Ödeme emrine itiraz, borçlu kişinin kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, borcunun olmadığını veya yanlış hesaplandığını belirterek hukuki yollardan karşı çıkmasıdır. Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra belirli bir süre içinde (7 gün) icra dairesine giderek itirazını yazılı olarak yapabilir. İtiraz edildiğinde, icra takibi durur ve alacaklı, alacağını ispatlamak için mahkemeye başvurmak zorunda kalır.
İçindekiler
- ÖDEME EMRİ NEDİR?
- İCRA TAKİBİ NEDİR?
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ NEDİR?
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN ŞARTLARI NELERDİR?
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN SONUÇLARI
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ VE HACİZ İŞLEMLERİ
- İMZAYA İTİRAZ NEDİR?
- BORCA İTİRAZ NEDİR?
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
- ÖDEME EMRİNE İTİRAZ KONUSUNDA SIKÇA SORULAN SORULAR
- TAZMİNAT AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- TAZMİNAT AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
ÖDEME EMRİ NEDİR?
Ödeme emri, bir icra takibinde borçluya gönderilen ve borcunu ödemesi veya itiraz etmesi gerektiğini bildiren resmi bir belgedir. İcra dairesi, alacaklının geçerli bir takip talebine dayanarak ödeme emri düzenler ve bunu borçluya tebliğ eder. Ödeme emrinde, borçluya borcunu yedi gün içinde ödemesi veya itiraz etmesi gerektiği bildirilir. Aksi takdirde, cebri icraya (zorla tahsilat) devam edileceği ihtarı yapılır.
Ödeme emrine itiraz, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrindeki borca karşı çıkma hakkıdır. Borçlu, borcun varlığını, miktarını, zamanaşımını veya başka herhangi bir itiraz sebebini gerekçe göstererek itiraz edebilir. Ödeme emrine itiraz edilmesi halinde, icra takibi durur ve alacaklının, borcun gerçekliğini ispatlamak üzere mahkemeye başvurması gerekir.
Eğer borçlu, yedi gün içinde itiraz etmezse veya ödeme emrine itiraz edip de itirazı iptal edilirse, ödeme emri kesinleşir. Kesinleşmiş bir ödeme emri, icra takibinin sonraki aşamalarının temelini oluşturur ve borcun zorla tahsil edilmesi yoluna gidilir. Bu nedenle, ödeme emrine itiraz, borçlunun haklarını korumak ve borcun doğruluğunu sorgulamak için kritik bir adımdır.
Ödeme emri, icra takibinde borçluya yapılan ilk icra takip işlemidir ve diğer tüm takip işlemlerinin ön koşuludur. Borçlu, kendisine karşı başlatılan icra takibini ilk kez ödeme emri ile öğrenir. Bu yüzden, itiraz edilip edilmeyeceği kararı, icra takibinin seyrini belirler.
İCRA TAKİBİ NEDİR?
İcra takibi, borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklının devlet gücünü kullanarak alacağını tahsil etme sürecidir. Alacaklı, icra takibi başlatarak İcra Müdürlüğü aracılığıyla borçludan alacağını talep eder. İcra takibinin amacı, borçlunun mal varlığından alacaklının hakkını almasını sağlamaktır. Bu süreçte devlet, icra daireleri aracılığıyla alacaklının talebini yürütür ve gerekirse borçlunun mal varlığına el koyarak alacağı tahsil eder.
İcra takibi üç ana türde gerçekleşir:
- Rehinli alacakların tahsili rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip için uygulanır. Alacaklı, borçlunun rehinli malını paraya çevirerek alacağını tahsil eder.
- İlamlı icra takibi alacaklının elinde, mahkeme kararı gibi resmi bir belge (ilam) varsa kullanılır. Alacaklı, bu belgeyi icra dairesine sunarak borçludan alacağını tahsil eder.
- İlamsız icra takibi alacaklının elinde herhangi bir mahkeme kararı olmadan başlattığı takip türüdür. Alacaklı, doğrudan icra dairesine başvurarak borcunu talep eder.
İlamsız icra takibinde, borçluya ödeme emri gönderilir ve borçlu, yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Ödeme emrine itiraz edilirse, icra takibi durur ve alacaklı, alacağını kanıtlamak için mahkemeye başvurmak zorunda kalır. Ödeme emrine itiraz edilmezse veya itiraz kaldırılırsa, takip kesinleşir ve cebri icraya geçilir.
İcra takibi, alacaklının borçludan alacağını tahsil etmek için hukuki yollara başvurduğu bir süreçtir. Borçlunun haklarını korumak ve borcun doğruluğunu sorgulamak için itiraz etme hakkı vardır.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ NEDİR?
Ödeme emrine itiraz, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine karşı hukuki yollardan itiraz etme hakkıdır. İcra takibi sürecinde, alacaklı icra dairesine başvurarak borçluya borcunu ödemesi için ödeme emri gönderilmesini talep eder. Bu ödeme emri, borçluya borcunu yedi gün içinde ödemesi veya itiraz etmesi gerektiğini bildirir.
Ödeme emrine itiraz, borçlunun borcun varlığını, miktarını, zamanaşımını, müeccel (henüz vadesi gelmemiş) olduğunu veya başka hukuki sebeplerle borcu kabul etmediğini belirtmek amacıyla yapılan hukuki bir başvurudur. Ödeme emrine itiraz eden borçlu, icra takibinin durmasını sağlar. Bu sayede, alacaklı borcunun gerçekliğini mahkemede ispat edene kadar icra işlemleri durur. Ödeme emrine itiraz, borçlunun haksız takiplere karşı korunması için önemli bir yasal hak olarak kabul edilir.
Ödeme emrine itirazın amacı, borçlunun haksız veya hatalı icra takiplerine karşı kendini savunmasını sağlamaktır. Alacaklılar, bazen yanlışlıkla veya kötü niyetle borçluya karşı icra takibi başlatabilir. Bu durumda borçlu, itiraz ederek borcun gerçekliğini sorgulama ve mahkemede savunma yapma hakkına sahip olur. Ayrıca, borcun varlığını kabul etse bile miktarının yanlış olduğunu veya borcun daha önce ödendiğini ileri sürebilir.
Ödeme emrine itiraz, İcra ve İflas Kanunu‘nun ilgili maddelerine dayanır ve borçluya yasal koruma sağlar. Bu hak, borçlunun mal varlığının haksız yere haczedilmesini önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Ödeme emrine itiraz, aynı zamanda borçlunun alacaklının iddiasını mahkemede ispatlamasını talep ederek hakkını savunmasını mümkün kılar.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN ŞARTLARI NELERDİR?
Ödeme emrine itiraz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Bu süre içinde borçlu, ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir ve icra takibi devam eder. Ancak borçlu, süresi içinde ödeme emrine itiraz ederse icra takibi durur ve alacaklı, alacağını kanıtlamak üzere mahkemeye başvurmak zorunda kalır.
Ödeme emrine itiraz, yazılı olarak icra dairesine yapılır ve itirazın gerekçeleri açıkça belirtilmelidir. Örneğin, borçlu borcun hiç var olmadığını, borcun ödenmiş olduğunu, borcun zamanaşımına uğradığını veya borcun miktarının yanlış hesaplandığını ileri sürebilir. Ayrıca, borç müeccel (vadesi gelmemiş) ise borçlu ödeme emrine itiraz ederek borcun henüz ödenmesi gerekmediğini savunabilir.
Ödeme emrine itiraz, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Bu süre, ödeme emrinin borçluya ulaştığı tarihten itibaren başlar. Eğer borçlu bu yedi gün içinde itiraz etmezse, ödeme emri kesinleşir ve alacaklı, cebri icra yoluyla borcunu tahsil edebilir.
Ödeme emrine itiraz, yazılı olarak icra dairesine yapılır. Borçlu, dilekçesinde itirazın gerekçelerini açık ve net bir şekilde belirtmelidir. İtiraz gerekçeleri doğru ve hukuka uygun şekilde yazılmadığında, itiraz geçersiz sayılabilir ve icra takibi devam eder.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN GEREKÇELERİ
Borçlu, aşağıdaki gerekçelerle itiraz edebilir:
- Borçlu, ödeme emrinde belirtilen borcun gerçekte hiç var olmadığını iddia edebilir. Örneğin, alacaklı ile arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığını veya borcun asılsız olduğunu ileri sürebilir.
- Borçlu, ödeme emrinde belirtilen borcu daha önce ödediğini savunabilir. Bu durumda borçlu, ödemenin yapıldığını kanıtlayan dekont, makbuz veya diğer belgeleri sunarak ödeme emrine itiraz edebilir.
- Türk Borçlar Kanunu’na göre bazı borçlar, belirli süreler geçtikten sonra zamanaşımına uğrar. Eğer borçlu, ödeme emrinde belirtilen borcun zamanaşımına uğradığını düşünüyorsa, ödeme emrine itiraz ederek borcun artık tahsil edilemeyeceğini ileri sürebilir.
- Borçlu, ödeme emrinde belirtilen borç tutarının yanlış hesaplandığını veya fazla gösterildiğini düşünüyorsa, bu durumu ödeme emrine itiraz ederek düzeltilmesini talep edebilir.
- Borç müeccel, yani henüz vadesi gelmemiş ise borçlu, ödeme emrine itiraz ederek borcun henüz ödenmesi gerekmediğini savunabilir. Örneğin, taraflar arasında yapılan sözleşmeye göre borcun ödeme tarihi henüz gelmemişse, borçlu bu durumu ileri sürerek icra takibini durdurabilir.
- Borçlu, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğunu düşünüyorsa ödeme emrine itiraz ederek yetki itirazında bulunabilir. Örneğin, borçlunun ikametgahının farklı bir şehirde olması durumunda bu tür bir itiraz mümkündür.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZIN SONUÇLARI
Ödeme emrine itiraz edildiğinde, icra takibi durur. İcra takibinin devam edebilmesi için alacaklının mahkemeye başvurarak borcun geçerliliğini ispat etmesi gerekmektedir. Bu durumda alacaklı, iki farklı hukuki yola başvurabilir: itirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması talebi. Her iki yolun da kendine özgü koşulları ve süreçleri vardır.
Alacaklı, ödeme emrine itirazın haksız olduğunu düşünüyorsa itirazın iptali davası açabilir. İtirazın iptali davası, mahkemelerde görülür ve alacaklı, borcun varlığını ve geçerliliğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu davada mahkeme, borçlunun itiraz gerekçelerini detaylı bir şekilde inceler ve alacaklının haklı olup olmadığına karar verir. Alacaklı, borcun varlığını sözleşme, fatura, senet gibi yazılı belgelerle ispat etmeye çalışır. Öte yandan, borçlu ise borcun olmadığını, ödendiğini, zamanaşımına uğradığını veya başka hukuki sebeplerle borcu kabul etmediğini savunarak ödeme emrine itiraz gerekçelerini sunar. Mahkeme, her iki tarafın iddialarını ve delillerini değerlendirerek kararını verir. Eğer mahkeme, alacaklının haklı olduğuna hükmederse, itiraz iptal edilir ve icra takibi kaldığı yerden devam eder. Aksi takdirde, itiraz kabul edilirse icra takibi sonlandırılır.
Alacaklı, ödeme emrine itirazın haksız olduğunu düşünmekle birlikte, borcun resmi belgelerle açıkça ispat edilebileceğini düşünüyorsa itirazın kaldırılması talebinde bulunabilir. İtirazın kaldırılması talebi, icra mahkemesi nezdinde yapılır ve daha kısa sürede sonuçlanır. Bu yol, özellikle borcun dayanağı resmi belgelerle kanıtlanabiliyorsa tercih edilir. Örneğin, borçlu tarafından imzalanmış senet, çek veya noter tasdikli sözleşme gibi belgeler, borcun varlığını açıkça ispat eden güçlü deliller olarak kabul edilir. Alacaklı, bu tür belgeleri icra mahkemesine sunarak itiraz eden borçlunun itirazının kaldırılmasını talep eder. İcra mahkemesi, alacaklının sunduğu belgeleri inceler ve belgelerin geçerliliğini değerlendirir. Eğer belgeler yeterince güçlü ve borcun varlığını kanıtlayıcı nitelikteyse, mahkeme itirazın kaldırılmasına karar verir ve icra takibi kaldığı yerden devam eder.
Ancak, icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verirken, alacaklının talebi üzerine borçlunun yüzde yirmi inkar tazminatı ödemesine de hükmedebilir. Bu tazminat, haksız yere ödeme emrine itiraz eden borçluya karşı alacaklının zararını telafi etmek amacıyla uygulanır. Eğer mahkeme itirazın kaldırılması talebini reddederse, icra takibi durdurulur ve alacaklı genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmak zorunda kalır.
Eğer borçlu, ödeme emrine süresi içinde itiraz etmezse veya itiraz edip de itirazı mahkeme tarafından reddedilirse, ödeme emri kesinleşir. Kesinleşmiş bir ödeme emri, icra takibinin devam etmesi için gerekli olan hukuki zemini sağlar. Ödeme emrinin kesinleşmesiyle birlikte alacaklı, cebri icra yoluna başvurarak borçlunun mal varlığına el koyabilir ve alacağını tahsil edebilir. Örneğin, alacaklı, borçlunun maaşına haciz koyabilir, banka hesaplarına bloke koydurabilir veya taşınmaz mallarına ipotek koyarak satışını talep edebilir.
Ödeme emrine itiraz edilmemesi veya itirazın reddedilmesi durumunda, alacaklı haciz yoluna başvurarak borçlunun mal varlığına el koyabilir. Haciz işlemi, icra müdürlüğü tarafından yürütülür ve borçlunun ekonomik değer taşıyan mal varlıkları tespit edilerek satışa çıkarılır. Bu malların satışından elde edilen gelirle alacaklı, alacağını tahsil eder.
Ödeme emrine itiraz edilmemesi durumunda taşınmazların haczi de mümkündür. Alacaklı, borçlunun gayrimenkullerine ipotek koyarak satışını talep edebilir. İcra müdürlüğü, taşınmazların satışını açık artırma yoluyla gerçekleştirir ve satıştan elde edilen gelirle alacaklının alacağı ödenir.
Ödeme emrine itiraz edilmemesi veya itirazın kaldırılması halinde maaş haczi de uygulanabilir. Alacaklı, borçlunun maaşına haciz koyarak her ay belirli bir oranda kesinti yapılmasını talep edebilir. Borçlunun gelirine göre belirlenen bu kesinti, alacaklının alacağını tahsil edene kadar devam eder.
Ödeme emrine itiraz süreci, borçlunun haksız takiplere karşı kendini savunması açısından büyük önem taşır. Ancak bu hakkın doğru kullanılması gerekir. Borçlunun itiraz ederken haklı sebepler sunması ve belgelerle desteklemesi gerekmektedir. Haksız yere yapılan itirazlar, alacaklının zararını telafi etmek amacıyla inkar tazminatı ile cezalandırılabilir.
Ödeme emrine itiraz, borçlunun hukuki haklarını koruması ve alacaklının haksız takibine karşı savunma yapması için önemli bir yasal mekanizmadır. Ancak bu hakkın doğru kullanılması, süresi içinde yapılması ve gerekli belgelerle desteklenmesi büyük önem taşır. Aksi takdirde ödeme emri kesinleşir ve alacaklı cebri icra yoluyla alacağını tahsil edebilir.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ VE HACİZ İŞLEMLERİ
Ödeme emrine itiraz, icra takibinin durmasına neden olduğu için haciz işlemleri de durur. Alacaklı, borçlunun mal varlığına haciz koydurmak istiyorsa önce ödeme emrine itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davasını kazanmak zorundadır. Bu nedenle ödeme emrine itiraz, borçlunun mal varlığının korunması için kritik bir hukuki mekanizmadır.
Ödeme emrine itiraz, borçlunun haksız yere yapılan icra takiplerine karşı korunmasını sağlar. Alacaklılar bazen yanlışlıkla veya kötü niyetle haksız icra takipleri başlatabilir. Bu durumlarda borçlu, ödeme emrine itiraz ederek kendisini savunabilir ve borcun gerçekliğini sorgulatabilir. Ayrıca, borcun miktarı yanlış hesaplanmışsa veya borç kısmen ödenmişse borçlu, ödeme emrine itiraz ederek bu durumu düzeltebilir.
Ödeme emrine itiraz, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine karşı yasal yollardan itiraz etme hakkıdır. Borçlu, yedi gün içinde ödeme emrine itiraz ederse icra takibi durur ve alacaklı borcun gerçekliğini ispatlamak zorunda kalır. Ödeme emrine itiraz, borçlunun haksız icra takiplerinden korunmasını ve borcun doğruluğunu sorgulamasını sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır.
İMZAYA İTİRAZ NEDİR?
İmzaya itiraz, alacaklının adi bir senedi dayanak göstererek başlattığı icra takibine karşı, borçlunun bu senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek yaptığı itirazdır. Borçlu, imzanın kendisine ait olmadığını açık ve net bir şekilde ifade etmelidir. Örneğin, “İmza bana ait değil”, “İmzayı ben atmadım” veya “İmza sahte” şeklinde açıkça dile getirilmelidir. Eğer borçlu, imzaya itiraz ettiğini net olarak belirtmezse, o icra takibi kapsamında senet altındaki imzayı kabul etmiş sayılır.
İmzaya itiraz edebilmek için icra takibinin adi bir senede dayanması gereklidir. Adi senet, noter tasdiki olmayan ve resmi nitelik taşımayan belgedir. Eğer icra takibi, noter tarafından onaylanmış bir imzaya dayanıyorsa, borçlu ödeme emrine itiraz yoluyla bu imzayı reddedemez. Böyle durumlarda, borçlu ancak sahtelik davası açarak noter tasdikli imzanın kendisine ait olmadığını kanıtlayabilir. Noter tasdikli imzaya karşı yapılan itiraz, imzaya itiraz olarak değil, borca itiraz olarak değerlendirilir.
İmzaya itiraz edilmesi durumunda, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kesin olarak kaldırılmasını talep edemez. Ancak, geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Geçici kaldırma, alacaklının icra takibine devam edebilmesi için geçici bir çözümdür. Mahkeme, belgeleri inceleyerek alacaklının talebini değerlendirir ve borçlunun imzaya itirazının geçici olarak kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verir.
Eğer icra takibi herhangi bir senede dayanmıyorsa, imzaya itiraz söz konusu olamaz. Ayrıca, icra takibi resmi bir belgeye dayanıyorsa ve bu belge, resmi bir makam veya yetkili merci tarafından düzenlenmişse, bu tür belgelerde borçlunun imzası bulunmadığından dolayı da imzaya itiraz edilemez.
İmzaya itiraz, yalnızca adi senetlerde gündeme gelen ve borçlunun imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek takibi durdurma girişiminde bulunduğu özel bir itiraz türüdür. Bu itirazın geçerli olabilmesi için açık ve kesin bir şekilde belirtilmesi ve gerekli hukuki dayanaklarla desteklenmesi gerekmektedir.
BORCA İTİRAZ NEDİR?
Borca itiraz, imzaya itiraz dışında kalan tüm itirazları kapsayan genel bir itiraz türüdür. Borçlu, kendisine gönderilen ödeme emrine karşı borcun tamamına veya bir kısmına itiraz edebilir. Borca itiraz, borcun varlığını, miktarını, ödenmiş olduğunu, takas edilmiş olmasını, zamanaşımına uğramış olmasını veya başka hukuki sebeplerle borcun geçersizliğini ileri sürmek amacıyla yapılır. Örneğin, borçlu borcun ödenmiş olduğunu iddia ederek borca itiraz edebilir veya borcun zamanaşımına uğradığını belirterek borca itirazda bulunabilir.
Borca itiraz, yazılı olarak icra dairesine yapılır ve borçlu, borcun tamamına veya yalnızca bir kısmına itiraz edebilir. Eğer borçlu borcun sadece bir bölümüne itiraz ediyorsa, buna kısmi itiraz denir. Kısmi itirazda borçlu, hangi miktara itiraz ettiğini açık ve net bir şekilde belirtmek zorundadır. Aksi takdirde, hiçbir itirazda bulunmamış sayılır ve borcun tamamını kabul etmiş kabul edilir.
Yetki itirazı, icra takibini yapan icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürerek yapılan bir itirazdır. Yetki itirazı, tek başına yapılabileceği gibi borca itiraz ile birlikte de yapılabilir. Eğer yetki itirazı, borca itiraz ile birlikte yapılırsa borca itiraz gibi işlem görür. Ancak, yetki itirazı imzaya itiraz ile yapılmışsa, bu durumda yetki itirazı da imzaya itiraz gibi değerlendirilir ve buna göre hukuki süreç işletilir.
Borca itirazda, borçlunun itiraz nedenlerini ayrıntılı olarak açıklama zorunluluğu yoktur. Borçlu sadece “borca itiraz ediyorum” şeklinde genel bir ifade kullanarak itirazını gerçekleştirebilir. Ancak, borçlu itirazında gerekçe belirtirse, bu gerekçeler alacaklının itirazın kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurması durumunda önem kazanır. Çünkü borçlu, icra mahkemesinde yalnızca daha önce dile getirdiği gerekçeleri kullanabilir. Eğer borçlu itirazında gerekçe belirtmemişse veya senetten açıkça anlaşılmayan nedenleri sonradan ileri sürmek isterse, bu gerekçeler icra mahkemesi tarafından dikkate alınmaz.
Borca itiraz edildiğinde icra takibi durur ve alacaklı, takibin devam edebilmesi için mahkemeye başvurarak borcun geçerliliğini ispatlamak zorunda kalır. Bu durumda, alacaklı iki farklı yol izleyebilir:
- Alacaklı, borçlunun yaptığı borca itirazın haksız olduğunu ileri sürerek mahkemede itirazın iptali davası açar. Mahkeme, borçlunun borca itiraz gerekçelerini değerlendirir ve alacaklının haklı olup olmadığına karar verir. Eğer mahkeme alacaklıyı haklı bulursa, borçlunun borca itirazı iptal edilir ve icra takibine devam edilir.
- Alacaklı, borcun geçerliliğini belgelerle açıkça ispat edebildiği durumlarda itirazın kaldırılmasını talep edebilir. Özellikle senet, fatura veya sözleşme gibi güçlü delillere dayanarak borcun gerçekliğini kanıtlayan alacaklı, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Mahkeme, belgeleri inceleyerek borçlunun borca itirazının kaldırılıp kaldırılmayacağına karar verir.
Borca itiraz, borçlunun kendisine yöneltilen ödeme emrine karşı hukuki savunma hakkıdır ve borcun varlığına, miktarına, ödenmiş olmasına veya zamanaşımına dayanarak yapılabilir. Borçlu, borca itiraz ederek icra takibini durdurabilir ve alacaklı, borcun geçerliliğini ispatlamak için hukuki yollara başvurmak zorunda kalır.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ
……….İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE
Dosya No: …/…
İTİRAZ EDEN (BORÇLU):
Adı Soyadı: …………………………………………..
T.C. Kimlik No: ……………………………………………
Adresi: ……………………………………………
Telefon No: ……………………………………………
ALACAKLI:
Adı Soyadı/Unvanı: ……………………………………………
Adresi: ……………………………………………
KONU:
…/… tarihli ödeme emrine itirazımın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR:
Tarafıma …/…/… tarihinde tebliğ edilen ödeme emri ile … TL borcun ödenmesi talep edilmiştir.
Söz konusu borca itiraz ediyorum, çünkü:
Borç tamamen/ kısmen ödenmiş olup, kalan borç miktarı doğru değildir.
Borç zamanaşımına uğramıştır.
Borç hiç var olmamış veya tarafıma ait değildir.
Borcun miktarı yanlış hesaplanmıştır.
Borç müeccel (vadesi gelmemiş) olup, ödenmesi gerekmemektedir.
Diğer sebepler: …………………………………………… (İtiraz nedenleri detaylıca belirtilmelidir.)
Yukarıda belirtilen gerekçelerle, İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca ödeme emrine itiraz ediyorum.
HUKUKİ NEDENLER:
İcra ve İflas Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri.
TALEP SONUCU:
Yukarıda belirtilen sebeplerle, tarafıma gönderilen ödeme emrine itiraz ediyorum. İtirazımın kabul edilerek icra takibinin durdurulmasını ve gerekli işlemlerin yapılmasını saygıyla talep ederim.
Tarih: …/…/…
İtiraz Eden (Borçlu)
Adı Soyadı: ……………………………………………
İmza: ……………………………………………
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ KONUSUNDA SIKÇA SORULAN SORULAR
1.Ödeme emrine itiraz süresi ne kadardır?
İtiraz süresi, borçlunun ödeme emrini tebliğ aldığı tarihten itibaren 7 gündür. Bu süre zarfında itiraz edilmezse, ödeme emri kesinleşir ve icra takibi devam eder.
2.Ödeme emrine nasıl itiraz edilir?
Ödeme emrine itiraz, yazılı olarak icra dairesine yapılır. İtiraz dilekçesinde borcun varlığına, miktarına, zamanaşımına uğramış olup olmadığına veya başka hukuki sebeplere dayanarak itiraz gerekçesi belirtilmelidir.
3.Ödeme emrine itiraz etmek için avukata gerek var mı?
İtiraz etmek için avukata gerek yoktur; borçlu, doğrudan icra dairesine başvurarak itirazını yazılı olarak yapabilir. Ancak, sürecin hukuki karmaşıklığı nedeniyle bir avukatın yardımı faydalı olabilir.
4.Ödeme emrine itiraz etmezsem ne olur?
İtiraz edilmezse, ödeme emri kesinleşir ve icra takibi devam eder. Alacaklı, cebri icra yoluyla borçlunun mal varlığına el koyabilir.
5.Ödeme emrine itiraz ettim, ne olur?
Ödeme emrine itiraz ettiğinizde, icra takibi durur. Alacaklı, takibin devam edebilmesi için mahkemeye başvurarak borcun geçerliliğini ispatlamak zorunda kalır.
6.Ödeme emrine itiraz ettikten sonra ne kadar süre içinde karar verilir?
İtirazın ardından, alacaklı itirazın kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurabilir. Mahkeme, itirazın geçici olarak kaldırılmasına veya iptal edilmesine karar verir. Bu süreç birkaç hafta sürebilir, ancak her durumda mahkeme kararını verir.
7.Ödeme emrine itirazın kabul edilmesi ne anlama gelir?
Ödeme emrine itirazın kabul edilmesi, icra takibinin durdurulması anlamına gelir. Alacaklı, borcun geçerliliğini mahkemede ispatlamak zorunda kalır.
8.Borcun tamamına veya sadece bir kısmına itiraz edilebilir mi?
Borçlu, borcun tamamına veya yalnızca bir kısmına itiraz edebilir. Eğer borçlu sadece bir kısmına itiraz ediyorsa, kısmi itiraz yapması gerekmektedir ve bu kısmı açıkça belirtmelidir.
9.Ödeme emrine itiraz edilse bile alacaklı ne yapabilir?
İtiraz edilse bile, alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını talep edebilir ve borcun geçerliliğini mahkemede ispatlamak için gerekli belgeleri sunar.
10.Ödeme emrine itiraz edildikten sonra hangi belgeler istenir?
Ödeme emrine itiraz edildikten sonra, alacaklı borcun geçerliliğini ispatlamak için ilgili belgeleri (senet, sözleşme, fatura vb.) mahkemeye sunmalıdır. Borçlu, ödeme emrinin geçerli olup olmadığı konusunda itirazını daha ayrıntılı şekilde mahkemeye bildirebilir.
11.Ödeme emrine itiraz edilen borç birden fazla kişiyle mi ilgilidir?
Eğer borç birden fazla kişiyi ilgilendiriyorsa, her bir borçlu ayrı ayrı ödeme emrine itiraz edebilir. Bu durumda, her borçlu kendi itirazını belirli bir süre içinde yapmalıdır.
12.Ödeme emrine itiraz ettiğimde icra işlemleri durur mu?
Evet, ödeme emrine itiraz ettiğinizde icra işlemleri durur. Ancak, alacaklı mahkemeye başvurursa, itirazın kaldırılması veya iptali kararı verilebilir ve icra işlemleri devam eder.
TAZMİNAT AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
TAZMİNAT AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.