Üniversitelerarası Kurul Doçentlik Sınav Komisyonu Müvekkilin Asgari Koşulu Sağlamadığı gerekçesiyle Doçentlik Sınav Yönetmeliğinin 4/3. Maddesi kapsamında iptal edilmiş ve yapılan itirazımız kabul edilmemişti.
Üniversitelerarası Kurul Doçentlik Sınav Komisyonu tarafından alınan karara aldığı karara karşı Ankara 16. İdare Mahkemesinde açılan davada dava konusu işlemde hukuki isabet görülmediği, dava konusu işlemin uygulanması neticesinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı gerekçesiyle 05.02.2019 tarihinde dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Akademik Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak yukarıda ifade edilen kararın hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Ankara 16. İdare Mahkemesinde açtığımız davada;
– Müvekkilim yedek jüri üyelerinden birinin iddiası üzerine inceleme başlatılmış olduğu ve hakkında etik ihlal kararı alındığı, sınav asıl üyeler herhangi bir mazeret bildirmeden ve bu mazeret gerekli makamlar tarafından kabul edilmeden yedek üyeye göndermiş ve müvekkilimin mağduriyetine sebep olduğu ve usul hatası yapıldığı,
– Müvekkilimin başvurduğu Aralık 2017 döneminde olmayan bir kuralın uygulanması hukuka aykırı olduğu, idarenin güvenilirliği ve kanunların geriye yürümezliği ilkesine aykırılık mevcut olduğu,
– Müvekkilin dosyası ve itiraz dilekçesi üzerinde münferiden inceleme yapılmamış olduğu ve idari işlemlerin gerekçeli olması ilkesine aykırılık teşkil ettiği ileri sürülmüş ve dosyamıza kanıt niteliğinde uzman görüşü dosyaya sunulmuştur.
Ankara 16. İdare Mahkemesi 05.02.2017 tarihli YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararında “…şartın 2017 dönemi için bulunmadığı, 2018 dönemi başvurularında bu şartın arandığı, …doçent adaylarının yayın ve araştırmalarının değerlendirilmesi, doçentlik sınavının esaslarının tespit edilmesi ve jüri seçimi konusunda davalı idarenin yetkili ve görevli olduğu kuşkusuz olup, bu yetki doğrultusunda hazırlanan başvuru kılavuzu incelendiğinde, adayların puanlama kriterlerini sağlamaları öngörülen yayın ve çalışmalarından hangilerinin bilim alanı ile ilgili olması gerektiğinin ayrıca düzenlendiği, bu kapsamda örneğin makaleler, kitaplar, patentler ve lisansüstü tezlerden üretilmiş yayınların başvurulan bilim alanı ile ilgili olması gerektiğinin açık bir şekilde belirtildiği, ancak adayın sunduğu bilimsel toplantılar için “bilim alanı ilgili olmak” koşulunun özel olarak belirtilmediği görülmüştür.…başvuru koşullarında hangi çalışma ve yayınların başvurulan bilim alanı ile ilgili olması gerektiğinin çalışma ve yayınların türlerinin belirtildiği her bölümde özel olarak ifade edildiği, bilimsel toplantılar için ise bu yönde bir belirlemenin yapılmadığı görüldüğünden, davacının başvuru yaptığı temel alanla ilgili sunduğu bilimsel toplantılarının da puanlamaya dahil edilmesi gerekirken, bu çalışmaların değerlendirme dışı bırakılarak davacının asgari koşulları sağlamadığı gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır…Öte yandan, dava konusu işlemin davacının akademik çalışmasını etkileyecek mahiyette olması nedeniyle uygulanması halinde davacı açısından telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkabileceği tabiidir.…Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden yürütülmesinin durdurulmasına karar verildi.” Yönünde karar alarak ofisimizin ileri sürdüğü gerekçelerle Üniversitelerarası Kurul kararında hukuki isabet görmemiştir.