İçindekiler
DOÇENT UNVANIN SAĞLADIĞI HAKLAR
DOÇENT UNVANIN SAĞLADIĞI HAKLAR
2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’na göre Üniversite öğretim elamanlarının aylıklarının hesaplanmasında, Devlet memurlarının aylıklarına esas olan gösterge tablosu ve katsayı dikkate alınır. Üniversite elemanlarının aylıkları özlük hakları kapsamında bulunduğundan önemlidir. Unvan değişikliğinin aylık açısından fark yarattığı da göz önüne alındığında kişinin unvanı kullandığı zaman bakımından unvanına göre aylık alması gerekmektedir. Dava konusu olayda da Danıştay buna yönelik bir değerlendirme yapmıştır.
DOÇENT UNVANIN SAĞLADIĞI HAKLARIN TALEBİ ve OLAY
DOÇENT UNVANIN SAĞLADIĞI HAKLARIN TALEBİ ve OLAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde uzman kadrosunda görev yapan ve 27.12.2007 tarihinde “doçent” unvanını alan davacının, özlük haklarının 2914 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca verilmesi, maaş ve döner sermaye ek göstergelerinin düzeltilmesi gerekmektedir. Kişi de bundan dolayı dava açmış ve 27.12.2007 gününden itibaren doçent unvanın sağladığı özlük ve parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep etmiştir. Fakat bu başvurusu ve talebi idare mahkemesi tarafından kabul edilmemiştir.
Davacının istemi ek gösterge ve döner sermaye yönünden değerlendirilerek dava konusu işlemin iptalİ yönünden reddedilmiştir. Ayrıca yoksun kalınan mali haklara ilişkin istemin 15.10.2008 gününden önceki döneme ilişkin kısmının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 15.10.2008 gününden sonraki döneme ilişkin kısmının kabulüne ve ek göstergesi nedeniyle maaşının ve yine ek göstergesi nedeniyle döner sermaye ödemelerinin eksik ödenen kısımlarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren idarece hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
DANIŞTAY’IN AÇIKLAMALARI VE KARARI
DANIŞTAY’IN AÇIKLAMALARI VE KARARI
Doçent unvanının haklarının ödenmesinde Danıştay değerlendirme yaparken 2914 ve 2547 sayılı Kanunlar üzerinden değerlendirme yapmıştır. 8. D., E. 2010/2254 K. 2013/642 T. 5.2.2013 sayılı kararda Danıştayın açıklamaları kısaca şu şekildedir:
- 2914 sayılı Yasanın 5. maddesinde ifadesini bulan “aylık”; diğer bir ifadeyle “maaş” bu madde uyarınca standart olarak alınmakta olan ve makam tazminatı döner sermaye, ek ders ücreti gibi herkes için geçerli olmayan ödentilerin dışında kalan devlet memurlarının aylıklarına esas olan gösterge tablosu ve katsayının, ayrıca bu Yasaya ekli ek gösterge cetvelinde yer alan unvan ve derecelere göre belirlenen ek gösterge rakamlarının dikkate alındığı mali haklar bütünüdür.
- Bu açıklamalar karşısında davacının “maaş” adı altında yaptığı istemin 2914 sayılı Yasanın 5. maddesinde ifadesini bulan “aylık” olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.
- Doçentler için öngörülen mali haklar arasında; 2547 sayılı Yasanın 58. maddesi uyarınca döner sermaye katkı payı, 2914 sayılı Yasanın 11. maddesinde ek ders ücreti, 12. maddesinde üniversite ödeneği, 14. maddesinde geliştirme ödeneği, yine aynı Yasanın Ek 1. maddesinde eğitim öğretim ödeneği, Ek 2. maddesinde de makam tazminatı gibi ödentiler yer almaktadır.
- 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 11. maddesinde; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36’ncı maddesine göre haftalık okutulması mecburi ders yükü saati dışında, kısmi statüde bulunanlar dahil öğretim elemanlarının görev unvanlarına göre Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen mecburi ve isteğe bağlı dersler ve diğer faaliyetler için bu ders ve faaliyetlerin haftalık ders programında yer alması ve fiilen yapılması şartıyla en çok yirmi saate kadar, ikinci öğretimde ise en çok on saate kadar ek ders ücreti ödeneceği düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde uyarınca; öğretim elemanının doçent unvanı almış olması ve fiilen ders vermiş olması doçentlere ödenen ek ders ücretinden yararlanması için yeterli olup; derecesinin 3. derece olması şartı da bulunmamaktadır.
- Aynı Yasanın 12. maddesinde düzenlenen üniversite ödeneği ise; kadro şartına bağlı olup; kişinin bu mali haktan yararlanabilmesi için doçent unvanını almış olmanın yanında doçent kadrosuna atanmış olması gerekmektedir.
- Yasanın Ek-1. maddesinde düzenlenen eğitim öğretim ödeneği de geliştirme ödeneği gibi ek göstergeye bağlı olarak ödendiği için; kişinin doçent unvanı almış fakat bu kadroya atanmamış olması halinde bu ödenekten yararlanabilmesi için 3. derecede bulunması gerekmektedir.
- Yine aynı Yasanın Ek 2. maddesinde düzenlenen makam tazminatı ise; anılan yasaya ekli makam tazminatı cetvelinde yazılı kadro ve görev unvanlarına atananlara ödeneceği için kişinin bu tazminattan yararlanabilmesi için kadro şartını sağlaması gerekmektedir.
- Döner sermaye katkı payı, 2547 sayılı Yasanın 58. maddesinde düzenlenmiş olup; bu düzenleme uyarınca kişinin doçentler için öngörülen döner sermaye katkı payından yararlanması için doçent unvanı almış olması yeterli olup, derecesinin 3. derecede bulunulması da gerekmemektedir.
- Dosyasının incelenmesinden, davacının tüm özlük haklarının doçentlik ek göstergesine göre düzenlenmesi istemiyle 21.11.2008 tarihinde idareye başvurduğu, idare tarafından istemin kadro şartına bağlı olduğu gerekçesiyle reddedildiği, 13.2.2009 tarihinde davacı tarafından başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile tüm mali hakların tazmini istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
- Bu durumda; davacının kadro şartına bağlı özlük haklarından yararlanamayacağı açık olmakla birlikte 3. dereceye, görev unvanına ve ek göstergeye bağlı mali haklardan yararlanacağı anlaşılmakta olup; mali hakların bir kısmına ilişkin hüküm kurmayan İdare Mahkemesi kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır.