Vergi hukuku, devletin gelir elde etmek amacıyla uyguladığı vergilendirme sistemlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Vergi hukuku, vergiyle ilgili haklar, yükümlülükler, vergi tahsilatı, vergi cezaları gibi konuları kapsar.

Randevu Alın

VERGİ HUKUKU NEDİR?

Vergi hukuku, devlet ile vatandaşlar arasındaki vergilendirme ilişkisini düzenleyen önemli bir hukuk alanıdır. Vergi hukuku, vatandaşların vergi yükümlülüklerini belirlerken aynı zamanda devletin vergi toplama yetkisini de düzenler. Vergi hukuku, vergi yükümlülüklerinin tanımlanması, vergi beyanı, vergi tahsili, vergi denetimi, vergi davası gibi konuları içerir. 3475 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Ayrıca, vergi hukuku vatandaşların vergi yükümlülüklerini yerine getirirken haklarını korur ve vergi idaresinin vatandaşlar üzerindeki yetkilerini sınırlar. Vergi hukuku çerçevesinde vergi mükelleflerinin vergi beyanı, itiraz süreçleri, vergi cezaları gibi konular da düzenlenir.

Bu disiplin aynı zamanda vergi kaçakçılığı gibi vergi usulsüzlüklerini önlemek için yaptırımlar ve denetim süreçleri de içerir. Sonuç olarak, vergi hukuku hem devletin hem de vatandaşların haklarını koruyarak vergi ilişkilerini düzenleyen ve vergi sistemini işleyen önemli bir hukuk dalıdır.

Vergi hukukunun ele aldığı bazı önemli konular ise:

  • Vergi yasalarının uygulanması: Vergi hukuku, vergilendirmeyle ilgili yasaların yorumlanması ve uygulanmasını içerir.
  • Devletin vergilendirme yetki alanları: Hangi durumlarda ve ne kadar vergi alınacağını belirleyen yasal yetkileri kapsar.
  • Vatandaşların vergi ödevleri: Vatandaşların vergilendirme sistemine uygun olarak vergi ödemesini sağlayan yasal yükümlülüklerini içerir.
  • Vergilendirme işlemleri: Vergi beyanı, vergi matrahının belirlenmesi, vergi tahakkuku gibi vergilendirme süreçlerini düzenler.
  • Tahakkuk ve tahsil: Vergi borcunun belirlenmesi ve tahsilatı sürecini içerir.
  • Vergi borcunun sona erdirilmesi: Vergi borcunun ödenmesi, zamanaşımı, takas veya terk gibi faktörlerin vergi borcunu sona erdirmesi hakkında düzenlemeler içerir.
  • Vergi uyuşmazlıkları ve çözüm yolları: Vergi konularında ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü için vergi davası veya vergi idaresi nezdinde izlenen yolları ele alır.

Bu şekilde, vergi hukuku vergilendirme süreçlerini düzenleyerek hem devletin hem de vergi mükelleflerinin haklarını korur ve vergilendirme sistemini işler hale getirir.

VERGİ NEDİR?

Vergi, devletin kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla vatandaşlardan veya kurumlardan topladığı zorunlu bir gelir kaynağıdır. Bunlar, eğitim, sağlık hizmetleri, altyapı, savunma gibi kamu hizmetlerini finanse etmeye yardımcı olur. Vergiler ayrıca gelir dağılımını düzenlemek, sosyal adaleti sağlamak ve ekonomik dengeyi desteklemek için kullanılabilir.

Vergi, gelir, satışlar, mülkiyet veya faaliyetler gibi belirli ekonomik etkinlikler üzerinden tahsil edilir. Vergi toplama işlemi genellikle yasalara dayanır ve vergi gelirleri, kamu hizmetlerinin finansmanı için kullanılır.

Vergiler, gelir vergisi, katma değer vergisi, kurumlar vergisi, emlak vergisi gibi çeşitli türlerde olabilir. Ancak, vergilerin ana amacı, devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için gerekli olan kaynakları toplamaktır.

VERGİ ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Verginin özellikleri, verginin temel niteliklerini ve işlevlerini belirler. İşte verginin temel özellikleri:

  • Devletin egemenlik gücünü oluşturur: Vergi, devletin egemenlik yetkisi altında alınır ve bu yetkinin bir ifadesidir. Devlet, vatandaşlarından vergi alarak kamu hizmetlerini finanse eder ve devlet otoritesini sürdürür.
  • Parasal bir edinim olarak devlete gitmektedir: Vergi, genellikle para veya para birimindeki diğer ödemeler şeklinde devlete ödenir. Vergi, devletin gelir kaynaklarından biri olarak önemli bir rol oynar.
  • Vergiler karşılıksızdır: Vergi ödemeleri, genellikle doğrudan belirli bir mal veya hizmet karşılığında alınmaz. Vergiler, genelde devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumun genel refahına katkıda bulunur.
  • Kamu harcamalarını karşılamak için tahsil edilir: Vergiler, devletin çeşitli kamu hizmetlerini finanse etmek için topladığı gelir kaynaklarından biridir. Vergiler, eğitim, sağlık, güvenlik gibi kamu hizmetlerinin finansmanında kullanılır.

Bu özellikler vergi kavramının temelini oluşturur ve vergi hukuku bu temel özelliklerin çerçevesinde vergilendirme süreçlerini düzenler.

VERGİ HUKUKUNUN KONULARI NELERDİR?

Vergi hukuku geniş bir yelpazeye sahiptir ve vergilendirme süreçlerini düzenlerken bir dizi konuyu kapsar. Özellikle vergi hukukunun ele aldığı başlıca konular şunlardır:

  • Vergi yükümlülükleri: Vatandaşların ve kurumların vergilendirme sistemine uygun olarak vergi ödemelerini gerektiren yasal yükümlülüklerini belirler.
  • Vergiyle çıkarılan yasaların uygulanma biçimleri: Vergilendirmeyle ilgili yasaların yorumlanması ve uygulanmasıyla ilgili kuralları içerir.
  • Vergilendirme ile alakalı işlemler: Vergi beyanı, vergi matrahının belirlenmesi, vergi incelemesi gibi vergilendirme süreçlerini düzenler.
  • Vergilerin tahakkuk edilmesi ve tahsil seçenekleri: Vergi borcunun belirlenmesi ve tahsilatı sürecini düzenler, vergi tahsilatı için kullanılan çeşitli yöntemleri içerir.

VERGİ HUKUKUNU NELERİ KAPSAR?

Vergi hukuku oldukça geniş bir kapsama sahiptir ve devlet ile bireyler arasındaki vergi ilişkisini düzenleyen bir hukuk alanıdır. Vergi hukuku, vergi ödevlerinin niteliği, vergi mükelleflerinin hakları ve vergi tahsilatını düzenler.

  • Vergi hukuku, vergi sistemlerinin işleyişini belirlerken aynı zamanda vatandaşların vergi ödemeleriyle ilgili haklarını korur.
  • Vergi hukuku, vergi ödevlerinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve yerine getirilmesi için gerekli olan yasal çerçeveyi sağlar. Aynı zamanda vergi mükelleflerinin vergi idaresiyle olan ilişkilerini düzenler ve vergi tahsilatının etkin bir şekilde yapılmasını sağlar.
  • Bu nedenle, vergi hukuku oldukça geniş kapsamlı bir alandır ve vergi sisteminin işleyişini düzenlemek için gereklidir. Vergi hukuku, hem devletin hem de vergi mükelleflerinin haklarını koruyarak adil bir vergi sistemi oluşturmayı amaçlar.
  • Vergi hukuku, vergiyle ilgili meydana gelen usulsüzlükler, anlaşmazlıklar ve çekişmeleri de ele alır. Vergi davası genellikle uzmanlık gerektiren karmaşık süreçlerdir ve bu nedenle tecrübeli Ankara vergi avukatları tarafından yönetilir.
Alanında uzman bir Ankara vergi avukatı ile iş yaparak vergi hukuku alanındaki konuları ele almak ve uzman bir avukat eşliğinde vergi davası sürecini yönetmek önemlidir. Bu, vatandaşların haklarını korurken aynı zamanda adil bir vergi sisteminin işleyişini sağlamak için gereklidir.

VERGİ HUKUKUNUN İLKELERİ NELERDİR?

Vergi hukukunda vergide kanunilik, vergide eşitlik ve vergide adalet gibi çeşitli ilkelere uyulması gerekmektedir. Bu ilkeler, vergi sisteminin adil ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla belirlenmiştir. İşte vergi hukuku ilkeleri arasında yer alan bazı önemli noktalar:

  • Verginin kamu giderlerini karşılamak için alınması: Vergilerin toplanan gelirler, devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için kullanılmalıdır. Vergi gelirleri, kamu harcamalarını karşılamak üzere toplanır.
  • Verginin eşitliğe ve genelliğe uygun şekilde alınması: Vergi yükü, vergi mükellefleri arasında eşit ve genel bir şekilde dağıtılmalıdır. Benzer ekonomik durumda olanlar benzer vergi yüklerine tabi tutulmalıdır.
  • Verginin mali güce göre alınması: Vergiler, mali güce dayalı olarak alınmalıdır. Kişilerin veya kurumların gelir veya servetlerine uygun olarak vergi ödemeleri sağlanmalıdır.
  • Vergi yükünün dengeli ve adaletli dağılımı ilkesi: Vergi yükü, toplumun farklı kesimleri arasında adil bir şekilde dağıtılmalıdır. Vergi politikaları, gelir dağılımını dengelerken sosyal adaleti gözetmelidir.
  • Verginin yasal olması: Vergiler, yasalara dayanarak alınmalıdır. Yasalara uygun olmayan vergilendirme uygulamaları hukuksuzdur ve vergi hukukunun temel ilkelerine aykırıdır.

Bu ilkeler, vergi hukukunun temelini oluşturur ve vergi sisteminin adil ve etkin bir şekilde işlemesini sağlamak için gereklidir. Bu ilkelerin dikkate alınması, hem devletin hem de vatandaşların vergilendirme süreçlerinde haklarının korunmasını ve adil bir vergi sisteminin oluşturulmasını sağlar.

VERGİ ÖDENMEZSE NE OLUR?

Vergi hukukunda vergi mükellefleri olarak tanımlanan tüzel ve özel kişilerin vergi ödemeleri yasal bir yükümlülüktür. Vergi mükellefleri, kendilerine tahakkuk ettirilen vergileri belirlenen süreler içinde ödemekle yükümlüdürler. Vergi ödemeleri belirlenen zaman çerçevesinde yapılmazsa vergi dairesi tarafından resmi bir uyarı alırlar.

Uyarıya rağmen vergi ödemeleri yapılmazsa vergi miktarı, yasal faizlerle birlikte tahsil edilmektedir. Vergi borcu nedeniyle hapis cezası verilmez, ancak vergi borcunun tahsilatı icra yoluyla gerçekleştirilir. İcra yoluyla vergi tahsilatı, mükellefin mal varlığına el konulması veya ödeme emrinin yerine getirilmesi gibi yöntemlerle gerçekleşebilir.

Vergi ödemelerinin zamanında ve tam olarak yapılması, vergi hukukunun temel prensiplerinden biridir ve bu prensibe uyulmaması durumunda yasal yaptırımlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle vergi mükellefleri, vergi yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeye özen göstermelidirler.

ANKARA VERGİ AVUKATI KİMDİR?

Ankara vergi avukatı, vergi hukuku alanında uzmanlaşmış ve müvekkillerine vergi konularında danışmanlık ve vergi davasında temsil hizmetleri sunan bir avukattır. Ankara vergi avukatları, vergi hukukuyla ilgili karmaşık konuları anlamak ve çözmek için eğitim almış ve deneyim kazanmış profesyonellerdir.

Ankara vergi avukatlarının başlıca görevleri şunları içerebilir:

  • Vergi danışmanlığı: Ankara vergi avukatları, müvekkillerine vergi planlaması konusunda danışmanlık sağlarlar. Vergi yükümlülüklerini minimize etmek veya vergi avantajlarından yararlanmak için stratejiler geliştirirler.
  • Vergi beyannamesi hazırlığı: Ankara vergi avukatları, müvekkillerinin vergi beyannamelerini doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlamalarına yardımcı olurlar.
  • Vergi ihtilaflarının çözümü: Ankara vergi avukatları, vergi denetimleri veya itirazlar gibi vergi ihtilaflarıyla ilgilenirler ve müvekkillerini vergi idaresiyle olan iletişimlerinde temsil ederler.
  • Vergi davası: Ankara vergi avukatları, vergi ihtilaflarının mahkeme süreçlerinde müvekkillerini temsil ederler. Vergi davasında müvekkillerinin haklarını savunur ve en iyi sonuçları elde etmeye çalışırlar.
  • Vergi planlaması ve yapılandırma: Ankara vergi avukatları, Vergi avantajlarından yararlanmak ve vergi yükümlülüklerini minimize etmek için hukuki yapılandırma ve planlama stratejileri geliştirirler.

Ankara vergi avukatları, hem bireysel müvekkiller hem de şirketler ve kurumlar için hizmet verebilirler. Vergi hukukundaki sürekli değişim ve karmaşıklık nedeniyle, Ankara vergi avukatlarının güncel kalması ve müvekkillerine en iyi hizmeti sunabilmeleri için sürekli olarak eğitim almaları önemlidir.

ANKARA VERGİ AVUKATI SEÇİMİ

Ankara vergi avukatı seçimi, vergi davası surecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için ve vergi davasının başarıya ulaşması için son derece önemli olup doğru Ankara vergi avukatını bulmak için yaşanabilecek süreci adım adım anlatırsak;

  • İhtiyaçları Belirleme: İlk adım olarak, ne tür bir vergi davasıyla karşı karşıya olduğunuzu ve hangi konularda hukuki yardıma ihtiyacınız olduğunu belirleyin. Vergi denetimi, vergi itirazı, vergi cezaları gibi konular mı var? Bu, ihtiyaçlarınızı belirlemenize ve doğru Ankara vergi avukatını seçmenize yardımcı olacaktır.
  • Araştırma Yapma: Ankara’da faaliyet gösteren Ankara vergi avukatlarını araştırın. İnternet araştırmaları yapabilir, meslektaşlarınızdan veya arkadaşlarınızdan referans alabilirsiniz. Ayrıca baro kayıtlarını ve avukatlık firmalarının web sitelerini inceleyerek bilgi edinebilirsiniz.
  • Deneyim ve Uzmanlık: Vergi hukuku konusunda deneyimli ve uzmanlaşmış bir Ankara vergi avukatı seçmek önemlidir. Vergi davası karmaşık ve teknik konular içerebilir, bu yüzden deneyimli bir avukatın başarılı olma şansını artıracağı düşünülmektedir.
  • Referans ve İncelemeleri Kontrol Etme: Seçtiğiniz Ankara vergi avukatı, avukatın geçmiş başarılarına ve müşteri referanslarına bakın. Önceki müvekkillerin deneyimlerini inceleyerek avukatın kalitesi ve profesyonelliği hakkında fikir edinebilirsiniz.
  • İlk Görüşme: Seçtiğiniz Ankara vergi avukatları ile görüşmeler yapın. Bu görüşmelerde vergi davasıyla ilgili durumu ve beklentilerinizi açıkça belirtin. Ayrıca avukatın deneyimi, uzmanlığı ve vergi davası süreci hakkında sorular sorun.
  • Ücret ve Sözleşme: Avukatın ücret yapısını ve hizmet koşullarını netleştirin. Ankara vergi avukatının ücretleri genellikle saatlik veya vergi davası sonucuna bağlı olarak belirlenir. Ayrıca, hizmetlerin kapsamını ve beklentilerinizi içeren bir sözleşme imzalayın.
  • Karar Verme: Görüşmeler ve incelemeler sonucunda en uygun ve güvenilir avukatı seçin. Dikkatlice düşünün ve kararınızı verirken hem profesyonellik hem de güven duygusu üzerine odaklanın.

Bu adımları takip ederek, Ankara’da vergi davası sürecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için en uygun avukatı bulabilirsiniz.

ANKARA VERGİ AVUKATI ÜCRETİ 2024

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların hizmetlerini sunarken talep edebilecekleri asgari ücretleri belirler. Avukatlar, bu tarife doğrultusunda vekalet ücretini belirlerken bu asgari ücret tarifesini dikkate almak zorundadır. Ancak bu tarife, avukatların sundukları hizmetlerin niteliğine, süresine, zorluk derecesine ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir.

Ankara vergi avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara vergi avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara vergi avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.

Ankara Barosu En Az Ücret tarifesi, asgari olarak Ankara’daki davalar bakımından önemli bir rehber niteliğindedir. Buna rağmen unutulmamalıdır ki her dava farklıdır ve müvekkiller Ankara vergi avukatı ile özel olarak görüşerek özel durumlarını değerlendirmelidirler. Belirlenen ücretler, çokça farklı etkenden etkilenebilmekte ve davalarda ortaya çıkabilecek özel şartlarla ilintili olarak değişebilmektedir.

Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.

Netice itibariyle, vergi davasında Ankara vergi avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de vergi hukuku alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara vergi avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür. Bu noktada da en makul tercihi yapabilmek açısından Ankara vergi avukatı için belirlenen asgari ücret tarifeleri önemli anlamda yol gösterici olabilmektedir.

VERGİ HUKUKU İLE İLGİLİ MAHKEME KARARLARI

“İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Davacı adına, satın alma yoluyla iktisap ettiği Bursa ili Nilüfer ilçesi … köyü … Ada …-…-… Parsellerde yer alan arsaların satışının ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim niteliğinde olduğu ve anılan satıştan doğan katma değer vergisinin beyan dışı bırakıldığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen 2013 yılının Aralık dönemine ilişkin katma değer vergisi ile verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.

…bozma kararına uyduğunu belirten ve davalının istinaf istemini yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:

Davacı tarafından maliki olduğu taşınmazların satışından elde edilen gelirin ticari kazanç niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi, anılan işlemin şahsi ihtiyaç dışında ticari organizasyon kapsamında yapılıp yapılmadığı, ticari organizasyonun açıkça belli olmaması durumunda alım ve satımda devamlılık unsurunun oluşup oluşmadığının belirlenmesine bağlıdır…

Bu durumda, davacının maliki olduğu arsaların satışının ticari faaliyet olarak nitelendirilerek yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Vergi Dava Dairesi davalının istinaf istemini bu gerekçeyle reddetmiştir.

Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 27/09/2021 tarih ve E:2020/785, K:2021/4535 sayılı kararı:

Uyuşmazlığın çözümü için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3 ve 134. maddelerinin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinin ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1 ve 20. maddelerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir….

Öte yandan, yeniden verilecek kararda vergilendirmeye esas alınan matrah ve uygulanan vergi oranının hukuka uygun olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:

Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle son kararında ısrar etmiştir. Ayrıca Vergi Dava Dairesi, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısmının Birinci Bölümünün 4. maddesinde Vergi Mahkemelerinde görülen dava ve işlerin takiplerinde “duruşmalı işler için” belirlenen vekalet ücreti tutarını dikkate alarak davacı lehine vekalet ücretine hükmetmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu vergi ve cezalarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Davacı adına aynı maddi olay nedeniyle tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, taşınmaz satışının ticari faaliyet niteliğinde olmadığı gerekçesiyle kaldırılmış ve karar bu gerekçeyle kesinleşmiştir. Ticari faaliyet çevresinde yapılmadığı yargı kararıyla ortaya konulan bir teslimin katma değer vergisinin konusuna girdiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bu nedenle davacının taşınmaz tesliminin katma değer vergisine tabi olduğundan bahisle tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuki isabet görülmemiştir…

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

İLGİLİ MEVZUAT :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun’un 22. maddesiyle değişik 49. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda, Danıştayın kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onayacağı hükmüne yer verilmiştir.

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yargılama giderleri konusunda yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinin (1) numaralı fıkrasının “ğ” işaretli bendinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır…

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,

2- … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine,

24/01/2024 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara bu yönden katılmıyoruz.

XX – KARŞI OY:

Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararı uyarınca davalının istinaf istemini yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, aynı nedene istinaden vergi ziyaı cezalı olarak re’sen tarh edilen gelir vergisi kaldırılmıştır. Anılan karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir…

Açıklanan nedenlerle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sonucu itibarıyla hukuka uygun olan temyize konu kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara bu yönden katılmıyoruz.”

“İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı adına, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edinilen bağımsız bölümlerin satışından elde edilen ticari kazancın kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle takdir komisyonu kararları uyarınca re’sen tarh edilen 2009 yılına ait gelir vergisi, aynı yılın tüm dönemlerine ait geçici vergiler ile aynı yılın Mart ilâ Ağustos, Ekim, Kasım, Aralık dönemlerine ait katma değer vergileri ve vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması ve mükellefiyet tesis edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.

…Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı:

Davacının maliki olduğu arsasını, 2006 yılında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müteahhide vermesi sonucu kendisine kalan bağımsız bölümlerden bir kısmını 2009 yılında sattığı, bu faaliyet dolayısıyla elde ettiği kazancın ticari kazanç olduğu ve söz konusu ticari kazancı beyan etmediğinden bahisle adına cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır…

Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.

… Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararı:

Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı ilgili dönem beyannamelerini vermediğinden dava konusu vergi türleri bakımından takdire sevk edildiği ve takdir komisyonu kararlarına istinaden dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatların hukuka uygun olarak yapıldığı, davacının gayimenkul alım-satımı faaliyeti ile devamlı olarak uğraştığı, bu sebeple elde ettiği gelirin ticari kazanç sayıldığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Davacının 6111 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (1) numaralı fıkrası kapsamında matrah artırımında bulunmuş olması durumunda aynı faaliyet nedeniyle başka bir tarhiyat yapılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece davacının matrah artırımına ilişkin dava dilekçesindeki iddiasının araştırılması ve bu araştırma neticesinde aynı faaliyet nedeniyle matrah artırımında bulunduğunun anlaşılması halinde bu artırımın dava konusu diğer vergi türleri ve mükellefiyet tesisi işlemi yönünden doğuracağı sonuçların değerlendirilmesi suretiyle yeniden karar verilmesi gerektiğinden temyize konu ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :

Davacı tarafından 2005 yılında satın alınan arsanın 16/03/2016 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu edildiği, değinilen sözleşme uyarınca edinilen bağımsız bölümlerden on iki adedinin 2009 yılında satışının gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Söz konusu taşınmaz satışlarının ticari faaliyet kapsamında gerçekleştirildiği ve elde edilen ticari kazancın kayıt ve beyan dışı bırakıldığından bahisle dava konusu mükellefiyet işlemi tesis edilmiş, dava konusu dönemler için vergi tarh edilmiş ve ceza kesilmiştir…

İLGİLİ MEVZUAT :

25/02/2011 tarihli ve 27857 sayılı (mükerrer) Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un “Gelir ve kurumlar vergisinde matrah artırımı” başlıklı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, “Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde vergiye esas alınan matrahlarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar…

Aynı Kanun’un “Matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümler” başlıklı 9. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) işaretli bendinde ise “Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmaz ve tahsil olunmaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,

2- …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,

3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,

2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”