Bedensel zararlar nedeniyle tazminat, kişilerin vücut bütünlüğüne yönelik olarak bir başkası tarafından hukuka aykırı bir şekilde verilen zararlardan dolayı talep edilebilen bir tazminat türüdür. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 49. maddesi uyarınca, haksız fiilden doğan zararlar tazmin edilir. Bedensel zararlar, kişinin fiziksel sağlığına yönelik müdahaleler sonucu ortaya çıkan zararlar olup, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bu zararlar, kaza, saldırı, tıbbi hata veya başka bir haksız fiil sonucu meydana gelebilir.
İçindekiler
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT NEDİR?
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEMELER
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT HESAPLAMA
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT KONUSUNDA YARGITAY KARARI
- BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR
- ANKARA TAZMİNAT AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT NEDİR?
Bedensel zararlar, bir kişinin fiziksel bütünlüğüne yönelik olarak başkası tarafından verilen hukuka aykırı zararlar anlamına gelir. Bu zararlar, bireyin sağlığına, vücuduna, yeteneklerine ve iş gücüne doğrudan etki eder. Bu tür zararların meydana gelmesi durumunda, zarar gören kişi, bedensel zararlar nedeniyle tazminat talebinde bulunabilir. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat, kişinin gördüğü zararların maddi ve manevi boyutlarının karşılanması amacıyla talep edilir. Bu tazminat, zarar gören kişinin zararını telafi etmeyi ve mağduriyetini gidermeyi amaçlar. Bu makalede, bedensel zararlar nedeniyle tazminatın hukuki dayanakları, çeşitleri ve dava süreci detaylı şekilde ele alınacaktır.
Türk hukuk sisteminde, bedensel zararlar nedeniyle tazminat talepleri Türk Borçlar Kanunu (TBK) çerçevesinde düzenlenmiştir. Özellikle TBK’nın 49. maddesi, haksız fiil sorumluluğunu düzenlemekte olup, başkasının bedensel bütünlüğüne zarar veren kişilerin tazminat yükümlülüğünü ortaya koyar. Bu maddeye göre, hukuka aykırı bir şekilde başkasına zarar veren kişi, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat, haksız fiil sonucu ortaya çıkan zararların tazminini talep etmek amacıyla açılan davalarda temel dayanak olarak kullanılır.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminatın talep edilebilmesi için bazı temel unsurların varlığı gereklidir:
- Zarar: Kişinin bedensel bütünlüğüne yönelik bir zarar meydana gelmelidir.
- Hukuka Aykırılık: Zarar verici fiil hukuka aykırı olmalıdır.
- Kusur: Zarar veren kişinin kusurlu bir davranış içinde bulunmuş olması gerekmektedir.
- Nedensellik Bağı: Zarar ile fiil arasında doğrudan bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davaları, hem maddi hem de manevi tazminat taleplerini kapsayabilir. Bu tür davalarda, zarar gören kişi hem ekonomik zararları hem de yaşadığı psikolojik ve duygusal kayıpları tazmin ettirme hakkına sahiptir.
MADDİ TAZMİNAT
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat kapsamında maddi tazminat, kişinin bedensel zararlar sonucunda uğradığı ekonomik kayıpları telafi etmeyi amaçlar. Bu tür tazminatlar, genellikle şu unsurları içerir:
- Tedavi Giderleri: Kişinin yaralanma sonucu yaptığı tüm sağlık harcamaları, ameliyatlar, ilaç masrafları, hastane ve rehabilitasyon giderleri tazmin edilir.
- Kazanç Kaybı: Kişi, yaralanma nedeniyle çalışamaz duruma gelmişse, bu süre zarfında kazanç kaybına uğradığı miktar talep edilebilir.
- Çalışma Gücü Kaybı: Eğer kişi, bedensel zarar nedeniyle kalıcı ya da geçici iş göremez hale gelmişse, çalışma gücünde kayıp yaşanmış olur. Bu durumda, çalışma gücünü kaybettiği dönem boyunca uğrayacağı ekonomik zarar bedensel zararlar nedeniyle tazminat kapsamında talep edilebilir.
- Ekonomik Geleceğin Sarsılması: Yaralanma, kişinin gelecekte kazanacağı olası gelirlerin azalmasına yol açmışsa, bu durum da bedensel zararlar nedeniyle tazminat olarak talep edilebilir.
MANEVİ TAZMİNAT
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davasında, manevi tazminat da talep edilebilir. Manevi tazminat, kişinin bedensel zararlar nedeniyle yaşadığı psikolojik sıkıntılar, acı ve ızdıraplar için ödenir. Mahkeme, manevi tazminat miktarını takdir yetkisine dayanarak belirler. Burada, kişinin yaşadığı mağduriyet, duyduğu acı ve üzüntü göz önünde bulundurulur.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası açmak isteyen kişiler, zarar verici olayın meydana gelmesinden itibaren belirli süreler içinde dava açmalıdır. Hukuk sisteminde bu süreye zamanaşımı süresi denir. Haksız fiil nedeniyle bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası açmak için 2 yıllık bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Ancak fiilin öğrenilmesinden itibaren bu süre dolmadan dava açılmalıdır. Ayrıca, fiil ve zarar 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde de dava konusu yapılabilir.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası açılırken, zarar gören kişinin zararı kanıtlaması önemlidir. Mahkeme, zarar görenin zararını ve zarar ile fiil arasındaki bağlantıyı değerlendirmek için deliller ister. Bu nedenle, tazminat davasında tanık ifadeleri, doktor raporları, tedavi belgeleri gibi unsurlar oldukça önemlidir.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminatın hesaplanması, zarar görenin uğradığı kayıpların miktarına ve türüne bağlı olarak değişir. Maddi tazminatın hesaplanmasında kişinin tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı gibi unsurlar dikkate alınır. Örneğin, bir kişi bedensel zarar nedeniyle çalışma kapasitesini kısmen kaybetmişse, bu kaybın ekonomik değeri belirlenir ve mahkeme tarafından tazminat miktarı hesaplanır.
Manevi tazminat ise kişinin yaşadığı acı ve ıstırabın derecesine göre belirlenir. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat talebinde bulunan kişinin duyduğu üzüntü, ruhsal sıkıntı ve yaşam kalitesindeki düşüş, manevi tazminatın miktarını belirleyen temel unsurlardır.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat, kişinin fiziksel bütünlüğüne yönelik hukuka aykırı müdahaleler sonucunda talep edilebilecek önemli bir hak arama yoludur. Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili maddeleri, kişilerin bedensel zararları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edebileceğini açıkça düzenlemiştir. Zarar gören kişiler, uğradıkları maddi kayıpları ve yaşadıkları manevi sıkıntıları gidermek amacıyla bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası açabilirler. Bu tür davalarda, zararın niteliği, süresi ve etkileri dikkate alınarak, mahkeme tarafından bir tazminat kararı verilir.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat talepleri, toplumda hukuki güvenliği sağlayan ve bireylerin mağduriyetlerini gideren önemli bir mekanizmadır. Her birey, bedensel bütünlüğüne yönelik bir zarar meydana geldiğinde bu hakkını kullanabilir. Bu nedenle, zarar gören kişiler, yaşadıkları bedensel zararların hukuki yollarla tazmin edilmesi için harekete geçmeli ve haklarını koruma altına almalıdırlar. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat, kişilerin fiziksel, ruhsal ve ekonomik iyilik hallerini geri kazanmaları açısından hayati bir öneme sahiptir.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARINDA YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEMELER
Bedensel zararlar nedeniyle açılan tazminat davaları, kişilerin fiziksel bütünlüğüne zarar veren olaylar sonucunda ortaya çıkan zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan davalardır. Bu davalarda yetkili ve görevli mahkemelerin belirlenmesi, davanın doğru bir şekilde yürütülebilmesi için son derece önemlidir. Aşağıda bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında yetkili ve görevli mahkemelerle ilgili detaylı açıklamalar bulunmaktadır.
YETKİLİ MAHKEME
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında yetkili mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) göre belirlenir. HMK’nın 6. maddesi, genel yetkili mahkeme kuralını düzenler. Buna göre, davalı gerçek ya da tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında genel yetkili mahkeme olarak kabul edilir. Yani davalı, nerede ikamet ediyorsa, davanın o yer mahkemesinde açılması mümkündür.
Ancak, bedensel zararlar genellikle haksız fiil sonucu meydana gelir ve haksız fiilden doğan davalar için ayrı bir yetki kuralı da bulunmaktadır. Bu kural, HMK’nın 16. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında şu yerlerde dava açılabilir:
- Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi: Haksız fiilin meydana geldiği yer, tazminat davası açmak için yetkili mahkemedir. Örneğin, trafik kazası sonucu meydana gelen bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası, kazanın meydana geldiği yerde açılabilir.
- Zararın meydana geldiği yer mahkemesi: Zararın sonuçlarının ortaya çıktığı yer de yetkili mahkeme olabilir. Özellikle bedensel zararlar uzun vadede ortaya çıkabiliyorsa, zarar gören kişinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
- Zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi: Zarar gören kişi, kendi ikamet ettiği yerde de bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası açabilir. Bu kural, zarar görenin mağduriyetini hafifletmek amacıyla düzenlenmiştir. Örneğin, bir kişi yaralanmış ve sürekli tedavi görüyorsa, bu kişinin tedavi gördüğü şehirde dava açması mümkündür.
Bu yetki kuralları, zarar görenin adalete daha hızlı ve kolay ulaşabilmesi için esneklik sağlamaktadır.
GÖREVLİ MAHKEME
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında görevli mahkemenin belirlenmesi, olayın niteliğine ve konusuna bağlı olarak değişir. Görevli mahkemeler, davanın türüne göre farklılık gösterebilir:
- Genel olarak adli yargıda görevli mahkeme: Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davaları, genel olarak adli yargının yetki alanına girer. Bu tür davalarda, eğer başka bir özel düzenleme yoksa, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemesi, bedensel zararların tazmini taleplerinde genel görevli mahkeme olarak karşımıza çıkar.
- İdari yargı: Eğer bedensel zararlar kamu görevlilerinin eylemlerinden ya da idari faaliyetlerden kaynaklanıyorsa, görevli mahkeme idare mahkemesi olacaktır. Örneğin, kamu görevlilerinin ihmali sonucunda bir kişiye bedensel zarar verilmişse, bu durumda idare mahkemesinde dava açılabilir. İdare mahkemesi, kamu gücünü kullanan idarenin sorumluluğuna yönelik davalarda yetkilidir.
- İş Mahkemeleri: Eğer bedensel zararlar nedeniyle tazminat talebi, iş ve sosyal güvenlik hukuku kapsamında bir olaydan kaynaklanıyorsa, görevli mahkeme iş mahkemeleridir. İş kazası sonucunda bedensel zararlar meydana gelmişse, tazminat davası iş mahkemelerinde açılır. İş kazalarında işverenin sorumluluğu, iş mahkemeleri tarafından değerlendirilir ve tazminat talepleri burada karara bağlanır.
- Ticaret Mahkemeleri: Eğer bedensel zararlar, taşıma işleriyle iştigal eden ticari işletmelerin faaliyetlerinden kaynaklanıyorsa, görevli mahkeme ticaret mahkemesi olacaktır. Örneğin, bir taşıma şirketi tarafından yapılan taşıma sırasında bir yolcunun yaralanması halinde, bedensel zararlar nedeniyle tazminat davası ticaret mahkemelerinde açılabilir. Ticaret mahkemeleri, ticari işletmelerin sorumluluğunu değerlendirme konusunda uzmanlaşmış mahkemelerdir.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarında yetkili ve görevli mahkemelerin belirlenmesi, davanın doğru ve adil bir şekilde yürütülebilmesi için büyük önem taşır. Genel yetkili mahkeme, davalı kişinin yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak, haksız fiilden kaynaklanan davalarda zarar gören, haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği veya kendi yerleşim yerinde de dava açabilir. Bu esneklik, zarar görenin adalete daha kolay ulaşmasını sağlar.
Görevli mahkeme ise davanın konusuna göre değişir. Eğer bedensel zararlar idari bir faaliyet sonucu meydana gelmişse, idare mahkemesi yetkilidir. İş kazaları veya sosyal güvenlik hukuku ile ilgili bedensel zararlar için iş mahkemeleri görevli olurken, taşıma faaliyetlerinden kaynaklanan zararlar ticaret mahkemelerinde görülür.
Bu yetki ve görev kurallarının doğru bir şekilde uygulanması, zarar gören kişinin zararının hızlı ve etkili bir şekilde tazmin edilmesi açısından önemlidir. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat taleplerinin doğru mahkemede ve doğru yetki kuralları çerçevesinde açılması, davanın seyrini ve sonucunu olumlu yönde etkileyecektir.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT HESAPLAMA
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama, bir kişinin bedensel bütünlüğüne zarar veren bir olay sonucunda uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilip, bu zararların tazmin edilmesi için hesaplanan bir süreçtir. Bu hesaplama, kişinin uğradığı zararların adil bir şekilde telafi edilmesini amaçlar. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama süreci, çeşitli kriterler ve yasal dayanaklar çerçevesinde yürütülür ve bu hesaplamaların doğru ve adil yapılması, mağdurun haklarının korunması açısından son derece önemlidir.
“Beden bütünlüğünün ihlali dıştan gelen fizikî bir etki veya güçten kaynaklanabileceği gibi, kusurlu ve hukuka aykırı fiilin yarattığı psişik bir etki veya güçten de kaynaklanabilmektedir. Meydana gelen olayın sonucunda duyulan psikolojik acı, ruhsal sarsıntı ve devam eden yaşamı etkileyecek derinlikte üzüntü de aslında bir nevi ruh bütünlüğünün ihlali olarak kabul edilmektedir.
Bedensel zarar sonucunda meydana gelen manevî kayıp, somut olayın niteliklerine göre büyük ölçülerde olabilmektedir. TBK’nın manevî tazminatı düzenleyen 56. maddesinde de isabetli şekilde hukuka aykırı ve kusurlu bir fiil neticesinde meydana gelen bedensel zarar hâllerinde kişilerin ruhsal zararlarının giderilmesi maksadıyla bir miktar tazminata hükmedilebileceği hükme bağlanmıştır.
TBK m.55’te yer alan bedensel zararların TBK hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağı hükmü gereği, manevî tazminatın belirlenmesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde TBK m.51, 52 hükümlerinin kıyasen uygulanacağı kabul edilmiştir zira kanun koyucunun söz konusu hükümlerde hukuki sorumluluğu maddî ve manevî tazminatı içine alacak şekilde bir bütün olarak ele aldığı açıktır.” [1]
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama işlemi, hem maddi hem de manevi zararların tazminini içerir. Bu tazminat türleri farklı hesaplama yöntemleri gerektirir. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde dikkate alınan başlıca kriterler şunlardır:
- Maddi Zararlar: Bedensel zararlar sonucunda kişinin çalışma gücünün azalması, iş göremez hale gelmesi veya kazanç kaybı yaşaması durumunda, bu maddi kayıplar tazminat kapsamına girer. Bu durumda bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama işlemi, kişinin gelir düzeyi, yaşı, mesleği, maluliyet oranı ve zarar gördüğü tarihteki ekonomik koşullar dikkate alınarak yapılır
- Tedavi Giderleri: Kişinin bedensel zararlar sonucunda tedavi masrafları yapması halinde, bu giderler de tazminat hesaplamasında dikkate alınır. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde hastane masrafları, ilaç giderleri, ameliyat masrafları gibi tüm sağlık harcamaları göz önünde bulundurulur.
- Çalışma Gücünün Kaybı: Bedensel zararlara maruz kalan kişi, geçici veya kalıcı iş gücü kaybına uğradıysa, bu kaybın maddi karşılığı hesaplanarak tazminat miktarına eklenir. Kişinin maluliyet oranı, yaşadığı fiziksel veya psikolojik hasarın derecesi ve iş gücü kaybı gibi unsurlar bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde önemli bir rol oynar.
- Gelecekteki Kazanç Kaybı: Eğer kişinin bedensel zararları nedeniyle gelecekteki kazançlarında da azalma olacaksa, bu durum da hesaplamalara dahil edilir. Bu durumda bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde, kişinin gelecekte elde edebileceği kazançların ne kadar azalacağı, yaş ve mesleki gelişim dikkate alınarak hesaplanır.
“Buna karşılık destekten yoksun kalma tazminatı açısından durum farklıdır. Doktrinde de haklı olarak ifade edildiği üzere, destekten yoksun kalma zararının tazmini istisnai bir nitelik taşımaktadır. Söz konusu tazminatın talep edilebilmesi için, davacının zarara uğraması yeterli olmayıp, ayrıca davacının hayat standardının da düşmüş olması gerekir. Davacının herhangi bir sebeple mevcut hayat standardını sürdürebiliyor olması halinde destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilemez. Bu durumda üçüncü kişiler tarafından yapılan ödemelerin sürekli olması ve bu nedenle destek ihtiyacını azaltması halinde, hakimin destekten yoksun kalma tazminatına da hükmetmemesi gerekir.” [2].
- Manevi Tazminat: Bedensel zararların kişide yarattığı psikolojik ve duygusal etkiler, manevi tazminat kapsamında değerlendirilir. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, zararın mağdur üzerinde yarattığı duygusal etkiler, mağdurun ruhsal durumu ve yaşam kalitesindeki düşüş dikkate alınır. Manevi tazminat, tamamen kişinin yaşadığı acı ve sıkıntının telafi edilmesi amacını taşır.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT HESAPLAMASINDA KULLANILAN KRİTERLER
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama işlemi sırasında çeşitli kriterler dikkate alınır. Bu kriterler, mağdurun zararının tam ve adil bir şekilde tazmin edilmesini sağlar. İşte bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplamada dikkate alınan temel kriterler:
- Maluliyet Oranı: Kişinin yaşadığı bedensel zararın vücudunda ne kadar kalıcı bir hasara yol açtığı, bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde maluliyet oranı üzerinden belirlenir. Maluliyet oranı, sağlık raporları ve uzman doktorların değerlendirmeleri sonucunda belirlenir ve kişinin iş göremez hale gelmesi ya da bedensel bütünlüğünde oluşan kalıcı hasarlar tazminatın hesaplanmasında etkili olur.
- Mağdurun Yaşı: Mağdurun yaşı, bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde dikkate alınan önemli bir kriterdir. Genç bir mağdurun tazminat miktarı, yaşam süresi ve gelecekteki kazanç potansiyeli göz önünde bulundurularak daha yüksek olabilir. Yaşı ilerlemiş bir kişinin ise, iş gücü kaybı daha kısa vadeli olacağı için tazminat miktarı daha düşük hesaplanabilir.
- Kazanç Durumu: Mağdurun kazanç durumu da bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde dikkate alınır. Kişinin zarar gördüğü tarihteki kazancı, gelecekteki potansiyel kazancı ve mesleki gelişim durumu hesaplamalara dahil edilir. Eğer kişi kendi işini yapıyorsa veya serbest meslek sahibi ise, bu gelirler de hesaplamaya eklenir.
- Tedavi Süresi ve Masrafları: Bedensel zararlar sonucunda kişinin katlandığı tedavi masrafları ve tedavi süresi, tazminat miktarının belirlenmesinde önemli bir rol oynar. Uzun süren tedavi süreçleri, sürekli bakım gerektiren durumlar ve kalıcı sağlık harcamaları bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecine etki eder.
- Gelecek Kaybı: Kişinin ileride yaşayacağı maddi kayıplar, iş gücü kaybı ya da kariyerinde yaşanacak gerilemeler de bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde dikkate alınır. Bu hesaplama, mağdurun çalışma hayatının kalan süresi ve gelecekte elde edeceği kazançlara göre yapılır.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama, kişinin uğradığı zararın adil ve doğru bir şekilde tazmin edilmesi amacıyla yapılır. Bu hesaplama sürecinde maluliyet oranı, mağdurun yaşı, kazanç durumu, tedavi masrafları ve gelecekteki kayıplar dikkate alınır. Ayrıca manevi tazminat talepleri de bu sürecin bir parçasıdır. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama işlemi, uzman bilirkişiler tarafından yapılan detaylı bir hesaplama süreci gerektirir ve mağdurun zararının tam anlamıyla karşılanmasını sağlar. Bu tür tazminat davalarında, zarar gören kişinin hakkını alabilmesi için tazminat hesaplamalarının doğru yapılması büyük önem taşır.
Tazminat Olarak Talep Edilebilecek Bedensel Zararlar Nelerdir?
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama, mağdurun beden bütünlüğünde meydana gelen zararın sonuçlarının maddi ve manevi olarak giderilmesi amacıyla yapılır. Türk Borçlar Kanunu’na göre bedensel zararın çeşitli kalemler üzerinden hesaplanması mümkündür. Bu hesaplama yöntemi, mağdurun olay öncesi ve sonrası durumunu dengelemeyi amaçlar. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama, hem mağdurun tedavi sürecine ilişkin masrafları hem de gelecekteki iş gücü kaybını ve diğer ekonomik zararları kapsar.
Bedensel Zararların Tazminat Kapsamına Giren Kalemler
Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama süreçlerinde temel alınan unsurları belirtir. Bu maddede sayılan dört temel unsur, bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama kapsamında dikkate alınan maddi zararları içerir:
- Tedavi Giderleri: Bedensel zarar gören mağdurun iyileşmesi için yapılan her türlü masraf bu kapsamda değerlendirilir. Hastane masrafları, ilaçlar, tıbbi müdahaleler ve rehabilitasyon gibi giderler bu başlık altındadır. Tedavi giderlerinin mutlaka belgelendirilmesi gerekir, aksi takdirde bu giderlerin talep edilmesi mümkün olmaz. Ayrıca, tedavi sürecinin uzunluğu ve tedavinin sonuç getirip getirmediği de bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde önem arz eder.
- Kazanç Kaybı: Bedensel zarar gören mağdur, olay sonrası iş gücünü kaybetmişse ve bu nedenle gelir kaybına uğramışsa, bu kayıplar da bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecine dahil edilir. Tedavi sürecinin ne kadar sürdüğü ve bu süre zarfında mağdurun ne kadar kazanç kaybettiği de bu hesaplamada dikkate alınır. Tedavi süreci boyunca çalışamayan mağdurun kazanç kaybı, bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde önemli bir yer tutar.
- Çalışma Gücünün Azalması ya da Yitirilmesi: Mağdurun bedensel zararı kalıcı bir iş gücü kaybına sebep olmuşsa, bu da tazminat hesabında dikkate alınır. Örneğin, kısmi felç geçiren bir kişinin iş gücü kaybı, çalışma hayatında süreklilik arz eden bir kayıp olarak değerlendirilecektir. Bu durumda mağdurun çalışma gücündeki eksilme oranı belirlenir ve bu kayıp bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde dikkate alınır.
- Ekonomik Geleceğin Sarsılması: Bedensel zararlar nedeniyle mağdurun gelecekteki kazançları veya kariyer fırsatları zarar görmüşse, bu durum da tazminat hesaplamasına dahil edilir. Özellikle kariyerinde ilerleme potansiyeli olan kişilerin, bu zararlardan dolayı mesleki gelişimlerinin engellenmesi, bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde ekonomik geleceğin sarsılması başlığı altında değerlendirilir.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama yapılırken, mağdurun maddi zararlarının yanı sıra manevi zararları da dikkate alınır. Manevi tazminat talebi, mağdurun yaşadığı acı, elem ve ızdırabın karşılanması amacıyla talep edilebilir. Bu durumda mağdur, bedensel zararın yanı sıra, ruhsal bütünlüğünde meydana gelen bozulmalar nedeniyle de tazminat talep etme hakkına sahiptir.
- Manevi Tazminat: Bedensel zarar gören kişi, yaşadığı psikolojik zararlar nedeniyle de manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu tazminat talebi, mağdurun yaşadığı acı ve psikolojik çöküntünün telafisi amacıyla yapılır. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde, manevi zararların belirlenmesi genellikle somut olayın ağırlığına ve mağdurun yaşadığı psikolojik yıkıma bağlı olarak belirlenir.
- Zarar Görenin Yakınlarının Tazminat Talebi: Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde, sadece mağdur değil, mağdurun yakınları da manevi tazminat talep edebilir. Yakınlar, mağdurun yaşadığı bedensel zarar nedeniyle psikolojik olarak olumsuz etkilenmişse, bu durumda onlar da manevi tazminat talep edebilirler.
Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama yapılırken, çeşitli hesaplama yöntemleri kullanılır. Bunlardan en yaygın olanı “sabit taksitli rant” yöntemidir. Bu yöntemle, mağdurun gelecekteki kazanç kayıpları hesaplanır. Bedensel zararlar nedeniyle tazminat hesaplama sürecinde ayrıca Fransız sistemi olan PMF-1931 yaşam tablosu kullanılır ve mağdurun tahmini yaşam süresi hesaplanır.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT DAVALARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK
Bedensel zararlar nedeniyle sigorta şirketlerine veya tacirlere (ticari işletmeleriyle ilgili olan) açılacak tazminat davalarında dava şartı arabuluculuk zorunluluğu bulunmaktadır. Bu zorunluluk, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda ve Türk Ticaret Kanunu’nda yapılan değişikliklerle getirilmiştir. Sigorta şirketlerine veya tacirlere bedensel zarar sebebiyle tazminat talepli dava açmadan önce, taraflar arabuluculuk sürecini işletmelidir.
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT KONUSUNDA YARGITAY KARARI
Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.09.2021T. 2021/4022 E., 2021/5389 K.
“Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 05/04/2018 tarih ve 2018/İHK-4794 sayılı itirazın reddine dair verilen kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
…Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” denilmek suretiyle, bedensel zarar halinde, zarar görenin talep edebileceği zarar türleri örnekseme yoluyla sayılmış olup, bedensel zarar sonucu doğan bakım ihtiyacı ve bunun için yapılacak giderin de madde kapsamında olduğu açıktır. Uğranılan bedensel zarar nedeniyle doğan bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin doğru tespiti açısından ise, bakım ihtiyacının boyutunun belirlenmesi önem arz etmektedir.
Somut olayda; davacının uğradığı bedensel zarar nedeniyle, iyileşme sürecinde (geçici) ve tedavisinin bitiminden sonra sürekli bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığı, varsa bu ihtiyacın oranı ve süresi konusunda herhangi bir araştırma yapılmaksızın, bakıcı gideri talebinin reddine karar verilmiştir. Davaya konu kazada, davacının sağ femur şaft kırığ nedeniyle ameliyat edildiği, sağ bacakta 2 cm kısalık oluşacak biçimde yaralandığı sunulu uzman doktor bilirkişi heyeti raporuyla saptanmıştır. Yaralanmanın mahiyeti dikkate alındığında, davacının bakım ihtiyacının doğabileceği görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle; dosyada eksik kalan tedavi belgeleri de temin edildikten sonra, davacının uğradığı bedensel zarar nedeniyle duyacağı geçici süreli ve sürekli bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin tespiti bakımından, adli tıp uzmanı bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınıp, davacının bakıcı gideri (davalı trafik sigortacısının sorumluluğunda olduğundan) talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.”
BEDENSEL ZARARLAR NEDENİYLE TAZMİNAT HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR
1.Bedensel zararlar nedeniyle hangi tür tazminatlar talep edilebilir?
Türk Borçlar Kanunu’na göre bedensel zararlar nedeniyle talep edilebilecek maddi tazminatlar şunlardır:
Tedavi giderleri
Kazanç kaybı
Çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar
Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
Ayrıca, bedensel zararlar nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkı da vardır.
2.Tedavi giderleri nelerdir ve nasıl talep edilir?
Tedavi giderleri, zarar gören kişinin sağlığını yeniden kazanmaya yönelik yapılan harcamaları içerir. Bu giderler, hastane masrafları, doktor ücretleri, ilaçlar, fizik tedavi ve benzeri giderleri kapsar. Tedavi giderleri talep edilirken, mutlaka yapılan harcamalar belgelendirilmelidir.
3.Kazanç kaybı nasıl hesaplanır?
Kazanç kaybı, zarar gören kişinin tedavi süreci boyunca çalışamadığı için elde edemediği geliri ifade eder. Bu kayıp, mağdurun çalıştığı işin niteliğine göre değişir ve tedavi süresi boyunca iş gücünden yoksun kaldığı dönem dikkate alınarak hesaplanır.
4.Çalışma gücünün azalması ne anlama gelir ve nasıl tazmin edilir?
Çalışma gücünün azalması, kişinin bedensel zarardan sonra tamamen iyileşmemesi ve iş gücünde kalıcı bir azalma olmasıdır. Sürekli iş göremezlik olarak da adlandırılan bu durum, kişinin iş yapma kapasitesini kalıcı olarak düşürdüğünde tazminata konu olur. Tazminat, mağdurun iş gücü kaybı oranına göre belirlenir.
5.Ekonomik geleceğin sarsılması tazminatı nasıl talep edilir?
Ekonomik geleceğin sarsılması, bedensel zarar nedeniyle kişinin gelecekteki kariyerinde ve meslek hayatında gelişme imkânlarının olumsuz etkilenmesidir. Bu tazminat, özellikle genç yaştaki profesyoneller (sporcu, sanatçı vb.) için önem taşır. Yargıtay içtihatlarına göre, ekonomik geleceği etkileyen bedensel zararlar tazmin edilebilir.
6.Bedensel zararlar nedeniyle manevi tazminat talep edebilir miyim?
Evet. Bedensel zarar nedeniyle kişi psikolojik açıdan büyük acı, ızdırap ve elem yaşarsa manevi tazminat talep edebilir. Manevi tazminat, kişinin ruhsal bütünlüğündeki zararı karşılamaya yönelik bir tazminat türüdür.
7.Bedensel zarar gören kişinin yakınları manevi tazminat talep edebilir mi?
Kural olarak, bedensel zarara uğrayan kişinin yakınları yalnızca manevi tazminat talep edebilir. Ancak bu talep, doğrudan mağdur olan kişinin yaşadığı acı ve ızdırap nedeniyle yakınlarının da manevi olarak zarar görmesine dayanır.
8.Bedensel zarar sonucunda bakım ihtiyacı olan kişiler için bakıcı masrafları tazmin edilebilir mi?
Evet, mağdur kişinin bedensel zararı nedeniyle bakım gerektirmesi durumunda, bu bakımın maliyetleri de tedavi giderleri kapsamına girer. Yargıtay’a göre, mağdurun bir aile üyesi tarafından bakımı üstlenilirse, aile üyesinin emeği dikkate alınarak bu maliyet de tazminat kapsamına alınabilir.
9.Geçici ödeme yapılabilir mi?
Türk Borçlar Kanunu’nun 76. maddesine göre, zarar görenin maddi durumu kötüleşmişse ve haklı olduğu kanıtlanmışsa, hâkim davalıdan geçici ödeme yapılmasına karar verebilir. Geçici ödemeler daha sonra tazminat miktarından düşülür.
10.Bedensel zarar nedeniyle tazminat talep ederken zamanaşımı süresi nedir?
Türk Borçlar Kanunu’na göre, bedensel zarar nedeniyle tazminat talepleri 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Ancak zarar ve sorumlunun öğrenilmesinden itibaren 10 yıllık genel zamanaşımı süresi geçtikten sonra tazminat talep edilemez.
ANKARA TAZMİNAT AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

Tazminat hukuku, bir kişinin başka bir kişiye verdiği zarar nedeniyle ödemesi gereken maddi veya manevi tazminatı düzenleyen hukuk dalıdır. Türk hukukunda tazminat talepleri, hem özel hukukun bir parçası olan borçlar hukukunda hem de kamu hukuku alanında yer bulmaktadır. Tazminat hukuku, haksız fiil, kusur, sorumluluk ve zarar kavramları etrafında şekillenir.
Tazminat davalarında bir avukata başvurmak, müvekkillerin haklarını güvence altına almak ve tazminat dava sürecinde daha etkili bir şekilde yer almak için hayati bir adım olacaktır. Alanında uzman Ankara Tazminat Hukuku avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.
BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.
KAYNAKÇA
- Ercevahir, Mine. “BEDENSEL ZARAR HÂLLERİNDE ÖDENECEK TAZMİNATIN BELİRLENMESİNDE ÖZEL BİR İNDİRİM SEBEBİ: ZARAR VERENİN MALÎ DURUMUNUN KÖTÜLEŞMESİ VE HAKKANİYET İNDİRİMİ”. İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 13, sy. 1 (Haziran 2022): 206-20.
- Paksoy, m.MuratİnceoğluMelihaSermin. “Bedensel Zararlarda Ve Ölüm Halinde Zararın Belirlenmesi (TBK. M.55)Determination of Loss in Case of Physical Injuries and Death (Turkish Code of Obligations, Art. 55)”. Yaşar Üniversitesi E-Dergisi 8, sy. Özel (Haziran 2013): 1383-1412.
- https://www.mevzuat.gov.tr/
- https://karararama.yargitay.gov.tr/