1.İptal Kararı ile Sakat İşlem Ortadan Kalkmış Sayılır
Bir idari işlemin yetkili yargı organlarınca iptal edilmesi bu işlemin yasaca öngörülen koşulları taşımadığının saptanması demektir. Eğer işlem yasada öngörülen koşulları taşımıyorsa işlemin sakatlığı saptanır. Bu, iptal davasının kabulü demektir.(MUMCU Uğur, “Türk Hukukunda İptal Kararlarının Yerine Getirilmesi ve Sorumluluk”,A.Ü.H.F.D.,(1970), C.XXVII,S.3-4, sahife 97) İdari işlemdeki hukuka aykırılığın yargı organınca saptanması halinde verilen karar; işlemin iptalidir. Danıştay içtihatlarıyla ortaya konduğu üzere iptal kararlarının iki önemli sonucu vardır. Biri, kararın idari işlemi tesis edildiği andan itibaren ortadan kaldırması, işlem hiç yapılmamış gibi bir sonuç doğurmasıdır. Diğeri ise kararın iptal edilen işlem yerine geçmemesi ve idarenin karar gereğince yeni bir işlem yapmak zorunda kalmasıdır. İdare Hukukunun genel ilkelerine göre idare yargı merciinin vermiş olduğu iptal kararı, idari işlemin yerine geçmez, onu tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kaldırır, hukuken yok eder ama hâsıl olan boşluğa kendisi geçip oturamaz. Aksi halde yargı organı idarenin yerine geçmiş olur ki bu da kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı düşer. Hüküm vermek yargının, bu hüküm doğrultusunda işlem tesis etmek idarenin görev ve işlevidir. Ancak idare, işlemini tamamen yargı kararına uygun tesis etmek zorundadır. (AYÇİÇEK Halil İbrahim, “İdari Yargı Kararlarının Yerine Getirilmesi”, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2002, sahife 17-18)
2.İptal Kararı Geriye Yürür
Yargı organının işlemdeki sakatlığı tespitinin yaptırımı olan iptal kararı ile işlem, sakatlığın ortaya çıktığı andan itibaren ortadan kalkmış olur. Mahkeme bir kararı iptal ettiğinde iptal keyfiyeti geçmişe yürür. Karar mahkemece iptal edildiği andan değil, idarece alındığı andan itibaren bozulmuş olur.
İptal kararının geçmişe yürüdüğü büyük önem taşımaktadır. “İptal davasına konu olan bir işlem ve karar Danıştay’ca iptal edildiği tarihten değil, idarece tesis edildiği tarihten itibaren kalkmış sayılır.”8 9.7.1966 tarih ve E.1966/21, K.1966/7 sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararında da bu husus belirtilmiş bulunmaktadır. “…Bu durumda başka göreve nakli idari yargı kararıyla iptal olunan memur hakkındaki nakil işlemi, bu karar dolayısıyla idarece tesis edildiği tarihten itibaren kalkmış olacağına göre o kadronun inhilal etmemiş sayılacağının kabulü zorunludur. Bu suretle aynı kadroyu iki kişinin işgal etmesi hali ortaya çıkmakta olup bunlardan yukarıda belirtilen sebeple münhal sayılmayacak olan kadroya yapılmış atamanın kaldırılarak eskiden beri o kadroyu işgal etmekte olan memurun mezkûr kadrodaki görevinin devam etmesi gerektiğine karar verildi.” şeklindeki karar da bunu göstermektedir. (D.İ.B.K. , 9.7.1966, E.1966/21, K.1966/7, Danıştay Kararları Dergisi, (1967), S.107-110, Ankara, sahife 52)
2.1.İptal İle İşlem Yapılmadan Önceki Durum Geri Gelir
İptal davaları çözümlenirken sakatlığın doğumu anındaki durum yargılanır. Bu sebeple sakat işlem dolayısıyla ortaya çıkmış bulunan hukuka aykırılıkların düzeltilmesi sakat işlemin iptali kararının geriye yürümesi sonucunu doğurur. İptal kararını yerine getirecek olan idarenin iptal kararı üzerine sakat işlem yapılmadan önceki hukuki durumun geri gelmiş olacağı, sakat işlemin hiç yapılmamış sayılacağı hususlarını göz önünde tutması gerekir. (ÖZDEŞ Orhan, “Danıştay Kararlarının Yerine Getirilmesi Zorunluluğu“, Danıştay Dergisi,(1976),Y.6, S. 20-21,sahife.45) İptal kararı verilmesi sonucu işlemin tesisinden önceki duruma dönülmesi ile ilgili olarak doktrindeki görüşler ve Danıştay’ ca benimsenmiş temel yaklaşım, iptal kararı verilmesi üzerine; niteliklerine göre bazı işlemlerin hiç yapılmamış sayılacağı, bunun mümkün olmadığı hallerde yani idarenin işlem öncesi duruma dönülmesi için birtakım yeni düzenlemeler yapması gerektiği hallerde, idarenin bu yolda düzenlemeler yapmakla yükümlü olduğu yönündedir.
2.2.İptal Edilen İşlem Hiç Yapılmamış Sayılır
Bir idari işlemin yargı yerince iptal edilmesi üzerine “işlem öncesi duruma dönmek” bazı durumlarda ilgili açısından yeterli olmayabilir. İşlemin tesis edildiği tarih ile mahkemece iptaline karar verildiği tarih arasında ilgilinin bu işlemden dolayı uğradığı bir takım kayıplar ya da bu süre içinde kullanamadığı haklar olabilir. İşlem nedeniyle uğranılan zararın giderilebilmesi için “eski durumun gelmesi” neden daha etkili bir ilke gereklidir ki bu; “iptal edilen işlemin hiç yapılmamış sayılması” ilkesidir. Uygulamada “işlemin yokluğu” ile “hiç yapılmamış sayılması” hali benzer sonuçlar gösteriyorsa da sakat işlem sakatlığı saptanıp iptal edilene kadar uygulanması ve uyulması zorunlu bir işlemdir. Yokluk, işlemin hukuk düzenine hiç çıkmamış olması durumudur. İptal edilen işlemin hiç yapılmamış sayılması ilkesi ise, sakat işlem dolayısıyla ortaya çıkmış hukuka aykırı durumların düzeltilebilmesi için yol gösterici bir ilkedir. Bu ilkeye göre idare, iptal edilen işlem hiç yapılmasa idi ne olacak idi ise düşünüp buna göre durumu düzeltmekle yükümlüdür.
3.İptal Kararı Genel Etkilidir
İdare tarafından tesis edilmiş olan işlemin sakatlığı, idari yargı yerince tespit edildiğinde verilen iptal kararı bütün ilgililer için sonuç ifade edecektir. İptal kararı geriye yürür bir etkiye sahip olduğundan, kararın doğuracağı etki, işlemin yapılması anında doğmuş etki ölçüsünde olacaktır. İptal davasından beklenen sonuç, işlemin iptalidir. Ve yargı yerince bu yolda karar alınınca, işlemin iptalinden bütün ilgililer etkilenecektir. Yargı yerince verilen kararın “yalnız davanın taraflarını ilgilendirmesi hali” ile “kesin hükmün nisbiliği” ilkesi iptal kararları için geçerli olmayacaktır. Genel etki her şeyden önce işlemin yöneldiği kişiler için geçerlidir. Ancak genel etki bu nispette dar anlamda kalmaz. İptal kararının uygulanması dolayısıyla işlemin yönelmemiş olduğu kişilere ve işlemlere ve de dolaylı olarak, ilgili işlemlere etki ulaşabilir.