Müvekkil adına, Emekli aylığı bağlandığı halde emekli ikramiyesi ödenmemesi işleminin iptali istemiyle açmış olduğu davada Ankara 3.İdare Mahkemesi’nin E:2018/…., K:2019/…. sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verilmesi üzerine tarafına emekli ikramiyesi ödenen davacı tarafından, tarafına ödenen emekli ikramiyesine yasal faiz işletilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı’nın …. tarihli ve ….. sayılı işleminin; mülkiyet hakkını ihlal ettiği, hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile yoksun kaldığı yasal faizin ödenmesine karar verilmesi Ankara 12.İdare Mahkemesi nezdinde istenmiştir.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Ankara 12. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:

Dava; emekli aylığı bağlandığı halde emekli ikramiyesi ödenmemesi işleminin iptali istemiyle açmış olduğu davada Ankara 3.İdare Mahkemesi’nin E:2018/…, K:2019/…. sayılı kararıyla işlemin iptaline karar verilmesi üzerine tarafına emekli ikramiyesi ödenen davacı tarafından, tarafına ödenen emekli ikramiyesine yasal faiz işletilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı yasal faizin ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 12’nci maddesinde; ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zarardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri ve ilgililerin Kanunun 11’inci maddesi uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu öngörülmüştür.

Diğer taraftan, bir idari işlemin yargısal bir kararla iptali halinde, bu iptal kararlarının işlemin yapılması sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığı İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Zira, anılan İdare Hukuku ilkesinden dolayı idare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılmasının bir gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü bulunmaktadır.

Dosyasının incelenmesinden;  davacının Emniyet Genel Müdürlüğü emrinde polis olarak görev yapmakta iken kamu görevinden çıkarıldığı, kamu görevinden çıkarılması akabinde 28/11/2016 tarihinde emeklilik talebinde bulunduğu, emekli talebi üzerine tarafına emekli aylığı bağlandığı, ancak kamu görevinden çıkarıldığından bahisle emekli ikramiyesi ödemesinin yapılmadığı, bu işlemin iptali için açmış olduğu davada Ankara 3.İdare Mahkemesinin E:2018/….., K:2019/….. sayılı kararıyla işlemin iptaline ve davacıya emeklilik ikramiyesinin ödenmesine karar verildiği, söz konusu karar neticesinde davacının emekli ikramiyesinin tarafına ödendiği, ancak ödenmiş olan emekli ikramiyesinin yasal faiz işletilmeksizin ödenmesi üzerine davacının 28/06/2019 tarihli dilekçe ile davalı idareye ödenmiş olan emeklilik ikramiyesinin yasal faizinin tarafına ödenmesine istemiyle başvurduğu, söz konusu başvurunun dava konusu ….. tarihli ve …..  sayılı işlem ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 

Bakılan davada; Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde açılan davada yalnızca iptal ve ödenmeyen emekli ikramiyesinin tarafına ödenmesine karar verilmesi isteminde bulunulduğu, dava sonucunda da yalnızca işlemin iptaline ve emekli ikramiyesinin ödenmesine karar verildiği, bu nedenle, bakılan davanın iptal üzerine açılan bir tam yargı davası niteliğinde olduğu görülmektedir.

Uyuşmazlıkta; iptal kararının uygulanması kapsamında davacıya emekli ikramiyesinin ödendiği ancak mahkeme kararında faize ilişkin hüküm bulunmaması nedeniyle faiz ödenmediği anlaşılmıştır.

Faiz; konusu para olan borçlarda alacaklının bu paradan mahrum kaldığı süre içinde uğrayacağı kayıpların, başka bir anlatımla bu paranın kullanılmamasından dolayı yoksun kalınan kazancın karşılığıdır. Bu kaybın veya yoksun kalınan kazancın idareden istenebilmesi için idarenin doğrudan veya dolaylı bir kusurunun bulunması dahi kural olarak gerekmez.

Yukarıda açıklandığı gibi 2577 sayılı Kanunun 12. maddesine göre, iptal ve tam yargı davaları birlikte açılabileceği gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine tam yargı davası açılması da mümkün olduğundan, davacı tarafından ilk davada iptal isteminde bulunulduğu, tam yargı davası anlamında faiz istemi yönünden bir istemin olmadığı anlaşıldığından, iptal üzerine açılan bu tam yargı davasında faiz isteminde bulunulmasının mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu durumda; hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işleme dayanarak ödemelerin yapılmamasından dolayı kusurlu olduğu görülen davalı idarenin; söz konusu ikramiye tutarından mahrum kalınan süre için davacının zararının giderilmesi amacıyla, yasal faiz ödemesi gerektiğinden emekli ikramiyesine  faiz işletilmesi talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.

Buna göre; hukuka aykırı bulunarak iptal edilen işleme dayanarak ödemelerin yapılmamasından dolayı kusurlu olduğu görülen davalı idarenin; söz konusu ikramiye tutarından mahrum kalınan süre için davacının zararının giderilmesi amacıyla, yasal faiz ödemesi gerekmekte olup, idarenin ikramiye ödeme yükümlülüğünün davacının idareye ikramiye ödenmesi talebiyle ilk olarak başvurduğu tarihte oluştuğu dikkate alındığında, yasal faizin bu başvuru tarihinden itibaren  (Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde iptal davasına konu edilen ret işlemine esas başvuru tarihinden itibaren) fiili ödeme tarihine kadar yürütülmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacıya ödenen emekli ikramiyesi üzerinden hesaplanacak yasal faizin idareye başvuru tarihinden itibaren (Emekli ikramiyesi  ödenmesi talebiyle yapılan başvuru) işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, ……..11/12/2019 tarihinde karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap