Eş durumu tayini, ülkemizde kamu sektöründe çalışan memurların eşlerinin görev yerlerine yakın bir yere tayin edilmesini sağlayan bir uygulamadır. Eş durumu tayini, aile birliğini korumak amacıyla yürürlüğe konmuştur ve belirli koşullar altında yapılır.

MEMUR TAYİN HAKKI

Devlet memurlarının tayin ve yer değiştirme esasları, Türkiye’de 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer Değiştirmeler” başlıklı üçüncü bölümü madde 72’de düzenlenmiştir. Türkiye, hizmet gerekleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak altı hizmet bölgesine ayrılmıştır. Bu bölgeler, şartlar ve ihtiyaçlar bakımından benzer illerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur ve memurların atamaları bu bölgelere dengeli şekilde yapılmaktadır.

Memur Tayin İsteme Şartları

Devlet memurları isteğe bağlı tayin ve mazeret tayini talep edebilirler. Mazeret tayinleri aşağıdaki nedenlere dayanır:

  • Eş Durumu
  • Sağlık Mazereti
  • Can Güvenliği

Mazeretlerin Belgelendirilmesi

  • Sağlık, aile birliği ve can güvenliği mazeretlerinin belgelendirilmesi halinde, hizmet bölgelerindeki ve/veya hizmet alanlarındaki zorunlu çalışma süreleri tamamlanmadan memurun isteği üzerine yer değiştirme suretiyle ataması yapılabilir.
  • Sağlık ve aile birliği mazeretlerine dayalı olarak yer değiştirmeye tabi tutulan memur, mazeretinin devam ettiğini her yıl Ocak ayında alacağı belgeyle belgelendirmek zorundadır.
  • Zorunlu çalışma süresini sağlık veya aile birliği mazeretine dayalı olarak tamamlamamış olan memur, mazeretinin sona ermesi durumunda, zorunlu hizmet süresinin eksik kalan kısmını tamamlamak zorundadır.
  • Sağlık ve can güvenliği mazeretlerine dayalı olarak yapılacak yer değiştirme suretiyle atamalar, atanma dönemine tabi değildir.

Uygulamada Sıklıkla Karşılaşılan Tayin Durumları

  • Öğrenim Nedeniyle Tayin: Memurun veya memurun bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin eğitim durumu nedeniyle yapılan tayinlerdir.
  • Eş Durumu Nedeniyle Tayin: Memurun eşinin kamu görevlisi olması durumunda, aile birliğinin korunması amacıyla yapılan tayinlerdir.
  • Sağlık Durumu Nedeniyle Tayin: Memurun veya bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin sağlık durumu nedeniyle yapılan tayinlerdir.
  • Aile Birliği Nedeniyle Tayin: Aile birliğinin korunması amacıyla yapılan tayinlerdir, genellikle eş durumu tayini ile değerlendirilir.
  • Kişinin ve Ailesinin Can Güvenliği Nedeniyle Tayin: Memurun veya ailesinin can güvenliği tehdit altında olduğu durumlarda yapılan tayinlerdir.
  • Becayiş: İki memurun karşılıklı olarak yer değiştirmesi (becayiş) suretiyle yapılan tayinlerdir.
  • İller Arası Tayin: Memurun farklı bir ile tayin edilmesi durumudur.

Bu düzenlemeler, memurların hizmet bölgelerinde ve hizmet alanlarında dengeli bir şekilde dağılımını sağlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, memurların aile birliğini koruma, sağlık durumlarını gözetme ve can güvenliğini sağlama gibi kişisel ve ailesel durumlarını da dikkate alarak tayin süreçlerini düzenlemektedir.

AİLE BİRLİĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI

Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin YönetmelikteEş Durumu Tayini” doğrudan bir başlık altında düzenlenmemiş olup, bu konu Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliğini düzenleyen 14. maddede yer almaktadır.

“Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;

a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,

b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,

c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,

d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,

e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.

Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.

Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir.”

  • Eş Durumu: Memurun eşi kamu görevlisi ise, eşinin görev yaptığı yere yakın bir yere tayin talep edebilir. Eş durumu tayini bu madde kapsamında değerlendirilir.
  • Belgelendirme: Memur, eş durumu tayini talep ederken, eşinin kamu görevlisi olduğunu ve eşinin görev yerini belirten belgeleri ibraz etmelidir.
  • Zorunlu Çalışma Süresi: Eş durumu tayininde, hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma süreleri tamamlanmadan da atama yapılabilir.
  • Mazeretin Devamı: Eş durumu tayinlerde, memur mazeretinin devam ettiğini her yıl Ocak ayında belgelemek zorundadır.
  • Mazeretin Sona Ermesi: Eş durumu mazereti sona ererse, memur eksik kalan zorunlu hizmet süresini tamamlamak üzere eski görev yerine veya başka bir hizmet bölgesine tayin edilebilir.

Bu düzenlemeler doğrultusunda, memurlar eş durumuna bağlı olarak yer değiştirme talebinde bulunabilirler. Bu talepler, memurun ve eşinin görev yaptığı kurumlar tarafından değerlendirilir. Değerlendirme sürecinde, kamu hizmetinin gereklilikleri ve memurun aile birliğinin korunması gözetilir.

Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte “Eş Durumu Tayini” doğrudan bir başlık altında düzenlenmemiş, ancak “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlığı altında 14. maddede yer almaktadır. Bu madde, memurların eşlerinin görev yaptığı yerlere tayin taleplerini düzenler ve bu süreçte izlenecek esasları belirler.

ANAYASA DA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EŞ DURUMU TAYİNİ

Anayasa’nın “Ailenin Korunması” başlıklı 41. maddesi, Türk toplumunun temelini oluşturan ailenin korunması ve desteklenmesine büyük önem atfetmektedir. Bu maddeye göre, devletin ailenin huzur ve refahını sağlamak, özellikle anne ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alması bir zorunluluktur. Bu bağlamda, eş durumu tayini, ailenin bütünlüğünü koruma ve dolayısıyla toplum sağlığını ve refahını artırma açısından önemli bir uygulamadır.

Anayasa’nın 41. Maddesi:

“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.”

Bu madde, devletin aile birliğini koruma yükümlülüğünü açıkça belirtmektedir. Aile birliğinin korunması, eşlerin bir arada bulunabilmesi ve çocukların sağlıklı bir aile ortamında büyüyebilmesi için büyük önem taşır. Eş durumu tayini de bu amaca hizmet eden bir uygulamadır.

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE EŞ DURUMU TAYİNİ

Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesinin 2. fıkrasında, eş durumu tayininin ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği görülmektedir. Bu madde, memurların aile birliğini koruma ilkesine dayanarak, yer değiştirme suretiyle atamalarda eşlerin bir arada bulunabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.

“Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.

Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki net miktarının, eşleri;

Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak belirlenen illerde görevli olanlara % 60’ı,

Kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 50’si,

Kalkınmada 2. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 25’i,

kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir.

Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır.”

Maddenin Esasları ve Önemi

  • Kurumlar Arası Koordinasyon: Eş durumu tayininde, aile birliğini korumak amacıyla kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak, memurun atandığı yere diğer eşin de atanması sağlanır. Bu, aile birliğini koruma açısından kritik bir düzenlemedir.
  • Atama Yapılamayan Durumlar: Memurun atandığı yerde eşinin atanabileceği bir teşkilatın bulunmaması veya uygun bir görevin olmaması durumunda, eşine izin verilebilir. Bu izin, memurun eşinin görev süresi ile sınırlıdır ve belirli şartlara bağlı olarak ücretli veya ücretsiz olabilir.
  • Ücretli İzin Şartları: Eş durumu nedeniyle izin verilen memurlar, belirli oranlarda maaşlarını almaya devam ederler. Bu oranlar, görev yapılan bölgeye göre değişiklik gösterir:

Olağanüstü Hal Bölgesinde görevli olanlara % 60

Kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 50

Kalkınmada 2. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 25

  • Ücretsiz İzin: Eşleri diğer yörelerde görevli olan memurlar ise ücretsiz izinli sayılır. Bu, aile birliğini koruma adına verilen önemli bir haktır.

Anayasa ile Uyumu

Anayasa’nın 41. maddesi, ailenin korunması ve devletin bu konuda gerekli tedbirleri alması gerektiğini vurgulamaktadır. Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi de bu anayasal ilkeyle uyumlu olarak, eş durumu tayinini düzenlemekte ve aile birliğinin korunmasını amaçlamaktadır.

Bu düzenlemeler, memurların ailelerinin bir arada kalmasını ve bu sayede aile içi dayanışmanın, huzurun ve refahın artmasını sağlar.

Eş durumu tayini, hem yasal düzenlemeler hem de anayasal ilkeler doğrultusunda, memurların aile birliğini koruma ve toplum sağlığını artırma açısından büyük önem taşımaktadır. Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi, bu konuyu ayrıntılı bir şekilde düzenleyerek, memurların aile birliğini koruma hakkını güvence altına alır. Bu düzenlemeler, memurların iş verimliliğini artırırken, ailelerin de huzurlu ve sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlar.

EŞLERDEN HER İKİSİNİNDE KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA EŞ DURUMU TAYİNİ

Eş durumu tayininden yararlanmak isteyen çiftlerden her ikisinin de kamu personeli olması durumunda atamalar, aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Bu düzenlemeler, aile birliğinin korunmasını ve her iki eşin de görevlerini en verimli şekilde yapabilmesini sağlamak amacıyla belirlenmiştir.

Kurum İçi Yer Değiştirme İmkânının Olmaması veya Zorunlu Yer Değiştirme

Kamu personeli olan eşin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının bulunmaması veya eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda, diğer eşin ataması, zorunlu yer değiştirmeye tabi olan eşin bulunduğu yere yapılır.

Bu durum, aile birliğini koruma adına kritik bir düzenlemedir, çünkü zorunlu yer değiştirme durumu olan eşin bulunduğu yere diğer eşin atanması, ailenin bir arada kalmasını sağlar.

Aynı Kurumda Çalışan Eşler

Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, atama, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere yapılır.

Bu, kurumun hizmet verimliliğini artırırken, aynı zamanda aile birliğini koruma amacı güder.

Farklı Kurumlarda Çalışan Eşler

Eşlerin farklı kurumlarda çalışıyor olması halinde, atamalar, kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle yapılır.

Bu durumda, her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere atama yapılır. Kurumlar, ortak bir çözüm bularak hem hizmet ihtiyacını karşılar hem de ailenin bir arada olmasını sağlar.

Bu düzenlemeler, kamu personeli olan eşlerin aile birliğini koruma ilkesine dayanarak yapılır. Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmelikler, memurların eş durumu tayinini düzenleyerek, hem hizmet verimliliğini artırmayı hem de ailelerin bir arada olmasını sağlamayı amaçlar. Bu sayede, kamu hizmetleri etkin bir şekilde yürütülürken, memurların aile bütünlüğü ve refahı da korunmuş olur.

EŞLERDEN BİRİNİN KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA EŞ DURUMU TAYİNİ

Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesinin “d” bendinde yer alan düzenleme, kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değişikliği talebinde bulunma imkanını tanımaktadır. Bu düzenleme, aile birliğinin korunması ve aile bütünlüğünün sağlanması açısından önemli bir adımdır.

“Kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere de aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği talebinde bulunma imkânı tanınmıştır. Buna göre talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, bu durumda olan eşin bulunduğu yere atanma yapılabilecektir.”

Sosyal Güvenlik Primi Ödeme Şartı

Kamu personeli olmayan eşin, başvuru tarihinden itibaren son iki yıl içinde en az 360 gün sosyal güvenlik primi ödemiş olması gerekmektedir.

Bu prim ödemesi, kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak yapılmış olmalıdır.

Halen Çalışma Şartı

Kamu personeli olmayan eşin, atama talep edildiği tarihte halen çalışıyor olması gerekmektedir.

Başvuru Süreci

Memur, kamu personeli olmayan eşinin bulunduğu yere atanmak için gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunmalıdır.

Başvuru değerlendirilirken, sosyal güvenlik primi ödeme gün sayısı ve halen çalışma durumu dikkate alınır.

Bu düzenleme, kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere tayin imkanını sağlayarak, aile birliğini koruma amacını taşır. Ailelerin bir arada olması, hem aile içi dayanışmayı artırır hem de toplum sağlığı ve refahı açısından olumlu sonuçlar doğurur. Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 14. maddesi, aile birliğini koruma ilkesine dayanan önemli bir düzenlemedir ve memurların aile bütünlüğünü koruyarak, huzurlu ve verimli bir çalışma ortamı yaratmayı amaçlar.

EŞ DURUMU TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASI NEDİR?

Eş durumu tayini talebinin reddi durumunda, devlet memurları eş durumu tayini ret kararının iptali için idari yargıya başvurabilirler. Eş durumu tayini, memurların evlenmeleri ve aynı şehirde mesleklerini sürdürebilmeleri amacıyla yapılan tayin taleplerinin reddedilmesi durumunda devreye girer. İptal davası, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu davalar, memurların haklarını koruma ve adaletin sağlanması açısından önemlidir.

Eş Durumu Tayini Talebinin Reddi ve İptal Davası

  • İptal Davası Açma Süresi: İptal davası açma süresi, ret kararının kişiye tebliğ edilmesini takip eden günden itibaren 60 gündür. Bu süre içinde dava açılmazsa, dava hakkı düşer. Bu nedenle süre dikkatle takip edilmelidir.
  • İptal Davasının Dayanakları: İptal davası açarken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmelikler göz önünde bulundurulur. Mevzuatın çeşitli yerlerinde eş durumu nedeniyle atama hakkında düzenlemeler bulunmaktadır. Danıştay içtihatları da uygulamada belirleyici rol oynar.
  • İnceleme Kriterleri: İptal davasında, idari işlemler yetki, sebep, konu, şekil ve amaç unsurları bakımından incelenir. Bu unsurlardan birinde bir sakatlık tespit edilirse, idari işlem iptal edilir.
  • İptal Kararının Bağlayıcılığı: İptal kararı idareyi bağlayıcı niteliktedir. İdare, bu karara uymak zorundadır. İdarenin iptal kararına uygun hareket etmesi, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması açısından önemlidir.
  • Ret Kararının Tebliği: Eş durumu tayini talebinin reddedilmesi halinde, bu ret kararı memura tebliğ edilir.
  • Dava Açma Süresi: Tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açılmalıdır.
  • Dava Açma: Memur, ret kararının iptali için gerekli belgelerle birlikte idari yargıya başvurur.
  • İnceleme ve Karar: Mahkeme, yetki, sebep, konu, şekil ve amaç unsurları bakımından inceleme yapar. Hukuka aykırılık tespit edilirse, ret kararı iptal edilir.
  • Uygulama: İdare, mahkemenin iptal kararına uymak zorundadır ve memurun atama talebi değerlendirilir.

Eş durumu tayini talebinin reddinin iptali için açılacak davalar, memurların aile birliğini koruma hakkını savunmak açısından kritik öneme sahiptir. İdari yargı sürecinin doğru ve zamanında işletilmesi, memurların haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır. Danıştay içtihatları ve mevzuat hükümleri, bu süreçte yol gösterici olur.

EŞ DURUMU TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNDE İTİRAZ

Eş durumu tayini talebinin reddi durumunda, idari dava açma süresi olan 60 gün içinde itiraz etmek mümkündür. Bu itiraz, mecburi bir süreç değildir; kişi dilerse itiraz prosedürünü işletir, dilerse direkt olarak iptal davası açabilir. Eş durumu tayini itiraz süreci, ret kararının tekrar gözden geçirilmesini sağlayarak idari hataların düzeltilmesi için bir fırsat sunar.

  • Ret kararını veren makamın bir üst makamına itiraz edilmelidir. Eğer üst makam yoksa, itiraz doğrudan kararı veren makama yapılır.
  • İtiraz süresi, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmezse, itiraz hakkı kaybedilir.
  • İtiraz başvurusu, ilgili makam tarafından 30 gün içinde değerlendirilir. İlgili makam, itirazı kabul edebilir veya reddedebilir.
  • İdare, eş durumu tayini itiraz başvurusuna 30 gün içinde cevap vermelidir. 30 gün içinde cevap verilmemesi durumunda, itiraz zımnen reddedilmiş sayılır.

Eş durumu tayini talebinin reddine karşı itiraz etmek, memurun haklarını korumak için önemli bir adımdır. İtiraz prosedürü, idarenin kararını tekrar gözden geçirmesine imkân tanır. Eş durumu tayini itiraz reddedilirse veya idare 30 gün içinde cevap vermezse, memur iptal davası açma hakkına sahiptir. Bu süreç, memurun aile birliğini koruma ve adil bir şekilde atanma hakkını elde etmesi açısından kritik öneme sahiptir.

EŞ DURUMU TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Eş durumu tayini talebinin reddinin iptali davası, idari dava niteliği taşır ve davanın taraflarından biri idaredir. Bu nedenle dava, İdare Mahkemesinde açılır. Davanın açılacağı yer, ret kararını veren idari merciin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Eğer itiraz süreci işletilmişse ve itiraz reddedilmişse, dava, itirazı reddeden idarenin bulunduğu yerdeki mahkemede açılır.

  • Ret Kararını Veren İdari Mercii: Eş durumu tayini talebinin reddi kararı veren idari merciin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi.
  • İtiraz Prosedürü İşletilmişse: İtirazı reddeden idari merciin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi.
  • İtiraz süreci işletilmemişse, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.
  • İtiraz süreci işletilmiş ve itiraz reddedilmişse, itirazın reddedildiği tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.

Eş durumu tayini talebinin reddinin iptali davası, idari dava niteliği taşıdığı için İdare Mahkemesinde açılır. Dava açılacak yer, ret kararını veren veya itiraz süreci işletilmişse itirazı reddeden idari merciin bulunduğu yerin mahkemesidir. Dava açma süresi, ret kararının veya itiraz reddinin tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süreçte, hukuki prosedürlerin dikkatli bir şekilde takip edilmesi ve belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılması büyük önem taşır.

EŞ DURUMU TAYİNİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARI

“İSTEMİN KONUSU : Kırşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünde şube müdürü olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu özrü kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı merkez birimlerinde boş bulunan şube müdürlüklerinden birisine naklen atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin…maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

KARAR DÜZELTME TALEBİNDE

BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacının görevde yükselme sınavında başarılı olması üzerine … günlü, … sayılı Personel Hareketleri Onayı ile Artvin iline, müteakiben eşinin astım hastalığının bulunması ve Artvin ilinin nemli bir havaya sahip olması nedeniyle talebi üzerine Kırşehir iline naklen atandığı; Kırşehir il teşkilatına atanmasına engel bir durumun bulunmadığı; Bakanlık merkez teşkilatında davacının hizmetine ihtiyaç duyulmadığı ileri sürülerek, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dilekçede ileri sürülen düzeltme nedenlerinin anılan maddede sayılan nedenlere uymadığı anlaşılmıştır.

KARAR SONUCU :

  1. Karar düzeltme isteminin REDDİNE,
  2. Karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan davalı İdare üzerinde bırakılmasına, 06/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA KİMDİR?

İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk ve idari yargılama uzmanlık alanlarına odaklanan Ankara avukatları tanımlamak için kullanılan ifadelerdir. İdari dava avukatı Ankara, bireylerin veya kurumların idari eylem veya işlemlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklarını ele alır ve müvekkillerini idari yargı sürecinde temsil ederler.

Hukuk sistemimizde avukatlar belirli bir uzmanlık alanında resmi bir sertifikasyon almak zorunda değillerdir. Ancak, bir avukatın belirli bir alanda deneyim ve bilgi biriktirmesi ve bu alanda özellikle etkili bir şekilde hizmet vermesi oldukça yaygındır. İdari dava avukatı Ankara da idari hukuk alanında uzmanlaşan Ankara avukatlarıdır.

İdari dava avukatı Ankara, iptal davaları, tam yargı davaları, idari sözleşmeden kaynaklanan davalar gibi idari hukuk konularında uzmanlaşmış Ankara avukatlarıdır. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerini idari hukuk konularında bilgilendirir, haklarını savunur ve idari davalarda temsil ederler.

İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk konularında uzmanlaşmış ve bu alanda deneyim kazanmış Ankara avukatlarıdır. Bu uzmanlık, müvekkillerine hukuki sorunlarında yardımcı olmalarına olanak tanır.

İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN BAKTIĞI DAVALAR

İdari dava avukatı Ankara idari hukuk alanında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve idari hukuk davalarına bakabilirler. İdari dava avukatı Ankara’nın ilgilendiği başlıca davalar ise;

İdari dava avukatları, genellikle idare hukuku ve idari yargılama alanındaki davalara odaklanırlar. Bu kapsamda, aşağıda belirtilen türde davaları ele alabilirler:

  • İdari İşlemlerin İptali Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin, bir kamu kurumunun veya idarenin aldığı bir işlemin hukuka uygunluğunu sorguladığı durumlar. Bu davalar, idare mahkemesinde çözümlenir.
  • Tam Yargı Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin, idare tarafından yapılan bir işlemin neden olduğu maddi veya manevi zararların tazmin edilmesini talep ettiği davalar.
  • İdari Yaptırım ve Cezalarına Karşı İtirazlar: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin idare tarafından uygulanan bir yaptırım veya ceza ile ilgili olarak itirazda bulunma hakkını kullanmalarına yardımcı olma.
  • Kamulaştırma Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin mülkiyet haklarına etki eden kamulaştırma işlemlerine karşı davalara müdahil olma.
  • İdari İşlem ve İşleyişe İlişkin Danışmanlık: İdari işlemler ve işleyişle ilgili müvekkillerine danışmanlık sağlama, idari işlemlerin hukuka uygunluğunu değerlendirme.

Bu davalar idare mahkemesinde görülür. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin hukuki haklarını korumak, idareye karşı etkili bir hukuki mücadele yürütmek ve idari yargı süreçlerini yönetmek konularında uzmanlaşmış Ankara avukatlarıdır.

İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN FAYDALARI

İdari dava avukatı Ankara idari hukuk konularında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve müvekkillerine bir dizi fayda sağlayabilirler. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerine çeşitli avantajlar sağlayarak, idari hukuk alanındaki uyuşmazlıkların etkili bir şekilde çözülmesine yardımcı olurlar. İşte bir idari dava avukatı Ankara’nın sağlayabileceği faydalardan bazıları ise:

  • Hukuki Bilgi ve Deneyim: İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bu alandaki mevzuatı ve yargı pratiklerini yakından takip ederler. Bu sayede müvekkillerine güçlü bir hukuki temsil sunabilirler.
  • Dava Stratejisi Geliştirme İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve en etkili dava stratejisini belirler. Hukuki riskleri değerlendirir ve müvekkillerini olası sonuçlar konusunda bilgilendirir.
  • İdare Mahkemesinde Tecrübe: İdari dava avukatı Ankara, idare mahkemesindeki prosedürleri, kuralları ve beklentileri bilmektedir. Bu tecrübe, müvekkillerinin davalarını daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.
  • Belge Toplama ve Delil Hazırlama: İdari dava avukatı Ankara, dava sürecinde gerekli olan belgeleri toplar, delilleri değerlendirir ve idari işlemlere karşı güçlü bir savunma oluşturur.
  • Müzakerelerde Yardımcı Olma: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin lehine sonuçlar alabilmek için idare ile müzakerelerde bulunabilir. Anlaşmazlık çözümüne yönelik olarak müvekkillerini temsil ederler.
  • Hukuki Güvence Sağlama: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin haklarını koruyarak, hukuki güvence sağlarlar. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu değerlendirir ve müvekkillerini hukuki açıdan en iyi şekilde temsil ederler.
  • Hızlı ve Etkili Çözüm: İdari dava avukatı Ankara, idare mahkemesindeki prosedürleri ve süreçleri iyi bilir, bu da davaların daha hızlı bir şekilde çözülmesine katkı sağlar.
  • Yasal Değişikliklere ve Güncellemelere Hâkim Olma: İdari dava avukatı Ankara’nın idari hukuk alanındaki yasal değişiklikleri ve güncellemeleri takip ederler. Bu, müvekkillerine en güncel ve doğru hukuki bilgileri sunmalarını sağlar.

İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA ÜCRETİ 2024

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların hizmetlerini sunarken talep edebilecekleri asgari ücretleri belirler. Avukatlar, bu tarife doğrultusunda vekalet ücretini belirlerken bu asgari ücret tarifesini dikkate almak zorundadır. Ancak bu tarife, avukatların sundukları hizmetlerin niteliğine, süresine, zorluk derecesine ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir.

İdari dava avukatı Ankara ücreti davanın niteliğine göre İdari dava avukatı Ankara ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak İdari dava avukatı Ankara isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.

Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.

Netice itibariyle, idari hukuk davalarında İdari dava avukatı Ankara ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de idari hukuk alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür.

Akademik Hukuk İletişim Konusunda uzman bir idari dava avukatı Ankara’dan destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman  idari dava avukatı Ankara ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap