Yabancılar HukukuSınır Dışı Kararı İle Kötü Muamele Yasağının İhlali

Sınır dışı kararı, bir ülkenin kendi toprakları dışına çıkarılan bir kişinin geri gönderilmesi anlamına gelir. Kötü muamele yasağı ise uluslararası hukukun bir parçası olarak, kişilere insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza uygulanmasını yasaklar.

Bir kişinin sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleştiğini iddia etmesi durumunda, uluslararası hukukun çeşitli yolları ve mekanizmaları bulunmaktadır

SINIR DIŞI KARARI NEDİR?

Sınır dışı etme diğer adıyla “deport kararı” yabancıların zorla ülke dışına çıkarılmasını sağlayan karardır. Sınır dışı etme süreci, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun (YUKK) Yabancılar başlıklı İkinci Kısmının Sınır Dışı Etme başlıklı Dördüncü Bölümünde, 52 ila 60 ıncı maddeleri arasında düzenlenmiştir.

  • Yetki ve Prosedür: Sınır dışı etme kararları, devletlerin uluslararası hukukta tanınan münhasır yetkilerinden biri olarak kabul edilir. Bu kararlar genellikle belirli yasal prosedürler çerçevesinde alınır ve uygulanır.
  • İhlal Gerekçeleri: Sınır dışı etme kararının alınabilmesi için Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) tarafından belirtilen sebeplerden birinin varlığı gereklidir. Bu sebepler madde 54’te listelenmiştir.
  • Tebliğ ve Bilgilendirme: Sınır dışı etme kararı alındığında, kararın somut ve objektif gerekçeleriyle birlikte yabancıya, yasal temsilcisine veya avukatına tebliğ edilmelidir. Ayrıca, yabancıya kararın gerekleri, itiraz usulleri ve süreleri hakkında bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Bu, yabancının haklarını ve savunma imkanlarını kullanabilmesini sağlar.
  • İtiraz Hakkı: Yabancılar, kendilerine yöneltilen sınır dışı etme kararlarına karşı itiraz hakkına sahiptirler. Bu itirazlar genellikle belirli bir süre içinde yapılmalı ve uygun mercilere iletilmelidir.

KİMLER HAKKINDA SINIR DIŞI KARARI VERİLEBİR?

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54 üncü maddesinde düzenlenen sebepleri ihlal edenler hakkında uygulanır. Kanunun açık lafzı gereği bu karar sadece valiliklerce alınabilir. Sınır dışı etme kararının değerlendirme ve karar aşaması en fazla 48 saat sürer.

“(1) Aşağıda sayılan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınır:

a) 5237 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi gerektiği değerlendirilenler

b) Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya destekleyicisi olanlar

c) Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar

ç) Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar

d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar

e) Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler

f) İkamet izinleri iptal edilenler

g) İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler

ğ) Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler

h) Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler ya da bu hükümleri ihlale teşebbüs edenler.

ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler

i) Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar

j) İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar

k) (Ek: 3/10/2016-KHK-676/36 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.) Uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından tanımlanan terör örgütleriyle ilişkili olduğu değerlendirilenler.

(2) (Değişik: 3/10/2016-KHK-676/36 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7070/31 md.) Bu maddenin birinci fıkrasının (b), (d) ve (k) bentleri kapsamında oldukları değerlendirilen uluslararası koruma başvuru sahibi veya uluslararası koruma statüsü sahibi kişiler hakkında uluslararası koruma işlemlerinin her aşamasında sınır dışı etme kararı alınabilir.”

KİMLER HAKKINDA SINIR DIŞI KARARI VERİLEMEZ?

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55 inci maddesinde kimler hakkında sınır dışı kararı verilemeyeceği düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesine göre;

(1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz:

a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar

b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler

c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar

ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları

d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları

(2) Birinci fıkra kapsamındaki değerlendirmeler, herkes için ayrı yapılır. Bu kişilerden, belli bir adreste ikamet etmeleri, istenilen şekil ve sürelerde bildirimde bulunmaları istenebilir.

TÜRKİYE’Yİ TERKE DAVET

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 56 ıncı maddesinde Türkiye’yi terke davet açıklanmıştır. İlgili kanun maddesine göre;

“(1) Sınır dışı etme kararı alınanlara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınır. Ancak, kaçma ve kaybolma riski bulunanlara, yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenlere, sahte belge kullananlara, asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlara veya aldığı tespit edilenlere, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlara bu süre tanınmaz.

(2) Türkiye’den çıkış için süre tanınan kişilere, Çıkış İzin Belgesi verilir. Bu belge hiçbir harca tabi değildir. Vize ve ikamet harçları ile bunların cezalarına ilişkin yükümlülükler saklıdır.”

Sınır dışı etme kararı alınanlara, sınır dışı etme kararında belirtilmek kaydıyla, Türkiye’yi terk edebilmeleri için on beş günden az olmamak üzere otuz güne kadar süre tanınır.

Türkiye’den çıkış için süre tanınan kişilere, hiçbir harca tabi olmayan “Çıkış İzin Belgesi” verilir.

Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir.

Süresi içinde Türkiye’yi terk etmeyen yabancılar, idari gözetim altına alınır.

Aşağıdaki kişiler Türkiye’yi terke davet edilmez ve kendilerine yukarıda bahsi geçen süre uygulanmaz:

a) Kaçma ve kaybolma riski bulunanlar,

b) Yasal giriş veya yasal çıkış kurallarını ihlal edenler,

c) Sahte belge kullananlar,

d) Asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlar veya aldığı tespit edilenler,

e) Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar.

KÖTÜ MUAMELE YASAĞI NEDİR?

Kötü muamele yasağı, uluslararası hukukun bir prensibi olarak insan haklarını korumayı amaçlar. Bu prensip, kişilere insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele veya ceza uygulanmasını yasaklar. Kötü muamele yasağı, temel insan haklarına saygı gösterilmesini ve insan onurunun korunmasını sağlamak amacıyla uluslararası anlaşmalar ve iç hukuk sistemlerinde yer alır.

Bu yasağın ihlali, bir devletin veya devlet aktörlerinin, bireylere fiziksel veya psikolojik zarar veren, işkence gibi kötü muamelelerde bulunması veya insanlık dışı muamelelerde bulunma tehdidinde bulunması durumunda ortaya çıkar. Uluslararası hukuk, bu tür ihlallerin önlenmesi, sorumluların cezalandırılması ve mağdurların tazmin edilmesi için çeşitli yollar sağlar.

Özellikle Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi ve BM İşkenceye Karşı Sözleşme gibi uluslararası belgeler, kötü muamele yasağını güvence altına almaktadır. Bu belgeler, devletlerin bu prensibe uymalarını ve bu tür ihlallerin önlenmesi için gerekli önlemleri almalarını talep eder.

İşkence ve kötü muamele yasağı 1982 Anayasası (AY), AİHS, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gibi pek çok belgede düzenlenmiştir. Birleşmiş Milletler’in kabul ettiği İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin 1. maddesine göre:

“Bu Sözleşmenin amaçları bakımından “işkence” terimi, bir şahsa veya bir üçüncü şahsa, bu şahsın veya üçüncü şahsın işlediği veya işlediğinden şüphe edilen bir fiil sebebiyle, cezalandırmak amacıyla bilgi veya itiraf elde etmek için veya ayrım gözeten herhangi bir sebep dolayısıyla bir kamu görevlisinin veya bu sıfatla hareket eden bir başka şahsın teşviki veya rızası veya muvafakatıyla uygulanan fiziki veya manevi ağır acı veya ızdırap veren bir fiil anlamına gelir. Bu yalnızca yasal müeyyidelerin uygulanmasından doğan, tabiatında olan veya arızi olarak husule gelen acı ve ızdırabı içermez.”

Söz konusu tanımda ve aşağıda bahsedilecek olan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) yapmış olduğu işkence tanımında “kamu görevlisi” terimi kullanıldığı için kamu görevlisinin ne olduğunu açıklamak gerekir.

Kamu görevlisi kavramı, memur kavramından farklıdır. Kamusal faaliyete katılan bireyler kamu görevlisi sayılmaktadır. Ceza hukukunda yer alan kamu görevlisi kavramı, diğer hukuk dallarına göre kavramın kapsamına giren kişiler açısından farklılık göstermekte ise de 5237 sayılı kanunda yapılan tanım, 1982 AY’da bulunan tanıma benzer olduğu için hukukumuzda bu kavram açısından yeknesaklaştırmaya gidildiği görülmektedir (Aydın, 2010: 126-127). TCK’nın “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının c bendine göre: “Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi anlaşılır.”

AİHM, İşkenceye ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme’nin işkence tanımını kısmen kabul etmiştir. 1982 AY’nda işkence ve kötü muamelenin açık bir tanımı olmasa da 5237 sayılı TCK’nun

“İşkence” başlıklı 94. maddesinin 1. fıkrasında işkence tanımlanmıştır: “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” [1].

SINIR DIŞI KARARI İLE KÖTÜ MUAMELE YASAĞININ İHLALİ

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55 inci maddesinde kimler hakkında sınır dışı kararı verilemeyeceği düzenlenmiştir. İlgili kanunun 55. Maddesi 1. Fıkrasında “a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar” ibaresi yer almaktadır.

İlgili kanun maddesinde anlaşılacağı üzere bir kişi hakkında sınır dışı edilme kararı 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54 maddesi gereğince hukuku uygun bir şekilde verilmiş olsa dahi 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55 inci maddesinde belirtilen gerekçeler ile sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleşmemesi için o kişi hakkında sınır dışı kararı verilememektedir.

Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusunda Anayasa Mahkemesinin (Hüsam Ibrahım, B. No: 2020/20131, 4/10/2023, § …) güncel kararı bulunmaktadır.

SINIR DIŞI KARARI İLE KÖTÜ MUAMELE YASAĞININ İHLALİ İLE İLGİLİ ANAYASA MAHKEMESİ KARARI İNCELEME

Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusunda Anayasa Mahkemesinin (Hüsam Ibrahım, B. No: 2020/20131, 4/10/2023, § …) güncel kararı bulunmaktadır.

BAŞVURU KONUSU

Başvuru, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali edildiği iddiasına ilişkindir.

BAŞVURU İLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

“Başvurucu 18/10/2019 günü gece saatlerinde İstiklal Caddesi’nde (İstanbul) aracıyla seyir hâlindeyken trafik denetimine girmiştir. Yapılan kontrolde başvurucuda 2,00 promil alkol tespit edilmiştir.

Başvurucu, Taksim Şehit Halim Usta Polis Merkezinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan aynı gün verdiği ifadesinde yaklaşık yedi yıl önce adını hatırlamadığı bir sınır kapısından geçerek Türkiye’ye geldiğini, geçimini berberlik yaparak sağladığını beyan etmiş; bir eğlence mekânında alkol aldıktan sonra araç kullandığını kabul etmiştir. Başvurucu, ifade işlemi sonrasında aynı gün serbest bırakılmıştır.

İstanbul Valiliğinin 23/10/2019 tarihli kararıyla, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan başvurucu hakkında adli işlem yapılması nedeniyle 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (d) bendi (kamu düzeni veya güvenliği açısından tehdit oluşturma) uyarınca başvurucunun sınır dışı edilmesine ve idari gözetim altına alınmasına karar verilmiştir. Kararda, başvurucu hakkında gerekli değerlendirmelerin yapıldığı, neticede başvurucunun durumunun 6458 sayılı Kanun’un 4. ve 55. maddeleri kapsamında olmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.

İdare Mahkemesinin 28/2/2020 tarihli kararıyla davanın kesin olarak reddine karar verilmiştir. Karar gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:

“…alkollü araç kullandığını ikrar ettiği, davacının alkollü araç kullanmasının kamu düzeni ve güvenliği ve sağlığı açısından tehdit oluşturduğu sabit olduğundan, davacının6458 sayılı Yasa’nın 54/1-d bendi uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan davacı her ne kadar ülkesine geri gönderilmesi halinde can güvenliğinin tehlikeye gireceğini, geçici koruma kapsamında Türkiye’de bulunduğunu iddia etmekte ise de, davalı idare tarafından davacının 6458 sayılı Kanunun 4. ve 55. maddeleri kapsamına girip girmediği hususunun değerlendirildiği ve davacının bu maddeler kapsamında olmadığına karar verildiği gibi Suriye’de güvenli bölgelerin oluşturulması, davacı tarafından 6458 sayılı Kanun’un 55. maddesinde öngörülen hususlara ilişkin ciddi emare oluşturacak bilgi ve inandırıcı delillerin de dosyaya sunulmaması nedeniyle geri gönderilemezlik iddiasına itibar edilmemiştir. “

Başvurucu 16/7/2020 tarihinde sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali edildiği iddiası ile bireysel başvuruda bulunmuştur.

BAŞVURU İLE İLGİLİ HUKUKİ BİLGİLER

6458 sayılı Kanun’un “Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar” kenar başlıklı 55. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“(1) 54 üncü madde kapsamında olsalar dahi, aşağıdaki yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz

a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar,

…”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme) “İşkence yasağı” kenar başlıklı 3. maddesi şöyledir:

“Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamaz.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) sınır dışı kararının uygulanması hâlinde kötü muamele yasağının ihlal edileceğine ilişkin şikâyetlerle ilgili ilkesel yaklaşımı için bkz. A.A. ve A.A., § 38.

İNCELEME VE GEREKÇE

Başvurucu; ülkesinde iç savaş ve mezhep çatışmalarının sürdüğünü, tüm dünya tarafından bilinen bu durum yüzünden üç buçuk milyon Suriyelinin Türkiye’de bulunduğunu, geçici koruma statüsüne sahip olduğunu, ülkesine gönderilmesi hâlinde yaşamının tehlikeye gireceğini, Suriye ordusu ya da muhalif gruplar tarafından kötü muamele görebileceğini ileri sürmüştür.

Bakanlık görüşünde özetle başvurucu hakkında düzenlenen sınır dışı etme kararı ve buna ilişkin iptal davası sürecinden bahsedilerek Anayasa Mahkemesinin daha önce benzer olaylarda belirlediği kriterlerin dikkate alınması gerektiğinden söz edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi olayların başvurucular tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi takdir eder (Tahir Canan, B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun iddialarının Anayasa’nın 17. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kötü muamele yasağı kapsamında olduğu değerlendirilmiş ve inceleme bu yasak bağlamında yapılmıştır.

Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

KONU İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinde belirtilen durumlara rağmen, sınır dışı edilecek kişiler, 55. maddeye göre belirli koşullarda sınır dışı edilemezler. Örneğin, ölüm cezası, işkence veya insanlık dışı muamele tehdidi altında olanlar, ciddi sağlık sorunları yaşayanlar, seyahat riski bulunan yaşlılar veya hamileler, tedavi gerektiren hastalığı olanlar, insan ticareti mağdurları veya psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları sınır dışı edilemezler.

Ancak, ölüm korkusu devam eden kişinin sınır dışı edilmesi engellenebilir, ancak bu korkunun ortadan kalktığını gösteren somut kanıtlar varsa, sınır dışı etme işlemi gerçekleştirilebilir. Aksi halde sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleşir.

Somut olayda başvurucu Suriyede ki iç karışıklıkları neden göstererek sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleşeceğini belirtmiştir. Sınır dışı kararının iptalini talep etmiştir.

Buna karşın idare ise ilgili şahsın durumunun 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55 inci Madde 1. Fıkrasında “a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar” belirtilen kişiler kapsamına girmediği belirterek sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleşmeyeceğini belirtmiştir.

İdare mahkemesinin kararında dayandığı “Suriye’de güvenli bölgelerin oluşturulduğu ve geri gönderme yasağı bağlamında başvurucunun ülkesine gönderilmesinde bir sorun olmadığı” değerlendirmesinin herhangi bir rapor veya belgeye dayanmadığını, kaynağı belirsiz olduğunu görülmektedir.

Bu sebeple Anayasa mahkemesi idare mahkemesinin verdiği kararda sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali gerçekleşeceğini belirterek hak ihlali olduğunu belirtmiştir.

Sonuç olarak İdare, sınır dışı etme kararında yabancının durumunun 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu. m.4 ve m.55 kapsamına girmediğinin tespit edildiğini sadece bir cümleyle belirtmiş olmasına rağmen, bu tespitin esasını oluşturan somut bilgi ve belgeleri kararda belirtmediği için gerekçesini eksik bırakmıştır.

Bu durum, AYM’nin sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali kararı vermesine sebep olmuş olup; eğer başvurucunun gideceği bölgede şiddet olaylarının olmadığı veya yabancı açısından bir risk olmadığı gerekçelendirilebilseydi, farklı bir karar ortaya çıkabilirdi. Aslında bu karar, sınır dışı etme kararlarında gerekçe sunmanın önemini vurgulamaktadır. Öte yandan, Suriyelilerin hiçbir şekilde sınır dışı edilemeyeceği anlamına gelmemektedir.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ

Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili surecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için ve sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili sürecin başarıya ulaşması için son derece önemli olup doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını bulmak için yaşanabilecek süreci adım adım anlatırsak;

1.ADIM: NE İLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLİN

İlk adım, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili süreciniz esnasında ne türde hukuki konu ve uyuşmazlıklarla karşılaşacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır.

Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili sürecinde karşılaşabileceğiniz bazı hukuki konular ve uyuşmazlıklar ise: Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali idari gözetim kararı, sınır dışı edilme kararına itiraz veya yabancılar hukuku gibi konuları içerebilir.

  • İdari Gözetim Kararı: İlk aşamada, sınır dışı kararının alınmasıyla ilgili olarak idari bir gözetim süreci başlayabilir. Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali sürecinde, yetkili idari organlar tarafından sınır dışı kararının yasal dayanakları ve gerekliliği değerlendirilecektir.
  • Sınır Dışı Edilme Kararına İtiraz: sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili bir karar verildiğinde, bu karara karşı yasal itiraz süreçleri devreye girebilir. Yabancılar sınır dışı edilme kararlarına itiraz etme hakkına sahiptir ve bu itirazlar ilgili idari mercilere yapılır.
  • Yabancılar Hukuku İhtilafları: Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali kararlarıyla ilgili olarak ortaya çıkabilecek hukuki ihtilaflar, yabancılar hukukuyla ilgilidir. Bu ihtilaflar, sınır dışı edilme sürecinin yasal dayanakları, yabancıların hakları ve yetkili makamların uygulamalarıyla ilgili olabilir.
  • Uluslararası İnsan Hakları Hukuku İhlalleri: Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali iddiaları ortaya çıkabilir. Bu durumda, uluslararası insan hakları hukuku normlarına uygunluğun değerlendirilmesi ve gerekirse uluslararası insan hakları kurumlarına veya mahkemelerine başvurulması gerekebilir.

Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili hukuki konuları anlamak, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili süreci etkili bir şekilde yönetmenize haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.

2.ADIM: UZMANLIK VE DENEYİM ARAŞTIRMASI YAPIN

İkinci adımda, ihtiyacınız olan sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali alanında uzmanlaşmış Ankara yabancılar hukuku avukatı bulmak için bir ön araştırma yapmanız maddi ve manevi bakımlardan önem taşımaktadır. İnternet ortamında avukatların web sitelerini inceleyebilir, forumlarda yer alan incelemeleri okuyabilir ve avukatların müvekkillerinin referanslarına ulaşabilirsiniz.

Örneğin, internet üzerinde “Ankara yabancılar hukuku avukatı” araması yapıp Ankara yabancılar hukuku avukatı internet sitelerini ziyaret edebilir ve özgeçmişleri hakkında bilgi alabilirsiniz. Ayrıca web sitemizi inceleyerek sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali alanında Uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ekibimizden yardım alabilirsiniz.

3.ADIM: İLK GÖRÜŞMELERİ ÖNCEDEN PLANLAYIN

Seçme ihtimaliniz olan Ankara yabancılar hukuku avukatıyla yapacağınız ilk görüşmeler, size daha fazla bilgi ve tecrübe edinme ve kararlarınız için en doğru avukatı seçme fırsatı sunar.

4.ADIM: ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI, ÜCRETLERİNİ ANLAYIN

Dördüncü adımda, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusunda Ankara yabancılar hukuku avukatınızla ücret ve vereceğiniz vekaletle ilgili sözleşme detayları hakkında net bir anlayış geliştirmeniz oldukça önemlidir. Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınızın danışmanlık için sizden aldığı ücretin, Ankara yabancılar hukuku avukatı ücret tarifesince belirlenen asgari ücretlere ne kadar yakın olduğunu bilmeli, ekonomik bir tercih yapıp yapmadığınızı anlamalısınız.

5.ADIM: İŞ BİRLİĞİ VE İLETİŞİM

Ankara yabancılar hukuku avukatınızla kaliteli bir iş birliği içinde olmak ve güçlü iletişim kurmak son derece önemlidir. Bu, karşılıklı güven oluşturmanıza ve dava sürecinin başarıyla yürütülmesine yardımcı olmaktadır.

Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınıza, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusuyla alakalı herhangi bir gelişme veya endişeniz olduğu zaman hemen başvurabileceğinizi bildirmeli ve Ankara yabancılar hukuku avukatınızdan bu konuda teminat alabilmelisiniz. Aynı zamanda Ankara yabancılar hukuku avukatınızın her duruşma ve gelişme neticesinde size düzenli olarak sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusuyla alakalı sürecin ilerlemesi hakkında bilgi vermesini bekleyebilirsiniz.

6.ADIM: EN DOĞRU ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇMEK

Sonuç olarak, Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, karmaşık ve stresli bir süreç olabilmekle beraber yukarıda sizler için sıraladığımız adımları izleyerek bu süreci daha etkili bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. İhtiyaçlarınızı saptamak, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konularında deneyimli ve uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı araştırması yapmak, görüşmelerinizi planlamak, ücretleri anlamak ve etkili bir iletişim kurmak, doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını seçmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali sürecinizi daha az sıkıntılı ve çok daha başarılı bir şekilde sonuçlandırabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI ÜCRETİ 2024

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.

Ankara yabancılar hukuku avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara yabancılar hukuku avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara yabancılar hukuku avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.

Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.

Netice itibariyle, yabancılar hukuku davalarında Ankara yabancılar hukuku avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de sağlık hukuku alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara yabancılar hukuku avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür. Bu noktada da en makul tercihi yapabilmek açısından Ankara yabancılar hukuku avukatı için belirlenen asgari ücret tarifeleri önemli anlamda yol gösterici olabilmektedir.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI TUTMAK ZORUNDA MIYIM?

Ankara yabancılar hukuku avukatı, sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili süreçte kritik bir rol oynarlar. Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili süreçler genellikle karmaşık, teknik ve uzmanlık gerektiren hukuki konular içerir. Ancak kural olarak Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali ile ilgili süreçte bir Ankara yabancılar hukuku avukatı tutmak zorunda değilsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI’NA NASIL ULAŞILABİLİR?

Ankara Barosu’na bağlı olan tüm Ankara avukatlarının iletişim bilgileri Ankara Baro levhasında yer almakta olup web sitesi ya da baroyu arayarak ulaşılabilmektedir. Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı arayışındaysanız, Baro Levhası üzerinden Ankara yabancılar hukuku avukatı iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA

Sınır dışı kararı ile kötü muamele yasağının ihlali konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

KAYNAK:

[1]-Balcıoğlu, Ö. (2022). İşkence ve Kötü Muamele Yasağı Kapsamında Soruşturma Yükümlülüğü ve Türkiye’nin Soruşturma Yükümlülüğünü İcrası. Türkiye İnsan Hakları Ve Eşitlik Kurumu Akademik Dergisi, 5(9), 173-189.

[2]-https://www.mevzuat.gov.tr/

[3]-https://www.turkiye.gov.tr/

[4]-https://www.mfa.gov.tr/

[5]-https://www.goc.gov.tr/

[6]-https://randevu.nvi.gov.tr

[7]-https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/

Akademik Hukuk İletişim YÖK Denklik Avukatı

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap