Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, hukuki işlem yapma ehliyeti olmayan bir kişinin (örneğin, akıl hastalığı veya vesayet altında olması nedeniyle) yaptığı taşınmaz satışı veya devrinin geçersiz sayılması için açılan davadır. Bu dava, ehliyetsiz kişinin kendisi, mirasçıları veya hak sahipleri tarafından taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Mahkeme, ehliyetsizliğin kanıtlanması halinde tapu kaydını iptal ederek taşınmazı gerçek hak sahibine tescil eder.

HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİ NEDİR?

Hukuki işlem ehliyeti, bir kişinin kendi iradesiyle hukuki sonuçlar doğurabilme yeteneğini ifade eder. Bir başka deyişle, kişinin yaptığı işlemlerle hak kazanması ve borç altına girebilmesi için sahip olması gereken yetkinliktir. Hukuki işlem ehliyeti, genellikle fiil ehliyeti kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılsa da, aslında fiil ehliyeti daha geniş bir kavramdır. Fiil ehliyeti, yalnızca hukuki işlem yapma yetisini değil, kişinin hukuka aykırı fiillerinden doğan sorumluluklarını da kapsar. Ancak, Yargıtay kararlarında ve bazı hukuki çalışmalarda hukuki işlem ehliyeti ile fiil ehliyeti kavramlarının eş anlamlı olarak kullanıldığı da görülmektedir. Hukuki işlem ehliyeti, bireyin kendi fiilleriyle hak elde etmesini ve borç altına girmesini sağlar.

HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİNİN ŞARTLARI NELERDİR?

Türk Medeni Kanunu’nun 10. maddesine göre, bir kişinin hukuki işlem ehliyetine sahip olabilmesi için üç temel şartı taşıması gerekir:

Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak

  • Ayırt etme gücü, kişinin yaptığı işlemlerin anlam ve sonuçlarını kavrayabilme yeteneğidir.
  • Bir kişi, ancak ayırt etme gücüne sahipse yaptığı işlemler hukuken geçerli olur.
  • Yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk veya uyuşturucu madde etkisinde olma gibi durumlar ayırt etme gücünü ortadan kaldırabilir.

Örneğin, sürekli akıl hastalığı bulunan bir kişi, ayırt etme gücünden yoksun olduğu için yaptığı satış işlemi geçersiz sayılabilir.

Ergin Olmak (Reşit Olmak)

  • Türk Medeni Kanunu’na göre, kural olarak 18 yaşını dolduran herkes ergin (reşit) sayılır.

Ancak bazı istisnai durumlarda kişi, 18 yaşından önce de erginlik kazanabilir:

  • Evlenme Yoluyla Erginlik, 17 yaşını dolduran bir kişi mahkeme izniyle, 16 yaşını dolduran kişi ise olağanüstü durumlarda mahkeme kararıyla evlenebilir. Evlenen kişi ergin kabul edilir.
  • Mahkeme Kararıyla Erginlik (Kaza-i Rüşt),15 yaşını dolduran bir kişi, kendi isteği ve velisinin onayıyla mahkemeye başvurarak erginlik kazanabilir.

Kısıtlı Olmamak

  • Kısıtlılık, bir kişinin mahkeme kararıyla fiil ehliyetinin sınırlandırılmasıdır.
  • Akıl hastalığı, savurganlık, alkol veya uyuşturucu bağımlılığı, kötü yönetim, kötü yaşam tarzı, hapis cezası gibi nedenlerle mahkeme tarafından kısıtlama kararı verilebilir.
  • Kısıtlanan kişi, hukuki işlem ehliyetini kaybeder ve vesayet altına alınır. Vesayet altındaki kişi, hukuki işlemlerini ancak vasisinin onayıyla gerçekleştirebilir.

HUKUKİ İŞLEM EHLİYETİNİN KAPSAMI NEDİR?

Hukuki işlem ehliyeti, kişinin hukuki işlemleri gerçekleştirme, maddi fiillerde bulunma, usuli işlemleri yapabilme ve hukuka aykırı fiillerinden sorumlu olma yetkisini içerir. Bu yetkiler, kişinin hukuk dünyasında aktif bir birey olarak var olmasını sağlar. Hukuki işlem ehliyetine sahip bir kişi:

  • Sözleşme yapabilir, Satış, kira, bağış gibi hukuki işlemleri gerçekleştirebilir.
  • Borç altına girebilir, Kredi çekebilir, borçlanabilir veya kefil olabilir.
  • Taşınmaz alım-satımı yapabilir, Ev, arsa veya herhangi bir taşınmazı alıp satabilir.
  • Miras bırakabilir veya vasiyetname düzenleyebilir.
  • Dava açabilir veya davada taraf olabilir.
  • İhtarname gönderebilir, eseri yaratabilir veya teslim alabilir.

Bu yetkiler, kişinin medeni haklarını tam anlamıyla kullanmasını sağlayan temel unsurlardır. Ancak, hukuki işlem ehliyeti olmayan ya da sınırlı olan kişiler, bu tür işlemleri doğrudan yapamazlar veya mahkeme/vesi onayına tabi olurlar.

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

TAPU İPTAL DAVASINDA HUKUKİ EHLİYETSİZLİK

Hukuki ehliyetsizlik, bir kişinin yaptığı işlemlerin sonuçlarını kavrayıp değerlendirme ve buna göre hareket etme yeteneğinin bulunmamasını ifade eder. Bu durum, kişinin ayırt etme gücünün (temyiz kudreti) ya da fiil ehliyetinin olmaması anlamına gelir. Türk Medeni Kanunu’nun 9. maddesine göre, taşınmaz devrinde bulunan kişilerin, işlem sırasında ayırt etme gücüne ve fiil ehliyetine sahip olmaları şarttır. Ayırt etme gücü; bireyin davranışlarının sonuçlarını algılayabilme, değerlendirebilme ve doğruyu yanlıştan ayırabilme becerisidir. Örneğin; 18 yaş altındaki bireyler, akıl hastalığı olanlar, alkol veya uyuşturucu etkisinde olanlar ya da yaşlılık gibi sebeplerle sağlıklı karar verme yetisini yitirmiş olanlar fiil ehliyetine sahip sayılmaz.

Fiil ehliyeti bulunmayan bir kişinin yaptığı taşınmaz satışları ve tapu işlemleri geçersiz kabul edilir ve bu işlemlerin iptali için tapu iptal ve tescil davası açılabilir. Bu dava, tapu kaydının hukuka aykırı şekilde düzenlendiği durumlarda mülkiyetin hukuka uygun hale getirilmesi amacıyla açılır. Mülkiyet hakkına ilişkin olduğundan, mahkeme kararları kesinleşmeden icraya konulamaz.

Ayrıca önemle belirtilmelidir ki, birden fazla sebebe dayanan tapu iptal ve tescil davalarında hukuki ehliyetsizlik iddiası her şeyden önce değerlendirilmelidir. Çünkü ehliyetsizlik, kamu düzenini ilgilendiren bir husus olduğundan, mahkeme tarafından öncelikli olarak ele alınmalıdır. Örneğin, şizofreni, paranoya ya da bipolar bozukluk gibi akıl hastalıkları olan bir kişinin, bu durumunun etkisi altında yaptığı işlemler geçerli sayılmaz. Bu tür işlemler, kamu düzenine aykırılık teşkil eder ve hukuki sonuç doğurmaz.

EHLİYETSİZLİK GEREKÇESİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali, bir kişinin ayırt etme gücünden yoksun şekilde, yani hukuki ehliyete sahip olmaksızın yaptığı taşınmaz devri işlemlerinin geçersiz sayılarak, tapu kaydının iptal edilmesi ve taşınmazın gerçek hak sahibine tescil edilmesi talebiyle açılan bir dava türüdür.

Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin geçerli bir hukuki işlem yapabilmesi için temyiz kudretine, yani davranışlarının sonuçlarını anlayabilecek zihinsel yeterliliğe sahip olması gerekir. Bu yeterliliğe sahip olmayan kişilerin yaptığı işlemler, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davasına konu edilebilir.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davaları, özellikle kişinin akıl hastalığı, akıl zayıflığı, yaşlılık, alkol veya uyuşturucu etkisi altında olması gibi durumlarda gündeme gelir. Bu davalarda temel iddia, işlemi yapan kişinin işlem tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, yani yaptığı işlemin anlam ve sonuçlarını kavrayacak durumda olmadığıdır.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası açıldığında, davacı taraf işlem tarihinde kişinin ayırt etme gücünün bulunmadığını somut belgelerle ispatlamakla yükümlüdür. Bu kapsamda tıbbi raporlar, tanık beyanları, hastane kayıtları gibi deliller dosyaya sunulur. Mahkeme de sıklıkla Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alarak kişinin işlem tarihindeki zihinsel durumunu değerlendirir.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası sadece kişi hayattayken değil, ölümünden sonra da mirasçıları tarafından açılabilir. Murisin hayattayken gerçekleştirdiği, ancak ehliyetsiz olduğu iddia edilen işlemlere karşı, mirasçılar tarafından dava açılabilir. Bu durumda da ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali gündeme gelir.

Eğer kişi hayattaysa ve işlemi ehliyetsiz olarak yaptığı düşünülüyorsa, öncelikle vesayet davası açılarak kişiye vasi atanmalıdır. Vasi, vesayet makamının izniyle ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası açabilir.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davalarında, işlem karşı tarafın iyiniyetli olup olmamasına göre farklılık göstermez. Çünkü kişi ehliyetsizse, yaptığı işlem yok hükmündedir. Bu nedenle, karşı taraf işlemin geçersizliğini bilmiyor olsa dahi, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası geçerliliğini korur.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de, ayırt etme gücü olmayan kişilerin yaptığı işlemler kesin olarak geçersizdir ve bu geçersizlik, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali talebinin temel dayanağıdır.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası zamanaşımına tabi değildir. Çünkü hukuki ehliyeti olmayan kişinin yaptığı işlem, baştan itibaren yok hükmündedir. Ancak delillerin kaybolmaması, tanıkların bulunabilmesi ve işlemin zamanla ispat açısından zorlaşmaması için bu davaların en kısa sürede açılması önerilir.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Davanın birden fazla taşınmaza ilişkin olması halinde herhangi bir taşınmazın bulunduğu yerde de dava açılabilir.

Mirasçılar, murisin ehliyetsiz olduğu dönemde yaptığı işlemleri tespit ettiklerinde, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davası açarak taşınmazın terekeye dönmesini sağlayabilirler. Bu durumda tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi veya terekeye temsilci atanması gerekebilir. Aksi halde dava usulden reddedilebilir.

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali, toplum düzenini korumayı amaçlayan, kamu düzeniyle ilgili ve ciddi hukuki sonuçlar doğuran bir dava türüdür. Bu tür davalarda kişinin ehliyetsizliği net ve ikna edici biçimde ispatlanmalıdır. Aksi halde tapu kaydının iptali mümkün olmaz.

Bir taşınmaz devri işlemi geçerli olabilmesi için işlemi gerçekleştiren kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerekir. Aksi durumda yapılan devir işlemi geçersiz sayılır ve ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali yoluna gidilerek, taşınmazın gerçek hak sahibine geri döndürülmesi sağlanabilir.

DAVANIN TARAFLARI KİMLERDİR?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında davanın taraflarını inceleyecek olursak;

Davacılar

Bu tür davalarda, tapunun önceki hak sahibi ya da onun mirasçıları davacı olarak dava açabilir. Eğer ehliyetsiz olduğu ileri sürülen kişi yaşıyorsa ve halen hukuki işlem yapma yetisine sahip değilse, öncelikle bu kişiye bir vasi atanmalı, sonrasında ise vesayet makamının izni ile vasi davayı açmalıdır.

Eğer bahsi geçen kişi vefat etmişse ve dava, vefat edenin işlem yaptığı dönemdeki ehliyetsizliğine dayanıyorsa, mirasçıların birlikte hareket ederek davayı açmaları gerekir. Aksi halde, davayı tek başına açmak isteyen mirasçının, mahkemeye başvurarak terekeye temsilci atanmasını talep etmesi gerekir. Tek bir mirasçı, yalnızca kendi payı için bu davayı açamaz. Ancak davalı bir başka mirasçı ise, bu durumda sadece kendi payı oranında dava açması mümkün olabilir.

Davalılar

Davalı sıfatı, taşınmazın tapuda kayıtlı olan mevcut malikine aittir. Tapuda adına kaydolmayan bir kişi hakkında bu davanın açılması mümkün değildir. Eğer işlemde rolü olan fakat malik olmayan biri varsa, ona karşı ancak maddi zararın ispatı halinde tazminat davası açılabilir.

YARGI SÜRECİ VE İSPAT SORUMLULUĞU

Dava, yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Davacı, dilekçesinde işlemin hangi nedenlerle geçersiz olduğunu, karşı tarafın hukuki ehliyetsizliğini detaylı şekilde açıklamalıdır. Ayrıca dayandığı yasal gerekçeleri ve Yargıtay içtihatlarını da dilekçeye ekleyebilir.

Bu davalarda ispat yükü davacıya aittir. Yani, dava açan taraf, işlem tarihinde taşınmazı devreden kişinin ayırt etme gücünden yoksun olduğunu belge ve delillerle ortaya koymak zorundadır. Bu kapsamda:

  • Tıbbi belgeler
  • Tanık anlatımları
  • Hastane kayıtları
  • Psikiyatrik muayene raporları gibi belgeler dava dosyasına eklenmelidir.

Mahkeme, genellikle kişinin hukuki ehliyet durumunu belirlemek için Adli Tıp Kurumu’ndan değerlendirme raporu ister. Eğer kişi vefat etmişse, işlem tarihindeki sağlık durumunu gösteren belgeler (örneğin ilaç raporları, tedavi kayıtları) Adli Tıp’a gönderilerek değerlendirme yapılır.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN KAZANIMLARI VE İYİNİYETİN ETKİSİ

Normal şartlar altında, Türk Medeni Kanunu’nun 1020 ve 1023. Maddelerine göre tapu kayıtları aleni kabul edilir ve tapuya güvenen iyiniyetli üçüncü kişilerin hakları korunur. Örneğin, muris muvazaasına dayanan işlemlerde iyiniyetli üçüncü kişinin kazanımı korunur.

Ancak hukuki ehliyetsizlik durumunda farklı bir yaklaşım söz konusudur. 1941 tarihli ve 4/21 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, temyiz kudretinden yoksun bir kişiyle yapılan hukuki işlemler, karşı tarafın iyi niyetli olup olmamasına bakılmaksızın geçersiz sayılır. Yani karşı taraf işlemi yaparken karşısındaki kişinin ehliyetsiz olduğunu bilmiyor olsa bile, bu durum onun haklarını korumaz.

ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Hukuki ehliyetsizlik nedeniyle açılacak tapu iptal davalarında herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmaz. Bunun nedeni, bu tür işlemlerin yoklukla sakat olmasıdır. Yani, ortada geçerli bir irade beyanı olmadığı için, yapılan işlem baştan itibaren geçersizdir.

Buna rağmen, delil zayıflığına düşülmemesi için dava, mümkün olan en kısa sürede açılmalıdır. Zira zamanla tanıkların kaybedilmesi, belgelerin kaybolması ya da belgelere ulaşmanın zorlaşması gibi olumsuz durumlar yaşanabilir.

HANGİ MAHKEMEDE DAVA AÇILIR?

Bu tür davalarda görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Eğer dava birden fazla taşınmazı kapsıyorsa, bu taşınmazlardan birinin bulunduğu yerdeki mahkeme de yetkili kabul edilir.

MİRASÇILARIN MURİSİN EHLİYETSİZLİĞİNİ GEREKÇE GÖSTEREREK TAPU İPTALİ TALEP ETMESİ

Miras bırakan kişinin hayatta iken yaptığı bazı işlemler, onun hukuki ehliyetine sahip olmaması nedeniyle geçersiz olabilir. Bu durumda, mirasçılar, murisin işlem tarihindeki hukuki ehliyetsizliğine dayanarak tapu iptal ve tescil davası açabilirler. Ancak bu dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali davalarından bazı yönleriyle ayrılır.

Özellikle şuna dikkat edilmelidir: Hukuki ehliyetsizlik iddiasıyla dava açmak için murisin ölmesini beklemek şart değildir. Kişi hayattayken de, yakınları tarafından vesayet davası açılarak ona bir vasi atanması sağlanabilir. Bu şekilde tayin edilen vasi, vesayet makamından izin almak suretiyle, kişinin adına tapu iptali ve tescil davası açabilir.

MURİSİN VEFATINDAN SONRA AÇILAN DAVALAR

Murisin ölümünden sonra hukuki ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak bir tapu iptali ve tescil davası açılacaksa, bu davada bazı usuli kurallar dikkate alınmalıdır:

  • Tüm mirasçıların birlikte hareket ederek davayı açmaları gerekir.
  • Eğer sadece bir mirasçı davayı açmak istiyorsa, diğer mirasçıların bu davaya katılmaları veya yazılı onay vermeleri şarttır.
  • Diğer mirasçıların rızası alınmazsa, tek başına dava açacak kişi mahkemeye başvurarak terekeye temsilci atanmasını talep etmelidir. Dava, bu temsilci aracılığıyla yürütülmelidir.

Bu hususlar, Türk Medeni Kanunu’nun 640. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.

SADECE KENDİ PAYI İÇİN DAVA AÇILAMAZ

Bir mirasçının, yalnızca kendi miras payı oranında ve diğer mirasçıların onayı olmadan açacağı tapu iptali ve tescil davası, hukuken geçerli değildir. Özellikle hukuki ehliyetsizlik gerekçesiyle açılan bu tür davalarda, işlem bir bütün olarak değerlendirilir. Bu nedenle iptali istenen işlem tümüyle hükümsüz sayılmalı ve iptal talebi de işlem tamamını kapsamalıdır.

Hukuki ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak bir taşınmazın tapu kaydının iptali isteniyorsa, bu davayı ya tüm mirasçılar birlikte açmalı ya da terekeye temsilci atanarak onun aracılığıyla dava yürütülmelidir. Tek başına açılan, sadece belli bir miras payına ilişkin iptal talepleri hukuken geçersiz kabul edilir.

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI KONUSUNDA YARGITAY KARARI

Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.11.2021T. 2021/585 E., 2021/2956 K.

“Davacılar …,, … vekili tarafından, davalılar … ve … aleyhine 14/11/2011 tarihinde verilen dilekçeyle vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeni ile iptali terditli tenkis; birleştirilen dava davacıları …,, … vekili tarafından, birleştirilen davalılar …, …, … aleyhine 14/11/2011 gününde verilen dilekçeyle tapudaki bağış işleminin ehliyetsizlik nedeniyle iptali, tapudaki satış işleminin muvazaa nedeniyle iptali terditli tapudaki bağış işleminin muris muvazaası nedeniyle iptali, tapudaki satış işleminin muvazaa nedeniyle iptali terditli tenkis;

birleştirilen davada davacısı … vekili tarafından birleştirilen davada davalılar … ve … aleyhine 15/11/2011 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali terditli tenkis; birleştirilen davada davacı … vekili tarafından, birleştirilen davada davalı … aleyhine 17/02/2011 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali terditli tenkis talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda asıl davanın ve birleştirilen davanın ayrı ayrı reddine dair verilen 31/03/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar- birleştirilen dava davacıları …, İsmigül Köprülü, … vekili, birleştirilen dava davacısı … vekili,

birleştirilen dava davacısı … vekili, asıl dava- birleştirilen dava davalıları …, … ve birleştirilen dava davalısı … vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince taraf vekillerinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin bentlerinin kaldırılmasına ve vekalet ücretlerine ilişkin yeniden hüküm kurulmasına dair verilen kararın davacılar- birleştirilen dava davacıları …, vekili ve asıl dava- birleştirilen dava davalıları …, … ve birleştirilen dava davalısı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR

Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,”

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

1.Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası nedir?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, hukuki işlem ehliyeti bulunmayan bir kişinin yaptığı taşınmaz devrinin geçersizliğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve taşınmazın gerçek hak sahibine tescili amacıyla açılan bir tescil davasıdır.

2.Bu davayı kimler açabilir?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, taşınmazın eski malikinin mirasçıları, vasi, ya da malikin kendisi (hala hayattaysa) tarafından açılabilir. Kısıtlı bir kişi adına tescil davası, vesayet makamından izin alınarak vasi tarafından açılır.

3.Murisin ölümünden sonra tescil davası açılabilir mi?

Evet. Murisin ehliyetsiz olduğu bir işlem gerçekleştirmesi halinde, ölümünden sonra mirasçılar, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilirler. Ancak davayı tüm mirasçıların birlikte açması gerekir veya terekeye temsilci atanmalıdır.

4.Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali için hangi belgeler gerekir?

Dava açılırken kişinin işlem tarihinde ayırt etme gücünün olmadığını kanıtlayan tıbbi belgeler, Adli Tıp Kurumu raporları, hastane kayıtları, tanık beyanları gibi delillere dayanılır. Bu belgeler, tescil davası sürecinde mahkemeye sunulur.

5.Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali davasında karşı taraf iyiniyetli ise ne olur?

Yargıtay içtihatlarına göre, hukuki ehliyeti bulunmayan kişiyle yapılan işlem geçersizdir. Karşı taraf iyiniyetli olsa bile bu iyi niyet korunmaz. Bu nedenle, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali talebiyle açılan tescil davası bu durumda da geçerli olur.

6.Tescil davası ne kadar sürer?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, somut olayın karmaşıklığına, delillerin toplanma süresine ve Adli Tıp raporlarının hazırlanmasına bağlı olarak birkaç ay ile birkaç yıl arasında sürebilir.

7.Tescil davası açmak için zamanaşımı süresi var mı?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali işlemi yok hükmünde olduğu için tescil davası açmak bakımından herhangi bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Ancak ispat açısından gecikmemek faydalıdır.

8.Tescil davası sırasında Adli Tıp Kurumu raporu şart mıdır?

Genellikle evet. Mahkeme, ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali talebini değerlendirirken, kişinin işlem tarihindeki akıl sağlığına dair Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alır. Bu rapor tescil davası için belirleyici delil niteliği taşır.

9.Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası sadece tapu sahibi kişiye karşı mı açılır?

Evet. Tescil davası, taşınmazın tapu kaydında malik olarak gözüken kişiye karşı açılır. Malik olmayan bir kişiye karşı ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılamaz.

10.Tescil davası kazanılırsa ne olur?

Mahkeme ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali talebini haklı bulursa, mevcut tapu kaydını iptal eder ve taşınmazı davacının adına yeniden tescil eder. Bu şekilde tescil davası, taşınmazın gerçek sahibine geçmesini sağlar.

11.Tescil davası masraflı bir dava mıdır?

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, harç, bilirkişi ve Adli Tıp rapor ücretleri gibi çeşitli yargılama masrafları içerir. Ayrıca avukat vekalet ücreti de söz konusu olabilir.

12.Tescil davası açılmadan önce arabuluculuk gerekir mi?

Hayır. Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası arabuluculuğa tabi değildir. Bu tür davalar doğrudan mahkemeye başvurularak açılır.

13.Tescil davası mirasçılar tarafından açıldığında tüm mirasçılar katılmalı mı?

Evet. Eğer tescil davası mirasçılar tarafından açılıyorsa ve murisin ehliyetsizliği ileri sürülüyorsa, tüm mirasçıların katılımı gerekir. Aksi takdirde terekeye temsilci atanması gerekir.

14.Tescil davası açmak için avukat tutmak zorunlu mu?

Zorunlu değildir ancak ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası karmaşık hukuki ve teknik unsurlar içerdiğinden, deneyimli bir avukatla takip edilmesi önerilir.

15.Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası hangi mahkemede açılır?

Bu tür tescil davası, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Görevli mahkeme daima asliye hukuk mahkemesidir.

GAYRİMENKUL AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası, taşınmazı devreden kişinin hukuki işlem ehliyetine sahip olmadan (örneğin akıl hastalığı, yaşlılık nedeniyle ileri derecede bunama, vesayet altında olma gibi nedenlerle) yaptığı tapu işlemlerinin geçersizliğini ileri sürmek amacıyla açılır. Türk Medeni Kanunu’na göre ayırt etme gücünden yoksun olan kişilerin yaptığı hukuki işlemler kesin olarak hükümsüzdür. Bu durumda, mirasçılar veya ilgili kişiler, tapu devrinin iptali ile taşınmazın eski malik adına ya da mirasçılar adına yeniden tescilini talep edebilir. Amaç, iradesi sakat olan kişinin mal varlığının korunmasıdır. Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası konusunda alanında bir uzman Gayrimenkul Avukatına soru sormak için Avukata sor linkini tıklayarak sorabilirsiniz.

GAYRİMENKUL AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman Gayrimenkul Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası konusunda uzman bir Gayrimenkul Avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. 

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.

EHLİYETSİZLİK NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment