Araştırma görevlileri 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 33.maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede araştırma görevlisi “yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim elemanıdır” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı düzenlemenin devamında araştırma görevlilerinin atamasıyla alakalı olarak “Bunlar ilgili anabilim veya ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, enstitü, yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanırlar” ifadesine yer verilmiştir. Çalışma kapsamında da bir araştırma görevlisinin atama başvurusu üzerine Danıştay’ın verdiği bir karar incelenecektir.
Uyuşmazlığın Konusu
Dava konusu olayda davacı Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik Fakültesi … Bölümü, … Anabilim Dalı 6. dereceli araştırma görevlisi kadrosuna atanmak amacıyla başvuru yapmıştır. Davacının yaptığı başvurunun başarısız sayılması üzerine davacı diğer başarılı sayılan adayla ilgili işlemin geri alınması ve bu kadroya kendisinin atanması amacıyla İdare Mahkemesi’nde dava açmıştır. İdare Mahkemesi bu talebi kabul etmiş ve işlemin iptaline karar vermiştir. Daha sonrasında bu karar temyiz edilmiş ve bozulmuş, devamında ise davacının kararın düzeltilmesi yoluna gitmesiyle bozma kararı kaldırılmış ve İdare Mahkemesi’nin iptal kararı onanmıştır. Bunun üzerine de davalı … Üniversitesi Rektörlüğü kararı temyiz etmiştir.
DANIŞTAY’IN AÇIKLAMALARININ ÖZETİ
Danıştay söz konusu uyuşmazlığı inceleyerek aşağıdaki sonuçlara ulaşmak suretiyle karar vermiştir:
- Yargılama süreci devam ederken davacı araştırma görevlisi yukarıda da bahsedilen kadroya 3 ay süreyle açıktan atanmıştır. Fakat bu atama işlemi yargı kararına aykırı olarak tesis edildiğinden bu kadroda göreve başlayamamıştır.
- Davalı olan idare tarafından bu atama işlemi iptal edilmiştir. Aynı süreçte davacı tarafından da atama işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır.
- Bu arada davacı davaya konu olan işlemle … Bölümünde boş bulunan 4. derece araştırma görevlisi kadrosuna bir (1) yıl süreyle atanmıştır. Lakin davacı bu kadroya da yasal süresinde başlayamadığı için ataması iptal edilmiştir.
- İdarenin her türlü eylem ve işlemine karşı yargı yolu açıktır. Dolayısıyla idarenin yaptığı bir eylem veya işlem sonucunda yargı yoluna başvurulmuş ve karar çıkmışsa idare bu yargı kararına uymak zorundadır. İdarenin yargı kararlarını aynen uygulaması zorunluluğu Anayasa m.2’deki hukuk devleti ilkesinden de kaynaklanmaktadır.
- İdarenin yargı kararlarına uyma zorunluluğu bulunurken olayda dava konusu idari işlem daha önce yargı kararı ile iptal edilen bir işlem neticesinde alınmış olduğundan, asıl incelenmesi gereken yargı kararının yerine getirilip getirilmediğidir.
- Yukarıda giriş kısmında da açıklandığı gibi 2547 sayılı Kanun’un 33. maddesi uyarınca, öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlilerinin anılan kadrolara belirli bir süre ile atandıkları, bu sürenin en çok üç yıl ile sınırlandırıldığı ve öngörülen sürenin sonunda görev sürelerinin kendiliğinden sona ereceği açıktır.
- Bu durumda; 2547 sayılı Kanun’un 33. maddesinden anlaşıldığı üzere idarelerin bu madde kapsamında yapılacak atamaların atama süresi (en çok 3 yıl süre ile) konusunda takdir yetkisinin bulunduğu ve Mahkeme kararının uygulanması suretiyle davacının aynı bölümde boş bulunan 4. derece araştırma görevlisi kadrosuna bir (1) yıl süreyle açıktan atandığı, ancak davacının anılan kadroya yasal süresi içinde başlamadığından atamasının iptal edildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
- Tüm bu açıklamalar doğrultusunda İdare Mahkemesi’nin temyize konu kararı bozulmuştur.