INAD yolcu; yetkilileri tarafından, bir ülkeye girişine izin verilmeyen ya da verilmeyecek olan kişidir (ICAO, 2017: s.1-3). INAD yolcu kararına itiraz ve dava edilebilir.
İçindekiler
- INAD YOLCU NEDİR?
- INAD YOLCU SINIFLANDIRMASI
- TAHDİT KODU NEDİR?
- Ç-138 TAHDİT KODU NEDİR?
- TAHDİT KODU NEDEN KONUR?
- TAHDİT KODU KİM TARAFINDAN KONULUR?
- Ç 138 (INAD) TAHDİT KODU KALDIRMA
- INAD YOLCU KARARINA ITIRAZ VE DAVA İLE İLGİLİ YARGI KARARI
- ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ
- ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI ÜCRETİ 2024
- ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI TUTMAK ZORUNDA MIYIM?
- ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI’NA NASIL ULAŞILABİLİR?
- ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA
INAD YOLCU NEDİR?
INAD yolcu; yetkilileri tarafından, bir ülkeye girişine izin verilmeyen ya da verilmeyecek olan kişidir (ICAO, 2017: s.1-3). INAD (Inadmissible Passenger), uluslararası uçuşlarda sıkça karşılaşılan bir kavramdır ve genellikle pasaport kontrolü sırasında ortaya çıkar. ICAO’nun tanımında belirtildiği gibi, bir yolcu, seyahat ettiği ülkenin giriş koşullarına uymak zorundadır. Bu koşullar genellikle geçerli bir pasaport, gerekli vize veya diğer giriş belgelerini içerir.
Ancak, bazı durumlarda yolcular bu koşulları yerine getiremeyebilir veya sınır polisi tarafından belirlenen diğer nedenlerle ülkeye girişlerine izin verilmeyebilir. Bu durumda, ilgili kişi INAD olarak kabul edilir ve seyahatini gerçekleştirdiği havayolunun ilk uçuşu ile seyahatinin başladığı noktaya geri gönderilir.
“Taşıyıcı yaptırımları, dünyada yaygın olarak yolcuların kimliklerini kontrol etmek ve yolcu verilerinden bilinmeyen terörist tehditleri bulup ortaya çıkarmak için kullanılmaya başlanmıştır. BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin müdahalesiyle yolcu bilgilerinin paylaşılmasını şart koşan üç karar kabul ederek teröristlerin seyahatlerini engellemeye çalışmıştır: 2014 tarihli 217054 ve 217855 sayılı kararlar ile 2017 tarihli 239656 sayılı karar.
Sonuncu karar uluslararası yaptırımların alanını biraz daha genişleterek sınır güvenliğini güçlendirme ve PNR dâhil veri paylaşımını öngörmektedir. Esasen bu kararlar DAEŞ terör örgütüne karşı önlem olarak ortaya çıkmış olup, (EU) 2016/681 sayılı PNR Direktifine de gerekçe teşkil eden Suriye’deki savaşa katılmak için seyahat eden yabancı terörist savaşçıların hareketliliğini kontrol etmeyi amaçlamıştır. Söz konusu kararların yerine getirilmesi bilinmeyen tehditleri ülkeye varışından önce tespit etmeyi hedefleyen risk analizi işlemleriyle bağlantılıdır. Bilinen ya da tespit edilmiş teröristlerin uçuşu hiçbir hava yolu şirketince taşınmayacak kişilerin tutulduğu “no-fly” listesi kapsamında kısıtlanabilmektedir.
Bu listedeki yolcuları taşıyan uçakların kalkışına ya da inişine izin verilmediği gibi taşıyıcılar ağır cezai yaptırımlara maruz kalabilmektedirler. Daha önce açıklandığı gibi bilinmeyen tehditlerin tespiti PNR bilgilerinin çeşitli analiz programlarıyla işlenmesi sonucunda bazı otomatik programların yardımıyla yapılabilmekte ve havaalanlarına varışlarıyla birlikte bu yolcular geliş amaçlarının tespitine yönelik ayrıntılı sorgulamaya tabi tutulabilmektedir.
Çoğu durumda girişine izin verilmeyerek kabul edilemez (INAD – inadmissible) yolcu durumuna getirilen bu kişilere giriş yasağı uygulanmaktadır. Ayrıca kamu düzenliği ve güvenliği açısından tehdit olduğu değerlendirilenler “watchlist – izleme listesi” kapsamına alınmaktadırlar. Bu işlemin anlamı hakkında giriş yasağı kararı alınan kişilerin tekrar ülkeye giriş yapmak istediklerinde vize başvurusunda ya da pasaport sorgulamasında otomatik olarak taleplerinin reddedilmesidir.
Çatışma bölgelerine uçmak isterken yakalanan yabancı yolcular genellikle vatandaşı oldukları ülkelerin istihbarat ve güvenlik güçleriyle yapılan görüşmeler çerçevesinde ya sınır dışı işlemi yapılarak ya da suç kaydı olanlar bakımından doğrudan teslim alınmak suretiyle geri gönderilmektedir. Öte yandan, terörle mücadele gerekçesiyle de olsa kişisel verilerin paylaşılması hem insan hakları hem de gizliliğin korunması hususlarında temel haklarla ilgili çok sayıda endişeyi beraberinde getirmektedir.”[1].
INAD durumları çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir; örneğin, geçersiz bir pasaport, vize veya diğer giriş belgeleri, seyahat amacına uygun olmayan belirsiz veya şüpheli nedenler, sınır güvenliği endişeleri veya sağlık nedenleri gibi durumlar söz konusu olabilir.
INAD YOLCU SINIFLANDIRMASI
IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği-International Air Transport Association) ülkeye girişine izin verilmeyen yolcuları seyahat evrakı uygun olmayan yolcular, seyahat evrakı sahte olan yolcular ve diğer şeklinde üç genel kategoriye ayırmaktadır (IATA, 2002: s.3).
Uygun Evraka Sahip Olmayan Yolcular: Ülkeye girişi uygun bulunmayan, uygun evrakı olmayan yolcular, genellikle giriş veya transit geçiş için devlet tarafından gerekli görülen belgelere sahip olmayan yolculardır ve çoğu zaman geçerli ve süresi dolmamış bir pasaport ve/veya vizenin olmaması durumunu içermektedir.
Seyahat Evrakı Sahte Olan Yolcular: Bu yolcular, varışta herhangi bir evrakı bulunmayanlar, kontroller esnasında evrakının sahte olduğu anlaşılan yolcular, başka kişilere ait orijinal seyahat evrakı bulunduran hilekâr yolcular gibi birkaç farklı alt kategoriye ayrılmaktadır. Çoğunlukla, faaliyet gösteren taşıyıcı ve/veya devlet otoriteleri tarafından sınırlarda uygulanan evrak kontrollerini atlatmak için yasadışı yollara başvuran yolcuları içermektedir.
Diğer Ret Nedenlerine Sahip Yolcular: Ülkeler sıklıkla geçerli tüm belgelere sahip olan ve taşıyıcı tarafından giriş için tüm koşulları sağlıyor gibi görünen kişileri reddetmektedir. Bunun nedeni genellikle yolcunun maddi kaynaklarının yetersizliği, ülkenin sınır kontrolünde bulunan veri tabanındaki bilgiler ve/veya ilgili diğer faktörlerdir.
INAD yolcunun girişine izin verilmediği noktadan geldiği ülkeye geri götürülmesinde sorumluluk, seyahati gerçekleştiren havayolu şirketine aittir. Bu durumda havayolu, varsa geri dönüş biletini geçersiz kılarak ilk sefer ile yolcunun geri dönüşünü sağlamakla yükümlüdür. Yolcu geçersiz vize ve süresi bitmiş pasaport sebebi ile INAD olmuşsa, ilgili ülke otoriteleri tarafından havayolu şirketine cezai yaptırım uygulanabilmektedir (Bilkay, 2020: s.317).
INAD yolcuların uçuşa kabul edilmesinde karar, ilgili seferin kaptan pilotuna ait (İstanbul Üniversitesi [İÜ], Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, 2020-2021) olmakla birlikte; pasaport, vize, vb. seyahat evrakları uçuş öncesinde kabin amirine teslim edilir, iniş sonrası ilgili evraklar INAD yolcuyu karşılayan yolcu hizmetleri memuruna teslim edilir (Bilkay, 2020: s.317)
Aksi bir hüküm belirtilmediği müddetçe, Deportee yolcunun seyahat masrafları yolcuyu sınır dışı eden ülkeye ait olmakla birlikte yolcunun uçuşa kabulünde nihai karar refakatçi eşliğinde ya da refakatsiz olduğuna bakılmaksızın ilgili seferin kaptan pilotuna aittir (Bilkay, 2020:s. 319).
Deportee yolcuya seyahati sırasında bir refakatçi eşlik etmiyorsa seyahat dökümanları ilgili seferin kabin amirine teslim edilir ve inişte Deportee yolcuyu karşılayacak yolcu hizmetleri memuru tarafından teslim alınır. Deportee yolcuya seyahati sırasında bir görevlinin eşlik etmesi durumunda ise seyahat evrakları görevlide kalır (İÜ, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, 2020-2021).
TAHDİT KODU NEDİR?
Tahdit kodu, Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde yasalara aykırı fiiller işlediği tespit edilen veya yurt dışı istihbarat bilgileriyle hakkında bilgi toplanan yabancının siciline işlenen kayıtları ifade eder. Bu kayıtlar, ilgili kişinin Türkiye’deki yasal durumunu etkileyebilir ve bu kişinin Türkiye’deki hareketlerini kısıtlayabilir. Tahdit kodu, Türkiye’de yabancıların giriş ve oturum sürelerini etkileyen önemli bir unsurdur ve ilgili kişinin Türkiye’de kalışını zorlaştırabilir veya engelleyebilir. Bu tür kayıtlar güvenlik açısından önem taşıyan durumlarla ilişkilendirilir ve ilgili kişinin Türkiye’deki davranışlarına dair bir tür uyarı işlevi görür.
Ç-138 TAHDİT KODU NEDİR?
Ç-138 kodu (INAD), Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan yasaklı yabancılar için kullanılan bir tahdit kodudur. Bu kod, ilgili kişinin Türkiye’ye girişine izin verilmediğini ve belirli bir süre boyunca bu yasağın geçerli olduğunu belirtir. INAD yolcu kararına itiraz ve dava açma hakkı vardır.
Yasaklanmış bir yabancı, Türkiye’ye giriş yapmaya çalıştığında Ç-138 koduyla karşılaşabilir. Bu durumda, ilgili kişiye Türkiye’ye giriş izni verilmez ve belirli bir süre boyunca bu yasağın geçerli olduğu bildirilir. Ancak, kişi yasağın haksız olduğunu düşünüyorsa, bu kararı mahkemeye taşıyabilir ve INAD yolcu kararına itiraz ve dava açabilir.
Dava süreci, Türk yargı sistemine göre işler ve kişinin durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Yasağın kaldırılması için kişinin avukatıyla birlikte mahkemeye başvurması ve ilgili kanıtları sunması gerekebilir. Mahkeme, yasağın hukuka uygunluğunu ve kişinin Türkiye’ye girişine ilişkin haklarını dikkate alarak kararını verecektir.
TAHDİT KODU NEDEN KONUR?
Bir ülkede suç işleyen, terörist olarak gösterilen veya güvenlik riski oluşturabilecek bir kişi, ülkeye giriş yasağına maruz kalabilir. Bu durum, kişinin ülkede bulunmasının güvenlik açısından risk oluşturabileceği düşüncesiyle ilişkilidir.
Ç-138 kodu (INAD) tahdit kodu, ülkeye giriş yasağı uygulanmasının süresinin değişebileceğini belirtir. Bu süre, kişinin suç işleme sebebine göre değişebilir. Örneğin, bir kişi suç işlemişse ve bu suç ciddi bir tehdit oluşturuyorsa, giriş yasağı süresi daha uzun olabilir. Ancak, kişinin suçu daha hafifse veya risk düzeyi daha düşükse, giriş yasağı süresi daha kısa olabilir. Ancak, kişi yasağın haksız olduğunu düşünüyorsa, bu kararı mahkemeye taşıyabilir ve INAD yolcu kararına itiraz ve dava açabilir.
Giriş yasağı tahdit kodu, bu tür durumları belirleyerek ülkenin güvenliğini sağlamak için kullanılan önemli bir araçtır. Bu kodlar, ülkeye giriş yasağı uygulanan kişilerin hareketlerini sınırlayarak toplumun güvenliğini korumayı amaçlar. Ancak, kişi yasağın haksız olduğunu düşünüyorsa, bu kararı mahkemeye taşıyabilir ve INAD yolcu kararına itiraz ve dava açabilir.
TAHDİT KODU KİM TARAFINDAN KONULUR?
Tahdit kodları İl Göç İdaresi Müdürlükleri, Genel Müdürlük ve Hudut Kapısı personeli tarafından uygulanır. Yabancılar, kendileri hakkında tahdit kodu olup olmadığını öğrenmek için İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvurabilirler. Bu müdürlükler, yabancıların Türkiye’deki ikamet durumları ve diğer prosedürlerle ilgili işlemleri yönetirler ve tahdit kodları da bu işlemler arasında yer alır.
İl Göç İdaresi Müdürlükleri, yabancıların Türkiye’deki durumlarına ilişkin birçok bilgiyi sağlayabilirler ve tahdit kodları da bu bilgiler arasında yer alır. Yabancılar, İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvurarak, ülkeye giriş yasağı gibi durumlarla ilgili bilgi alabilirler ve varsa tahdit kodlarını öğrenebilirler. Bu şekilde, yabancılar kendi durumlarını takip edebilir ve gerekli işlemleri gerçekleştirebilirler.
Ç 138 (INAD) TAHDİT KODU KALDIRMA
İdari para cezası verilmesi, sınır dışı edilme ve ülkeye giriş yasağı gibi işlemlerin iptali istemiyle birlikte INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusu yapılabilir. Ancak, bu durumda INAD yolcu kararına itiraz ve dava tahdit kodu üzerine değil, tahdit koduna dayanılarak yapılan işlemin iptali üzerine olmalıdır. Yani, INAD yolcu kararına itiraz ve dava tahdit koduna değil idari para cezasının, sınır dışı etme işleminin veya ülkeye giriş yasağının iptali istenmelidir.
INAD yolcu kararına itiraz ve dava idare mahkemesine açılabilir. INAD yolcu kararına itiraz ve dava açılması durumunda, idarenin işlemin gerekçesini ve bu gerekçenin hukuka uygunluğunu somut olarak ortaya koyması gerekmektedir. Örneğin, yabancının ülkeye izinsiz girdiği, kaçak çalıştığı, genel ahlaka aykırı davrandığı, kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, hakkında adli işlem yapıldığı veya genel güvenlik açısından tehlikeli olduğu gibi iddia edilen durumlar idare tarafından somut ve hukuken kabul edilebilir bir şekilde belgelenmelidir.
INAD yolcu kararına itiraz ve dava açılması durumunda davalı idare bu tür işlemleri yaparken, hukuki süreçte somut delillerle desteklenmesi önemli olmaktadır. Buna karşılık, INAD yolcu kararına itiraz ve dava açılması durumunda davacı da işleme dayanak yapılan olguların doğru olmadığını veya hukuka aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.
Tahdit kodu uygulaması gibi kişi haklarını doğrudan etkileyen işlemler için kanuni bir dayanak bulunması gerekmektedir. Kanunda açık bir hüküm bulunmadığından, tahdit kodu uygulamasının kanuni dayanak ilkesine uygun olduğunu söylemek zordur. Ancak, yabancıların ülkeye girişi ve kalması devletin egemenlik yetkisiyle ilgilidir ve bu konuda idareye belirli yetkiler verilmiştir.
INAD YOLCU KARARINA ITIRAZ VE DAVA İLE İLGİLİ YARGI KARARI
“Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava; Filistin uyruklu olan davacı tarafından, hakkında tesis edilen yurda giriş yasağı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Ankara 1. İdare Mahkemesinin 29/11/2018 tarih, E:2018/1586, K:2018/2673 sayılı kararı ile; somut dayanağı olmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare istinaf başvuru dilekçesi ile; davacı hakkında Ç-138 tahdit kodu girilerek kabul edilemez yolcu olarak işlem yapıldığı, 6458 sayılı Kanunun 9 ncu maddesine göre Ç-141 tahdit kaydı tesis edildiği, söz konusu bu kayıtların Genel Müdürlük makamının 10/08/2018 tarihli “Olur”u ile kaldırıldığı, 25/10/2018 tarihli dilekçe ile Ankara 1. İdare Mahkemesine bildirildiği, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu nedenle istinaf yoluna gidildiği belirtilerek, kararın istinaf kanun yolu ile kaldırılması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Filistin uyruklu olan davacı hakkında Ç-138 ve Ç-141 tahdit kayıtlarının girildiği, bu durumun Ankara İl Emniyet Müdürlüğünün 21/02/2018 tarihli yazısı ile Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne bildirilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan iş bu davanın açıldığı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 1. İdare Mahkemesi kayıtlarına giren 25/10/2018 tarihli dilekçesi ile, davacı hakkındaki tahdit kayıtlarının Genel Müdürlüğün 10/08/2018 tarihli Olur’u ile kaldırıldığı belirtilerek, davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesinin istenildiği, Ankara 1. İdare Mahkemesince 29/11/2018 tarihli kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede; davacı vekili tarafından, davacı hakkında tesis edilen yurda giriş yasağı işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması talebi ile açılan davada İdare Mahkemesince 07/09/2018 tarih, 2018/1586 esas sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, ancak davalı idarenin 25/10/2018 tarihli yazısı ile davacı hakkındaki tahdit kayıtlarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 10/08/2018 tarihli E:37753 sayılı Olur’u ile kaldırıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda; Ankara 1. İdare Mahkemesince, davacı hakkında tesis edilen yurda giriş yasağı işleminin iptaline karar verilmiş ise de, dava açıldıktan sonra İdare Mahkemesi kayıtlarına giren davalı idare dilekçesi ile tahdit kayıtlarının kaldırıldığı anlaşıldığından, davanın konusuz kalması sebebiyle iş bu davada karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idare istinaf isteminin KABULÜNE,dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın KALDIRILMASINA,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45/4. maddesi uyarınca yeniden yapılan inceleme sonucunda konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA”
“Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; Almanya vatandaşı davacı tarafından, İstanbul Valiliği İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Mülki İdare Amirliği’nin 06.11.2017 tarihli kabul edilemez yolcu işleminin iptaliistemiyle açılmıştır.
İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nce; Risk analiz birimi görevlilerince, davacı hakkında yapılan profil çalışması sonucunda davacının ülkeye girişinin sakıncalı olabileceği değerlendirildiğinden davacı hakkındaki tahdit kayıtları da dikkate alındığında davacının Ülkemize girişinin kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görüldüğü anlaşılmakla, kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla Devletin hükümranlık yetkisi kapsamında davacı hakkında tesis edilen Ülkemize girişine izin verilmemesine dair inad (kabul edilemez yolcu) işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine kararı verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan kararın hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek istinafen incelenerek bozulması istenilmektedir…
Bu itibarla; davacı hakkında tesis edilen kabul edilemez yolcu işlemi somut bir belgeye ve bilgiye dayanmadığından, davacının kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından sakıncalı görüldüğü ve hakkında dava konusu işlem tesis edildikten sonra konulan giriş yasakları bulunduğundan bahisle İNAD (Kabul edilemez yolcu) kapsamına alınması ve ülkeye girişine izin verilmemesine yönelik işlemde hukuka uyarlık bulunmamakta olup, davanın reddine yönelik İdare Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacı istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 28/02/2020 tarih ve E:2019/2199, K:2020/612 sayılı kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline…”
ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ
Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili surecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için ve INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili sürecin başarıya ulaşması için son derece önemli olup doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını bulmak için yaşanabilecek süreci adım adım anlatırsak;
1.ADIM: NE İLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLİN
İlk adım, INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili süreciniz esnasında ne türde hukuki konu ve uyuşmazlıklarla karşılaşacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır.
INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili sürecinde karşılaşabileceğiniz bazı hukuki konular ve uyuşmazlıklar ise:
- Hava Yolu Şirketinin Yasal Hakları ve Sorumlulukları: INAD (Uygun Olmayan Yolcu Davranışı) durumunda, hava yolu şirketinin yolcunun davranışına müdahale etme ve seyahatini engelleme hakkı vardır. Ancak, bu hakların ne zaman ve nasıl kullanılabileceği konusunda belirli yasal kriterler bulunabilir. Yolcu, bu kriterlere uymadığını iddia ederek hava yolu şirketinin kararını hukuki açıdan sorgulayabilir.
- Yolcu Hakları ve Hava Yolu Şirketinin İzlediği Politikalar: Yolcu, INAD kararını haklı görmeyerek hava yolu şirketinin yolcu haklarına aykırı davrandığını iddia edebilir. Bu durumda, hava yolu şirketinin uyguladığı politika ve prosedürlerin yasal mevzuata uygunluğu, yolcunun haklarını koruma açısından önem taşır ve INAD yolcu kararına itiraz ve dava açabilir.
- Yolcu Davranışının Değerlendirilmesi ve Delil Sunumu: Hava yolu şirketi, INAD kararı alırken yolcunun davranışını değerlendirir. Ancak, bu değerlendirmenin objektifliği ve adil olup olmadığı sorgulanabilir. Yolcu, INAD kararının alınmasına sebep olan olayların gerçekleşme şekli ve kanıtların incelenmesi sürecinde INAD yolcu kararına itiraz ve dava
- Uçuş Kuralları ve Taşıma Sözleşmesi İhlali: Hava yolu şirketi ile yolcu arasındaki ilişki, bir taşıma sözleşmesiyle düzenlenir. Yolcu, INAD kararının taşıma sözleşmesine aykırı olduğunu iddia edebilir. Bu durumda, sözleşmenin hangi maddelerinin ihlal edildiği ve bu ihlalin yasal sonuçları hakkında bir uyuşmazlık ortaya çıkabilir.
- Tazminat Talepleri ve Hasarın Değerlendirilmesi: Yolcu, hava yolu şirketinin INAD kararı nedeniyle uğradığı maddi veya manevi zararları tazmin etme hakkına sahip olabilir. Ancak, bu zararların ne kadarının hava yolu şirketinin sorumluluğunda olduğu ve tazminatın miktarı konusunda anlaşmazlık yaşanabilir.
- Yargılama Usulü ve Mahkeme Yetkisi: Yolcu, INAD kararına itiraz ettiğinde veya dava açtığında, hangi mahkemede davanın görüleceği ve hangi yargılama usullerinin uygulanacağı önemlidir.
INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili hukuki konuları anlamak, INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili sürecini etkili bir şekilde yönetmenize haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
2.ADIM: UZMANLIK VE DENEYİM ARAŞTIRMASI YAPIN
İkinci adımda, ihtiyacınız olan INAD yolcu kararına itiraz ve dava alanında uzmanlaşmış Ankara yabancılar hukuku avukatı bulmak için bir ön araştırma yapmanız maddi ve manevi bakımlardan önem taşımaktadır. İnternet ortamında avukatların web sitelerini inceleyebilir, forumlarda yer alan incelemeleri okuyabilir ve avukatların müvekkillerinin referanslarına ulaşabilirsiniz.
Örneğin, internet üzerinde “Ankara yabancılar hukuku avukatı” araması yapıp Ankara yabancılar hukuku avukatı internet sitelerini ziyaret edebilir ve özgeçmişleri hakkında bilgi alabilirsiniz. Ayrıca web sitemizi inceleyerek INAD yolcu kararına itiraz ve dava alanında uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ekibimizden yardım alabilirsiniz.
3.ADIM: İLK GÖRÜŞMELERİ ÖNCEDEN PLANLAYIN
Seçme ihtimaliniz olan Ankara yabancılar hukuku avukatıyla yapacağınız ilk görüşmeler, size daha fazla bilgi ve tecrübe edinme ve kararlarınız için en doğru avukatı seçme fırsatı sunar.
4.ADIM: ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI, ÜCRETLERİNİ ANLAYIN
Dördüncü adımda, INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusunda Ankara yabancılar hukuku avukatınızla ücret ve vereceğiniz vekaletle ilgili sözleşme detayları hakkında net bir anlayış geliştirmeniz oldukça önemlidir. Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınızın danışmanlık için sizden aldığı ücretin, Ankara yabancılar hukuku avukatı ücret tarifesince belirlenen asgari ücretlere ne kadar yakın olduğunu bilmeli, ekonomik bir tercih yapıp yapmadığınızı anlamalısınız.
5.ADIM: İŞ BİRLİĞİ VE İLETİŞİM
Ankara yabancılar hukuku avukatınızla kaliteli bir iş birliği içinde olmak ve güçlü iletişim kurmak son derece önemlidir. Bu, karşılıklı güven oluşturmanıza ve dava sürecinin başarıyla yürütülmesine yardımcı olmaktadır.
Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınıza, INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusuyla alakalı herhangi bir gelişme veya endişeniz olduğu zaman hemen başvurabileceğinizi bildirmeli ve Ankara yabancılar hukuku avukatınızdan bu konuda teminat alabilmelisiniz. Aynı zamanda Ankara yabancılar hukuku avukatınızın her duruşma ve gelişme neticesinde size düzenli olarak INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusuyla alakalı davanın ilerlemesi hakkında bilgi vermesini bekleyebilirsiniz.
6.ADIM: EN DOĞRU ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇMEK
Sonuç olarak, Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, karmaşık ve stresli bir süreç olabilmekle beraber yukarıda sizler için sıraladığımız adımları izleyerek bu süreci daha etkili bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. İhtiyaçlarınızı saptamak, INAD yolcu kararına itiraz ve dava konularında deneyimli ve uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı araştırması yapmak, görüşmelerinizi planlamak, ücretleri anlamak ve etkili bir iletişim kurmak, doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını seçmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde, INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusunda dava sürecinizi daha az sıkıntılı ve çok daha başarılı bir şekilde sonuçlandırabilirsiniz.
ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI ÜCRETİ 2024
Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.
Ankara yabancılar hukuku avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara yabancılar hukuku avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara yabancılar hukuku avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.
Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.
Netice itibariyle, sağlık hukuku davalarında Ankara yabancılar hukuku avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de sağlık hukuku alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara yabancılar hukuku avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür. Bu noktada da en makul tercihi yapabilmek açısından Ankara yabancılar hukuku avukatı için belirlenen asgari ücret tarifeleri önemli anlamda yol gösterici olabilmektedir.
ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI TUTMAK ZORUNDA MIYIM?
Ankara yabancılar hukuku avukatı, INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili süreçte kritik bir rol oynarlar. INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili süreçler genellikle karmaşık, teknik ve uzmanlık gerektiren hukuki konular içerir. Ancak kural olarak INAD yolcu kararına itiraz ve dava ile ilgili davasında bir Ankara yabancılar hukuku avukatı tutmak zorunda değilsiniz.
ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI’NA NASIL ULAŞILABİLİR?
Ankara Barosu’na bağlı olan tüm Ankara avukatlarının iletişim bilgileri Ankara Baro levhasında yer almakta olup web sitesi ya da baroyu arayarak ulaşılabilmektedir. INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı arayışındaysanız, Baro Levhası üzerinden Ankara yabancılar hukuku avukatı iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.
ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA
INAD yolcu kararına itiraz ve dava konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
KAYNAK:
[1]-Apan, Ahmet. “AB’DE TAŞIYICI YAPTIRIMLARI YOLUYLA GÖÇMEN KONTROLÜNÜN ÖZELLEŞTİRİLMESİNİN TEMEL HAKLAR AÇISINDAN BİR ANALİZİ”. Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi 19, sy. 1 (Temmuz 2020): 25-54.
[2]-https://www.mevzuat.gov.tr/
[3]-https://www.turkiye.gov.tr/
[4]-https://dergipark.org.tr/tr/