Müvekkilin yayınlarında araştırma örneklerinin, araştırma yerinin, toplama zamanı ve sürelerinin, verilerin aynı ya da benzer olduğundan bahisle tekrar yayım eyleminde bulunduğu iddia edilmiştir.
Söz konusu iddialar karşısında konunun son derece kapsamlı olması, her yönünün kuvvetli ele alınabilmesi adına ve istenilen noktalara değinilemeyeceği için iki farklı yayın yapıldığı, bahsi geçen yayınlarda her birinin özgün araştırma sorularına cevap verdiği, iki makale incelendiğinde çalışmaların birbirinden tamamen farklı olduğu ortaya çıkacağı hususları ayrıntılarıyla savunulmuştur.
Bunun yanında etik ihlal eylemi tanımı çerçevesinde yapılan eylemde yarar sağlama amaçlı kastın bulunmadığı hususu Ankara İdare Mahkemesi ile etik komisyonun kararlarında bu yönde kararlar verildiği belirtilmiştir.
Sonuç olarak yayınların hangi konularla ilgili olduğu ve içerik farklılıklarının neler olduğu hususlar yönündeki savunmamız inceleyen komisyon doçent adayı müvekkilimiz ile ilgili isnatlar hakkında ETİK İHLAL YAPILMADIĞI yönünde karar vermiştir.
Vaka-2
Jüri üyesi müvekkilin yayınlarının birbirine benzediğini ve bazılarının birbirinin aynısı olduğunu ileri sürerek adayın duplikasyon yaptığını iddia etmiştir.
Çalışmalardaki hasta sayıları ve sonuçlarının farklı olduğu, yöntem benzer olmakla birlikte takip süreleri, istatistiksel sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, veri kayıtları genişletilerek ve orijinal makaleyi referans olarak kullanmak kaydıyla yeni bir yayın yapılması duplikasyon sayılmadığı ortaya konulmuştur. Ayrıca bu hususlar İdare mahkemelerin ve etik komisyonun verdiği emsal kararlarla da desteklenmiştir.
Sonuç olarak yaptığımız savunmamız neticesinde doçent adayı müvekkilimiz hakkında ETİK İHLAL BULUNMADIĞI yönünde karar verilmiştir.