Turizm alanında doçentlik sınavına yapılan başvuru sonucu müvekkilin yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunma fiilini işlediğinden bahisle başarısız sayılmasına ilişkin Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı Genel Sekreterliğinin …. tarih ve …. sayılı yazısıyla bildirilen Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı Sosyal ve Beşeri Bilimler ile Güzel Sanatlar Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunun ….. tarih ve 2018/05 sayılı kararının; başvuru yaptığı dönemde mevzuatta yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunma eyleminin tanımlanmadığı, iddia edilen eylemin zamanaşımına uğradığı, doçentlik bilgi sisteminin puanlamayı doğrudan yaptığı, etik ihlal eyleminin söz konusu olmadığı ve işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiği ileri sürülerek Ankara 12. İdare Mahkemesi nezdinde iptali istenmiştir.
Dosya bilirkişilere gönderilmiş ve bilirkişiler dava dilekçemizde ileri sürdüğümüz hususlar çerçevesinde iddialar hakkında şu tespitlerde bulunmuştur;
– Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği komisyonunca başvuru dosyasında bulunan Al ve A2 numaralı yayınlarda dilimleme ve tekrar yayım fiillerinin işlenmemiş olduğuna oy birliği ile karar verilmiştir
– Dava konusu Cl.l numaralı yayının önsöz bölümünde çalışmanın doktora tezinin ilgili bölümünden üretildiği adayın kendisi tarafından bizzat ifade edilmiş olmasına rağmen, asgari başvuru koşullarının sağlandığına ilişkin beyannamede yine aday tarafından puanlamaya tabi tutulduğu görülmektedir. Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonunca bu durum, yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunulduğu şeklinde değerlendirilmiştir .
– Doçentlik başvuruları esnasında oluşabilecek teknik problemler yanında adayların özensizlik ya da dikkatsizliğinden mütevellit çeşitli hatalar da söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla adayın dava konusu Cl.l numaralı yayının puanlamaya tabi tutulmuş olmasının da bu kapsamda değerlendirilebileceği düşünülmektedir. Zira asgari başvuru koşullarının sağlandığına ilişkin beyannamede Al, A2 vc Cl.l numaralı yayınlar puanlamaya dahil edilmese dahi, adayın başvuru için gerekli asgari puan koşulunu sağladığı anlaşılmaktadır.” görüş ve kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu Mahkeme heyetince de hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmuştur.
Bu durumda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile davacının Doçentlik Sınavına sunduğu doçentlik başvuru dosyası üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, davacının eserlerinde yanlış ve yanıltıcı beyanda bulunmadığı sonucuna varıldığından, Doçentlik Sınavından başarısız sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiş ve işlem iptal edilmiştir.
ÜAK karara itiraz ederek dosyayı istinaf mahkemesine taşımışsa da Ankara Bölge İdare Mahkemesinin 19/06/2020 tarihli ve ESAS NO : 2020/484 sayılı kararı ile karar lehe kesinleşmiştir.