657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Türkiye’de kamu görevlilerinin hak, ödev ve sorumluluklarını düzenleyen temel yasadır. Bu yasa kapsamında “Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır” denilerek devlet memurluğundan çekilmiş sayılma tanımlanmıştır.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLME NEDİR?

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Türkiye’de kamu görevlilerinin hak, ödev ve sorumluluklarını düzenleyen temel yasadır. Bu yasa kapsamında “devlet memurunun istifası” bir memurun kendi isteğiyle kamu görevinden ayrılması anlamına gelir.

Devlet memurunun istifası süreci ve koşulları 657 sayılı Kanun’un 94-96. maddelerinde düzenlenmiştir:

OLAĞAN PROSEDÜR İLE ÇEKİLME

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi, devlet memurunun istifası sürecini ayrıntılı bir şekilde düzenlemektedir. Bu maddeye göre memur, devlet memurunun istifası isteğinde bulunabilir, ancak bu isteğin yerine getirilmesi belirli şartlara bağlanmıştır. İşte bu sürecin detayları:

  • Yazılı Başvuru: Memur, bağlı olduğu kuruma yazılı olarak devlet memurunun istifası isteğini bildirir. Bu başvuru, çekilme sürecinin başlangıcıdır ve devlet memurunun istifasını gösterir.
  • Göreve Devam Zorunluluğu: devlet memurunun istifası isteğinde bulunan memur, yerine atanan kişi gelene kadar veya devlet memurunun istifası isteği kabul edilene kadar görevine devam etmekle yükümlüdür. Bu hüküm, kamu hizmetlerinin aksamaması ve işlerin sürekliliğinin sağlanması amacıyla getirilmiştir.
  • Süre Sınırı: Yasa, devlet memurunun istifası isteğinde bulunan memurun, yerine atanan kişinin gelmesine kadar beklemek zorunda olduğu süreyi sınırlamıştır. Eğer yerine atanacak kişi bir ay içinde gelmezse, memur bu durumu üstüne haber vererek görevini bırakabilir. Bu bir aylık süre, memurun belirsiz bir süre boyunca beklemek zorunda kalmasını önlemektedir.
  • Üstüne Bildirim: Bir aylık süre sonunda, yerine atanan kişi hala gelmemişse, memur bu durumu yazılı olarak üstüne bildirdikten sonra görevinden ayrılabilir. Bu bildirim, memurun yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve görevden ayrılma hakkını kullandığını gösterir.

Bir diğer durum, devlet memurunun istifası talebinin kabulüne bağlı olarak şekillenir. Kanun koyucu, devlet memurunun istifası talebinde bulunan memurun görevinden ayrılmasını, ya yerine yeni bir memur atanmasına ya da çekilme talebinin kabulüne bağlamıştır. Devlet memurunun istifası talebi, kurum tarafından kabul edildiği anda, memur bir aylık bekleme süresine tabi olmadan görevinden ayrılabilir. Bu nedenle, devlet memurunun istifası talebi kabul edilene kadar memur görevine devam etmek zorundadır.

Bu düzenleme, memurların çekilme taleplerinin bürokratik engeller nedeniyle uzun süre beklemede kalmasını önlemek amacıyla yapılmıştır. Yasa, memurların haklarını korurken aynı zamanda kamu hizmetlerinin aksamasını önleyecek şekilde dengeli bir yaklaşım sergilemektedir. Memurun yerine atama yapılmasının gecikmesi durumunda, belirli bir süre sonunda (bir ay) görevden ayrılma hakkı tanınarak, devlet memurunun istifası sürecinin makul bir sürede tamamlanması sağlanmıştır.

ÇEKİLMEDE DEVİR TESLİM SÜRESİ

657 sayılı Kanun’un 95. maddesinde, “Çekilen devlet memurlarından devir ve teslim ile yükümlü olanlar, bu işlemlerin sonuna kadar görevlerini bırakamazlar. Hizmet icaplarına göre devir ve teslim işlemleri için gerekli süreler, yönetmelikte belirtilir.” denilmektedir. Yönetmelikte, hangi memurların devir teslimle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamdaki memurların usulüne uygun şekilde devlet memurunun istifası talebinde bulunmaları, devir ve teslim prosedürünün tamamlanması şartına bağlıdır. Bu nedenle, devlet memurunun istifası talebinde bulunan memurların, devir ve teslim işlemlerini tamamlamadan görevlerini bırakmaları mümkün değildir.

OLAĞANÜSTÜ YÖNETİM HALLERDE ÇEKİLME

657 sayılı Kanun’un 96. maddesi, olağanüstü yönetim hallerinde devlet memurunun istifası usulünü tanımlar. Bu maddeye göre, “Olağanüstü hal, seferberlik ve savaş hallerinde veya genel hayata müessir afetlere uğrayan yerlerdeki Devlet memurları, devlet memurunun istifası istekleri kabul edilmedikçe veya yerine atanacaklar gelip işe başlamadıkça görevlerini bırakamazlar.”

Normal koşullarda devlet memurunun istifası yazılı müracaat usulüne tabidir. Ancak olağanüstü hâl, seferberlik, savaş hallerinde veya genel hayata etkisi olan afetlerin yaşandığı yerlerde devlet memurunun istifası, çekilme taleplerinin kabul edilmesine veya yerlerine yeni memur atanmasına bağlıdır. Bu nedenle, olağanüstü durumlarda memurun görevden ayrılması, devlet memurunun istifasının kabul edilmesine veya yerine atanacak memurun göreve başlamasına kadar gerçekleşemez. Bu özel durumlar, normal devlet memurunun istifası prosedürünün bir istisnasını oluşturur ve memurun ayrılabilmesi için mutlaka devlet memurunun istifasının kabul edilmesi veya yeni memurun atanması gereklidir.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak bir memurun görevini izinsiz ve mazeretsiz olarak bıraktığı için devlet memurluğundan çekilmiş sayılma anlamına gelir. Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. Maddesinde “Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.”  Denilerek belirtilmiştir. Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma nedenlerine değinecek olursak;

  • Nakil İşlemi Sonucunda Memuriyete Başlanmaması

Devlet memurunun nakil işlemi tamamlandıktan ve bu işlem kendisine tebliğ edildikten sonra, memurun 15 gün içinde yeni görev yerine başlaması zorunludur. Gerektiğinde bu süre biraz daha uzatılabilir. Ancak, süre uzatılsa bile, belirtilen sürenin sonunda yeni görev yerine başlamayan memur için devlet memurluğundan çekilmiş sayılma durumu oluşur. Bu durumda, memur nakil yerinde göreve başlamadığı için devlet memurluğundan çekilmiş sayılma gerçekleşmiş kabul edilir.

  • Ücretsiz İznin Ardından İş Başı Yapılmaması

Devlet memurlarının belirli durumlarda ücretsiz izin hakkı vardır. Bu ücretsiz izin süresinin sonunda memur, 10 gün içinde görevine dönüp iş başı yapmalıdır. Eğer memur bu süre içinde göreve başlamazsa, devlet memurluğundan çekilmiş sayılma gerçekleşir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 108. maddesinin F bendinde bu durum açıkça belirtilmiştir. Bu maddeye göre, ücretsiz iznin bitiminde 10 gün içinde görevine dönmeyen memur için devlet memurluğundan çekilmiş sayılma gerçekleşmiş kabul edilir.

  • Geçerli Mazeretsiz ve Kesintisiz 10 Gün Devamsızlık Yapılması

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi, temel müstafi sayılma durumunu düzenlemektedir. Bu duruma göre, mezuniyetsiz veya kurum tarafından kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz olarak 10 gün devam etmesi halinde, memur yazılı müracaat yapmasa dahi devlet memurunun istifası isteğinde bulunmuş sayılır.

Yani, memurun izinsiz ve mazeretsiz olarak görevini 10 gün boyunca kesintisiz olarak terk etmesi, otomatik olarak devlet memurunun istifası isteğinde bulunmuş sayılmasına neden olur. Bu durumda memur, yazılı bir başvuru yapmadan da devlet memurunun istifası isteğini dile getirmiş kabul edilir.

Bu düzenleme, memurların görevlerini terk etmeleri durumunda devlet memurunun istifası sürecini hızlandırmak ve kamu hizmetlerinin aksamamasını sağlamak amacıyla yapılmıştır.

  • Yurtdışı Görevinden Sonra Göreve Dönülmemesi

Yurtdışı göreviyle görevlendirilen bir devlet memurunun, yurtdışı görevinin bitiminden sonra 10 gün içinde görevine dönmemesi durumunda devlet memurluğundan çekilmiş sayılma söz konusudur. Yani, yurtdışı görevi sona erdikten sonra belirtilen süre içinde göreve geri dönülmemesi, memurun otomatik olarak devlet memurunun istifasını vermiş olarak sayılması anlamına gelir.

Bu durumda, devlet memurunun istifasını yazılı vermesine gerek kalmaksızın, yurtdışı görevinin bitiminden itibaren 10 gün içinde görevine dönmemesi halinde, devlet memurunun istifası kabul edilir. Bu düzenleme, memurların yurtdışı görevlerinden dönüşlerini zamanında yapmalarını ve görevlerine hızlı bir şekilde dönmelerini sağlamak amacıyla yapılmıştır.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA, ÇEKİLME VE YASAL USULE AYKIRI ŞEKİLDE GÖREVİ BIRAKMANIN SONUÇLARI

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak, çekilme ve yasal usule aykırı şekilde görevi bırakma durumları, farklı hukuki sonuçlar doğurur.

  • Olağan Çekilme Prosedürü: Olağan çekilme prosedürüne uyarak istifa eden memurlar, istifalarının kabul edilmesinin ardından 6 ay geçmeden devlet memurluğuna geri dönemezler.
  • Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak: Bir memurun çekilmiş sayılması durumunda veya bir ay bekleme koşuluna uymaması halinde, bir yıl süreyle devlet memurluğuna alınmazlar.
  • Devir Teslimle Yükümlü Memurlar: Devir teslimle yükümlü memurların prosedüre uymadan görevi bırakmaları halinde, üç yıl süreyle devlet memurluğuna geri dönemeyeceklerdir.
  • Olağanüstü Durumlar: Olağanüstü hal, seferberlik ve savaş halleri veya genel hayata müessir afetlerdeki devlet memurları, görevlerini bırakmaları halinde, tekrar devlet memurluğuna alınmaları söz konusu olamaz.

657 sayılı yasanın 97. maddesi, bu durumdaki devlet memurlarının mali ve cezai sorumluluklarını saklı tutar. Dolayısıyla, çekilen devlet memurunun, ekonomik veya diğer koşullara bağlı olarak cezai veya mali sorumlulukları doğabilir. Örneğin, kamu zararının oluşması durumunda, bu zararın devlet memurunun istifası nedeniyle oluşmuşsa, memurdan tazminat talep edilebilir.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA BİR DİSİPLİN CEZASI MIDIR?

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak, yani “mustafi” olarak adlandırılan durum, bir disiplin cezası değildir. Bu durum, belirli koşullar altında, devlet memurunun istifası anlamına gelir ve genellikle memurun görevini terk etmesi sonucunda doğar. Disiplin cezaları ise genellikle memurun görevini yerine getirirken yaptığı ihlaller veya kurallara aykırı davranışlar sonucunda uygulanır.

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmak, devlet memurunun istifası veya görevini terk etmesinin bir sonucudur. Bu nedenle, disiplin cezası olarak değil, daha çok memurun kendi isteğiyle görevden ayrılmasının bir sonucu olarak kabul edilir. Bu durum, genellikle belirli koşullar altında yasal bir varsayımın gerçekleşmesiyle ortaya çıkar ve memurun görevinden ayrılmasına neden olur.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA İŞLEMİNE KARŞI AÇILAN DAVALAR

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işlemi, memurun mazeretsiz olarak görevini terk etmesi durumunda, yasal çerçevede memuriyetten çekilmiş sayılması anlamına gelir. Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma, idari bir işlem niteliği taşıdığı için, bu işlemlere karşı açılan davalar “idari işlemin iptali davası” niteliğindedir ve bu nedenle idari yargıda görülür.

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işlemine karşı dava açacak olan memurlar, idari yargıda uzman bir avukattan hukuki destek almalıdır. Bu, dava sürecinin etkin ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlar. Memurlar, mazeretlerini belgelemeli ve mümkünse resmi belgelerle (örneğin, sağlık raporu) desteklemelidir. Bu, mazeretlerinin kabul edilme olasılığını artırır. Memurlar, mazeretlerinin kabul edilmemesi durumunda, öncelikle kurum içi itiraz yollarını ve idari başvuruları değerlendirmelidir. Bu aşamada başarılı olunamazsa, idari dava açma yoluna gidilebilir.

  • İdari İşlemin İptali Davası: Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işlemi bir idari işlem olduğundan, memur bu işleme karşı idari yargıda iptal davası açabilir. Bu tür davalar, idari yargıda uzman bir avukat aracılığıyla takip edilmelidir. Böylelikle, dosyanın hukuka uygun bir şekilde hazırlanması ve hakkın savunulması sağlanır.
  • Mazeretlerin Değerlendirilmesi: Uygulamada, memurlar mazeretlerini kurumlarına bildirirler, ancak bazı durumlarda bu mazeretler kurumlar tarafından kabul edilmez ve memur mazeretsiz sayılarak Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma olarak kabul edilir. Mazeretlerin kabul edilmemesi, bazen kurumların keyfi tutumlarına dayalı olabilir ve bu da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz.
  • Kurumlar Arası Farklılıklar: Mazeretlerin kabul edilip edilmemesi kurumdan kuruma değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, her somut olayın kendi özel koşulları içinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Memurun sunduğu mazeretin kabul edilip edilmemesi, hukuki ve objektif kriterlere göre belirlenmelidir.
  • Yargı Kararlarının Önemi: Mazeretlerin hangi durumlarda kabul edilip edilmediği konusunda yargı kararları büyük önem taşır. Yargı kararları, benzer durumlar için emsal teşkil eder ve memurların haklarının korunmasında yol gösterici olabilir.
  • Somut Olayın Değerlendirilmesi: Her somut olayın özelliklerine göre, memurun sunduğu mazeretin değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin, sağlık sorunları, ulaşım problemleri veya ailevi sebepler gibi durumlar, makul ve meşru mazeretler olarak kabul edilebilir.

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işlemleri, idari bir işlem niteliğinde olduğundan, bu işlemlere karşı idari yargıda iptal davası açılabilir. Memurların haklarının korunması için her somut olayın özelliklerine göre mazeretlerin değerlendirilmesi ve yargı kararlarının dikkate alınması önemlidir. Bu süreçte hukuki destek almak, memurun haklarının korunmasında ve davanın başarıyla sonuçlanmasında kritik rol oynar.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA İŞLEMİ İPTAL DAVASI AÇMA SÜRESİ

İdari yargılama hukuku bakımından iptal davalarında dava açma süresi, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür. Dolayısıyla, devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işleminin ilgili devlet memuruna tebliğ edilmesinin ardından, memurun bu işlemin iptali için 60 gün içinde dava açması gerekmektedir.

Memur devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işleminin tebliğ edilmesinin ardından, bu işleme karşı idareye itiraz başvurusunda bulunabilir. İtiraz başvurusu yapıldığı anda 60 günlük dava açma süresi durur. İdare, devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvurusunu açıkça reddedebilir veya 60 gün içinde herhangi bir cevap vermeyerek zımni olarak reddetmiş sayılabilir. İdarenin devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvurusunu zımnen veya açık olarak reddetmesi durumunda, dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye devam eder.

  • Örnek Durum:

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işlemi 1 Mart’ta memura tebliğ edilmiştir.

Memur, 15 Mart’ta idareye devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvurusunda bulunmuştur. Bu durumda, dava açma süresi durur.

İdare, 30 Nisan’da başvuruyu reddetmiştir. Reddetme tarihi itibarıyla memurun dava açma süresi tekrar işlemeye başlar.

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvurusunun süresi içinde yapılması önemlidir. Bu başvuru, dava açma süresini durdurur ve memurun daha fazla zaman kazanmasını sağlar. İdarenin devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvuruyu reddetmesi durumunda, kalan süre üzerinden dava açma hakkı devam eder.

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işleminin iptali için dava açma süresi, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür. İdareye devlet memurluğundan çekilmiş sayılma itiraz başvurusu yapılması bu süreyi durdurur ve itirazın reddedilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. Bu süreçte, devlet memurluğundan çekilmiş sayılma konusunda uzman bir avukat aracılığıyla hukuki destek almak, memurun haklarının korunmasında ve davanın başarıyla sonuçlanmasında önemli rol oynar.

DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA İŞLEMİ İPTAL DAVASI GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Devlet memurluğundan çekilmiş sayılma işleminin iptali için açılacak olan dava, iptal davası niteliğinde olduğundan dolayı görevli mahkeme idare mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise, İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) madde 33 uyarınca devlet memurunun son görev yaptığı yerin idare mahkemesidir.

Bu süreçte, devlet memurluğundan çekilmiş sayılma konusunda uzman bir avukat aracılığıyla hukuki destek almak, memurun haklarının korunmasında ve davanın başarıyla sonuçlanmasında önemli rol oynar.

  1. DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARLARI

“YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Muğla ili, … Adliyesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 30/09/2019 tarihli işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. haklı ve geçerli bir mazarete dayanmaksızın 21/08/2017 – 08/09/2017 tarihleri arasında (bu tarihler de dâhil) kesintisiz olarak 19 gün göreve gelmeyen davacının 657 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, diğer taraftan; dava konusu işlem hukuka uygun görüldüğünden, bu işlemden dolayı yoksun kalınan parasal hakların tazmini talebinin de kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 31/07/2017 tarihinde yıllık izne ayrıldığı, izin dilekçesinin kabul edildiği, izin süresi ve dönüş tarihi bildirilmediği, yargılama sürecinde 21 gün izni olduğunu öğrendiği, 2016 yılından 5 gün izni olduğu, bu iznin de 2017 yılına devrettiği, işe başlaması gerektiği 21/08/2017 tarihinde işe gidemediği, 28/08/2017 tarihinde adliyeye gittiği, ancak adliyede idari izin ve tatil olduğunun, 05/09/2017 tarihinde işe başlaması gerektiğinin söylendiği, epilepsi nöbeti geçirdiği için işe gidemediği, 09/09/2017 tarihinde işe başladığı, 5 gün ve 4 gün olarak toplamda 9 gün kesintili devamsızlığı olduğu, kaç gün izin verildiğinin ve göreve başlama tarihinin belirtilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu işlemin usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Dosyanın incelenmesinden; Muğla ili, …Adliyesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 31/07/2017 tarihinden itibaren yıllık izin kullanmak üzere görevden ayrıldığı, yıllık izin süresinin 21 gün olduğu ve buna göre 21/08/2017 tarihinde göreve başlaması gerekirken göreve başlamadığının görülmesi üzerine, …” Özürsüz ve kesintisiz 3 – 9 gün göreve gelmemek” fiili kapsamında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması için soruşturma dosyasının Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonuna gönderilmesine karar verildiği,

Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09/05/2019 tarih ve 38649 sayılı yazısı ile davacının göreve gelmediği 9 günün kesintisiz göreve gelmemek olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacının göreve gelmeme fiili karşılığında, resmî ve idarî tatilin öncesindeki 5 gün için ayrı, sonrasındaki 4 gün için ayrı olarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının gerekmesi nedeniyle disiplin cezası teklifinin buna göre yeniden gönderilmesi…

Adalet Komisyonunun …tarih ve …sayılı kararıyla, davacının görevine 21/08/2017 – 08/09/2017 tarihleri arasında mazeretsiz ve izinsiz olarak gelmediğinden bahisle, 657 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına karar verildiği ve bu kararın Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce 30/09/2019 tarihinde onaylanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasında, “Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

…davacıya 2017 yılına ait 21 gün yıllık izin verildiğinin ve buna göre 21/08/2017 tarihinde göreve başlaması gerektiğinin somut olarak ortaya konulamaması ve bu hususun davacıya bildirilmemiş olması karşısında 657 sayılı Kanun’un 94. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen “Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi” hâlinin söz konusu olmayacağı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

  1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
  2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
  3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan, onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.”

“YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Antalya İli, Gündoğmuş İlçesi Mal Müdürlüğünde mal müdürü vekili olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı sosyal ve özlük haklarının iadesine, dava tarihine kadar ve dava devam etmekteyken ödenmeyen maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve hesabından alınan 13.139,00- TL’nin tarafına iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; memurun görevden çekilmiş sayılması için izinsiz veya kurumunca kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın en az on gün süreyle göreve gelmeme halinin usulüne uygun olarak düzenlenmiş tutanaklarla tespit edilmiş olması gerektiği, davacının göreve gelmediği iddia edilen dönem içerisinde Alanya L Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunduğu, bu durumun kabul edilebilir bir mazeret olarak değerlendirilmesi gerektiği, tesis edilen işlemin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; dava dilekçesinde davacı tarafından, Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmasına ilişkin 14/05/2018 tarihli işlemin iptaline, …13.139,00-TL’nin tarafına iadesine karar verilmesi isteminde bulunulmasına karşın,

İdare Mahkemesince, sadece davacının Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmasına ilişkin 14/05/2018 tarihli işlemin iptali talebi hakkında karar verildiği, diğer talepleri hakkında herhangi bir karar verilmediği, öte yandan, davacının iadesine karar verilmesi talebinde bulunduğu 13.139,00-TL’nin dava konusu işlemden kaynaklı bir zarar olup olmadığı ve dava konusu işlemle bağının ne olduğunun dava dilekçesinde net olarak ortaya konulamadığı; …İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ:

Davacı tarafından; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ileri sürülerek, istinaf isteminin kabulüne ilişkin kararın bozulması talep edilmiştir.

Davalı idare tarafından; işlemin hukuka uygun olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, taraflarca ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

  1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
  2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA… 22/04/2021 tarihinde, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.”

ANKARA DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇEKİLMİŞ SAYILMA AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA

Konusunda uzman bir Ankara devlet memurluğundan çekilmiş sayılma avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara devlet memurluğundan çekilmiş sayılma avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap