1- HASAR TESPİT ÇALIŞMASI NEDİR?

 Hasar tespiti, meydana gelen depremin binaya verdiği hasarı gözlemleme ve tespit etme işlemidir. Hasar tespiti, meydana gelen depremden sonra yapılan işlem olup yalnızca depremin binaya verdiği olumsuz etkiler incelenir. Bir başka deyişle hasar tespit çalışmasında binanın bakımsızlığı, geçmiş afetlerin etkisi, binanın ekonomik ömrü gibi diğer etkenler hasar tespit çalışmasında değerlendirilmez. Deprem sonrası meydana gelen hasar ile ilgili tespit raporu hazırlanırken fotoğraflama işlemleri de yapılır.

2- HASAR İHBARI NEDİR, NASIL YAPILIR?

 Zorunlu Deprem Sigortası sahiplerinin, teminat kapsamındaki deprem ve deprem kaynaklı hasarlarının tespiti için bildirimde bulunmaları gerekir.

a- Hasar tespit ihbarında başvurulabilecek kanallar:

  • ALO DASK 125
  • dask.gov.tr “online hasar işlemleri” kısmından
  • DASK adına, Zorunlu Deprem Sigortası poliçesini düzenleyen Sigorta Şirketi ve/veya Acentesi.
  • E- devlet üzerinden hasar ihbarı

DASK’ın zorunlu deprem sigortası ile ilgili genel şartlarının B-1/1.1’e göre “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç onbeş işgünü içinde DASK ’a veya Kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmak” gereklidir. Ancak güncel olarak DASK’ın yapmış olduğu açıklamaya göre genel şartlarda her ne kadar “Rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği tarihten itibaren en geç 15 iş günü içinde DASK’a bildirme yükümlülüğü” olsa da kurumun sigortalıların haberdar olma zamanını tam olarak tespit edemeyeceğinden ilgili maddeyi sigortalı lehine değerlendirdiği kaydedildi.

 Netice itibariyle, zorunlu deprem sigortasına ilişkin genel şartlarda yer alan hükme göre sigortalı kişinin deprem nedeni ile meydana gelen zararı öğrendiği günden itibaren 15 gün içinde DASK’a ihbarda bulunması gerekir. Ancak güncel gelişmeler ışığında DASK, süre hesaplaması yapılırken kimin ne zaman zarara uğradığını ve kaç gün sonra ihbarda bulunduğunu tespit etmenin zor olacağını hesaba katarak sigortalıların lehine olacak şekilde süre kıstasını uygulamayacağını ve uygulamadıklarını açıkladı.

(Kaynak: https://www.ntv.com.tr/turkiye/dasktan-hasar-ihbar-suresiyle-ilgili-aciklama,ObzcBReChk6P_gnbqO3Vjg)

b-Hasar ihbarında bulunurken gerekli bilgi ve belgeler şu şekildedir:

  • Hasar Bildirimi (T.C kimlik veya poliçe numarası ile)
  • Güncel Tapu Bilgisi
  • Hasar Yeri Açık Adresi (Eksper gönderimi ve değerlendirmesinin kolaylığı için)
  • Sigortalı Telefonu (Sabit ve/mobil telefon)

3- HASAR TESPİTİ NASIL YAPILIR?

 Hasar tespiti için gerçekleştirilen ihbardan sonra DASK adına görevlendirilen bağımsız hasar tespit görevlileri en kısa sürede olay yerine gönderilir. İnceleme ve hasar tespit raporlarını hazırlayan görevliler, sigortacılık sektöründe ilgili branşta çalışma ruhsatı bulunan deneyimli sigorta eksperlerinden oluşur.

Görevliler hasar tespit işlemi sürecinde, depremden etkilenmiş binada incelemeler yaparlar. Görevliler bina üzerinde inceleme yaparken yalnızca en son gerçekleşen depremin etkilerini araştırırlar. Buradaki en son depremden kasıt, üzerinden uzun zaman geçmiş depremler olmamakla birlikte art arda gerçekleşmiş olan güncel depremleri kapsamaktadır. Bir başka deyişle örneğin 10 yıl önceki depremin binaya vermiş olduğu hasar hesaba katılmaz. Ancak örneğin son bir haftada meydana gelmiş birden fazla depremin etkileri araştırılır ve hesaba katılır. Yine binanın bakımsızlığından kaynaklanan zararları, binanın ekonomik ömrünü tamamlamış olması sebebi ile oluşan hasarları hesaba katmazlar. Yalnızca mevcut depremin bina üzerindeki etkileri araştırılır ve incelenir.

4- Hasar Tespit Çalışması İle İlgili Emsal Karar

 11.D., E. 2002/920 K. 2004/893 T. 24.2.2004

“…Dosyanın incelenmesinden, 17.8.1999 tarihinde meydana gelen deprem sonucunda, davacıya ait konutun bulunduğu binanın, orta hasarlı olarak tespit edildiği, enkaz kaldırma işlerinin ihale edildiği … İnşaat Hafriyat Turizm ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yanlışlıkla yıkımına başlanıldığının öğrenilmesi üzerine, davacının da aralarında bulunduğu bazı kat maliklerince 12.11.1999 tarihinde … Kaymakamlığına başvuruda bulunularak yıkımın durdurulduğu, ancak aynı günün akşamında meydana gelen … Depremi sonucunda yapılan hasar tespit çalışmalarında, tespite konu binanın bu kez ağır hasarlı olarak saptandığı, fakat hasar tespit tutanağının açıklamalar kısmına “”… İnş. Yıkmıştır”” şerhinin düşüldüğü, daha sonra adı geçen şirket tarafından, … Depremi sonrasında davalı idarece düzenlenen 27.12.1999 günlü ağır hasar tespit raporuna istinaden 2000 yılı Nisan ayında bina tamamen yıkılarak enkazının kaldırıldığı, bunun üzerine davacının, kalıcı konutlardan hak sahibi kılınması yolundaki talebinin, taşınmazın ilk tespitinin orta hasarlı şeklinde olması ve … İnşaat Şirketince yıkılmış olması gerekçe gösterilerek reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Yukarıda yer verilen yasa ve yönetmelik hükümleriyle güdülen amacın; sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak, afetlerin genel hayata etki derecesi ve oluşturduğu ekonomik kaybın boyutu da dikkate alınarak, afete maruz kalan vatandaşların afet bölgesinde en temel ihtiyaç olarak ortaya çıkan konut ihtiyaçlarını gidermek ve böylece afet sebebiyle konutları oturulamayacak derecede hasar gören veya yıkılan kişilerin, bir an önce normal hayat düzenine kavuşturulması olduğu görülmektedir.

 

Olayda her ne kadar, davacının konutunun bulunduğu bina hakkında yapılan ilk tespitin orta hasarlı şeklinde olduğu, daha sonra yıkım olayının doğrudan depremden kaynaklanmadığı belirtilerek hak sahipliği istemi reddedilmiş ise de, kat maliklerinden …’nin talebi üzerine 19.8.1999 tarihinde meydana gelen … depremi sonrasında, … Asliye Hukuk Mahkemesince 1999/4467 sayılı, dosya ile mahallinde yapılan tespitte, bilirkişi sıfatıyla … mühendisi … tarafından düzenlenen 7.10.1999 günlü raporda; binanın 3 adet kolonunun kirişlerden ayrıldığı, beton kopmalarının gözlendiği şeklindeki tespitlere yer verilerek, sonuçta yıkılması gereken binalardan olduğu kanaatinin belirtilmesi ve ayrıca … depremi sonrasında davalı idarece düzenlenen 27.12.1999 günlü hasar tespit raporunda, söz konusu binanın ağır hasarlı binalar arasında gösterilmiş olması ve bu tespite dayanılarak binanın tamamının yıkılarak enkazının kaldırılmış olması karşısında, tespite konu binanın esasen başlangıçta ağır hasarlı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Durum böyle olunca, taşınmazın ağır hasar tespitine bağlı olarak, diğer bir ifadeyle afet sonucu yıkıldığının kabulü gerekir.

 

Diğer taraftan, doğrudan afet sonucu olmasa dahi, afet sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak yürütülen ve bu nedenle afetten ayrı olarak değerlendirilmesi mümkün görülmeyen enkaz kaldırma çalışmaları sonucu konutları oturulamayacak derecede hasar gören veya yıkılan ilgililerin de, normal hayat düzenlerine kavuşturulması bakımından, anılan yönetmelik hükümleri uyarınca hak sahibi kabul edilmeleri sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir.

 

Bu durumda, yukarıda belirtildiği şekilde konutu yıkılan davacının, kalıcı konutlardan hak sahibi kabul edilmemesine ilişkin işlem ile bu işlemin dayanağı olarak gösterilen hasar tespit işleminde hukuka uyarlık bulunmaması nedeniyle iptali gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir…”

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap