suriye vatandaşları açısından önemli sınırlamalar içermektedir. Örneğin, 400.000 dolarlık taşınmaz alımı durumunda istisna usulüyle Türk vatandaşı olmak mümkünken, Suriye vatandaşlarının Türkiye’de taşınmaz satın almaları yasaklanmıştır. Bu nedenle, bu yol Suriyeli sığınmacılar için işletilememektedir.

GEÇICI KORUMA KAPSAMINDAKI YABANCILARIN HAKLARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

  1. Ceza Dairesi Başkanlığının 09.01.2020 T. 2019/9583 E., 2020/402 K.

“Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Yabancı uyruklu …’e ait nüfus kaydı ya da pasaportunun onaylı bir suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgileri ve adli sicil kaydına göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 Esas, 2015/117 sayılı kararında da yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir.

Somut olayımızda ise: sanığın Suriye vatandaşı olduğu ve kendi beyanına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması, bu aşamada Suriye’ye yönelik adli yardımlaşma taleplerine Dışişleri Bakanlığınca yapılacak bildirime kadar ara verilmesi karşısında, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemeyeceği sabit ise de;

soruşturma makamınca sanıkların beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri ile, sanığın kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22’nci maddeleri uyarınca sanıkların Türkiye’ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtları tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanığın fotoğrafı karara yapıştırılmak, parmak izlerinin ise usulune uygun şekilde alınarak karara eklenmesi suretiyle hükümlülüğe karar verilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK’nın 209. maddesine aykırı davranılması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA…”

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ

Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları dava surecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için ve geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davasının başarıya ulaşması için son derece önemli olup doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını bulmak için yaşanabilecek süreci adım adım anlatırsak;

1.ADIM: NE İLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLİN

İlk adım, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davanız esnasında ne türde hukuki konu ve uyuşmazlıklarla karşılaşacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır.

Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davası sürecinde karşılaşabileceğiniz bazı hukuki konular ve uyuşmazlıklar ise:

  • Geçici Koruma Kapsamındaki Yabancıların Hakları: Bu, geçici koruma altındaki yabancıların sağlanan haklarının kapsamını ve bu hakların uygulanmasıyla ilgili sorunları içerir. Örneğin, sağlık hizmetlerine erişim, eğitim, çalışma izni gibi konularda yaşanan anlaşmazlıklar bu kategoriye girebilir.
  • İdari Gözetim Kararı: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında hakkında alınan idari gözetim kararlarına karşı yapılan itirazlar da önemli bir konudur. Bu kararlar genellikle yabancının Türkiye’de kalış süresini etkileyebilir ve hukuki süreç içerisinde çeşitli uyuşmazlıklara yol açabilir.
  • Sınır Dışı Edilme Kararına İtiraz: Türkiye’de geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları kapsamında sınır dışı edilme kararlarına karşı hukuki olarak itiraz etme hakları bulunmaktadır. Bu itirazlar, yabancının ülkeye geri gönderilmesi durumunda yaşanabilecek hak ihlallerini ve uluslararası koruma gereksinimlerini içerebilir.
  • Yabancılar Hukuku: Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davası sürecinde, genel olarak yabancılar hukukuyla ilgili sorunlar da karşınıza çıkabilir. Bu, yabancıların Türkiye’deki yasal statülerini, haklarını ve yükümlülüklerini belirleyen yasal düzenlemelerin uygulanmasıyla ilgili konuları içerebilir.

Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları ile ilgili hukuki konuları anlamak, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları ile ilgili davanızı etkili bir şekilde yönetmenize haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.

2.ADIM: UZMANLIK VE DENEYİM ARAŞTIRMASI YAPIN

İkinci adımda, ihtiyacınız olan geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları alanında uzmanlaşmış Ankara yabancılar hukuku avukatı bulmak için bir ön araştırma yapmanız maddi ve manevi bakımlardan önem taşımaktadır. İnternet ortamında avukatların web sitelerini inceleyebilir, forumlarda yer alan incelemeleri okuyabilir ve avukatların müvekkillerinin referanslarına ulaşabilirsiniz.

Örneğin, internet üzerinde “Ankara yabancılar hukuku avukatı” araması yapıp Ankara yabancılar hukuku avukatı internet sitelerini ziyaret edebilir ve özgeçmişleri hakkında bilgi alabilirsiniz. Ayrıca web sitemizi inceleyerek Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları alanında uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ekibimizden yardım alabilirsiniz.

3.ADIM: İLK GÖRÜŞMELERİ ÖNCEDEN PLANLAYIN

Seçme ihtimaliniz olan Ankara yabancılar hukuku avukatıyla yapacağınız ilk görüşmeler, size daha fazla bilgi ve tecrübe edinme ve kararlarınız için en doğru avukatı seçme fırsatı sunar.

4.ADIM: ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI, ÜCRETLERİNİ ANLAYIN

Dördüncü adımda, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davasında Ankara yabancılar hukuku avukatınızla ücret ve vereceğiniz vekaletle ilgili sözleşme detayları hakkında net bir anlayış geliştirmeniz oldukça önemlidir. Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınızın danışmanlık için sizden aldığı ücretin, Ankara yabancılar hukuku avukatı ücret tarifesince belirlenen asgari ücretlere ne kadar yakın olduğunu bilmeli, ekonomik bir tercih yapıp yapmadığınızı anlamalısınız.

5.ADIM: İŞ BİRLİĞİ VE İLETİŞİM

Ankara yabancılar hukuku avukatınızla kaliteli bir iş birliği içinde olmak ve güçlü iletişim kurmak son derece önemlidir. Bu, karşılıklı güven oluşturmanıza ve dava sürecinin başarıyla yürütülmesine yardımcı olmaktadır.

Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınıza, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davasıyla alakalı herhangi bir gelişme veya endişeniz olduğu zaman hemen başvurabileceğinizi bildirmeli ve Ankara yabancılar hukuku avukatınızdan bu konuda teminat alabilmelisiniz. Aynı zamanda Ankara yabancılar hukuku avukatınızın her duruşma ve gelişme neticesinde size düzenli olarak davanın ilerlemesi hakkında bilgi vermesini bekleyebilirsiniz.

6.ADIM: EN DOĞRU ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇMEK

Sonuç olarak, Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, karmaşık ve stresli bir süreç olabilmekle beraber yukarıda sizler için sıraladığımız adımları izleyerek bu süreci daha etkili bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. İhtiyaçlarınızı saptamak, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davalarında deneyimli ve uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı araştırması yapmak, görüşmelerinizi planlamak, ücretleri anlamak ve etkili bir iletişim kurmak, doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını seçmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde, Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları dava sürecinizi daha az sıkıntılı ve çok daha başarılı bir şekilde sonuçlandırabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI ÜCRETİ 2024

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.

Ankara yabancılar hukuku avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara yabancılar hukuku avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara yabancılar hukuku avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.

Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.

Netice itibariyle, sağlık hukuku davalarında Ankara yabancılar hukuku avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de sağlık hukuku alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara yabancılar hukuku avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür. Bu noktada da en makul tercihi yapabilmek açısından Ankara yabancılar hukuku avukatı için belirlenen asgari ücret tarifeleri önemli anlamda yol gösterici olabilmektedir.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI TUTMAK ZORUNDA MIYIM?

Ankara yabancılar hukuku avukatı, geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları dava sürecinde kritik bir rol oynarlar. Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davaları genellikle karmaşık, teknik ve uzmanlık gerektiren hukuki konular içerir. Ancak kural olarak geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları davasında bir Ankara yabancılar hukuku avukatı tutmak zorunda değilsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI’NA NASIL ULAŞILABİLİR?

Ankara Barosu’na bağlı olan tüm Ankara avukatlarının iletişim bilgileri Ankara Baro levhasında yer almakta olup web sitesi ya da baroyu arayarak ulaşılabilmektedir. Konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı arayışındaysanız, Baro Levhası üzerinden Ankara yabancılar hukuku avukatı iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA

Geçici koruma kapsamındaki yabancıların hakları konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

KAYNAK:

[1]- https://www.goc.gov.tr/turkiye-de-gecici-koruma

[2]- https://help.unhcr.org/turkiye/tr/information-for-syrians/temporary-protection-in-turkey/

[3]-BAŞBUĞ, Ş. (2017). GEÇİCİ KORUMA KAPSAMINDAKİ YABANCILARIN KARŞILAŞTIKLARI ÇALIŞMA SORUNUNA İLİŞKİN BİR İNCELEME. İş Ve Hayat, 3(6), 137-154.

[4]-https://www.mevzuat.gov.tr/

[5]-https://www.turkiye.gov.tr/

[6]- https://www.goc.gov.tr/il-mudurlukleri

[7]- https://karararama.yargitay.gov.tr/

GEÇICI KORUMA KAPSAMINDAKI YABANCILARIN HAKLARI Akademik Hukuk İletişim YÖK Denklik Avukatı

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap