Fazla çalışma, yasalarda düzenlenen koşullar kapsamında haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. Fazla mesai hesaplamada her bir saat fazla çalışma için ödenecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen bedelin yüzde elli fazlası şeklinde ödenir.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ
Fazla mesai ücreti, genellikle işçilere ödenmeyen bir ücret türüdür. Fazla mesai hesaplaması yapılıp ödenmeyen işçiler için fazla mesai ücretinin nasıl hesaplandığı, fazla mesai ücretinin nasıl talep edilebileceği ve alınabileceği hususuna başlamadan önce kısaca fazla mesai kavramını açıklamakta fayda görüyoruz.
Fazla Mesai; 4857 sayılı İş Kanunu’nda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları ifade eder. Bununla birlikte fazla süreli çalışmaya da değinmek gerekir. Fazla süreli çalışma ise; İş Kanunu’nun yine 41. Maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: “Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlendiği durumlarda yukarıda belirtilen esaslar dahilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırkbeş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışmalardır.” Dolayısıyla haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle (işçi – işveren arasında yapılan sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile) 45 saatin altında belirlendiği durumlarda, bu çalışma süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmalar ise fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılmaktadır.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ HESAPLAMA MEVZUATI
Fazla mesai ücreti hesaplama 22/5/2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu ile İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. Maddesine göre; 4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla mesai hesaplamada fazla mesai ücreti saat başına, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. Fazla mesai hesaplamada işçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. Maddesine göre; genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada en çok otuz yedi buçuk saattir.
İŞÇİLERİN NORMAL ÇALIŞMA SÜRESİ NE KADARDIR?
İş kanunu 63. Maddesine göre “genel bakımdan çalışma süresi haftalık 45 saaattir.” İş kanunun belirlediği çerçeve ve çalışma saatini aşan çalışmalar fazla çalışma/mesaiyi oluşturmaktadır.
Çalışma şekli her ne olursa olsun bu süre haftalık 45 saatten fazla olamaz. Çalışma saatleri fazla olması halinde belirttiğimiz üzere fazla çalışma kapsamına girmektedir. Bunun yanında 4857 sayılı kanunun madde 41/7’de belirtildiği üzere fazla saatlerle çalışmak için işçinin onayının alınması gerekmektedir. İşveren her takvim yılı başında işyerlerinde fazla çalışma yaptıracakları işçilerin yazılı onayını veya muvafakatini alma zorunluluğu bulunmaktadır.
İŞÇİLER BİR GÜN İÇERİSİNDE EN FAZLA KAÇ SAAT ÇALIŞTIRABİLİR?
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. Maddesine göre; Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir. Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
İŞÇİLERİN BİR GÜN İÇERİSİNDE ARA DİNLENMELERİ NE KADAR OLMALIDIR?
Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere; dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat, ara dinlenmesi verilir. Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir. Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
FAZLA MESAİ HESAPLAMADA ARA DİNLENME ÇALIŞMADAN SAYILIR MI?
4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesine göre fazla mesai ücreti hesaplanmasında ara dinlenmeler fazla çalışmadan sayılmaz.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ HESAPLANMASINDA ÇALIŞMADAN SAYILAN HALLER
4857 sayılı İş Kanunu’nun 66. maddesine göre fazla mesai ücreti hesaplanmasında çalışma süresinden sayılan haller şu şekildedir:
- Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
- İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
- İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
- İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
- Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
- Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler. İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.
ZORUNLU NEDENLERLE FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA MESAİ ÜCRETİ
Herhangi bir arıza esnasında bir arızanın olası olması durumunda veya makineler veya araç ve gereç için anında müdahaleedilmesi gereken ivedi işlerde, veya mecburi nedenlerin varlığında işyerinin normal çalışmasının üzerine çıkmayacak şekilde işçilerin tamamı ya da bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ HESAPLANMASINDA TELAFİ ÇALIŞMASI
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 7. Maddesi gereğince zaruri hallerde işin durması, UGBT’lerde tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil olması veya benzer sebeblerle işyerinde normal çalışma zamanlarının önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil olması veya işçinin isteği ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile düzenlenen kanuni izinleri haricinde izin verilmesi durumlarında işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçinin yapacağı çalışma, telafi çalışmasıdır.
Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığınıaçık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır. Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ HESAPLANMASINDA DENKLEŞTİRME ESASINA GÖRE ÇALIŞMA
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 5. maddesi gereğince işçi ve işveren aralarında anlaşmaları halinde yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşuluyla değişik şekillerde dağıtılabilir. Bu durumda sıklaştırılmış iş haftası veya haftalarından akabindeki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması yoluyla, toplam çalışma süresi,çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir.
Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar çıkarılabilecektir. Turizm alanında dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar uzatılabilir. Parça başına, akort veya götürü gibi yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde de denkleştirmeye yönelik kurallar uygulanır. Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenir.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ NASIL HESAPLANIR?
İşçilerin günlük çalışma süresi en fazla 11 saattir. 11 saati aşan çalışmalar, haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da fazla çalışma sayılır.
Gece çalışmaları ise 7,5 saaatten fazla olamaz. Yine 7,5 saati aşan çalışmalar haftalık çalışma süresi 45 saati aşmasa da fazla çalışma sayılmaktadır.
Çalışma süresi yıllık olarak da 270 saati aşamaz. 270 saatin aşılması durumunda ise fazla saatler için aylık değerlendirme yapılmaktadır. 270 saat bütün olarak değil 12 aya bölünerek yani aylık 22,5 saat üzerinden değerlendirilir ve bu 22,5 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilir. Bu durumda belirtilen saatlerden fazla çalışan işçiler fazla mesai ücretini almaya hak kazanacaklardır.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ NORMAL ÜCRETTEN FARKLI MIDIR?
4857 sayılı İş Kanunu gereğince fazla mesai hesaplamada fazla süreli çalışma ücreti % 25, fazla mesai ücreti ise % 50 zamlı ödenmesi gerekmektedir. Fazla mesai hesaplamada bu oranlara riayet edilmesi gerekmekte aksi halde fazla mesai hesaplaması ve fazla mesai alacağı dava yoluyla bu alacakların tazmini sağlanacaktır.
İŞÇİNİN FAZLA ÇALIŞMA ZARURETİ VAR MIDIR?
İşyerinde fazla çalışmanın uygulanmasını arzu eden işveren işçinin yazılı onayını almalıdır. (İş Kanunu m.41/7) hükmü ve Fazla Çalışma ve fazla sürelerle çalışma Yönetmeliği’nin 9.maddesine göre işçiden alınacak onay her yılın başında yazılı olarak alınacaktır. Buna göre işçinin fazla çalışma için onay vermişse fazla mesai kuralarına riayet etmesi gerekecektir.İşçinin onayı alınmadan fazla çalışmaya zorlanması iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep oluşturur. Böyle bir durumda işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanacaktır.
FAZLA ÇALIŞMANIN ÜCRETE DAHİL OLMASI DURUMU
İş Kanunu’nun 41.maddesine göre fazla çalışma süresi yılda 270 saatten fazla olamaz. Fazla mesai ücretlerinin asıl ücrete dahil olduğunun kararlaştırılabilineceğine dair ne Kanunda ne ilgili yönetmeliklerde bir hüküm mevcuttur. Bununla birlikte, Kanunun fazla saatlerle çalışmaların karşılığına ilişkin genel kuraldan sapan bu yöndeki bir sözleşme hükmünün genel olarak Türk İş Hukuku uygulamasında geçerli olduğu hem doktrinde hem yargı kararlarıyla kabul edilmiştir.
Fazla mesai ücretinin, asıl ücretin içinde belirlendiği sözleşmelerin geçerli olabilmesi için şu şartlar aranmaktadır;
- Fazla mesainin hesaplanmasında fazla çalışma süresinin; günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati ve yıllık en çok fazla çalışma süresi olan 270 saati geçmemesi, fazla çalışma ücretini de içeren ücretin asgari ücretin üzerinde belirlenmesi,
- Karşılıklı edimler (iş görme-ücret) arasında açık orantısızlık olmaması,
- Fazla çalışma ücretinin asıl ücrete dahil olduğunun sözleşmelerde açıkça yer alması,
- Kanunun günlük azami çalışma süresini ve fazla çalışmanın yıllık azami miktarını belirlemiş olması gerekir.
Fazla saatlerle çalışma ücretlerinin de asıl ücret içinde olduğunun kararlaştırıldığı sözleşme hükümlerinin kapsamının belirlenmesi bakımından önemlidir. Zira tarafların sözleşme özgürlüğü bağlamında fazla saatlerle çalışma ücretlerinin asıl ücret içinde ödenmiş olduğunu kararlaştırılabilmesi sadece yasal fazla saatlerle çalışmalar bakımından mümkündür. Dolayısıyla taraflar bu tür bir sözleşme hükmü öngörseler de bu, ancak günlük 11 saati geçmeyen fazla saatlerle çalışmalar ile yıllık 270 saate kadar yapılacak fazla çalışmalar için geçerli olacaktır.
FAZLA MESAİ HESAPLAMADA İŞ SÖZLEŞMESİNE FAZLA MESAİ DAHİL EDİLİR Mİ?
İş akdi ile tarafların işçinin ücretine fazla mesai ücretinin de dahil olduğunu kararlaştırmaları durumunda, fazla mesai hesaplamada işçinin ücretine dahil olan fazla çalışma ücretinin ne kadar süre ile yapılan fazla çalışmanın karşılığı olduğu sözleşmede gösterilmemişse, bunun en çok yasal azami sınır (yılda 270 saat) çerçevesinde geçerli olduğu kabul edilmelidir
Sözleşmeye konulan, fazla mesai hesaplamada işçinin fazla saatlerle mesai ücretlerinin de asıl ücret içinde olduğuna ilişkin hükümler kural olarak geçerli olmakla birlikte, yapılan fazla saatlerle çalışmalar için ayrıca bir fazla mesai hesaplama yapılıp ücret ödenmeyeceğine ilişkin sözleşme hükümleri geçerli olmayacaktır.
FAZLA MESAİ HESAPLAMADA HESAPLANAN FAZLA MESAİ NASIL İSPAT EDİLİR?
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Kural olarak fazla çalışma için işverenin talimatının olması gerekse de işveren fazla çalışma yapılırken buna göz yummuşsa, yazılı olarak fazla çalışma yapılmaması talimatı vermiş olsa da işçiden ancak fazla çalışma ile yapılabilecek bir işin yapılmasını istemişse vb. durumlarda fazla çalışma yapılmış sayılır.
Fazla çalışma yani fazla mesai yapıldığı ve fazla mesai ücretinin de ödenmediğinin ispatı hususunda genel bir değerlendirme yapıldığında tanık beyanları, işyeri kayıtları, işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, bordro, puantaj kaydı ve günlük devam çizelgeleri gibi her türlü delille ispatlanabilir.
FAZLA MESAİ HESAPLAMADA ÜCRET BORDROLARI
Fazla mesai hesaplamada imzalı ücret bordrolarında fazla mesai ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla mesai hesaplamasında fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla mesai hesaplaması ispatı her türlü delille yapılabilir.
Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçi bordroda belirtilenden daha fazla çalışma yaptığını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDEMEDİĞİ TAKDİRDE NE YAPILABİR?
Fazla mesai ücreti işçilik alacaklarındandır. Fazla mesai hesaplaması yapılıp fazla mesai ücreti ödenmeyen işçiler öncelikle işverenle arabulucuğa gidip orada fazla mesai ücretini talep edebilirler. İşçinin burada talebi karşılanmazsa dava yoluna giderek fazla mesai ücretini faiziyle birlikte alabilir.
FAZLA MESAİ ÜCRETİ ALACAĞI İÇİN GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Fazla mesai hesaplaması yapılıp ödenmeyen işçiler, ödenmeyen fazla mesai ücreti için İş Mahkemelerinde dava açabilirler. Yani bu uyuşmazlık için görevli mahkeme İş Mahkemeleridir.
Fazla mesai hesaplaması yapılıp fazla mesai ücreti almak için açılacak davada yetkili mahkeme;
- Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi
- İşin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi,
- Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
FAZLA MESAİ HESAPLAMASINI MAHKEME Mİ YAPAR?
Uygulanmada fazla mesai hesaplamasını direk hakim yapmaz. Fazla mesai hesaplaması dava sürecinde bilirkişiler marifetince yapılır. Bilirkişiler tarafından yapılan fazla mesai hesaplamasına itiraz edilebilir. Hakim Yapılan bu fazla mesai hesaplamasına bağlı değildir. Bilirkişiler tarafından yapılan fazla mesai hesaplamasından farklı bir karar da kurabilir.
FAZLA MESAİ ÜCRETİNİN ZAMANAŞIMI SÜRESİ NEDİR?
Fazla çalışma ücreti 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Buna göre fazla çalışmanın yapıldığı tarihten itibaren 5 yıllık süre içinde fazla mesai ücreti talep edilebilecektir.
Fazla Mesai Hesaplaması yapılırken, fazla mesai ücreti brüt ücret baz alınarak fazla mesai ücreti hesaplaması yapılır. Aylık maaş üzerinden kesintiler yapılmadan(SGK primi, işsizlik primi, gelir vergisi, damga vergisi) hesaplanan ücret brüt ücrettir.
İŞVEREN İŞÇİYE ZORLA FAZLA MESAİ YAPTIRABİLİR Mİ?
İşveren işçiye zorla fazla mesai yaptıramaz. İş Kanunu’na göre bir işçinin bir hafatada çalışma süresi maksimum 45 saattir. Bu sürenin üzerinde çalıştırılacak işçinin onayı alınmalıdır.
FAZLA MESAİ HESAPLAMA VE FAZLA MESAİ ÜCRETİ İLE İLGİLİ ÖRNEK YARGITAY KARARLARI
-Prim usulü çalışılan işlerde işçinin fazla mesai yapmamış olsa dahi prim alacağına hak kazanacağı ve fazla mesai ücretinin prim ödemeleri dikkate alınmadan fazla mesai hesaplaması gerektiği hususundaki örnek Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir:
Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2013/8148 K. 2015/4634 T. 9.2.2015
“…Diğer taraftan davacı satış şefi olup, satışlar üzerinden belirli bir prim almaktadır. Bu prim mesai yapılsın veya yapılmasın alınmaktadır. Davacı dışarda pazarlamacılık usulü ile gezip satış temsilcisi konumunda değildir. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir.
İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Fazla mesai ise kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla mesai yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücret hak kazanır. İşçinin fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla mesai ücretini de kapsadığı ve bu nedenle mahsubu gerektiği gerekçesi isabetli değildir. Davacının 16.05.2005-01.06.2006 tarihleri arası haftada 9 saat fazla mesai ücreti, 01.06.2006 tarihinden sonra ise yılda 270 saat fazla mesai ücretin içinde olması nedeni ile mahsup edilerek bakiye kalan fazla mesai ücreti prim ödemesi dikkate alınmadan hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Yazılı gerekçe ile fazla mesai ücret alacağının reddi hatalıdır.”
– Fazla mesai hesaplamada Haftada 40 saat çalışan bir işçinin fazla mesai ücreti alamayacağına dair örnek Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir:
Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2012/6731 K. 2014/9649 T. 24.3.2014
“…Dosya kapsamına göre taraflar arasında haftalık çalışma saatinin 40 saat olduğuna ilişkin yazılı bir sözleşme mevcut olmayıp, aksine iş sözleşmesinde haftalık çalışma süresi 45 saat olarak belirlenmiştir. Davalının haftada 5 gün toplam 40 saat çalışmaya dair savunması fazla çalışma yapılmadığına dair bir savunma olup, bu savunma farklı şekilde yorumlanıp iş yerindeki haftalık çalışma süresinin 40 saat olarak kabulü ile 40 saatten 45 saate kadar olan çalışma süresinin fazla sürelerle çalışma olarak hesaplanması hatalıdır. Davacının sadece haftalık 45 saati geçen fazla çalışmaları hüküm altına alınmalıdır.”
-Fazla mesai hesaplamada yapılan hakkaniyet indiriminde hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilemeyeceğine ilişkin örnek Yargıtay kararı aşağıdaki gibidir:
“…Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.). Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K .).”
-Fazla mesai hesaplamada yapılan fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiğine ilişkin örnek karar:
Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2008/17722 K. 2010/3192 T. 11.02.2010
“…Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır (Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/ 25857 E, 2008/ 20636 K., Yargıtay 9.HD. 28.4.2005 gün 2004/ 24398 E, 2005/ 14779 K. ve Yargıtay 9.HD. 9.12.2004 gün 2004/ 11620 E, 2004/ 27020 K.).
Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir yasal düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük normal çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, mazeret, izin gibi nedenlerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Böyle olunca fazla çalışma ücretinden bir indirim yapılması gerçek duruma uygun düşer. Fazla çalışma ücretinden indirim, taktiri indirim yerine, kabul edilen fazla çalışma süresinden indirim olmakla, davacı tarafın kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda reddedilen kısım için davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak, fazla çalışmanın taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.”
– Son ücrete göre fazla mesai hesaplamasının doğru olmadığına, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerektiğine ilişkin örnek karar:
Yargıtay Kararı – 9. HD., E. 2011/54317 K. 2014/4262 T. 12.2.2014
“…Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Yargıtay kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 16.2.2006 gün 2006/20318 E, 2006/3820 K.). Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.”
ZORUNLU ARABULUCULUK
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi, işçi ve işveren arasında fazla çalışma ücreti talepli davalarda arabuluculuk sürecini zorunlu kılmaktadır. Bu kanun uyarınca, işçi veya işverenin fazla çalışma ücreti talebiyle ilgili dava açmadan önce arabuluculuk sürecini işletmesi gerekmektedir.
Arabuluculuk, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir arabulucunun yönetiminde yapılan resmi bir süreçtir. Taraflar, arabuluculuk sürecinde anlaşmazlıklarını çözmeye çalışır ve anlaşmazlık sonucunda anlaşma sağlanabilirse dava açmadan sorunu çözebilirler. Ancak taraflar anlaşmaya varamazsa veya arabuluculuk süreci sonuçsuz kalırsa, dava açma hakkı doğar.
FAZLA MESAİ HESAPLAMASINDA İSTİSNAİ DURUMLAR
Fazla mesai hesaplaması yapılırken kural olarak işçinin çalışma süresi haftalık 45 saattir. Mesai hesaplaması yapılırken bazı istisnai durumlarda göz önünde bulundurulması gerekir. İş Kanunu’nun 66. Maddesi mesai hesaplamasında göz önünde bulundurulacak durumlar belirtilmiştir. İş Kanunu 66. Maddesi
“Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:
a) Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
b) İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
c) İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
d) İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.
e) Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler
f) Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.
İşin niteliğinden doğmayıp da işveren tarafından sırf sosyal yardım amacıyla işyerine götürülüp getirilme esnasında araçlarda geçen süre çalışma süresinden sayılmaz.” mesai hesaplama yapılırken dikkat edilmesi gereken istisnai durumları belirtmiştir.
Fazla Mesai Hesaplama ve Tazminat Avukatları Akademik Hukuk & Danışmanlık’ta
Ankara Ankara İş Hukuku avukatlarının en tecrübelileri ile karmaşık Fazla Mesai Hesaplama, İş Gücü Kaybı Tazminatı Hesaplama, İş Kazası Tazminatı Hesaplama işlemlerini doğru ve güvenilir şekilde yapan, iş davaları uyuşmazlıkları kısa zamanda pratik olarak çözen İş Hukuku uzmanları Akademik Hukuk & Danışmanlık kadrosunda bulunmaktadır. En iyi Ankara İş Hukuku avukatları için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden İş Gücü Kaybı Tazminatı Hesaplama ile ilgili Ankara İş Avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü veya farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
Diğer Hesaplama Araçlarımızdan da Yararlanabilirsiniz:
Fazla mesai hesaplama ve fazla mesai tazminatı araçlarının dışında gerekli bilgileri doldurarak diğer hesaplamaları da yapabilirsiniz:
- Yıllık Ücretli İzin Alacağı Hesaplama
- UBGT Hesaplama – Ulusal Bayram Genel Tatil Ücreti Hesaplama
- İhbar Tazminatı Hesaplama
- Haftalık Ücretli İzin Alacağı Hesaplama
- Dava Harcı Hesaplama
- Hasar Değer Kaybı Hesaplama / Araç Değer Kaybı Hesaplama
- İş Gücü Kaybı Hesaplama
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]