Sağlık HukukuDOKTORUN HASTA FOTOĞRAFLARINI İZİNSİZ KULLANMASI

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi, yalnızca geleneksel kişilik hakları tartışmalarını aşan; modern hukuk düzeni içerisinde veri koruma, siber güvenlik ve ceza sorumluluğu gibi boyutları da içeren çok katmanlı bir ihlaldir. Özellikle tıbbi bağlamda, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, hastanın açık rızasına dayanabilir. Keza hasta fotoğrafları, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında  “özel nitelikli kişisel veri” kavramına girmekte ve bu nedenle hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, yalnızca açık rızaya dayalı olarak gerçekleşmelidir.

Doktor hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma yoluna gittiğinde, hem KVKK’nın  öngördüğü işleme ilkeleri ve sınırlarını ihlal etmiş olur hem de veri güvenliğini sağlamak için gerekli teknik ve idari tedbirleri almamış sayılır ve bu da hem hukuki hem de etik sorumluluk doğurur. Bu nedenle hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma, sağlık meslekleri açısından ciddi bir etik ihlal olmasının yanısıra hukuki yaptırımları da beraberinde getirir.

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu, 136. maddesi ise kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde yayılması suçunu düzenlemekte ve bu kapsamda hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma, cezai sorumluluğu da doğurmaktadır. Özellikle doktorun tıbbi hizmet çerçevesinde elde ettiği bu görüntüyü rızasız şekilde kaydetmesi veya paylaşması hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılmasını niteliği taşır ve hem ceza hukuku hem de özel hukuk bağlamında ciddi sonuçlar doğurur.

Öte yandan, hasta verilerinin dijital ortamda tutulması ve paylaşılması, durumu siber güvenlik boyutuyla da değerlendirilebilir hale getirir; bu bakımdan hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması yalnızca bireysel hatadan ibaret olmayıp sistemsel bir zafiyetin veya kurumun teknik/idare eksikliğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, sağlık kuruluşları ve diğer veri sahipleri için veri gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği sağlama yükümlülüğü getirdiğinden hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması yalnızca ilgili hekimin değil kurumun da hukuki ve idari sorumluluğunu doğurur.

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Hasta Fotoğraflarının Hukuki Niteliği: Kişisel Veri ve Özel Hayatın Gizliliği

Hasta fotoğrafları, yalnızca tıbbi bir belge olmanın ötesinde bireyin fiziksel ve sağlık bilgilerini içeren ve kişisel mahremiyetini doğrudan etkileyen verilerdir. Bu nedenle 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması özel nitelikli kişisel veri kapsamında değerlendirilmektedir ve işlenmesi için ilgili kişinin açık rızası zorunludur. Aksi halde hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi, KVKK’nın 3/d maddesi uyarınca hukuka aykırı sayılacak ve veri sorumlusu hakkında idari yaptırımlar uygulanabilecektir.

Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi gereğince, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabileceğinden cezai sorumluluk da doğmaktadır. Dijitalleşen hasta fotoğraflarının dijital ortamda saklanması ve hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu kapsamında da değerlendirilmekte olup, sağlık kurumlarına ve veri işleyen tüm taraflara bilgi sistemlerinde işlenen verilerin gizliliğini, bütünlüğünü ve erişilebilirliğini sağlama yükümlülüğünü getirmektedir. Bu nedenle, gerekli siber güvenlik önlemleri almadan gerçekleştirilen hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma durumları, yetkisiz erişim ve veri sızıntısı risklerini artırmakta ve hem kurumsal hem bireysel anlamda ciddi hukuki sonuçlar doğurmaktadır.

Özel Hayatın Gizliliği ve Kişilik Hakları

Hasta fotoğrafları, bireyin özel hayatına ilişkin görsel veriler olarak anayasanın temel koruma alanı içerisindedir. Anayasanın 20. Maddesi, bireylerin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğini korunmasını güvence altına almakta, 17. madde ise kişilik haklarını koruyarak kişinin maddi ve manevi varlığına yönelik her türlü müdahaleyi sınırlamaktadır. Bu bağlamda hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, fotoğrafların izinsiz çekilmesi, saklanması veya paylaşılması özel hayatın gizliliğini ve kişilik haklarına doğrudan müdahale anlamına gelir ve anayasal hak ihlali olarak kabul edilir.

Sağlık kurumları ve hekimler, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eyleminden kaçınarak yalnızca hastanın açık rızası doğrultusunda ve hukuka uygunluk çerçevesinde bu verileri kullanabilir. Aksi taktirde bu tür eylemler, hem Anayasanın koruduğu temel hak ve özgürlüklere aykırı olur hem de Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eder.

KVKK (6698 Sayılı Kanun) Kapsamında Hasta Fotoğrafları

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, özel hayatın gizliliği ve kişilik haklarını güvence altına alarak kişisel verilerin hukuka uygun şekilde işlenmesini amaçlamaktadır. Hasta fotoğrafları, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişilere ait görsel veriler olarak KVKK kapsamında kişisel veri niteliği taşır. Bu nedenle sağlık hizmeti sunan kuruluşlar ve personeller(hekimler), hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eyleminden kaçınarak hasta fotoğraflarını işlerken KVKK’nın öngördüğü ilkelere ve şartlara uymak zorundadır.

KVKK’nın dördüncü maddesinde belirtilen genel ilkelere göre, kişisel veriler ancak hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olarak, belirli açık ve meşru amaçlarla işlenebilir. Ayrıca işlenen veriler; amacına uygun, sınırlı ve ölçülü olmalı, gereksiz yere muhafaza edilmemelidir. Özellikle sağlık verileri, özel nitelikli kişisel veriler arasında yer alır ve hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, ilgili kişinin açık rızası olmaksızın bu verilerin paylaşılması anlamına gelir ve dolayısıyla kişilik haklarının ihlali anlamına da gelmektedir.

Denildiği gibi, hasta fotoğraflarının işlenmesi yalnızca sağlık hizmeti sunumu amacıyla ilgili kişinin açık rızasıyla gerçekleştirilebilir, örneğin bir hastanın ameliyat öncesi ve sonrası fotoğraflarının sosyal medya platformlarında paylaşılması, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma niteliğinde olup, hasta mahremiyetini ihlal eder ve KVKK’ya aykırıdır. Böyle bir durumda ilgili sağlık personeli hakkında hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması nedeniyle kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması TCK M.136  suçundan işlem yapılabilir.

Ayrıca hasta fotoğraflarının işlenmesi sırasında, ilgili kişiyi aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmeli ve açık rıza alınmalıdır. Aydınlatma metninde fotoğrafların hangi amaçla kullanılacağı, kimlerle paylaşılacağı ve ne kadar süreyle saklanacağı açıkça belirtilmelidir. Bu sayede hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması önlenebilir ve fotoğrafların işlenmesi KVKK’ya  uygun hale getirilebilir.

Hasta Hakları Yönetmeliği ve Aydınlatılmış Onamın Önemi

Hasta Hakları Yönetmeliği, sağlık hizmeti sunumunda hastaların temel haklarını koruma amacıyla düzenlenmiş önemli bir mevzuattır. Bu yönetmelik kapsamında, hastaların tedavi sürecinde bilgilendirme ve onay verme hakları açıkça tanımlanmıştır. Aydınlatılmış onam, hastanın sağlık durumuna ilişkin tüm bilgilerin eksiksiz ve anlaşılır şekilde kendisine sunulmasının ardından, özgür iradesiyle tedaviye veya herhangi bir tıbbi müdahaleye onay vermesi anlamına gelir. Bu süreç hastanın kişisel haklarına saygının ve tıbbi etik ilkelerinin temel taşlarından biridir. Hastanın tedavi sürecine aktif katılımını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda hukuki açıdan da sağlık çalışanlarının sorumluluklarını belirginleştirir.

Aydınlatılmış onamın önemi, sadece tıbbi müdahale öncesinde bilgilendirme yapılması ile sınırlı olmayıp hastanın kişisel verilerinin işlenmesi, saklanması ve paylaşılması süreçlerinde de kendini gösterir. Özellikle hasta fotoğraflarını çekilmesi veya kullanılması gibi durumlarda, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, hukuka açıkça aykırı olup ilgili hastanın açık rızasının alınması, Hasta Hakları Yönetmeliği ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde zorunludur.

Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma kapsamında değerlendirilir ve hem hastanın mahremiyetini ihlal eder hem de sağlık hizmeti sunan kurum ve kişilere hukuki sorumluluk doğurur. Bu bağlamda, aydınlatılmış onam süreci, hasta haklarının korunması ve sağlık hizmetlerinin etik standartlarda yürütülmesi için vazgeçilmez bir uygulamadır.

Doktorun Sorumluluğu: Mesleki Etik Kurallar ve Disiplin Hükümleri

Hasta fotoğrafları, 6698 sayılı KVKK kapsamında özel nitelikli kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Ve bu verilerin işlenmesi, paylaşılması veya kullanımı ancak ilgili kişinin açık ve özgür iradesine dayalı aydınlatılmış onamı ile mümkündür. Kanunun altıncı maddesi uyarınca, hasta fotoğraflarının tıbbi teşhis, tedavi, eğitim veya tanıtım gibi amaçlarla kullanılması için mutlaka hastanın rızası alınmalıdır. Rıza alınmaksızın gerçekleştirilen her türlü işlem, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması olarak nitelendirilir ve hastanın özel hayatının gizliliğini ihlal eder. Böyle bir durum hem KVKK hem de TCK’nin 134. ve 135. maddeleri uyarınca ciddi hukuki yaptırımlara yol açabilir.

Örneğin bir plastik cerrahı, hastasının ameliyat öncesi ve sonrası görüntülerini sosyal medya veya başka bir platformda hastanın rızası almadan paylaşması, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi olarak değerlendirilir. Bu eylem, hastanın kişisel verilerinin hukuka aykırı olarak işlenmesi sonucunu doğurur ve hem disiplin sorumluluğu hem de cezai sorumluluğu doğurabilir. Ayrıca tıp etiği kuralları ve Hasta Hakları Yönetmeliği kapsamında sağlık çalışanları hasta mahremiyetine saygı göstermekle yükümlüdür; ihlal halinde disiplin soruşturması ve memurluktan men gibi yaptırımlar uygulanabilir.

Diğer yandan doktorların mesleki etik kuralları, hasta bilgileri ve fotoğraflarının gizliliğine ilişkin disiplin hükümlerini de kapsamaktadır. Türk Tabipleri Birliği’nin hekimlik meslek etiği kuralları uyarınca, sağlık personelleri, hastaya ait kişisel verileri koruma ve hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması dahil olmak üzere hiçbir kişisel veriyi izinsiz açıklamama yükümlülüğü altındadır. Bu yükümlülüğü ihlali durumunda hekimler, hem meslekten men cezası hem de disiplin soruşturmasına tabi tutulur. Ayrıca ceza kanununun 135. ve 136. maddeleri uyarınca kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde paylaşılması veya açıklanması suç teşkil ettiğinden hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi de cezai sorumluluğa yol açabilir.

İzinsiz Kullanımın Hukuki Sonuçları: Manevi Tazminat Talepleri

Hasta fotoğraflarının izinsiz kullanımı, hastanın kişilik haklarının ihlali anlamına gelir ve TBK’nin 49. maddesi kapsamında manevi tazminat talebine dayanak oluşturur. Hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, kişilik haklarına yönelik hukuka aykırı bir saldırı niteliğinde olduğundan, mağdurun ruhsal bütünlüğünü zedeleyerek manevi zarara yol açabilir. Bu nedenle mağdurun maddi zararı şarta bağlı olmaksızın manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Yargıtay kararlarında açıkça belirtildiği üzere, hastanın onayı olmaksızın fotoğraf paylaşılması veya yayılması, özel hayatın gizliliğini ihlali olarak değerlendirilmekte ve hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmektedir.

Kişinin sağlık hizmeti aldığı bir kurumda, işlem öncesi ve sonrası çekilen fotoğraflarının açık ve yazılı rıza olmaksızın sosyal medya veya benzeri mecralarda tanıtım amacıyla paylaşılması, hem kişilik haklarına hem de özel hayatın gizliliğine doğrudan müdahale niteliği taşımaktadır. Bu davranış, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması kapsamına girmekte olup, TMK m.24-25 ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu M.86 uyarınca hukuka aykırıdır ve manevi tazminat sorumluluğunu doğurur.

İstanbul 2. Fikrî Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, E. 2018/38 K. 2019/518, T. 5.12.2019 tarihli kararında estetik işlemler yaptıran bir hastanın görüntülerinin, bilgisi ve izni olmadan bir estetik kliniğine ait sosyal medya hesabında paylaşılması nedeniyle, paylaşımın ticari amaçlı reklam niteliğinde olduğu ve davacının rızası bulunmadığı gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmiştir. Kararda:

  • …. TL manevi tazminata,
  • …. TL maddi tazminata,
  • Görsellerin tüm dijital platformlardan kaldırılmasına
    karar verilmiştir.

Mahkeme, hastanın fotoğraf çekimine rıza göstermesinin bu görüntülerin sosyal medyada yayınlanmasına rıza anlamına gelmeyeceğini açıkça belirtmiş; ticari amaçla yapılan bu paylaşımın kişilik haklarına açık saldırı teşkil ettiğini vurgulamıştır.

İzinsiz Kullanımın Ceza Hukuku Boyutu: TCK m. 134 ve İlgili Düzenlemeler

Hasta fotoğraflarının rıza alınmaksızın kaydedilmesi, saklanması veya paylaşılması yalnızca özel hukuk bakımından değil ceza hukuku açısından da ciddi sonuçlar doğurmaktadır. TCK’nin 134.maddesinde özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenlemekte olup kişilerin görüntü ve seslerini rızaları olmadan paylaşılıp ifşa edilmesini suç saymaktadır. Bu kapsamda hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması ve bu görüntülerin bireyin açık rızası olmaksızın paylaşılması halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Fiilin basın veya yayın yoluyla işlenmesi-sosyal medya gibi kamusal platformlarda paylaşım yapılması-durumunda ceza artmaktadır.

Estetik müdahele geçirmiş kişilere ait öncesi sonrası fotoğraflarının ilgili kişinin açık rızası olmadan tanıtıp amacıyla paylaşılması, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma niteliğinde olup bu suç kapsamında değerlendirilir. Kaldı ki, sağlık hizmeti sunan kişi veya kurumlar açısından bu tür paylaşımlar aynı zamanda hasta mahremiyetinin ihlali anlamına gelmekte ve hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması nedeniyle hem etik hem de hukuki sorumluluk doğmaktadır. Bu gibi durumlarda yalnızca TCK madde 134 değil, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde işlenmesini düzenleyen TCK madde 135 ve devamı maddeleri ile KVKK hükümleri de devreye girmektedir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun oluşabilmesi için:

  • Kişiye ait görüntünün özel yaşam alanına ilişkin olması
  • Bu görüntünün rıza dışında kaydedilmesi, paylaşılması veya ifşa edilmesi
  • Fiilin başkalarının görebileceği şekilde yayılması gerekmektedir.

Yargıtay ve Danıştay Kararlarında Hasta Fotoğraflarının İzinsiz Kullanımı

Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün men’i, ref’i ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davalı kullanımlarının FSEK 86 ve TMK … hükümlerine aykırılık teşkil ettiği, davacının maddi ve manevi tazminata yönelik talepleri yönünden yasal şartların oluştuğu ve hakkaniyete uygun düşeceği anlaşılmakla maddi tazminat davasının tümden kabulüne; manevi tazminat talebi yönünden eylemin ağırlığı tarafların sosyal durumları hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak takdiren 10.000,00 TL’nin yerinde olduğu anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, kişilik haklarına saldırı niteliğindeki davalı kullanımlarının men’ine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davanın İstanbul 16.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/375 Esas sayılı dosyası ile açıldığı, mahkemece 08.11.2017 tarihli karar ile “Dava; davacının fotoğraflarının izinsiz olarak ınstagramda kullanıldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davası olup FSEK 86. Maddeye aykırı olarak yayınlanan fotoğraflar nedeniyle FSEK hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu davaya bakmaya Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılarak” görevsizlik kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Eser niteliğinde olmayan fotoğrafların da FSEK 86.maddesi kapsamında korunduğu gözetildiğinde davaya İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde devamla sonuca gidilmesi isabetli olduğundan, davalıların göreve yönelik itirazları yerinde görülmemiştir. Davalıların “Dava konusu instagram hesabının dava dışı … Ticaret Limited Şirketi’ne ait olduğunu ve olayda sorumluluklarının bulunmadığını” ileri sürerek husumet itirazında bulundukları görülmüş ise de; ilk derece mahkemesi tarafından toplanan deliller uyarınca davaya konu kliniğin fiilen davalılar Dr. … ve Dr. …’ya ait olduğu, diğer davalı Dr. …’nun ise alt kiracılık ilişkisi kapsamında kliniği kullandığı ve aynı konuda faaliyette bulunduğu, bu nedenle kliniğe ait sosyal medya hesaplarının davalıların izni ve bilgisi haricinde kullanılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davalıların husumet itirazlarının reddi isabetli olmuştur.

Davalılar … ve … vekili “Dosyada mevcut hasta rızası ve hasta bilgilendirme ve onam formlarının mahkemece dikkate alınmadığını, davacı hasta hem uygulanan işlemlere ilişkin fotoğraflarının çekilmesine hem de bu içeriklerin uygulama tanıtımı olarak kullanılmasına açık muvafakat verdiğini, onam formunda bu hususlara imza attığını” ileri sürmüş ise de; dosyada mevcut onam formunda, “Uygulama esnasında fotoğraf veya video görüntülerinin alınabileceğini ve bunların eğitsel ve bilimsel çalışmalarda kullanılabileceğini anladım ve kabul ediyorum” şeklinde bir ifadenin bulunduğu, ancak bu iznin sosyal medya tanıtım ve reklamlarını kapsamayacağı anlaşıldığından, somut olayda davacı rızasının varlığından bahsedilemeyecektir.

Davalılar … ve … vekili “Davacının davasını TMK 25/3 maddesine göre temellendirmiş olmasına rağmen, mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak TMK … ve FSEK 86.maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu” ileri sürmüş ise de; davacının kanun maddesini açıkça yazmasa bile iradesinin bu doğrultuda olduğunu yorumlama ve hukuku re’sen uygulama görevinin mahkemeye ait olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan 04.09.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yapılan tespitler ve TBK.50 ve 51.maddeler çerçevesinde mahkemece takdir edilen 5.000,00 TL tutarındaki maddi tazminat miktarı ile, somut olayın özelliklerine ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında takdir edilen 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat miktarı hakkaniyete uygun olduğundan, taraf vekillerinin istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.

Sosyal Medyada Paylaşılan Hasta Fotoğrafları ve Hukuki Riskler

Hasta fotoğrafları, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ait bilgiler içerdiğinden 6698 sayılı kanun kapsamında kişisel veri olarak kabul edilir. Bu nedenle hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma, açıkça hukuk aykırı olup bu tür verilerin işlenmesi için ilgili kişinin açık rızası gereklidir. Örneğin bir doktorun sosyal medya hesabında hastanın ameliyatı sırasında çekilen fotoğrafın paylaşması durumunda hastanın açık rızasının alınması ve bu rızanın hem yazılı hem de sözlü olarak belgelenmesi zorunludur. Aksi taktirde hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi ile birlikte KVKK’ya aykırılık söz konusu olabilecektir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 12.05.2025 tarihli kararında, “herkese açık olan sosyal medya hesabında paylaşılan fotoğrafın, izinsiz olarak kendi hesabında paylaşılmasının” kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturduğuna hükmedilmiştir. Bu karar, sosyal medyada paylaşılan içeriklerin herkese açık olması durumunda dahi, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması gibi eylemlerin suç teşkil edebileceğini ve hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma fiilinin ceza sorumluluğu doğurabileceğini göstermektedir.

Hasta Fotoğraflarının Hukuka Uygun Kullanılabileceği İstisnai Haller

Hasta fotoğraflarının hukuka uygun şekilde kullanılması, temel olarak hastanın açıkça bilgilendirilmiş olması ve  rızasına dayanır. Bununla birlikte bazı durumlarda rıza aranmaksızın da bu fotoğrafların kullanımı mümkün olabilir. Örneğin sağlık hizmetlerinin etkili ve güvenli bir şekilde yürütülmesi amacıyla hasta verilerinin ve fotoğraflarının paylaşılması sağlık çalışanlarının görevini yerine getirmesi açısından zorunlu olabilir.

Eğitim ve bilimsel araştırma faaliyetlerinde esas hasta, kimlik bilgileri gizlemek koşuluyla fotoğrafların kullanılması hukuken izin verilen istisnalar arasında yer alır. Ayrıca kamu sağlığı ve güvenliği gibi kamu yararını ilgilendiren hallerde, ilgili kanunlarda açıkça hüküm bulunması şartıyla hasta fotoğraflarının paylaşılması mümkün olabilir. Bununla birlikte bu istisnai durumlarda dahi, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması sonucunu Doğuracak her türlü işlemden kaçınılması, hastanın mahremiyetinin korunması ve verilere yetkisiz erişimin engellenmesi zorunludur.

Doktorun Hasta Fotoğraflarını İzinsiz Kullanması Sürecinde Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

Hasta fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması veya sağlık hizmetlerinde kullanılması sırasında pek çok pratik sorun ortaya çıkmaktadır. En yaygın sorunların başında hastaların rızasının tam ve bilinçli şekilde alınmaması, kişisel verilerinin yeterince korunmaması ve hukuki bilincin eksikliği gelmektedir. Özellikle sağlık çalışanları arasında hasta mahremiyetine dair farkındalığın düşük olması, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemlerine zemin hazırlamaktadır. Ayrıca sosyal medya platformlarının hızlı ve kontrolsüz yayılımı nedeniyle paylaşılan fotoğrafların geri alınamaması ve yayılmasının engellenmemesi de ciddi riskler yaratmaktadır.

Bu sorunların çözümü için öncelikle sağlık kurumlarında hasta mahremiyeti ve veri koruma konularında düzenli eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Hasta onam formlarının kapsamlı ve anlaşılır şekilde düzenlenmesi, hasta haklarına ve veri koruma mevzuata uyum açısından temel bir adımdır. Bunun yanı sıra sağlık kurumlarında veri yönetiminin güçlendiren teknolojik çözümler ve etkin denetim mekanizmaları geliştirilmelidir. Sosyal medya kullanımına ilişkin açık politikalar belirlenmeli ve hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması durumunda caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.

Doktorun Hasta Fotoğraflarını Kullanması İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Doktorun izinsiz olarak sosyal medyada hasta fotoğrafı paylaşması suç mudur?

Doktorun hastanın izni olmaksızın sosyal medyada fotoğrafını paylaşması, açık bir şekilde hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemidir ve suç teşkil eder. Türk hukukunda hasta fotoğraflarının paylaşılması, hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması olarak değerlendirildiğinde, kişisel verilerin korunması ve hasta mahremiyeti kapsamında ciddi hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Hastaya ait fotoğrafların paylaşılabilmesi için mutlaka açık ve bilgilendirilmiş onam alınması gerekmektedir. Bu rızanın alınmaması halinde gerçekleştirilen izinsiz paylaşım, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ifşası olarak kabul edilmekte ve 6698 sayılı kanun ile TCK kapsamında yaptırımlara tabi olmaktadır.

Buna ek olarak, Tıp Etiği Kuralları, sağlık çalışanlarının hasta mahremiyetine azami özen göstermesinin zorunlu kalmakta olup, bu kurallara aykırı davranan hekimler hakkında disiplin soruşturması açılabilmektedir. Özellikle doktorun hastanın izni olmadan sosyal medyada fotoğrafını paylaşması, hem hukuki hem etik açıdan hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma kapsamına girer ve ciddi sorumluluk doğurur.

İzinsiz kullanılan hasta fotoğrafları için hangi mahkemede dava açılır?

Hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma, nedeniyle açılacak davalar konunun niteliğine göre değişiklik gösterir. Hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi kişilik hakları ve özel hayatın gizliliğinin ihlali kapsamında ise Asliye hukuk mahkemeleri veya Sulh hukuk mahkemeleri yetkilidir; fikri mülkiyet ve telif hakkı ihlallerini kapsayan durumlarda ise Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri bu davalara bakmakla yükümlüdür.

Hasta Fotoğraflarının Kullanılması Durumunda Manevi tazminat miktarı nasıl belirlenir?

Sosyal medyada hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması sonucunda açılacak davalarda mahkeme manevi tazminat miktarını olayın koşulları, ihlalin ağırlığı, hastanın yaşadığı mağduriyet ve itibar kaybını dikkate alarak belirler. Hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma eylemi, hastanın ruhsal bütünlüğünü ve özel hayatında ne denli etkilediği hususlarında, mahkeme tazminatın hastanın yaşadığı manevi zararı karşılayacak ve hakkaniyete uygun olmasına özen gösterir. Ayrıca benzer sosyal medya ve hasta hakları davalarındaki emsal kararlardan hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması durumlarında tazminat miktarının belirlenmesinde yol gösterici olur.

Hasta, daha önce verdiği izni sonradan geri alabilir mi?

Hasta daha önce verdiği izni sonradan geri çekebilir. Hasta fotoğraflarının izinsiz kullanılması, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği kapsamında ciddi bir ihlal oluşturduğundan hastanın izni özgür iradesiyle verilmiş olsa bile hasta istediği zaman bu izni geri çekme hakkına sahiptir. Bu durumda sağlık personeli veya kurum, hasta fotoğraflarına izinsiz kullanma eylemine derhal son vermek ve sosyal medyada veya diğer platformlarda fotoğrafı kullanmayı durdurmak zorundadır.

Yargıtay, izinsiz hasta fotoğrafı kullanımıyla ilgili nasıl kararlar vermektedir?

Yargıtay, hasta fotoğraflarını izinsiz kullanma konusunda genellikle hastanın kişilik haklarının ihlal edildiğine hükmeder ve bu tür paylaşımların hukuka aykırı olduğunu belirtir. Mahkeme, hastanın rızası olmadan yapılan paylaşımların özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, kişilik haklarına zarar verdiğini ve manevi tazminat talebinin kabul edilmesi gerektiğini karara bağlar. Ayrıca izinsiz paylaşımların durdurulması ve ilgili içeriklerin kaldırılması yönünde kararlar da verilmektedir.

DOKTORUN HASTA FOTOĞRAFLARINI İZİNSİZ KULLANMASI İLE İLGİLİ AVUKATA SORU SORABİLİRSİNİZ.

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması, avukata sor

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması konusunda alanında uzman avukata soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman avukattan destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması konusunda uzman bir avukat ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir.

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması konusunda müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Doktorun hasta fotoğraflarını izinsiz kullanması

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment