İdare HukukuİDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması, idarenin daha önce tesis ettiği bir işlemi ortadan kaldırmasını ifade eder, ancak bu iki kavram farklı hukuki sonuçlar doğurur. Geri alma, hukuka aykırı bir idari işlemin idare tarafından geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Bu durumda, işlem başlangıçtan itibaren hiç yapılmamış gibi sayılır ve doğurduğu tüm hukuki sonuçlar da geçersiz hale gelir. Örneğin, bir memurun hukuka aykırı şekilde atandığı tespit edilirse, atama işlemi geri alınabilir ve bu kişi hiç atanmamış kabul edilir. Buna karşılık, idari işlemin kaldırması, hukuka uygun bir idari işlemin, idare tarafından sadece geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırılmasıdır. Burada işlemin geçmişteki hukuka uygun etkileri korunur, ancak artık ileriye dönük olarak yürürlükte kalması gerekmediği için işlem sona erdirilir.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI NEDİR?

İdari işlemin geri alınması, idarenin kendi yaptığı bir işlemi hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ortadan kaldırmasını ifade eder. Bu durum, hukuka aykırı işlemlerin iptali için mahkeme kararı beklemeden, idarenin kendiliğinden harekete geçmesini sağlar. İdari işlemin geri alınması, işlemin yapıldığı günden itibaren etkili olacak şekilde geriye yönelik bir iptal anlamına gelir. Yani, geri alınan işlem, sanki hiç var olmamış gibi kabul edilir ve bu işlemin doğurduğu tüm hukuki etkiler de ortadan kalkar. Hukuka aykırı bir işlemin geri alınması, hem bireylerin hukuk güvenliğini sağlamak hem de idarenin kendi yanlışını düzeltmesini mümkün kılmak amacıyla önemlidir.

“İdari işlemin, o işlemi yapan organ ya da makamın iradesi ile sona ermesi yollarından biri olan geri alma; işlemin yapıldığı tarihten itibaren (ex tunc) ortadan kaldırılması, hukuk aleminden çıkarılması veya bir idari işlemin başka bir idari işlemle hükümsüz hale getirilmesi, yapıldığı tarihten itibaren hukuk alanından silinmesi demektir. Başka bir ifade ile, işlemin yapıldığı tarihten itibaren geçersiz kılınması, yapıldığı tarih ile geri alındığı tarih arasında meydana getirdiği hukuki durumların da geçersiz hale getirilmesinin sağlanmasıdır” [1].

İdari işlemin geri alınması, çoğu zaman hukuka aykırı bir işlemin hukuki geçerliliğinin sorgulanması sonucu ortaya çıkar. Bir işlemin hukuka aykırılığı ya mahkeme kararıyla ya da idarenin kendi incelemesi sonucunda tespit edilebilir. Hukuka aykırı bir işlemin devam etmesi, hukuki düzeni zedeleyeceği için idarenin bu işlemi geri alarak düzeltmesi beklenir. Ancak bu mekanizmanın uygulanabilmesi için bazı kriterlerin sağlanması gerekir. İdari işlemin geri alınması, işlemin hukuka aykırı olması şartına bağlıdır. Hukuka uygun bir işlem için geri alma söz konusu olmaz; bu durumda ancak ilga (kaldırma) mümkün olabilir.

İdari işlemin geri alınması için en önemli kriterlerden biri, işlemin kazanılmış haklara zarar vermemesi gerekliliğidir. Eğer işlem sonucunda bireyler bir kazanılmış hak elde ettiyse, bu hakkın geri alınması hukuka aykırılık oluşturabilir. Bu durumda idarenin geri alma yetkisi sınırlıdır. Ancak kazanılmış hak durumu söz konusu değilse, idarenin geri alma yetkisi daha geniştir. Örneğin, usule aykırı şekilde verilen bir ruhsat, kazanılmış hak oluşturmuyorsa, idari işlemin geri alınması yoluyla iptal edilebilir.

İdari işlemin geri alınması, özellikle kamu görevlilerinin atama, yükseltme veya disiplin cezaları gibi işlemleri söz konusu olduğunda öne çıkar. Örneğin, hukuka aykırı bir şekilde yapılan bir memur ataması, idari işlemin geri alınması yoluyla ortadan kaldırılabilir. Bu durumda, geri alma kararıyla birlikte memurun atanması baştan itibaren yok sayılır ve bu atama nedeniyle ortaya çıkan tüm hukuki etkiler sona erdirilir. Aynı şekilde, hukuka aykırı bir disiplin cezası verildiyse, bu cezanın idari işlemin geri alınması suretiyle iptali mümkün olabilir.

İdari işlemin geri alınmasının bir başka önemli özelliği de, idarenin kendi hatalarını düzeltmesine imkân tanımasıdır. Hukuka aykırı bir işlemi devam ettirmek, hukuki düzeni bozabileceği gibi bireylerin hukuk güvenliğini de zedeleyebilir. Bu nedenle, idarenin yanlışını fark ettiği anda idari işlemin geri alınması için harekete geçmesi, kamu yararı açısından önemlidir. Örneğin, yanlış hesaplanan bir vergi borcu, idari işlemin geri alınması yoluyla düzeltilebilir.

İdari işlemin geri alınması, bazen idari yargının devreye girmesine gerek kalmadan sorunun çözülmesini sağlar. Bu durum, hem bireyler hem de idare açısından zaman ve kaynak tasarrufu anlamına gelir. Ancak idarenin geri alma yetkisini kullanması belirli sürelere tabidir. Hukuka aykırı bir işlemin fark edilmesinden sonra belirli bir süre içinde geri alma kararlılığının gösterilmesi gerekir. Bu sürelerin aşılması durumunda, idari işlemin geri alınması mümkün olmayabilir. Bu nedenle, idarenin hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçmesi önemlidir.

İdari işlemin geri alınması, idarenin hukuk devleti ilkesine uygun davranmasını sağlayan bir aracıdır. Hukuka aykırı işlemlerin geri alınması, kamu yararını ve bireylerin haklarını koruma amacı taşır. Bu nedenle, idari işlemin geri alınması sırasında dikkatli bir inceleme yapılması ve hukuka aykırılık durumunun net bir şekilde ortaya konması gerekir. Hukuka aykırılığın belirlenmesi durumunda, idari işlemin geri alınması hem bireylerin adalet beklentisini karşılar hem de idarenin hukuki düzeni sağlama sorumluluğunu yerine getirmesine yardımcı olur.

İdari işlemin geri alınması, hukuka aykırı işlemlerin etkisiz hale getirilmesi ve adaletin sağlanması için önemli bir idari mekanizmadır. Hukuki düzenin korunması ve bireylerin haklarının güvence altına alınması açısından İdari işlemin geri alınması uygulamalarının etkili bir şekilde hayata geçirilmesi, hukuk devleti ilkelerinin güçlendirilmesine katıda bulunur. Bu nedenle, idarenin hukuka aykırılıkları gidermek için idari işlemin geri alınması yetkisini etkin bir şekilde kullanması şarttır.

İDARİ İŞLEMİN KALDIRILMASI NEDİR?

İdari işlemin kaldırılması, idarenin hukuka uygun bir şekilde tesis etmiş olduğu bir işlemi geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırmasını ifade eder. Bu durum, işlemin hukuka aykırı olmadığı ancak artık uygulanmasının gerekli ya da uygun olmadığı hallerde ortaya çıkar. İdari işlemin kaldırılması, idarenin değişen koşullara, yeni ortaya çıkan durumlara ya da kamu yararı gerekliliklerine uyum sağlamak amacıyla yaptığı bir düzenleme niteliği taşır. Bu işlem, hukuka uygunluğun korunduğu, ancak ileriye yönelik bir ihtiyacın ortadan kalktığı veya değiştiği durumlarda uygulanır.

İdari işlemin kaldırılması, hukuka uygunluk temelinde şekillenen bir kavramdır. Bir idari işlemin kaldırılması, söz konusu işlemin geriye yönelik olarak değil, yalnızca geleceğe etkili olacak şekilde ortadan kaldırılması anlamına gelir. Örneğin, bir kamu hizmetine ilişkin yönetmelik, zaman içinde bu hizmetin yapısında veya şartlarında meydana gelen değişiklikler nedeniyle işlevsiz hale gelebilir. Bu durumda idari işlemin kaldırılması söz konusu olur ve yönetmelik geleceğe yönelik olarak etkisini yitirir. Ancak, bu yönetmelik yürüklükte olduğu süre boyunca doğurduğu hukuki etkiler geçerli kalmaya devam eder.

İdari işlemin kaldırılması, çoğu zaman kamu yararı gözetilerek uygulanan bir idari tasarruf türüdür. Bu kapsamda, bir düzenleme veya karar, değişen koşullar ve gereklilikler ışığında artık anlamını yitirdiğinde, idari işlemin kaldırılması yoluna gidilir. İdare, toplumun ihtiyaçlarına ve kamu yararı gerekliliklerine uygun hareket etme yükümünü taşır. Bu nedenle, daha önce hukuka uygun şekilde alınmış bir karar, değişen kamu yararı gerekliliklerine uyum sağlamak adına kaldırılabilir.

Bir idari işlemin kaldırılması kararlaştırılırken bazı hukuki ilkeler dikkate alınmalıdır. Bunlardan biri kazanılmış hakların korunması ilkesidir. Eğer bir idari işlem sonucunda bireyler kazanılmış hak elde ettiyse, bu hakların korunması gerekir ve idari işlemin kaldırılması bu haklara zarar vermemelidir. Örneğin, bir memurun atanması sonucunda kazanılmış bir hakkı varsa, bu atama kaldırılamaz. Ancak, kazanılmış hak oluşturmayan bir durum söz konusuysa, idarenin kaldırma yetkisi daha geniştir.

İdari işlemin kaldırılması, özellikle kamu hizmetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi ve kamu kaynaklarının daha verimli kullanılması amacıyla çoğunlukla başvurulan bir yöntemdir. Örneğin, belirli bir amaca yönelik tahsis edilen kamu kaynakları, zamanla bu amacın gereksiz hale gelmesi durumunda yeniden değerlendirilir ve idari işlemin kaldırılması yoluyla yeni bir düzenleme yapılabilir. Bu durum, hem kamu yararına hizmet eder hem de değişen koşullara uygun bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesini sağlar.

İdari işlemin kaldırılması ile ilgili bir diğer önemli unsur, idarenin takdir yetkisidir. Hukuka uygun bir işlem söz konusu olduğundan, idare bu işlemin devam edip etmeyeceğine karar verme konusunda takdir yetkisine sahiptir. Ancak bu takdir yetkisi, keyfi bir şekilde kullanılamaz. İdarenin alacağı kaldırma kararının, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile uyumlu olması gerekir. Bu nedenle, ısrarla uygulanması halinde kamu yararına zarar verecek bir düzenleme, idari işlemin kaldırılması suretiyle ortadan kaldırılabilir.

İdari işlemin kaldırılması uygulamasına örnek olarak, kamu hizmetlerinin düzenlenmesine ilişkin yönetmelikler gösterilebilir. Örneğin, bir belediyenin otopark yönetmelikleri, zamanla değişen trafik koşulları nedeniyle yetersiz hale gelebilir. Bu durumda, otopark yönetmeliğinin idari işlemin kaldırılması yoluyla ortadan kaldırılması ve yerine yeni bir yönetmelik hazırlanması gerekebilir. Bu şekilde, değişen koşullara uygun bir düzenleme yapılarak kamu yararına hizmet edilebilir.

İdari işlemin kaldırılması, bireylerin haklarının korunması ve kamu yararının gözetilmesi arasında bir denge kurulmasını gerektirir. Bu denge, hukukun temel ilkelerine uygun bir şekilde sağlanmalıdır. İdarenin kaldırma kararı alırken kamu yararının gerçek anlamda var olup olmadığını değerlendirmesi önemlidir. Keyfi veya kamu yararından uzak kararlar, bireylerin hukuk güvenliğini zedeler ve idareye olan güveni sarsar. Bu nedenle, idari işlemin kaldırılması kararlarında şeffaflık ve hukuka uygunluk temel esaslar olmalıdır.

İdari işlemin kaldırılması, hukuka uygun işlemlerin geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırılmasını ifade eder. Bu durum, işlemin hukuka aykırı olmadığı, ancak uygulanmasının kamu yararı ve değişen şartlar açısından gereksiz hale geldiği durumlarda ortaya çıkar. İdari işlemin kaldırılması, kamu yararının ve bireylerin hukuk güvenliğinin dengesini gözeten bir idari tasarruf türüdür. İdarenin bu konuda şeffaf, hukuka uygun ve kamu yararı odaklı kararlar alarak hareket etmesi büyük önem taşır.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI SÜRECİ

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması, idarenin hukuka uygun ya da hukuka aykırı bir şekilde tesis ettiği işlemleri sona erdirme yetkisini içerir. Bu kapsamda, idarenin gerçekleştirdiği işlemden etkilenen bireyler, bu işlemlerin geri alınması ya da kaldırılması talepleriyle ilgili olarak hukuki başvurularda bulunabilirler. Bu başvurular, idari yargı düzeninde görevli ve yetkili mahkemelere yapılır.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Türkiye’de, idarenin işlemleriyle ilgili uyuşmazlıklarda görevli mahkemeler idari yargı kapsamındaki mahkemelerdir. Bu mahkemeler şunlardır:

  • Genel olarak idarenin bireysel ve düzenleyici işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemedir. İdari işlemin geri alınması veya kaldırılması taleplerinde de ilk derece mahkemesi olarak idare mahkemeleri görev yapar.
  • İdarenin vergiye ilişkin işlemleriyle ilgili uyuşmazlıklarda görevli olan mahkemedir. Eğer idari işlemin geri alınması veya kaldırılması vergiye ilişkin bir işlemle ilgiliyse, görevli mahkeme vergi mahkemesi olacaktır.
  • Bazı özel durumlarda, idari işlemlere karşı açılan davalarda ilk derece mahkemesi olarak Danıştay görev yapar. Özellikle üst düzey kamu görevlileriyle ilgili işlemler veya ulusal düzeyde düzenleyici işlemler söz konusu olduğunda, görev Danıştay’a ait olabilir.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI YETKİLİ MAHKEME HANGİSİDİR?

Yetkili mahkeme, uyuşmazlığın ortaya çıktığı yer veya işlemi yapan idarenin bulunduğu yer mahkemesi olarak belirlenir. Genel olarak şu yetki kuralları geçerlidir:

  • İdari işlem hangi idari birim tarafından tesis edilmişse, bu birimin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.
  • Bazı durumlarda idari işlemin etkileri birden fazla yerde ortaya çıkabilir. Bu durumda, işlemin doğrudan etkilediği yer mahkemesi yetkili olabilir.
  • Bazı idari işlemlerle ilgili olarak özel kanunlarla yetki düzenlemeleri yapılmış olabilir. Örneğin, çevre düzenlemeleri ya da kamulaştırma işlemleriyle ilgili davalarda yetki kuralları özel düzenlemelere tabi olabilir.

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılmasıyla ilgili davalar iptal davaları veya tam yargı davaları şeklinde açılır:

  • İptal davası idarenin hukuka aykırı bir işleminin iptalini talep etmek amacıyla açılır. Eğer idari işlemin geri alınması veya kaldırılması için doğrudan bir işlem tesis edilmemişse, iptal davası yoluyla işlemin hukuka aykırılığı ileri sürülebilir.
  • Tam yargı davası idari işlemin bireylerde maddi veya manevi zarara yol açtığı durumlarda, bu zararların tazmini amacıyla açılır. Geri alınma ya da kaldırılma talepleriyle bağlantılı olarak bu tür davalar da gündeme gelebilir.

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda, görevli ve yetkili mahkemeler belirlenirken hem işlemi tesis eden idarenin niteliği hem de işlemin etkilerinin ortaya çıktığı yer dikkate alınır. İdari yargı düzeninde adil ve etkili bir çözüm sağlamak amacıyla bireylerin bu kurallara uygun şekilde başvurularını yapmaları önemlidir.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI KONUSUNDA SIKÇA SORULAN SORULAR

İdari işlemin geri alınması nedir?

İdari işlemin geri alınması, idarenin hukuka aykırı şekilde tesis ettiği bir işlemi geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kaldırmasıdır. Bu işlem, hukuka aykırılığın giderilmesi amacıyla yapılır ve işlem tesis edildiği tarihten itibaren geçersiz hale gelir. Örneğin, hukuka aykırı bir atama işlemi idari işlemin geri alınması yoluyla geçmişe dönük olarak iptal edilebilir.

İdari işlemin kaldırılması nedir?

İdari işlemin kaldırılması, idarenin hukuka uygun olarak tesis ettiği bir işlemi yalnızca geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırmasıdır. Bu durumda işlem hukuka uygun olmakla birlikte artık uygulanması gerekli veya uygun görülmediğinden kaldırılır. Örneğin, güncelliğini yitirmiş bir yönetmelik idari işlemin kaldırılması yoluyla sona erdirilebilir.

İdari işlemin geri alınması ile kaldırılması arasındaki fark nedir?

İdari işlemin geri alınması, işlemin hukuka aykırı olması durumunda uygulanır ve işlem geçmişe dönük olarak tüm etkilerini yitirir.

İdari işlemin kaldırılması ise hukuka uygun bir işlem için geçerlidir ve işlem yalnızca geleceğe etkili olacak şekilde ortadan kaldırılır.

Hangi durumlarda idari işlemin geri alınması söz konusu olur?

İdari işlemin geri alınması, idarenin hukuka aykırı bir işlem tesis ettiğini fark etmesi durumunda gündeme gelir. Örneğin:

  • Usul hataları,
  • Yetkisiz kişi veya kurum tarafından alınmış kararlar,
  • Mevzuata aykırı bir şekilde yapılan atamalar.

Bu gibi durumlarda, hukuka uygunluğu sağlamak için idari işlemin geri alınması gerçekleştirilir.

Hangi durumlarda idari işlemin kaldırılması gerçekleştirilir?

İdari işlemin kaldırılması, hukuka uygun bir işlemin artık gerekliliğini yitirdiği durumlarda uygulanır. Örnekler:

  • Kamu hizmetinde ihtiyaçların değişmesi,
  • Güncel mevzuata uygun yeni bir düzenleme yapılması,
  • Ekonomik veya sosyal koşulların değişmesi.

İdari işlemin geri alınması veya kaldırılması kişilerin haklarını etkiler mi?

İdari işlemin geri alınması, kazanılmış hakları ihlal etmemek koşuluyla uygulanır. Ancak kazanılmış hakların olmadığı durumlarda işlem tüm sonuçlarıyla birlikte geçmişe dönük olarak ortadan kalkar.

İdari işlemin kaldırılması ise sadece geleceğe etkili olduğundan, bireylerin kazanılmış haklarını etkilemez.

İdari işlemin geri alınması veya kaldırılması kim tarafından yapılır?

Her iki işlem de genellikle işlemi tesis eden idari organ tarafından gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda, ilgili üst idari organlar veya yargı kararıyla da idari işlemin geri alınması veya kaldırılması sağlanabilir.

İdari işlemin geri alınması veya kaldırılması için süre sınırı var mı?

İdari işlemin geri alınması: Genellikle hukuka aykırılığın fark edilmesinden itibaren makul bir süre içinde yapılmalıdır. Ancak kazanılmış hakları etkileyen durumlarda süre sınırları daha katıdır.

İdari işlemin kaldırılması: Süre sınırları daha esnektir, çünkü hukuka uygun bir işlem söz konusudur ve kamu yararının gerekliliği dikkate alınır.

İdari işlemin geri alınması veya kaldırılması yargı denetimine tabi midir?

Evet, her iki işlem de yargı denetimine tabidir. Eğer bireyler idari işlemin geri alınması veya kaldırılması nedeniyle haklarının ihlal edildiğini düşünüyorsa, idare mahkemesine başvurabilirler.

İdari işlemin kaldırılması kamu yararı için neden önemlidir?

İdari işlemin kaldırılması, idarenin değişen kamu yararı ihtiyaçlarına uyum sağlamasını mümkün kılar. Örneğin, eski bir düzenlemenin artık uygulanamaz hale gelmesi durumunda idari işlemin kaldırılması yoluyla kamu hizmetlerinin daha etkili şekilde yürütülmesi sağlanır. Bu işlem, idarenin esnekliğini ve kamu yararına uygunluğunu koruması açısından hayati öneme sahiptir.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI KONUSUNDA YARGI KARARLARI

Danıştay 13. Daire Başkanlığının 23.09.2024T. 2024/503 E., 2024/3471 K.

“YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Elektrik üretim lisansı sahibi davacı şirketin, … Rüzgar Enerji Santrali (RES) elektrik üretim tesisinde 2017, 2018 ve 2019 yıllarında “lisansında kayıtlı ve geçici kabulü yapılmış kurulu güç ile saatlik olarak gerçekleştirilebilecek azami üretim miktarının aşılarak mevzuata aykırı şekilde gelir elde etme” fiilini….Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararı ile “mevzuata aykırılığın tekrar edilmemesi hususunda davacının ihtar edilmesine” ilişkin… tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali ile anılan Kurul kararları uyarınca yapılan ödemelerin yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen… tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; … tarih ve … sayılı Kurul kararı yönünden…

…bu işlem nedeniyle davacı şirketten tahsil edilen YEK bedelinin dava tarihinden (28/02/2022) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle…tarih ve…sayılı Kurul kararının iptaline, davacı şirketçe yapılan ödemelerin dava tarihinden (28/02/2022) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine, … tarih ve… sayılı Kurul kararı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, yıllık azami üretim miktarını aşan enerji üretimi yapılmadığı, fazladan gelir elde edilmesinin söz konusu olmadığı, ilgili uzlaştırma dönemlerinde hukuka uygun olarak üretim yapıldığı, ancak, gerilim trafosu ve OG sigortası arızası nedeniyle sayacın, üretimi eksik okuduğu, santralin yaptığı üretimin EPİAŞ kayıtlarına eksik girildiği, …şirketlerinin ihtar edilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmüştür.

“Hangi işlemlerin idare tarafından geri alınabileceği sorusuna cevap verilmesinde birbiriyle çatışan olumlu iki değer rol oynar. Birincisi ‘hukuka uygunluk’ değeridir. Bir hukuk düzeninde hukuka aykırı olan işlemler ortadan kaldırılarak hukuka uygunluk sağlanmalıdır. O hâlde hukuka aykırı idarî işlemlerin idare tarafından her zaman geri alınması gerektiği söylenebilir. Ancak bu konuda korunması gereken ikinci bir değer daha vardır: ‘Hukuk güvenliği’.

Bu değer açısından bakıldığında ise, idarî işlemlerin hukuka aykırı olsalar bile geri alınmaması gerektiği söylenebilir. Zira bir idarî işlemin idare tarafından geri alınması durumunda, bu işlem geçmişe etkili bir şekilde ortadan kalkacağından, bu işlemin kişilere sağladığı haklar ortadan kalkacak, bu ise hukuk güvenliğini sarsacaktır.” (GÖZLER Kemal, İdare Hukuku, Ekin Yayınevi,

Bu itibarla, kısmen dava konusu işlemin iptali ve davanın kabulü, kısmen davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının iptal ve kabule yönelik kısmına ilişkin yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Tarafların temyiz istemlerinin reddine,

… tarih ve … sayılı Kurul kararının yönünden davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun …eddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinin hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının ONANMASINA,

Temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının … tarih ve… sayılı Kurul kararının iptali ile davanın kabulüne ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kısmının ise yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA”

Danıştay 10. Daire Başkanlığının 18.09.2024T. 2024/4659 E., 2024/3075 K.

“DAVANIN_ÖZETİ : Davacı odanın, ev hayvanlarının üretim, satış, barınma veya eğitim yeri işletmesi sahibi olan veteriner hekimlerin bir başka veteriner hekimle sözleşme yapması zorunluluğunun kaldırılmasına ilişkin 28/06/2024 tarihli başvurusunun reddine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğünün … tarih ve E-… sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğundan bahisle 08/10/2011 tarih ve 28078 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ev Hayvanlarının Üretim, Satış, Barınma ve Eğitim Yerleri Hakkında Yönetmelik’in 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: …

DÜŞÜNCESİ : Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dava dosyası 2577 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi yönünden incelenerek gereği görüşüldü:

Bu durumda, bakılmakta olan davanın, dava konusu düzenlemeyi barındıran maddeyi yeni baştan düzenlemek suretiyle değiştiren 18/02/2020 tarih ve 31043 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ev ve Süs Hayvanlarının Üretim, Satış, Barınma ve Eğitim Yerleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin yayım tarihinden itibaren dava açma süresi içerisinde doğrudan ya da bu süre içerisinde 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında yapılacak başvurunun sarih ya da zımni olarak reddi üzerine 11. madde hükmü de dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak dava açma süresi içerisinde açılması gerekmektedir.

Bu itibarla, davacının, itiraza konu düzenlemenin yayımı tarihinden (18/02/2020) çok sonra 28/06/2024 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin bir uygulama işlemi niteliği taşımadığı, davalı idarenin ret işlemi sonrasında, düzenleyici işlemlerin iptal davasına konu edilebileceğinin kabulünün, kamu düzeninden sayılan dava açma süresinin gözardı edilmesi sonucunu doğuracağı açıktır.

Uyuşmazlık bu çerçevede değerlendirildiğinde, Ev Hayvanlarının Üretim, Satış, Barınma ve Eğitim Yerleri Hakkında Yönetmelik’in 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine, öngörülen süre içinde dava açmayan davacının 28/06/2024 tarihli başvurusunun, dava açma süresini yeniden başlatması mümkün olamayacağından, bu başvurunun reddi üzerine açılan davanın, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle,

1- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca süre aşımı nedeniyle DAVANIN REDDİNE”

İDARİ DAVA AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması, idarenin yapmış olduğu hukuka aykırı veya uygun olmayan bir işlemi sonlandırma yollarıdır. Geri alma, hukuka aykırı bir işlemin, yapıldığı tarihten itibaren tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır. Bu durumda işlem hiç yapılmamış sayılır. Kaldırma ise hukuka uygun bir işlemin, idarenin takdir yetkisini kullanarak geleceğe yönelik olarak sona erdirilmesidir. Kaldırmada, işlem geçmiş etkilerini korur ancak gelecekte uygulanmaz. Her iki işlem de idarenin hukuka uygun ve etkin bir yönetim sağlamasına katkı sunar. İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması konusunda alanında uzman İdari Dava Avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

İDARİ AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI

İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman İdari Dava Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. İdari işlemin geri alınması ve kaldırılması konusunda uzman bir İdari Dava Avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. 

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI VE KALDIRILMASI

KAYNAKÇA

1-Çağlayan, Ramazan. “İDARİ İŞLEMİN GERİ ALINMASI ÜZERİNE”. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, c. 4, sy. 1-2, 2000, ss. 43-58.

2-https://karararama.danistay.gov.tr/

3-https://www.mevzuat.gov.tr/

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment