Hastaneye hasta kabul sözleşmesi, özel hastanelerde veya sağlık kuruluşlarında hastaya sunulacak teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerine ilişkin olarak hasta ile hastane arasında imzalanan resmi bir belgedir. Bu sözleşme ile hastane, belirli sağlık hizmetlerini vermeyi; hasta ise bu hizmetlerin karşılığında belirlenen ücretleri ödemeyi kabul eder. Sözleşmede genellikle hasta bilgileri, tedavinin kapsamı, ücretlendirme, ödeme şekli, hasta hakları ve hastanenin yükümlülükleri gibi hususlar yer alır. Aynı zamanda hastanın, bilgilendirilmiş onam çerçevesinde tedaviye rıza gösterdiğini gösteren hukuki bir dayanak niteliğindedir.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Hastaneye hasta kabul sözleşmesi, bir hasta ile özel bir hastane veya özel sağlık kuruluşu arasında imzalanan, sağlık hizmetlerinin verilmesi sürecini düzenleyen yazılı bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile hastane, hastaya belirli teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerini sunmayı; hasta ise bu hizmetler karşılığında belirlenen ücretleri ödemeyi taahhüt eder. Kamu hastanelerinde genellikle otomatik olarak yürüyen süreç, özel hastanelerde hasta kabul sözleşmesiyle yazılı bir güvenceye bağlanır.

Sözleşmede genellikle şu unsurlar yer alır: hastaya ait kimlik ve iletişim bilgileri, uygulanacak tedavi veya müdahalenin türü, tahmini tedavi süresi ve ücretler, ödeme planı ve yöntemi, hastane hizmetlerinin kapsamı ve sınırları, olası komplikasyonlar, hasta hakları ve yükümlülükleri ile hastanenin sorumlulukları. Hasta kabul sözleşmesi aynı zamanda bilgilendirilmiş onamın bir parçası olarak da işlev görür; yani hasta, sunulacak sağlık hizmetlerine dair bilgilendirilmiş olduğunu ve bu tedaviyi kabul ettiğini imza altına alır.

Bu sözleşme hukuki açıdan bir hizmet sözleşmesi niteliği taşır. Taraflar arasında karşılıklı bir yükümlülük doğurur: hastane, özen yükümlülüğü çerçevesinde gerekli tıbbi hizmeti sunmakla; hasta ise bu hizmetin karşılığında mali yükümlülükleri yerine getirmekle sorumludur. Hasta kabul sözleşmesi, olası tıbbi hatalar, ihmal, komplikasyonlar veya ücret anlaşmazlıklarında hem hasta hem de hastane açısından delil teşkil eder. Özellikle özel hastanelerde, şeffaflık, hasta güvenliği ve hukuki korunma açısından bu sözleşmenin dikkatle düzenlenmesi büyük önem taşır.

Bu konuda detaylı bilgiler için Hasta Hakları ve Hasta Sorumlulukları isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİHASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ YAPMAK ZORUNLU MU?

Hastaneye başvuran her hasta ile, tedavi sürecinin hukuki ve idari çerçevesini belirlemek amacıyla hasta kabul sözleşmesi yapılması zorunludur. Bu sözleşme, hastane ile hasta (veya yasal temsilcisi) arasında sağlık hizmeti sunumu konusunda karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenler. Özellikle özel hastanelerde, hizmetin ücretli olması nedeniyle bu sözleşme daha da önem kazanır. Kamu hastanelerinde ise sözleşme, genellikle hasta bilgi formu ve onam belgeleriyle şeklen yapılmakta olup, hizmetin kamu hizmeti niteliği taşıması sebebiyle farklı bir yapıdadır.

Hasta kabul sözleşmesi yapılmadan sunulan sağlık hizmetlerinde, ileride doğabilecek hukuki uyuşmazlıklarda tarafların sorumluluklarını belirlemek güçleşir. Sözleşmede; sunulacak tedavi hizmetleri, ücretlendirme, bilgilendirme ve onam süreçleri, kişisel verilerin korunması gibi hususlar yer alır. Özellikle cerrahi müdahale veya uzun süreli tedavi gerektiren durumlarda, hastanın aydınlatılması ve yazılı onamının alınması hem etik hem de hukuki bir zorunluluktur. Bu nedenle, hasta kabul sözleşmesi, hasta haklarını güvence altına alırken aynı zamanda sağlık kuruluşunun da hukuki sorumluluğunu düzenleyen temel bir belgedir.

HASTA KABUL SÖZLEŞMESİNDE TARAFLARIN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Hasta kabul sözleşmesi kapsamında hastanenin hastaya karşı sorumlulukları, başta Hasta Hakları Yönetmeliği olmak üzere ilgili tüm sağlık mevzuatlarına uygun davranmakla başlar. Hastane, hastaların haklarını gözetmek ve korumakla yükümlüdür; aynı zamanda hastane personelinin de bu ilkelere uygun hareket etmesini sağlamakla sorumludur. Çalışanların hasta hakları konusunda bilgilendirilmesi ve bu kurallara uyup uymadıklarının denetlenmesi hastanenin görevleri arasındadır.

Hasta bir şikâyet ya da belirti ile başvurduğunda, hastane bu durumu değerlendirerek gerekli tıbbi test ve tetkikleri yapmakla yükümlüdür. Yapılan tetkikler sonucunda, hekimlerin tıbbi gereklilikleri ve klinik belirtileri dikkate alarak doğru teşhis koymaları beklenir. Doğru tanının ardından, hastaya uygulanabilecek tüm tedavi yöntemleri veya cerrahi müdahale seçenekleri açıklanmalı, alternatifler sunulmalı ve hasta tüm süreç hakkında anlaşılır bir biçimde bilgilendirilmelidir.

Her türlü tıbbi müdahale öncesinde hastanın yazılı ve bilgilendirilmiş onayı (aydınlatılmış onamı) alınmalıdır. Hastanenin ayrıca, hasta ile ilgili yapılan tüm işlemleri, tanıları, tedavi süreçlerini ve klinik verileri içeren kayıtları düzenli şekilde tutma yükümlülüğü vardır. Bunun yanında, hastanın sağlık bilgileri ve tedavi süreciyle ilgili bilgiler gizli tutulmalı, özel hayatın korunması ilkesine özen gösterilmelidir.

Hastane, verdiği sağlık hizmetlerini planlarken, her hastanın ihtiyacına uygun bir organizasyon yapısı kurmak zorundadır. Eğer hastanenin sahip olduğu imkânlar hastanın tedavisi veya bakımında yetersiz kalıyorsa, hastanın gerekli başka bir sağlık kuruluşuna sevk edilmesini sağlamalıdır.

Öte yandan, hastanın da hastaneye karşı bazı yükümlülükleri bulunur. Hastanın ilk ve en temel sorumluluğu, kendi sağlık durumu, geçmiş hastalıkları, kullandığı ilaçlar ve mevcut şikâyetlerine dair doğru ve eksiksiz bilgi vermektir. Ayrıca hastane tarafından sunulan sağlık hizmetleri karşılığında belirlenen ücretleri zamanında ve eksiksiz olarak ödemesi gerekir.

Hasta, hekimlerin hastalığın nedenlerini ve tedavi yöntemlerini anlayabilmesi için kendisine yöneltilen sorulara açık ve saygılı bir şekilde yanıt vermelidir. Tedavi sürecinde hekimin yönlendirmelerine uymak, kurallara riayet etmek ve tedaviye aktif katılım göstermek de hasta açısından hem etik hem hukuki bir yükümlülüktür.

Bu hak ve yükümlülüklerin net olarak belirlendiği hasta kabul sözleşmeleri, hem hastanın güvenli ve bilinçli bir şekilde sağlık hizmeti almasını hem de sağlık kuruluşunun sorumluluklarını açık biçimde yerine getirmesini sağlamaktadır.

HASTANENİN HASTAYA KARŞI TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Hastaneler, hasta kabul ettikleri andan itibaren, hastanın sağlık durumu ve hastalığın ciddiyetine uygun tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile hakkın kötüye kullanılmaması ilkesi çerçevesinde değerlendirilir. Hastane işleticisi, yalnızca kendisinin değil; aynı zamanda hastane personelinin eylemlerinden ve hastane organizasyonunun yapısından kaynaklanan eksikliklerden de sorumlu tutulabilir. Eğer bu yükümlülükler ihlal edilirse, hastaya zarar doğması hâlinde hastanenin tazminat sorumluluğu gündeme gelir. Tazminat sorumluluğu, her olayın özelliğine göre ayrı ayrı incelenir.

Hastanenin tazminat ödemesine yol açabilecek bazı örnek durumlar şunlardır: Hastalığın teşhisi için gerekli tetkiklerin yapılmaması, tanı konulduktan sonra gereken tıbbi değerlendirmelerin ihmal edilmesi, tedavi sürecinde kullanılan tıbbi malzemelerin veya ilaçların kalite ve miktar açısından yetersiz olması, cerrahi müdahaleler sonrasında kullanılan kompreslerin uygun sıcaklıkta olmaması, ruhsal problemi olan hastanın gözetimsiz bırakılması sonucu kendine zarar vermesi ya da intihar etmesi, hastane yemeklerinin hazırlanması sürecinde hijyen kurallarına uyulmaması nedeniyle gıda zehirlenmesi yaşanması, ortam koşullarının yetersizliği (örneğin ısıtmanın çalışmaması) nedeniyle hastanın sağlığının olumsuz etkilenmesi, enfeksiyon kontrol önlemlerinin alınmaması sonucu hastane kaynaklı enfeksiyon gelişmesi, şırınga uygulamalarında yapılan hatalar nedeniyle bulaşıcı hastalıkların (örneğin HIV) bulaşması veya organ kaybı yaşanması, kan grubu tespitinde yapılan hatalar ya da doğru kan grubu belirlenmesine rağmen hastaya yanlış kan verilmesi.

Bu örnekler, hastanenin sorumluluğunu doğurabilecek hallerin sadece bazılarıdır ve her olayın özellikleri dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hastane tarafından hasta ile yapılan hasta kabul sözleşmesi, bu gibi ihtimalleri de kapsayacak şekilde hazırlanmalı ve tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerini net biçimde belirlemelidir. Zarar oluşması halinde, hastane tarafından maddi ve manevi tazminat ödenmesi gündeme gelebilir. Bu nedenle hastaneler, hem organizasyonel yapıları hem de personel davranışları açısından özen yükümlülüğüne uygun hareket etmek zorundadır.

HASTANENİN SOMUT ORGANİZASYON YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Hastanenin Somut Organizasyon Yükümlülükleri, hastane yönetiminin yalnızca fiziksel altyapıdan değil, aynı zamanda personel yapılanması ve hizmetlerin düzgün işlemesinden de doğrudan sorumlu olduğunu ifade eder. Bu yükümlülük, hastanenin iç organizasyon yapısını oluşturma ve bu yapıyı sürekli olarak etkin biçimde yönetme sorumluluğunu kapsar. Başka bir ifadeyle, doktor, hemşire, tekniker, hasta bakıcı gibi sağlık çalışanlarının mesleki yeterliliklerine uygun görevlerde istihdam edilmesi, görev dağılımının düzenli yapılması, denetim süreçlerinin sağlıklı işletilmesi ve tıbbi hizmetlerin koordineli bir şekilde yürütülmesi bu kapsamda değerlendirilir.

Örneğin; yeterli uzmanlık belgesine sahip olmayan bir sağlık personelinin cerrahi bir görevde çalıştırılması ya da sabıka kaydında cinsel saldırı suçu bulunan bir kişiye hasta bakımında görev verilmesi, organizasyon hatası olarak kabul edilebilecek ciddi ihlallerdir. Bu tür ihmal ya da yanlış görevlendirmeler sonucunda ortaya çıkacak zararlar, sadece doğrudan görevli kişinin değil, hastane yönetiminin de sorumluluğunu doğurur. Çünkü bu durum, hastanenin gerekli dikkat ve özeni göstermediği, uygun personel seçimi ve kontrolünü yapmadığı anlamına gelir.

Organizasyon yükümlülüğü çerçevesinde, her olay somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı incelenmelidir. Örneğin bir sağlık çalışanının iş tanımının dışında hareket etmesi mi, yoksa bu kişinin yanlış birim veya görevde istihdam edilmesi mi söz konusu? Eğer ikinci durum geçerliyse, bu bir organizasyon kusuru olarak değerlendirilir. Kusur tespiti halinde, hastane aleyhine tazminat davası açılması ve maddi/manevi zararların karşılanması gündeme gelebilir.

Bu bağlamda, somut organizasyon yükümlülüğü, sağlık hizmeti sunumunun yalnızca tıbbi bilgiye değil; aynı zamanda iyi planlanmış, denetlenen ve liyakate dayalı bir organizasyonel yapıya bağlı olduğunu gösteren kritik bir sorumluluktur. Hastanenin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi, hasta güvenliğini doğrudan tehlikeye sokabileceğinden, hukuki sonuçları oldukça ciddi olabilir.

Bu konuda detaylı bilgiler için Hasta Hakları ve Hasta Sorumlulukları isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ

HASTANEYE KABUL SÖZLEŞMELERİNDE ŞEKİL ŞARTI

Hastaneye hasta kabul sözleşmesinin geçerli olabilmesi için belirli bir şekil şartı aranmaz; yani bu sözleşmenin yazılı, sözlü ya da zımni (örtülü) olarak kurulması mümkündür. Uygulamada çoğunlukla yazılı şekilde düzenlense de, hukuken sözleşmenin varlığı için yazılı belge zorunlu değildir. Hasta ile hastane arasında karşılıklı rızaya dayanan bir tedavi ilişkisi kurulduğunda, bu durum bir hasta kabul sözleşmesinin oluştuğunu gösterir. Örneğin, hasta hastaneye başvurup muayene olur ve hastane de tanı veya tedavi sürecini başlatırsa, sözleşme fiilen kurulmuş sayılır. Bu tür örtülü sözleşme ilişkileri, özellikle acil durumlar veya kısa süreli tıbbi müdahalelerde sıkça karşımıza çıkar. Sonuç olarak, hasta kabul sözleşmesinin geçerliliği için yazılı bir belge bulunması şart değildir; esas olan, taraflar arasında bir sağlık hizmeti sunulmasına yönelik karşılıklı irade beyanının varlığıdır.

HASTANEYE KABUL SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ

Hastaneye hasta kabul sözleşmeleri, verilen sağlık hizmetinin kapsamına göre iki farklı şekilde sınıflandırılabilir: tam (bölünmemiş) kabul sözleşmesi ve kısmi (bölünmüş) kabul sözleşmesi. Bu ayrım, hastane ile hasta arasındaki sorumluluk ilişkilerinin belirlenmesi açısından büyük önem taşır.

TAM (BÖLÜNMEMİŞ) HASTANE KABUL SÖZLEŞMESİ

Tam kabul sözleşmesinde, hastane hastanın tüm tedavi sürecini üstlenir. Bu kapsamda hastalığın tanısı, gerekli tıbbi müdahalelerin yapılması, hasta bakımı, sağlık personelinin yönetimi ve hastane içindeki tüm organizasyonel hizmetlerin (yemek, temizlik, yatak, hemşirelik hizmetleri vb.) eksiksiz şekilde sağlanması hastanenin yükümlülüğündedir. Yani hasta, tüm sağlık hizmetlerini doğrudan hastaneden temin eder.

Bu tür sözleşmelerde, hastane bünyesinde görevli doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık çalışanları yardımcı kişi statüsündedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesi uyarınca, bu kişilerin kusurlu ya da ihmalkâr davranışları nedeniyle doğabilecek zararlardan doğrudan hastane sorumludur. Ayrıca aynı maddenin 3. fıkrasına göre, uzmanlık gerektiren mesleklerde (örneğin tıp gibi), hastanenin bu yardımcı kişilerin eylemlerinden sorumluluğunu kaldırmaya yönelik yapacağı herhangi bir anlaşma geçersiz kabul edilir. Bu düzenleme, hastanelerin sağlık personelinin hatalı uygulamalarından kaçınmasını hukuken mümkün kılmamaktadır.

Tam kabul sözleşmesi bazı durumlarda hekimlik sözleşmesi ile birlikte yapılabilir. Bu durumda hasta hem hastane ile hem de tedaviyi uygulayacak hekimle ayrı ayrı sözleşme ilişkisi kurmuş olur. Ancak uygulamada çoğunlukla hasta yalnızca hastane ile sözleşme yapar ve tüm hizmetleri hastane organizasyonu içinde alır. Bu ayrım, bir zarar veya dava durumunda sorumluluğun kime ait olduğunun belirlenmesi açısından oldukça önemlidir.

KISMİ (BÖLÜNMÜŞ) HASTANE KABUL SÖZLEŞMESİ

Kısmi kabul sözleşmesinde ise hastane, sadece konaklama, temizlik, refakat, yemek, yatak, tıbbi ekipman ve ameliyathane gibi sağlık dışı hizmetleri sağlamayı taahhüt eder. Tıbbi tedavi hizmetleri ise hasta ile hastane dışında çalışan bir doktor arasında doğrudan yapılan sözleşme ile yürütülür. Bu durumda hasta, tıbbi hizmeti doğrudan doktorundan alırken, hastaneyi yalnızca mekânsal olanaklar ve destek hizmetleri açısından kullanır.

Bu tip sözleşmelere özellikle özel muayenehane hekimlerinin, kendi hastalarını anlaşmalı oldukları özel hastanelerde tedavi ettirmeleri durumunda sıkça rastlanır. Örneğin bir kadın doğum uzmanı, kendi kliniğinde takip ettiği bir hastayı doğum yapmak üzere özel bir hastaneye götürebilir. Bu durumda hastane sadece doğuma uygun ortamı ve destek hizmetlerini sağlar, ancak doğrudan tıbbi uygulamalardan sorumlu olmaz. Bu tip durumda meydana gelebilecek bir tıbbi hata ya da yanlış müdahaleden sorumluluk doğrudan hekime ait olur, hastaneye ise sadece genel hizmetlerdeki kusurlardan (örneğin temizlik, oda hijyeni, yemek kalitesi) dolayı sorumluluk yüklenebilir.

Hasta ile hastane arasında kurulan sözleşmenin tam mı yoksa kısmi mi olduğu, tarafların sorumluluk alanlarını açıkça belirlemek açısından oldukça önemlidir. Özellikle bir komplikasyon ya da zararın ortaya çıkması durumunda, bu ayrım, hastanenin mi yoksa doğrudan hekimin mi hukuki sorumluluk üstleneceğini tayin eden temel ölçüttür.

Bu konuda detaylı bilgiler için Hasta Hakları ve Hasta Sorumlulukları isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR

1.Hasta kabul sözleşmesi nedir?

Hasta ile hastane arasında kurulan ve sağlık hizmeti sunumuna ilişkin hak ve yükümlülükleri düzenleyen hukuki sözleşmedir.

2.Hasta kabul sözleşmesi yazılı olmak zorunda mıdır?

Hayır. Bu sözleşme yazılı, sözlü veya örtülü (zımni) şekilde kurulabilir. Uygulamada genellikle yazılı yapılır.

3.Sözleşme olmadan hastane tedaviye başlayabilir mi?

Evet. Hasta kabul edilip tedaviye başlanmışsa, fiili davranışla zımni sözleşme kurulmuş sayılır.

4.Acil durumlarda hasta kabul sözleşmesi nasıl işler?

Hayati tehlike varsa hastanın açık rızası aranmaksızın müdahale edilebilir. Sözleşme sonradan teyit edilebilir.

5.Hasta kabul sözleşmesinde taraflar kimlerdir?

Bir tarafta hastane (veya özel sağlık kuruluşu), diğer tarafta hasta veya yasal temsilcisidir.

6.Hekim ile yapılan sözleşme ile hastane sözleşmesi aynı mıdır?

Hayır. Hekimle yapılan sözleşme ayrı olabilir. Ancak bazı durumlarda her ikisi birlikte yapılabilir.

7.Hasta kabul sözleşmesi hangi kanunlara tabidir?

Türk Borçlar Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve ilgili sağlık mevzuatları uygulanır.

8.Hastane hangi yükümlülükleri üstlenmiş olur?

Teşhis, tedavi, bakım, temizlik, barınma, hasta haklarına riayet, kayıt tutma ve organizasyon hizmetleri gibi yükümlülükler içerir.

9.Hasta sözleşme kapsamında hangi yükümlülükleri taşır?

Bilgi verme, tedavi sürecine katılma ve hizmet bedelini ödeme gibi yükümlülükleri vardır.

10.Hastane yardımcı sağlık personelinin hatalarından sorumlu mudur?

Evet. Türk Borçlar Kanunu m.116 gereği hastane, yardımcı kişilerin fiillerinden sorumludur.

11.Hasta kabul sözleşmesi feshedilebilir mi?

Evet. Hasta, uygun şartlar altında hizmeti reddedebilir. Ancak hayati tehlike durumlarında bu hak sınırlı olabilir.

12.Sözleşmede komplikasyon riski düzenlenir mi?

Evet. Bilgilendirilmiş onam formunda riskler belirtilir. Ancak bu, hastanenin tüm sorumluluktan kurtulmasını sağlamaz.

13.Hasta kabul sözleşmesi olmadan dava açılabilir mi?

Evet. Zımni sözleşme kurulmuşsa ve zarar oluşmuşsa, hasta tazminat davası açabilir.

14.Hastane, hastayı reddedebilir mi?

Acil durum hariç olmak üzere hastane, yatak doluluğu veya teknik yetersizlik nedeniyle hastayı kabul etmeyebilir.

15.Hatalı tedavi sonrası hasta ne yapabilir?

Hekim ve/veya hastaneye karşı tazminat davası açabilir, gerekirse savcılığa suç duyurusunda bulunabilir.

16.Hasta kabul sözleşmesinde gizlilik yükümlülüğü var mı?

Evet. Hastanenin hasta bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşması yasaktır.

17.Hasta kabul sözleşmesi sadece özel hastaneler için mi geçerlidir?

Hayır. Kamu hastanelerinde de fiilen sözleşme kurulmuş olur; ancak uygulamada belgeli hale getirilmez.

18.Hasta kabul sözleşmesi paket hizmeti içerebilir mi?

Evet. Doğum, estetik, diyaliz gibi özel paketler ayrı sözleşme ile düzenlenebilir.

19.Hasta kabul sözleşmesi uluslararası hastalar için geçerli mi?

Evet. Ancak yabancı hastalarla yapılan sözleşmelerde ayrıca tercüme ve özel rıza belgeleri gerekir.

20.Sözleşmenin geçerliliği için aydınlatılmış onam gerekli midir?

Evet. Her tıbbi müdahale öncesi hastadan yazılı bilgilendirilmiş onam alınmalıdır. Bu, sözleşmenin tamamlayıcı unsurudur.

SAĞLIK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ

Hastaneye hasta kabul sözleşmesi, bir sağlık kuruluşuna başvuran hasta ile hastane arasında kurulan, sağlık hizmetinin kapsamını, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen hukuki bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile hastane, hastaya teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerini sunmayı; hasta ise bu hizmetlerin bedelini ödemeyi kabul eder. Sözleşme, hastanın rızası ile yapılır ve genellikle hasta başvuru formu, bilgilendirme ve aydınlatılmış onam belgeleri ile tamamlanır. Özellikle özel hastanelerde, sözleşmenin yazılı ve detaylı olarak düzenlenmesi önemlidir; çünkü sunulacak hizmetler ve ücretlendirme açıkça belirtilir.

Bu sözleşme, hasta haklarını ve sağlık hizmeti sunucusunun sorumluluğunu belirlemek açısından büyük önem taşır. Tedavi sürecinde ortaya çıkabilecek komplikasyonlar, ek ücret talepleri veya tıbbi müdahale sınırları gibi konularda yaşanabilecek uyuşmazlıklarda, bu sözleşme taraflar açısından delil niteliği taşır. Aynı zamanda kişisel verilerin korunması, hastanın bilgilendirilmesi ve rızasının alınması gibi etik ve hukuki yükümlülükler de bu çerçevede yerine getirilmiş olur. Dolayısıyla hasta kabul sözleşmesi, hasta ile hastane arasındaki hizmet ilişkisini düzenleyen temel bir araçtır.

Hastaneye hasta kabul sözleşmesi konusunda alanında bir uzman Sağlık Avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

SAĞLIK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ

Hastaneye hasta kabul sözleşmesi kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman Sağlık Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Hastaneye hasta kabul sözleşmesi kaynaklı tazminat davası konusunda uzman bir Sağlık Avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. 

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

HASTANEYE HASTA KABUL SÖZLEŞMESİ

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment