Boşanmada ziynet eşyaları ve boşanmada düğün takıları da boşanma sürecinde çözümlenmesi gereken bir sorun olarak baş göstermektedir. Boşanma sonrasında güncel uygulamalarda en çok uyuşmazlığın yaşandığı süreç boşanmada düğün takılarıdır. Boşanmada ziynet eşyalarının neler olduğu, bunların nasıl iade edildiği, boşanmada düğün takıları ile ilgili açılabilecek davalar ve bunların şartları hakkında pek çok sorun ve uyuşmazlıkla karşılaşılmaktadır. İşbu makalede boşanmada ziynet eşyaları ile ilgili bütün bilgileri paylaşacağız.
BOŞANMADA ZİYNET EŞYALARI VE BOŞANMADA DÜĞÜN TAKILARI KONUSUNDA SORULARINIZ MI VAR? ➽ HEMEN AVUKATA SOR ❥
İçindekiler
- Boşanmada Ziynet Eşyaları
- Boşanmada Ziynet Eşyaları Hukuki Niteliği
- Boşanmada Takıların İspatı
- Boşanmada Takıların İspatında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Boşanmada Ziynet Eşyalarının Geri Alınmasına İlişkin Mevcut hükümler
- Boşanmada Ziynet Eşyaları Davasında Göreli ve Yetkili Mahkeme
- Boşanmada Düğün Takıları İLE İLGİLİ GÜNCEL YARGITAY GÖRÜŞÜ
- Boşanmada Ziynet Eşyaları ve Boşanmada Düğün Takıları İspat Yükü Kavramı
- Boşanmada Ziynet Eşyalarının Geri Alınmasında Davasında İspat Yükü
- Boşanmada Düğün Takıları Ne Zaman İstenebilir
- Boşanmada Ziynet Eşyalarının İadesi Talebine İlişkin Zamanaşımı
- Boşanmada Düğün Takılarının İadesine İlişkin Davada Harç ve Vekalet Ücreti
- Boşanmada Düğün Takılarının İadesine İlişkin Davada Yargılama Usulü
- Boşanmada Ziynet Eşyaları ve Boşanmada Düğün Takılarının Konusunda Avukat Desteği
- ANKARA BOŞANMA AVUKATI
Boşanmada Ziynet Eşyaları
Boşanmada ziynet eşyaları kavramı oldukça önem kazanmaktadır. Ziynet sözcüğünün kelime anlamı “süs”[1] demektir. Yargıtay zaman zaman ziynet eşyaları kavramının yerine takı kavramını kullanmaktadır. Ziynet, boşanmada düğün takıları, düğün dışında eşlerin birbirine hediye ettiği altın, kolye, zincir, bilezik gibi takıların tamamı için kullanılan bir terimdir.Boşanma davalarında ziynet eşyaları (altın, mücevher, takı vb.) genellikle tartışma konusu olabilen önemli mal varlıklarıdır. Türk Medeni Kanunu’na göre, ziynet eşyaları kadının kişisel malı olarak kabul edilir ve boşanma durumunda kadına iade edilmesi gerekir. Bu nedenle, ziynet eşyalarının durumu, boşanma davalarında özel bir önem taşır.
Boşanmada Ziynet Eşyaları Hukuki Niteliği
Boşanmada düğün takılarının, yani boşanmada ziynet eşyalarının hukuki niteliğini incelemek gerekirse;
- Her şeyden önce bir eşyadır. Eşyadan kasıt, taşınır bir eşya olmasıdır.
- Ziynet eşyaları kişisel mal sayılır.
- Ziynet eşyaları bağışlanan bir mal olarak kabul edilir.
Kişisel Mal Niteliği: Ziynet eşyaları, düğünde kime takılırsa takılsın, kural olarak kadının kişisel malı sayılır. Kadına takılan ziynet eşyaları, evlilik süresince kadının kullanımına tahsis edilmiş sayılır ve boşanma halinde kadına iade edilmesi gerekir.
İade Yükümlülüğü: Boşanma sürecinde, kadının ziynet eşyalarını geri alması için talepte bulunması yeterlidir. Eğer eşyalar erkeğin zilyetliğinde ise, erkeğin bu eşyaları iade etmesi zorunludur.
Bu saydıklarımız ziynet eşyalarının hukuki niteliğidir. Bu konuda daha fazla bilgi için ilgili makaleye[2] göz atabilirsiniz.
Boşanmada Takıların İspatı
Boşanmada takıların ispatı, oldukça önemli ve zaman zaman karmaşık bir konudur. Boşanmada takıların ispatında takılar, genellikle düğün sırasında geline takılan ve kadının kişisel malı olarak kabul edilen ziynet eşyalarıdır. Bu nedenle, boşanma düğün takıların iadesi talep edilebilir. Ancak bu talebin kabul edilebilmesi için, boşanmada takıların ispatı gerekmektedir.
Tanık Beyanları: Boşanmada takıların ispatında takıların varlığı ve kime takıldığı konusunda düğüne katılan tanıkların beyanları önemlidir. Boşanmada takıların ispatında özellikle, düğüne katılan yakın akrabalar, arkadaşlar ve düğün organizasyonu ile ilgili kişiler tanıklık yapabilir. Boşanmada takıların ispatında bu tanıklar, takıların kime takıldığını, takıların sayısını ve türünü belirtebilirler.
Fotoğraf ve Video Kayıtları: Boşanmada takıların ispatında düğün sırasında çekilen fotoğraf ve videolar, oldukça etkili bir delil olabilir. Boşanmada takıların ispatında görsel materyallerde, takıların kim tarafından takıldığı ve takılan takıların türü net bir şekilde görülebilir. Boşanmada takıların ispatında mahkemeye sunulacak bu tür deliller, takıların kime ait olduğuna dair önemli bir kanıt oluşturur.
Düğün Listeleri ve Tutulan Kayıtlar: Boşanmada takıların ispatında bazı aileler, düğün sırasında kimlerin hangi takıyı taktığını kaydeder. Bu listeler, boşanmada takıların ispatında önemli bir belge olarak sunulabilir. Boşanmada takıların ispatında bu tür belgelerin doğruluğu tanık beyanları veya diğer delillerle desteklenmelidir.
Eşlerin Beyanları: Boşanmada takıların ispatında boşanma sürecinde taraflar arasında yapılan yazışmalar, mesajlaşmalar veya mahkemede verilen ifadeler de rol oynayabilir. Özellikle takıların geri verilmesi, satılması ya da kullanılması gibi konularda taraflar arasında geçen diyaloglar boşanmada takıların ispatında önemli olabilir.
Banka Kayıtları: Boşanmada takıların ispatında eğer takılar bozdurularak nakde çevrilmişse, bu işlemle ilgili banka kayıtları da delil olarak sunulabilir. Hangi tarihte, ne miktarda takı bozdurulduğu ve bu paranın ne şekilde kullanıldığına dair bilgiler, boşanmada takıların ispatında kullanılabilir.
Zilyetlik Karinesi: Boşanmada takıların ispatında hukuki olarak, bir eşyaya sahip olan kişi, o eşyanın zilyedi (sahibi) olarak kabul edilir. Takıların genellikle geline takıldığı kabul edildiğinden, kadın bu takıların sahibi olarak görülür. Boşanmada takıların ispatında, kocanın takıların kendisine ait olduğunu iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatlaması gerekir.
Bu deliller, boşanmada takıların ispatında mahkemeye yardımcı olur. Mahkeme, sunulan deliller doğrultusunda takıların iadesine veya takılarla ilgili diğer taleplerin kabul edilip edilmeyeceğine karar verir.
Boşanmada Takıların İspatında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Boşanmada takıların ispatı önemli bir konudur ve boşanmada takıların ispatı sürecin başarıyla yürütülebilmesi için belirli hususlara dikkat edilmesi gerekir. Boşanmada takıların ispatı dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar;
Delillerin Güvenilirliği ve Geçerliliği
Fotoğraf ve Video Kayıtları: Düğün sırasında çekilen fotoğraf ve videoların tarihinin, orijinalliğinin ve manipüle edilmediğinin doğrulanabilir olması boşanmada takıların ispatında önemlidir. Mahkeme, bu tür delillerin güvenilirliğini sorgulayabilir, bu nedenle mümkünse orijinal kopyalar sunulmalıdır.
Tanık Beyanları: Tanıkların ifadeleri tutarlı, mantıklı ve olayla doğrudan ilgili olmalıdır. Boşanmada takıların ispatı tanıkların tarafsızlığı ve güvenilirliği, ifadelerinin inandırıcılığını artırır.
Delillerin Zamanında Sunulması
Boşanmada takıların ispatında deliller, yargılama sürecinin erken aşamalarında sunulmalıdır. Geç sunulan deliller mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir. Bu nedenle, boşanmada takıların ispatına yönelik tüm belgeler ve tanık beyanları mümkün olan en kısa sürede mahkemeye sunulmalıdır.
Belge ve Kayıtların Tutarlılığı
Düğün Listeleri: Boşanmada takıların ispatı eğer düğün sırasında takılan takılarla ilgili bir liste tutulduysa, bu listenin doğru ve eksiksiz olduğundan emin olunmalıdır. Listenin diğer delillerle çelişmemesi, mahkeme nezdinde önem taşır.
Banka Kayıtları: Takıların bozdurulması veya nakde çevrilmesi durumunda, boşanmada takıların ispatı bu işlemlerin banka kayıtları ile desteklenmesi, ispat sürecini güçlendirir. Banka dekontları, işlem tarihleri ve miktarlar, takıların akıbetini kanıtlamada kullanışlıdır.
Zilyetlik Karinesi
Kadının Zilyetliği: Boşanmada takıların ispatı takıların, düğünde geline takıldığı kabul edilen zilyetlik karinesi, mahkemede dikkate alınır. Bu durumda, takıların kadına ait olduğu varsayılır ve takıların geri alınması veya paylaşılması gerektiğini iddia eden tarafın bu durumu çürütmesi gerekecektir.
Çelişkili Beyanlardan Kaçınma
Boşanmada takıların ispatı tarafların daha önceki beyanları ile mahkemede verdikleri ifadeler arasında çelişkiler olmamalıdır. Çelişkili beyanlar, mahkemenin tarafların iyi niyetini sorgulamasına yol açabilir ve ispat sürecini olumsuz etkileyebilir.
Boşanmada Ziynet Eşyalarının Geri Alınmasına İlişkin Mevcut hükümler
Boşanmada ziynet eşyalarının geri alınmasına olanak sağlayan düzenlemeler Türk Medeni Kanunu[3]’nda bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 226. Maddesi; “Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır.
Tasfiye sırasında, paylı mülkiyete konu bir mal varsa, eşlerden biri kanunda öngörülen diğer olanaklardan yararlanabileceği gibi, daha üstün bir yararı olduğunu ispat etmek ve diğerinin payını ödemek suretiyle o malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler.” Demektedir.
Boşanmada ziynet eşyalarının geri alınması, özellikle ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olarak kabul edilmesi nedeniyle önemli bir hukuki meseledir. Türk Medeni Kanunu’na göre, ziynet eşyaları genellikle kadının kişisel malı sayılır ve boşanma durumunda kadına iade edilmesi gerekir. Ziynet eşyalarının geri alınması sürecinde izlenmesi gereken adımlar ve dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:
Ziynet Eşyalarının Belirlenmesi
Liste Hazırlama: Kadının ziynet eşyalarını detaylı bir şekilde listelemesi önemlidir. Bu liste, hangi ziynet eşyalarının geri alınmasının talep edildiğini açıkça belirtmelidir. Listeye eşyaların türü (bilezik, kolye, yüzük vb.), sayısı ve varsa ayar bilgileri dahil edilmelidir.
Delil Toplama: Düğün sırasında veya sonrasında takılan ziynet eşyaları ile ilgili deliller toplanmalıdır. Fotoğraf, video, tanık beyanları, düğün listeleri ve varsa bu eşyaların alındığına dair faturalar delil olarak kullanılabilir.
Ziynet Eşyalarının İadesinin Talep Edilmesi
Dava Dilekçesi: Boşanma davası sırasında ziynet eşyalarının iadesi için mahkemeye dava dilekçesi sunulmalıdır. Bu dilekçede, ziynet eşyalarının geri alınması talebi açıkça ifade edilmeli ve ziynet eşyalarının ayrıntılı bir dökümü yapılmalıdır.
Tedbir Talebi: Eğer ziynet eşyalarının kaçırılması veya elden çıkarılması riski varsa, mahkemeden tedbir kararı talep edilebilir. Bu talep, ziynet eşyalarının korunması amacıyla yapılır ve mahkeme bu konuda geçici bir tedbir kararı alabilir.
Ziynet Eşyalarının İspatı
Tanık Beyanları: Düğüne katılan tanıklar, ziynet eşyalarının kime takıldığını ve ne miktarda olduğunu ifade edebilir. Bu tanık beyanları, ziynet eşyalarının varlığını ve kime ait olduğunu ispatlamak için önemlidir.
Fotoğraf ve Video Kayıtları: Düğün sırasında çekilen fotoğraf ve videolar, ziynet eşyalarının ispatında güçlü bir delil olarak kullanılabilir. Bu kayıtlar, hangi ziynet eşyalarının kime takıldığını açıkça gösterebilir.
Mahkeme Süreci
Değer Tespiti: Mahkeme, ziynet eşyalarının mevcut olup olmadığını ve mevcut değilse bunların piyasa değerini tespit edebilir. Eğer ziynet eşyaları bozdurulmuş veya kaybolmuşsa, mahkeme, kadının zararını tazmin etmek için maddi bir karşılık belirleyebilir.
İade Kararı: Mahkeme, ziynet eşyalarının aynen iadesine veya iade edilemiyorsa bunların değerinin nakit olarak ödenmesine karar verebilir.
Uygulama Aşaması
Kararın Uygulanması: Mahkemenin ziynet eşyalarının iadesi yönünde verdiği karar, karşı tarafça uygulanmazsa icra yoluna başvurulabilir. Mahkeme kararının icra edilmesi, kadının ziynet eşyalarını geri alabilmesi için hukuki bir zorunluluktur.
İcra Takibi: Kararın yerine getirilmesi için icra takibi başlatılabilir. Bu süreçte, karşı tarafın mal varlığına el konulabilir veya ziynet eşyalarının bedeli icra yoluyla tahsil edilebilir.
Özel Durumlar ve İstisnalar
Ortak Kullanım veya Bozdurma Durumu: Ziynet eşyaları evlilik sürecinde satılmış veya aile yararına kullanılmışsa, bu durum mahkemede değerlendirilebilir. Ancak genellikle ziynet eşyalarının kadına ait olduğu varsayılır ve bu eşyaların iadesi veya bedelinin tazmini istenir.
Erkek Tarafından İddialar: Eğer erkek tarafı, ziynet eşyalarının ortak mal veya kendisine ait olduğunu iddia ederse, bu iddiaları ispatlamak zorundadır. Mahkeme, sunulan deliller ışığında bu iddiaları değerlendirir.
Ziynet eşyaları da kişisel mal olarak kabul edildiğinden ziynet eşyalarının geri alınmasına ilişkin temel düzenleme işbu hükümdür. Görüleceği üzere eşler düğünde takılan takılar ile ilgili karşılıklı bir anlaşma yaptıysa bu durumda işbu anlaşma geçerli olup boşanmada düğün takılarının istenilmesi durumunda göz önüne alınacaktır.Ziynet eşyalarının geri alınması, boşanma davalarında hassas bir konu olduğundan, sürecin başından itibaren dikkatle ele alınması ve hukuki destek alınması önemlidir. Mahkeme sürecinde hak kaybı yaşamamak için delillerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması gerekmektedir.
Boşanmada Ziynet Eşyaları Davasında Göreli ve Yetkili Mahkeme
Boşanmada düğün takılarının geri alınmasına ilişkin açılacak davada görevli mahkeme aile mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel yetki kurallarına göre belirlenmektedir. Dolayısıyla yetkili mahkeme davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.
Boşanmada Düğün Takıları İLE İLGİLİ GÜNCEL YARGITAY GÖRÜŞÜ
Yargıtay, boşanmada düğün takıları ile ilgili sık sık görüş değişikliğine gitmektedir. Önceki Yargıtay kabulüne göre düğünde kadına veya erkeğe takılması fark etmeksizin düğün takılarının kadının sayılacağı görüşü hakimdi. Ancak şu anda Yargıtay ve diğer mahkemeler tarafından istikrarlı olarak, düğünde takılan takılar kime takılmış ise onun kişisel malı olduğu kabulüdür. Nitekim;
T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2008/4-230 E., 2008/223 K.
“…Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre; aksine istikrarlı şekilde uygulanan ve herkesin kabul ettiği bir örf ve adet yoksa düğünde takılan ziynet eşyalarının kime takılmışsa ona ait olacağı, davaya konu olayda da ziynet ve çeyiz eşyalarının koca tarafından evlenmek amacıyla karısına hediye olarak verildiği yani bağışlandığı, bu nedenle kural olarak geri alınamayacağının anlaşılmış bulunmasına…”
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/2794 E., 2020/2846 K.
“… Mahkeme tarafından 34.085,00TL’nin kadına verilmesine karar verilmiş ise de; dosya kapsamı, düğün CD’si ve bilirkişi raporuna göre bir kısım takıların damada takıldığı anlaşılmakla, düğünde damada takılan ve kadına özgü olmayan takıların erkeğe ait olması gerekirken, altınların tümünün bedelinin kadına verilmesi doğru bulunmamıştır. Bilirkişi raporuna göre düğünde damada takıldığı tespit edilen 68 adet çeyrek altının erkekte kalması gerekir. Kadına ise kendisine takıldığı tespit edilen bilezik ve altınların bedelinin verilmesi gerekir…”
Boşanmada Ziynet Eşyaları ve Boşanmada Düğün Takıları İspat Yükü Kavramı
Boşanmada ziynet eşyalarının geri alınmasında en önemli husus ispat yüküdür. Uygulamada taraflar ispat yükünün gereğini yerine getirdiği takdirde ziynet eşyalarını alabilmekte, ispat yükünü yerine getirmeyen taraf ise ziynet eşyalarını alamamaktadır. Bu açısıyla ispat yükü kavramı büyük önem taşır.
İspat yükü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu[4]’nun 190. Maddesinde; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” Şeklinde açıklanmış, yine ispat yükü kavramı Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Şeklinde açıklanmıştır. İspat yükü konusunda daha detaylı bilgiye ulaşmak için ilgili makaleye[5] göz atabilirsiniz.
Boşanmada Ziynet Eşyalarının Geri Alınmasında Davasında İspat Yükü
Boşanmada düğün takılarının geri alınmasına ilişkin davada ispat yükü oldukça mühim yer tutmaktadır. Zira Yargıtay bu konuda birtakım karineler belirlemiştir. İşbu karinelere göre ispat yükü yer değiştirmektedir. Örneğin ziynet eşyalarının sahibi olan kadın takıları kocanın aldığını iddia ediyorsa bu iddiayı ispat etmek durumundadır. Zira Yargıtay ziynet eşyalarının kadında kalacağına ilişkin bir karine öngörmüş olup, bu karinenin aksini iddia eden taraf iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Aşağıda anlatımlarımıza ilişkin olarak 1 Yargıtay kararı sunulmuştur.
T.C. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/5381 E., 2020/6879 K.
“…Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava dilekçesinde davalı erkeğin ziynetleri aldığını, bozdurduğunu ancak geri vermediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde verdiği cevap dilekçesinde, ziynetlerin davacı kadında bulunduğunu savunmuştur. Davacı kadın ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve kendisine geri verilmediğini ispat yükü altındadır…”
Yine Yargıtay, evden ayrılan kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını da eşyaların niteliği gereği yanına alacağını bir karine olarak öngörmüştür, yani boşanmada düğün takılarının kadında kalması esastır. Dolayısıyla kadının evden ayrılırken ziynet eşyalarını evde bıraktığını ispat etmekle mükelleftir. Aşağıda anlatımlarımıza ilişkin olarak 2 Yargıtay kararı sunuyoruz.
T.C Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/7077 E., 2018/12741 K.
“…Davacı kadın ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve kendisine geri verilmediğini ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin beyanı bizzat görgüye dayalı olmayıp aktarımdan ibarettir. Tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir…”
T.C. Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ 2020/4034 E., 2020/4831 K.
“… Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü davacı kadındadır…”
Yargıtay, ziynet eşyalarının davalıda olduğunu iddia eden kadının, öncelikli olarak ziynet eşyalarının sayısını, niteliğini ve değerini ispat etmesini, ziynet eşyalarının varlığının ispat edilmesinden sonra ise bu eşyaların davalı erkeğe verildiğini ispat etmesi gerektiğini kabul etmiştir. Zira boşanmada ziynet eşyalarının kadında kaldığı bir karinedir. Aşağıda anlatımlarımıza ilişkin olarak 1 Yargıtay kararı sunuyoruz.
T.C. Yargıtay HUKUK GENEL KURULU 2023/191 E., 2023/703 K.
“…Ziynet eşyaları davalarında, ispat hukuku yönünden öncelikli kural; davacı kadın eş tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının, cins, sayı, nitelik ve miktar olarak varlığının kanıtlanmış olması gerekliliğine ilişkindir. Ziynetlerin varlığını bu şekilde ispatlayan kadın eşin ikinci olarak ise; bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve tekrar iade edilmediğini veya bu şekilde elinden alındığına dair bir iddiası yoksa evden ayrılırken bu eşyaları yanında götürmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi gerekir.
Diğer bir ifadeyle ziynet alacağı hakkı olduğunu iddia eden kadın eş, varlığını kanıtladığı dava konusu ziynetlerin kendinde olmadığını şüpheye yer vermeyecek şekilde kanıtlanmakla yükümlüdür. İşte bu anda; kadın eş, fiili karineyle kişisel malı niteliğinde kabul edilen ziynet eşyalarının kendi himayesinden çıkarak, erkek eşin himayesine girdiğini şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlamış ise artık erkek eş; kadın eşe ait olan ziynet eşyalarının iadesiyle yükümlü olmadığı hususunu ispat yükü altındadır.
Borçlar hukuku genel hükümleri uyarınca; aslolan borçlunun aldığı şeyi geri vermekle yükümlü olduğu kuralıdır. İade edilmemek üzere alındığı hususunda ispat yükü ise yukarıda açıkça vurgulandığı gibi, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğuna göre, davalı eğer ki ziynetlerin himayesine girdiğini kabul ederse bu ziynetleri iade etmemek üzere aldığını ispatlamalıdır…”
Yargıtay, kadına ait ziynet eşyalarının düğün masraflarını ödeme amacıyla kullanıldığını iddia eden erkeğin, kadının bu ziynet eşyalarını geri almamak üzere verdiğini ispat etmekle mükellef olduğuna karar vermiştir. Diğer bir deyişle boşanmada düğün takılarının erkeğe iade edilmek üzere borç olarak verilmesi esastır. Yani kadın boşanmada ziynet eşyalarını düğün masraflarının ödenmesi amacıyla kendi rızasıyla erkeğe teslim etmiş olsa dahi bir karine olarak kadının erkeğe verdiği ziynet eşyalarını geri iade edilmek şartıyla verdiği kabul edilmektedir. Geri iade edilmemek üzere verildiğinin ispat yükü erkeğe aittir. Aşağıda anlatımlarımıza ilişkin olarak 1 Yargıtay kararı sunuyoruz.
T.C. Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ 2020/5084 E., 2020/5843 K.
“… Yapılan yargılama ve toplanan delilerden, davalı erkek tarafından, dava konusu ziynetlerin düğün masrafları için harcandığının beyan edildiği anlaşılmaktadır. davalı erkek tarafından, kadının rızasıyla da olsa bunları geri istememek üzere erkeğe verdiği iddia ve ispat edilmedikçe, erkek bunları geri verme borcu altındadır. Davalı erkek bü yönde bir delil de getiremediğine göre, davacı kadının dava dilekçesinde talep ettiği ziynetlerin, dosyadaki delillere göre, bilirkişi incelemesi yaptırılıp, ziynetlerin cins, ayar, gramları belirlendikten sonra, kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…”
Boşanmada Düğün Takıları Ne Zaman İstenebilir
Boşanmada düğün takıları, boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ayrı bir dava açılarak da istenebilir.
Boşanmada Ziynet Eşyalarının İadesi Talebine İlişkin Zamanaşımı
Şayet boşanmada ziynet eşyalarının iadesi istenmemiş, boşanma davası kesinleştikten sonra düğün takılarının iadesi istenecekse bu durumda Türk Medeni Kanunu m. 178 göz önüne alınmalıdır. Mezkûr maddede; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Demekle zamanaşımı konusu düzenlenmiştir. Burada sona erme kavramından kasıt boşanma hükmünün kesinleşmesidir. Kesinleşmeden itibaren bir yıl geçmekle ziynet alacağı talep edilemez.
Boşanmada Düğün Takılarının İadesine İlişkin Davada Harç ve Vekalet Ücreti
Boşanmada ziynet eşyalarına ilişkin davalar, konusu para ile ölçülebilen davalardır. Dolayısıyla harç ve vekalet ücreti hesaplanırken mühim olan nokta boşanmada ziynet eşyalarının değeridir. Harç bu değer üzerinden hesaplanacaktır. Yani harç maktu değil nispi durumdadır.
Boşanmada düğün takılarına ilişkin davalarda vekalet ücreti de bu bağlamda hükmedilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden nispi olarak hesaplanmaktadır. Davanın kabulü halinde davacı vekili yürürlükte AAÜT’nin üçüncü kısmına göre belirtilen vekalet ücretine hak kazanmaktadır. Şayet davada kısman kabul kısmen reddolursa bu durumda da reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilir.
Boşanmada Düğün Takılarının İadesine İlişkin Davada Yargılama Usulü
Boşanmada ziynet eşyalarının iadesine ilişkin davada yazılı yargılama usulü uygulanmaktadır. Yazılı yargılama usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 118 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, ilgili maddelere göre yargılama usulü yürütülmektedir.
Boşanmada Ziynet Eşyaları ve Boşanmada Düğün Takılarının Konusunda Avukat Desteği
Boşanmada ziynet eşyaları ve boşanmada düğün takılarının neler olduğu ve kime ait olduğu durumunun mahkemeye iyi anlatılması hem sürecin sağlıklı ilerlemesi hem de boşanma davasının daha kısa sürede sonuçlanması açısından avukatla çalışmasında fayda bulunmaktadır. Söz konusu eylemin gönüllü vazgeçme olarak değerlendirilebilmesi Türk Medeni Kanunu hem de boşanma hukuku mevzuatına uygunluğunun da Ankara Boşanma Avukatı ekibimiz tarafından incelenmesinde fayda vardır.
ANKARA BOŞANMA AVUKATI
Boşanma davaları boşanma ve nafaka alanında uzman avukatlarca takip edilmesi gereken davalardır. Bu sebeple boşanma davalarında boşanma ve nafaka avukatlarından hukuki destek almanızı tavsiye etmekteyiz. Hukuk büromuzda profesyonel boşanma avukatları yer almaktadır. Hukuk büromuz ekonomik şiddet nedeniyle boşanma ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davalarında avukatlık hizmeti vermektedir.
Boşanma sürecinde size yardımcı olacak en iyi Ankara boşanma avukatları için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden Ankara boşanma avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
BOŞANMADA ZİYNET EŞYALARI VE DÜĞÜN TAKILARI KONUSUNDA İSTANBUL’DA ➽ HEMEN AVUKATA ULAŞ ❥
BOŞANMADA ZİYNET EŞYALARI VE DÜĞÜN TAKILARI KONUSUNDA İSTANBUL AVUKAT EKİBİMİZE ➽ HEMEN SORU SOR ❥
KAYNAKLAR:
[1] Bkz. https://sozluk.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 06.01.2024).
[2] Akçaal, Mehmet. “DÜĞÜNDE TAKILAN ZİYNET EŞYALARININ İADESİ.” Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 14.2 (2019): 265-301.
[3] Türk Medeni Kanunu, T.C. Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi
Bkz. https://www.mevzuat.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 06.01.2023).
[4] Hukuk Muhakemeleri Kanunu, T.C. Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi
Bkz. https://www.mevzuat.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 06.01.2023).
[5] Yavaş, Murat. “MEDENİ YARGILAMANIN AMACI BAĞLAMINDA İSPAT YÜKÜ KAVRAMI.” Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi 21.2 (2015): 741-762.