Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat, diş hekiminin yanlış uygulaması sonucunda hastanın zarar görmesi durumunda talep edilebilir. Bu tür durumlarda hasta, hem maddi (tedavi masrafları, iş gücü kaybı gibi) hem de manevi (ağrı, acı, psikolojik etkiler) tazminat isteyebilir. Tazminat talep edebilmek için, hekimin hatasının kanıtlanması ve bu hatanın hastaya zarar verdiğinin gösterilmesi gerekir.
İçindekiler
- HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDİR?
- TIBBI MALPRAKTİS NEDİR?
- HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDENİTLE TAZMİNAT DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?
- DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE DOKTORUN TAZMİNAT SORUMLULUĞUNUN HUKUKİ DAYANAĞI
- DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE KAMU VEYA ÖZEL HASTANELERİN TAZMİNAT SORUMLULUĞUNUN HUKUKİ DAYANAĞI
- DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME
- HATALI DOLGU İŞLEMİ NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME
- HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA ZAMAN AŞIMI SÜRELERİ
- KAMU HASTANELERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
- ÖZEL HASTANELERE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ
- VEKALET SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA ZMANAŞIMI SÜRESİ
- ESER SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
- VEKALETSİZ İŞ GÖRME NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
- CEZA DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
- HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI KAYNAKLI TAZMİNAT KONUUSNDA YARGITAY KARARI
- SAĞLIK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- SAĞLIK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDİR?
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, diş hekimi tarafından yapılan dolgu uygulamasında yanlış tekniklerin kullanılması, eksik malzeme seçimi veya yeterli sterilizasyon sağlanmaması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, hastada ağrı, hassasiyet, diş eti iltihabı veya dolgunun düşmesi gibi problemlere yol açar. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrasında enfeksiyon riski artar ve bu durum daha ciddi diş sorunlarına neden olabilir.
Özellikle hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle çene ağrısı veya baş ağrısı şikayetleri görülebilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sırasında dişin fazla oyulması veya diş sinirlerinin zarar görmesi, diş kaybına bile sebep olabilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrasında hastaların günlük yaşam kalitesi düşebilir ve yemek yerken ya da konuşurken rahatsızlık hissi yaşayabilirler. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı yüzünden estetik kaygılar da ortaya çıkabilir, çünkü dolgunun rengi doğal diş rengiyle uyumsuz olabilir. Ayrıca, hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonucunda oluşan boşluklar, bakterilerin birikmesine ve çürüklerin ilerlemesine zemin hazırlayabilir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, deneyimsiz ya da dikkatsiz diş hekimleri tarafından yapılır ve bu durum hasta sağlığını olumsuz etkiler. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı ile karşılaşan hastalar, yeniden tedavi olmak zorunda kalır ve bu da ek maliyet anlamına gelir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle ortaya çıkan sorunlar, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik etkiler de yaratabilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrası güvensizlik yaşayan hastalar, tekrar diş hekimine gitmekten çekinebilirler. Bu nedenle hatalı dolgu işlemi ameliyatı, hasta-hekim ilişkisini de olumsuz etkiler. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrasında bazı hastalar, yanlış uygulama nedeniyle hukuki yollara başvurabilir ve tazminat talebinde bulunabilir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı mağdurları, bu süreçte maddi ve manevi zarar görürler. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonucunda diş yapısının bozulması, ileri düzey tedaviler gerektirebilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, bazen kanal tedavisi veya diş çekimi gibi daha ileri müdahalelere ihtiyaç duyulmasına neden olabilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı yapan diş hekiminin ihmali veya bilgi eksikliği, hasta sağlığını ciddi şekilde tehdit eder. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı önlenebilir bir durum olmasına rağmen, maalesef sıkça karşılaşılan diş problemleri arasındadır. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı yaşamamak için, hastaların deneyimli ve güvenilir diş hekimlerini tercih etmeleri önemlidir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı durumunda, erken müdahale ve doğru tedavi yöntemleri ile sorunlar en aza indirilebilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrasında oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi için düzenli diş kontrolleri ihmal edilmemelidir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı ile ilgili şikayetler, dolgunun yüksek yapılması veya kenarlarının düzgün yerleştirilmemesi nedeniyle oluşur.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, diş hekimi hatası olarak değerlendirildiğinde, hukuki süreçler başlatılabilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sonrası tazminat davaları, hasta haklarını korumak adına önemli bir yoldur. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı geçiren hastaların, yaşadıkları sorunları detaylı şekilde belgelendirmeleri ve uzman görüşü almaları önerilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı, tedavi sürecini uzatabilir ve hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı mağdurları, doğru tedavi yöntemleri ile bu sorunlardan kurtulabilirler.
Bu konuda detaylı bilgiler için Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davası isimli makalemizi okuyabilirsiniz.
TIBBI MALPRAKTİS NEDİR?
Malpraktis, tıbbi uygulama hatası olarak da bilinir ve bir sağlık profesyonelinin bilgi, beceri veya deneyim eksikliği nedeniyle tıbbi müdahaleyi tıp biliminin kabul görmüş standartlarına uygun şekilde gerçekleştirmemesi durumunu ifade eder. Bu, hekimin gerekli özeni ve dikkati göstermemesi sonucu hastanın zarar görmesine yol açan hataları kapsar. Hatalı dolgu işlemi gibi dental müdahalelerde meydana gelen yanlış uygulamalar, malpraktis kapsamında değerlendirilir ve hastalar bu tür durumlarda tazminat talebinde bulunabilirler. Malpraktis davaları, hekimin ihmali, dikkatsizliği, yanlış teşhis veya tedavi yöntemleri uygulaması nedeniyle açılır ve hem maddi (tedavi masrafları, iş gücü kaybı) hem de manevi (ağrı, acı, psikolojik etkiler) zararların tazminini içerebilir. Malpraktis konuusnda detaylı bilgiler için bu konudaki makalemizi inceleyebilirsiniz.
Hatalı dolgu işlemi malpraktis örnekleri arasında; yanlış dolgu malzemesi kullanımı, dolgunun yüksek veya düşük yapılması nedeniyle çene kapanışında bozukluklar, diş sinirlerinin zarar görmesi, yetersiz sterilizasyon nedeniyle enfeksiyon oluşması, dolgunun renginin doğal dişle uyumsuz olması ve dolgunun kısa sürede düşmesi gibi durumlar yer alır. Bu tür hatalar, hekimin yeterli bilgi ve deneyime sahip olmaması veya dikkatsiz davranması sonucunda ortaya çıkar.
Malpraktis davalarında, tazminat talebinde bulunabilmek için hastanın öncelikle hekimin hatasını ve bu hatanın zararına neden olduğunu kanıtlaması gerekir. Bu süreçte, uzman bilirkişi raporları büyük önem taşır çünkü tıbbi hatanın tespit edilmesi ve zararın derecesinin belirlenmesi bu raporlarla mümkün olur. Ayrıca, hatalı dolgu işlemi nedeniyle oluşan zararın doğrudan malpraktis kaynaklı olup olmadığının incelenmesi gerekir.
Bu noktada, malpraktis ile komplikasyon arasındaki farkı doğru anlamak da önemlidir. Çünkü tıbbi müdahaleler sırasında her istenmeyen sonuç malpraktis olarak değerlendirilmemelidir. Komplikasyon, tıbbi uygulama sırasında önceden öngörülemeyen veya öngörülse bile önlenemeyen istenmeyen sonuçları ifade eder ve tazminat sorumluluğu doğurmaz. Ancak, komplikasyon sürecinin iyi yönetilmemesi, gerekli bilgilendirmelerin yapılmaması veya komplikasyonun tespitinde gecikme yaşanması gibi durumlarda hekim sorumlu tutulabilir. Örneğin, hatalı dolgu işlemi sırasında beklenmeyen bir sinir hasarı meydana gelirse ve hekim bunu fark edip gerekli müdahaleyi yapmazsa, bu durum malpraktis olarak değerlendirilebilir.
Hatalı dolgu işlemi malpraktisinde, hastaya estetik ve fonksiyonel bir sonuç vaadinde bulunulduğu için, komplikasyon oluşsa bile hekim sorumlu tutulabilir. Yargıtay kararları da bu doğrultuda şekillenmiş olup, özellikle hatalı dolgu işlemi nedeniyle estetik kaygılar yaşayan hastaların tazminat taleplerini destekleyen birçok emsal karar bulunmaktadır. Örneğin, dolgunun doğal diş rengiyle uyumsuz olması veya dolgunun düşmesi sonucu estetik görüntünün bozulması durumunda, komplikasyon olarak değerlendirilse bile hekimin tazminat sorumluluğu doğabilir.
Tıbbi malpraktis konusunda detaylı bilgiler için Tıbbi Malpraktis Tazminat Dava Süreci isimli makalemizi okuyabilirsiniz.
HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDENİTLE TAZMİNAT DAVASININ ŞARTLARI NELERDİR?
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için, tıbbi müdahalenin tıp biliminin genel olarak kabul ettiği tıbbi standartlara uygun şekilde yapılmamış olması gerekmektedir. Tıbbi müdahale her ne kadar belli ölçülerde risk içerse de, bu risklerin hasta tarafından önceden bilgilendirilerek kabul edilmesi ve işlemin gerekli özenle yapılması şarttır. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı sırasında bu standartların ihlali, malpraktis olarak nitelendirilir ve tazminat sorumluluğunu doğurur.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat davasının açılabilmesi için üç ana aşamada ihmal veya hata bulunması gerekir: teşhis, tedavi ve organizasyon yükümlülüğü. Teşhis aşamasında, doktorun hastanın ağız ve diş yapısını yeterince incelememesi, alerji ve hassasiyet gibi önemli sağlık bilgilerini (anamnezi) almaması veya gerekli görüntüleme ve tetkikleri yapmaması malpraktis olarak kabul edilir. Örneğin, hastanın dolgu malzemesine alerjisi olduğu halde bu bilgi alınmadan dolgu yapılması ve alerjik reaksiyon gelişmesi durumunda, teşhis aşamasında yapılan hata nedeniyle tazminat talep edilebilir.
Tedavi aşamasında, hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için, yanlış dolgu malzemesi kullanılması, dolguların yüksek veya alçak yapılması, diş sinirlerinin zarar görmesi, sterilizasyon kurallarına uyulmaması sonucu enfeksiyon gelişmesi veya dolgunun kısa sürede düşmesi gibi tıbbi standartlara aykırı uygulamaların gerçekleşmiş olması gereklidir. Örneğin, dolgunun yükseklik ayarının doğru yapılmaması nedeniyle çene kapanışında bozukluk oluşması, yanlış tedavi yönteminin seçilmesi veya hijyen kurallarına dikkat edilmemesi gibi durumlar Yargıtay kararlarına göre malpraktis kapsamında değerlendirilmektedir.
Organizasyon yükümlülüğü kapsamında, hatalı dolgu işlemi ameliyatı sırasında klinik ortamının uygun şekilde organize edilmemesi, yeterli ve nitelikli sağlık personelinin bulundurulmaması, gerekli hijyenik koşulların sağlanmaması ve gerekirse uzman hekimlerle konsültasyon yapılmaması tıbbi malpraktis olarak kabul edilir. Örneğin, dolgu işlemi sırasında komplikasyon geliştiğinde müdahale edecek yeterli tecrübeye sahip bir diş hekiminin bulunmaması veya sterilizasyon eksikliği nedeniyle enfeksiyon oluşması organizasyon yükümlülüğünün ihlali olarak değerlendirilir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için, kusur, zarar ve nedensellik bağı koşullarının tamamının gerçekleşmesi gerekmektedir. Kusur, hekimin tıbbi standartlara uymaması ve gerekli özeni göstermemesi anlamına gelirken, zarar; hastanın bedensel, ruhsal veya estetik olarak olumsuz etkilenmesiyle ortaya çıkar. Nedensellik bağı ise hekimin hatalı dolgu işlemi ile hastanın zarar görmesi arasında doğrudan bağlantının kurulmasını ifade eder.
Hastanın aydınlatılmış onam kapsamında işlem öncesinde yeterince bilgilendirilmemesi de malpraktis olarak kabul edilebilir. Örneğin, hastaya dolgu işleminin riskleri, alternatif tedavi yöntemleri veya olası komplikasyonlar anlatılmadan müdahale yapılmışsa, hasta sonrasında olumsuz bir sonuçla karşılaştığında tazminat talep edebilir.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davalarında, hastanın zararını kanıtlaması ve bu zararın doğrudan hekimin hatasından kaynaklandığını ispatlaması gerekmektedir. Bu süreçte, uzman bilirkişi raporları büyük önem taşır ve tıbbi müdahalenin tıbbi standartlara uygun olup olmadığı bu raporlarla belirlenir. Ayrıca, malpraktis davalarında zaman aşımı süresi 5 yıl olup, zarar öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için, tıbbi standartlara aykırı uygulamanın gerçekleşmiş olması, hastanın zarar görmesi ve bu zarar ile hekimin hatası arasında doğrudan bir bağlantının kurulması gerekmektedir. Ayrıca, tazminat davası sürecinde hukuki hakların korunabilmesi için uzman bir avukattan destek alınması önerilir.
DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE DOKTORUN TAZMİNAT SORUMLULUĞUNUN HUKUKİ DAYANAĞI
Dolgu işlemi doktor hatası, diş hekimlerinin en sık karşılaştığı malpraktis türlerinden biridir ve bu tür hatalar tıbbi standartlara aykırılık teşkil ettiğinde doktorun tazminat sorumluluğunu doğurur. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat talep edilebilmesi için hukuki dayanaklar; haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme ve hizmet kusuruna dayanır. Hatalı dolgu işlemi nedeniyle hasta, bu hukuki gerekçelere dayanarak tazminat davası açabilir.
HAKSIZ FİİL SEBEBİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU
Dolgu işlemi doktor hatası, haksız fiil kapsamında değerlendirildiğinde, doktorun hukuka aykırı ve kusurlu bir şekilde hastaya zarar vermesi nedeniyle tazminat yükümlülüğü doğar. Örneğin, dolgu işlemi sırasında sinirlere zarar verilmesi, yanlış malzeme kullanılması veya sterilizasyon eksikliği nedeniyle enfeksiyon gelişmesi, haksız fiil olarak kabul edilir. Haksız fiil hükümlerine göre, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat talep edebilmek için hastanın zarar görmesi ve bu zararın doğrudan doktorun hatasından kaynaklandığının ispatlanması gerekmektedir.
SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat talep edebilmenin bir diğer hukuki dayanağı, sözleşmeye aykırılık iddiasıdır. Dolgu işlemi, hasta ile doktor arasında bir vekalet sözleşmesi çerçevesinde yapılır. Vekalet sözleşmesine göre doktor, dolgu işlemi sırasında gerekli özeni göstermek zorundadır. Ancak, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle hasta zarar görürse, doktorun sözleşmeye aykırı davrandığı kabul edilir. Örneğin, dolgunun hatalı yapılması sonucu çene kapanışında bozukluk oluşması, dişlerde hassasiyetin artması veya dolgunun kısa sürede düşmesi, sözleşmeye aykırılık kapsamında tazminat talebine yol açar.
Özellikle, dolgu işlemi doktor hatası sonucunda meydana gelen zararlarda doktor, vekalet sözleşmesi gereği en hafif kusurundan bile sorumlu tutulur. Dolgu işlemi sırasında yüksekliğin yanlış ayarlanması veya dolgunun sinirlere baskı yapacak şekilde yerleştirilmesi gibi durumlar, dolgu işlemi doktor hatası olarak değerlendirilir ve tazminat sorumluluğu doğurur.
VEKALETSİZ İŞ GÖRMEDEN KAYNAKLANA SORUMLULUĞU
Dolgu işlemi doktor hatası, hastanın açık izni olmadan yapılan müdahalelerde vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak tazminat sorumluluğu doğurur. Örneğin, hastaya yapılacak dolgu işleminin kapsamı hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadan veya alternatif tedavi seçenekleri açıklanmadan dolgu yapılması ve sonucunda komplikasyon gelişmesi, dolgu işlemi doktor hatası olarak kabul edilir. Böyle bir durumda, doktorun vekaletsiz iş görme nedeniyle tazminat sorumluluğu gündeme gelir.
KAMU HASTANELERİNDE DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE HİZMET KUSURU
Dolgu işlemi doktor hatası, kamu hastanelerinde gerçekleştiğinde idare hukukundaki hizmet kusuru kapsamında değerlendirilir. Kamu hastaneleri, hastalara gerekli tıbbi hizmetleri yeterli donanım ve nitelikli personel ile sunmakla yükümlüdür. Eğer dolgu işlemi doktor hatası, eksik organizasyon, yetersiz malzeme veya eğitimsiz personel nedeniyle meydana gelmişse, hizmet kusuru nedeniyle idare aleyhine tazminat davası açılabilir.
Örneğin, dolgu işlemi sırasında kullanılan malzemenin kalitesiz olması veya yeterli hijyen koşullarının sağlanmaması sonucu enfeksiyon gelişmesi, dolgu işlemi doktor hatası olarak değerlendirilir ve kamu hastanesine karşı hizmet kusuru nedeniyle tazminat talep edilebilir.
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat sorumluluğunun hukuki dayanağı, haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme ve hizmet kusuru gibi farklı hukuki gerekçelere dayanır. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılacak tazminat davalarında, hukuki hakların korunması ve sürecin doğru yönetilmesi için uzman bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.
DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE KAMU VEYA ÖZEL HASTANELERİN TAZMİNAT SORUMLULUĞUNUN HUKUKİ DAYANAĞI
Dolgu işlemi doktor hatası, diş hekimliğinde en sık karşılaşılan malpraktis durumlarından biridir. Bu tür hatalar, kamu veya özel hastanelerde meydana geldiğinde farklı hukuki dayanaklara göre tazminat sorumluluğu doğurur. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle oluşan zararların tazmini, hastanenin türüne göre değişen hukuki düzenlemelere bağlıdır. Kamu hastanelerinde hizmet kusuru, özel hastanelerde ise hasta kabul sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilir.
KAMU HASTANELERİNDE DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU
Dolgu işlemi doktor hatası, kamu hastanelerinde meydana geldiğinde idare hukukundaki hizmet kusuru kavramına dayanarak tazminat sorumluluğu doğurur. Kamu hastaneleri, sağlık hizmetlerinin etkin ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamakla yükümlüdür. Eğer dolgu işlemi doktor hatası, eksik organizasyon, yetersiz donanım veya eğitimsiz personel nedeniyle meydana gelmişse, bu durum hizmet kusuru olarak kabul edilir.
Örneğin, dolgu işlemi doktor hatası sonucu enfeksiyon gelişmesi, kullanılan malzemenin steril olmaması veya dolgunun hatalı yerleştirilmesi nedeniyle hastanın ağrı çekmesi, kamu hastanesinin hizmet kusuru olarak değerlendirilir. Bu tür durumlarda, hasta idareye karşı tam yargı davası açarak tazminat talep edebilir. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılan tam yargı davalarında, davanın görevli idare mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Dolgu işlemi doktor hatası sonucu ortaya çıkan zararlarda, idarenin hizmet kusurunun ispat edilmesi, tazminat talebinin kabulü için gereklidir. Örneğin, dolgu sırasında sinire zarar verilmesi, dolgunun düşmesi veya yanlış malzeme kullanımı nedeniyle hastanın ciddi ağrı çekmesi durumlarında, dolgu işlemi doktor hatası olarak hizmet kusuru gündeme gelir. Kamu hastanelerinde dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat sorumluluğu, idarenin hizmeti organize etme, gerekli malzemeleri sağlama ve yetkin personeli görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda ortaya çıkar.
ÖZEL HASTANELERDE DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU
Dolgu işlemi doktor hatası, özel hastanelerde meydana geldiğinde, özel hukuk hükümlerine dayanan hasta kabul sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilir. Özel hastanelerde hasta ile hastane arasında sözlü veya yazılı olarak yapılabilen bir hastane kabul sözleşmesi bulunur. Bu sözleşme, tıbbi uygulamalar ve bakım hizmetleri dahil olmak üzere sağlık hizmetinin kapsamını belirler. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle özel hastanelerin tazminat sorumluluğu, bu sözleşmeye aykırılık nedeniyle doğar.
Örneğin, dolgu işlemi doktor hatası sonucu dolguların erken düşmesi, diş etlerinde iltihaplanma veya dolguların yüksekliğinin yanlış ayarlanması gibi durumlar, dolgu işlemi doktor hatası olarak değerlendirilir ve özel hastane kabul sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat sorumluluğu doğurur. Özel hastane, hastanın zarara uğraması durumunda, sözleşmeye dayalı olarak tazminat ödemekle yükümlüdür.
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle özel hastanelere karşı açılan tazminat davalarında, doktorun bireysel sorumluluğu devam etmekle birlikte, hastane de organizasyon eksikliği, yetersiz malzeme kullanımı veya doktorun özensiz çalışmasından dolayı sorumlu tutulabilir. Örneğin, dolgu işlemi doktor hatası olarak dolgunun sinirlere baskı yapacak şekilde yerleştirilmesi, hastada kalıcı ağrıya neden olursa, hem doktor hem de hastane tazminat sorumluluğu altındadır.
Bu konuda detaylı bilgiler için Malpraktis Davası Nedir? isimli makalemizi okuyabilirsiniz.
DOLGU İŞLEMİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılacak tazminat davalarının hangi mahkemede görüleceği, davanın taraflarına, hastanenin türüne ve tazminatın içeriğine göre değişiklik göstermektedir. Tıbbi malpraktis (doktor hatası) sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini, Türk hukukunda farklı düzenlemelere dayanır. Bu düzenlemeler, mahkemenin görevli olup olmadığına karar verirken dikkate alınan önemli unsurlardır. Özellikle dolgu işlemi doktor hatası sonucu meydana gelen zararlar söz konusu olduğunda, tazminat davasının hangi mahkemeye açılacağına dair belirli kurallar vardır.
BAĞIMSIZ DOKTORLAR ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI
Bağımsız çalışan doktorlar (serbest çalışan hekimler) aleyhine dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarına bakmaya tüketici mahkemeleri yetkilidir. Eğer bir hasta, bağımsız çalışan bir diş hekimi veya estetik cerrah aleyhine dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle tazminat davası açarsa, bu dava tüketici mahkemesi tarafından görülür. Çünkü, hasta ile hekim arasındaki ilişki tüketici – hizmet sağlayıcı ilişkisi olarak kabul edilir. Bu durumda dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini için tüketici mahkemesi uygun yargı merciidir.
Tüketici mahkemesinin görevi, hastaların, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle uğradıkları zararları, doktorun özensizliği veya kusurlu davranışları nedeniyle tazmin etmeye yönelik davalarda karar vermektir. Buradaki kritik nokta, tıbbi malpraktisin tüketici hukukuna dayanan bir uyuşmazlık olarak kabul edilmesidir.
ÖZEL HASTANELER ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI
Dolgu işlemi doktor hatası, özel hastanelerde meydana geldiğinde, özel hastaneler ile hasta arasındaki ilişkiyi düzenleyen hasta kabul sözleşmesi çerçevesinde tazminat davası açılabilir. Özel hastaneler, ticari faaliyet gösterdiklerinden, bu tür davalarda tüketici mahkemesi görevli olacaktır. Hastaların, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle mağdur olmaları durumunda, tüketici mahkemesi tazminat davalarına bakar. Özel hastaneler, hasta ile arasında bir sözleşme ilişkisi kurar ve bu sözleşme, hastaya sunulan tıbbi hizmetin şartlarını belirler. Dolayısıyla, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılan davalar, bu bağlamda tüketici mahkemesi tarafından değerlendirilir.
KAMU HASTANELERİ ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI
Dolgu işlemi doktor hatası, kamu hastanelerinde meydana geldiğinde, tazminat davasının görülmesi için farklı bir yol izlenir. Kamu hastanelerinde, dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarına bakacak görevli mahkeme idare mahkemesidir.
Kamu hastaneleri, idari yapılar olduğu için, kamu hizmeti görmektedirler. Dolayısıyla, devlet hastanesi veya üniversite hastanesi gibi bir sağlık kuruluşunda meydana gelen dolgu işlemi doktor hatası, idare mahkemesi tarafından incelenir. İdare mahkemeleri, tıbbi malpraktis ve hizmet kusuru nedeniyle açılacak davalarla ilgilidir. Burada, hastaların, kamu sağlık kuruluşlarında meydana gelen dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle zarar görmeleri durumunda, davanın idare mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SİGORTA ŞİRKETLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALAR
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle doktorun sigorta şirketine karşı bir tazminat davası açması durumunda, görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır. Eğer bir hasta, dolgu işlemi doktor hatası sonucu zarar gördüyse ve doktorun hatasını sigorta şirketi karşılıyorsa, sigorta şirketine karşı açılacak tazminat davası ticaret hukuku kapsamında değerlendirilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu‘na göre, sigorta sözleşmeleri mutlak ticari işler olarak kabul edilir ve dolayısıyla sigorta şirketine karşı açılacak davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle sigorta şirketinden tazminat talep edilmesi durumunda, mahkemenin ticaret hukuku çerçevesinde karar vermesi gerekir.
Dolgu işlemi doktor hatası nedeniyle açılacak tazminat davalarında görevli mahkeme, davanın taraflarının kimliğine ve hastanenin türüne bağlı olarak değişiklik gösterir:
Bağımsız doktorlar aleyhine açılacak davalar tüketici mahkemesinde görülür.
Özel hastaneler aleyhine açılacak davalar da tüketici mahkemesinde görülür.
Kamu hastanelerine karşı açılacak davalar idare mahkemesinde görülür.
Sigorta şirketine karşı açılacak tazminat davaları ise asliye ticaret mahkemesinde görülür.
HATALI DOLGU İŞLEMİ NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME
Malpraktis (doktor hatası) nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında, davanın hangi mahkeme tarafından görüleceğini belirleyen kurallar yetki kuralları olarak adlandırılmaktadır. Dolgu işlemi gibi tıbbi müdahaleler sırasında bir hata yapılması durumunda, bu hataya dayalı tazminat davasında yetkili mahkeme, belirli kurallara göre belirlenir.
Genel yetkili mahkeme, malpraktis nedeniyle açılan tüm maddi ve manevi tazminat davalarında davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Yani, hatalı dolgu işlemi gerçekleştiren doktorun veya hastanenin yerleşim yerindeki mahkeme davaya bakmakla yetkilidir (HMK m.6). Eğer birden fazla davalı varsa, dava, bu davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir (HMK m.7/1).
Genel yetkili mahkeme, davalıya ilişkin tüm tazminat davalarında yetkili olacaktır. Dolayısıyla, örneğin, bir özel hastane veya doktorun yerleşim yeri mahkemesi, hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak dava için yetkili mahkeme olacaktır.
Malpraktis nedeniyle açılacak tazminat davalarında davacı, genel yetkili mahkemede dava açabileceği gibi aşağıdaki durumlar dahilinde özel yetkili mahkemelerde de dava açabilir:
- Eğer tıbbi müdahale, yani dolgu işlemi, eser veya vekalet sözleşmesinden kaynaklanıyorsa, tazminat davası, sözleşmenin ifa edileceği yerin tüketici mahkemesinde de açılabilir (HMK m.10). Bu durumda, hastanın dolgu işlemi yaptığı hastane veya klinik, tıbbi tedavi ve bakımın yapıldığı yer olduğundan, o yerin tüketici mahkemesi de davaya bakmaya yetkilidir.
- Dolgu işlemi gibi tıbbi hatalar nedeniyle açılacak davalarda, hasta tüketici olarak kabul edildiği için, hasta davayı yerleşim yerindeki tüketici mahkemesinde de açabilir (6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m.73/5).
- Eğer hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak tazminat davası, haksız fiil nedeniyle açılıyorsa, bu dava aşağıdaki mahkemelerde de açılabilir (HMK md. 16):
- Eğer hatalı dolgu işlemi belirli bir yerde gerçekleşmişse, o yerin mahkemesi davaya bakabilir.
- Zarar, haksız fiilden farklı bir yerde meydana gelmişse, bu zarar görülen yerin mahkemesi de tazminat davasına bakmaya yetkilidir.
- Tüketici, yani hasta, zarara uğradığı dolgu hatasından dolayı kendi ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde de tazminat davası açabilir.
Bu yetki kuralları, hatalı dolgu işlemi veya başka tıbbi hatalar nedeniyle açılacak tazminat davalarının hangi mahkemede görüleceğini belirleyerek, davacının ve davalının haklarını koruyan bir düzen oluşturur.
HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA ZAMAN AŞIMI SÜRELERİ
Hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak tazminat davalarında, davacının dava açma süresi, zamanaşımı kuralları çerçevesinde belirlenir. Zaman aşımı, bir hakkın kullanılması için belirli bir süre geçtikten sonra hakkın kaybedilmesine yol açan yasal düzenlemelerdir. Tıbbi malpraktis durumunda zamanaşımı süreleri, davanın hangi koşullarda açılacağına göre farklılık gösterebilir.
KAMU HASTANELERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Kamu hastaneleri (devlet hastanesi, üniversite hastanesi, aile sağlığı merkezi vb.) veya sağlık kuruluşları aleyhine malpraktis nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında, zamanaşımı süresi, zararın ve doktor hatasının öğrenilmesi tarihinden itibaren başlar ve bu süre 1 yıldır. Her halükarda, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıl içinde ilgili idareye yazılı başvurularda bulunulmalıdır. İdarenin başvuruyu kısmen veya tamamen reddetmesi durumunda, bu işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılmalıdır.
ÖZEL HASTANELERE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ
Özel hastaneler veya doktorlar aleyhine haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davalarında zamanaşımı süresi, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, her durumda, fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılması gerekmektedir (BK m.72). Dolayısıyla, hatalı dolgu işlemi nedeniyle bir zarar meydana geldiğinde, hasta bu durumu öğrendikten sonra 2 yıl içinde, her halükarda, olay tarihinden itibaren 10 yıl içinde dava açmalıdır.
VEKALET SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA ZMANAŞIMI SÜRESİ
Eğer tazminat davası, vekalet sözleşmesi çerçevesinde açılacaksa (örneğin, dolgu işlemi sırasında hastanın verdiği onay çerçevesinde), zamanaşımı süresi 5 yıl olarak belirlenmiştir (6098 sayılı BK m.147/5). Bu durumda, hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak tazminat davası için, hastanın dava açma süresi 5 yıl ile sınırlıdır.
ESER SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Eser sözleşmesi kapsamında yapılan tıbbi işlemler (örneğin, estetik dolgu işlemleri), tıbbi malpraktis nedeniyle açılacak davalarda da 5 yıl olan zamanaşımı süresi uygulanır (6098 sayılı BK m.147/6). Ancak, doktorun tıbbi uygulamayı ağır kusurla gerçekleştirmesi durumunda, işlem türüne bakılmaksızın zamanaşımı süresi 20 yıl olarak uygulanır (BK m.478). Örneğin, estetik bir dolgu hatası durumunda bu zamanaşımı süresi 20 yıla kadar uzayabilir.
VEKALETSİZ İŞ GÖRME NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Eğer hastadan gerekli izin veya onay alınmadan, vekaletsiz iş görme gerekçesiyle tıbbi müdahale yapılmışsa (örneğin, hastanın izni alınmadan dolgu işlemi yapılması gibi), zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir (BK m.146). Bu durumda, hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak tazminat davası için 10 yıl içinde dava açılmalıdır.
CEZA DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
Eğer tıbbi hata, ceza kanunlarını ihlal eden bir fiilden kaynaklanıyorsa, bu tür durumlarda ceza davalarındaki zamanaşımı süreleri geçerli olacaktır. Ceza davası zamanaşımı, tıbbi malpraktisin cezayı gerektiren bir suç teşkil etmesi halinde uygulanır.
Hatalı dolgu işlemi nedeniyle açılacak tazminat davalarında zaman aşımı süresi, davanın hangi tür hukuki dayanağa sahip olduğuna göre değişir. Kamu hastanelerine karşı açılacak davalarda bu süre, zararın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl, fiilin işlendiği tarihten itibaren ise 5 yıldır. Özel hastaneler ve doktorlara karşı açılacak davalar için bu süre, zararın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, fiilin işlendiği tarihten itibaren ise 10 yıl olarak belirlenmiştir. Ayrıca, vekalet sözleşmesi ve eser sözleşmesi gibi durumlarda da farklı zaman aşımı süreleri söz konusudur.
Sağlık hukuku konusunda detaylı bilgiler için Sağlık Hukuku isimli makalemizi okuyabilir ve diğer makalelerimize erişebilirsiniz.
HATALI DOLGU İŞLEMİ AMELİYATI KAYNAKLI TAZMİNAT KONUUSNDA YARGITAY KARARI
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24.06.2020T.2018/1728 E., 2020/3979 K.
“Katılanın 2010 yılı temmuz ayında diş hekimi …’ın muayenehanesine giderek, kendisine ve oğlunun dişlerine dolgu yaptırdığını,oğlunun dişlerinde ağrı devam edince tekrar aynı yere başvurduğunu bu defa oğlunun sağ alt azı dişine aynı kişinin kanal tedavisi uygulayarak dolgu yaptığını, bir ara muayene sırasında dişlerini muayene ve tedavi eden şahsa Osman ismi ile hitap ettiklerine şahit olduğunu,
Daha sonraki günlerde kendisinin ve oğlunun dişlerinde ağrıların şiddetle devam etmesi üzerine Manavgat Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne müracaat ettiğini, kendisinin ve oğlunun dişlerini yapan ve … ismini kullanan şahsın sanık … olduğunu öğrendiğini belirterek şikayetçi olduğu olayla ilgili, katılanın genel adli muayene raporunda, lezyonun basit tıbbi müdahale ile tedavi edilemez nitelikte olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporunda,
…’in muayenesinde kişinin sol üst azı dişinde derin dentin çürüğüne dolgu yapıldığı, ağrısının devam etmesi üzerine Ağız Diş Sağlığı Merkezinde dişinin çekildiğinin belirlendiği, bu tip çürüklerde ağrı şikayetinin kanal tedavisi ile de giderilmeye çalışılabileceği, ancak kanal tedavisine rağmen sonuç alınamayan olgularda dişin çekim endikasyonunun bulunduğu, bu tür çürük dişlerde kanal tedavisi yapılmadan dolgu uygulamasının tıbbi kusur olarak nitelendirildiği,
görülmekle, mahkemece katılanın aşamalardaki tutarlı beyanları, katılanın diş tedavisinin hatalı yapılmış olduğuna ilişkin 10/05/2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Ağız ve Diş Sağlığı Şube Müdürlüğü yetkileri tarafından 23/02/2011 tarihinde yapılan denetimde protokol defterinde katılan ile oğlunun adının kayıtlı olmayışı, tanıklar Nesrin Emek ve Halime Çilek’in katılanın beyanlarını doğrular mahiyetteki beyanlarından, sanık …’ın diş teknisyeni olduğu, Diş Hekimi …’ın muayenehanesinde katılan ve oğlunun diş tedavisini yaptığı kanaatine varılarak atılı suçlardan cezandırılmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, karşı tarafın beyanına dayanılarak hüküm kurulduğuna, suçun sübutuna, beraat kararı verilmesi gerektiğine, TCK’nın 62. maddesinin uygulanmamasına, ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA”
SAĞLIK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
Hatalı dolgu işlemi ameliyatı hataları, hekim hatası (malpraktis) kapsamında değerlendirilir. Eğer dolgu uygulaması sonucu sağlık sorunları, kalıcı hasar veya estetik bozukluk meydana gelirse, mağdur maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Tazminat davası açabilmek için hatalı işlem, zarar ve nedensellik bağı ispatlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı, özel hastane veya doktor aleyhine dava açılabilir. Hukuki süreçte bilirkişi raporu ve sağlık kayıtları önemli delillerdir. Hatalı dolgu işlemi ameliyatı konusunda alanında bir uzman Sağlık Avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.
SAĞLIK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.