Etiğe aykırılık tespitine ilişkin raporda özetle adayın bilimsel araştırma ve yayınlarda “yanlış veya yanıltıcı beyan” eyleminde bulunduğu
Adayın eserlerinin ‘’ULAKBİM tarafından taranan ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış özgün araştırma makalesi’’ olduğunu beyan etmiş olup, eserler incelendiğinde bunların özgün araştırma makalesi değil olgu sunumu olduğu, müvekkilimizin beyanname kapsamına dahil ettiği eserini Ulusal bilimsel toplantıda sunulan ve bilim alanına katkı sağlayan sözlü bildiri başlığı altında beyan ettiği ancak eserin sunulduğu yerin bir bilimsel tıp kongresi olmadığı
Nedeniyle “yanlış beyan” da bulunduğu, iddia edilmiştir.
Müvekkilin bu eserleri beyannameye eklediği, ancak bunu yaparken kesinlikle yanlış beyan verme ya da puan alma kaygısı gütmediği, müvekkilin kastı bulunmaksızın dosyayı hazırlarken özensiz davranmış olabileceği, bilimsel etiğe aykırı davranışın kasten yapıldığının tespit edilemediği, düzenlenmiş olan kongrenin bilimsel programı açıklanarak bilimsel içerikli sunumlar açıklanarak kongrenin bilimsel bir kongre olduğu ayrıntılı olarak savunmamızda ifade edilmiştir.
Sunduğumuz mahkeme ve kurul kararları, mevzuat maddeleri, etik ihlal konusundaki doktrin görüşleri doğrultusunda yanlış beyan eyleminin de söz konusu olmadığı ve bu yönde karar verilmesi verilmesi gerektiğini yönündeki savunmamız sonucunda ETİK İHLAL BULUNULMADIĞINA karar verilmiştir.
2.VAKA
Müvekkilimiz tarafından başvuru koşullarını sağlamak için kullanılan atıflardan yola çıkarak bu eserlerin doktora öncesi olmasına rağmen doktora sonrası ibaresi eklendiği, atıfta bulunulduğu iddia edilen yayınların kapak ya da diğer bilgilerin dosyaya eklenmediği, tezin sistemde bulunmadığını ifade ederek yanlış beyanda bulunulduğu iddia edilmiştir.
Beyannamede atıflara konu olan makalelerin kendileri değil, doktora sonrası aldıkları atıflar, doktora sonrası alınan atıflar olarak beyan edildiği ve bu durumun neden yanlış beyan kapsamında değerlendirilemeyeceği, beyannamede bulunan eserler dışındaki eserlerin başvuru dosyasına eklenmemesinde müvekkilin herhangi bir kastının bulunmadığı ve bu halde etik ihlal iddiasının sunduğumuz emsal kararlar çerçevesinde geçersiz bir iddia olduğu ayrıntılı bir şekilde savunmamızda ifade edilmiştir.
Sonuç olarak doçent adayı müvekkilimiz hakkında ETİK İHLAL BULUNMADIĞI yönünde karar verilmiştir.