Devremülk avukatı, devremülk sözleşmeleri ve bu sözleşmelerden doğan hukuki uyuşmazlıklarla ilgilenen, gayrimenkul hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukattır. Devremülk avukatı devremülk satın alma, satma, kiralama veya devretme süreçlerinde yaşanabilecek sorunlar, devremülk sahiplerinin hakları, yükümlülükleri ve ilgili davalarla ilgilenir. Devremülk avukatı özellikle devremülk sözleşmelerinin hukuka uygun hazırlanması, sözleşmede yer alan maddelerin devremülk sahipleri açısından olası olumsuz sonuçlarını önceden öngörerek hukuki danışmanlık yapar.
İçindekiler
- DEVREMÜLK NEDİR?
- DEVRE TATİL NEDİR?
- DEVRE TATİL DAVALARINDA ARABULUCUUK
- DEVREMÜLK VE DEVRE TATİL FARKLARI
- DEVREMÜLK İPTALİ DAVALARI
- DEVREMÜLK İPTALİ DAVA MASRAFLARI
- DEVREMÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİ KAÇ YILLIK YAPILABİLİR?
- DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
- DEVREMÜLK ALAN KİŞİNİN HAKLARI NELERDİR?
- DEVREMÜLK ÜCRET VE AİDAT ARTIŞLARI
- DEVREMÜLK ÖN BİLGİLENDİRME FORMU
- DEVREMÜLK ŞİKAYETLERİ
- DEVREMÜLK CAYMA HAKKI
- DEVRE TATİL CAYMA HAKKI
- DEVREMÜLK CAYMA İHTARNAMESİ ÖRNEĞİ
- DEVREMÜLK MAĞDURU OLMAMAK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
- ESKİ DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİ OLDUĞUNDA ÇIKAN SORUNLAR
- DEVREMÜLK BELGELERİ KAYBOLURSA DAVA AÇILABİLİR Mİ?
- DEVREMÜLKÜN ÖDENMEYEN SENETLERİ DAVA DEVAM EDERKEN İCRAYA KONULUR MU?
- DEVREMÜLK İÇİN ESKİDEN YATIRILAN PARA İLE ŞİMDİKİ PARANIN DEĞERİ ARASINDAKİ FARK NASIL ALINIR?
- DEVREMÜLK AVUKATI SEÇİMİ
- DEVRE TATİL AVUKATI SEÇİMİ
- DEVREMÜLK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- DEVREMÜLK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
DEVREMÜLK NEDİR?
Devremülk, belirli tarihlerde bir taşınmazın (genellikle bir daire, villa veya tatil evi gibi bağımsız bir bölüm) kullanım hakkını elde etmenizi sağlayan bir mülkiyet türüdür. Eğer yalnızca belirli dönemlerde kullanmak amacıyla bir mülkü satın alırsanız, bu mülk için bir devremülk tapusu sahibi olursunuz. Devremülk, bu yönüyle ortak mülkiyet hakkı sunan bir gayrimenkul çeşididir. Devremülk sahipleri, taşınmazın belirli bir döneminde kullanım hakkına sahip olur ve bu süre sona erdiğinde başka bir hak sahibine geçer.
DEVRE TATİL NEDİR?
Devre tatil, tatil amaçlı bir gayrimenkulün belirli dönemlerde kullanım hakkının, birden fazla kişi arasında paylaştırıldığı bir sistemdir. Bu sistemde, kullanıcılar gayrimenkulü yılın belirli zaman dilimlerinde tatil amaçlı kullanma hakkına sahip olur. Devre tatil, devremülk kavramına benzer, ancak devre mülkten farklı olarak genellikle mülkiyet hakkı değil, sadece kullanım hakkı sunar. Yani devre tatil sahipleri, mülkün belirli bir dönemini kiralamış gibi kullanırlar, ancak taşınmaz üzerinde kalıcı bir mülkiyet hakları yoktur.
TÜRK HUKUKUNDA DEVRE TATİL MODELLERİ
Türk hukuk sisteminde devre tatil sistemleri, turizm sektöründeki gelişmelerle birlikte ortaya çıkmış ve insanların tatil ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir çözüm olarak gelişmiştir. Bu sistemler, tatilcilerin belirli dönemlerde tatil yapma hakkı elde ettikleri yapılandırmalar sunar ve genellikle iki temel gruba ayrılır: ayni hakka dayanan devre tatil sistemleri ve alacak hakkına dayanan devre tatil sistemleri.
AYNİ HAKKA DAYANAN DEVRE TATİL SİSTEMLERİ
Ayni hakka dayanan devre tatil sistemleri, taşınmaz mülkiyeti veya sınırlı ayni haklar üzerinde temellendirilir. Bu sistemler, taşınmazlar üzerinde belirli dönemlerde kullanım hakkı sağlayarak mülkiyet ya da sınırlı ayni hak şeklinde düzenlenir.
Dönüşümlü Mülkiyet Sistemi
Bu sistem, özellikle Anglo-Amerikan hukuk sistemlerinde görülür ve taşınmaz mülkiyetinin belirli dönemlerde farklı maliklere tahsis edilmesini içerir. Her malik, sadece belirlenen dönemlerde mülkiyet hakkına sahip olur. Türk hukukunda bu sistem uygulanmamaktadır, çünkü Türk hukukunda mülkiyet hakkının zamanla sınırlandırılması öngörülmemiştir.
Paylı Mülkiyet Sistemi
Türk hukukunda devre mülk sistemi olarak bilinen ve paylı mülkiyet esasına dayanan bir yapıdır. Bu sistemde, mülk sahipleri, taşınmazın belli dönemlerde kullanım hakkına sahip olur. Dönem mülk sistemi, devre mülkten farklı olarak, belirli devrelerde kullanıma olanak tanıyan bir anlaşma ile düzenlenir. Paylı mülkiyet esasına dayanan bu sistemde, kullanıcılar ayni hak sahibi olur.
Sınırlı Ayni Hakka Dayanan Devre Tatil Sistemleri
Bazı ülkelerde devre tatil sistemleri sınırlı ayni hak kapsamında düzenlenir. Örneğin, Portekiz’de sınırlı ayni hak kapsamında devre tatil sistemi mirasçılara geçebilen ve devir niteliği taşıyan bir hak olarak tanımlanmıştır. Türk hukukunda sınırlı ayni hak kapsamına giren tek sistem devre mülk sistemidir.
ALACAK HAKKINA DAYANAN DEVRE TATİL SİSTEMLERİ
Alacak hakkına dayanan devre tatil sistemlerinde, hak sahibi ayni bir hak yerine, kişisel bir alacak hakkına sahip olur. Bu hak, borçlu ile alacaklı arasında borç ilişkisine dayalıdır ve devre tatil sisteminden belirli dönemlerde yararlanma hakkını içerir. Alacak hakkına dayalı sistemler de iki gruba ayrılır:
Dar Anlamda Devre Tatil Sözleşmeleri
Bu tür sistemler, taraflar arasında yapılan sözleşmelerle, belirli bir bedel karşılığında ve belirli dönemlerde yararlanma hakkı sağlar. Bu sözleşmeler, alacak hakkı niteliğinde olup devre mülk sistemlerinden farklıdır. Türk hukukunda bu sözleşmelere ilişkin düzenlemeler Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında yer alır.
Tüzel Kişi Üyeliği veya Ortaklığına Dayalı Devre Tatil Sistemleri
Bu sistemde, hak sahibi, bir tüzel kişiliğe (örneğin, bir şirket ya da dernek) üyelik veya ortaklık sıfatıyla devre tatil sisteminden yararlanır. Taşınmaz, tüzel kişiliğe ait olabileceği gibi, kiralanabilir de. Bu sistem Türkiye’de çok yaygın değildir, ancak TKHK ve ilgili mevzuat çerçevesinde düzenlemelere tabi olabilir.[1].
DEVRE TATİL DAVALARINDA ARABULUCUUK
22 Temmuz 2020 tarihinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun‘a (TKHK) eklenen 73/A maddesi ile tüketici uyuşmazlıklarında arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, devre tatil sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi zorunludur. Eğer arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılırsa, mahkeme davayı usulden reddedecektir.
Devre tatil sözleşmeleri, genellikle taşınmaz mülkiyetiyle ilişkili olsa da, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi veya ayıplı hizmetten doğan uyuşmazlıklar söz konusu olduğunda, arabuluculuğa başvurma zorunluluğu devreye girmektedir. Ancak, uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olması durumunda, bu uyuşmazlıklar arabuluculuk kapsamı dışında bırakılmaktadır.[2].
DEVREMÜLK VE DEVRE TATİL FARKLARI
Devre mülk ve devre tatil, tatil amacıyla kullanılan mülkiyet modelleri olup, temel farkları kullanım süresi ve mülkiyet haklarıyla ilgilidir. Devre mülk, tapulu bir mülkiyet hakkı sağlar ve Türk Medeni Kanunu‘na göre, belirli bir süre boyunca mülk üzerinde tam mülkiyet hakkına sahip olunur. Bu hak, tapuda kayıtlıdır, satılabilir, devredilebilir veya miras bırakılabilir. Devre mülk, genellikle 15 günlük dönemler halinde satılır ve mülk sahibine o dönemde mülkü kullanma veya kiraya verme hakkı tanır.
Devre tatil ise mülkiyet hakkı vermeyip yalnızca belirli bir dönem için kullanım hakkı sunar. Tapu devri yapılmaz, sadece tatil tesisinin belirli bir süresince kullanım hakkı elde edilir. Genellikle 7 günlük dönemler için satılır ve mülkiyet devri mümkün olmadığı gibi, devredilemez ya da satılamaz. Devre mülk, uzun vadeli mülkiyet sunarken, devre tatil daha çok kısa süreli tatil ihtiyaçlarına yönelik bir sistemdir.
DEVREMÜLK İPTALİ DAVALARI
Devremülk iptali davaları, özellikle devremülk satın alım sürecinde karşılaşılan hileli işlemler, yanıltıcı beyanlar veya sözleşme ihlalleri nedeniyle tüketicilerin başvurabileceği önemli bir hukuki mekanizmadır. Devremülk iptali davaları, tüketicinin mağduriyetinin giderilmesi ve sözleşmenin iptali yoluyla zararların tazmin edilmesi amacıyla açılır. Genellikle, devremülk alıcılarının devre mülk hakkını kullanamadığı veya vaad edilen hizmetlerden yararlanamadığı durumlarda devremülk iptali davaları gündeme gelir.
Devremülk iptali davaları, çeşitli sebeplere dayanarak açılabilir. Tüketiciler genellikle şu durumlarda devremülk iptali davalarına başvurur:
- Sözleşmeden Cayma Hakkı: Tüketici Kanunu’na göre, devremülk sözleşmeleri imzalandıktan sonra tüketiciler 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden ve herhangi bir cezai yükümlülük altına girmeden sözleşmeden cayabilir. Bu süre içinde cayma hakkının kullanılmaması durumunda devremülk iptali davaları açılması gerekebilir.
- Sözleşmede Yanıltma veya Hile: Devremülk satışı sırasında tüketiciye verilen bilgiler yanlışsa veya eksikse, devremülk iptali davaları açılabilir. Örneğin, devremülk kullanım koşullarının sözleşmede belirtildiği gibi olmaması ya da vaadedilen hizmetlerin sunulmaması durumunda devremülk iptali davaları gündeme gelir.
- Mülkün Eksik veya Kusurlu Olması: Satın alınan devremülk, sözleşmede belirtilen standartlara uymuyorsa veya mülk eksik teslim edilmişse, tüketiciler devremülk iptali davaları açarak bu durumu düzeltmeye çalışabilir. Özellikle devremülkün kullanılamaz hale gelmesi veya yapı kalitesinin çok düşük olması, devremülk iptali davalarının sık karşılaşılan sebeplerindendir.
- Satış Aşamasında Zorlayıcı veya Baskıcı Koşullar: Tüketiciler, devremülk alımında baskı altında bırakıldıklarını veya yanlış yönlendirildiklerini hissettiklerinde devremülk iptali davaları açabilir. Bazı durumlarda, tüketiciler kendilerine zorla ya da aceleyle imzalatılan sözleşmeler nedeniyle devremülk iptali davalarına başvurma hakkına sahiptir.
- Devremülk Şartlarının Uygulanmaması: Sözleşmede belirtilen devremülk kullanım süresi veya devre tarihleri tüketiciye sağlanmadığında da devremülk iptali davaları açılabilir. Eğer mülkün kullanım hakkı, sözleşmede belirtilen dönemlerde sağlanmıyorsa ya da mülkü kullanma fırsatı verilmediyse, devremülk iptali davaları tüketici haklarını korumak için açılabilir.
- Devremülk iptali davaları açıldığında, ilk aşama olarak tüketici mahkemelerine başvuru yapılır. Devremülk iptali davalarında, sözleşmenin geçersiz kılınması, iptal edilmesi ve yapılan ödemelerin geri iadesi gibi talepler dile getirilir. Devremülk iptali davaları kapsamında, tüketici, haklarını savunarak mağduriyetini giderme talebinde bulunur.
Devremülk iptali davaları açmadan önce tüketici, satıcıya ihtarname gönderebilir ve bu yolla mağduriyetini gidermeye çalışabilir. Ancak satıcı, tüketicinin taleplerini kabul etmezse, devremülk iptali davaları kaçınılmaz hale gelir.
Devremülk iptali davalarının sonucunda mahkeme, sözleşmenin iptali ve tüketicinin ödemiş olduğu paranın iadesine karar verebilir. Ayrıca, tüketiciye sunulması gereken hizmetlerin sağlanmadığı durumlarda, devremülk iptali davaları sonucunda zararların tazmini de talep edilebilir.
Devremülk iptali davaları, genellikle satıcıların sözleşmeye aykırı davranışlarını önlemek amacıyla açılan davalardır ve bu davaların başarılı bir şekilde sonuçlanabilmesi için güçlü delillerin sunulması gerekmektedir. Özellikle, devremülk iptali davaları, devremülkün hukuka aykırı yollarla satılması, eksik bilgi verilmesi ya da yanıltıcı beyanların söz konusu olması durumunda etkili sonuçlar doğurabilir.
Devremülk iptali davaları için uygulanacak zaman aşımı süresi, sözleşmenin içeriğine ve durumuna göre değişiklik gösterebilir. Genellikle, tüketici sözleşmelerine dayalı devremülk iptali davaları, 5 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Ancak bu süre, cayma hakkının kullanıldığı veya devremülk iptali davalarının açılmasına neden olan olayın ne zaman gerçekleştiğine göre değişebilir.
Devremülk iptali davaları, tüketicilerin mağduriyetlerini gidermek ve haksız bir sözleşmeyi iptal ettirmek için başvurabilecekleri önemli bir hukuki yoldur. Yanıltıcı beyanlar, sözleşme ihlalleri, kullanım hakkının verilmemesi gibi durumlarda devremülk iptali davaları açılabilir. Tüketici mahkemelerinde görülen bu davalar, genellikle sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi gibi sonuçlar doğurur. Devremülk iptali davaları, tüketiciyi korumak amacıyla düzenlenmiş olup, bu davaların başarıya ulaşabilmesi için gerekli delillerin ve hukuki desteğin sağlanması büyük önem taşır. Devremülk iptali davaları konusunda detaylı bilgiler için konu ile ilgili makalemizi okuyabilirsiniz.
DEVREMÜLK İPTALİ DAVA MASRAFLARI
Devremülk iptali davaları masrafları, devremülk iptali davalarının türüne, devremülk iptali davalarının açıldığı mahkemeye ve talep edilen hakların kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Devremülk iptali davalarını açmayı düşünen tüketicilerin, devremülk iptali davalarını sürecine başlamadan önce çeşitli harç ve giderler hakkında bilgi sahibi olmaları önemlidir. Bu masraflar, genel olarak dava harçları, avukatlık ücretleri, bilirkişi ücretleri ve diğer yargılama giderlerinden oluşur.
- Başvuru Harcı: Devremülk iptali davalarını açarken ödenen ilk harçtır. Bu tutar her yıl Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir ve dava türüne göre farklılık gösterebilir. 2024 yılı için başvuru harcı miktarı ortalama 300-500 TL arasında değişebilir.
- Peşin Harç: Devremülk iptali davaları açılırken davacı, dava konusu edilen meblağ üzerinden hesaplanan peşin harcı öder. devremülk iptali davalarında talep edilen bedelin miktarına göre bu harç değişebilir. Peşin harç, talep edilen tazminat veya ödemenin bir oranı olarak hesaplanır ve genellikle %6,831’lik bir oran uygulanır.
- Avukat Tutma Zorunluluğu: Devremülk iptali davalarında bir avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak hukuki sürecin karmaşıklığı nedeniyle bir avukatla çalışmak önerilir. Avukatlık ücretleri, avukatla yapılan anlaşmaya bağlı olarak değişebilir. Avukatlık ücretleri genellikle asgari ücret tarifesine göre belirlenir ve bu tür davalarda %15 ile %25 arasında değişen oranlarla başarıya göre vekalet ücreti alınabilir.
- Bilirkişi Ücreti: Devremülk iptali davalarında mülkün durumu, sözleşmeye aykırılık iddiaları veya maddi zararların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılabilir. Bilirkişi ücreti, bilirkişinin uzmanlık alanına göre değişiklik gösterir. 2024 yılında bilirkişi ücretleri ortalama 1.500-3.000 TL arasında olabilir.
- Keşif Ücreti: Eğer devremülk iptali davalarında taşınmazın fiziki durumu hakkında keşif yapılması gerekiyorsa, keşif ücretleri de masraflar arasında yer alır. Keşif yapılması durumunda, bilirkişi ücretine ek olarak keşif giderleri talep edilebilir.
- Tebligat Ücretleri: Davada taraflara yapılacak tebligatlar için tebligat masrafları ödenir. Bu masraflar davanın uzunluğuna ve taraf sayısına göre değişiklik gösterir. Genellikle tebligat başına 100-200 TL civarında bir masraf olabilir.
- Tanık Ücretleri: Davada tanık dinletilmesi durumunda tanıklara ödenmesi gereken giderler de bu kapsama girer.
Devremülk iptali davalarında yargılama sonunda, haksız bulunan taraf yargılama giderlerini ödemekle yükümlü olur. Eğer davacı haklı bulunursa, dava masrafları karşı taraftan tahsil edilebilir. Ancak dava sürecinde bu masraflar genellikle davayı açan taraf tarafından ödenir ve yargılama sonunda mahkeme kararı ile masrafların karşılanmasına karar verilir.
DEVREMÜLK VE DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİ KAÇ YILLIK YAPILABİLİR?
Devremülk sözleşmeleri, genellikle uzun vadeli olarak yapılır ve bu süre, sözleşmenin niteliğine ve tarafların anlaşmasına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Türk Medeni Kanunu’na göre devremülk, gayrimenkul üzerinde bir mülkiyet hakkı sunduğu için bu tür sözleşmeler, genellikle 10 ila 30 yıl arasında sürelerle yapılır. Ancak devremülk tapuya kayıtlı olduğu ve bir mülkiyet hakkı sunduğu için, süresiz de olabilir. Bu durumda, devremülk sahibi, belirlenen kullanım dönemlerinde mülkü sürekli olarak kullanma veya devretme hakkına sahip olur.
Devre tatil sözleşmeleri ise daha kısa süreli olup, genellikle 1 ila 10 yıl arasında yapılır. Devre tatil, mülkiyet hakkı vermediği için, sözleşme süresi dolduğunda kullanım hakkı sona erer ve devredilemez. Sözleşme süresi, tüketici ile hizmet sağlayıcı arasında yapılan anlaşmaya bağlıdır ve belirlenen süre sonunda taraflar yeniden anlaşma yapabilir. Devre tatil sözleşmeleri, süreli bir kullanım hakkı sunduğundan, devremülk sözleşmelerine kıyasla daha sınırlı bir süreyle yapılır.
DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
Devremülk sözleşmesinin feshi, sözleşme taraflarından birinin, hukuki nedenlerle devremülk anlaşmasını sona erdirmek için işlem başlatması anlamına gelir. Devremülk sözleşmesinin feshi, devremülk hizmetinin sağlanmasında yaşanan sorunlar veya tüketici haklarının ihlal edilmesi durumlarında gündeme gelir. Devremülk sözleşmesinin feshi, hem tüketici hem de satıcı açısından önemli sonuçlar doğurur. Devremülk sözleşmesinin feshi, aşağıdaki şekillerde gerçekleşebilir:
- Haklı fesih ile devremülk sözleşmesinin feshi: Devremülk sözleşmesinin feshi, devremülk hizmetinin sözleşmede taahhüt edildiği gibi yerine getirilmemesi durumunda söz konusu olabilir. Örneğin, tesisin vaat edilen özelliklere sahip olmaması, devremülk kullanımının engellenmesi gibi durumlarda tüketici devremülk sözleşmesinin feshi için haklı bir gerekçeye sahip olur. Bu durumda tüketici, devremülk sözleşmesinin feshi sonrasında ödenen bedellerin iadesini talep edebilir.
- Cayma hakkı ile devremülk sözleşmesinin feshi: Tüketici, devremülk sözleşmesinin feshi kapsamında, sözleşme imzalandıktan sonra 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin devremülk sözleşmesinin feshi gerçekleşebilir. Bu cayma hakkı, devremülk sözleşmesinin feshi niteliğinde olup, sözleşmenin sona ermesini sağlar.
- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre devremülk sözleşmesinin feshi: 6502 sayılı kanuna göre, devremülk sözleşmesinin feshi, sözleşmede belirtilen haklara aykırı hareket edildiğinde devreye girer. Satıcıların vaatlerini yerine getirmemesi, hileli satış yapması gibi durumlar devremülk sözleşmesinin feshi için gerekçe oluşturur. Devremülk sözleşmesinin feshi, tüketicinin korunması amacıyla yapılır.
- Yargı yoluyla devremülk sözleşmesinin feshi: Tüketici, devremülk sözleşmesinin feshi için mahkemeye başvurabilir. Eğer tüketici, sözleşmede belirtilen şartların yerine getirilmediğini düşünüyorsa, devremülk sözleşmesinin feshi için devremülk davası açabilir. Mahkeme, sözleşmenin geçersizliğini tespit ettiğinde devremülk sözleşmesinin feshi gerçekleşir.
DEVREMÜLK ALAN KİŞİNİN HAKLARI NELERDİR?
Devremülk satın alan kişilerin hakları, hem Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) hem de Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) çerçevesinde düzenlenmiştir. Devremülk sahibi, belirli dönemlerde gayrimenkulü kullanma hakkına sahip olmakla birlikte, sözleşme şartlarına uygun olarak çeşitli haklara da sahiptir. Bu haklar, devremülkün kullanımına, sözleşmenin iptaline ve mülkiyetle ilgili diğer konulara dair hakları kapsar.
- Mülkiyet ve Kullanım Hakkı: Devremülk satın alan kişi, mülk üzerinde belirli dönemlerde mülkiyet ve kullanım hakkına sahiptir. Satın alınan devremülk, tapuya tescil edilir ve kişi, yılın belirli günlerinde mülkü kullanma hakkını elde eder. Tapuda belirtilen bu kullanım hakkı, süresizdir ve devredilebilir. Yani, devremülk sahibi mülkü satabilir, devredebilir veya miras yoluyla bırakabilir.
- Cayma Hakkı: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında, devremülk sözleşmesi imzalandıktan sonra, tüketicinin 14 günlük bir cayma hakkı bulunur. Tüketici, bu süre içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden dönebilir. Satıcı, bu durumda ödediği bedeli geri ödemekle yükümlüdür.
- Sözleşme Hükümlerine Uygun Teslim Alma Hakkı: Devremülk satın alan kişi, sözleşmede belirtilen tarihlerde ve belirtilen şartlarda mülkün teslim edilmesini talep etme hakkına sahiptir. Mülkün teslimi sırasında herhangi bir eksiklik, ayıp ya da gecikme olması durumunda, devremülk sahibi tazminat veya sözleşmenin feshi için yasal haklarını kullanabilir.
- İnşaat Tamamlama Hakkı: Devremülk projeleri inşaat halindeyken satılabiliyor. Bu durumda devremülk sahibi, sözleşmede belirtilen tarihte inşaatın tamamlanmasını ve mülkün teslim edilmesini talep etme hakkına sahiptir. Eğer inşaat tamamlanmazsa veya teslim süresi geçerse, sözleşmenin feshi ya da bedel iadesi talep edilebilir.
- Tazminat Talep Etme Hakkı: Devremülk sözleşmesine aykırı bir durum oluşursa, devremülk sahibi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Örneğin, mülk vaat edilen şekilde teslim edilmezse, eksik veya ayıplı hizmet söz konusu olursa, tüketici uğradığı zarar için maddi ve manevi tazminat talep edebilir.
- Sözleşmenin Feshi Hakkı: Devremülk sahibi, sözleşmeye aykırılık durumunda ya da belirtilen şartların ihlal edilmesi halinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. Ayrıca, tüketicinin cayma süresi dolduktan sonra da devremülk sözleşmesinde belirtilen şartlar gerçekleşmediğinde fesih talebinde bulunabilir.
- Kullanım Sürelerine Uygun Yarar Sağlama Hakkı: Devremülk sahibi, sözleşmede belirtilen kullanım döneminde mülkü sorunsuz bir şekilde kullanma hakkına sahiptir. Eğer mülk kullanım döneminde hazır değilse veya mülk sahibi mülkü kullanamıyorsa, bu durumda hak ihlali söz konusu olur ve devremülk sahibi zararlarının tazmin edilmesini talep edebilir.
- Devir ve Satış Hakkı: Devremülk sahibi, mülk üzerindeki hakkını başkalarına devredebilir ya da satabilir. Bu hak, tapuya kayıtlı mülkiyet hakkı olduğundan, kişinin dilediği şekilde başkalarına satma veya miras bırakma hakkı mevcuttur.
- Bakım ve Onarım Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı: Devremülk sahibi, mülkün kullanımı sırasında mülkün bakım ve onarımından sorumlu olan şirket ya da yönetim tarafından sağlanacak hizmetlerden faydalanma hakkına sahiptir. Mülkün düzenli olarak bakımının yapılması, tesislerin temizliği ve kullanıma hazır hale getirilmesi, devremülk sahibinin sorumluluğunda değil, mülk yönetiminin sorumluluğundadır.
- İhtar Hakkı: Devremülk sahibi, sözleşme şartlarına aykırı davranışlarda bulunan karşı tarafa yazılı olarak ihtar gönderme hakkına sahiptir. Sözleşmeye aykırılığın giderilmesi talep edilerek hukuki süreç başlatılabilir.
DEVREMÜLK ÜCRET VE AİDAT ARTIŞLARI
Devremülk sahipleri, mülklerini belirli dönemlerde kullanırken bakım, onarım, temizlik gibi ortak hizmetler için aidat ödemekle yükümlüdürler. Aidatlar, genellikle yıllık belirlenir ve tesisin genel masraflarına göre değişebilir. Aidat artışları, enflasyon oranları, bakım-onarım maliyetleri ve işletme giderlerindeki artışlara bağlı olarak yapılır. Bu artışlar, devremülk sözleşmesinde belirtilen esaslara göre belirlenir ve mülk sahiplerinin onayı alınarak düzenlenir.
Aidat artış oranları belirlenirken ekonomik koşullar, enflasyon, personel maaşları ve bakım masrafları gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Ek olarak, bazı tesislerde ekstra hizmetler (spa, havuz, restoran gibi) için de ek ücretler talep edilebilir. Bu tür hizmetlerin ücretleri ve olası artışları, sözleşmede açıkça belirtilmelidir. Zaman zaman genel yenileme projeleri için de ek ücretler talep edilebilir ve bu ücret artışları, mülk sahiplerinin onayına bağlıdır.
Devremülk sözleşmelerinde aidat ve ücret artışlarının nasıl belirleneceği açıkça belirtilmelidir. Sözleşmeye aykırı ya da mülk sahiplerinin onayı alınmadan yapılan artışlar yasal olarak geçersiz sayılabilir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, devremülk sahiplerini aşırı aidat artışlarına karşı korur ve yasal yollarla itiraz etme hakkı tanır.
DEVREMÜLK ÖN BİLGİLENDİRME FORMU
Devremülk ve devre tatil sözleşmeleri, tüketicilere belirli bir mülkün veya tatil hakkının satın alınması için yapılan sözleşmelerdir. 01.04.2022 tarihli 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) ve Konut ve Gayrimenkul Kiralama Kanunu (KMK) değişikliklerine göre, bu sözleşmelerde ön bilgilendirme formu verilmesi zorunlu hale gelmiştir. Bu formun içeriği, tüketicinin doğru ve yeterli bilgi almasını sağlamayı amaçlar. Aşağıda, bu formda yer alması gereken temel bilgiler sıralanmıştır:
- Satıcı veya sağlayıcı şirketin ismi, unvanı, açık adresi, telefon numarası, varsa MERSİS numarası ve diğer iletişim bilgileri.
- Sözleşme konusu olan devremülk veya devre tatil hakkının tanımı, niteliği, kapsamı ve bu hakkın nasıl kullanılacağına dair açıklamalar.
- Sözleşmenin süresi ve devremülk ya da devre tatil hakkının kullanılabileceği dönem ve tarih aralığı hakkında bilgiler.
- Sözleşme konusu taşınmazın mevcut durumu ve tam adresi.
- Sözleşme konusu hakkın kullanımı için ödenecek toplam bedel, bu bedelin içinde yer alan vergiler dahil bilgiler.
- Yüzme havuzu, sauna gibi ortak tesislerin kullanımı için ödenecek bedel, vergi, harç ve idari masrafların nasıl hesaplanacağı ve nasıl artırılacağı ile ilgili açıklamalar.
- Taşınmazın bakım ve onarımının nasıl yapılacağı, yönetim ve idarenin ne şekilde olacağına dair bilgiler, tüketicilerin bu konularda nasıl karar alabileceklerine ilişkin açıklamalar.
- Sözleşme dışında tüketiciden talep edilecek ek ödemeler veya yükümlülüklerin bulunmadığına dair bilgi.
- Sözleşme konusu hakkın devri veya takası mümkünse, buna ilişkin açıklamalar.
- Tüketicinin, sözleşme kurulduktan sonra 14 gün içinde cayma hakkı bulunduğu ve bu hakkın nasıl kullanılacağı, cayma bildiriminin yapılacağı adres, faks numarası ve e-posta bilgileri.
- Taşınmaz üzerinde varsa idari veya hukuki kısıtlamalar hakkında bilgi.
- Devremülk sözleşmelerinde, tüketicinin cayma hakkına dair “Bu sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin cayma hakkınız bulunmaktadır.” ifadesi yer almalıdır.
- Tüketici, cayma hakkı konusunda yeterince bilgilendirilmediyse, cayma hakkını kullanmak için 14 günlük süreyle bağlı değildir ve bu süre, her durumda cayma süresinin sona erdiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erecektir.
- Sözleşmenin fesih şartları, sözleşmenin feshedilmesi durumunda ortaya çıkacak sonuçlar hakkında detaylı bilgi.
- Sözleşmeden doğan haktan üçüncü kişilerin yararlanıp yararlanamayacağı ve buna ilişkin açıklamalar.
- Satıcı veya sağlayıcının, şikayetlerle ilgili çözüm yöntemleri hakkında bilgi.
- Tüketicinin şikayetleriyle ilgili başvurabileceği merciler (tüketici mahkemesi veya tüketici hakem heyeti) hakkında bilgi.
- Ödeme planı, ödemelerin yapılacağı banka ve hesap bilgileri.
- Vergiler dahil toplam satış fiyatı, faiz oranı ve gecikme faiz oranı.
- Tüketicinin temerrüde düşmesinin hukuki sonuçları ve varsa peşinat tutarı.
DEVREMÜLK ŞİKAYETLERİ
Devremülk sahiplerinin karşılaştığı şikayetler genellikle hizmetlerin kalitesi, sözleşme hükümleri ve ücret artışlarıyla ilgilidir. Bu tür şikayetler, özellikle sözleşmeye dayalı haklar, aidat artışları, kullanım hakları ve tesislerin bakım durumu gibi konularda yoğunlaşır. İşte devremülk ile ilgili yaygın şikayetler:
Aidat Artışları ve Ücretler
Devremülk sahipleri, yıllık aidat artışlarının yüksek olmasından şikayet edebilir. Aidatlar, genellikle tesisin bakım, temizlik ve yönetim masrafları için ödenir, ancak artış oranları bazen enflasyon oranının çok üzerinde olabilir. Aidat artışlarının sözleşmede belirtilen sınırlara göre yapılmaması, tüketiciyi hukuki yollara başvurmaya zorlayabilir.
Sözleşmeye Aykırı Uygulamalar
Bazı devremülk sahipleri, sözleşmeye aykırı işlemlerle karşılaşabilir. Örneğin, mülklerini kiraya vermek veya devretmek istediklerinde bu hakların engellenmesi veya sözleşme şartlarının değiştirilmesi gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Tesisin Bakım Durumu
Devremülk tesislerinin bakım durumu, sahiplerinin şikayet ettiği bir diğer konudur. Yetersiz temizlik, bakım ve onarım çalışmaları, tesisin konforunu etkileyebilir. Özellikle, vaat edilen hizmetlerin sağlanmaması durumunda devremülk sahipleri mağduriyet yaşayabilir.
Kullanım Hakkı Sorunları
Bazı devremülk sahipleri, kendilerine belirlenen kullanım zamanlarında tesisin müsait olmaması ya da belirlenen tarih dışında yerleşim yeri bulunamaması gibi sorunlarla karşılaşabilirler. Kullanım hakkı ile ilgili belirsizlikler, şikayetlere yol açabilir.
Cayma Hakkı ile İlgili Sorunlar
Devremülk sözleşmeleri genellikle belirli süreler için yapılır. Tüketicinin cayma hakkını kullanmak istemesi durumunda, bunun zorlaştırılması, gerekli bilgilerin verilmemesi ya da bu hakkın engellenmesi sıkça karşılaşılan bir şikâyet konusudur.
DEVREMÜLK CAYMA HAKKI
Devremülkten cayma hakkı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre düzenlenmiş bir haktır ve devremülkten cayma süreci, tüketicilerin devremülk sözleşmesinden herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin çıkmalarına olanak tanır. Devremülkten cayma hakkı, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 14 gün içinde kullanılabilir.
Devremülkten cayma hakkı, tüketiciyi koruma amacıyla tanınan önemli bir hak olup, sözleşme yapılırken cayma hakkı konusunda bilgilendirilmemiş olan tüketiciler için bu süre 1 yıla kadar uzayabilir. Tüketicinin devremülkten cayma hakkını kullanmak için yazılı bir bildirim yapması veya kalıcı veri saklayıcısı (örneğin e-posta) aracılığıyla devremülkten cayma talebini iletmesi gerekir.
Devremülkten cayma hakkı, tüketicinin ekonomik çıkarlarını koruyan önemli bir haktır. Tüketici, devremülkten cayma süresi içinde yazılı bildirim yaparak ya da kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla devremülkten cayma talebini ilettiğinde, devremülk sözleşmesi sona erdirilmiş olur.
DEVRE TATİL CAYMA HAKKI
Devre tatil sözleşmelerinde tüketicinin sahip olduğu cayma hakkı, sözleşme imzalandıktan sonra 14 gün içinde herhangi bir sebep göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden dönme imkanı sağlar. Bu hak, tüketiciyi aceleyle veya yeterince düşünmeden yapılan sözleşmelerden korumayı amaçlar. Cayma süresi, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlar ve bu süre içerisinde tüketici, sözleşmeden cayabilir. Ancak, cayma hakkı hakkında tüketiciye yeterli bilgi verilmemişse, bu süre bir yıl kadar uzayabilir.
Cayma bildirimi, tüketicinin yazılı olarak yapması gereken bir işlemdir ve sözleşmede belirtilen iletişim kanalları aracılığıyla yapılmalıdır. Bu bildirimin doğru bir şekilde yapılması önemlidir. Cayma hakkı kullanıldığında, tüketiciye yapılan ödemeler geri ödenir ve tüketici herhangi bir ödeme yapmak zorunda değildir. Ayrıca, sözleşme kapsamında borç altına sokan bir belge imzalatılması da yasaktır.
Cayma hakkı, 01.04.2022 tarihli 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile daha net bir şekilde düzenlenmiştir. Eğer tüketici cayma hakkını kullanmazsa, sözleşme yürürlüğe girer ve tüketici, sözleşme şartlarına uymak zorunda kalır. Bu hak, tüketicinin bilinçli bir şekilde karar vermesini ve sözleşmelerde daha güvenli bir şekilde hareket etmesini sağlar.
DEVREMÜLK CAYMA İHTARNAMESİ ÖRNEĞİ
DEVREMÜLK CAYMA İHTARNAMESİ ÖRNEĞİ
İHTAR EDEN : ………………. (T.C: ………………)
ADRES :
VEKİLİ :
MUHATAP : ………………. (T.C: ………………)
ADRES : Muhatap Şirket veya Şirketlerin Adresi, Unvanı, Vergi Numarası
KONU : Fazlaya ilişkin alacak, dava ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla …/…/… tarihli devre mülk sözleşmesinden Cayma İhtarnamesi hakkındadır.
AÇIKLAMALAR :
Sayın Yetkili,
Tarafınız ile imzalamış olduğum …/…/… tarihli devremülk satış sözleşmesi kapsamında, ………………………………………..adresinde bulunan devremülkü satın almış bulunmaktayım.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 50. maddesi ve Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin 8. maddesi uyarınca, devremülk sözleşmesinden 14 gün içerisinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkım bulunmaktadır.
Yasal cayma süresi içinde, …/…/… tarihinde imzalanmış olan sözleşmeden cayma hakkımı kullanarak sözleşmenin feshedilmesini ve varsa ödemiş olduğum bedelin tarafıma iadesini talep ediyorum.
Söz konusu yasal sürecin gereği olarak, cayma hakkımın tarafınıza bildirilmesinden itibaren en geç 14 gün içerisinde tüm bedelin aşağıda belirttiğim banka hesap numarama iadesini rica ediyorum.
BANKA BİLGİLERİ:
Banka Adı:
Şube Adı:
Hesap No:
IBAN No:
İşbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren cayma hakkımın gereğinin yerine getirilmesini ve herhangi bir hak kaybına uğramamam adına sürecin ivedilikle tamamlanmasını talep ederim.
Gereğini bilgilerinize arz ederim. …/…/…
İhtar Eden
Ad Soyad
İmza
DEVREMÜLK MAĞDURU OLMAMAK İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Devremülk mağduru olmamak için dikkat edilmesi gereken hususlar oldukça önemlidir, çünkü birçok tüketici, devremülk ve devre tatil sözleşmeleriyle dolandırılma riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için aşağıdaki adımlara dikkat edilmesi önerilir:
Sözleşmeyi İyi Anlayın
Devremülk sözleşmesini imzalamadan önce, sözleşmenin her maddesini dikkatlice okuyun. Sözleşme maddeleri hakkında anlamadığınız bir nokta varsa bir uzmana danışın. Özellikle sözleşmenin süresi, kullanım koşulları, aidatlar ve ödeme yükümlülükleri gibi kritik detaylara dikkat edin.
Ön Bilgilendirme Formu Talep Edin
Ön bilgilendirme formu, devremülk sözleşmesi imzalanmadan önce tüketiciye sunulmak zorundadır. Bu form, size devremülkle ilgili tüm önemli bilgileri içerir. Bu bilgilendirme yapılmadan sözleşme imzalanması durumunda, hukuki haklarınızı kaybetmemek adına cayma sürenizin bir yıl uzadığını bilin. Bilgilendirme yapılmayan durumlarda sözleşmeyi aceleyle imzalamayın.
Sözleşmeyi Noter veya Tapu Müdürlüklerinde İmzalama
Bazı devremülk ve devre tatil sözleşmelerinde tapu devri vaadi bulunur. Bu tür sözleşmelerin geçerli olabilmesi için noter veya tapu müdürlükleri aracılığıyla yapılması gerekmektedir. Vaade rağmen tapu devri yapılmazsa sözleşme geçersiz olabilir.
14 Günlük Cayma Hakkını Bilin
Devre tatil veya devremülk sözleşmesini imzaladıktan sonra, 14 gün içinde cayma hakkınız vardır. Bu süre içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden dönebilirsiniz. Bu cayma hakkını kullanmak için yazılı bir bildirimi noter aracılığıyla yapmanız gerekir. Cayma süresini kaçırmadığınızdan emin olun.
Ödemeleri ve Senetleri Dikkatli İnceleyin
Sözleşme sırasında sizden ön ödeme veya senet imzalamanız istenebilir. Bu tür durumlarda dikkatli olun, çünkü senetler üzerinden daha sonra icra işlemleri başlatılabilir. Sözleşmeden caymanız durumunda bu senetlerin de iade edilmesi gerektiğini unutmayın.
Satıcı veya Sağlayıcıyı Araştırın
Sözleşme yapacağınız firmanın güvenilir olup olmadığını mutlaka araştırın. Firmanın daha önce tüketicilerle yaşadığı sorunlar, şikayetler veya dolandırıcılık vakaları olup olmadığını kontrol edin. Ticaret sicil kaydı, MERSİS numarası, ve firmanın iletişim bilgilerini teyit edin.
Aidat Artışlarına Dikkat Edin
Devremülk ve devre tatil sözleşmelerinde aidat ödemeleri ile ilgili detaylar net olmalıdır. Aidatların nasıl belirlendiği ve nasıl artırılabileceği ile ilgili sözleşmede açık ifadeler bulunmalıdır. Beklenmedik aidat artışları mağduriyet yaratabilir.
Ek Yükümlülüklerden Kaçının
Sözleşmede belirtilenler dışında ek ödemeler veya yükümlülükler doğup doğmayacağı konusunda net bilgi talep edin. Sürpriz maliyetlerle karşılaşmamak için sözleşmenin maddeleri hakkında detaylı bilgi sahibi olun.
Sözleşmenin Feshi ve Cayma Koşulları
Sözleşmeden nasıl cayılacağı ve hangi durumlarda feshedilebileceği konusunda açık bir bilgilendirme alın. Cayma hakkı dışında sözleşmenin feshi durumunda tarafların yükümlülüklerini bilmek önemlidir.
ESKİ DEVREMÜLK SÖZLEŞMESİ OLDUĞUNDA ÇIKAN SORUNLAR
Eski devremülk sözleşmeleriyle ilgili birçok sorun yaşanabilmektedir. Devremülk sözleşmeleri, uzun süreli yükümlülükler ve aidat ödemeleri gibi maddi sorumluluklar içerdiğinden, eski tarihli sözleşmelerin günümüz koşullarına uymaması veya tüketici haklarını ihlal etmesi sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biridir. Eski devremülk sözleşmeleri ile ilgili ortaya çıkan başlıca sorunlar şunlardır:
Aidat ve Masraf Artışları
Eski devremülk sözleşmelerinde aidat ve bakım masrafları ile ilgili hükümlerin yetersiz ya da belirsiz olması, ilerleyen yıllarda ciddi artışlarla karşılaşılmasına neden olabilir. Zaman içinde enflasyon, bakım maliyetleri ve işletme giderleri gibi faktörler aidatların yükselmesine yol açabilir. Ancak, eski sözleşmelerde bu artışların nasıl yapılacağına dair detaylar net olmayabilir ve bu, tüketiciler için sürpriz maliyetler anlamına gelir.
Yetersiz Tüketici Koruması
Eski devremülk sözleşmeleri, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılan değişikliklerden önce imzalanmış olabilir. Bu durumda, sözleşmelerde tüketicilerin cayma hakkı, bilgilendirilme yükümlülükleri gibi modern haklar yer almayabilir. Bu, tüketicilerin haklarını aramakta zorlanmasına ve mağduriyet yaşamasına neden olabilir.
Cayma Hakkının Kullanılamaması
Yeni devremülk sözleşmelerinde tüketiciye 14 günlük cayma hakkı tanınırken, eski sözleşmelerde bu hak tanınmayabilir veya tüketici bu haktan haberdar edilmeyebilir. Ayrıca, tüketicinin cayma hakkı konusunda bilgilendirilmemesi durumunda, bu süre bir yıla kadar uzayabilir. Ancak eski sözleşmelerde cayma hakkı açıkça belirtilmediği için tüketici bu konuda bilinçli olmayabilir.
Tapu Devir Sorunları
Bazı eski devremülk sözleşmeleri tapu devri ile ilgili net olmayan hükümler içerebilir. Tapu devrinin yapılmaması veya devredileceği zamanın belirtilmemesi, tüketicilerin taşınmaz üzerindeki haklarını kullanamamalarına yol açabilir. Tapu devri yapılmadığı sürece, tüketici devremülkü yasal olarak kullanma hakkına sahip olmaz ve bu da ciddi mağduriyetlere neden olabilir.
Sözleşmenin Feshi Zorlukları
Eski devremülk sözleşmelerinde sözleşmenin feshi ile ilgili açık hükümler bulunmayabilir. Bu durumda, tüketiciler sözleşmeden çıkmak veya devremülkü devretmek istediklerinde çeşitli zorluklarla karşılaşabilir. Sözleşmenin belirsiz veya ağır şartlar içermesi nedeniyle fesih hakkının kullanılması zorlaşabilir.
Ortak Tesislerin Durumu
Eski devremülk tesislerinde zaman içinde bakım ve onarım eksiklikleri oluşabilir. Ortak tesislerin (yüzme havuzu, spor salonu, vb.) kullanılamaz hale gelmesi, tesiste sunulan hizmetlerin kalitesizleşmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Ancak, eski sözleşmelerde bu tesislerin durumu ve bakımıyla ilgili net yükümlülükler belirtilmemiş olabilir.
Devremülkün Devir ve Satış Zorlukları
Eski devremülk sözleşmeleri, devremülk hakkının devri veya satışı konusunda kısıtlayıcı maddeler içerebilir. Tüketici, devremülk hakkını başka birine devretmek veya satmak istediğinde bu maddeler sorun yaratabilir. Özellikle, sözleşmede üçüncü kişilere devir yapılmasının açıkça yasaklandığı durumlarda tüketici bu hakkını kullanmakta zorlanabilir.
Hizmet Kalitesindeki Düşüş
Zamanla tesislerdeki hizmet kalitesi düşebilir, bakım ve onarımlar yapılmadığı için devremülklerin durumu kötüleşebilir. Eski sözleşmelerde bu tür durumlar için tüketicinin haklarını koruyacak düzenlemeler eksik olabilir. Tüketiciler, düşük hizmet kalitesi nedeniyle mağdur olabilirler ancak sözleşme bunu düzenlemiyorsa çözüm bulmak zor olabilir.
Dolandırıcılık ve Hukuki Uyuşmazlıklar
Eski devremülk sözleşmeleri, bazı durumlarda hukuki olarak sağlam temellere dayanmayan anlaşmalar olabilir. Zamanla bu sözleşmelerle ilgili dolandırıcılık iddiaları ortaya çıkabilir. Satıcı firma veya tesis sahipleri, tüketicilere vaat edilen hizmetleri sunmadığında, hukuki süreçlerin başlatılması gerekebilir. Ancak eski sözleşmelerde net bir hukuki güvence olmadığı durumlarda bu süreçler karmaşık ve uzun olabilir.
Yeniden İnşa ve Restorasyon Sorunları
Eski devremülk tesislerinde yeniden inşa veya restorasyon yapılması gerektiğinde, bu süreçlerin finansmanı ve yönetimi sorun olabilir. Sözleşmelerde bu tür durumlar için açık hükümler bulunmayabilir. Bu da tüketiciler için ek maliyetler veya uzun süreli kullanım dışı kalma gibi sorunlar yaratabilir.
DEVREMÜLK BELGELERİ KAYBOLURSA DAVA AÇILABİLİR Mİ?
Devremülk belgeleri kaybolduğunda, bu durum devremülk sahibinin haklarını kaybetmesine neden olmaz, ancak bazı hukuki adımlar atılması gerekebilir. İlk olarak, devremülk tapuya kayıtlı bir hak olduğu için, tapu müdürlüğüne başvurarak kaybolan tapu belgesinin bir örneği alınabilir. Tapu sicilinde devremülk hakkına dair tüm kayıtlar yer aldığından, tapu müdürlüğü bu kayıtlara dayanarak yeni bir tapu belgesi verebilir. Ayrıca, devremülk sözleşmesi noter onaylı ise, noterlikten de bu belgelerin kopyası talep edilebilir. Noterlerde yapılan işlemler kayıtlarda tutulur, bu yüzden kaybolan belgelerin yerine noter onaylı bir kopya alınabilir.
Eğer bu belgeler ne tapu ne de noter aracılığıyla temin edilemiyorsa, devremülk sahibi mahkemeye başvurarak tespit davası açabilir. Tespit davası, kişilerin haklarını ispatlamak ve belgeleri kaybettiklerini kanıtlamak için kullanılan bir yöntemdir. Bu dava sonucunda mahkeme, devremülk sahibinin haklarını koruyarak, kaybolan belgelerin geçerliliğini tescil edebilir. Ayrıca, bu dava ile devremülk hakkına dair yeni bir belge çıkartılabilir veya mülkiyet tescil edilebilir. Bu süreçte hukuki destek alınması, hak kaybını önlemek açısından önemlidir.
DEVREMÜLKÜN ÖDENMEYEN SENETLERİ DAVA DEVAM EDERKEN İCRAYA KONULUR MU?
Evet, devremülk sözleşmesinde imzalanan senetler ödenmediği takdirde, dava devam ederken de icra takibine konu edilebilir. Satıcı veya hizmet sağlayıcı, devremülk sözleşmesine dayalı olarak imzalattığı senetleri, dava süreci tamamlanmadan icraya verebilir. Bu durumda, senetlerin icra takibine konulması, borcun tahsil edilmesi amacıyla icra daireleri aracılığıyla yürütülür.
Ancak, tüketici bu senetlerin haksız olduğunu veya devremülk sözleşmesinde hukuka aykırılıklar bulunduğunu düşünüyorsa, hem devam eden davada bu iddiaları ileri sürebilir hem de icra takibine karşı icra takibine itiraz edebilir. İtiraz halinde, borçlu icra takibini durdurabilir ve mahkemenin vereceği karar beklenir. Tüketicinin, senetlerle ilgili bir hukuka aykırılık olduğunu düşünmesi durumunda, uzman bir avukattan yardım alarak hem icra hem de devam eden dava süreçlerini takip etmesi önerilir.
DEVREMÜLK İÇİN ESKİDEN YATIRILAN PARA İLE ŞİMDİKİ PARANIN DEĞERİ ARASINDAKİ FARK NASIL ALINIR?
Devremülk için geçmişte yatırılan para ile günümüzün ekonomik koşulları göz önüne alındığında, paranın değer kaybı dikkate alınarak aradaki fark talep edilebilir. Bu tür talepler genellikle paranın değer kaybına dayalı olarak alacak davası ya da tazminat davası kapsamında ileri sürülebilir. Eski tarihlerde ödenen bedelin bugünkü alım gücü ile kıyaslanması ve enflasyon farkı, TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) veya yasal faiz gibi hesaplama yöntemleriyle farkın belirlenmesi mümkündür.
- Enflasyon Farkına Göre Hesaplama: Yatırılan paranın zaman içerisindeki alım gücünü yitirmesi nedeniyle, enflasyon farkı dikkate alınarak o dönemde yatırılan paranın bugünkü değeri hesaplanabilir. Bu hesaplama, TÜFE oranları kullanılarak yapılabilir. TÜFE, belirli bir zaman dilimi içinde mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişiklikleri gösterir ve bu oran üzerinden aradaki fark talep edilebilir.
- Yasal Faiz ile Hesaplama: Eski yatırılan para üzerinden yasal faiz talep edilerek de fark kapatılabilir. Bu durumda, yatırılan para üzerinden faiz hesaplanarak geçen süre boyunca oluşan kayıplar telafi edilebilir. Yasal faiz oranları her yıl değişiklik gösterebileceğinden, hesaplama işlemi dönemsel olarak yapılmalıdır.
Tüketici, devremülk sözleşmesindeki ihlaller, haksızlıklar veya sözleşmenin feshi durumlarında ödenen paranın değer kaybını talep etmek için dava açabilir. Bu davada, ekonomik kayıpların tespit edilmesi ve faizin ya da enflasyon farkının hesaplanması için uzman bir mali danışman ya da bilirkişi raporu alınabilir.
DEVREMÜLK AVUKATI SEÇİMİ
Devremülk avukatı, devremülk ve devre tatil sözleşmeleri ile ilgili hukuki süreçlerde uzmanlaşmış bir hukuk profesyonelidir. Devremülk avukatı, devremülk sahiplerinin karşılaşabileceği her türlü hukuki sorunda müvekkillerini temsil eder ve onların haklarını korur. Devremülk sözleşmelerinde genellikle tapu devri, kullanım hakları, aidat ve bakım masrafları, sözleşme feshi gibi konularla ilgili ihtilaflar yaşanabilir. Böyle durumlarda bir devremülk avukatı devreye girerek, müvekkilinin sözleşme kapsamında sahip olduğu tüm hakları savunur ve hukuki süreci yönetir.
Bir devremülk avukatı, sözleşme imzalanmadan önce müvekkilini bilgilendirerek, sözleşmenin içeriğinde hukuka aykırı veya müvekkil aleyhine olabilecek maddeleri incelemeli ve gerekli uyarılarda bulunmalıdır. Özellikle devremülk sözleşmelerinde karşılaşılan dolandırıcılık olaylarında, devremülk avukatı müvekkilini doğru şekilde yönlendirir ve mağduriyetin giderilmesi için hukuki yolları kullanır. Devremülk avukatı, bu gibi davalarda cayma hakkının kullanılmasından, sözleşme fesih işlemlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet verir. Müvekkilin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ve haklarını en iyi şekilde koruyabilmek için devremülk avukatı hukuki süreçleri yakından takip eder.
Devremülk işlemlerinde sıklıkla karşılaşılan aidat artışları, ödenmeyen senetler ve tapu devri ile ilgili sorunlarda, devremülk avukatı kilit bir rol oynar. Özellikle tapu devri yapılmadığında, müvekkilin mağdur olmaması adına bir devremülk avukatı tarafından hukuki süreç başlatılabilir. Devremülk avukatı, bu gibi durumlarda müvekkilinin haklarını savunur ve tapu devrinin gerçekleşmesini sağlar. Ayrıca, devremülk avukatı, müvekkilinin icra takibi ile karşılaşması durumunda da süreci yönetir ve olası mağduriyetlerin önüne geçer. Bu nedenle, bir devremülk avukatı seçerken, avukatın bu tür davalarda uzmanlaşmış olması büyük önem taşır.
Bir devremülk avukatı seçerken, özellikle avukatın daha önce devremülk davalarında başarılı sonuçlar elde edip etmediğine dikkat edilmelidir. Devremülk avukatı, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savunmalı ve hukuki süreci doğru bir şekilde yönetmelidir. Devremülk avukatı, müvekkilinin sözleşmede yer alan haklarını ve yükümlülüklerini dikkate alarak, en etkili hukuki çözümleri üretir. Örneğin, müvekkilinin aidat artışlarına itiraz etmesi gerektiğinde veya sözleşme şartlarına aykırı bir durumla karşılaştığında, devremülk avukatı hemen devreye girer ve yasal yollara başvurur.
Devremülk avukatı, aynı zamanda müvekkilinin tapu devri vaadi ile ilgili sorunlar yaşadığında da önemli bir rol oynar. Tapu devrinin yapılmaması halinde, devremülk avukatı müvekkilinin sözleşmeden doğan haklarını savunur ve sözleşmenin iptali ya da tapu devrinin gerçekleştirilmesi için hukuki süreçleri başlatır. Devremülk avukatı, sözleşmenin iptali durumunda müvekkilinin ödemiş olduğu bedellerin geri alınması için gerekli adımları atar ve hukuki süreçleri takip eder. Böylelikle devremülk avukatı, müvekkilinin maddi kayıplarını en aza indirmeyi hedefler.
Bir devremülk avukatı, aynı zamanda devremülk davalarında uzmanlaşmış olması gereken bir avukattır. Devremülk avukatı, müvekkilinin haklarını korurken, aynı zamanda müvekkilin karşı taraf ile olan ilişkilerini de hukuki bir çerçevede düzenler. Özellikle aidat artışları, ödenmeyen senetler gibi konularda müvekkilin mağduriyetini gidermek adına, devremülk avukatı hukuki süreçleri başlatır. Devremülk avukatı, aynı zamanda sözleşme feshi durumlarında da müvekkiline hukuki danışmanlık sağlar ve sürecin en iyi şekilde yönetilmesine yardımcı olur.
Devremülk avukatı, müvekkilinin sözleşmede yer alan haklarını savunmakla kalmaz, aynı zamanda müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan tüm sorumluluklarını da gözden geçirir. Bu bağlamda, devremülk avukatı müvekkilinin hukuki sorumluluklarını yerine getirirken aynı zamanda hukuki haklarını en iyi şekilde savunur. Devremülk avukatı, sözleşmede müvekkilinin aleyhine olan maddeleri tespit eder ve bu maddelerin hukuka uygun olup olmadığını inceler.
Devremülk avukatı, devremülk sahiplerinin hukuki haklarını korumak ve hukuki süreçlerde onlara rehberlik etmek için çok önemli bir rol oynar. Bir devremülk avukatı, sözleşmelerin incelenmesi, cayma haklarının kullanılması, aidat artışlarına karşı itirazlar ve tapu devri ile ilgili sorunlar gibi birçok konuda müvekkillerine hukuki destek sunar. Devremülk avukatı, müvekkillerinin haklarını korurken aynı zamanda hukuki süreçleri doğru bir şekilde yöneterek en iyi sonuçları elde etmeye çalışır.
Devremülk avukatının müvekkillerine sağladığı hizmetler şu şekildedir:
- Sözleşmelerin İncelenmesi: Devremülk sözleşmeleri, karmaşık ve bazen tüketicinin aleyhine olabilecek maddeler içerebilir. Devremülk avukatı, bu sözleşmeleri detaylı bir şekilde inceleyerek, müvekkilinin haklarına zarar verebilecek maddeleri tespit eder ve buna göre hukuki tavsiyelerde bulunur.
- Cayma Hakkının Kullanılması: Devremülk avukatı, müvekkilinin cayma hakkını zamanında ve usulüne uygun bir şekilde kullanmasını sağlar.
- Aidat Artışlarına İtiraz: Devremülk sahiplerinin karşılaştığı en yaygın sorunlardan biri, aidat artışlarıdır. Devremülk avukatı, bu artışların hukuka aykırı olup olmadığını değerlendirir ve müvekkilinin itiraz etmesi gereken durumları belirler. Gerektiğinde, hukuki yollara başvurarak aidat artışlarının iptalini talep eder.
- Tapu Devri ile İlgili Sorunlar: Devremülk sahipleri, bazen tapu devri sırasında sorunlarla karşılaşabilir. Bu sorunlar, tapunun alınamaması, mülkiyetle ilgili hukuki anlaşmazlıklar veya yanlış bilgilendirmeler olabilir. Devremülk avukatı, tapu devri sürecinde müvekkiline rehberlik eder ve sürecin sorunsuz ilerlemesini sağlar.
- Tüketici Haklarının Korunması: Devremülk sözleşmeleri, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilir. Devremülk avukatı, müvekkilinin bu kanun çerçevesindeki haklarını korur ve ihlaller karşısında gerekli hukuki işlemleri yapar.
- Dava ve Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümü: Devremülk sahiplerinin karşılaştığı uyuşmazlıklar, dava açma aşamasına geldiğinde Devremülk avukatı, mahkemede müvekkilini temsil eder ve en iyi sonucu elde etmeye çalışır. Bunun yanı sıra, alternatif çözüm yolları olarak arabuluculuk gibi süreçlere de başvurabilir.
DEVRE TATİL AVUKATI SEÇİMİ
Devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmeleri ve bu sözleşmelere dayalı uyuşmazlıklarla ilgilenen bir hukuk uzmanıdır. Devre tatil avukatı seçimi, devre tatil haklarınızı korumanız ve olası mağduriyetlerin önüne geçmeniz açısından son derece önemlidir. Devre tatil avukatı seçerken, avukatın devre tatil hukuku alanında uzman olması, daha önce bu konuyla ilgili davalarla tecrübesinin bulunması ve başarılı sonuçlar elde etmiş olması büyük bir avantaj sağlar. Devre tatil avukatı, müvekkillerine devre tatil sözleşmeleriyle ilgili her türlü hukuki konuda danışmanlık sunar ve gerektiğinde yasal süreçleri başlatır.
Devre tatil avukatı, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savunmalı ve sözleşme imzalanmadan önce, sözleşmenin tüm hukuki detaylarını inceleyerek olası risklere karşı müvekkili uyarmalıdır. Bir devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmelerinin feshi, cayma hakkı kullanımı, aidat artışlarına itiraz, tapu devri sorunları gibi birçok konuda müvekkiline yardımcı olur.
Devre tatil avukatı seçiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, avukatın devre tatil dolandırıcılığı ve diğer haksız uygulamalar karşısında güçlü bir hukuki strateji geliştirebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Bu nedenle devre tatil avukatı seçerken, avukatın devre tatil hukuku alanındaki tecrübesini göz önünde bulundurmalısınız.
Bir devre tatil avukatı, müvekkilinin devre tatil sözleşmesi ile ilgili tüm haklarını en iyi şekilde savunur ve hukuki süreçlerde müvekkilini temsil eder. Devre tatil avukatı, sözleşmeden cayma hakkının kullanılması gerektiğinde, müvekkilinin bu hakkı yasal süresi içinde doğru bir şekilde kullanmasını sağlar. Cayma hakkının ihmal edilmesi durumunda, müvekkilinin hukuki haklarını kaybetmemesi için devre tatil avukatı gerekli hukuki adımları atar. Ayrıca, devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmesi ile ilgili icra takiplerine karşı müvekkilini savunur ve olası mağduriyetlerin önüne geçer.
Bir devre tatil avukatı seçerken, avukatın sözleşme hukuku, tüketici hakları ve devre tatil mevzuatına hakim olması önemlidir. Devre tatil avukatı, müvekkilinin mağduriyet yaşaması durumunda, en kısa sürede hukuki çözüm yollarını devreye sokarak müvekkilinin haklarını korumaya çalışır. Bu bağlamda, devre tatil avukatı, sözleşmenin iptali, ücret iadesi, cezai şartların kaldırılması ve diğer hukuki taleplerle ilgili süreci takip eder. Müvekkilinin devre tatil sözleşmesiyle ilgili tüm haklarını koruyan bir devre tatil avukatı, aynı zamanda hukuki süreçlerde etkin bir temsil sunar.
Devre tatil avukatı, müvekkilinin karşılaşabileceği sorunlara yönelik olarak detaylı bir hukuki strateji geliştirir ve bu stratejiyi devre tatil davalarında uygulamaya koyar. Bir devre tatil avukatı seçimi yaparken, avukatın bu tür davalarda deneyimli olması ve müvekkilinin menfaatlerine uygun çözümler sunabilmesi çok önemlidir. Devre tatil avukatı, sözleşmeden doğan hukuki ihtilaflarda müvekkilinin yanında yer alır ve devre tatil dolandırıcılığı gibi ciddi durumlarda da hukuki desteğini sürdürür. Bu nedenle, devre tatil avukatı seçerken, avukatın başarılı bir sicili olup olmadığını ve müvekkillerine nasıl bir hukuki hizmet sunduğunu dikkate almalısınız.
Bir devre tatil avukatı, müvekkilinin cayma hakkını kullanma aşamasında sözleşme maddelerini inceleyerek, hangi adımların atılması gerektiğini müvekkiline açıklar. Devre tatil avukatı, müvekkilinin haklarını savunurken yasal süreleri kaçırmamasına dikkat eder ve gerekli dilekçelerin zamanında sunulmasını sağlar. Ayrıca, devre tatil avukatı müvekkilinin ödemelerle ilgili yaşadığı sorunlar karşısında da hukuki çözümler üretir. Eğer müvekkil, devre tatil sözleşmesi gereği ödemelerde zorlanıyorsa, devre tatil avukatı bu durumun çözülmesi için gerekli girişimlerde bulunur.
Devre tatil avukatı, devre tatil davalarında yasal süreçlerin nasıl işlediğini bilen ve bu süreçleri etkin bir şekilde yöneten bir hukuk uzmanıdır. Devre tatil avukatı seçimi, bu nedenle oldukça önemli olup, avukatın devre tatil sözleşmeleri ile ilgili yasal düzenlemelere hâkim olması beklenir. Bir devre tatil avukatı, müvekkilinin mağduriyetini en aza indirmeyi ve mümkünse ortadan kaldırmayı hedefler. Bunun için devre tatil avukatı, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki haklarını savunur ve hukuki süreci takip eder.
Devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmelerinden doğan her türlü uyuşmazlıkta müvekkilinin haklarını korur ve hukuki süreçleri yönetir. Devre tatil avukatı, müvekkilinin haklarını en iyi şekilde savunabilmek adına gerekli tüm adımları atar ve hukuki süreçlerde müvekkilini temsil eder. Bu nedenle, bir devre tatil avukatı seçerken, avukatın devre tatil hukuku alanında deneyimli olması büyük bir avantaj sağlar. Devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmesiyle ilgili her türlü hukuki sorunda müvekkilinin yanında yer alarak, hukuki çözümler sunar.
Devre tatil avukatı, devre tatil sözleşmelerinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkları çözmek ve müvekkillerini en iyi şekilde temsil etmek amacıyla önemli bir görev üstlenirler. Bir devre tatil avukatı, bu tür uyuşmazlıkların çözümünde müvekkiline şu şekillerde yardımcı olabilir:
- Sözleşmenin İptali ve Feshi: Eğer sözleşmede tüketiciyi yanıltıcı veya haksız şartlar bulunuyorsa, devre tatil avukatı sözleşmenin iptali ya da feshi için hukuki süreç başlatabilir.
- Tüketici Hakları: Devre tatil avukatı, müvekkilinin Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında sahip olduğu hakları korur ve gerekli başvuruları yapar.
- Tazminat Talepleri: Devre tatil avukatı, hizmet eksikliği veya yanıltıcı beyanlar nedeniyle zarara uğrayan tüketiciler için tazminat taleplerinde bulunabilir.
- Cayma Hakkı: Devre tatil avukatı, tüketicinin devre tatil sözleşmesini imzaladıktan sonra kanuni cayma süresi içinde sözleşmeden cayma hakkını kullanmasına yardımcı olur.
- Dava ve Arabuluculuk: Devre tatil avukatı, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar çözülemezse, avukat dava açarak mahkemede müvekkilini temsil eder ya da uyuşmazlık çözümü için arabuluculuk süreçlerini yönetir.
Bu nedenle, devre tatil avukatı seçerken, avukatın devre tatil hukuku ve tüketici hakları konusunda uzmanlaşmış olması, müvekkilin haklarını en iyi şekilde koruma açısından büyük önem taşır.
DEVREMÜLK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
DEVREMÜLK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.
KAYNAKÇA
- Koç, Ö. (2020). Türk Hukuku’nda Devre Mülk Ve Devre Tatil Sözleşmeleri. Yüksek Lisans Tezi. Başkent Üniversitesi. Ankara
- Kabakçıoğlu, F. (2022). Devre Tatil Sözleşmeleri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi.Ankara
- https://www.mevzuat.gov.tr/
- https://www.tkgm.gov.tr/