Sağlık hukuku, sağlık hizmetlerinin sunumu, sağlık çalışanlarının sorumlulukları ve hastaların hakları ile ilgili hukuk kurallarını düzenleyen bir alanı ifade eder. Sağlık hukuku, hastaların tedaviye erişim hakları, sağlık hizmetlerinin sunulmasında karşılaşılan sorunlar, tıbbi hatalar ve sağlık sisteminin düzenlenmesi gibi konuları kapsar. Sağlık davası, hastaların sağlık hizmeti alırken yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi için açtıkları davalardır ve genellikle sağlık hukuku çerçevesinde çözülür. Bu tür davalar, hastanın zarar gördüğü durumlar için tazminat talebini içerebilir. Akademik Hukuk ve Danışmanlık olarak alanında uzman sağlık avukatlarımızla müvekkillerimize hukuki hizmet sağlıyoruz.

Randevu Alın

DOKTOR HATASI NEDİR?

Doktor hatası kavramı genel olarak malpraktis olarak adlandırılsa da malpraktis hatalı tıbbi müdahale anlamına gelmekte ve diğer sağlık personellerinin de yaptığı hataları kapsamaktadır. Bu bakımdan doktor hatası kendi alanında uzmanlık gerektiren konularda hangi temele dayanırsa dayansın hastanın tedavisinin hatalı şekilde yapılması ve yanlış uygulama ile istenmeyen sonuçlara yol açmak olarak tanımlanabilir. Ankara malpraktis avukatı ortaya çıkan olumsuz sonuçların giderilmesinde hukuki destekte bulunabilir.

Malpraktis, bir sağlık perseoneli ya da doktor hatası kapsamında, bu kişilerin mesleki görevini yerine getirirken ihmalkarlık, hata veya dikkatsizlik sonucu ortaya çıkan zararın yasal süreçte ele alındığı bir durumu ifade eder. Malpraktis davaları genellikle tıbbi hataların sonucunda hastaya zarar verilmesi durumunda ortaya çıkar. Ankara malpraktis avukatı ise bu zararın tazmininde hukuki destek sağlamaktadır.

Malpraktis davaları, hastanın veya mağdurun, doktorun standartlara uygun hareket etmediğini iddia etmesiyle başlar ve yasal bir süreçle çözümlenmeye çalışılır. Bu davalarda genellikle zararın kanıtlanması, uzmanlık alanına göre kabul edilen standartlara uyulup uyulmadığının belirlenmesi gibi faktörler önemli rol oynar.

Sağlık Hukuku

SAĞLIK DAVASI

Sağlık davası, bir kişinin sağlık hizmeti alırken uğradığı zararı tazmin etmek amacıyla açtığı davadır. Sağlık davası, genellikle tıbbi hata, yanlış teşhis, yanlış tedavi, ya da hastaların sağlık hizmeti alırken maruz kaldığı ihmaller sonucu açılır. Bir sağlık davası, hastaların sağlık hizmetleri sağlayıcılarına karşı haklarını savunmalarına olanak tanır. Sağlık davası, tıbbi malpraktis adı verilen davaların da kapsamına girer. Sağlık davası açan kişi, tedavi sürecinde uğradığı zararın karşılanmasını talep eder. Sağlık davası, sağlık hizmeti sağlayan kişilerin veya kurumların, mesleklerini icra ederken ortaya koydukları hatalı davranışları düzenler. Bu tür davalar, genellikle sağlık hizmetlerinin kalitesizliği nedeniyle açılır ve hastanın uğradığı zararın tazminini amaçlar.

Bir sağlık davası açılırken, sağlık hizmeti sağlayıcısının hatalı davranışlarının kanıtlanması gerekir. Sağlık davası, sadece tıbbi hatalarla ilgili değil, aynı zamanda hasta haklarının ihlaliyle de ilgilidir. Sağlık davası, hastaların sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamaması durumunda açılabilir. Ayrıca, sağlık davası, sağlık hizmeti sağlayıcılarının, verdikleri hizmetteki sorumluluklarını yerine getirmediği durumları da ele alır. Sağlık davası, tıbbi yanlışlıkların önlenmesi ve sağlık sektöründeki hatalı uygulamaların düzeltilmesi adına büyük bir rol oynar.

Sağlık davası açan kişinin, yaşadığı mağduriyetin yasal olarak tazmin edilmesi sağlanır. Sağlık davası, maddi ve manevi tazminat taleplerini içerebilir ve mahkeme, mağduriyetin boyutlarına göre karar verir. Sağlık davası, sağlık profesyonellerinin yanlış tedavi veya teşhis sonucu hastaya verdikleri zararları kapsamaktadır. Bir sağlık davası, hastanın uğradığı zararın büyüklüğüne göre uzun bir süreç alabilir ve davanın sonuçlanması da zaman alabilir. Sağlık davası, sağlık sektöründeki diğer olumsuzlukları gündeme getirir ve daha iyi bir sağlık hizmeti sunulmasını sağlamaya yardımcı olur.

Sağlık davası açarken, doğru delillerin toplanması oldukça önemlidir. Sağlık davası sürecinde, tıbbi belgeler, raporlar ve uzman görüşleri gibi deliller büyük önem taşır. Sağlık davası açan kişi, sağlık hizmeti sağlayıcılarının sorumluluğunu ispatlamak için gerekli hukuki süreci başlatır. Sağlık davası, hastaların haklarını korumak ve adaletin sağlanması için gereklidir. Sağlık davası açılmadan önce, bir sağlık avukatından profesyonel hukuki yardım alınması önerilir. Sağlık davası, hastaların sağlık hizmetleri alırken yaşadıkları mağduriyetleri tazmin etmeyi amaçlayan önemli bir hukuki süreçtir.

Sonuç olarak, sağlık davası, sağlık hizmeti sırasında yaşanan zararlara karşı bir koruma sağlar. Sağlık davası açan kişi, tedavi sırasında yaşadığı mağduriyeti çözmek amacıyla yasal yollara başvurur. Sağlık davası, sağlık hizmetlerinin kalitesini denetleyen ve iyileştirilmesine katkı sağlayan bir mekanizma olarak işlev görür.

MALPRAKTİS DAVASI NEDİR?

Malpraktis, hekimin tecrübesizlik ya da bilgisizlik gibi sebeplerden dolayı hata yapması ve hastanın da bundan zarar görmesini ifade eden kavramdır. Malpraktis davasında da hasta veya hasta yakını, hatalı hekim uygulamasından doğan zararın tazmini istemektedir. Hekim hatası sonrasında meydana gelen netice, hekim tarafından öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte ise malpraktis söz konusu olur. Malpraktis davası söz konusu olabileceğini düşünüyorsanız sağlık hukuku alanında uzman bir sağlık avukatı ile zararın tazmini konusunda fikir alışverişinde bulunabilirsiniz.

Bununla birlikte hekimin söz konusu neticeyi öngörmesine karşılık netice önlenemez nitelikte ise hekim hatasından söz edemeyiz ve malpraktis meydana gelmez. Yine söz konusu netice hem öngörülebilir hem de önlenebilir nitelikte değilse evleviyetle malpraktis meydana gelmez ve dolayısıyla hekimin sorumluluğu doğmayacağından malpraktis davası da söz konusu olmaz. Hangi durumların, hataların ya da yanış uygulamaların malpraktis davasına konu edilebileceği sağlık avukatının uzmanlık alanına girmektedir.

sağlık avukatı olarak sıkça karşılaştığımız ve malpraktis davasına konu hekim hataları genellikle şunlardan oluşmaktadır:

  • Teşhis Hatası
  • Tedavi ve Tedavi Sonrası Yükümlülüklerin İhlali
  • Sağlık Kurumunun ve Tedavi Hizmetinin Organizasyonuna İlişkin Hatalar
  • Hekimin Tedaviden Kaçınması
  • Hekimin Tedaviyi Geciktirmesi

Malpraktis davası ile ilgili ayrıntılı makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

KOMPLİKASYONDAN TAZMİNAT ALINIR MI ?

Komplikasyonda hekimin sorumluluğu tazminat yönünden söz konusu olabilmektedir. Bu kapsamda komplikasyonların gelişebileceği hususunda aydınlatılmış rızası alınmak zorundadır. Ve alınan bu rızanın ispatı yazılı belgeyle yapılmalıdır. Sağlık avukatı olarak tedavi uygulamasının tıbbi hata mı komplikasyon mu olduğu konusunu netleştirmenizde hukuki destek sağlıyoruz. Nitekim komplikasyonda hekimin sorumluluğu hususunda Yargıtay kararları bu yöndedir. Yargıtay Kararı – 13. HD., E. 2007/12837 K. 2007/13884 T. 20.11.2007 tarihli kararında:

“Davalı doktorların davacıyı mevcut cinsel sorunu nedeniyle ameliyat ettiklerinde, ameliyat sonrası cinsel organında gelişen komplikasyonlar nedeniyle bu organının kangren olduğunda ihtilaf yoktur. İhtilaf, meydana gelen zarardan davalı doktorların sorumlu olup olmayacakları noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, her ne kadar 7.6.2006 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundaki ’’Penis protez ameliyatını takip eden komplikasyonlar(penis enfeksiyonu ve nekrozu) sonucu geliştiği,

…bu komplikasyonların adı geçen ameliyattan sonra literatürde tanımlandığı(1,2,3)gibi gelişebilecek komplikasyonlardan olduğu, istenilmeyen şekilde sonuçlanabileceği, hastanın Almanya’ya erken dönmesinin de anılan komplikasyonlara neden olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, rahatsızlığı nedeniyle doktora başvuran hastanın amacı, rahatsızlığından kurtulmak ve bir an önce sağlığına kavuşmaktır.

“Doktor işin başarı ile neticelenmesini garanti etmez ise de, seçilen tedavi yöntemi, bu yöntemin riskleri ameliyat sonrası doğabilecek komplikasyonlar ve tedavinin süreci ve kontrolü ile ilgili hastanın aydınlatılmış rızasını almak zorundadır. Her ne kadar davalılar,davacıya bu yönde açıklayıcı ve aydınlatıcı bilgi verdiklerini savunmuşlarsa da bu konuda savunmalarını doğrulayıcı dosya içerisinde bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır.

Bu yönün ispatı davalılara düşer.Hal böyle olunca davalılar meydana gelen zarardan sorumludurlar. Öyle ise mahkemece, tazminat hesabı yaptırılmalı, sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Bu yönün gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.”  denilerek oluşabilecek komplikasyonda hekimin sorumluluğu komplikasyonlar hususunda hastayı yeterince aydınlattığını ispat edemeyen hekimler aleyhine karar verilmiştir. Sağlık avukatı olarak önümüze gelen malpraktis davasında aydınlatılmış onamın olup olmadığı ve onam konusunda yazılı sözlü delillerin sunulması hususunu özellikle araştırıyoruz.

Malpraktis davasında komplikasyonda hekimin sorumluluğu ile ilgili ayrıntılı makalemizi buradan okuyabilirsiniz. 

HEKİMİN HUKUKİ SORUMLULUĞU

Hekimin hukukî sorumluluğunu doğuran birden çok ve değişik sebepler mevcuttur. Bu sebepler sorumluluğun kaynağının belirlenmesinde önemli bir rol oynamakla birlikte gidilecek hukuki yolları da seçmede önem arz etmektedir. Sağlık avukatı olarak hukuki yolların belirlenmesi hususunda hukuki destek sağlıyoruz.

Hekimin hukuki sorumluluğunun kaynakları şunlardır:

  • Sözleşme öncesi görüşmelerden doğan sorumluluk, (Culpa İn Contrahendo)
  • Haksız fiil,
  • Vekâletsiz iş görme
  • Sözleşme

Taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin olmadığı haller de uygun düştüğü oranda, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme ve vekâletsiz iş görme hükümleri uygulanır. Ancak hekimin hasta karşısında sorumluluk sebebi olarak sözleşme en çok karşılaşılan sorumluluk kaynağıdır.

HEKİMİN CEZAİ SORUMLULUĞU

Doktorun cezai sorumluluğu için doktorun kusuru olup olmadığını ilgili makamlarının tespit etmesi gerekmektedir. Bu makamlar soruşturma evresinde kolluk yetkilileri ve savcılık makamlarıdır. Kovuşturma evresinde ise ceza mahkemesi hekimin cezai sorumluluğu açısında kusur tespiti yapacaktır. Fakat ceza mahkemesinin bu kusur tespitini tek başına yapması mümkün değildir.

Ancak ceza hukukunda taksirle yaralama suçu şikayete bağlı bir suçtur[1]. Dolayısıyla mağdurların doktor hakkında şikayette bulunması gerekmektedir. Bir diğer ifade ile kolluk ve savcılık makamları taksirle yaralama suçunda kendiliğinden harekete geçmeyecektir.

Türk Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda hekimlere ceza hükümleri bulunmamaktadır. Bunun yerine somut olayda oluşan suça göre suçun türü belirlenmektedir. Hekimlerin yanlış tedavi (malpraktis) sonucunda genellikle taksirle öldürme ve taksirle yaralama suçları meydana gelmektedir. Doktor hatası nedeni ile oluşan suçlar taksirle işlenen suçlardır.

Hukuk büromuz sağlık hukuku alanında uzman avukatları bünyesinde barındırmaktadır. Sağlık avukatı olarak hekimin cezai sorumluluğu, (doktorun cezai sorumluluğu) ve doktor hatası konularında profesyonel hukuki hizmet vermekteyiz. Doktor hataları sonucu oluşan yaralama ve ölümlerde alanında uzman doktorlardan destek almaktayız.

MALPRAKTİS DAVASINDA DEVLET HASTANESİNİN SORUMLULUĞU

Devlet hastanelerinde yapılan hizmet kamu yararı amacı taşıyan kamu hizmetidir. Kamu hizmetiyle ilgili zararlarda devlet birinci derecede sorumlu olup, devlet hastanesinde yapılan tedavide zarara hekim veya diğer sağlık personeli sebep olsa bile hukuken malpraktis durumunda devlet hastanesinin sorumluluğu doğacaktır. Devlet hastanesinin sorumluluğu ve hekime rücu davalarında ankara malpraktis avukatı olarak gerekli yönlendirmeler ve bilgilendirmeleri yaparak hak kaybını önlemekteyiz.

Kamu görevlisinin hizmetten ayrılabilen; hizmete yabancı tutum ve davranışlarından ise; o kusurlu tutum ve davranışı yapan kamu görevlisi sorumlu olacaktır. Devlet Memurları Kanunu ve diğer mevzuat hükümlerine göre, kamu hastanelerinde görev yapan doktorların, kamu hizmetinde görev yapan kamu görevlileri olduğu anlaşılmaktadır.

Anayasa‟nın 125. maddesi ve 129/5 maddeleri ile Devlet Memurları Kanunu 13. maddesi kamu görevlisinin sorumluluğundan doğacak tazminat davalarında, davanın idareye yöneltilmesi gerektiği ifade etmiştir. Ankara malpraktis avukatı hangi durumlarda devlet kurumlarının sorumlu olacağının ve yargı yolunun neresi olacağının tayininde hizmet sunmaktadır.

MALPRAKTİS DAVASINDA ÖZEL HASTANENİN SORUMLULUĞU

Haksız fiil sorumluluğu, TBK.m.49’da düzenlenmiştir. İlgili maddenin I. fıkrası, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu, II.fıkrası ise, zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar verenin de bu zararı gidermekle yükümlü olacağını hüküm altına almıştır.

1- Hukuka Aykırı Fiil

Haksız fiil sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil işlenmiş olmalıdır. Haksız fiil  sorumluluğu bulunduğu öne sürülen  kişinin bir fiili yoksa sorumluluğundan da bahsedilemez. Fiil hukuki olarak olumlu bir davranışı ifade edebileceği gibi, olumsuz bir durumu da , yapmamayı da kapsar.

Hukuksal olarak fiil, bir kişinin yapma veya yapmama tarzında iradi davranışı olarak açıklanır. Fiil, bir harekette bulunma şeklinde olabileceği gibi, yapması gereken  bir hareketi yapmaması şeklinde de olabilir. Olumsuz bir tutum olan “harekette bulunmama” nın bir fiil sayılması için kişinin, bahse konu harekette bulunması gerekirken hareketsiz kalması yeterlidir. Ankara malpraktis avukatının anlatılan ve hastane raporlarında yer alan haksız fiili iyi bir şekilde tespit etmesi hak arayışınızda işleri kolaylaştıracaktır.

2- Kusur

Borçlar Kanunu‟nun haksız fiillerden doğan borç ilişkisinde sorumluluğu düzenleyen 49/1 maddesi hükmü “ Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” şeklindedir. Bu madde ile kusurlu fiili neticesinde bir başkasının zarara uğramasına sebeb olan  kişinin bu zararı tanzim etme borcu doğmaktadır. Kusur tanım olarak; hukuk düzeninin kınadığı ve hoş görmediği fiilerdir.

Hukuka aykırı sonucu isteyerek eylemi gerçekleştiren veya hukuka aykırı sonucun doğmasını engellemek için gerekli eylemi gerçekleştirmeyen kişi kusurludur. Haksız fiiil sorumluluğunun doğabilmesinde temel ilke “kusur ilkesi” dir. Kural olarak sorumluluk kusur varsa doğacaktır. Kusurun yoksa sorumluluk da yoktur. Kusurun tespiti ise çoğu zaman çok zor olmaktadır. b

3- Zarar

Tazminat kavramının kelime anlamı oluşan zarar ve ziyanı gidermektir. Tazmin terimi, bir kişinin uğramış olduğu zararın bir başkası tarafından giderilmesini ifade eder.Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere tazminat zararla doğrudan ilişkilidir. Kişinin, mal varlığında uğradı zararın yanı sıra şahıs varlığında da zarara uğraması durumunda geniş anlamda zarardan bahsedilir.

Sağlık Hukuku

ESTETİK AMELİYAT KAYNAKLI MALPRAKTİS DAVASI

Estetik amaçlı cerrahî müdahaleler, kişinin doğuştan veya sonradan etki sonucu ya da kendiliğinden oluşmuş görünüm bozukluklarını düzeltmek veya böyle bir durum söz konusu olmasa bile  insanların olduğundan daha güzel görünmesini sağlamak amacına dönük tıbbî-cerrahi müdahalelerdir. Bu müdahaleler sonucunda ortaya çıkan yanlış sonuçlarda ise hatalı estetik ameliyat nedeniyle tazminat söz konusu olmaktadır. Estetik ameliyatlardan kaynaklı malpraktis davası, amleyiyatın hangi amaçla gerçekleştiğine göre değişeceğinden bu konuda ankara malpraktis avukatına başvurulması önem arzetmektedir.

TEDAVİ AMACIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN ESTETİK AMELİYATLAR

Günümüzde estetik ameliyatlar genelde  tedaviden ziyade daha güzel görünme amacıyla yaptırılmakatadır. Ancak tedavi amacıyla da yapılan estetik ameliyatlar hiç de azımsanmayacak seviyededir. Tedavi amaçlı esetetik operasyonlara örnekler verecek olursak;  doğuştan veya bir kaza sonucu burnunda şekil bozukluğu oluşan ve bu yüzden nefes alma zorluğu çeken kişi, estetik ameliyatla, hem düzgün görünümlü bir burna sahip olarak içine düştüğü olumsuz psikolojik durumdan kurtulacak ve nefes alma güçlüğünden kurtulduğundan daha kaliteli bir yaşama kavuşacaktır.

Bu operasyonların herbirinin malpraktis dava süreci farklılık teşkil ettiğinden ankara malpraktis avukatı desteğinden hakların sağlanması noktasında yararlanılabilir.

GÜZELLEŞME AMACIYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN ESTETİK AMELİYATLAR

Güzelleşme amacıyla yapılan estetik ameliyatlara yönelim son zamanlarda çok büyük bir hızla artmaktadır. Hatta o kadar ileri bir seviyeye ulaşmıştır ki; çok büyük bir sektör halini almıştır.

Güzelleşme amacıyla yapılan estetik ameliyatlara örnek vermek gerekirse; kırışan yüze doku transferi, kalçalardan vakumla yağ aldırma, burun düzelttirme, gıdı aldırma, tombul yanakları incelttirme, silikonlu protez taktırarak dudak veya meme büyültme veya meme küçültme, meme dikleştirme, kulak küçültme veya kepçe kulak durumunu düzeltme, estetik karın germe, liposuction (estetik yağ alınması), yağ injeksiyonu, yüz germe, kaş kaldırma, göz kapağı estetiği, çene estetikleri, botoks gibi bir çok estetik operasyonu örnek olarak verebiliriz.

Bu operasyonların herbirinin malpraktis dava süreci farklılık teşkil ettiğinden ankara malpraktis avukatı desteğinden hakların sağlanması noktasında yararlanılabilir.

DOLAYLI TEDAVİ UNSURU OLARAK ESTETİK AMELİYATLAR

Yukarıda açıklandığı üzere, estetik ameliyatların bir kısmında sadece tedavi amacı; bazılarında ise, güzelleşme amacı yanında tedavi amacı güdülmektedir. Bu nedenle, bütün estetik ameliyatın sırf güzel görüntü sağlamak için yapılan cerrahî müdahale kapsamında değerlendirilmesi doğru değildir.

Bu noktada tıbbî müdahalenin tanımında yer alan  “doğrudan ya da dolaylı tedavi amacı”nın bulunması unsurunun bedensel veya ruhsal tedaviyi düşünülürse, tedavi amaçlı, ya da güzelleştirme amaçlı, isterse her iki amacı da birlikte güden estetik ameliyatlarda da bu unsur vardır. Bu operasyonların doğrudan yada dolaylı olarak herbirinin malpraktis dava süreci farklılık teşkil ettiğinden ankara malpraktis avukatı desteğinden hakların sağlanması noktasında yararlanılabilir.

Hatalı estetik ameliyat nedeniyle tazminat konusundaki ayrıntılı yazımızı okumak için tıklayınız.

HEKİMLERİN HAKLARI NELERDİR?

Hekim Hakları, hekimlerin sağlık görevleri nedeniyle sahip oldukları haklardır. Ankara malpraktis avukatı hizmetleri kapsamında uyuşmazlıklara konu olan hekim haklarını genel olarak şöyle sıralanabilir:

  • Hekimin Temiz, Çağdaş Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Çalışma Hakkı
  • Hekimin Yeterli Eğitim Alma ve Bilimsel Gelişmeleri Takip Edebilme Hakkı
  • Hekimin Mesliğini Uygularken Etik İlkelere Bağlı Olma Hakkı
  • Hekimin Mesleğini Baskı Altında Olmadan, Özgürce Uygulama Hakkı
  • Hekimin Bilgi Alma Hakkı
  • Hekimin Tedaviyi Seçme Hakkı
  • Hekimin Tedaviyi Üstlenmeme, Hastayı Reddetme ve Tedaviyi Yarıda Bırakma Hakkı
  • Hekimin Hastasından Saygılı Davranmasını ve Güvenmesini Bekleme Hakkı
  • Hekimin Hastasına Yeterli Zaman Ayırma Hakkı
  • Hekimin Yeterli Ücret Talep Etme Hakkı
  • Hekimin Meslek Dayanışması ve Yardımlaşma Talep Etme Hakkı
  • Hekimin Yönetimsel Kararlara Katılma Hakkı
  • Hekimin Tıbbi Etik İlkelerine Bağlı Olunmasını İsteme Hakkı
  • Hekimin Sağlığını Koruma ve Mesleki Risklerden Sakınma Hakkı
  • Hekimin Tanıklıktan Çekinme Hakkı
  • Hekimin Tavsiye ve Tedavisine Uyum Sağlanmasını İsteme Hakkı
  • Hekimin Hastaya İyileşme Garantisi Vermeme Hakkı
  • Hekimin Cezalandırma Eyleminde Bulunmayı Reddetme Hakkı
  • Hekimin Acil Durumlarda Rıza Dışı Tedavide Bulunma Hakkı 

Hekimin haklarının neler olduğunun tespiti ile bu hakların korunması hususunda sağlık avukatının desteği ödenme ihtimali olan tazminatın miktarı ve türü konusunda yol gösterecektir.

HASTA HAKLARI NEDİR?

Hasta Hakları, hasta için güvence niteliğinde olan Hasta Hakları Yönetmeliğinde sayılmıştır. Söz konusu yönetmeliğe göre hasta hakları:

  • Adalet ve Hakkaniyete Uygun Olarak Faydalanma Hakkı

“Hasta, adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde sağlıklı yaşamanın teşvik edilmesine yönelik faaliyetler ve koruyucu sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere, sağlık hizmetlerinden ihtiyaçlarına uygun olarak faydalanma hakkına sahiptir.”

  • Bilgi İsteme Hakkı
  • Sağlık Kuruluşunu Seçme ve Değiştirme Hakkı
  • Personeli Tanıma, Seçme ve Değiştirme Hakkı
  • Öncelik Sırasının Belirlenmesini İsteme Hakkı
  • Tıbbi Gereklere Uygun Teşhis, Tedavi ve Bakım Hakkı
  • Tıbbi Gereklilikler Dışında Müdahale Yasağı

“Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.”

  • Ötenazi Yasağı
  • Tıbbi Özen Gösterilmesi
  • Mahremiyete Saygı Gösterilmesi Hakkı
  • Tıbbi Müdahalede Hastanın Rızası
  • Dini Vecibeleri Yerine Getirebilme ve Dini Hizmetlerden Faydalanma Hakkı
  • İnsani Değerlere Saygı Gösterilmesi ve Ziyaret Hakkı
  • Refakatçi Bulundurma Hakkı
  • Müracaat, Şikâyet ve Dava Hakkı

Hastanın haklarının neler olduğunun tespiti ile bu hakların korunması hususunda Sağlık avukatının desteği ödenme ihtimali olan tazminatın miktarı ve türü konusunda yol gösterecektir.

SAĞLIK PERSONELLERİ KİMLERDİR?

Sağlık personelleri denilince akla her ne kadar ilk olarak doktorlar gelse de başkaca çalışanlar da sağlık personeli sınıfına girmekte ve dolayısıyla sağlık hukukunun kapsamı içinde yer almaktadır. Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönerge’ye göre sağlık çalışanları şu şekilde sınıflandırılmıştır:

1- Sağlık Hizmetleri Sınıfı:

  • Sağlık Grup Başkanı
  • Başhekim
  • Hekim
  • Diş Hekimi
  • Eczacı
  • Tıbbi Teknolog
  • Sosyal Çalışmacı
  • Psikolog
  • Diyetisyen
  • Kimya/Gıda Mühendisi
  • Toplum Sağlık Memuru
  • Çevre Sağlık Memuru
  • Laboratuvar Sağlık Memuru
  • Röntgen Teknisyeni
  • Ebe
  • Hemşire
  • Diş ve Protez Teknisyeni

2-Genel İdari Hizmetler Sınıfı

  • Şef
  • Veznedar
  • Ayniyat Saymanı
  • Ambar Memuru
  • Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni
  • Daktilograf
  • Şoför

3-Yardımcı Hizmetler Sınıfı:

  • Hizmetli
  • Kaloriferci

Saymış olduğumuz tüm bu personeller, sağlık hukuku kapsamında “Sağlık Çalışanı” olarak değerlendirilmektedir.

Herbir sağlık personelinin yaptığı görevler ve yatkileri farklı olduğundan sorumlulukları da çeşitlenmektedir. Bu hususta ortaya çıkan malpraktis davalarında sorumluluğun tayini için sağlık avukatının desteği hukuki durumunuzu netleştirecektir.

HEKİMLERİN SORUMLULUKLARI NELERDİR?

Hekimler, yaptıkları iş dolayısıyla hastaların yaşamsal faaliyetlerini ciddi ölçüde etkilemektedirler. Bu bakımdan hastaları korumak adına hekimlere birtakım sorumluluklar yüklenmiştir. Bunlar:

  • İnsan Yaşamını Koruma Yükümü
  • Hekimlik Meslek Kurallarına Uygun Davranma Yükümü
  • Hasta Haklarına Özen Gösterme Yükümü
  • Teşhis Koyma Yükümü
  • En Uygun Tedaviyi Seçme Yükümü
  • Malpraktis’ten Kaçınma Yükümü (Doktor Hatasından Kaçınma Yükümü)
  • Dikkat ve Özen Gösterme Yükümü
  • Hekimin Sır Saklama Yükümlülüğü
  • Hekimin, Varsa Suçu İhbar Yükümü
  • Hekimin Dosya Tutma Yükümü

Sağlık Hukuku

SAĞLIK HUKUKUNDA ARABULUCULUK

Sağlık hukuku kapsamı oldukça geniş ve disiplinler üstü bir alandır; bu yönüyle hukukun farklı alanları arasında gerek işleyiş gerek sorumluluk bakımından geçişler bulunur. Bu bakımdan sağlık hukukunda arabuluculuk faaliyetlerinin kapsamının da geniş olduğu söylenebilir. Şöyle ki Anayasa’nın 56. maddesine göre devlet, bir yandan sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini sağlayacak, diğer yandan bu süreçte kamu veya özel kesimlerdeki sağlık kuruluşlarından yararlanacaktır. Bununla birlikte devlet, diğer bir ifadeyle Sağlık Bakanlığı ruhsat-izin-denetleme yönüyle sağlık hizmetinin baş aktörüdür.

Aynı zamanda, kamu sağlık kurumunda zarar gören hastanın açacağı tazminat davasında da sorumluluk Sağlık Bakanlığına aittir ve açılacak tazminat (tam yargı) davası idari yargı kurallarına tabidir.

Sağlık hizmeti sunan hekim veya diğer sağlık personelinin bir özel sağlık kurum ve kuruluşunda çalışması durumunda zarar gören hasta, hekim ve/veya özel hastaneye tazminat davası açacaktır. Hatta zarar gören hasta, sağlık turizminin doğası gereği yabancı bir ülke vatandaşı da olabilir.

Her iki yönüyle uyuşmazlık sağlık hukukunda arabuluculuk başvurusuna uygundur. Gerek klinik araştırmalar aşamasında gerek onaylandıktan sonra tanı ya da tedavi aşamalarında kullanılan ilaçlardan doğan zararlar da bu kapsamdadır. Bu nedenle arabuluculuğa elverişli olan sağlık hukuku uyuşmazlıklarını ve sağlık hukukunda arabuluculuk faaliyetini netleştirme ihtiyacı bulunmaktadır.

Bu uyuşmazlıklar her ne kadar hasta yönünden bedensel zarar ve ölüm olarak ortaya çıksa da arabuluculuğun dava şartına tabi olup olmadığı tazminat davalarının açılacağı görevli mahkemelere göre belirlenecektir. Bir başka anlatımla sağlık hukukunda arabuluculuk her durumda dava şartı olarak karşımıza çıkmayıp tazminat davasının hangi mahkemede açılacağına göre belirlenmektedir.

Tıbbi uygulama hatası iddiasında bulunan hasta/hasta yakınının tazminat davasına çoğu kez hekim aleyhine, TCK’ya göre, bazen hastanın şikayeti üzerine bazen de re’sen açılan ceza davası da eşlik edebilmektedir. Bu kapsamda özel hastaneler yönünden ihtiyari sorumluluk sigortası, hekimler yönünden zorunlu mali/mesleki sorumluluk sigortası ve zaman zaman buna eşlik eden ihtiyari sorumluluk sigortası da sağlık uyuşmazlıklarında ve doğal olarak sağlık hukukunda arabuluculuk faaliyetinde sürecin bir parçasını oluşturmaktadır.

Sağlık hukukundan kaynaklı uyuşmazlıklar en çok bir hastanın, tanıdan tedaviye hatalı tıbbi müdahale sonucunda uğradığı zararın tazminine yönelik ortaya çıktığından aşağıda hekimler üzerinden konu ele alınacak; diğer uyuşmazlık türlerine de genel çerçevede değinilecektir. Gerek tıbbi uygulamanın hukuka uygunluk koşulları gerekse tıbbi uygulama hataları açısından aşağıda açıklanan bilgiler, hekim dışındaki sağlık meslek mensupları için de geçerlidir. Dolayısıyla bütün bu sorunların çözümünde sağlık hukukunda arabuluculuk kurumu devreye girecektir.

Sağlık hukukunda arabuluculukla ilgili ayrıntılı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

SAĞLIK HUKUKUNDAN KAYNAKLI TAZMİNAT DAVALARI

Sağlık hukukundan kaynaklanan hukuk davaları olduğu gibi ceza davaları da olmaktadır. Sağlık hukukunda en sık karşımıza çıkan hukuk davası Malpraktis Davasıdır. Bunun haricinde maddi ve manevi tazminat davaları da açılabilmektedir. Ayrıca hekim ve diğer sağlık personellerinin birtakım davranışları Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince suç teşkil edebilmektedir.

Özellikle; resmi belgede sahtecilik, kamu görevinin kötüye kullanılması, rüşvet, irtikap, kasten veya taksirle adam öldürme, kasten veya taksirle adam yaralama, hasta üzerinde deney yapma, organ ve doku ticareti yapma, çocuk düşürtme suçu, genital muayene suçu, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme suçu gibi suçlardan doğan ceza davaları da sağlık hukuku davaları arasında yer almaktadır. Sağlık Hukuku Davaları için daha detaylı bilgi ve danışmanlık ya da uyuşmazlığınıza yönelik avukatlık hizmeti için Ankara Sağlık Hukuku Avukatlarımızdan hizmet alabilirsiniz.

SAĞLIK HUKUKU DAVALARI HANGİ MAHKEMEDE GÖRÜLÜR?

Sağlık hukukundan kaynaklanan ceza davalarında, suçun niteliğine ve suç neticesinde öngörülen cezanın miktarına göre Asliye Ceza Mahkemesi ya da Ağır Ceza Mahkemesidir.

Sağlık hukukundan kaynaklanan hukuk davalarında ise görevli mahkeme, söz konusu sağlık hizmetini veren kuruluşun resmi veya özel olmasına göre değişiklik göstermektedir. Bu itibarla;

Sağlık hizmeti veren kuruluşun resmi bir kuruluş olması halinde söz konusu dava için görevli mahkeme, İdare Mahkemeleridir.

Sağlık hizmeti veren kuruluşun özel bir kuruluş olması halinde söz konusu dava için görevli mahkeme, tüketici işlemi olmasından dolayı Tüketici Mahkemeleridir. Bununla birlikte bulunduğu yerde Tüketici Mahkemesinin bulunmaması halinde dava, Asliye Hukuk Mahkemesine “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla” açılır.

SAĞLIK AVUKATI

Sağlık avukatı, sağlık hukuku alanında uzmanlaşmış ve sağlık hizmetleri ile ilgili hukuki sorunlarda bireylere rehberlik eden bir hukuk profesyonelidir. Sağlık avukatı, tıbbi hatalar, hasta hakları, sağlık sigortası sorunları, hastanelerle ilgili anlaşmazlıklar ve sağlık hizmetlerine erişimle ilgili yaşanan hukuki problemlerle ilgilenir. Sağlık avukatı, bir kişinin sağlık hizmeti aldığı sırada zarar görmesi durumunda, bu kişinin haklarını savunur ve gerektiğinde dava açar. Ayrıca, sağlık avukatı, tıbbi hatalarla ilgili tazminat davaları, sağlık hizmetlerinin kalitesizliği veya yanlış tedavi nedeniyle açılan davalar gibi önemli süreçleri yönetir.

Sağlık avukatı, müvekkilinin sağlık hizmetlerinden gördüğü zararları telafi edebilmek için gerekli yasal yolları araştırır ve davaları açar. Sağlık avukatı, sağlık hizmetleri veren kurumlarla yaşanan anlaşmazlıkların hukuki boyutlarını değerlendirir ve çözüm önerileri sunar. Sağlık avukatı, hasta haklarının ihlali durumunda bu hakları savunur ve kişilerin mağduriyetlerini giderir. Sağlık avukatı, sağlık hizmeti sağlayıcılarının yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri konusunda da danışmanlık yapar.

Bir sağlık avukatı, sağlık sektörü ile ilgili kanunları ve düzenlemeleri bilerek müvekkilinin haklarını korur. Sağlık avukatı, tıbbi hatalar, yanlış teşhisler ve tedavi hataları ile ilgili davalarda müvekkilini temsil eder ve adli süreçleri yönetir. Sağlık avukatı, hastaların zarar gördüğü durumlarda hukuki destek sağlar ve davaların sonucunu müvekkilinin lehine çevirebilmek için çaba gösterir. Sağlık avukatı, sağlık hukuku alanındaki bilgi ve deneyimini kullanarak her türlü sağlık davasında etkili bir savunma yapar.

Sağlık avukatı, sağlık sektörü ile ilgili yasal düzenlemeler hakkında derinlemesine bilgi sahibidir ve bu bilgileri kullanarak sağlık davalarını başarıyla çözebilir. Sağlık avukatı, sağlık sektöründeki anlaşmazlıklarda ve tıbbi hatalarda çözüm sağlamak için etkili bir strateji geliştirir. Sağlık avukatı, sağlık sigortası ile ilgili yaşanan anlaşmazlıklarda müvekkilini temsil eder ve sigorta şirketlerine karşı yasal işlemler başlatabilir. Sağlık avukatı, sağlık hizmeti sağlayıcılarının yasal sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamak için gerekli hukuki adımları atar.

Sağlık avukatı, sağlık hukuku konusunda uzmanlaşmış ve sağlık hizmetleri ile ilgili her türlü hukuki sorunu çözmeye yönelik çalışmalarda bulunan bir profesyoneldir. Sağlık avukatı, hastaların haklarını korur, tıbbi hatalarla ilgili davalar açar ve sağlık hizmetlerinin yasal çerçevede sunulmasını sağlamak için hukuki çözümler üretir.

MALPRAKTİS DAVASI ANKARA

Teşhis hatası, tedavi ve tedavi sonrası yükümlülüklerin ihlali, sağlık kurumunun ve tedavi hizmetinin organizasyonuna ilişkin hatalar, hekimin tedaviden kaçınması, hekimin tedaviyi geciktirmesi gibi durumlar hatalı tıbbi müdahaleden kaynaklı davaların konusunu teşkil eder. Malpraktis avukatı ise hekimlere karşı açılan tıbbi müdahaleden kaynaklı tazminat ve ceza davlarının her aşaması bakımından tecrübeli ve süreci en iyi şekilde takip eden avukat Malpraktis Davalarına Bakan Avukat olarak nitelendirilebilir.

ANKARA MALPRAKTİS AVUKATI NASIL ÇALIŞIR?

Teşhis hatası, tedavi ve tedavi sonrası yükümlülüklerin ihlali, sağlık kurumunun ve tedavi hizmetinin organizasyonuna ilişkin hatalar, hekimin tedaviden kaçınması, hekimin tedaviyi geciktirmesi gibi durumlar hatalı tıbbi müdahaleden kaynaklı malpraktis davalarının konusunu teşkil eder. Ankara malpraktis avukatı ise hekimlere karşı açılan tıbbi müdahaleden kaynaklı tazminat ve ceza davlarının her aşaması bakımından tecrübeli ve süreci en iyi şekilde takip etmekte olup Malpraktis Dava Avukatı olarak nitelendirilebilir.

SAĞLIK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

Sağlık Hukuku

Sağlık hukuku, sağlık hizmetlerinin düzenlenmesi, hastaların haklarının korunması ve sağlık hizmeti sağlayıcılarının sorumluluklarını belirleyen bir hukuk dalıdır. Bu alan, sağlık hizmeti sunan kurumlar ve profesyoneller ile hastalar arasındaki ilişkileri, tıbbi uygulamaları, hasta haklarını ve sağlıkla ilgili yasal düzenlemeleri kapsar. Sağlık hukuku, hastaların tıbbi tedavi, mahremiyet, onam ve zarar durumları gibi konularda hukuki haklarını güvence altına alırken, sağlık profesyonellerinin de mesleki sorumluluklarını ve yükümlülüklerini belirler. Sağlık hukuku ve sağlık davası konusunda alanında uzman Sağlık Avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

SAĞLIK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

Sağlık Hukuku

Sağlık hukuku ve sağlık davası kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman bir Sağlık Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Ankara’da uzman bir Sağlık Avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. 

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

Sağlık Hukuku