Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk kiraya verilen taşınmazların tahliyesi, kiracılar ile mülk sahipleri arasında sıkça karşılaşılan bir uyuşmazlık konusudur. Bu tür bir anlaşmazlığın yargıya intikal etmesi, taraflar için hem maddi hem de zaman açısından külfetli olabilmektedir. Arabulucu başvuruları adliyelerdeki Arabuluculuk Merkezleri, Vatandaş UYAP sistemi veya avukatlar aracılığıyla yapılabilir. Bu sebeple, son dönemlerde tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, alternatif çözüm yöntemi olarak önem kazanmıştır. Arabuluculuk, tarafların bir uzmanın rehberliğinde, mahkemeye başvurmadan sorunlarını çözmelerine imkân sağlayan bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.
İçindekiler
- Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
- Tahliye Davasının Temel Unsurları Nelerdir?
- Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Rolü
- Tahliye Davasında Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi
- Sıkça Sorulan Sorular
- Ankara Kira Avukatına Soru Sorabilirsiniz.
- Bu Konuda Belirleyeceğiniz Gün ve Saatte Avukattan Online Danışmanlık Alabilirsiniz.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk
Tahliye davaları, kira ilişkilerinde kiralayan ile kiracı arasında yaşanan uyuşmazlıkların çözümü için başvurulan hukuki süreçlerdir. Bu davalar, genellikle kiracının kira bedelini ödememesi, kira süresinin bitmesine rağmen kiralanan taşınmazı boşaltmaması veya kira sözleşmesinde yer alan hükümlere aykırı hareket etmesi gibi nedenlerle açılır.
Kiraya veren açısından bu süreçler, hem maddi hem de manevi olarak yıpratıcı olabilmektedir. Özellikle dava sürelerinin uzunluğu ve taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıkların mahkemeye taşınması, süreci daha karmaşık hale getirebilir. İşte bu noktada, tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk sistemi devreye girerek tarafların uyuşmazlıklarını daha kısa sürede ve daha az maliyetle çözmelerini hedeflemektedir.
5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete de yayınlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. Maddesinde tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk konusuna ilişkin düzeleme bulunmaktadır.
“MADDE 37- 6325 sayılı Kanuna 18/A maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Bazı uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/B- (1) Aşağıdaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır:
a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.
c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.
ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar.
(2) Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma belgesi, taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslar gözetilmek suretiyle düzenlenir.
(3) Bu madde kapsamında düzenlenen anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu olup bu şerh taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer, diğer anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden alınır. Mahkeme taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından yapacağı incelemede anlaşma içeriğini, arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı ve taşınmazla ilgili olarak kanunlarda yer alan sınırlamalar ile usul ve esaslara uyulup uyulmadığı yönünden denetler; bu kapsamda kurum veya kuruluşlardan bilgi veya belge talep edebilir ve gerektiğinde duruşma açabilir.
(4) Anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin verilmesiyle ilgili diğer hususlar hakkında 18 inci madde hükmü uygulanır.”
Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk, bir uyuşmazlığın taraflarının, bağımsız ve uzman bir üçüncü kişi (arabulucu) yardımıyla, kendi aralarında çözüm bulmalarına olanak tanıyan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Arabulucu, taraflar arasında köprü görevi görür ve tarafların ortak bir noktada buluşmasını sağlar. Bu süreçte, arabulucu herhangi bir karar vermez; yalnızca taraflar arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve çözüm önerileri sunar. Bu yöntem, mahkemeye gitmeden, daha hızlı, etkin ve daha az masrafla anlaşmazlıkların çözülebileceği bir yöntem olarak öne çıkmaktadır.
Zorunlu Arabuluculuk Nedir?
Zorunlu arabuluculuk, belirli dava türlerinde mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmasının zorunlu tutulduğu bir sistemdir. Arabuluculuk zorunlu hale getirilen davalarda, taraflar önce arabulucuya başvurmak zorundadır. Eğer bu süreçte anlaşma sağlanamazsa, o zaman dava açılabilir. Zorunlu arabuluculuk, özellikle tahliye davaları işçi-işveren uyuşmazlıkları, ticari davalar ve tüketici uyuşmazlıklarında uygulanmakta ve böylece mahkemelerin iş yükünü hafifletmektedir.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Neden Önemlidir?
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde etkili bir yöntem olarak karşımıza çıkar. Kira ilişkilerinde sıkça karşılaşılan tahliye talepleri, taraflar arasında büyük gerilimlere yol açabilir. Kiralayan ve kiracının menfaatlerinin dengelenmesi ve haklarının korunması, bu sürecin doğru ve adil bir şekilde yürütülmesini gerektirir. Ancak mahkeme süreçlerinin uzunluğu ve maliyetleri, tarafları zor durumda bırakabilir. İşte bu noktada, tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması devreye girer ve tarafların arabulucu huzurunda anlaşarak, sorunlarını çözmelerini sağlar.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuğun getirdiği başlıca avantajlar şunlardır:
- Zaman Tasarrufu: Arabuluculuk, dava süreçlerinden çok daha kısa sürede sonuçlanabilir. Bu durum, hem kiraya verenin hem de kiracının zaman kaybını önler.
- Maliyet Azaltma: Mahkemeye başvurmadan önce yapılan arabuluculuk görüşmeleri, tarafların dava açma maliyetlerinden kaçınmasını sağlar.
- Taraflar Arasında İletişimin Güçlendirilmesi: Arabuluculuk sürecinde taraflar, arabulucu eşliğinde doğrudan iletişim kurar ve karşılıklı olarak taleplerini ifade etme imkânı bulur.
- Uzun Süreli Çözümler Üretme: Arabuluculuk, tarafların sadece mevcut sorunu değil, gelecekte oluşabilecek anlaşmazlıkları da göz önünde bulundurarak uzun süreli çözümler bulmasını teşvik eder.
- Gizliliğin Korunması: Mahkeme sürecinin aksine, arabuluculuk sürecinde gizlilik esastır. Taraflar arasında yapılan görüşmeler ve tartışmalar dışarıya yansımaz.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Uygulaması
Kira sözleşmelerinden doğan tahliye talepleri, yapılan düzenlemelerle zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır. Bu düzenleme ile, tahliye talepleri, kira bedelinin ödenmemesi, sözleşme hükümlerine aykırılık gibi konularda mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya gitme şartı getirilmiştir. Taraflar, arabulucu huzurunda bir araya gelerek çözüm bulmaya çalışır. Eğer arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşma sağlanamazsa, o zaman dava açılabilir.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının başlaması ile, kira uyuşmazlıklarının büyük bir kısmının mahkemeye gitmeden çözüldüğü gözlemlenmiştir. Bu durum, hem mahkemelerin iş yükünü hafifletmiş hem de taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesini sağlamıştır.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, belirli aşamalardan oluşur:
- Arabulucuya Başvuru: Kira sözleşmesinden doğan bir tahliye talebi olduğunda, taraflar öncelikle arabulucuya başvurmak zorundadır. Başvuru, davanın açılacağı yerdeki adliyelerde bulunan arabuluculuk merkezlerine yapılır.
- Arabulucunun Atanması: Başvuru yapıldıktan sonra, arabuluculuk merkezi tarafından taraflara bir arabulucu atanır. Arabulucu, taraflarla iletişime geçer ve bir görüşme tarihi belirler.
- Görüşmelerin Yapılması: Arabulucu, tarafları bir araya getirerek, her iki tarafın da taleplerini dinler ve uzlaşma sağlanması için çözüm önerileri sunar. Bu süreçte taraflar, herhangi bir baskı altında olmadan, tamamen kendi istekleri doğrultusunda anlaşma veya anlaşmama kararı verebilir.
- Anlaşma veya Anlaşamama Durumu: Eğer taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varırlarsa, bu durum tutanağa bağlanır ve mahkeme ilamı gibi bağlayıcı bir hale gelir. Anlaşma sağlanamazsa, bu durum da tutanağa geçirilir ve taraflar dava açma hakkını kullanabilir.
- Dava Açma Hakkı: Anlaşmazlık durumunda, taraflar arabuluculuk tutanağı ile birlikte mahkemeye başvurabilir ve tahliye davası açabilir.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Uygulamasının Hukuki Dayanağı
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve 7155 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler doğrultusunda yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeler, kira ilişkilerinden doğan tahliye taleplerinde arabuluculuğu dava şartı olarak belirlemiştir. Dolayısıyla, taraflar arabulucuya başvurmadan doğrudan mahkemeye gidemezler. Mahkemeye başvurulması durumunda, mahkeme öncelikle arabuluculuk sürecinin tamamlanıp tamamlanmadığını kontrol eder ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı tespit edilirse, davayı usulden reddeder.
Tahliye Davasının Temel Unsurları Nelerdir?
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, kira sözleşmesinden doğan anlaşmazlıklarda, mahkemeye başvurmadan önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmasını zorunlu hale getiren bir düzenlemedir. Kiraya veren ve kiracı arasındaki anlaşmazlıkların arabulucu gözetiminde çözümlenmesini amaçlayan bu sistem, tarafların karşılıklı olarak görüşlerini ifade etmelerine ve ortak bir noktada uzlaşmalarına olanak sağlar. Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, dava şartı olarak öne çıkmakta ve mahkemeye gitmeden önce uygulanması gereken ilk adım olarak tanımlanmaktadır.
Tahliye davası, kiracının kiralanan mülkü belirli gerekçelere dayanarak boşaltması talebiyle açılan hukuki bir süreçtir. Bu sürecin doğru bir şekilde yürütülebilmesi için temel dinamiklerinin iyi anlaşılması gerekmektedir. Tahliye davasının başarılı olabilmesi için göz önünde bulundurulması gereken ana hususlar şunlardır:
- Kira Sözleşmesi: Tahliye isteminin yasal dayanağını, taraflar arasında önceden imzalanmış kira sözleşmesi oluşturur. Sözleşmede yer alan koşulların kiracı tarafından ihlal edilmesi, tahliye talebi için hukuki bir zemin hazırlar ve kiraya verene dava açma hakkı tanır.
- Tahliye Nedenleri: Tahliye talebinde bulunabilmek için yalnızca sözleşme ihlalleri değil, aynı zamanda yasalarla tanımlanmış geçerli tahliye nedenlerinin de bulunması gereklidir. Bunlar arasında, kira bedelinin zamanında ödenmemesi, kiralanan mülkün sözleşmeye aykırı bir şekilde kullanılması veya taşınmazın amacı dışında kullanımı gibi hususlar yer alır.
- Delillerin Önemi: Tahliye davasında iddiaların ispatlanabilmesi adına, kiracının sözleşme koşullarını ihlal ettiğine dair somut delillerin sunulması zorunludur. Bu deliller; kira ödemelerine ilişkin kayıtlar, tanık ifadeleri, görsel belgeler, fotoğraf ve video kayıtları gibi çeşitli kanıtlar olabilir. Doğru ve geçerli delillerin sunulması, davanın sonucunu etkileyen en kritik unsurlardan biridir.
- Yasal Süreçlerin Takibi: Tahliye talebinin resmiyet kazanabilmesi için ilgili yerel mahkemeye başvuru yapılması gerekmektedir. Bu süreçte, tahliye davasının hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak için gerekli yasal prosedürlerin eksiksiz olarak yerine getirilmesi önem arz eder.
Bunların yanında, son dönemde tahliye davalarında dikkat çeken bir diğer önemli unsur da, tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk prosedürüdür. Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, dava süreçlerini hızlandırmak ve taraflar arasında uzlaşı sağlamayı teşvik etmek amacıyla geliştirilmiş bir çözüm yoludur. Tahliye taleplerinin daha kısa sürede ve düşük maliyetle çözüme kavuşturulmasına olanak tanıyan bu yöntem, hem kiraya verenin hem de kiracının haklarını korumayı hedeflemektedir.
Tahliye Davalarında Zorunlu Arabuluculuk Rolü
Tahliye davaları, kiraya veren ile kiracı arasındaki hukuki anlaşmazlıkların çözülmesinde önemli bir role sahiptir. Özellikle kiracının, kiralanan mülkü boşaltması gerektiğinde ortaya çıkan bu davalar, taraflar arasında çeşitli ihtilaflara neden olabilir. Son yıllarda, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu sorusu gündeme gelmektedir. Bu süreç, anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden önce çözüme kavuşturulmasını hedefler ve uzlaşma sağlanması durumunda yargılama sürecine gerek kalmaz. Peki, bu yöntem neden tercih ediliyor ve tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu?
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Zaman ve Maliyet Açısından Avantajlar
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu sorusunu yanıtlamak için arabuluculuk sürecinin ne gibi avantajlar sunduğunu anlamak önemlidir. Arabuluculuk, tahliye davalarında uzun sürebilecek yargılamalara kıyasla çok daha hızlı bir çözüm süreci sunar. Bu süreç, tarafların anlaşmazlıklarını kısa sürede ve daha az maliyetle çözmelerini sağlar. Özellikle, mahkemelerde tahliye davalarının aylarca, hatta bazen yıllarca sürebileceği düşünüldüğünde, arabuluculuk süreci çok daha ekonomik ve pratiktir. Bu nedenle, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusu sorulduğunda, hem zaman hem de maliyet açısından olumlu bir yanıt verilebilir.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Taraflar Arası İletişimin Güçlendirilmesi
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusu, arabuluculuğun sunduğu iletişim avantajlarını göz önünde bulundurarak değerlendirilmelidir. Arabuluculuk, kiraya veren ile kiracı arasında doğrudan bir iletişim kanalı oluşturur ve tarafların birbirlerini anlamalarına yardımcı olur. Çoğu zaman, anlaşmazlıkların temelinde iletişim eksikliği yatmaktadır ve bu eksiklik, tahliye davalarının uzamasına neden olur. Tahliye davasında arabuluculuk süreci, bu eksikliği giderir ve tarafların açık bir şekilde taleplerini ifade etmelerine olanak tanır. Bu da, karşılıklı olarak daha iyi bir anlayış geliştirilmesine yardımcı olur ve çözüme ulaşmayı kolaylaştırır.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Gizlilik ve Güven
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? denildiğinde, gizlilik unsurunun da önemine değinmek gerekir. Tahliye davasında arabuluculuk süreci, tarafların konuları özel bir ortamda tartışmalarını sağlar. Mahkeme salonları genellikle daha resmi ve herkesin erişimine açık yerlerdir. Ancak arabuluculuk, taraflara gizlilik ilkesi çerçevesinde, daha güvenli ve rahat bir ortam sunar. Bu durum, özellikle tarafların çekinmeden konuşabilmesi ve hassas konuları dahi rahatça dile getirebilmesi açısından önemlidir. Dolayısıyla, gizlilik ve güven unsurları göz önüne alındığında, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusuna olumlu bir cevap verilebilir.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Esnek ve Yaratıcı Çözümler
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu sorusunu yanıtlarken, arabuluculuğun sunduğu esneklik ve yaratıcılık avantajlarına da değinmek gerekir. Mahkeme kararları genellikle sınırlı seçenekler sunar ve katı bir yasal çerçeve içerisinde değerlendirilir. Oysa arabuluculuk, tarafların ihtiyaçlarına uygun, yaratıcı ve esnek çözümler geliştirebileceği bir süreçtir. Arabulucu, tarafların taleplerini ve beklentilerini dinleyerek, sıradan mahkeme kararlarının ötesinde çözümler önerebilir. Bu, tarafların her ikisinin de memnun olabileceği alternatif sonuçlar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, esnek ve yaratıcı çözümler göz önüne alındığında, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusuna evet demek mümkündür.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Uzlaşı Kültürünün Teşvik Edilmesi
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusu aynı zamanda toplumdaki uzlaşı kültürünün teşvik edilmesi açısından da ele alınmalıdır. Arabuluculuk, tarafları yalnızca mevcut anlaşmazlıkları çözmekle kalmaz, aynı zamanda gelecekte benzer sorunlar ortaya çıktığında nasıl uzlaşabileceklerini de öğretir. Uzlaşma kültürü, hukuki süreçlerde tarafların birbirlerine karşı daha anlayışlı ve saygılı olmasını teşvik eder. Bu durum, yalnızca tahliye davalarında değil, diğer hukuki uyuşmazlıklarda da barışçıl çözümler geliştirilmesine katkı sağlar. Bu nedenle, uzlaşı kültürünün geliştirilmesi bağlamında, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusuna olumlu bir yanıt verilebilir.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Tarafların Rızası ve Anlaşmanın Bağlayıcılığı
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun cevabı, tarafların rızası ve anlaşmanın bağlayıcı niteliği açısından da değerlendirilebilir. Arabuluculuk sürecinde, taraflar kendi rızaları ile uzlaşmaya varırlar ve bu uzlaşma, mahkeme kararı gibi bağlayıcı bir nitelik taşır. Tarafların gönüllü olarak anlaşmaya varması, sürecin daha adil ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmasını sağlar. Dolayısıyla, tarafların rızası ve anlaşmanın bağlayıcılığı göz önünde bulundurulduğunda, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusu olumlu bir şekilde yanıtlanabilir.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Zorunlu Mu? Uygulama ve Gelecekteki Rolü
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu? sorusu, bu yöntemin sağladığı avantajlar ve uygulama alanları dikkate alındığında, gelecekte çok daha önemli bir rol üstlenecektir. Arabuluculuk, sadece tahliye davalarında değil, kira sözleşmesinden doğan diğer uyuşmazlıklarda da etkin bir çözüm yolu sunmaktadır. Zaman, maliyet, gizlilik ve uzlaşı kültürü açısından değerlendirildiğinde, tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu sorusunun yanıtı, genel olarak bu sürecin uygulanmasının taraflar için olumlu sonuçlar doğurduğunu ve yargı sisteminin iş yükünü azalttığını göstermektedir.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk ve bu zorunluluğun dışında kalan durumlar, davayı açacak olan kişiler ve davalılar açısından doğru bir şekilde kavranmalıdır. Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk uygulaması, tarafları hızlı ve etkili bir çözüme ulaştırma potansiyeline sahiptir. Ancak, tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk olup olmadığı konusu hala bazı soruları beraberinde getirmektedir.
Türkiye’de yürürlükte olan yasal düzenlemeler altında tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk vardır. Bu düzenlemelerin amacı, uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan, tarafların kendi iradeleriyle çözülmesini teşvik etmektir. Tahliye davası açmadan önce arabuluculuğun denenmesi, hem zamandan hem de maddi kaynaklardan tasarruf sağlama amacını güder. Bu yüzden, birçok tahliye davasında, mahkeme aşamasına geçmeden önce arabulucuya başvurulması yasal bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk süreci, genellikle olumlu sonuçlar doğuran ve tarafların hızlı bir şekilde anlaşmazlıklarını çözmesini sağlayan bir yöntemdir. Ancak, belirli koşullar altında tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk olmadığını ve bazı davalarda arabuluculuğa başvurmadan doğrudan mahkemeye gidilebileceğini unutmamak gerekir. Bu nedenle, tahliye davası açmadan önce arabuluculuğun zorunluluğu ve bu süreçten muaf olma şartları iyice araştırılmalı ve gerekiyorsa hukuki danışmanlık alınmalıdır. Böylece hem davacılar hem de davalılar, arabuluculuk sürecini doğru bir şekilde yönetebilir ve sürecin daha etkin ilerlemesini sağlayabilirler.
Tahliye Davasında Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi
Tahliye davalarında arabuluculuk süreci, tarafların mahkemeye gitmeden önce anlaşmazlıklarını çözmelerine olanak tanıyan önemli bir aşamadır. Bu süreç, tarafların hem zaman hem de maddi kaynaklarını koruyarak daha pratik bir çözüme ulaşmalarını amaçlar. “Tahliye Davasında Arabuluculuk” aşamalarının nasıl işlediğini aşağıda detaylı olarak aktarıyoruz:
Arabuluculuk Başvurusunun Yapılması
Taraflardan biri veya her ikisi, tahliye davasına başvurmadan önce bir arabulucu ile görüşme talebinde bulunur. Bu adım, birçok tahliye davasında hukuki bir zorunluluk olarak karşımıza çıkar.
Arabulucu Seçimi ve Onaylanması
Taraflar, kendileri için uygun bir arabulucu seçerek, bu kişinin süreci yürütmesini talep ederler. Arabulucunun tarafsız ve bağımsız olması temel kriterdir. Eğer taraflar bu seçimi yapamazsa, arabuluculuk merkezleri devreye girerek uygun bir arabulucu ataması yapabilir.
Arabuluculuk Görüşmesinin Planlanması
Arabulucu, her iki taraf ile iletişime geçerek görüşme zamanını ve yerini belirler. Toplantı genellikle arabulucunun ofisinde ya da tarafların tercih ettiği nötr bir mekânda düzenlenir.
İlk Görüşme ve Tarafların Dinlenmesi
Arabuluculuk süreci, tarafların mevcut durumu ve taleplerini açıkça dile getirmesiyle başlar. Bu aşamada, her iki taraf da isteklerini ve beklentilerini net bir şekilde ifade eder. Arabulucu, tarafları dinleyerek sürece rehberlik eder.
Müzakere ve Uzlaşma Arayışı
Arabulucu, taraflar arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasını sağlayarak, anlaşmazlığın çözümüne yönelik önerilerde bulunur. Taraflar, arabulucunun yönlendirmesiyle ortak bir zemin bulmaya çalışır ve çözüm önerilerini tartışırlar.
Anlaşma Metninin Hazırlanması
Taraflar uzlaşmaya varırsa, bu anlaşma yazılı bir protokol ile kayıt altına alınır. Protokol, tarafların imzalaması ile hukuki bir belge haline gelir ve gerektiğinde mahkemede de delil olarak kullanılabilir.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını daha hızlı ve verimli bir şekilde çözmelerine olanak tanıyan bir yöntemdir. Arabuluculuk sürecinde uzman bir arabulucunun rehberliğinde, taraflar arasında uzlaşma sağlanması hem sürecin maliyetini düşürür hem de uzun sürecek yargı sürecini önler. Bu sayede, her iki taraf da hem zaman hem de para açısından avantaj sağlar ve sorunlarını karşılıklı anlayış çerçevesinde çözebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin bir şekilde çözüme kavuşturulması amacıyla getirilen bir yöntemdir. Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk konusunda da sıkça sorulan sorular ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz;
Tahliye davasında arabuluculuk zorunlu mu?
5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete de yayınlanan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. Maddesine göre kira tespit ve tahliye davaları için arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Ancak, uygulamanın yürürlüğe girdiği 1 Eylül 2023 tarihinden önce açılan kira tespit ve tahliye istemli davalarda, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurma gerekliliği bulunmamaktadır.
Arabuluculuk süreci ne kadar zaman alır ve tahliye davasını nasıl etkiler?
Arabuluculuk sürecinin süresi, tarafların uzlaşma niyetlerine ve iletişim hızlarına bağlı olarak değişir. Eğer taraflar anlaşmaya varmak için istekli ise bu süreç kısa sürede tamamlanabilir. Arabuluculuk ile uzlaşma sağlanması durumunda tahliye davası mahkemeye taşınmadan çözüme kavuşturulabilir, bu da dava süresini kısaltır ve maliyetleri düşürür. Fakat uzlaşma sağlanamazsa, taraflar yargı sürecine devam etmek zorunda kalırlar.
Tahliye davasında arabuluculuk ne tür avantajlar sağlar?
Arabuluculuk, tahliye davalarında taraflara zaman ve maliyet tasarrufu sağlar. Mahkeme sürecine kıyasla daha az stresli ve uzlaşmacı bir ortam sunar. Taraflar, kendi koşullarına uygun bir anlaşmaya vararak sorunlarını daha hızlı çözebilirler. Ayrıca, arabuluculuk sürecinde ilişkiler daha az zarar görür ve taraflar gelecekte benzer anlaşmazlıklar yaşadıklarında daha yapıcı çözümler üretebilir.
Tahliye davası için arabuluculuk hizmeti alırken nelere dikkat edilmelidir?
Arabuluculuk sürecine girerken, öncelikle seçilecek arabulucunun bu alandaki deneyimine ve uzmanlığına dikkat edilmelidir. Tahliye konularında deneyimli bir arabulucu, sürecin daha etkin ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlayabilir. Ayrıca, arabuluculuk sürecinin gizlilik ilkesine uygun olarak yürütülmesi ve tarafların haklarının korunmasına özen gösterilmelidir. Her iki tarafın da sürece eşit katılım göstermesi ve çıkarlarının korunması önemlidir.
Kiracı veya ev sahibi hangi durumlarda arabuluculuğu tercih etmelidir?
Kiracı ve ev sahibi, karşılıklı anlayış ve uzlaşmaya yatkın oldukları durumlarda arabuluculuk yoluna başvurabilirler. Eğer her iki taraf da iletişim kurmak ve sorunu dostane bir şekilde çözmek istiyorsa, arabuluculuk etkili bir seçenek olabilir. Arabuluculuk, özellikle ilişkilerini sürdürmek isteyen veya gelecekte tekrar anlaşmazlık yaşamamak için çözüm arayan taraflar için uygundur. Mahkeme sürecine göre daha az maliyetli ve daha hızlı sonuçlar sunar.
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk nedir?
Tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk, kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden önce bir arabulucu aracılığıyla çözülmesi için yapılan bir süreçtir. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenleme ile kira ilişkisinden doğan tahliye talepleri, kira alacağı, tazminat ve benzeri konularda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir.
Hangi tahliye davalarında zorunlu arabuluculuk şarttır?
Zorunlu arabuluculuk, kira sözleşmesine dayalı tahliye taleplerinde uygulanır. Bu tür davalar arasında:
- Tahliye taahhüdüne dayalı tahliye davaları,
- Kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle açılacak tahliye davaları,
- Belirli süreli kira sözleşmesinin süresinin dolması sebebiyle açılan tahliye davaları yer alır.
Ancak, işgalci durumdaki kiracılar için açılacak davalar bu kapsamda değildir.
Tahliye davası açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu mu?
Evet, 1 Eylül 2023 itibariyle tahliye talepli kira davalarında arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabulucuya başvurmadan doğrudan dava açmak, davanın usulden reddedilmesine neden olur.
Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşamazsa ne olur?
Arabuluculuk görüşmeleri sonucunda taraflar anlaşamazsa, arabulucu tarafından anlaşamama tutanağı düzenlenir ve dava açma hakkı doğar. Bu tutanak ile taraflardan biri, anlaşmazlığı çözmek için mahkemeye başvurabilir.
Arabuluculuk ücretini kim öder?
Arabuluculuk sürecinde ilk iki saatlik ücret, Adalet Bakanlığı tarafından karşılanır. Ancak süreç iki saati aşarsa, arabuluculuk ücreti taraflarca eşit şekilde ödenir. Tarafların anlaşması durumunda, arabuluculuk ücreti anlaşma şartlarına göre taraflardan biri tarafından da karşılanabilir.
Arabuluculuk sürecinde taraflar katılmak zorunda mı?
Evet, tarafların arabuluculuk görüşmelerine bizzat katılması veya avukatları aracılığıyla temsil edilmesi gereklidir. Taraflardan birinin mazeretsiz olarak katılmaması durumunda, bu taraf yargılama giderlerini ödemek zorunda kalabilir ve aleyhine birtakım hukuki yaptırımlar uygulanabilir.
Ankara Kira Avukatına Soru Sorabilirsiniz.
Bu Konuda Belirleyeceğiniz Gün ve Saatte Avukattan Online Danışmanlık Alabilirsiniz.
Kira hukuku, hem kiracı hem de mal sahipleri açısından çeşitli hak ve yükümlülükleri düzenleyen bir hukuk dalıdır. Özellikle kira sözleşmesinin hazırlanması, kira bedelinin belirlenmesi, tahliye süreçleri ve kira tespit davaları gibi konularda karmaşık hukuki meseleler söz konusu olabilir. Bu nedenle, kira hukuku kapsamında ortaya çıkan sorunların çözümünde konusunda uzman bir Ankara Kira Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Ankara’da uzman bir kira avukatı ile iletişim kurmak ve danışmanlık almak için online danışmanlık sisteminiz üzerinden randevu almak, çok pratik bir çözüm olabilir. Konusunda uzman Ankara Kira Avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.