Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, kazanın meydana geliş şekline göre sorumluluğun kimde olduğunun belirlenmesi açısından kritik bir süreçtir. Kusur oranı, kaza sonrası yapılacak olan hukuki ve sigorta işlemlerinin temelini oluşturur. Hem maddi tazminatların belirlenmesi hem de cezai sorumluluğun ortaya konulabilmesi için trafik kazalarında kusur oranının tespiti net bir şekilde yapılması gerekmektedir.
İçindekiler
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, bir kazanın ardından tarafların sorumluluk derecelerini belirlemek için gerçekleştirilen önemli bir süreçtir. Bu süreç, hem maddi hem de manevi tazminatların, sigorta ödemelerinin ve hatta cezai sorumluluğun belirlenmesinde kritik rol oynar. Kusur oranı, kaza anında hangi tarafın ne kadar sorumlu olduğuna dair bir değerlendirme yapılarak belirlenir ve kazaya neden olan ihmal ya da kural ihlalleri dikkate alınır.
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti Neden Önemlidir?
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, birçok açıdan büyük bir öneme sahiptir. Kazaya karışan taraflar, sigorta şirketleri ve hukuk sistemi, bu orana göre hareket ederler. Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, aşağıdaki nedenlerden dolayı kritik bir rol oynar:
- Sigorta İşlemleri: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, sigorta şirketlerinin hasar tazminatlarını doğru bir şekilde ödemesi için gereklidir. Sigorta şirketleri, kazada kimin ne kadar kusurlu olduğuna göre ödeme yapar. Eğer bir taraf tamamen kusurlu bulunursa, diğer taraf zararının tamamını karşı taraftan veya sigortadan talep edebilir.
- Tazminat Talepleri: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, maddi ve manevi tazminat davalarında da belirleyici rol oynar. Mahkemeler, tarafların kusur oranına göre tazminat miktarını belirlerler. Örneğin, %100 kusurlu bulunan bir taraf, diğer tarafa tam tazminat ödemek zorunda kalabilirken, kusurun paylaşıldığı durumlarda tazminat oranları da buna göre ayarlanır.
- Cezai Sorumluluk: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, aynı zamanda cezai sorumluluğun belirlenmesi açısından da önemlidir. Eğer bir sürücü trafik kurallarını ciddi bir şekilde ihlal etmiş ve bu ihlal kazaya neden olmuşsa, bu kişi cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Ağır kusur, hapis cezası gibi cezai yaptırımlar doğurabilir.
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti Nasıl Yapılır?
Trafik kazalarında ilk yapılması gerekenlerden biri, taraflar arasında anlaşma sağlanarak kaza tespit tutanağının (KTT) hazırlanmasıdır. Tarafların olay yerindeki beyanlarına ve kazanın meydana geldiği koşullara göre hazırlanan bu tutanak, kazaya karışan araçların sorumluluklarını belirlemek adına önemli bir belgedir. Eğer taraflar arasında bir anlaşma sağlanamıyorsa, olaya polis veya jandarma gibi kolluk kuvvetleri müdahale eder ve resmi bir tutanak tutar. Bu resmi belgeler, ilerleyen süreçte trafik kazalarında kusur oranının tespiti için kullanılan önemli deliller arasında yer alır.
Kaza tespit tutanağı, yazılı bir belge niteliği taşır ve tarafların imzalarını içerir. Olayın gelişimini, kazanın meydana geldiği yer ve zaman gibi bilgileri içeren bu belge, kazaya karışan sürücülerin ve varsa tanıkların beyanlarını da içerir. Trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapılırken bu tutanak en önemli delil olarak kabul edilir. Ayrıca kaza sonrası olay yerinin fotoğraflanması da sürece katkı sağlar. Bu fotoğraflar, olay yerinin görsel bir kaydı olarak kazanın nasıl meydana geldiğini daha net bir şekilde ortaya koyar.
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, sigorta işlemleri açısından da önemlidir. Kaza tespit tutanağı ve olay yerinde çekilen fotoğraflar, sigorta şirketine gönderilir. Sigorta şirketi, bu belgeler doğrultusunda bir dosya açar ve kazanın detaylarını incelemeye başlar. Bu süreçte Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) aracılığıyla bir TRAMER kaydı oluşturulur. TRAMER (Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi), trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapıldığı ve sigorta şirketlerinin başvurularını değerlendirdiği bir sistemdir. SBM, trafik kazalarında sigorta işlemlerinin güvenilir bir şekilde yürütülmesini sağlar.
TRAMER sistemi, trafik kazalarında kusur oranının tespiti açısından oldukça kritik bir rol oynar. Anlaşmalı olarak tutulan kaza tespit tutanağı, sigorta şirketi tarafından TRAMER’e yüklenir. Bu noktada TRAMER Komisyonu devreye girer ve kazaya dair incelemeleri başlatır. Komisyon, kazanın gerçekleştiği koşulları ve tarafların beyanlarını dikkate alarak trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapar. TRAMER’e yapılan bu başvuruların ardından, sistem genellikle 3 gün içinde kusur oranlarını belirler.
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, kazanın oluş şekline, kazaya karışan araçların durumuna, yol koşullarına ve diğer birçok faktöre bağlı olarak gerçekleştirilir. Trafik kazalarında kusur oranının tespiti süreci şu adımları içerir:
- Kaza Tutanakları: Kazanın hemen ardından taraflar, trafik polisleri veya jandarma tarafından düzenlenen kaza tutanaklarını doldurur. Trafik kazalarında kusur oranının tespiti bu tutanaklarda belirtilen bilgiler doğrultusunda başlar. Tutanakta, kazanın nasıl meydana geldiği, hangi tarafın hangi trafik kuralını ihlal ettiği gibi bilgiler yer alır.
- Görgü Tanıkları: Eğer kazayı gören tanıklar varsa, bu kişilerden alınan ifadeler trafik kazalarında kusur oranının tespiti sürecinde oldukça önemlidir. Görgü tanıkları, kazanın nasıl meydana geldiğine dair tarafsız bilgiler sağlayabilir ve bu da kusurun kimde olduğunun belirlenmesine yardımcı olur.
- Ekspertiz İncelemesi: Bazı durumlarda, trafik kazalarında kusur oranının tespiti için sigorta şirketleri veya mahkemeler ekspertiz raporu talep edebilir. Ekspertiz raporu, kaza yerinde yapılan teknik incelemeler sonucunda hazırlanır. Bilirkişiler, kazaya neden olan faktörleri, araçların hızlarını, fren izlerini ve diğer teknik verileri inceleyerek kusur oranını belirler.
- Trafik Kurallarına Uygunluk: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapılırken, kazaya karışan tarafların trafik kurallarına ne kadar uydukları da dikkate alınır. Örneğin, kırmızı ışıkta geçen bir sürücü, büyük ihtimalle kazada daha fazla kusurlu bulunacaktır. Aynı şekilde, hız limitlerini aşan veya dikkatsiz bir şekilde araç süren kişiler de kusurlu kabul edilebilir.
- Teknik Deliller: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, kazadan elde edilen teknik delillerin incelenmesiyle de yapılır. Güvenlik kameraları, araç içi kameralar ve kaza yerindeki izler, kazanın nasıl meydana geldiğine dair önemli ipuçları sunar. Bu veriler, kazanın oluş şekli hakkında daha kesin bir görüş sunarak kusur oranının tespitinde yardımcı olur.
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Belirlenmesinde Etkili Olan Faktörler
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, çeşitli faktörlere bağlı olarak yapılır. Bu faktörler şunları içerir:
Kazanın Meydana Geldiği Koşullar: Yolun durumu, hava koşulları, trafik yoğunluğu gibi çevresel faktörler, trafik kazalarında kusur oranının tespitinde etkili olabilir. Örneğin, kaygan bir yolda hızını azaltmayan bir sürücü, kusurlu bulunabilir.
- Sürücülerin Davranışları: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, sürücülerin trafik kurallarına ne kadar uyduklarına bağlıdır. Trafik ışıklarını ihlal eden, hız limitlerini aşan veya alkollü araç kullanan bir sürücü, kazada büyük ölçüde kusurlu kabul edilecektir.
- Yaya ve Diğer Unsurlar: Kazaya sadece sürücüler değil, yayalar veya bisikletliler de karışmış olabilir. Bu durumda, trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapılırken yayaların trafik kurallarına uygun davranıp davranmadığı da göz önünde bulundurulur. Örneğin, yaya geçidi dışında yola çıkan bir yaya kazada kusurlu bulunabilir.
- Araçların Durumu: Araçların teknik durumu da trafik kazalarında kusur oranının tespitinde önemlidir. Eğer bir aracın fren sistemi bozuksa ve bu durum kazaya neden olmuşsa, araç sahibi kusurlu kabul edilebilir.
- İşaret ve Levhalara Uyulmaması: Trafik kazalarında kusur oranının tespiti yapılırken, sürücülerin trafik işaret ve levhalarına uyup uymadıkları dikkate alınır. Dur levhasına uymayan bir sürücü, kazada büyük ölçüde sorumlu olabilir.
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespitinde Sigorta Şirketlerinin Rolü
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti sürecinde sigorta şirketlerinin rolü büyüktür. Kaza sonrası taraflar, genellikle kendi sigorta şirketlerine başvurarak hasar tazminatı talep ederler. Sigorta şirketleri, kaza tutanaklarını, görgü tanıklarının ifadelerini ve ekspertiz raporlarını inceleyerek kazadaki kusur oranını belirlerler. Kusur oranına göre, hangi tarafın ne kadar tazminat ödeyeceği veya alacağı netleşir.
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti konusunda anlaşmazlık çıktığında, taraflar sigorta tahkim komisyonuna başvurabilirler. Sigorta tahkim komisyonu, tarafsız bir şekilde inceleme yaparak kazadaki kusur oranını ve sigorta şirketlerinin ödemesi gereken tazminat miktarını belirler.
Trafik kazalarında kusur oranının tespiti, kazanın meydana geliş şeklini, tarafların trafik kurallarına uyma durumunu ve diğer birçok faktörü göz önünde bulundurarak yapılır. Bu tespit, hem hukuki süreçlerin hem de sigorta işlemlerinin doğru bir şekilde yürütülebilmesi için hayati öneme sahiptir. Kazaya karışan tarafların sorumluluğu, trafik kazalarında kusur oranının tespiti ile net bir şekilde ortaya konulabilir ve buna göre tazminat talepleri ve cezai yaptırımlar şekillenir.
Trafik Kazalarında Kusur Tespiti
Trafik kazalarında kusur tespiti, bir kazanın ardından sorumlu tarafların belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen bir süreçtir. Bu süreç, kazaya karışan kişilerin hukuki, cezai ve sigorta yükümlülüklerini belirlemek açısından büyük önem taşır. Trafik kazalarında kusur tespiti, hem maddi hem de manevi tazminat davalarının temel dayanağıdır. Ayrıca, sigorta şirketleri tarafından yapılacak ödemelerin miktarını ve hangi tarafın ne kadar sorumlu olduğunu belirlemek için de kritik rol oynar.
Trafik Kazalarında Kusur Tespiti Nedir?
Trafik kazalarında kusur tespiti, kazanın nasıl meydana geldiğine ve kazaya karışan kişilerin hangi trafik kurallarını ihlal ettiklerine dair bir inceleme sürecidir. Bu tespit, hem sigorta şirketlerinin hem de adli makamların karar verirken dikkate aldığı bir değerlendirmedir. Trafik kazalarında kusur tespiti, kazanın sorumluluk dağılımını belirler ve kimin daha fazla kusurlu olduğuna dair net bir bilgi sunar.
Trafik Kazalarında Kusur Tespitinde Etkili Olan Faktörler
Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken, birçok faktör dikkate alınır. Bu faktörler, kazanın nasıl meydana geldiğini ve tarafların kusur oranlarını belirlemeye yardımcı olur. Trafik kazalarında kusur tespiti sırasında değerlendirilen başlıca unsurlar şunlardır:
- Trafik Kuralları: Trafik kazalarında kusur tespiti sırasında, tarafların trafik kurallarına uyup uymadıkları dikkate alınır. Örneğin, hız sınırını aşan, kırmızı ışıkta geçen veya diğer sürücülerin hakkına riayet etmeyen bir sürücü, büyük olasılıkla kazada daha fazla kusurlu bulunacaktır.
- Araçların Durumu: Trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken, araçların teknik durumu da önemli bir faktördür. Örneğin, fren sistemi bozuk bir araç kazaya neden olmuşsa, bu araç sahibinin kusurlu olduğu kabul edilebilir.
- Hava ve Yol Koşulları: Kaza anındaki hava ve yol koşulları da trafik kazalarında kusur tespiti sürecinde dikkate alınır. Kaygan bir yolda hızını azaltmayan bir sürücü, kazada daha fazla sorumluluk taşıyabilir.
- Sürücülerin Davranışları: Sürücülerin kazadaki davranışları, trafik kazalarında kusur tespiti yapılırken önemli bir unsurdur. Dikkatsiz sürüş, aşırı hız, alkol veya uyuşturucu etkisi altında araç kullanmak gibi unsurlar, sürücünün kusur oranını artırabilir.
Trafik Kazalarında Kusur Tespiti ve Hukuki Süreçler
Trafik kazalarında kusur tespiti, aynı zamanda hukuki süreçlerin başlatılmasında da belirleyici bir faktördür. Kazaya karışan taraflar, kusur oranlarına göre tazminat taleplerinde bulunabilirler. Mahkemeler, trafik kazalarında kusur tespiti sonucunu dikkate alarak tarafların taleplerini değerlendirir ve karar verir.
Kusur oranına göre, taraflar maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Özellikle ağır kusurlu olan taraflar, daha yüksek tazminat ödemekle yükümlü tutulabilirler.
Trafik Kazalarında Kusur Tespitine İtiraz Süreci
Trafik kazalarında kusur tespiti her zaman taraflar arasında kabul görmeyebilir. Kusur oranına itiraz eden taraflar, sigorta şirketlerine veya adli makamlara başvurarak itirazda bulunabilirler. Bu durumda, kaza yeniden incelenir ve trafik kazalarında kusur tespiti yeniden yapılabilir.
İtiraz süreci, genellikle sigorta tahkim komisyonu aracılığıyla çözülür. Komisyon, tarafsız bir şekilde kazayı inceleyerek kusur oranını ve tazminat miktarını yeniden değerlendirir.
Trafik kazalarında kusur tespiti, kazanın meydana gelme şekline ve tarafların trafik kurallarına uyumuna göre belirlenen bir süreçtir. Bu süreç, sigorta işlemleri, hukuki davalar ve tazminat taleplerinde belirleyici rol oynar. Trafik kazalarında kusur tespiti, kazaya karışan tarafların sorumluluklarını netleştirir ve adil bir çözüm sunulmasına yardımcı olur. Kusur tespiti, hem maddi hem de manevi tazminat davalarında, sigorta şirketlerinin kararlarında ve cezai yaptırımların belirlenmesinde kritik bir öneme sahiptir.
Kazada Kusur Oranı Öğrenme
Kazada kusur oranı öğrenme, trafik kazalarının ardından kazaya karışan tarafların en merak ettiği konulardan biridir. Bu süreç, kazanın nasıl gerçekleştiği ve hangi tarafın ne kadar kusurlu olduğuna dair net bir bilgiye ulaşmayı sağlar. Özellikle sigorta işlemleri ve tazminat talepleri açısından kazada kusur oranı öğrenme, önemli bir aşama teşkil eder.
Kaza tespit tutanağı, kazanın detaylarını içeren ve tarafların imzalarıyla onayladığı resmi bir belgedir. Bu tutanak, kazanın hangi koşullarda meydana geldiğini ve tarafların beyanlarını içerir. Kazada kusur oranı öğrenme süreci, bu tutanağın değerlendirilmesiyle başlar. Kaza tespit tutanağına, olay yerindeki fotoğraflar ve diğer deliller de eklenerek sigorta şirketlerine iletilir. Sigorta şirketleri, kazanın nedenlerini ve tarafların sorumluluklarını belirlemek için bu belgeleri inceler.
Kazada kusur oranı öğrenme işlemi, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) üzerinden de gerçekleştirilebilir. SBM, trafik sigortası işlemleriyle ilgili bilgileri barındıran bir platformdur. Kazada kusur oranı öğrenme işlemi için öncelikle E-Devlet üzerinden SBM’nin internet sitesine giriş yapılması gerekir. https://www.sbm.org.tr adresinde “Hizmetler” menüsü altında yer alan “Kaza Tespit Tutanağı Sorgulama ve İtiraz” başlığına tıklanarak, kaza ile ilgili detaylı bilgilere ulaşmak mümkündür.
Kazada kusur oranı öğrenme, sadece bir bilgi edinme süreci değildir; aynı zamanda adaletin sağlanması açısından da kritik bir rol oynar. Sigorta şirketleri, kazaya karışan tarafların kusur oranlarını belirledikten sonra, tazminat taleplerini buna göre değerlendirir. Eğer bir tarafın kusur oranı yüksekse, bu taraf tazminat ödemekle yükümlü olur. Dolayısıyla, kazada kusur oranı öğrenme, tarafların mali yükümlülüklerini belirlemek açısından son derece önemlidir.
Kazada kusur oranı öğrenme işlemi, bazen karmaşık bir sürece dönüşebilir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması durumunda, resmi makamlar devreye girer ve kaza ile ilgili yeni bir inceleme yapılır. Bu durumda, kazada kusur oranı öğrenme süreci, mahkeme veya tahkim komisyonu gibi diğer yargı organları tarafından yürütülebilir. Bu aşamada, tarafların itirazları dikkate alınarak yeniden bir değerlendirme yapılır.
Kazada kusur oranı öğrenme süreci, sadece sigorta işlemleriyle sınırlı değildir. Aynı zamanda trafik hukukunun uygulanması açısından da önem taşır. Mahkemeler, kazanın detaylarını ve tarafların kusur oranlarını belirlemek için kaza tespit tutanağını ve SBM kayıtlarını dikkate alır. Dolayısıyla, kazada kusur oranı öğrenme, hukuki süreçlerin de önemli bir parçasıdır.
Kazada kusur oranı öğrenme sürecinde, tarafların beyanlarının yanı sıra kaza yerindeki fiziksel deliller de göz önünde bulundurulur. Olay yeri fotoğrafları, kamera kayıtları ve diğer kanıtlar, kazanın nasıl gerçekleştiğine dair önemli bilgiler sunar. Bu nedenle, kazada kusur oranı öğrenme işlemi sırasında bu tür delillerin toplanması ve değerlendirilmesi hayati önem taşır.
Kazada kusur oranı öğrenme, trafik kazaları sonrasında doğru bir değerlendirme yapmak ve adaletin sağlanması için kritik bir süreçtir. Kaza tespit tutanağı, tarafların beyanları ve SBM üzerinden elde edilen bilgiler, kazanın nasıl meydana geldiğini ve tarafların ne kadar kusurlu olduğunu belirler. Kazada kusur oranı öğrenme işlemi, hem sigorta şirketleri hem de mahkemeler için önemli bir referans kaynağıdır. Bu süreç, tarafların mali yükümlülüklerini netleştirir ve kazaya ilişkin hakların korunmasını sağlar.
Kazada kusur oranı öğrenme işlemi, kaza sonrası atılacak adımların belirlenmesi açısından da oldukça önemlidir. Kazaya karışan tarafların, kazada kusur oranı öğrenme işlemini gerçekleştirmesi, ilerleyen süreçte tazminat taleplerini ve sigorta işlemlerini etkiler. Bu nedenle, her iki tarafın da kazada kusur oranı öğrenme konusunda dikkatli olması gerekir.
Kazada kusur oranı öğrenme, trafik kazalarının ardından atılması gereken adımların başında gelir. Tarafların haklarını korumak, tazminat süreçlerini başlatmak ve adaletin sağlanması açısından bu sürecin doğru bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşır. Bu bağlamda, kaza tespit tutanağının önemi, tarafların beyanlarının dikkate alınması ve SBM üzerinden yapılan sorgulamaların, kazada kusur oranı öğrenme sürecini nasıl şekillendirdiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Trafik Kazası Kusur Tespit Davası
Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde, hak sahipleri uyuşmazlıkları çözmek amacıyla tespit davası açabilirler. Bu tür davalar, mahkemeden bir hakkın, hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, ya da bir belgenin sahte olup olmadığı konusunda karar verilmesini talep etmeyi içerir. Tespit davaları, genellikle tarafların haklarının netleştirilmesi ve korunması amacıyla önemli bir araçtır.
Tespit davalarının uygulamada sıkça başvurulan bir yöntem olması, hak sahibinin davayı açabilmesi için hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasını gerektirir. Bu durum, tespit davalarının amacını daha da anlamlı kılar; zira hak sahibi, bir hakka sahip olduğunu veya bir hukuki ilişkinin varlığını ispatlamak için bu davayı açar. Özellikle trafik kazalarında, tespit davaları, olayın sorumluluğunu ve zararın tazminini belirlemek açısından kritik bir rol oynar.
Trafik kazalarında tespit davasının önemi, kazaya karışan tarafların sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmesinde ortaya çıkar. Bu tür davalar, kaza sırasında meydana gelen zararın kimin tarafından karşılanacağına dair belirsizlikleri ortadan kaldırır. Tespit davası açarak, hak sahibi, kazada kusurlu olmadığını mahkeme tarafından tespit ettirebilir. Bu karar, sigorta şirketinin ya da kusurlu karşı tarafın zararları karşılamasını kolaylaştırır. Dolayısıyla, tespit davası açmak, hak sahipleri için maddi kayıplarını telafi edebilme yolunda önemli bir adım olur.
Tespit davası, özellikle kazanın ardından ortaya çıkan maddi ve manevi zararların tazmini için de büyük önem taşır. Hak sahipleri, tespit davası sayesinde, kazanın sonuçlarını daha net bir biçimde ortaya koyabilirler. Mahkeme, tespit davasında verdiği kararlarla, tarafların haklarının korunmasına yardımcı olur ve zararın kimin tarafından karşılanacağına dair kesin bir hukuki zemin oluşturur.
Tespit davaları, hem hukuki ilişkilerin belirlenmesi hem de zararların tazmini açısından büyük bir önem taşır. Trafik kazalarında tespit davası açmak, hak sahipleri için zararın karşılanabilmesi ve adaletin sağlanması açısından kritik bir süreçtir. Bu davalar, tarafların haklarının korunması ve uyuşmazlıkların çözülmesi için etkili bir yol sunar.
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti ile İlgili Yargıtay Kararı
“…davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi…
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporunda müteveffa sürücünün meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, sürücü dışında kusur izafe edilebilecek başkaca kişi ya da kurum olmadığı bildirilmiştir.
Davacılardan … ve … tarafından …(Kapatılan) 47. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/43 esas sayılı dosyasında, eldeki davaya konu olan trafik kazası nedeniyle aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ve kasko sigortasına dayalı olarak sigorta şirketi aleyhine destekten yoksun kalma talebi ile maddi tazminat davası açıldığı…
müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli derecede ve %75 oranında kusurlu olduğu, yolun işletilmesinden ve bakımından sorumlu olan kuruluşun ise özellikle yolun dolguda olduğu ve araçların şarampole yuvarlanma riskinin bulunduğu bölgelerde oto korkuluk yapması gerektiği, yolun işletilmesi ve bakımından sorumlu kuruluşun bu önlemleri almaması nedeniyle tali derecede ve %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, Asliye Ticaret Mahkemesince de anılan kusur raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır…
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; …(Kapatılan) 47. Asliye Ticaret Mahkemesince hükme esas alınan kusur raporu, olayın oluş biçimine daha uygundur. Zira trafik kazalarında irdelenmesi gereken trafik kazasının meydana gelmesinde tarafların olaya etkileri ve dolayısıyla sürüş kusurlarıdır. Dava konusu olayda davalının eylemi sürüş kusuru olarak nitelendirilemez. Şu durumda; dava konusu olayda davalının %25 oranında, müteveffa sürücünün ise %75 oranında kusurlu olduğu gözetilerek maddi ve manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 09/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.”
“Davacılar vekili; 13.08.2014 tarihinde Has Turizm Seyahat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait otobüsün E-90 karayolunda Ankara istikametinden Aksaray istikametine seyri esnasında 24. Km’ye geldiğinde sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybederek…, meydana gelen bu trafik kazası sonucunda;
otobüste yolcu olarak bulunan ve müvekkillerinden, …’in eşi, …, … ve …’in babası …’in vefat ettiğini, desteklerinin ölümü nedeniyle müvekkillerinin maddi açıdan mağdur olduklarını, söz konusu kazanın oluşumunda trafik tespit tutanağında ve Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2014/7748 soruşturma numaralı dosyaya ilişkin 24.08.2014 tarihli trafik kazası bilirkişi raporunda …plakalı otobüsün sürücüsü …’nın asli kusurlu bulunduğunu,
ayrıca yine Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 29.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda kazaya karışan …plakalı araç için yapılan incelemede de kazanın oluşmasına aracın bir aksamının neden olmadığı, aracın bütün teknik incelemeleri sonucunda araçta teknik bir arıza olmadığının tespit edildiğini…,
her ne kadar müvekkilinin çektiği acıyı dindirmese de en azından bir nebze olsun hafifletebilmesi için eş … için 50.000,00 TL, davacı çocuklar …, … ve …’nın babalarının manevi desteğinden ömür boyu yoksun kalmış olduklarını, bu acıyı hayatları boyunca yaşayacaklarından acılarını bir nebze olsun hafifletebilmek için her biri için ayrı ayrı 30.000,00 TL’şer olmak üzere 90.000,00 TL olmak üzere toplam 140.000,00 TL…, davalı şirket üzerine kayıtlı araçlar üzerine, menkul ve gayri menkulleri üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, taşıyıcı olan davalının gerekli özeni göstermesine rağmen kazanın meydana geldiğini, kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
….olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde, hakkaniyet ölçüsünde manevi tazminat miktarı tayin edilmiş ve bu haliyle manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüyle davacı … için 30.000,00 TL davacı … için 20.000,00 TL, davacı … …için 20.000,00 TL ve davacı … … için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak ayrı ayrı davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 20.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Ankara Trafik Kazası Avukatı Akademik Hukuk & Danışmanlıkta
Trafik Kazalarında Kusur Oranının Tespiti konusunda uzman bir Ankara trafik kazası avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir.
Konusunda uzman Ankara trafik kazası avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
Detaylı bilgiler için;