İdari yargıda istinaf mahkemesi, idari davalarla ilgili olarak birinci derece mahkemelerin (idare ve vergi mahkemeleri) verdikleri kararlara karşı yapılan itirazları inceleyen ve bu kararları denetleyen mahkemelerdir. İdari yargıda istinaf mahkemesi, hem hukuki hem de maddi yönden inceleme yaparak kararı onaylayabilir, değiştirebilir veya bozabilir.
İçindekiler
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ NEDİR?
- İDARİ İSTİNAF MAHKEMESİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE NASIL BAŞVURULUR?
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE HANGİ KARARLARDA BAŞVURULUR?
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE HANGİ KARARLARDA BAŞVURULMAZ?
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMSİNE BAŞVURU SÜRESİ
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ İNCELEME USULU
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNDE DURUŞMA ESASLARI
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ HANGİ KARARLARI VEREBİLİR?
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ DİLEKÇESİNE CEVAP
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNİN KARARI ÜZERİNE TEMYİZ BAŞVURUSU
- İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARLARI
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ NEDİR?
İdari yargıda istinaf mahkemesi, idare ve vergi mahkemeleri gibi ilk derece idari mahkemelerinin verdikleri kararlara karşı bir üst mahkeme olan Bölge İdare Mahkemesi‘ne başvurularak, bu kararların yeniden maddi ve hukuki açıdan incelenmesidir. Yani, idari yargıda istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemelerinin hukuka aykırı kararlarına karşı sunulan bir hukuki yoldur. İdari yargıda istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin verdiği kararı yeniden değerlendirir. Bu değerlendirme, ilk derece mahkemesinin yaptığı incelemeyle aynı derinlikte olup, hukuki denetimin yanı sıra maddi vakıa denetimini de içerir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 45. maddesinin birinci fıkrasında: “İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa bile, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.” ifadesi yer almaktadır. Aynı kanunun 45. maddesinin sekizinci fıkrasında ise: “İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf yoluna başvurulamaz.” denilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda değişiklik yapılarak istinaf kanun yolunu düzenleyen 6545 sayılı Kanun, 28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu düzenleme kapsamında, Adalet Bakanlığı’nın 7 Kasım 2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararı doğrultusunda, Ankara, İstanbul, İzmir, Konya, Gaziantep, Samsun, Erzurum ve Bursa illerinde bölge idare mahkemeleri kurulmuş ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamışlardır. Bu mahkemeler, belirlenen yargı çevrelerini kapsayacak şekilde ülke genelinde faaliyet göstermektedir.
İstinaf mahkemelerinin kurulmasından önce, ilk derece mahkemelerinin kararlarına doğrudan Danıştay’a başvuruluyordu. Bu durum, Danıştay’ın iş yükünü artırıyor ve işlerin içinden çıkılmaz hale gelmesine yol açıyordu. İstinaf mahkemeleri, Danıştay’ın dosya yükünü azaltmak ve Danıştay’ın gerçek bir içtihat mahkemesi olarak işlev görmesini sağlamak amacıyla kurulmuştur. Ayrıca, yalnızca hukuki denetim yapan Danıştay’ın yanında, maddi denetim de yapan bölge idare mahkemelerinin kurulması, uyuşmazlıkların farklı bir hâkim tarafından yeniden ele alınmasının yolunu açmıştır.
İDARİ İSTİNAF MAHKEMESİNİN GÖREVLERİ NELERDİR?
İdari yargıda istinaf mahkemesinin görevleri, 2576 sayılı Kanun’un 3/A maddesinde şu şekilde belirtilmiştir:
- İstinaf Başvurularını İnceleyip Karara Bağlamak
İdari yargıda istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemelerinin (idare ve vergi mahkemeleri) verdiği kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını değerlendirir ve bu başvurular hakkında karar verir.
- Yargı Çevresindeki İdare ve Vergi Mahkemeleri Arasında Çıkan Görev ve Yetki Uyuşmazlıklarını Kesin Karara Bağlamak:
İdari yargıda istinaf mahkemesi, yargı çevresinde bulunan idare ve vergi mahkemeleri arasında ortaya çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını çözümleyerek kesin karara bağlar.
- Diğer Kanunlarla Bölge İdare Mahkemesine Verilen Görevleri Yapmak
İdari yargıda istinaf mahkemesi, diğer kanunlarla kendilerine verilen görevleri de yerine getirir.
Bu görevler, bölge idare mahkemesinin yargısal işlevlerini genişletmekte ve istinaf sürecinin etkinliğini artırmaktadır. İstinaf mahkemeleri, adaletin hızlı ve doğru bir şekilde tecelli etmesine katkı sağlar.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE NASIL BAŞVURULUR?
İdari yargıda istinaf mahkemesine, istinafa konu edilecek kararı veren mahkemeye verilecek bir dilekçe ile başvurulur. Dilekçede, idari yargıda istinaf mahkemesinin yanlış gösterilmesi önemli değildir. Kanunda da belirtildiği üzere, “İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar bölge idare mahkemesine gönderilir.” Bu hüküm, dilekçede hitap edilen merciin yanlış olması durumunda dosyanın bölge idare mahkemesine gönderileceğini güvence altına alır. İstinaf başvurusu hakkında karar vermekle görevli ve yetkili mahkeme, ilk derece mahkemesinin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesidir.
İdari yargıda istinaf mahkemesi dilekçesinde özellikle, kararın neden hukuka aykırı olduğu ayrıntılarıyla açıklanmalıdır. Dilekçede, karardaki hukuka aykırılıklara ilişkin delillere yer verilmelidir. Bölge idare mahkemesine her zaman için ek dilekçe sunulabilir. Ancak, yine de istinaf dilekçesinde somut olaya ilişkin tüm ayrıntılara yer verilmesi önemlidir. Aksi halde, eksik bilgiler nedeniyle mağduriyetler yaşanabilir.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE HANGİ KARARLARDA BAŞVURULUR?
İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarının tekrar incelenmesi için idari yargıda istinaf mahkemesine başvurulmaktadır. İdari yargıda istinaf mahkemesine başvuru yapılabilmesi için ilk derece mahkemesinin verdiği kararın kesinleşmemiş olması gerekmektedir. Kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı İdari yargıda istinaf mahkemesine başvuru yapılamaz. İlk derece mahkemesi kararları iki şekilde kesinleşebilir:
- İlk derece mahkemesinin verdiği karara karşı süresinde kanun yoluna başvurulmamış olması,
- İlk derece mahkemesinin verdiği kararın kesin nitelikte bir karar olması.
İlk derece mahkemesinin verildiği anda kesin olan kararlar, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre, “Konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.” 2024 yılı itibariyle bu parasal sınır 31.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani, dava konusu 31.000,00 TL ve altında olan idari davalar, ilk derece mahkemesinin verdiği kararla kesinleşir.
Yukarıda açıklanan kararlar dışında tüm kararlar hakkında idari yargıda istinaf mahkemesi başvurusu yapılabilir. İdari yargıda istinaf mahkemesine başvurulduğu takdirde, bölge idare mahkemesi ilk derece mahkemesinin verdiği kararı inceler. Eğer hakkınızda verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, kararın sizi tatmin etmediğini veya mağduriyetinizi karşılamadığını düşünüyorsanız, mutlaka alanında uzman avukatların yardımıyla istinaf yoluna başvurmalısınız.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNE HANGİ KARARLARDA BAŞVURULMAZ?
- Ara Kararlar: Ara kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. İstinaf başvurusu yapılabilmesi için mahkemenin esasa ilişkin nihai karar vermesi gerekmektedir. Ayrıca, kararın kesinleşmemiş olması lazımdır.
- İvedi Yargılama Usulü ile Sonuçlandırılmış Davalar: Bu davalarda istinaf yoluna başvurulamaz. Bu tür kararlara karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyize başvurulması gerekmektedir.
- Milli Eğitim Bakanlığı ve ÖSYM Tarafından Yapılan Merkezi ve Ortak Sınavlarla İlgili Davalar: Bu davalarla ilgili olarak, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyize başvurulmalıdır.
- Son Karar Niteliğinde Olmayan Kararlar: İdare ve vergi mahkemelerinin dilekçe ret kararları ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
- Bekletme Kararları: Bekletme kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMSİNE BAŞVURU SÜRESİ
İdari yargıda istinaf kanun yoluna başvuru süresi, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir ve bu başvuru, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde yapılmalıdır.
Bu süre, kararın kişiye tebliğ edildiği tarihten başlar. Genellikle kararın veriliş tarihi ile tebliğ tarihi arasında farklılık olabilir. Gerekçeli karar, hakim tarafından imzalandıktan sonra mahkeme kalemleri tarafından tebliğ edilir. Dolayısıyla, bir idari davada tarafsanız, istinaf kanun yolu süresinin başlangıcını kararın taraflara tebliğ edildiği tarih olarak değerlendirmelisiniz, kararın yazıldığı tarih değil. Bu şekilde, istinaf süresini doğru bir şekilde hesaplayabilir ve sürenin geçmesi konusunda endişe duymazsınız.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ İNCELEME USULU
İstinaf incelemesi genel olarak iki aşamadan oluşur: İlk inceleme ve esas incelemesi.
- İlk İnceleme: İlk inceleme aşamasında, bölge idare mahkemesi dilekçeleri gözden geçirir ve belirli hususlara odaklanır. Bunlar genellikle görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari işlemin varlığı ve kesinliği, süre aşımı, husumet ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3. ve 5. maddelerine uygunluktur. Bu aşamada dilekçenin belirtilen hususlara uygun olup olmadığı incelenir.
- Esas İnceleme: İlk inceleme aşamasında belirlenen kriterlere uygun olan dilekçeler esas inceleme aşamasına geçer. Bu aşamada, bölge idare mahkemesi somut olayı detaylı bir şekilde inceler ve ilk derece mahkemesinin verdiği kararın hukuka uygunluğunu değerlendirir. Eğer ilk derece mahkemesinin kararı hukuka aykırı bulunursa, bu karar kaldırılır; hukuka uygun bulunursa ise onanır.
Esas incelemesi aşamasında bölge idare mahkemesi, olaya ilişkin tüm belgeleri ve delilleri değerlendirerek nihai kararını verir. Bu aşama, genellikle davanın detaylı ve kapsamlı bir şekilde ele alındığı kritik bir aşamadır.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNDE DURUŞMA ESASLARI
İdari yargıda istinaf mahkemesinde duruşma yapılması, tarafların talep etmesine ve idari yargıda istinaf mahkemesinin bu konuda vereceği karara bağlıdır. Taraflar duruşma taleplerini dava dilekçesi ile veya cevap ve savunmalar yoluyla idari idari yargıda istinaf mahkemesine iletebilirler. İdari yargıda istinaf mahkemesinin duruşma açıp açmama konusunda takdir hakkı vardır (2577 sayılı İYUK m.17). İdari yargıda istinaf mahkemesi, talep olmasa bile kendiliğinden de duruşma açabilir. Duruşma açılmasına karar verildiği takdirde, duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir.
İdari yargı sürecinde, duruşma genellikle istisnaî bir durumdur. Kararlar genellikle dosya üzerinden verilir. İlk derece idari mahkemeler, duruşma talebi olduğunda duruşma açmak zorundadır. Ancak, bölge idare mahkemeleri için böyle bir zorunluluk yoktur. Talep edilmiş olsa bile, bölge idare mahkemeleri dosya üzerinden karar vermeye, yani duruşma açmamaya karar verebilir.
Bölge idare mahkemesinin duruşma yapması için bir parasal sınır belirlenmiştir. 2024 yılı için bu sınır 270.000,00 TL’dir. Duruşma için dava konusu işlemin değeri 270.000,00 TL’nin üzerinde olmalıdır. Ancak, dava değeri bu sınırın üstünde olsa bile, duruşma açılması zorunlu değildir. Duruşma yöntemi ile ilgili son kararı bölge idare mahkemesi verecektir
Duruşma Usulü
- Açıklık: Duruşmalar açık olarak yapılır. Ancak, genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, idari istinaf mahkemesi, duruşmanın bir kısmını veya tamamını gizli olarak yapabilir.
- Yönetim: Duruşmaları mahkeme başkanı yönetir.
- Konuşma Hakkı: Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir.
- Tarafların Gelmemesi: Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiçbiri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır.
Karar Verme Süresi
Duruşma yapıldıktan sonra en geç onbeş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ HANGİ KARARLARI VEREBİLİR?
İdari istinaf mahkemeleri, başvuruları değerlendirirken çeşitli kararlar verebilir. Bu kararlar aşağıdaki gibidir:
İstinaf Başvurusunun Reddine İlişkin Karar: İdari istinaf mahkemesi, yaptığı inceleme sonrasında ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulduğunda istinaf başvurusunu reddeder. Eğer karardaki maddi hatalar düzeltilebilirse, gerekli düzeltmeler yapılarak aynı karar tekrar verilir.
Yerel Mahkeme Kararının İptali ve Yeniden Değerlendirilmesi: İdari istinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını iptal eder. Bu durumda, idari istinaf mahkemesi, işin esasıyla ilgili yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında gerektiğinde, kararı veren mahkeme veya başka bir idare veya vergi mahkemesi istinabe edilebilir. İstinabe edilen mahkeme, gerekli işlemleri öncelikle ve acilen yerine getirir.
Görev, Yetki, Reddedilmiş veya Yasaklanmış Hakim Durumları: İdari istinaf mahkemesi, ilk inceleme sonrasında verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu durumlarda, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme ya da reddedilmiş veya yasaklanmış hakim tarafından bakılmışsa, istinaf başvurusunu kabul ederek ilk derece mahkemesi kararını iptal eder ve dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. İdari istinaf mahkemesinin bu tür kararları kesindir ve temyize açık değildir.
İdari istinaf mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlar kesindir. Kesin kararlar, dosya ile kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğ edilir.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI
İdari işlemin iptali davasında belirleyici unsurlardan biri yürütmenin durdurulması kararıdır. Bu karar, iptal davası açılan işlemin geçici olarak uygulanmasının zararlarını engellemek amacıyla verilen geçici nitelikte bir karardır.
İdari istinaf mahkemesine başvurulması yürütmenin otomatik olarak durdurulmasını sağlamaz; yürütmenin durdurulması ayrıca talep edilmelidir. Bu talep doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda yürütmenin durdurulması kararı verilebilir. Ancak bu kararın verilebilmesi için belirli koşulların bir araya gelmesi gerekmektedir:
İdari işlemin uygulanması halinde geri dönülemez zararların oluşması,
İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması.
Bu koşulların varlığı halinde, mahkeme gerekçeli bir kararla yürütmenin durdurulmasına karar verebilir. Ayrıca, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere durdurulabilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında yapılan atama veya görev değişikliği gibi işlemler bu kapsamın dışındadır.
Yürütmenin durdurulması kararlarında, işlemin hukuka aykırılığı ve zararın niteliği belirtilmelidir. Sadece Anayasa Mahkemesi’ne başvuru nedeniyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
Yürütmenin durdurulması istemi reddedilebilir veya süreler kısaltılabilir. Bu kararlara karşı, idari istinaf mahkemesine itiraz edilebilir. Ancak, aynı nedenlerle ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ DİLEKÇESİNE CEVAP
İstinaf başvurusuna verilen cevap dilekçesi, davalı idarenin istinaf sebeplerine karşı savunmayı içerir. Özellikle davalı idare tarafından öne sürülen istinaf sebeplerine karşı argümanlar sunulur ve bunların çürütülmesi amaçlanır. Ancak önemli bir nokta, istinaf dilekçesine cevap vermenin zorunlu olmadığıdır. Cevap verilmemesi durumunda aleyhinize bir karar çıkması söz konusu değildir. Bölge idare mahkemesi, dosyanın tamamını inceleyerek kararını verecektir.
İstinaf dilekçesine cevap, 30 günlük süre içinde ilk derece mahkemesine hitaben yazılır. Daha sonra, bu cevap dilekçesi ile birlikte istinaf başvurusu ve cevap dilekçesi bölge idare mahkemesine gönderilir. Sonrasında dosya, ilgili dava dairesine tevdi edilir ve inceleme süreci başlar.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİNİN KARARI ÜZERİNE TEMYİZ BAŞVURUSU
Bölge idare mahkemesinin verdiği kararlar, bazıları kesin olmak üzere bazıları ise temyiz yoluyla incelenebilir. Temyiz incelemesi için görevli ve yetkili merci Danıştay’dır. Temyize başvurulabilecek kararlar arasında şunlar bulunmaktadır:
Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
- Belirli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Belirli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün veya daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
- Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
- İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
- Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
- Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
- Kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
- Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun ve Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
- Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
- Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
- Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili alınan kararlara karşı açılan davalar.
Bu davalara karşı temyiz kanun yolu açıktır ve bölge idare mahkemesinin bu konulara ilişkin verdiği kararlar temyiz edilebilir. Temyiz başvuru süresi, kararın taraflara tebliğinden itibaren 30 gündür ve karşı tarafın da 30 gün içinde temyize cevap verme hakkı bulunmaktadır. Temyiz dilekçesi, kararı veren bölge idare mahkemesine verilir ve dilekçede, Danıştay’a gönderilmek üzere olduğu belirtilir. Temyiz başvurusu sonucunda Danıştay tarafından verilen kararlar kesindir.
İDARİ YARGIDA İSTİNAF MAHKEMESİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARLARI
- Danıştay 5. Daire Başkanlığı 24.06.2022 T. 2022/8222 E., 2022/5417 K.
“İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; …. İdare Mahkemesince verilen …gün ve E:…, K:…sayılı kararın, davacı vekiline usulüne uygun olarak 29/01/2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinin 08/06/2020 tarihinde Mahkeme kayıtlarına girdiği, bu durumda,
29/01/2020 tarihinde tebliğ edilen Mahkeme kararına yönelik (30) günlük istinaf süresinin 28/02/2020 tarihinde (Cuma günü) sona ermesine karşın davacı vekili tarafından, istinaf süresi geçirildikten sonra 08/06/2020 tarihinde istinaf talebinde bulunulduğu anlaşıldığından, 2577 sayılı Kanun’un 45/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle incelenmesi olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davacının istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; mahkeme kararının 29/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkeme kararına karşı istinaf başvuru dilekçesinin yasal süresi içerisinde 10/02/2020 tarihinde sunulduğu, usule aykırı olarak istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği iddia edilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 1. fıkrasında, ” İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
Ancak, konusu beş bin Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.” hükmüne yer verilmiş; 2. fıkrasında, istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiş, “Temyiz dilekçesi” başlıklı 48. maddesinin 7. fıkrasında ise, ”Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun “Elektronik Tebligat” başlıklı 7/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise elektronik yolla tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden, davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, k:…sayılı kararının, davacı vekiline 29/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, UYAP sistemi ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler üzerinden yapılan incelemede ise, davacı vekili tarafından … Bölge İdare Mahkemesi ilgili dava dairesine hitaben düzenlenen istinaf dilekçesinin 10/02/2020 tarihinde kayıtlara girdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, istinaf başvurusunun 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 1. fıkrasında belirlenen otuz (30) günlük yasal süre içerisinde yapılmış olması nedeniyle, istinaf isteminin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, istinaf isteminin süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
- 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne;
- Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
- Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesine gönderilmesine, 24/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.”
- Danıştay 4. Daire Başkanlığının 20.01.2022 T. 2022/150 E., 2022/324 K.
“İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve …. sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararlarının özeti: …. Vergi Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacıya usulüne uygun olarak dava konusu ödeme emrine konu vergi /ceza ihbarnamelerinin tebliğinin yapıldığı, dava konusu alacağın kesinleştiği ve vadesinde ödenmeyen amme alacaklarının tahsili amacıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu Mahkeme kararına yöneltilen istinaf başvurusu hakkında; …. Vergi Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…, K:…, İstinaf No:… sayılı kararda; davanın reddine dair Mahkeme kararının … tarihinde davacıya tebliğ olunduğu, davacı tarafından verilen istinaf dilekçesinin ise 09/11/2020 tarihinde Mahkeme kayıtlarına girdiği dikkate alındığında otuz günlük istinaf süresi geçirildikten sonra kararın istinaf edildiği anlaşıldığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48/6. maddesi uyarınca istinaf isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı vekili tarafından, davacı adına düzenlenen ödeme emri içeriği borçların, davacının davet üzerine gittiği vergi dairesinde usule aykırı olarak ve davacıyı yanıltarak tebliğ edildiği, ödeme emrine dayanak borçların ise gerçekte tebliğ edilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
- Temyiz isteminin reddine,
- Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
- 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, …TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 20/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Konusunda uzman bir Ankara idari yargıda istinaf mahkemesi avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara idari yargıda istinaf mahkemesi avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.