2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılması için ek bir madde eklenmektedir. Söz konusu madde Milli Eğitim, Kültür, Gençlik Ve Spor Komisyonundan geçmiş ve TBMM gündeminde yerini alarak onaylanmıştır.
“EK MADDE 40- Lisansüstü tezler yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gizlilik kararı alınmadıkça, bilime katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından elektronik ortamda erişime açılır.”
Getirilen Ancak bu düzenleme 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alan düzenlemelere, tarafı olduğumuz uluslararası Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi ile Wipo Telif Hakları Antlaşmasına aykırıdır.
I) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin ek madde 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırıdır.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun “Tanımlar” başlıklı 1/B maddesinde “eser” “Sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsullerini ifade eder.” şeklinde tanımlanmaktadır. Lisansüstü tezler sahibinin hususiyetini taşıyan “ilim ve edebiyat” eserleridir.
Eserler üzerinde bulunan hakların kullanımı bakımından kanun eser sahibine uluslar arası sözleşmeler doğrultusunda geniş haklar tanımıştır. Ve bu hakların birçoğu münhasıran eser sahibine aittir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda eser üzerindeki haklar bağlığı iki madde halinde düzenlenmiştir. Manevi haklar; umuma arz salahiyeti, adın belirtilmesi salahiyeti, eserde değişiklik yapılmasını menetmek, Maddi Haklar ise; işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve umuma iletim hakkı olarak sıralanmıştır. Lisansüstü tezler niteliği itibariyle gri yayınlar olarak adlandırılsa da söz konusu düzenleme eser sahibinin manevi haklarından olan “umuma arz salahiyeti”ne aykırılık teşkil edecektir.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 14. Maddesinde umuma arz salahiyeti(kamuya açma hakkı) “Bir eserin umuma arz edilip edilmemesini, yayımlanma zamanını ve tarzını münhasıran eser sahibi tayin eder.” ifadeleriyle kamuya arz etme hakkı sadece eser sahibine(lisansüstü tezin sahibi olan) ait olup bu hakkı dilediği şekilde kullanabilmektedir. Bu yönüyle 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çelişmektedir.
Yukarıda bahsedildiği üzere, belirli bir olayı düzenleyen iki ayrı kanunun aynı zamanda yürürlükte bulunduğu durumlar görülmektedir. İki ayrı kanun aynı somut olayı farklı biçimde düzenlemişlerse, bu durumda hangi kanunun somut olaya uygulanacağı sorunu karşımıza çıkmaktadır.
Lisansüstü tezler konusunda getirilen bu hükmün bir özel kanun düzenlemesi olduğu düşünüldüğünde genel düzenleme olan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu değil de 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun uygulanması kabul edilebilir görülse de yukarıda ifade edildiği gibi bu düzenleme Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi ile Wipo Telif Hakları Antlaşmasına aykırıdır.
Normlar hiyerarşisi, bir hukuk düzeninde var olan birçok hukuk normunun derece ve kuvvetini belirlemekte, hiyerarşik bir sıraya oturtmakta, bunları anlamlandırmaktadır. Ülkemizde mevcut normatif düzenlemeleri dikkate alacak olursak, bu hiyerarşik düzen –sırasıyla- anayasa, usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar, kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik ve adsız düzenleyici işlemlerden (kararname, karar, tebliğ, sirküler, genelge, özelge, ilke kararı, esaslar, yönerge, talimat, statü vb.) oluşan birden çok normdan oluşmaktadır.
Dolayısıyla 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile getirilen hükmün Anayasaya ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalara aykırı olmaması gerekir.
II) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin ek madde Türkiye’nin taraf olduğu Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesine aykırıdır.
Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesine Türkiye öncelikle 1 Ocak 1952 tarihinde Sözleşmenin 1948 yılında tadil edilmiş metnine katılmış, 07.07.1995 tarih ve 4117 sayılı “Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesinde Değişiklik Yapan ve 1979’da Tadil Edilen Paris Metnine Katılmamızın Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun” ile de Bern Sözleşmesi’nin en son haline taraf olmuştur. (RG:12/07/1995 tarih ve 22341 sayılı). Bern Sözleşmesi’ne hâlihazırda Türkiye dâhil 168 ülke taraftır.
Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesinin 3. Maddesinde “Bu Sözleşmede öngörülen koruma: (1) (a) Eserleri yayımlanmış olsun veya olmasın, Birlik ülkelerinden birinin yurttaşı olan eser sahiplerine uygulanacaktır.” “(3)…eserin niteliği dikkate alınarak, basım yöntemi ne olursa olsun, toplumun gereksinmelerini karşılayabilecek miktarda, eser sahibinin izniyle yayımlanmış eser anlamını taşır.” Yönündeki hükme, 9. Maddesinde düzenlenen “Bu sözleşme ile korunan edebiyat ve sanat eserlerinin sahipleri, hangi biçim ve yöntemle olursa olsun, eserlerinin çoğaltılmasına izin vermek hususunda inhisari hak sahibi olacaklardır.” Yönündeki hükme, 11.(ikinci tekrar) Maddesinde “Edebiyat eseri sahipleri: (ı) Eserlerinin her türlü araç ve yöntemle anlatımı dahil topluma sunulmasına; (ıı) Sunulan eserlerinin herhangi bir şekilde topluma iletimine, izin verme hususunda inhisari hak sahibi olacaklardır.” Yönündeki hükme ve birçok hükme aykırılık teşkil etmektedir. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile getirilen hüküm Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesine aykırıdır.
III) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin ek madde Türkiye’nin taraf olduğu WIPO Telif Hakları Anlaşması(WCT)’na aykırıdır.
WIPO Telif Hakları Anlaşması (WCT): Türkiye Anlaşmayı; 02/05/2007 tarihli ve 5646 sayılı WIPO Telif Hakları Anlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun ile kabul etmiştir. (RG:14/5/2008 tarih ve 26876 sayılı). Türkiye, 28 Kasım 2008 tarihi itibariyle Anlaşmaya taraf olmuştur. Sözleşmeye hâlihazırda 93 ülke taraftır.
WIPO Telif Hakları Anlaşmasının 6. Maddesinde “Edebiyat ve sanat eserlerinin sahipleri, eserlerinin özgün nüshaları ya da kopyalarının satılması ya da sahipliğinin el değiştirmesi yoluyla topluma sunulmasına izin verme hususunda münhasıran hak sahibidir.” Yönündeki hükme ve birçok hükme aykırılık teşkil etmektedir. 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu ile getirilen hüküm WIPO Telif Hakları Anlaşmasına aykırıdır.
IV) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin ek maddede gizlilik kararı alabilecek kurum ve kuruluşlar hangileri olduğu ve bu şekilde bir yetkilerinin olup olmadığı belirtilmemektedir.
Yukarıda ifade edildiği üzere eseri umuma arz hakkı 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yer alan düzenlemelere, tarafı olduğumuz uluslararası Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi ile Wipo Telif Hakları Antlaşmasına göre münhasıran eser sahibine aittir.
Lisansüstü tezler ile ilgili getirilecek hükümde yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından gizlilik kararı alınmadıkça ifadesi yer almaktadır. Lisansüstü tezler ile ilgili 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda ve YÖK tarafından çıkarılan Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ve ÜAK tarafından çıkarılan Üniversitelerde Ders Aracı Olarak Kullanılan Kitaplar, Teksirler Ve Yardımcı Ders Kitapları Dışındaki Yayınlarla İlgili Yönetmeliğinde düzenlemeler mevcuttur. Ancak bu düzenlemelerin hiçbir yerinde lisansüstü tezin sahibi ve gizlilik kararı alacak kurum ve kuruluş, buna yönelik usule yönelik hükümler bulunmamaktadır. Bulunmamasının nedeni yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığım eser sahipliği konusunda ulusal ve uluslar arası düzenlemelerden kaynaklanmaktadır. Hali hazırda lisansüstü tezler konusunda gizlilik kararı alacak kurum ve kuruluş bulunmamaktadır. Zaten bu yetkinin de kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.
Aksi yönde üniversiteler tarafından alınan gizlilik kararı, akademik kariyer planı yapan kişinin önüne set çekecek ve gizlilik kararı nedeniyle bu tezi doçentlik aşaması dâhil akademik terfilerde kullanamayacaktır.
V) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılması düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra YÖK Ulusal Tez Merkezine gönderilen lisansüstü tezler hakkında uygulanmalıdır.
Öğretide kanunların geriye yürümemesi esası kabul edilmiştir. Buna göre, gerek özel hukuk ve gerekse kamu hukuku alanında, kural olarak her Kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır; o tarihten önceki zamana rastlayan olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Bu ilkeler gereğince 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılması düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra YÖK Ulusal Tez Merkezine gönderilen lisansüstü tezler hakkında uygulanmalıdır.
VI) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin düzenleme yukarıda ifade edilen hukuka ve mevzuata aykırılıkları gidermek amacıyla aşağıdaki şekilde düzenlenmesi daha uygun olacaktır.
“EK MADDE 40- Lisansüstü tezler haklı bir gerekçesi olamamak kaydıyla yetkili kişilerin onayı ile bilime katkı sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi tarafından elektronik ortamda erişime açılır.”
VII) Tezin elektronik ortamda erişime açılmamasında eser sahibinin haklı sebepleri arasında şunlar ileri sürülebilir.
Özellikle sosyal bililimler alanı olmak üzere birçok alanda lisansüstü tezler kitap haline getirilmekte, hatta ve hatta bazı akademik kadrolar için üniversiteler tarafından kriterler düzenlenmektedir. Hatta ÜAK ve YÖK işbirliği ile çıkarılan Doçentlik Sınav Kriterlerinde Lisansüstü Tezlerden Üretilmiş Yayın başlığı altında “Uluslararası ve Ulusal yayınevleri tarafından yayımlanmış kitap” şeklinde kriterler bulunmaktadır.
Sahibinin onayı yok sayılarak tezin erişime açılması halinde tezini kitap haline dönüştüren akademisyenler açısından sıkıntı doğuracaktır. Tezini kitap haline getiren akademisyenlere örnek vermek gerekirse;
Tez1: MURAT DOĞAN; Vakıflarda Mal Varlığı, Danışman: Doç. Dr. İhsan Erdoğan, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora, 1999.
Kitap1: Vakıflarda Mal Varlığı, Doğan Murat, Yayın Yeri: Seçkin, Basım sayısı:1, Sayfa sayısı:317, ISBN:9753472579, 2000
Tez2: ŞAFAK NARBAY; Çekten Cayma Ve Ödeme Yasağı, Danışman: Prof. Dr. Ömer Teoman, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans, 1995
Kitap2: Çekten Cayma ve Ödeme Yasağı, Narbay Şafak, Yayın Yeri:Beta, Basım sayısı:2, Sayfa sayısı:111, ISBN:975-486-523-X, 1999
Patent başvurusu ve dergiye makale gönderimi gibi özel durumlarda bu işlemlerin sonucunun beklenmesi işin doğasının gereğidir. Söz konusu tez ile ilgili bir patent başvurusunun bulunması durumunda patent alabilmesi için daha önce hiçbir mecrada yayınlanmamış olması şartı bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir akademisyen patent başvurusu yapmadan önce kendi çalışmasını bildiri olarak sunmuş ve neticesinde patent başvurusu ilk olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Buna ilişkin birçok örnek gösterilebilir.
Yukarıda ifade edilen örnekler çoğaltılabilir.
VIII) 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılacak değişiklikle lisansüstü tezlerin erişime açılmasına ilişkin düzenleme Milli Eğitim, Kültür, Gençlik Ve Spor Komisyonunda görüşülürken kullanılan ifadeler yürürlükteki mevzuattan habersiz olunduğunun açık bir göstergesidir.
Bir üyemiz tezlerin yanında tüm yayınların erişime açılması gerektiğini ifade etmiş, altyapı eksikliğinden dolayı bu husus kabul görmemiştir. Diğer bir üyemizin telif hakları konusundaki hassasiyetinin yanı sıra bunun lisansüstü tezler için gösterilmemesi üzüntü vericidir. Üyemizin ifadeleri şu şekildedir. “Makul bir öneri gibi gözükse de lisansüstü tezlerin telifi enstitülere ve dolayısıyla üniversiteye, YÖK’e ait fakat bilimsel yayınların telifi ilgili dergiye ait. Dolayısıyla burada telif problemleri de ortaya çıkabilir. Makul gibi gözükse de böyle bir sıkıntı ortaya çıkabileceğinden…” Bilimsel yayınların telif nedeniyle erişime açılamayacağını ifade etmesi son derece doğrudur. Ancak lisansüstü tezlerin telifi enstitülere ve dolayısıyla üniversiteye ait olduğunu ifade etmek yanlıştır. Eser sahibi tezini makale haline getirirse telifi dergiye, kitap haline getirirse yayınevine devreder. Böyle bir durumda Üniversitenin bu kurallara aykırı olarak telifi başka yayınevine devretmesi mümkün değildir. Ki hiçbir yerde uygulanmamaktadır.
Üniversitelerde Ders Aracı Olarak Kullanılan Kitaplar, Teksirler Ve Yardımcı Ders Kitapları Dışındaki Yayınlarla İlgili Yönetmeliğin doktora tezleri başlıklı 10. Maddesinde “Üniversitelerde yayınlanacak doktora tezlerinin hazırlanması ve basımında uyulacak esaslar Üniversitelerin yetkili kurullarınca kararlaştırılır. Doktora tezleri için yazarlara herhangi bir telif hakkı ödenmez.” Yönünde yer alan hüküm de tezlerle ilgili telif ödenmeyeceğini ifade etmekle birlikte telif hakkının üniversiteye ait olduğu konusunda herhangi bir düzenleme öngörülmemiştir.