Askerlerin eş durumundan tayini, ülkemizde askeri personelin eş durumuna bağlı olarak tayin edilmesi sürecini kapsayan bir uygulamadır. Askerlerin eş durumundan tayini, aile birliğini koruma ve devam ettirme amacıyla yapılan bir uygulamadır ve belirli koşullar altında yapılır.
İçindekiler
- ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ NEDİR?
- AİLE BİRLİĞİ NEDENİYLE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ HAKKI
- ANAYASA DA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
- 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
- EŞLERDEN HER İKİSİNİNDE KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
- EŞLERDEN BİRİNİN KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
- ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNDE İTİRAZ
- ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASI NEDİR?
- ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
- ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARI
- ANKARA İDARİ DAVA AVUKATI KİMDİR?
- ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ BAKTIĞI DAVALAR
- ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ FAYDALARI
- ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ ÜCRETİ 2024
ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ NEDİR?
Askerlerin eş durumundan tayini hakkı, evli askerlerin eşlerinin çalıştıkları yerlerdeki kamu kurumlarına atanmalarını veya tayin edilmelerini kolaylaştıran bir haktır. Askerlerin eş durumundan tayini hakkı, esas olarak Anayasamızın 41. Maddesinde düzenlenmiştir. Anayasamızın 41. Maddesi, devletin aileyi koruma yükümlülüğünü ifade eder.
“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”
Anayasamızda güvence altına alınan bu düzenlemenin amacı, aile birliğinin korunması ve aile birliğinin korunmasıyla ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sebeplerin sağlanmasıdır. Bu düzenleme ile aile birliğinin sağlanarak huzur ve mutluluk sağlanmakta, aynı zamanda kamu görevlileri ailevi kaygılardan uzak bir şekilde görevlerini daha hızlı, özverili ve sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmektedir. Anayasanın 41. Maddesi ile koruma altına alınan bu hak, bazen idare tarafından verilen eş durumu tayin taleplerinin reddi ile anayasaya aykırı olarak engellenmektedir. Bu durumda ilgili memur, koşulları sağlıyorsa, tayin talebinin reddinin iptali davası açarak hakkını talep edebilmektedir.
Bu değişikliklerin sonucunda, aile birliğinin korunması ve güçlendirilmesi hedeflenirken, kamu görevlilerinin de işlerinde daha verimli ve motive olmaları sağlanmaktadır.
AİLE BİRLİĞİ NEDENİYLE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ HAKKI
Millî Savunma Bakanlığı Personeli Yer Değiştirme Yönetmeliği askeri personelin yer değiştirme hakkını düzenleyen yönetmelik olup Askerlerin eş durumundan tayini doğrudan bir başlık altında düzenlenmemiş olup, bu konu “İsteğe bağlı yer değiştirmeler” başlığı altında düzenlenmiştir.
“(2) Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;
a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,
b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı olduğu yere,
c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli ihtiyacının bulunduğu yere,
ç) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde son iki yıl içerisinde geriye dönük 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen sigortalı olarak çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,
d) Milletvekili, belediye başkanı, muhtar veya noter olan eşlerinin bulunduğu yere, atanması suretiyle yapılabilir.
(3) Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin son iki yıl içerisinde geriye dönük 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen sigortalı olarak çalıştığına ya da ikinci fıkranın (d) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.
(4) Memurun can güvenliği mazeretine dayanarak yer değiştirme talebinde bulunabilmesi için; kendisinin, eşinin veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarından birinin bulunduğu yerde kalmasının can güvenliğini tehdit altında bırakacağının adli veya mülki idare makamlarından alınacak belgeyle belgelendirmesi veya 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hakkında adli makamlarca işyerinin değiştirilmesine ilişkin koruyucu tedbir kararı alınması gerekir.
Bu mazeret dolayısıyla atama isteyen memur; aynı hizmet bölgesi içinde başka bir hizmet alanına, görev yaptığı hizmet bölgesinde ihtiyaç bulunmaması halinde ise diğer hizmet bölgelerine; öncelikle bağlı bulunduğu birlik veya kuruma, durumuna uygun kadro bulunmaması halinde ise Millî Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda yer alan diğer kurumlara atanabilir.
(5) İlk defa Devlet memurluğuna atananlardan kuruma son başvuru tarihinden sonra veya görevde yükselme ve unvan değişikliği ile atananlardan yerleştirmeye esas tercihlerin yapıldığı son başvuru tarihinden sonra sağlık, aile birliği veya can güvenliği mazereti ortaya çıkanlar, atanmak istedikleri yerde münhal kadro bulunması kaydıyla, durumlarına uygun yere atanabilirler. Başvuru ya da tercihlerini eşinin görev yaptığı garnizon dışındaki bir yer için yaparak aile bütünlüğünü kendi isteğiyle bozanların atanma istekleri değerlendirmeye alınmaz. Ancak memurun atamasının yapıldığı sırada veya yapıldıktan sonra eşinin görev yaptığı garnizonun değişmesi durumunda, atanma istekleri değerlendirmeye alınır.
(7) Eşi kamu görevlisi olan Devlet memurlarının eşlerinin emekliye ayrılması ve bulunduğu yerden başka yerlerde ikamet etmeleri halinde, emeklilik tarihinden itibaren bir yıl içerisinde bir defaya mahsus olmak üzere durumlarını belgelendirmek kaydıyla atama talebinde bulunanların atamaları, öncelikle bağlı bulunduğu kuruma, durumuna uygun kadro bulunmaması halinde ise Millî Savunma Bakanlığı kadro ve kuruluşunda yer alan diğer kurumlara yapılabilir.
(8) Bu maddede belirtilen nedenlerden ötürü atama talebinde bulunan memurların ataması, bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen zorunlu çalışma süreleri tamamlanmadan yapılabilir. Ancak, zorunlu çalışma süresini sağlık veya aile birliği mazeretine dayalı olarak tamamlamamış olan memur, mazeretinin sona ermesi durumunda zorunlu hizmet süresinin eksik kalan kısmını tamamlamak zorundadır.
(9) Sağlık ve aile birliği mazeretlerine dayalı olarak yer değiştirmeye tabi tutulan memur, mazeretinin devam ettiğini her yıl Ocak ayında alacağı belgeyle belgelendirmek zorundadır.”
ANAYASA DA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
Anayasa’nın “Ailenin Korunması” başlıklı 41. maddesi, Türk toplumunun temelini oluşturan ailenin korunması ve desteklenmesine büyük önem atfetmektedir. Bu maddeye göre, devletin ailenin huzur ve refahını sağlamak, özellikle anne ve çocukların korunması için gerekli tedbirleri alması bir zorunluluktur. Bu bağlamda, askerlerin eş durumundan tayini, ailenin bütünlüğünü koruma ve dolayısıyla toplum sağlığını ve refahını artırma açısından önemli bir uygulamadır.
Anayasa’nın 41. Maddesi:
“Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.”
Bu madde, devletin aile birliğini koruma yükümlülüğünü açıkça belirtmektedir. Aile birliğinin korunması, eşlerin bir arada bulunabilmesi ve çocukların sağlıklı bir aile ortamında büyüyebilmesi için büyük önem taşır. Askerlerin eş durumundan tayini de bu amaca hizmet eden bir uygulamadır.
657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA AİLE BİRLİĞİNİN KORUNMASI VE ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesinin 2. fıkrasında, eş durumu nedeniyle tayinin ayrıntılı bir şekilde düzenlendiği görülmektedir. Bu madde, askerlerin aile birliğini koruma ilkesine dayanarak, yer değiştirme suretiyle atamalarda eşlerin bir arada bulunabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmaktadır.
“Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76. maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.
Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki net miktarının, eşleri;
Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak belirlenen illerde görevli olanlara % 60’ı,
Kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 50’si,
Kalkınmada 2. derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara % 25’i,
kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir.
Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır.”
Askerlerin eş durumundan tayini, hem yasal düzenlemeler hem de anayasal ilkeler doğrultusunda, askerlerin aile birliğini koruma ve toplum sağlığını artırma açısından büyük önem taşımaktadır. Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi, bu konuyu ayrıntılı bir şekilde düzenleyerek, askerlerin aile birliğini koruma hakkını güvence altına alır. Bu düzenlemeler, askerlerin iş verimliliğini artırırken, ailelerin de huzurlu ve sağlıklı bir ortamda yaşamalarını sağlar.
EŞLERDEN HER İKİSİNİNDE KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
Askerlerin eş durumundan tayini yararlanmak isteyen çiftlerden her ikisinin de kamu personeli olması durumunda atamalar, aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Bu düzenlemeler, aile birliğinin korunmasını ve her iki eşin de görevlerini en verimli şekilde yapabilmesini sağlamak amacıyla belirlenmiştir.
Kurum İçi Yer Değiştirme İmkânının Olmaması veya Zorunlu Yer Değiştirme
Kamu personeli olan eşin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının bulunmaması veya eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda, diğer eşin askerlerin eş durumundan tayini, zorunlu yer değiştirmeye tabi olan eşin bulunduğu yere yapılır.
Bu durum, aile birliğini koruma adına kritik bir düzenlemedir, çünkü zorunlu yer değiştirme durumu olan eşin bulunduğu yere diğer eşin askerlerin eş durumundan tayini, ailenin bir arada kalmasını sağlar.
Aynı Kurumda Çalışan Eşler
Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, askerlerin eş durumundan tayini, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere yapılır.
Bu, kurumun hizmet verimliliğini artırırken, aynı zamanda aile birliğini koruma amacı güder.
Farklı Kurumlarda Çalışan Eşler
Eşlerin farklı kurumlarda çalışıyor olması halinde, askerlerin eş durumundan tayini, kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle yapılır.
Bu durumda, her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere askerlerin eş durumundan tayini yapılır. Kurumlar, ortak bir çözüm bularak hem hizmet ihtiyacını karşılar hem de ailenin bir arada olmasını sağlar.
Bu düzenlemeler, kamu personeli olan eşlerin aile birliğini koruma ilkesine dayanarak yapılır. Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmelikler, askerlerin eş durumundan tayini düzenleyerek, hem hizmet verimliliğini artırmayı hem de ailelerin bir arada olmasını sağlamayı amaçlar. Bu sayede, kamu hizmetleri etkin bir şekilde yürütülürken, askerlerin aile birliğini ve refahı da korunmuş olur.
EŞLERDEN BİRİNİN KAMU PERSONELİN OLMASI DURUMUNDA ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ
Kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere aile birliği mazeretine bağlı olarak askerlerin eş durumundan tayini talebinde bulunma imkanını tanınmaktadır. Bu düzenleme, aile birliğinin korunması ve aile birliğinin sağlanması açısından önemli bir adımdır.
“Kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere de aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği talebinde bulunma imkânı tanınmıştır. Buna göre talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, bu durumda olan eşin bulunduğu yere atanma yapılabilecektir.”
Sosyal Güvenlik Primi Ödeme Şartı
Kamu personeli olmayan eşin, başvuru tarihinden itibaren son iki yıl içinde en az 360 gün sosyal güvenlik primi ödemiş olması gerekmektedir.
Bu prim ödemesi, kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak yapılmış olmalıdır.
Halen Çalışma Şartı
Kamu personeli olmayan eşin, atama talep edildiği tarihte halen çalışıyor olması gerekmektedir.
Başvuru Süreci
Memur, kamu personeli olmayan eşinin bulunduğu yere atanmak için gerekli belgelerle birlikte başvuruda bulunmalıdır.
Başvuru değerlendirilirken, sosyal güvenlik primi ödeme gün sayısı ve halen çalışma durumu dikkate alınır.
Bu düzenleme, kamu personeli olmayan eşin bulunduğu yere askerlerin eş durumundan tayini imkanını sağlayarak, aile birliğini koruma amacını taşır. Ailelerin bir arada olması, hem aile içi dayanışmayı artırır hem de toplum sağlığı ve refahı açısından olumlu sonuçlar doğurur.
ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNDE İTİRAZ
Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddi durumunda, idari dava açma süresi olan 60 gün içinde itiraz etmek mümkündür. Bu itiraz, mecburi bir süreç değildir; kişi dilerse itiraz prosedürünü işletir, dilerse direkt olarak Askerlerin eş durumundan tayini reddinin iptali davası açabilir. İtiraz süreci, ret kararının tekrar gözden geçirilmesini sağlayarak idari hataların düzeltilmesi için bir fırsat sunar. Maddeler halinde yazacak olursak;
- Ret kararını veren makamın bir üst makamına itiraz edilmelidir. Eğer üst makam yoksa, itiraz doğrudan kararı veren makama yapılır.
- İtiraz süresi, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmezse, itiraz hakkı kaybedilir.
- İtiraz başvurusu, ilgili makam tarafından 30 gün içinde değerlendirilir. İlgili makam, itirazı kabul edebilir veya reddedebilir.
- İdare, askerlerin eş durumundan tayini itiraz başvurusuna 30 gün içinde cevap vermelidir. 30 gün içinde cevap verilmemesi durumunda, itiraz zımnen reddedilmiş sayılır.
Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddine karşı itiraz etmek, memurun haklarını korumak için önemli bir adımdır. Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddine itiraz prosedürü, idarenin kararını tekrar gözden geçirmesine imkân tanır. Askerlerin eş durumundan tayini itiraz reddedilirse veya idare 30 gün içinde cevap vermezse, memur iptal davası açma hakkına sahiptir. Bu süreç, memurun aile birliğini koruma ve adil bir şekilde atanma hakkını elde etmesi açısından kritik öneme sahiptir.
ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASI NEDİR?
Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddi durumunda, devlet memurları ret kararının iptali için idari yargıya başvurabilirler. Askerlerin eş durumundan tayini, askerlerin evlenmeleri ve aynı şehirde mesleklerini sürdürebilmeleri amacıyla yapılan tayin taleplerinin reddedilmesi durumunda devreye girer. İptal davası, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenmiştir. Askerlerin eş durumundan tayini reddinin iptali davaları, askerlerin haklarını koruma ve adaletin sağlanması açısından önemlidir.
- İptal Davası Açma Süresi: İptal davası açma süresi, ret kararının kişiye tebliğ edilmesini takip eden günden itibaren 60 gündür. Bu süre içinde dava açılmazsa, dava hakkı düşer. Bu nedenle süre dikkatle takip edilmelidir.
- İptal Davasının Dayanakları: Askerlerin eş durumundan tayini reddinin iptali davası açarken, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve ilgili yönetmelikler göz önünde bulundurulur. Mevzuatın çeşitli yerlerinde eş durumu nedeniyle atama hakkında düzenlemeler bulunmaktadır. Danıştay içtihatları da uygulamada belirleyici rol oynar.
- İnceleme Kriterleri: İptal davasında, idari işlemler yetki, sebep, konu, şekil ve amaç unsurları bakımından incelenir. Bu unsurlardan birinde bir sakatlık tespit edilirse, idari işlem iptal edilir.
- İptal Kararının Bağlayıcılığı: İptal kararı idareyi bağlayıcı niteliktedir. İdare, bu karara uymak zorundadır. İdarenin iptal kararına uygun hareket etmesi, hukukun üstünlüğü ve adaletin sağlanması açısından önemlidir.
- Ret Kararının Tebliği: Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddedilmesi halinde, bu ret kararı memura tebliğ edilir.
- Dava Açma Süresi: Tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açılmalıdır.
- Dava Açma: Memur, ret kararının iptali için gerekli belgelerle birlikte idari yargıya başvurur.
- İnceleme ve Karar: Mahkeme, yetki, sebep, konu, şekil ve amaç unsurları bakımından inceleme yapar. Hukuka aykırılık tespit edilirse, ret kararı iptal edilir.
- Uygulama: İdare, mahkemenin iptal kararına uymak zorundadır ve memurun atama talebi değerlendirilir.
Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddinin iptali için açılacak davalar, askerlerin aile birliğini koruma hakkını savunmak açısından kritik öneme sahiptir. İdari yargı sürecinin doğru ve zamanında işletilmesi, askerlerin haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından büyük önem taşır. Danıştay içtihatları ve mevzuat hükümleri, bu süreçte yol gösterici olur.
ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ TALEBİNİN REDDİNİN İPTALİ DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddinin iptali davası, idari dava niteliği taşır ve davanın taraflarından biri idaredir. Bu nedenle Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddinin iptali davası, İdare Mahkemesinde açılır. Davanın açılacağı yer, ret kararını veren idari merciin bulunduğu yerdeki mahkemedir. Eğer itiraz süreci işletilmişse ve itiraz reddedilmişse, dava, itirazı reddeden idarenin bulunduğu yerdeki mahkemede açılır.
- Ret Kararını Veren İdari Mercii: Askerlerin eş durumundan tayini talebinin reddi kararı veren idari merciin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi.
- İtiraz Prosedürü İşletilmişse: İtirazı reddeden idari merciin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi.
- İtiraz süreci işletilmemişse, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.
- İtiraz süreci işletilmiş ve itiraz reddedilmişse, itirazın reddedildiği tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılmalıdır.
ASKERLERİN EŞ DURUMUNDAN TAYİNİ İLE İLGİLİ DANIŞTAY KARARI
“İsteğin Özeti : … Üniversitesi …Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan davacı tarafından, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’na naklen atanmak için tarafına muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile tedbiren atamasının Osmaniye İli bünyesinde bulunan Kamu Hastaneleri Kurumuna yapılması istemiyle açılan davada; olayda,
Anayasa ve 657 sayılı Yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının asker eşinden dolayı atanması için muvafakat verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali, öte yandan 2577 sayılı Yasanın 2/2. maddesinde, İdari Mahkemelerin, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyeceklerinin belirtildiği,
Buna göre anılan Kanun hükmü uyarınca, davacının, idari işlem niteliğinde olan tedbiren atamasının Osmaniye İli bünyesinde bulunan Kamu Hastaneleri Kurumuna yapılmasına karar verilmesi isteminin ise incelenmeksizin reddi yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …, K: … sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığına bağlıdır. … İdare Mahkemesi’nce verilen … günlü, E: …; K: … sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 03.12.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.,”
ANKARA İDARİ DAVA AVUKATI KİMDİR?
Ankara idari dava avukatı, idari hukuk ve idari yargılama uzmanlık alanlarına odaklanan avukatları tanımlamak için kullanılan ifadelerdir. Ankara idari dava avukatı, bireylerin veya kurumların idari eylem veya işlemlerden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklarını ele alır ve müvekkillerini idari yargı sürecinde temsil ederler.
Hukuk sistemimizde avukatlar belirli bir uzmanlık alanında resmi bir sertifikasyon almak zorunda değillerdir. Ancak, bir avukatın belirli bir alanda deneyim ve bilgi biriktirmesi ve bu alanda özellikle etkili bir şekilde hizmet vermesi oldukça yaygındır. Ankara idari dava avukatı da idari hukuk alanında uzmanlaşan avukatlardır.
Ankara idari dava avukatı, iptal davaları, tam yargı davaları, idari sözleşmeden kaynaklanan davalar gibi idari hukuk konularında uzmanlaşmış avukatlardır Ankara idari dava avukatı, müvekkillerini idari hukuk konularında bilgilendirir, haklarını savunur ve idari davalarda temsil ederler.
Ankara idari dava avukatı, idari hukuk konularında uzmanlaşmış ve bu alanda deneyim kazanmış avukatlardır. Bu uzmanlık, müvekkillerine hukuki sorunlarında yardımcı olmalarına olanak tanır.
ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ BAKTIĞI DAVALAR
Ankara idari dava avukatı idari hukuk alanında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve idari hukuk davalarına bakabilirler. Ankara idari dava avukatının ilgilendiği başlıca davalar ise;
- İdari İşlemlerin İptali Davaları: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin, bir kamu kurumunun veya idarenin aldığı bir işlemin hukuka uygunluğunu sorguladığı durumlar. Bu davalar, idare mahkemesinde çözümlenir.
- Tam Yargı Davaları: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin, idare tarafından yapılan bir işlemin neden olduğu maddi veya manevi zararların tazmin edilmesini talep ettiği davalar.
- İdari Yaptırım ve Cezalarına Karşı İtirazlar: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin idare tarafından uygulanan bir yaptırım veya ceza ile ilgili olarak itirazda bulunma hakkını kullanmalarına yardımcı olma.
- Kamulaştırma Davaları: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin mülkiyet haklarına etki eden kamulaştırma işlemlerine karşı davalara müdahil olma.
- İdari İşlem ve İşleyişe İlişkin Danışmanlık: İdari işlemler ve işleyişle ilgili müvekkillerine danışmanlık sağlama, idari işlemlerin hukuka uygunluğunu değerlendirme.
Bu davalar idare mahkemesinde görülür. Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin hukuki haklarını korumak, idareye karşı etkili bir hukuki mücadele yürütmek ve idari yargı süreçlerini yönetmek konularında uzmanlaşmış Ankara avukatlarıdır.
ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ FAYDALARI
Ankara idari dava avukatı idari hukuk konularında uzmanlaşmış profesyonellerdir ve müvekkillerine bir dizi fayda sağlayabilirler. Ankara idari dava avukatı, müvekkillerine çeşitli avantajlar sağlayarak, idari hukuk alanındaki uyuşmazlıkların etkili bir şekilde çözülmesine yardımcı olurlar. İşte bir Ankara idari dava avukatı sağlayabileceği faydalardan bazıları ise:
- Hukuki Bilgi ve Deneyim: Ankara idari dava avukatı, idari hukuk konusunda uzmanlaşmış profesyonellerdir. Bu alandaki mevzuatı ve yargı pratiklerini yakından takip ederler. Bu sayede müvekkillerine güçlü bir hukuki temsil sunabilirler.
- Dava Stratejisi Geliştirme Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve en etkili dava stratejisini belirler. Hukuki riskleri değerlendirir ve müvekkillerini olası sonuçlar konusunda bilgilendirir.
- İdare Mahkemesinde Tecrübe: Ankara idari dava avukatı, idare mahkemesindeki prosedürleri, kuralları ve beklentileri bilmektedir. Bu tecrübe, müvekkillerinin davalarını daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olur.
- Belge Toplama ve Delil Hazırlama: Ankara idari dava avukatı, dava sürecinde gerekli olan belgeleri toplar, delilleri değerlendirir ve idari işlemlere karşı güçlü bir savunma oluşturur.
- Müzakerelerde Yardımcı Olma: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin lehine sonuçlar alabilmek için idare ile müzakerelerde bulunabilir. Anlaşmazlık çözümüne yönelik olarak müvekkillerini temsil ederler.
- Hukuki Güvence Sağlama: Ankara idari dava avukatı, müvekkillerinin haklarını koruyarak, hukuki güvence sağlarlar. İdari işlemlerin hukuka uygunluğunu değerlendirir ve müvekkillerini hukuki açıdan en iyi şekilde temsil ederler.
- Hızlı ve Etkili Çözüm: Ankara idari dava avukatı, idare mahkemesindeki prosedürleri ve süreçleri iyi bilir, bu da davaların daha hızlı bir şekilde çözülmesine katkı sağlar.
- Yasal Değişikliklere ve Güncellemelere Hâkim Olma: Ankara idari dava avukatı idari hukuk alanındaki yasal değişiklikleri ve güncellemeleri takip ederler. Bu, müvekkillerine en güncel ve doğru hukuki bilgileri sunmalarını sağlar.
ANKARA İDARİ DAVA AVUKATININ ÜCRETİ 2024
Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukatların hizmetlerini sunarken talep edebilecekleri asgari ücretleri belirler. Avukatlar, bu tarife doğrultusunda vekalet ücretini belirlerken bu asgari ücret tarifesini dikkate almak zorundadır. Ancak bu tarife, avukatların sundukları hizmetlerin niteliğine, süresine, zorluk derecesine ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir.
Ankara idari dava avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara idari dava avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara idari dava avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.
Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.
Netice itibariyle, idari hukuk davalarında Ankara idari dava avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de idari hukuk alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür.
Konusunda uzman bir Ankara idari dava avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara idari dava avukatından ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.