Memur tayin hakkı, Türkiye’de ilgili kanun ve yönetmeliklerle belirlenen devlet memurlarının görev yerlerinin değiştirilmesi veya atanması sürecini ifade eder. Bu hak, kamu personelinin iş güvencesi ve işleyişini düzenleyen kanunlarla belirlenmiştir.
İçindekiler
- MEMUR TAYİN HAKKI NEDİR?
- İSTEĞE BAĞLI MEMUR TAYİN HAKKI
- ÖĞRENİM NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- SAĞLIK NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- AİLE BİRLİĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- KİŞİNİN VE AİLESİNİN CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- BOŞANMA NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- HİZMET GEREĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
- MEMUR TAYİN HAKKI İLE LGİLİ DANIŞATAY KARARI
- İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA KİMDİR?
- İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN BAKTIĞI DAVALAR
- İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN FAYDALARI
- İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA ÜCRETİ 2024
MEMUR TAYİN HAKKI NEDİR?
Devlet memurları, Türkiye’de görev yerleri değiştirilirken kanunlar tarafından belirlenen kurallara göre hareket ederler. Memur tayin hakkı ve bu konuda açılan davaların esasları, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu‘nun “Yer Değiştirmeler” başlıklı üçüncü bölümü madde 72’de düzenlenmiştir. Türkiye’de hizmet ihtiyaçlarına göre altı bölgeye ayrılmış olup, bu bölgelerdeki talepler dengeli olarak karşılanır. Bu bölgeler, benzer özelliklere sahip illerin bir araya getirilmesiyle belirlenmiştir. Devlet memurları, isteğe bağlı veya mazeret kaynaklı olarak memur tayin hakkı vardır. Mazeret tayinleri şunlardır:
- Eş durumu
- Sağlık sebebi
- Can güvenliği
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik, sağlık, aile birliği ve can güvenliği mazeretlerinin belgelenmesi halinde, zorunlu çalışma süresi tamamlanmadan memurun tayin talebini karşılayabileceğini belirtir. Sağlık veya aile birliği mazeretine dayalı memur tayin hakkı için, her yıl ocak ayında bu mazeretin devam ettiğini belgelemek zorundadır. Eğer mazeret sona ererse, memur eksik kalan zorunlu hizmet süresini tamamlamakla yükümlüdür. Sağlık ve can güvenliği mazeretlerine dayalı tayinler, belirli atanma dönemlerine tabi değildir.
Uygulamada sıkça karşılaşılan tayin durumları şunlardır:
- Öğrenim Nedeniyle Tayin: Memurun eğitim veya akademik çalışmaları için başka bir yerde görev alması gerektiğinde isteğe bağlı olarak memur tayin hakkı vardır.
- Eş Durumu Nedeniyle Tayin: Memurun eşi başka bir yerde görev yapıyorsa veya eşinin atanması gerekiyorsa, memur eş durumu memur tayin hakkı vardır.
- Sağlık Durumu Nedeniyle Tayin: Memurun kendi sağlık durumu veya birinci derece yakınının sağlık durumu nedeniyle mevcut görev yerinde devam etmesi uygun olmayabilir. Bu durumda sağlık raporu veya belge ile desteklenen talepler doğrultusunda sağlık mazeretine dayalı memur tayin hakkı vardır.
- Aile Birliği Nedeniyle Tayin: Memurun aile birliğinin korunması amacıyla eşi veya çocukları ile birlikte olabilmesi için memur tayin hakkı vardır.
- Kişinin ve Ailesinin Can Güvenliği Nedeniyle Tayin: Memurun veya ailesinin yaşadığı bölgede güvenlik sorunu veya tehdit olduğunda, can güvenliğini sağlamak amacıyla memur tayin hakkı vardır.
- Becayiş: İki memurun, aynı unvanda ve eşit şartlarda, görev yerlerini değiştirme talepleridir. Bu durumda karşılıklı anlaşma sağlanmalıdır.
- İller Arası Tayin: Genel olarak memurun isteği veya kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda, iller arası tayinler yapılabilir. İllere göre hizmet gerekleri ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yapılan tayinlerdir.
İSTEĞE BAĞLI MEMUR TAYİN HAKKI
İsteğe bağlı memur tayin hakkı, kendi talepleri doğrultusunda görev yerlerini değiştirme yetkisini ifade eder. Türkiye’de devlet memurları, belirli şartlar ve prosedürlere göre isteğe bağlı memur tayin hakkı vardır. Bu talepler genellikle aşağıdaki durumlarla ilişkilidir:
- Kariyer Gelişimi ve İş Olanakları: Devlet memurları, kariyerlerini geliştirmek veya daha iyi iş olanakları elde etmek amacıyla görev yerlerini değiştirmek isteyebilirler. Örneğin, farklı bir birimde çalışarak yeni beceriler edinme veya daha sorumluluk içeren bir pozisyona geçme amacı güdebilirler.
- Özel Nedenler: Memurun kişisel veya ailevi nedenlerle, örneğin eğitim, sağlık, yaşam standartları gibi konularda görev yerini değiştirmesi gerekebilir. Bu tür durumlar, isteğe bağlı memur tayin hakkı önemli bir motivasyon kaynağı olabilir.
- Ailevi Durumlar: Eş durumu veya çocuklarının eğitim durumu gibi nedenlerle, devlet memurları görev yerlerini değiştirmek isteyebilirler. Bu tür durumlar, memurun ailesiyle daha yakın olmasını veya aile birliğini korumasını sağlamayı amaçlar.
İsteğe bağlı memur tayin hakkı ve işverenin bu talebi karşılayacak uygun şartları değerlendirmesiyle gerçekleşir. Türkiye’de Devlet Memurları Kanunu’nda ve ilgili yönetmeliklerde bu tür tayinlerin şartları ve süreçleri detaylı olarak düzenlenmiştir. Başvurular genellikle ilgili kamu kurumları tarafından değerlendirilir ve belirli prosedürlere göre sonuçlandırılır.
ÖĞRENİM NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Öğrenim nedeniyle memur tayin hakkı, genel olarak Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilmemiş olup, yönetmelikler veya kurum içi düzenlemelerle belirlenebilir. Özellikle Sağlık Bakanlığı gibi bazı kamu kurumları, öğrenim mazeretini tayin sebebi olarak tanımlayabilir ve bu doğrultuda düzenlemeler yapabilirler.
Sağlık Bakanlığı’nın Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde belirtildiği gibi, sağlık alanında dört yıllık örgün öğrenim gören devlet memurları, öğrenim gördükleri yere bir defaya mahsus olmak üzere memur tayin hakkı vardır. Bu düzenleme, devlet memurlarının öğrenimlerini daha iyi sürdürebilmeleri ve mesleki gelişimlerini desteklemeleri amacıyla yapılmıştır.
Diğer kamu kurumları ise kendi iç yönetmelikleri veya düzenlemeleriyle öğrenim mazeretini memur tayin hakkı olarak belirlemiş olabilirler. Bu durumda, devlet memurlarının öğrenimlerini sürdürmek veya mesleki gelişim sağlamak amacıyla görev yerlerini değiştirme talepleri, ilgili kurumun belirlediği şartlara bağlı olacaktır.
Genel olarak, Devlet Memurları Kanunu’nda yer almayan özel durumlar için kurum içi yönetmelikler veya düzenlemeler önem taşır ve bu düzenlemeler devlet memurlarının haklarını belirler. Bu nedenle, öğrenim mazeretine dayalı memur tayin talepleri yapmadan önce ilgili kurumun yönetmeliklerini ve mevcut düzenlemelerini incelemek önemlidir.
SAĞLIK NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atamalarına İlişkin Yönetmelik kapsamında sağlık mazeretine dayalı memur tayin hakkı ile ilgili düzenlemeler mevcuttur. İlgili yönetmeliğin 13 Maddesi “Memurun sağlık mazeretine dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için; kendisi, eşi, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu çocukları ve yargı kararı ile vasi tayin edildiği kardeşinin hastalığının görev yaptığı yerde tedavisinin mümkün olmadığı veya mevcut görev yerinin söz konusu kişilerin sağlık durumunu tehlikeye düşüreceğini eğitim ve araştırma hastanesi veya üniversite hastanesinden alınacak sağlık kurulu raporu ile belgelendirmesi gerekir. (2)(3)(4)
Sağlık mazeretine dayalı olarak yapılacak yer değişikliğinde memur aynı hizmet bölgesi içinde başka bir hizmet alanına, bu şekilde mazeretin karşılanamaması halinde ise başka bir hizmet bölgesinde kurumca ihtiyaç duyulan ve mazeretinin karşılanabileceği bir hizmet alanına atanabilir.”
Bu düzenlemelere göre:
- Sağlık Mazereti: Bir memur, kendisi, eşi, annesi, babası, bakmakla yükümlü olduğu çocukları veya yargı kararı ile vasi tayin edildiği kardeşinin hastalığının tedavisinin görev yaptığı yerde mümkün olmadığını veya mevcut görev yerinin söz konusu kişilerin sağlık durumunu tehlikeye düşüreceğini sağlık kurulu raporu ile belgelemesi gerekmektedir.
- Atama Süreci: Sağlık mazeretine dayalı yer değişikliği durumunda, memur öncelikle aynı hizmet bölgesi içinde başka bir hizmet alanına atanmaya çalışılır. Ancak mazeretin karşılanamaması halinde, başka bir hizmet bölgesinde kurumun ihtiyaç duyduğu ve mazeretin karşılanabileceği bir hizmet alanına atanabilir.
- Engellilik Durumu: 2014 yılında yapılan düzenleme ile Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddesine ek fıkra getirilmiştir. Buna göre, memurun kendisi, eşi veya birinci derecede kan hısımlığı bulunan bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin engelli olması durumunda, engellilik durumundan kaynaklanan yer değiştirme taleplerinin karşılanması için ilgili mevzuata uygun olarak düzenlemeler yapılması öngörülmüştür.
Bu düzenlemeler, devlet memurlarının sağlık durumları veya ailevi mazeretlerinden kaynaklanan taleplerini belgeleyerek yer değiştirme sürecinde haklarını korumayı amaçlar. Sağlık mazeretine dayalı memur tayin hakkı talepleri, sağlık kurulu raporları ile belgelenmeli ve ilgili kurumun değerlendirmesi sonucunda karara bağlanır.
Her bir memur talebi ayrı ayrı değerlendirilir ve bu süreçte ilgili yönetmeliklerde belirtilen şartlar ve prosedürler takip edilir.
AİLE BİRLİĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atamalarına İlişkin Yönetmelikte ‘‘Eş Durumu Tayini’’ şeklinde ayrıca bir düzenlemeye gidilmeyip ‘‘Eş Durumu Tayini’’ dolaylı olarak Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliğini düzenleyen 14.madde de yer almaktadır. Yönetmeliğin 14.maddesinde göre;
‘‘Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,
d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
e) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir. Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir. (Ek fıkra: 8/8/2016-2016/9097 K.)”
Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli ile Ticaret Bakanlığı Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüklerinde görev yapan yer değiştirme suretiyle atamaya tabi personel hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir.”
Anayasa ve ilgili yasalar, kamu görevlilerinin aile birliğini korumak ve huzurunu sağlamak amacıyla önemli düzenlemeler içermektedir. Bu çerçevede, Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi, devlet memurlarının eş durumu nedeniyle memur tayin hakkını düzenlemektedir. Bu maddeye göre:
Memurun atanmış olduğu yerde eşinin atanacağı teşkilat bulunmaması veya teşkilatı olmasına rağmen niteliğine uygun boş bir görevin bulunmaması durumunda, memura eşinin görev süresiyle sınırlı olmak üzere belirli koşullarda izin verilebilir.
Eş durumu tayini, memurun eşinin de memur olması şartına bağlı değildir. Bu şart kaldırılmış olup, eşi SSK’lı çalışan veya kendi işini yapan bir memur da eş durumu nedeniyle tayin talep edebilir.
Eş durumu nedeniyle tayin talebinde bulunan memurun eşinin son iki yılda en az 360 gün prim ödemesi gerekmektedir. Ancak, son iki yılda bir yıl prim ödemiş olan eşler için de tayin hakkı talep edilebilir.
Bu düzenlemelerle birlikte, idari makamlar eş durumu nedeniyle tayin taleplerini değerlendirirken kamu hizmetinin sürekliliğini ve etkinliğini sağlamak amacıyla belirli kısıtlamalar getirebilirler. Örneğin, tayin istenen yerde görevin yürütülmesi için yeterli personelin olmaması gibi nedenlerle talepler reddedilebilir veya sınırlamalar getirilebilir.
Ancak, bu tür düzenlemelerde eşlerin memur olup olmamasının ayrımcılık veya imtiyaz yaratmamasına özen gösterilmelidir. Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine aykırı olmamak şartıyla, eş durumu nedeniyle memur tayin hakkı objektif kriterler doğrultusunda ve adaletli bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sonuç olarak, kamu görevlilerinin ailevi kaygılarını dikkate alarak yapılan tayin düzenlemelerinin, hukuki açıdan adaletli ve objektif olması önem arz etmektedir.
KİŞİNİN VE AİLESİNİN CAN GÜVENLİĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Devlet Memurları Yer Değiştirme Suretiyle Atamalarına İlişkin Yönetmelikte Can Güvenliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliğini düzenleyen 14 /A bendi uyarına;
‘‘(Ek: 30/6/2014-2014/6578 K.) Memurun can güvenliği mazeretine dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için; kendisinin, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarından birinin bulunduğu yerde kalmasının can güvenliğini tehdit altında bırakacağının adli veya mülki idare makamlarından alınacak belgeyle belgelendirmesi gerekir. Can güvenliği mazeretine dayalı olarak yapılacak yer değişikliğinde memur; aynı hizmet bölgesi içindeki başka bir hizmet alanına, görev yaptığı hizmet bölgesinde ihtiyaç bulunmaması halinde ise diğer hizmet bölgelerine atanabilir.
8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hakkında adli makamlarca işyerinin değiştirilmesine ilişkin koruyucu tedbir kararı alınan memur, aynı hizmet bölgesi içindeki başka bir hizmet alanına, görev yaptığı hizmet bölgesinde ihtiyaç bulunmaması halinde ise diğer hizmet bölgelerine atanabilir.’’
Can güvenliği mazereti, devlet memurlarının yer değiştirme taleplerinde önemli bir neden olarak kabul edilmektedir. Bu mazeretle yer değiştirme talebinde bulunabilmek için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:
- Belgelendirme: Memurun, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuğunun bulunduğu yerde kalmasının can güvenliğini tehdit altında bırakacağının adli veya mülki idare makamlarından alınacak belgeyle belgelendirilmesi gerekmektedir. Bu belge, can güvenliğinin gerçekten tehlikede olduğunu gösteren resmi bir kanıt niteliğindedir.
- Atama Süreci: Can güvenliği mazeretine dayalı olarak yapılan yer değişikliğinde, memur öncelikle aynı hizmet bölgesi içindeki başka bir hizmet alanına atanmaya çalışılır. Ancak, görev yaptığı hizmet bölgesinde ihtiyaç bulunmaması durumunda, diğer hizmet bölgelerine de atanabilir.
- Özel Durumlar: Özellikle 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hakkında adli makamlarca işyerinin değiştirilmesine ilişkin koruyucu tedbir kararı alınan devlet memurları için benzer bir düzenleme geçerlidir. Bu durumda da, memurun can güvenliği mazeretine dayalı olarak yer değişikliği talebi değerlendirilir.
Can güvenliği nedeniyle memur tayin hakkı, devlet memurlarının ve ailelerinin güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmıştır. Can güvenliği mazereti, devlet memurlarının yer değiştirme taleplerinde ciddi bir neden olarak kabul edilir ve bu talepler yukarıda belirtilen şartlar doğrultusunda ilgili idari makamlar tarafından değerlendirilir. Bu süreçte adaletin sağlanması ve memurun haklarının korunması büyük önem taşır.
BOŞANMA NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Devlet memurlarının boşanma nedeniyle memur tayin hakkı konusunda yönetmelikler arasında farklılık bulunmaktadır. Örneğin, Sağlık Bakanlığı’nın yer değiştirme yönetmeliğinde boşanma durumunda memur tayin hakkı belirtilmiştir. Ancak, diğer bazı kamu kurumlarında böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. İşte bu durumda, devlet memurları için boşanma sonrası memur tayin talebinde bulunmak isteyenler için izlenebilecek hukuki süreçler şunlardır:
- Aile Mahkemesinden Koruma Kararı Talebi: Boşanma sürecinde, özellikle şiddet veya benzeri tehlikeler nedeniyle can güvenliği riski taşıyan durumlarda, aile mahkemesinden koruma kararı talep edilebilir. Bu kararın alınması durumunda, memurun çalıştığı yerdeki güvenliği tehdit eden durumlar gerekçe gösterilerek tayin talebinde bulunabilir.
- Kuruma Başvuru ve İdari Yargı Yolu: Boşanma durumu nedeniyle tayin talebi doğrudan ilgili kuruma yapılan başvuru ile başlatılabilir. Eğer kurum bu talebi olumsuz yanıtlarsa veya belirli bir süre içinde cevap vermezse (genellikle 30 gün), bu durum İdare Mahkemesi’ne taşınabilir. İdare Mahkemesi’ne, tayin talebinin hukuka uygun olarak reddedildiğine dair dava açılabilir.
Bu süreçlerde, özellikle can güvenliği veya işyerindeki huzur ve güvenin sağlanması gibi gerekçelerle tayin talebi yapılabilir. Ancak her durumda, yönetmeliklerin ve ilgili yasaların dikkatlice incelenmesi ve belirlenen süreçlere uygun hareket edilmesi önemlidir. İdari işlemlerle ilgili olarak danışmanlık almak veya bir avukattan destek almak, sürecin doğru yönetilmesine yardımcı olabilir.
HİZMET GEREĞİ NEDENİYLE MEMUR TAYİN HAKKI
Devlet memurlarının yer değiştirme sürecinde, hizmet gereği atama kavramı önemli bir yer tutmaktadır. Bu atamalar, genellikle adli veya idari soruşturma sonucunda bulundukları yerde görevlerine devam etmelerinde sakınca görülen memurların, bekleme süresi beklemeden hizmet gereği başka bir yere atanmasını içermektedir.
Hizmet gereği atamaları düzenleyen Yönetmelik, bu tür durumları 11. madde kapsamında detaylandırmaktadır. Bu madde uyarınca yapılan atamalar, genellikle kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda, bu atamalar sürgün gibi algılanabilir ve memurların hukuki olarak bu duruma itiraz etme hakları vardır.
Eğer bir memur hizmet gereği atama ile karşılaşırsa ve bu atamanın hukuka uygunluğunu sorguluyorsa, idari yargıda dava açma hakkına sahiptir. Bu tür davalarda, genellikle atamanın yürütmesinin durdurulması istemiyle birlikte dava açılması gerekebilir. Yürütmenin durdurulması istemi, atama işleminin geçici olarak durdurulmasını ve davanın sonuçlanıncaya kadar memurun mevcut görev yerinde kalmasını sağlar.
İdari yargı sürecinde, atamanın hizmet gereği olup olmadığı, atamanın gerekçeleri ve hukuka uygunluğu gibi konular detaylı olarak incelenir. Bu süreçte, memurların avukat desteği alması ve hukuki süreci doğru yönetmeleri önemlidir. Bu şekilde, memurlar haklarını savunabilir ve hizmet gereği atama sürecinde adaletli bir değerlendirme sağlanabilir.
MEMUR TAYİN HAKKI İLE LGİLİ DANIŞATAY KARARI
“YARGILAMA SÜRECİ: Dava Konusu İstem : Dava; Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu … ili … Yurt Müdürlüğünde yurt yönetim memuru olarak görev yapan davacının, eş durumu mazereti sebebiyle … iline naklen tayininin yapılması yönündeki 06/11/2014 tarihli isteminin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının eşinin … iline gelemeyeceği ve aile birliğinin ancak davacının, eşinin yanına gitmesi suretiyle mümkün olduğu görülmekte olup, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına Dair Yönetmeliğin 14/a gereğince davacının kamu personeli olan eşinin, en az 2 yıl süreyle kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının bulunmadığının anlaşılması karşısında, davacının başvurusunun zımnen reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde, kamu yararı ve hizmet gereği yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ: … DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 09/07/2018 günlü, 30743 sayılı (3. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 11 ve 12. maddeleriyle tüzel kişiliği sona erdirilerek bünyesinde hizmet birimi olarak yeniden yapılandırılan Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü yerine hasım mevkiine alınmak suretiyle, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle;
- DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
- … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın ONANMASINA…”
İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA KİMDİR?
İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk ve idari yargılama uzmanlık alanlarına odaklanan Ankara avukatları tanımlamak için kullanılan ifadelerdir. İdari dava avukatı Ankara, bireylerin veya kurumların idari eylem veya işlemlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklarını ele alır ve müvekkillerini idari yargı sürecinde temsil ederler.
Hukuk sistemimizde avukatlar belirli bir uzmanlık alanında resmi bir sertifikasyon almak zorunda değillerdir. Ancak, bir avukatın belirli bir alanda deneyim ve bilgi biriktirmesi ve bu alanda özellikle etkili bir şekilde hizmet vermesi oldukça yaygındır. İdari dava avukatı Ankara da idari hukuk alanında uzmanlaşan Ankara avukatlarıdır.
İdari dava avukatı Ankara, iptal davaları, tam yargı davaları, idari sözleşmeden kaynaklanan davalar gibi idari hukuk konularında uzmanlaşmış Ankara avukatlarıdır. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerini idari hukuk konularında bilgilendirir, haklarını savunur ve idari davalarda temsil ederler.
İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk konularında uzmanlaşmış ve bu alanda deneyim kazanmış Ankara avukatlarıdır. Bu uzmanlık, müvekkillerine hukuki sorunlarında yardımcı olmalarına olanak tanır.
İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN BAKTIĞI DAVALAR
İdari dava avukatı Ankara idari hukuk alanında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve idari hukuk davalarına bakabilirler. İdari dava avukatı Ankara’nın ilgilendiği başlıca davalar ise;
- İdari İşlemlerin İptali Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin, bir kamu kurumunun veya idarenin aldığı bir işlemin hukuka uygunluğunu sorguladığı durumlar. Bu davalar, idare mahkemesinde çözümlenir.
- Tam Yargı Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin, idare tarafından yapılan bir işlemin neden olduğu maddi veya manevi zararların tazmin edilmesini talep ettiği davalar.
- İdari Yaptırım ve Cezalarına Karşı İtirazlar: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin idare tarafından uygulanan bir yaptırım veya ceza ile ilgili olarak itirazda bulunma hakkını kullanmalarına yardımcı olma.
- Kamulaştırma Davaları: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin mülkiyet haklarına etki eden kamulaştırma işlemlerine karşı davalara müdahil olma.
Bu davalar idare mahkemesinde görülür. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin hukuki haklarını korumak, idareye karşı etkili bir hukuki mücadele yürütmek ve idari yargı süreçlerini yönetmek konularında uzmanlaşmış Ankara avukatlarıdır.
İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA’NIN FAYDALARI
İdari dava avukatı Ankara idari hukuk konularında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve müvekkillerine bir dizi fayda sağlayabilirler. İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerine çeşitli avantajlar sağlayarak, idari hukuk alanındaki uyuşmazlıkların etkili bir şekilde çözülmesine yardımcı olurlar. İşte bir idari dava avukatı Ankara’nın sağlayabileceği faydalardan bazıları ise:
- Hukuki Bilgi ve Deneyim: İdari dava avukatı Ankara, idari hukuk konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bu alandaki mevzuatı ve yargı pratiklerini yakından takip ederler. Bu sayede müvekkillerine güçlü bir hukuki temsil sunabilirler.
- Dava Stratejisi Geliştirme İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve en etkili dava stratejisini belirler. Hukuki riskleri değerlendirir ve müvekkillerini olası sonuçlar konusunda bilgilendirir.
- İdare Mahkemesinde Tecrübe: İdari dava avukatı Ankara, idare mahkemesindeki prosedürleri, kuralları ve beklentileri bilmektedir. Bu tecrübe, müvekkillerinin davalarını daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.
- Belge Toplama ve Delil Hazırlama: İdari dava avukatı Ankara, dava sürecinde gerekli olan belgeleri toplar, delilleri değerlendirir ve idari işlemlere karşı güçlü bir savunma oluşturur.
- Müzakerelerde Yardımcı Olma: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin lehine sonuçlar alabilmek için idare ile müzakerelerde bulunabilir. Anlaşmazlık çözümüne yönelik olarak müvekkillerini temsil ederler.
- Hukuki Güvence Sağlama: İdari dava avukatı Ankara, müvekkillerinin haklarını koruyarak, hukuki güvence sağlarlar. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu değerlendirir ve müvekkillerini hukuki açıdan en iyi şekilde temsil ederler.
- Hızlı ve Etkili Çözüm: İdari dava avukatı Ankara, idare mahkemesindeki prosedürleri ve süreçleri iyi bilir, bu da davaların daha hızlı bir şekilde çözülmesine katkı sağlar.
- Yasal Değişikliklere ve Güncellemelere Hâkim Olma: İdari dava avukatı Ankara’nın idari hukuk alanındaki yasal değişiklikleri ve güncellemeleri takip ederler. Bu, müvekkillerine en güncel ve doğru hukuki bilgileri sunmalarını sağlar.
İDARİ DAVA AVUKATI ANKARA ÜCRETİ 2024
Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.
İdari dava avukatı Ankara ücreti davanın niteliğine göre İdari dava avukatı Ankara ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.
Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.
Netice itibariyle, idari hukuk davalarında İdari dava avukatı Ankara ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de idari hukuk alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür.
Memur tayin hakkı konusunda uzman bir idari dava avukatı Ankara’dan destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir.
Memur tayin hakkı konusunda uzman idari dava avukatı Ankara ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.