Maaş haczi veya diğer bir adıyla ücret haczi, bir icra hukuku işlemi olup, icra takibi konusu alacağın borçlunun bir ücret karşılığı çalışması söz konusu ise borcun bu ücretten kesinti yapılmak suretiyle tahsil edildiği bir haciz türüdür. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse alacak, borçlunun maaşından kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilmektedir.

Bu konudaki bütün sorularınıza cevapları bu makalemizde bulabilirsiniz. İçindekiler kısmından direkt merak edilen hususa gidip okuyabilirsiniz. Farklı durumlar söz konusu ise AVUKATA SOR kısmından bize yazabilirsiniz.

MAAŞ HACZİ NEDİR?

Bu haciz yolunda alacağın borçlunun malvarlıklarına ek olarak, borçlunun işi ve emeği karşılığı kazandığı ücret yani maaştan da tahsil edilmesi amaçlanmış ve alacağın tahsili için yeni bir imkan yaratılmıştır. Ancak ücret haczi sadece işçi ve memur statüsünde çalışan borçlular için geçerli olup, kendi namına ve hesabına çalışan borçlular için geçerli değildir.

İşçinin maaş haczinin yapılabilmesi için, borçlu olunan icra dosyasının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Yani borçlu adına açılan bir icra takibinde itiraz olması, tebligat yapılamamış olması veya başka bir suretle icra takibi kesinleştirilememiş ise borçlu adına da haciz de gönderilemeyecektir.

MAAŞ HACZİ NASIL ÖDENİR?

Maaş haczi ödemesi için öncelikle bir işyerinde çalışan borçlu hakkında yazı olması gerekmekte olup işveren gönderilen bu yazı sonrasında icra dosyasına ödeme yapılacaktır. Ancak işçinin ha ödemesini yapacak kişi borçlu olmayıp, icra dosyasında üçüncü şahıs olacak kişi yani borçlunun işverenidir. İşveren yaptığı kesintiyi borçlunun kendisine vermeden direkt olarak icra dairesine ödemelidir. Üçüncü şahıs işveren ancak ücret haczi icra dairesine ödedikten sonra işçiye maaş ödemesini gerçekleştirmelidir. Aksi halde işveren üçüncü şahıs icra dairesine yapmadığı ödemeler için sorumlu olacaktır.

MAAŞ HACZİNİN NASIL BİR HACİZ TÜRÜDÜR, DİĞER HACİZLERDEN FARKI VAR MIDIR?

Maaş haczi, taraf sayısı bakımından da farklı bir haciz türü olup, diğer hacizler gibi sadece alacaklı veya borçlu icra takibinin tarafları olmayıp, bu taraflara ek işveren şirketi veya kurumu da kapsayan üçlü bir hukuki ilişki yaratmaktadır. İşveren şirket veya kurum, icra takibi bakımından üçüncü şahıs konumunda yer almakta ve borçlunun iş ilişkisinin varlığı devam ettiği müddetçe icra takibi bakımından muhatap olmaktadır.

İŞÇİNİN MAAŞ HACZİNDE MAAŞININ TAMAMI GİDER Mİ?

Kısaca cevaplamak gerekirse hayır. Ücret haczi, İcra İflas Kanunu 83. maddesi ile ve 4857 Sayılı İş Kanunu ile belirlenmiştir. İİK 83.maddeye göre ise işçinin maaş haczi kısmen haczi caiz olan şeyler kapsamında sayılmıştır. Bu kanun kapsamında ise bu ücretlerin haczedilmesinde öncelikle borçlu ve ailesinin geçinmesi için gerekli kısım ayrılmalı ondan sonra alacak haczedilmelidir denilmektedir. Bu sebeple işçinin ücret haczi yapılırken hiçbir zaman işçinin maaşının tamamı haczedilmemektedir. İİK madde 83 kamu düzenine ilişkin olup borçlu rıza gösterse dahi işçinin maaşının tamamı icra dairesine ödenemez.

MAAŞ HACZİ KESİNTİSİ NE ZAMAN VE NASIL BİTER?

İşçinin maaş haczi, borçlunun icra dosyasına faizler ve vekalet ücreti gibi feri alacaklar dahil dosya hesabındaki bütün alacak bedeli işveren tarafından dosyaya ödendikten sonra bitmektedir. Ancak bununla birlikte borçlu işçinin birden fazla kesinleşmiş icra dosyası olması ve bu dosyaların hepsinden işverene maaş haczi gönderilmesi halinde sırasıyla bütün bu dosyalarına ilişkin bütün borçları ödenmeden bitmeyecektir. Bu sebeple borçlu olduğunuz bir dosya alacağının tamamı ödense bile başka bir borçlu olduğunuz dosya var ise yine ücret haczi kesintisini ödemeniz gerekmektedir.

İŞYERİNDEN ÇIKTIM, MAAŞ HACZİ NE OLACAK?

Borçlunun işten ayrılması halinde artık hacze konu bir ücret yani maaş ortada olmayacağından işçinin maaş haczi de gerçekleşmeyecektir. Borçlunun herhangi bir sebeple işten ayrılması tekrar ücret haczi gönderilemeyeceği anlamına gelmemekte olup, borçlu şahıs başka veya aynı işyerine girip tekrar işe başlaması halinde tekrardan işçinin maaş haczi kesintisi yapılabilecektir.  Ancak çalışmadığınız süre boyunca herhangi bir haciz söz konusu olmayacaktır.

EMEKLİ MAAŞI HACZEDİLEBİLİR Mİ ?

Emekli maaşı, hukuki adıyla yaşlılık aylığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 93. Maddesi uyarınca nafaka borçları haricinde hacze kabil olmayan bir ücret olarak kabul edilmiştir. Yani kural olarak borçlu olunan dosya nafaka alacağına ilişkin değilse emekli maaşına haciz konulması mümkün olmayacaktır. Ancak kanun bu konuda bir istisna daha getirmiş olup, borçlunun emekli aylığından kesinti yapılmasını kabul etmesi söz konusu ise emekli maaşından ücret haczi kesintisinin yapılması mümkün olabilecektir.

MAAŞ HACZİNDE FAZLA ÖDEME GERİ ALINIR MI?

İcra takibinde borçlu işçi adına yapılan ücret haczinde icra dairesine fazla ödeme yapılması durumunda yapılan bu ödemenin iade edilmesi gerekmektedir. Ancak borçlunun adına iş yerine birden fazla maaş haczi gelmiş olması halinde bu durumda icra dosyasına fazla ödeme yapılmış olsa bile yapılan bu ödemenin borçluya iadesi değil, sonraki sırada bulunan diğer icra dosyalarındaki ücret hacizlerine ödenmesi gerekir. Söz konusu fazla ödemelerin iadesi ancak borçlunun maaşı üzerinde başkaca bir haciz olmaması durumunda gerçekleşecektir.

MAAŞ HACZİ KANUNU KALKTI MI?

İşçinin maaş haczine ilişkin kurallar icra hukukunun en eski ve en önemli kurumlarından olup kaldırılması planlanan bir uygulama değildir. Yani ücret haczi kapsamında maaş kesintileri devam edecek olup ancak asgari ücretin güncellenmesi ve kişilerin aldığı maaşlarda artış olması durumunda icra dosyasına ödenen aylık ücret kesintisi miktarı artmaktadır. Ancak bu durum kanunlarda yapılan değişikliğe ilişkin değil, kişilerin maaşlarında olan değişiklikler sonucudur.

MAAŞ HACZİ İLE BORÇ KAPANIR MI, DOSYA NE ZAMAN DÜŞER?

Ücret haczi kesintileri sonucu icra takibi kapsamındaki ana para borcuna ek faiz, masraf ve vekalet ücreti gibi diğer feri alacakların tamamı ödenene kadar işçinin haczi yapılmaya devam edilir. İcra dosyası kapsamındaki tüm bakiye alacak ödendiğinde ise artık o dosya bakımından işçinin maaş haczi kesintisi ve takip bitecektir. Ancak borçlu işçinin maaşı üzerinde sırada başka ücret hacizleri varsa bu durumda ilk sıradaki icra dosyasın kapansa bile yine de sıradaki icra dosyaları bakımından işçinin haciz kesintileri devam edecektir.

MAAŞ HACZİNE NASIL İTİRAZ EDEBİLİRİM?

Ücret haczi, kural olarak borçlunun işverenini muhatap aldığından işçinin itiraz etmesi gereken kişi borçlunun işvereni üçüncü şahıstır. Borçlu işçinin kendisi de haciz talebine itiraz edebilse de genelde bu itirazlar dosya kapsamında esasa ilişkin itirazlar olmaktadır. Ancak işçinin maaş haczi özelindeki itirazlar yapılmaması halinde üçüncü şahıs işverenin aleyhine iken borçlu işçi bakımından bir aleyhe durum oluşmamaktadır.

Gerçekten de uygulamada bu husus işverenler tarafından çok daha fazla sorulmaktadır. İşveren tarafından yapılan maaş haczine itiraz ise borçlunun işten ayrılmış olması, veya başka bir kesinti yapıldığının belirtilmesi suretiyle talebi gönderen icra dairesine yapılmaktadır. İşveren sebepsiz yere haciz talebine itiraz edememekte olup itiraz ederken bu durumlardan hangisi olduğu icra dairesine bildirmelidir. Aksi halde borçlu işçi işe devam ederken sebepsiz yere ücret haczi yazısına itiraz edilmesi halinde yine başkaca bir işleme gerek kalmadan işveren artık borçtan sorumlu olacaktır, denir.

BİRDEN FAZLA DOSYAM VAR, MAAŞ HACZİ NASIL UYGULANACAK?

Bu durumda birden fazla kesinti yapılmayacak olup, her defasında bir kesinti yapılacaktır. Borçlu işçinin birçok icra dosyası olsa bile maaşının aylık sadece ¼ ‘ü kesilecektir. Diğer borçlu olunan dosyalar ise işveren tarafından sıraya konulacak olup, dosya kapsamındaki borçların bütünü bitene kadar diğer dosyaya ödeme yapılmayacaktır. Ancak yine belirtmek gerekir ki borçlunun maaşının en fazla dörtte biri ücret haczi kesintilerine gidecektir.

İŞ AKDİNE SON VERMEK İŞÇİNİN MAAŞ HACZİNİ BİTİRİR Mİ?

Borçlu işçi hakkında gönderilen ücret haczi kesintisi kural olarak borçlunun işçi veya memur statüsünde ücretli çalışan olması durumunda geçerli olan bir durumdur. Bu sebeple borçlu işçinin işten ayrılması durumunda doğal olarak borçludan artık kesinti yapılamayacaktır. Uygulamada da sıkça görülen bir yol olup, borçlu kişiler aldıkları ücret ve maaşlarından kesinti olmaması adına ya sigortasız şekilde çalışma yoluna gitmektedir. Ancak belirtilmelidir ki bu husus hukuka aykırı olup, kişileri borçtan kurtarmadığı gibi hem işveren hem de borçlu işçi bakımından hukuki yaptırımı olan kanunlara aykırı eylemlerdendir.

MAAŞ HACZİ ÖDENİRKEN FAİZ İŞLEMEYE DEVAM EDER Mİ?

Evet, devam eder. İşçinin maaş haczi kesilmesi borç ödeme taahhütü gibi özel bir durum olmayıp işçinin haciz kesintilerine başlanmış olması alacak miktarına işleyen faizi durdurmayacaktır. Maaş kesintileri yapılsa da ana para miktarında kalan bakiyeye faiz işlemeye devam edecektir. Maaş kesintileri yapıldığı sürece ise ödenen kısımlar düşülmek suretiyle faiz hesabı yapılacaktır. Bununla birlikte de işçinin kesintisi devam ederken istisnai olarak faize faiz işletilmesi durumu söz konusu ise artık bu süreçte faize faiz işletilmeyecektir.

BORÇLU BİR YERDE ÇALIŞMASA DA, YİNE DE MAAŞ HACZİ GÖNDERİLEBİLİR Mİ?

İcra ve İflas Kanunu madde 355 ile bu usul belirlenmiş olup, işçinin maaş haczi sadece işçi ve memur statüsündeki borçlulardan kesinti yapılacak ve yapılan bu ücret haczi kesintileri ise borçlu şahıs çalışmaya devam ettiği müddetçe geçerli olacaktır. Yani kişi herhangi bir suretle çalışmaya hayatına son verdiği zaman haciz kesintileri de son bulacak kişi tekrar bir işe girse bile arada kalan süreler bakımından bir haciz uygulanmamış olacaktır. Bu durumda bir süre sınırı olmayıp borçlu kişinin kanunen çalışmasını gerektiren herhangi bir zorunluluk yoktur.

ÇALIŞANA GELEN MAAŞ HACZİYLE UĞRAŞMAK İSTEMİYORUM, NE YAPMALIYIM?

Bu durumda kanun işverenlere bu şekilde bir seçenek sunmamış olup, üçüncü şahıs işveren borçlu işçinin iş akdi devam ettiği müddetçe gelen ücret haczi kesintilerini yapmak zorundadır. Üçüncü şahıs işverenin itiraz edip, borçluyu resmi olarak işten çıkarması ancak fiili olarak işine devam ettirmesi hukuka aykırı olup, kanuna aykırıdır. Bu durumda işverenler hakkında yaptırım yapılmakta olup, hem idari cezalar verildiği gibi hem de para cezaları verildiği görülmektedir. Bu sebeple bu şekil bir çözüm yolu fiili mantık olarak da işverenlerin aleyhine işlemesin mümkün ve sonuçları daha ağır olabilecek bir işlemdir.

ÇALIŞANIMA GELEN MAAŞ HACZİNE CEVAP VERMEZSEM VEYA SÜRESİNİ KAÇIRIRSAM NE OLUR?

Bu durum İcra İflas Kanunu madde 355 ve 356 ile belirlenmiş olup, bu maddelere göre işveren işçisinin borçlu olduğu dosya kapsamında kendisine gelen ücret haczi müzekkerelerine yani yazılarına cevap vermek veya varsa işçinin maaşı ve bakiye alacağı kesintileri yapıp icra dairesine ödemek zorundadırlar. İcra dairesince gelen ücret haczi yazısına verilecek cevap bekletmeden verilmesi gerekmekte olup, verilecek cevap veya ödemelerin geç yapılması durumunda üçüncü şahıs işveren de işçinin borçlarından artık bizzat sorumlu olacaktır.

Üçüncü şahıs işverenlerin sorumlu tutulması için ayrı olarak bir karar veya yargılama yapılmayacak olup, kanun bu sorumluluğun icra dairelerin bakımından kendiliğinden yapılacağını ve uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Bu konudaki kanun hükümleri açık olup, uygulamada işverenlerin en çok yaptıkları hataların başında yer almaktadır. Bu durum ise her ne kadar sonrasında yapılacak itiraz ve şikayetler ile önlenebilir olsa da yapılan icra işleminin geri alınması daha fazla emek ve uğraş gerektirebileceğinden gerçek hayatta işverenleri zor duruma sokmaktadır.

MAAŞ HACZİ GELMESİ DURUMUNDA İŞÇİ İŞTEN ÇIKARILIR MI?

İş Kanunu’nun 18.maddesine düzenlendiği üzere iş akdinin feshi için geçerli nedenler başlığı, işçinin İş Kanunu madde 25 kapsamından ihbar edilmeden ve kıdemsiz olarak feshedilmesine sebep olacak seviyede kabul edilmemektedir.

İşçinin maaş haczi durumunun, işyerindeki olağan çalışma düzenine ve işleyişine engel olabilecek, borçlu işçinin iş görmesini engelleyici ve işyerindeki ortamı bozucu bir durumdur. Diğer bir ifadeyle belirtmek gerekirse işçinin maaşı bakımından ücret haczi talebinin gelmesi halinin, iş ilişkisinin devam ettirilmesini işveren bakımından ciddi ve makul seviyede etkilediği durumlarda, işçinin borçlu olmasının geçerli bir fesih nedeni olduğu kabul edilmektedir.

Bu durumda ise işçinin ücretine haciz konulması halinin işyerinde ortamı zorlayıcı olup olmadığı ve iş akdinin feshedilmesi için geçerli bir neden olup olmadığı tartışılmaktadır.

Bu durumun geçerli bir neden olarak kabul edildiği durumlarda artık işçilerin işe iade hakkı ortadan kalkacak ve iş akdinin feshedilmesi hukuki anlamda kolaylaşmış olacaktır. Bu durum ise etik ve kanunun amacına aykırı olsa da uygulamada işverenler tarafından sıkça ücret haczi talebi sebep gösterilerek iş akitlerini feshettikleri görülmektedir. Belirtmek gerekir ki bu alan hala uygulamasında sorunlar olan husus olup, her somut olay üzerinde değerlendirme yapmak gerekmektedir.

Yargıtay ise birçok kararında da fikir birliği yaptığı üzere işçinin ücretine haciz talebi gelmesini iş akdini fesih için geçerli bir neden olarak kabul ettiği görülmektedir. Ancak bununla birlikte Yargıtay işçinin maaş haczini tek başına geçerli bir fesih sebebi saymamış, ücret haczinin işyerinde olumsuz durumlara sebep olmasını ve bu durumun işyerine önemli derecede fazladan yük olmasını aramıştır.

Bu durumun ise genel olarak haciz taleplerinin birden fazla ve çok olması halinde kabul edildiği görülmektedir. İşçinin sadece bir tane veya az sayıda, uğraştırmayan ücret haczi olması durumunda işveren bakımından çekilemeyecek düzeyde bir iş yükü oluşturmadığı kabul edilmiştir.

Ancak işçinin maaşı hakkında çok sayıda icra dosyasından ücret haczi talebi gelmesi durumunda artık işverenlerin hukuk ve muhasebe servisleri bakımından çekilmesi kabul edilmeyecek seviyede iş yükü çıkardığı kabul edilmiş, işverenler bakımından ise iş akdi sebebiyle fazladan bu iş yükünün çekilmesi aşan değer olarak görülmüştür.

Yani kısaca özetlemek gerekirse işçinin maaşı üzerinde ancak çok sayıda haciz talebi olması halinde, işverenlere hakkaniyeti aşan yük oluşacağı ve işçinin iş görme borcunun zedeleneceği Yargıtay tarafından ağırlıklı olarak kabul edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-1925 esas, 2013/1407 karar ve 25.09.2013 tarihli ilamında da “ Davacının aleyhine yapılan icra takiplerinin çokluğu işverenin muhasebe servisinin/görevlisinin buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması, işvereninde sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski karşısında davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı ortadadır. Bu açıklamalar karşısında feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir.” Denilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş ve bu konuda içtihat birliği sağlanmıştır.

NAFAK ALACAĞI ÜCRET HACZİNDE ÖNCELİKLİ MİDİR?

Evet, önceliklidir. İcra İflas Kanunu madde 83 uyarınca kural olarak önce gönderilen maaş haczi yazısı tahsilatta öncelikli olup, dosya takibinin konusu veya ilk alacak tarihi önemli değildir. Ancak nafaka alacakları İcra İflas Kanunu madde 206 kapsamında sayılan imtiyazlı alacaklardan olup, sıra cetveli yapılırken önceki tarihli hacizlerin önüne geçerek öncelikle tahsil edilmesi gereken alacak statüsündedir. Bu sebeple güncel nafaka alacakları bakımından maaş haczinden de önce tahsilat söz konusudur.

Yani borçlu hakkında nafaka alacağının olması durumunda ücret haczi olsa bile öncelikle borçlunun aldığı ücretten nafaka miktarı kesilir. Ondan sonra geriye kalan miktar bakımından ücret haczi oranlaması yapılıp o şekilde kesinti yapılacaktır.

Bu konuda Yargıtay kararları da bu yönde olup, T.C. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi  2010/20139 esas,  2011/681 karar numaralı ve 15.2.2011 tarihli ilamıyla da “Bu itibarla icra mahkemesince borçlunun şikayetinin yukarda açıklanan kıstaslar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve sonuca gidilmesi gerekirken olayda uygulanma kabiliyeti olmayan İ.İ.K.’nun 83. maddesi esas alınarak şikayetin kısmen kabulüyle şikayetçinin almakta olduğu ücretten ve maaştan 1/4 oranının üzerinde yapılan haciz ve kesintilerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.” denilerek nafakanın ücret haczinden öncelikli olduğu ve ¼ oranından fazla da olsa ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.

Ancak buna ek olarak güncel nafaka kesintileri haricinde birikmiş nafaka alacakları bakımından uygulanan işçinin maaş hacizleri yine ¼ oranında yapılacaktır. Yani önce işçinin maaşı üzerinden nafaka kesintisi yapılacak, ardından kalan miktar bakımından ¼ oranı uygulaması yapılacak olup birikmiş nafaka dosyalarına ilişkin alacaklar bu bakiyeden oranlanarak tahsil edilecektir.

ÇALIŞAN İŞÇİ HAKKINDA BİRDEN FAZLA MAAŞ HACZİ YAZISI GELDİ, NE YAPMALIYIM?

Bu durumda yine borçlu işçi çalışmaya devam ediyor ise ücret haczi kesintileri yapılacak olup, yapılan bu kesintiler İcra İflas Kanunu madde 83 uyarınca sıraya konacaktır. Üçüncü şahıs işveren ilk gönderilen ücret haczi kesintisi yazısını kabul edecek olup derhal uygulayacak, sonraki tarihli gönderilen maaş haczi yazıları bakımından da başka bir kesinti olduğunu ve ilk dosya kapsamındaki kesintileri bittikten sonra ödeme yapılacağını bildirecektir.

Birden fazla işçinin maaş haczi yazısı gelmesi durumda önce ücret haczi yazısı gönderen icra dosyası bakımından ödeme yapılmalı, bu dosya kapsamındaki asli ve feri bütün alacaklar ödendikten sonra diğer dosyaların ücret haczi kesintileri ödenmelidir. Yani birden fazla işçinin haciz kesintisi talebi olması durumunda işçinin maaşından yapılan kesinti paylaştırılmadan, sırayla ödenecek olup işçinin işten çıkması gibi durumlarda yine haciz talebi gönderen bütün icra dairelerine bu gelişmeler bildirilmelidir. Belirtmek gerekir ki yine aksi durumda üçüncü şahıs işverenin sorumluluğu mümkün olacaktır.

İŞTEN AYRILAN İŞÇİ İÇİN MAAŞ HACZİ GELİRSE NE YAPILMADIR?

Bu durumda üçüncü şahıs işveren ücret haczi kesintisi istenen borçlunun işten çıktığını icra dairesine bildirmesi gerekmektedir. Aksi durumda yine bu itirazı yapacağı süreler bakımından borçlu sayılması mümkündür. Bununla birlikte işveren her ne kadar borçlu işçi işten çıkmış olsa da borçlunun iş sözleşmesi kapsamında kendisinden bakiye herhangi bir tazminat ve alacağı kalmışsa da bu bakiyeyi icra dairesine bildirmeli ve normalde işçiye ödeyeceği bedeli borçlu işçiye ödemeyerek ücret haczi talebinden bulunan icra dairesine ödemelidir. Ancak burada da ödenmesi gereken miktar dosya borcuyla sınırlıdır.

Buna ek olarak işveren üçüncü şahısın borçlu işten çıkmış olsa da icra dairesine itirazını ve borçlu işçinin bakiye bir alacağı kalmadığın bildirmelidir. Yoksa icra dosyasına ödenmesi gereken bakiyeler bakımından üçüncü şahıs işveren de dosya kapsamında borçlu olarak kaydedilecek ve sorumlu olduğu miktarlar tahsil edilene kadar da kendisine karşı da haciz başta olmak üzere birçok icra hukuku işlemine başvurulabilecektir.

İLGİLİ MEVZUAT

1-İCRA İFLAS KANUNU

 “ Kısmen haczi caiz olan şeyler:

Madde 83 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir.

(Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.”

Not: Nafaka alacaklarının öncelikli alacaklardan birinci sırada tahsil edilmesi gerektiğine ilişkin madde ( İİK 206)

Madde 206 –

Birinci sıra:

  1. C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları.

İkinci sıra:

…”

 “Maaş ve ücretlerin kesilmesinde usul:

Madde 355 – Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar. Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vuku bulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur.

Yukarıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler:

Madde 356 – Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.

Bunların borçluya kanun hükümleri dairesinde rücu hakkı vardır. Yukarki madde hükümlerine riayet etmiyen her hangi bir memur veya amir hakkında istenecek malümatın icra dairesine hemen verilmesi bunların mensup olduğu dairenin vazifesidir.”

2-İŞ KANUNU

“ Ücretin saklı kısmı

Madde 35 – İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.”

3-SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU 

MADDE 93- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.”

MAAŞ HACZİ KONUSUNDA ANKARA İŞ AVUKATI DESTEĞİ

maaş haczi, ücret haczi ve ankara iş avukatı

İşçinin maaşının haczi, iş yerinde mobbing, Kıdem tazminatı hesaplama, ihbar tazminatı hesaplama, işe iade davası, hizmet tespit davası, işsizlik ödeneği, işsizlik sigortası konularında, arabuluculuk sürecinde ve işten çıkış kodları ile ilgili uyuşmazlıklarda ankara iş hukuku avukatından hukuki destek alınması menfaatinize olacaktır. Hukuk büromuz ankara iş avukatı ekibi ile dava takibi ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Akademik Hukuk & Danışmanlık kadrosunda bulunan Ankara iş avukatlarından destek almak için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden Ankara iş avukatları ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

 

KAYNAKÇA

3 yorum

  1. maaşın da haciz var isterinden ayrılmadan bu hacizlere istinaden isyerimden tazminat talep etme hakkım varmidir

  2. sezer, talep etsen de borçlu dosya borcunu kapatmak için yeterli alacağın varsa öncelikle dosyan kapanır geri kalan sana yatırılır ama yok borcun çok ise yetmiyorsa aLacaklarının hepsi borca gider.

  3. Ben de İcralık oldum da eğer ki işten ayrılsam bana o parayı falan Yatırırlar mı borçları kapatmak için

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap