İdare HukukuTÜKETİCİ DAVALARINDA ZORUNLU ARABULUCULUK

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, 28 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı “Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile, belirli şartlara bağlı olarak tüketici uyuşmazlıklarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir. Arabuluculuk başvuruları adliyelerdeki Arabuluculuk Merkezleri, Vatandaş UYAP sistemi veya avukatlar aracılığıyla yapılabilir.

Tüketici Davaları Nelerdir?

Tüketici, ticari veya mesleki bir gaye gütmeden mal veya hizmet edinen, kullanan ya da bunlardan yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) ise tüketicinin haklarını korumak, zayıf konumda olan tarafı desteklemek ve bu kişilerin menfaatlerini gözetmek amacıyla düzenlenmiştir.

Tüketici uyuşmazlıkları, taraflardan birinin tüketici olduğu hukuki ilişkilerden doğan anlaşmazlıkları kapsar. Bu uyuşmazlıklar, genellikle sözleşme ilişkilerinden, mal veya hizmetlerin ayıplı olması, teslimat sorunları, garanti sürecindeki uyuşmazlıklar ve benzeri nedenlerden kaynaklanır. Yargıtay kararları da taraflardan birinin tüketici olduğu her türlü hukuki işlemi ve sözleşme kaynaklı anlaşmazlıkları tüketici uyuşmazlığı olarak değerlendirmekte ve bu uyuşmazlıkların Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında görülmesi gerektiğine karar vermektedir.

Tüketici Davaları ve Tüketici Hakem Heyeti Arasındaki Farklar

Tüketici hakem heyetleri ve tüketici davaları, tüketici haklarının korunması ve tüketici uyuşmazlıklarının çözümü amacıyla düzenlenen hukuki mekanizmalardır. Ancak, bu iki yapı, birbirinden farklı işlevlere, yetki alanlarına ve başvuru süreçlerine sahiptir. Aşağıda, tüketici hakem heyeti ile tüketici davaları arasındaki farkları kapsamlı bir şekilde açıklayacağım:

  • Tüketici Hakem Heyeti: Tüketici hakem heyetleri, tüketici işlemlerinden ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıkların belirli bir parasal sınır altında kalması durumunda başvurulacak idari bir çözüm yoludur. Tüketici hakem heyetleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 66. maddesi gereğince kurulan, uyuşmazlıkların daha hızlı ve pratik bir şekilde çözülmesini sağlayan ve tüketici ile satıcı veya hizmet sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmayı amaçlayan bağımsız kurulardır.
  • Tüketici Davaları: Tüketici davaları ise, tüketicinin uğradığı zararın giderilmesi veya haklarının ihlal edilmesi durumunda, tüketici mahkemelerine başvurarak çözüme kavuşturulmak istenen hukuki uyuşmazlıkları ifade eder. Tüketici mahkemeleri, yargılama makamı olarak faaliyet gösterir ve bu mahkemelerde dava açılması, daha karmaşık ve büyük çaplı uyuşmazlıklar için öngörülmüştür.

Başvuru Konusu ve Yetki Alanı Farklılıkları

  • Tüketici Hakem Heyetinin Yetki Alanı: Tüketici hakem heyetlerinin yetki alanı, parasal sınırlarla belirlenmiştir. 2024 yılı itibarıyla, tüketici hakem heyetlerine başvurulabilecek parasal sınırlar şöyledir:
  • 104.000 Türk Lirası altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılması zorunludur.
  • 104.000 Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıkların karara bağlanması amacıyla tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.

104.000 TL ve üzeri uyuşmazlıklar için ise tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Bu tür uyuşmazlıklarda doğrudan tüketici mahkemelerine başvurulmalıdır.

Tüketici hakem heyetleri, bu sınırlar içinde kalan mal veya hizmet alımlarından kaynaklanan uyuşmazlıkları inceleyip karara bağlar. Ayrıca, tarafların anlaşmazlığa düştüğü diğer küçük çaplı tüketici uyuşmazlıkları da bu heyetlerin yetki alanına girer.

  • Tüketici Mahkemelerinin Yetki Alanı: Tüketici mahkemeleri, 104.000 TL ve üzeri uyuşmazlıkları inceleme yetkisine sahiptir. Ayrıca, parasal sınırdan bağımsız olarak tüketici haklarının ihlali, ayıplı mal veya hizmet durumları, sözleşmelerden kaynaklanan büyük çaplı ihtilaflar ve manevi tazminat talepleri gibi daha karmaşık hukuki sorunlar tüketici mahkemelerinde çözülür.

Tüketici mahkemelerinin kapsamına giren uyuşmazlıklar daha geniş bir yelpazeye sahiptir ve genellikle tüketici hakem heyetlerinin çözemediği veya tarafların kabul etmediği kararlara itiraz edilmesi halinde de tüketici mahkemelerine başvurulur.

Başvuru Şekli ve Usul Farklılıkları

  • Tüketici Hakem Heyetine Başvuru: Tüketici hakem heyetine başvuru, tüketiciler tarafından kolayca yapılabilir ve herhangi bir avukat tutma zorunluluğu bulunmaz. Tüketici hakem heyeti başvuruları, e-Devlet sistemi üzerinden veya ilgili kaymakamlıklar aracılığıyla yapılabilir. Başvurular genellikle dilekçe ve uyuşmazlığı ispatlayan belgelerin sunulması ile gerçekleştirilir. Ayrıca, tüketici hakem heyetine başvurularda herhangi bir harç veya masraf ödenmesi gerekmez.
  • Tüketici Mahkemesine Başvuru: Tüketici mahkemelerine başvuru yapılırken dilekçe hazırlanmalı, gerekli belgeler eklenmeli ve başvuru sırasında dava açma harcı ile diğer masraflar ödenmelidir. Tüketici davaları, tüketici hakem heyetlerinin aksine, daha formal bir süreç gerektirir ve usul kurallarına titizlikle uyulmalıdır. Tüketici mahkemelerine yapılan başvurularda genellikle avukat yardımı alınması tavsiye edilir; çünkü mahkeme süreci daha karmaşık ve uzun olabilmektedir.

Çözüm Süresi ve Sonuçların Bağlayıcılığı Farkı

  • Tüketici Hakem Heyeti Kararları: Tüketici hakem heyetleri, başvuruları genellikle 6 ay içinde sonuçlandırmak zorundadır. Ancak bazı durumlarda bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere 6 ay daha uzatılabilir. Tüketici hakem heyetinin verdiği kararlar, belirlenen parasal sınırın üzerindeki uyuşmazlıklar için mahkeme kararı niteliğinde olup bağlayıcıdır. Ancak, bu karara taraflardan biri itiraz ederse, itiraz mercii tüketici mahkemesidir.
  • Tüketici Mahkemesi Kararları: Tüketici mahkemesi kararları, kesin hüküm teşkil eder ve daha geniş yaptırımlar içerebilir. Tüketici mahkemelerinde görülen davalar, genellikle hakem heyeti kararlarından daha uzun sürer; çünkü dava sürecinde tanık dinlenmesi, bilirkişi raporları ve detaylı delil incelemesi gibi işlemler yer alır. Tüketici mahkemesi kararlarına itiraz edilebilir, ancak bu itirazlar istinaf ve temyiz süreçlerini içerdiğinden daha karmaşık bir prosedüre tabidir.

Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

  • Tüketici Hakem Heyeti: Tüketici hakem heyetleri, yalnızca maddi tazminat talebi içeren uyuşmazlıkları inceleyebilir. Manevi tazminat talepleri tüketici hakem heyetlerinin görev alanına girmez. Örneğin, ayıplı bir ürünün değiştirilmesi veya bedel iadesi gibi talepler hakem heyeti tarafından karara bağlanabilir.
  • Tüketici Mahkemesi: Tüketici mahkemelerinde ise hem maddi hem de manevi tazminat talepleri ileri sürülebilir. Örneğin, bir tüketici, haksız yere maruz kaldığı zarar sebebiyle hem malın bedel iadesini hem de yaşadığı psikolojik zarardan dolayı manevi tazminat talep edebilir. Tüketici mahkemeleri, bu tür taleplerin değerlendirilmesinde daha geniş bir yetkiye sahiptir.

Başvuru Mecburiyeti ve Zorunluluk Farkı

  • Tüketici Hakem Heyeti: Parasal sınırın altında kalan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Yani, tüketici hakem heyetinin yetkisine giren bir uyuşmazlık doğrudan tüketici mahkemesine taşınamaz. Öncelikle hakem heyetinin kararı alınmalı, bu karara itiraz edilirse tüketici mahkemesine başvurulmalıdır.
  • Tüketici Mahkemesi: Parasal sınırın üzerinde kalan veya tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz edilmesi durumunda, doğrudan tüketici mahkemesine başvuru yapılabilir. Ayrıca, tüketici hakem heyetinin görev alanına girmeyen konularda tüketici mahkemesi ilk başvuru mercii olabilir.

Başvuru Süreci Sonrasında Hukuki Yollar

  • Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına İtiraz: Tüketici hakem heyeti kararlarına, tüketici mahkemelerine 15 gün içinde itiraz edilebilir. Bu süre zarfında karara itiraz edilmezse, karar kesinleşir ve icra edilebilir hale gelir.
  • Tüketici Mahkemesi Kararlarına İtiraz: Tüketici mahkemesi kararlarına karşı ise istinaf ve temyiz başvuruları yapılabilir. İstinaf süresi 2 haftadır ve kararın tebliğinden itibaren işlemeye başlar.

Tüketici hakem heyeti ve tüketici davaları, tüketicilerin haklarını koruma amacı taşıyan iki farklı hukuki mekanizmadır. Tüketici hakem heyetleri daha küçük çaplı uyuşmazlıklar için başvurulan, pratik ve masrafsız bir yol sunarken, tüketici mahkemeleri daha karmaşık ve yüksek değerli uyuşmazlıklar için tercih edilir. Tüketiciler, bu iki mekanizma arasındaki farkları iyi anlamalı ve uyuşmazlıklarının niteliğine göre uygun başvuru yolunu seçmelidir.

Avukata Sor - Akademik Hukuk DanışmanlıkTüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, 28 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile düzenlenmiştir. Bu düzenleme, tüketici uyuşmazlıklarının daha hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesi amacıyla getirilmiş olup, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi ile ilgili de önemli düzenlemeler içermektedir. Tüketici haklarının korunması, uzun süren mahkeme süreçlerinden kaçınılması ve taraflar arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde alternatif bir yol sunulması amacıyla, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk şartı getirilmiştir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, tüketici ve satıcı veya hizmet sağlayıcı arasındaki hukuki uyuşmazlıkların dava yoluna başvurmadan önce arabuluculuk süreci ile çözülmesini gerektiren bir prosedürdür. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, taraflar arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların hızlı, düşük maliyetli ve taraflar arasında daha az gerilim yaratan bir yöntemle çözülmesini sağlar.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk kapsamında başvurulması gereken arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce mutlaka başlatılmalıdır. Aksi takdirde, mahkeme, dava şartı olarak kabul edilen tüketici davalarında zorunlu arabuluculuğun yerine getirilmediği gerekçesiyle davayı usulden reddedebilir.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, tarafların arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlayamaması durumunda başlar ve tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi oldukça önemlidir. Zira tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi içinde dava açılmaması, tarafların hak kaybına uğramasına neden olabilir.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, genellikle 3 hafta içinde tamamlanmalıdır ve tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi zorunlu arabuluculuk kapsamında öngörülen azami süredir. Gerekli hallerde tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, arabulucu tarafından en fazla bir hafta daha uzatılabilir. Ancak, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi için önemli olan, tarafların anlaşma sağlayamaması durumunda sürecin sona erdiğine dair bir tutanak düzenlenmesidir. Bu tutanak düzenlendiği andan itibaren, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi başlar.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Kapsamına Giren Uyuşmazlıklar

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, yalnızca belirli türdeki tüketici uyuşmazlıklarında uygulanır. Tüketici mahkemelerinde görülecek ve belirli bir parasal değeri aşan davalar için zorunlu arabuluculuğa başvuru şarttır. Örneğin, mal veya hizmet alım-satımından doğan uyuşmazlıklar, ayıplı mal veya hizmet sebebiyle ortaya çıkan anlaşmazlıklar ve tüketici kredisi sözleşmelerinden doğan ihtilaflar, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk kapsamında değerlendirilir.

Ancak, tüketici hakem heyetlerinin görev alanına giren, yani parasal değeri 30.000 TL’nin altında olan uyuşmazlıklar için tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk şartı aranmaz. Bu tür durumlarda, uyuşmazlığın çözümü için tüketici hakem heyetlerine başvurulmalıdır.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Süreci

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, şu adımlarla işler:

  • Başvuru: Tüketici veya karşı taraf, uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk başvurusu yapar. Başvuru, karşı tarafın yerleşim yerindeki arabuluculuk bürosuna yapılır. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, başvurunun reddedildiği veya anlaşma sağlanamadığı durumlarda devreye girer.
  • Arabulucunun Belirlenmesi: Başvurunun yapılmasından sonra, arabuluculuk bürosu tarafından bir arabulucu atanır. Arabulucu, tarafları davet eder ve uzlaşma görüşmelerini başlatır. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, bu süreçte anlaşmaya varılamaması halinde başlamaktadır.
  • Görüşmeler: Taraflar, arabulucu eşliğinde bir araya gelir ve uzlaşma şartlarını görüşür. Bu görüşmelerde, her iki tarafın talepleri, savunmaları ve çözüm önerileri dile getirilir. Anlaşma sağlanamaması durumunda, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi devreye girer ve bu süre, tarafların hak kaybı yaşamaması açısından dikkatle takip edilmelidir.
  • Tutanak Düzenlenmesi: Arabulucu tarafından yapılan görüşmeler sonunda anlaşmaya varılamazsa, bu durum bir tutanak ile belgelenir. İşte bu tutanak, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi açısından büyük önem taşır. Tutanakta, tarafların uzlaşamadığı konular ve sürecin neden başarısız olduğu belirtilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Sonrası Dava Açma Süresi

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, arabuluculuk sürecinin tamamlanması ile başlar. Anlaşma sağlanamadığına dair tutanak düzenlendikten sonra, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, genel dava açma sürelerine tabi olarak işlemeye başlar. Bu süre içinde dava açılmadığı takdirde, tüketicinin hak kaybı yaşaması mümkündür. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, tarafların uyuşmazlığı hangi yargı merciine taşıyacağına ve uyuşmazlığın niteliğine göre değişebilir.

Örneğin, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi genel olarak 1 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, bu süre bazı özel durumlarda farklılık gösterebilir. Tüketici, arabuluculuk sürecinin başarısızlıkla sonuçlandığını öğrendiği tarihten itibaren bu süreyi dikkate alarak dava açmalıdır. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi dolmadan dava açılması gereklidir; aksi takdirde, tüketici bu hakkını kaybedebilir ve dava hakkı sona erebilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk ile İlgili Önemli Hususlar

  • Dava Şartı: Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, dava açmak için bir ön koşul olarak öngörülmüştür. Bu nedenle, zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan mahkemeye başvuru yapılamaz. Aksi takdirde, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi başlamaz ve dava reddedilir.
  • Anlaşma Durumu: Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk kapsamında taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, düzenlenen anlaşma tutanağı bir mahkeme kararı gibi hüküm doğurur. Anlaşma sağlanamaması halinde ise tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi başlar.
  • Arabuluculuk Ücretleri: Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sürecinde, arabulucu ücreti taraflarca eşit olarak ödenir. Ancak, dava açılması durumunda, bu masraflar davanın sonucuna göre taraflara yükletilebilir. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi içinde açılan davalarda bu husus dikkate alınır.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuğun Amacı ve Faydaları

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini sağlar. Mahkemelerin iş yükünü hafifletir, tarafların uzlaşma yoluyla kendi çözümlerini bulmasına imkân tanır. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi de tarafların hak kaybına uğramaması açısından düzenlenmiştir.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk ve tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi, uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir adım olup, tarafların haklarını koruyan bir düzenlemedir. Tüketicilerin bu süreçleri dikkatle takip etmesi ve hak kaybına uğramaması için tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sonrası dava açma süresi konusunda bilgi sahibi olması gerekir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Ücreti

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, taraflar arasında yaşanan uyuşmazlıkların dava yoluna gitmeden önce çözülmesi amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Bu süreçte arabuluculuk ücretinin nasıl belirlendiği ve kim tarafından ödeneceği önemli bir konudur. 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda düzenlenen arabuluculuk ücreti, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine, taraf sayısına ve arabuluculuk sürecinin nasıl sonuçlandığına göre farklılık gösterebilir.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, tüketiciler ile satıcılar veya hizmet sağlayıcılar arasındaki uyuşmazlıkların çözülmesi amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Tüketici mahkemelerine başvuru yapmadan önce belirli bir parasal sınırın üzerinde kalan uyuşmazlıklarda, zorunlu olarak arabuluculuk yoluna gidilmesi gerekmektedir. Bu süreçte arabuluculuk hizmeti veren arabuluculara, sundukları hizmet karşılığında bir ücret ödenir. Arabuluculuk ücreti, belirlenen tarifelere ve hizmetin süresine göre değişiklik gösterebilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Sürecinde Ücretin Belirlenmesi

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı tarafından yayımlanan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi doğrultusunda belirlenir. Taraflar, genellikle arabulucunun hizmet verdiği süre ve çözüme ulaşan uyuşmazlık tutarına bağlı olarak bir ücret öder. Ücret tarifesi yıllık olarak güncellenir ve bu tarifeye göre ücretlendirme yapılır.

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sürecinde, ücretin ödenme şekli ve kimin ödeyeceği şu şekilde belirlenir:

  • Arabuluculuk Faaliyetinin Ücretsiz Olduğu Durumlar: Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk süreci anlaşma sağlanamazsa ücretsizdir. Yani, taraflar arabulucu önünde anlaşma sağlayamaz ve uyuşmazlık mahkemeye taşınırsa, bu süreçte oluşan arabuluculuk ücreti taraflardan talep edilmez. Bu durumda, devlet arabuluculuk ücretini karşılar.
  • Anlaşma Sağlanması Durumunda Ücret Ödemesi: Eğer taraflar, arabulucu önünde anlaşma sağlarlarsa, arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarifeye göre taraflar arasında eşit olarak paylaştırılır. Yani, her iki taraf da anlaşmaya varıldığı için arabulucunun ücretini ödemekle yükümlüdür.

2024 Yılı İçin Belirlenen Tüketici Arabuluculuk Ücret Tarifesi

2024 yılı itibarıyla geçerli olan arabuluculuk ücret tarifesi şu şekildedir:

İlk 2 Saat Ücretsiz: Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin ilk 2 saati ücretsiz olarak yapılmaktadır. Taraflar anlaşma sağlayamasa bile bu süre için herhangi bir ücret ödemek zorunda kalmazlar.

2 Saatten Sonra Ücretlendirme

  • Bireysel Uyuşmazlıklarda (Tek Tüketici): Arabuluculuk süresi 2 saati aşarsa, aşan her saat için, tüketici ve karşı taraf kişi başı ayrı ücret ödemek zorundadır. 2024 yılı itibarıyla saat başı ücret belirlenen asgari ücret tarifesine göre düzenlenmiştir.
  • Tüketici Grubu Uyuşmazlıklarında (Toplu Tüketici Başvurusu): Birden fazla tüketicinin aynı uyuşmazlıkta taraf olduğu durumlarda, ücret paylaşımı taraf sayısına bölünerek hesaplanır. Bu durumda, her bir tüketici için saat başı ücret belirlenir.

Ücretin Ödenmesinde İstisnai Durumlar

Bazı özel durumlarda arabuluculuk ücreti tamamen devlet tarafından karşılanabilir. Örneğin:

  • Tüketicinin Maddi Durumunun Yetersizliği: Tüketici, maddi durumunun yetersiz olduğunu belgelendirebilirse, arabuluculuk ücreti devlet tarafından karşılanabilir. Bu tür durumlarda, tüketicinin mali durumunu gösteren belgeler ve talep dilekçesi sunulmalıdır.
  • Tüketici Haklarının Ağır Bir Şekilde İhlal Edilmesi: Tüketici, haklarının ağır bir şekilde ihlal edildiğini ve bu nedenle arabuluculuk ücretini karşılayamayacağını kanıtlayabilirse, bu durumlar için özel istisnalar uygulanabilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Ücreti İle İlgili Önemli Hususlar

Anlaşma Olmaması Halinde Ücret Talep Edilemez: Eğer taraflar arabulucu önünde anlaşamazlarsa, taraflardan herhangi biri arabuluculuk sürecinde geçen süre için herhangi bir ücret talep edemez. Anlaşma sağlanamayan arabuluculuk görüşmelerinde ücret ödenmesi zorunlu değildir.

Arabuluculuk Anlaşma Tutanağı Ücret Paylaşımı: Anlaşma sağlanması durumunda, arabuluculuk anlaşma tutanağında ücret paylaşımının nasıl yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmalıdır. Taraflar, anlaşma sağladıklarında bu ücreti ödemekle yükümlü olduklarını kabul ederler ve genellikle bu ücret eşit şekilde paylaştırılır.

Dava Açma Halinde Arabuluculuk Ücretinin Durumu: Tüketici, zorunlu arabuluculuk sürecinden sonra dava açmak isterse ve arabuluculuk sürecinde bir anlaşma sağlanamamışsa, dava açma sırasında arabuluculuk ücretini ödemek zorunda değildir. Mahkemeye başvuru yapıldığında, mahkeme arabuluculuk sürecinin sonuçlanıp sonuçlanmadığını kontrol eder ve bu süreçte herhangi bir ücret ödenmesi gerekip gerekmediğini değerlendirir.

Arabuluculuk Ücretinin İptal Edilmesi veya İtiraz Durumu

Eğer taraflar arabuluculuk sürecinde belirlenen ücrete itiraz etmek isterse, bu durumda:

Arabuluculuk Ücretine İtiraz: Taraflar, arabulucunun belirlediği ücreti fazla bulduklarında veya ödeme gücü olmayan bir taraf açısından adaletsizlik olduğunu düşündüklerinde, arabuluculuk tutanağının düzenlenmesini takip eden 15 gün içinde itiraz edebilirler. İtiraz, uyuşmazlığın görüldüğü tüketici mahkemesi veya sulh hukuk mahkemesine yapılır.

Sonuç olarak, tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk ücreti, sürecin nasıl sonuçlandığına ve tarafların anlaşma sağlama durumuna bağlı olarak değişir. Anlaşma sağlanırsa, bu ücret taraflar arasında eşit olarak paylaştırılırken; anlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk sürecinde geçen süre için taraflardan herhangi bir ücret talep edilmez. Bu nedenle, tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk sürecine dahil olan tarafların, ücretin nasıl belirleneceği ve ödeneceği konularında bilgi sahibi olmaları önemlidir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Konusunda Sıkça Sorulan Sorular

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Nedir?

Zorunlu arabuluculuk, tüketici ile satıcı veya hizmet sağlayıcı arasındaki belirli bir parasal sınırın üzerindeki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce zorunlu olarak arabuluculuğa başvurulmasını ifade eder. Bu süreçte taraflar, bir arabulucu eşliğinde görüşmeler yaparak uyuşmazlığı çözüme kavuşturmaya çalışırlar.

Tüketici Davalarında Hangi Durumlarda Zorunlu Arabuluculuk Gerekir?

Tüketici davalarında, parasal değeri 66.000 TL’nin üzerinde olan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce zorunlu olarak arabuluculuk yoluna gidilmesi gereklidir. Daha düşük tutardaki uyuşmazlıklar için doğrudan Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuru yapılabilir. Ancak, bu parasal sınırın altında kalan ve hakem heyetinin görev alanına girmeyen uyuşmazlıklarda arabuluculuk zorunlu değildir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Ücreti Nasıl Belirlenir?

Zorunlu arabuluculuk sürecinin ücreti, Adalet Bakanlığı tarafından her yıl belirlenen Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi doğrultusunda belirlenir. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanırsa, arabulucuya ödenecek ücret taraflar arasında eşit olarak paylaşılır. Anlaşma sağlanamazsa, arabulucuya herhangi bir ücret ödenmez ve bu ücret devlet tarafından karşılanır.

Zorunlu Arabuluculuk Sürecine Başvurmadan Tüketici Mahkemesinde Dava Açılabilir mi?

Hayır. Zorunlu arabuluculuk kapsamında olan bir uyuşmazlık için, arabuluculuk sürecine başvurmadan doğrudan mahkemeye gidilirse, mahkeme davayı usulden reddeder. Bu nedenle, öncelikle arabuluculuk yoluna başvurulmalı ve sürecin sonucunda anlaşma sağlanamazsa mahkemeye dava açılmalıdır.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Başvurusu Nasıl Yapılır?

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk başvurusu, uyuşmazlık konusunun bulunduğu yerdeki veya karşı tarafın yerleşim yerindeki arabuluculuk bürolarına yapılır. Arabuluculuk bürosu bulunmayan yerlerde ise, ilgili sulh hukuk mahkemesi aracılığıyla başvuru yapılabilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Ne Kadar Sürer?

Arabuluculuk süreci, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren en fazla 8 hafta içinde tamamlanmak zorundadır. Ancak tarafların talebi ve anlaşmaları doğrultusunda bu süre en fazla 2 hafta daha uzatılabilir. Süre sonunda taraflar anlaşamazsa, bu durum bir tutanakla kayıt altına alınır ve taraflara dava açma hakkı doğar.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Sonrasında Dava Açma Süresi Nedir?

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk süreci anlaşma ile sonuçlanmazsa, taraflara dava açma hakkı doğar. Bu durumda, arabuluculuk sürecinin sonuçlandığı tarihten itibaren dava açma süresi işlemeye başlar. Dava açma süresi, genellikle 1 yıl ile sınırlıdır, ancak somut olay ve uyuşmazlığın niteliğine göre bu süre değişebilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Görüşmelerine Katılmak Zorunlu mu?

Evet. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk sürecine tarafların katılması zorunludur. Eğer taraflardan biri haklı bir sebep göstermeksizin görüşmelere katılmazsa, mahkeme aşamasında bu taraf yargılama giderlerini ödemekle yükümlü tutulabilir. Ayrıca, görüşmelere katılmayan taraf davanın aleyhine sonuçlanması durumunda, diğer tarafın yaptığı masrafları ödemek zorunda kalabilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Sürecinde Taraflar Avukat Bulundurabilir mi?

Evet. Taraflar, zorunlu arabuluculuk görüşmeleri sırasında bir avukat bulundurabilirler. Bu, tarafların hukuki haklarını daha iyi anlamaları ve korunmaları açısından önerilen bir durumdur. Ancak, avukat bulundurma zorunlu değildir.

Zorunlu Arabuluculuk Sürecinde Anlaşma Sağlanamazsa Ne Olur?

Eğer taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşamazlarsa, arabulucu tarafından bir anlaşmazlık tutanağı düzenlenir. Bu tutanak, taraflara verilerek uyuşmazlığın çözümlenemediği belge altına alınır ve taraflar dava açma hakkını elde ederler.

Arabuluculuk Anlaşma Belgesinin Hukuki Niteliği Nedir?

Arabuluculuk sürecinde taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma belgesi mahkeme kararı niteliğinde bir belge haline gelir. Taraflar, bu belgeye dayanarak ilamlı icra takibi başlatabilirler ve kararı yerine getirmeyen taraf hakkında yasal işlemler yapılabilir.

Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Ücretini Kim Öder?

Anlaşma sağlanması durumunda, arabuluculuk ücreti taraflar arasında eşit olarak ödenir. Anlaşma sağlanamazsa, arabuluculuk ücreti taraflardan talep edilmez ve devlet tarafından karşılanır.

Zorunlu Arabuluculuk Sürecine Başvurmak İçin Hangi Belgeler Gereklidir?

Arabuluculuk başvurusu için genellikle şu belgeler gereklidir:

  • Uyuşmazlığa konu olan faturalar, sözleşmeler, belgeler.
  • Tarafların iletişim ve adres bilgileri.
  • Tüketicinin kimlik bilgileri ve başvuru dilekçesi.

Arabulucu Hangi Durumlarda Tarafları Bilgilendirme Yükümlülüğüne Sahiptir?

Arabulucu, taraflara arabuluculuk sürecinin işleyişi, hakları ve yükümlülükleri konusunda bilgi vermek zorundadır. Ayrıca, süreçle ilgili her türlü önemli gelişmeyi taraflara bildirmekle yükümlüdür.

Zorunlu Arabuluculuk Görüşmelerine Taraflar Şahsen Katılamazsa Ne Olur?

Eğer taraflar zorunlu arabuluculuk görüşmelerine şahsen katılamazlarsa, bir temsilci ya da avukat aracılığıyla sürece katılabilirler. Ancak, temsil yetkisinin belgelenmesi ve arabulucuya sunulması gereklidir.

Zorunlu Arabuluculuk Sürecinde Gizlilik Esastır mı?

Evet. Arabuluculuk sürecinde gizlilik esastır ve tarafların arabulucu önünde yaptığı beyanlar, sunduğu belgeler, görüşmelerin içeriği gizli tutulur. Bu bilgiler, daha sonra açılacak bir davada delil olarak kullanılamaz.

Ankara Tüketici Avukatına Soru Sorabilirsiniz.

Avukata Sor - Akademik Hukuk Danışmanlık

Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, tarafların hukuki haklarını korumaları açısından kritik bir süreçtir ve bu aşamada bir avukata danışmanın önemi büyüktür. Avukatlar, arabuluculuk sürecinin gereklilikleri ve işleyişi hakkında derinlemesine bilgiye sahip oldukları için, tüketicilerin ve satıcıların bu süreçte nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusunda rehberlik edebilirler. Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk aşamasında bir avukata başvurmak, tüketicilerin haklarını güvence altına almak ve arabuluculuk sürecinde daha etkili bir şekilde yer almak için hayati bir adım olacaktır. Alanında uzman Ankara Tüketici avukatınıza soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

Bu Konuda Belirleyeceğiniz Gün ve Saatte Avukattan Online Danışmanlık Alabilirsiniz.

 

Avukat ONLİNE DANIŞMANLIK SİSTEMİ - Akademik Hukuk Danışmanlık

Avukat ONLİNE DANIŞMANLIK SİSTEMİ – Akademik Hukuk Danışmanlık

Tüketici hukuku, hem tüketici hem de satıcı açısından çeşitli hak ve yükümlülükleri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu alan, tüketicilerin satın aldıkları ürün ve hizmetlerin kalitesini, güvenliğini ve uygunluğunu koruma amacı taşırken, aynı zamanda satıcıların da adil ticaret yapma ilkesine uygun davranmalarını sağlar. . Bu nedenle, tüketici hukuku kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman bir Ankara Tüketici Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Ankara’da uzman bir tüketici avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. Konusunda uzman Ankara Tüketici Avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

 

Akademik Hukuk Danışmanlık İletişim

Akademik Hukuk Danışmanlık İletişim

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap