Yükseköğretim ceza soruşturması yükseköğretim personelinin görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlardan dolayı soruşturma 2547 Sayılı Kanun’un 53. Maddesine göre yetkili amir/kurul tarafından yapılan soruşturmayı ifade eder. Bu makalemizde akademik personel ceza soruşturması süresinceki men-i muhakeme ve lüzum-u muhakeme kararları çerçevesinde ceza soruşturması ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Yükseköğretim Ceza Soruşturması Nedir?

Akademisyen ceza soruşturması istisnai haller dışında personelin görevleri dolayısıyla veya görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlardan dolayı soruşturma açılmasının savcılıklar tarafından değil yukarıda ifade edilen kanun kapsamında yetkili kişi veyahut amirler tarafından yapılmasıdır. Soruşturma usulü açıdan yükseköğretim ceza soruşturmaları farklılıklar arz etmektedir.

Soruşturmayı doğrudan savcılık makamının yaptığı suçlar şunlardır;

  • İdeolojik Amaçlarla Anayasa’da Yer Alan Temel Hak ve Hürriyetleri, Devletin Ülkesi ve Milletiyle Bölünmez Bütünlüğünü veya Dil, Irk, Sınıf, Din Ve Mezhep Ayrılığına Dayanılarak Nitelikleri Anayasada Belirtilen Cumhuriyeti Ortadan Kaldırmak Maksadıyla İşlenen Suçlarla Bunlara İrtibatlı Suçlar
  • Öğrenme ve Öğretme Hürriyetini Doğrudan veya Dolaylı Olarak Kısıtlayan, Kurumların Sükun, Huzur ve Çalışma Düzenini Bozan Boykot, İşgal, Engelleme, Bunları Teşvik ve Tahrik, Anarşik ve İdeolojik Olaylara İlişkin Suçlar
  • Ağır Cezayı Gerektiren Suçüstü Halleri

Yükseköğretim Ceza Soruşturması Kimler Hakkında Yapılabilir?

Görevi sırasında ve görevleri dolayısıyla ceza soruşturması açılabilecek kişiler aşağıda sıralanmaktadır;

  • Rektör ve Rektör Yardımcıları
  • Dekan/Dekan Yardımcıları
  • Öğretim Elemanı
  • Fakülte/Enstitü/Yüksekokul Sekreteri
  • Üniversitede Yer Alan Memurlar
  • Üniversite/Fakülte/Enstütü/Yüksekokul Yönetim Kurulu Üyeleri
  • Enstitü/Yüksekokul Müdürleri ve Yardımcıları
  • Üniversite Genel Sekreterleri

Akademisyen Ceza Soruşturması Hangi Kanuna Göre Yapılır?

Yükseköğretim disiplin ve ceza soruşturması birlikte yürütülebilir. Akademisyen ceza soruşturmasında dikkate alınacak kanunlar sırayla şunlardır;

3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamında kovuşturma kapsamında gereken izin öğretim elemanları, üniversite yöneticileri ile memurlar ile ilgili iddialarda rektörlerinden alınır.

Akademik Personel Ceza Soruşturmasında İlk Soruşturma Nedir?

 Akademisyen ceza soruşturması genellikle akademik personel ceza soruşturması olarak karşımıza çıkmaktadır. 2547 Sayılı Kanun’un 53. Maddesi kapsamında iddia ile kişi/kişiler hakkında ilk soruşturma yetkili amir tarafından başlatılır.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Yetkili Amir ve Kurul

Akademisyen ceza soruşturmasında iddialar YÖK Başkanı ile ilgili ise kendisinin katılmadığı Milli Eğitim Bakanının Başkanlığındaki toplantıda Yükseköğretim Kurulu üyelerinden teşkil edilecek en az üç kişilik bir kurul tarafından yapılır. Bunun dışında kalan kişiler hakkındaki iddialarda diğerleri için, YÖK Başkanınca veya diğer disiplin amirlerince yapılır. Soruşturmacı atanabilir.

  • Akademisyen Ceza Soruşturmasında Soruşturmacının Akademik Unvanı

Akademisyen ceza soruşturmasında soruşturmacı öğretim elemanlarından belirleniyorsa bu soruşturmacının unvanı soruşturma yapılan kişinin akademik unvanına denk ya da üstü olmalıdır. Bu hüküm akademik personel ceza soruşturmasını savcılık makamının değil de üniversitenin yapmasının ana gayesidir.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturması Rektör ve Dekanın Birlikte Suç İşlemesi

Bu başlık altındaki gibi akademisyen ceza soruşturmasında farklı statüdeki kişilerin birlikte suç işlemesi durumunda yetkili amir ve usul üst dereceliye göre tayin olunur. Yani rektör ve dekan birlikte suç işlerse akademik personelin ceza soruşturması rektöre göre yapılır.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Soruşturma Onayı

Akademisyen ceza soruşturmasında disiplin amiri suçun işlendiğini öğrendiği andan itibaren imzalı soruşturma onayı ile soruşturmayı başlatır. Akademik personel ceza soruşturmasında soruşturma onayında failin belirlenmesi, soruşturma konusu belirtilir.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Soruşturmacının Görev ve Yetkileri

Akademisyen ceza soruşturmasında soruşturmacı öncelikle soruşturma onay evrakını inceleyerek hangi konularda kimlerin soruşturulacağını tespit eder ve bu bağlamda yetkili kişi ve makamlarla iletişime geçerek delilleri toplar. Gerektiğinde keşif veyahut bilirkişi isteyebilir. Yönetimde yer alan kişiler kişiye özel ilan sebebiyle dahi bu soruşturmalara dahil olmaları mümkündür. Benzer bir makale tarafımızca yayınlanmıştır.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Şikayetçinin İfadesi

Akademisyen ceza soruşturmasında şikayetçi soruşturmaya konu olay hakkında bilgi vermek üzere önceden belirlenen gün ve saatte davet edilir. Şikayetçiye öncelikle imzanın kendisine ait olup olmadığına ilişkin soru sorulur. Şikayetçi yazılı olarak da ifadesini verebilir. Müştekinin ifadesi şüphelilerden önce alınır. Sözlü alınması halinde tutanak tutulur ve imzalattırılır. Doğru söylediğine dair yemin teklif edilmemelidir.

  • Akademisyen Ceza Soruşturmasında Şüphelilerin İfadesi

Akademisyen ceza soruşturmasında müştekinin ifadesi sonrası şüpheliler hakkında önceden belirlenen gün ve saati belirtecek şekilde tebliğ çıkarılır. Akademik personel ceza soruşturmasında ifade verecek kişiler avukatı ile de katılabilir. Avukat desteği için Akademik Hukuk ve Danışmanlık ile iletişime geçebilirsiniz. Şüpheliler ifadesini yazılı olarak da sunabilir. Tebligatta ne ile suçlandığı açık bir biçimde yer almalıdır. İfadeye gelmezse zorla getirileceği hakkında da bilgi verilir.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Tanık İfadesi

Soruşturmacı akademik personel ceza soruşturmasında iki tarafın ileri sürdüğü tanıkları ya da kendi belirlediği tanıkları ifadeye çağırabilir. Tanıklara yemin ettirilebilir. Tanık üyemin etmek istemezse tutanağa geçirilir. Tanık ifadeleri akademisyen ceza soruşturmasında öncem taşımaktadır.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Delillerin Toplanması 

Akademisyen ceza soruşturmasında soruşturmacı ilgili kanunlarda sınırlandırılan haller dışında tüm kurum ve kişilerle yazışarak bilgi ve belgeleri toplar. Aleyhe delilleri topladığı gibi tarafsızlığı sağlamak adına diğer delilleri de toplamakla yükümlüdür. 2547 sayılı Kanun’da yer alan özel hüküm sebebiyle soruşturmacı, soruşturma Cumhuriyet Savcısının sahip olduğu yetkilere sahiptir. Akademik ceza soruşturmasında soruşturmacı bilirkişi ve keşif yaptırabilir.

  • Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Soruşturma Raporu (Fezleke)

Soruşturma raporu akademik personel ceza soruşturmasında soruşturmacı tarafından hazırlanarak görevlendirmeyi yapan amire sunulur. Hazırlanan fezlekede tüm ifadeler ve deliller sırayla yer almalıdır. Raporun sonuç bölümünde lüzum-u muhakeme mi yoksa men-i muhakeme mi istendiği açıkça belirtilir. Bu durumda akademik personel ceza soruşturmasında son soruşturmaya gerek duyulup duyulmadığı belirlenmiş olur.

  • Lüzum-u Muhakeme Nedir?

Akademisyen ceza soruşturmasında soruşturmacı soruşturulan olayda şüpheliler hakkında suçu işlediğine şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanaat getirir ise lüzum-u muhakeme yani cezalandırılması isteminde bulunmuş demektir.

  • Men-i Muhakeme Nedir?

Men-i muhakeme ise yükseköğretim ceza soruşturmasında şüpheliler hakkında ceza unsuruna rastlanmadığı ve ceza verilmediği anlamına gelmektedir.

Akademik Personel Ceza Soruşturmasında Son Soruşturma

Lüzum-u muhakeme raporunda eksiklik yoksa akademik personel ceza soruşturmasında son soruşturma aşamasına geçilmektedir. Son soruşturmanın açılıp açılmamasına şu kurullar yetkilidir;

  • Yükseköğretim Kurulu Başkan ve Üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve Üyeleri Hakkında Danıştay 2. Dairesi,
  • Devlet ve Vakıf Yükseköğretim Kurumu Rektörleri Rektör Yardımcıları ile Üst Kuruluş Genel Sekreterleri Hakkında, Yükseköğretim Kurulu Üyelerinden Teşkil Edilecek Üç Kişilik Kurul
  • Üniversite, Fakülte, Enstitü ve Yüksekokul Yönetim Kurulu Üyeleri, Fakülte Dekanları ve Dekan Yardımcıları, Enstitü ve Yüksekokul Müdürleri ve Yardımcıları ile Üniversite Genel Sekreterleri Hakkında, Rektörün Başkanlığında Rektörce Görevlendirilen Rektör Yardımcılarından Oluşacak Üç Kişilik Kurul,
  • Öğretim Elemanları, Fakülte, Enstitü ve Yüksekokul Sekreterleri Hakkında Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri Arasından Oluşturulacak Üç Kişilik Kurul
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na Tabi Memurlar Hakkında, Mahal İtibariyle Yetkili İl İdare Kurulu
  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Kurulların Oluşumu

Akademisyen ceza soruşturmasında Yükseköğretim Kuruluyla üniversite yönetim kurullarınca oluşturulacak kurullarda görevlendirilen asıl ve yedek üyeler 1 yıl için seçilirler. Kurullarda süresi sona erenlerin ise tekrar seçilmeleri mümkündür.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Kurulların Toplantı Usulleri

Yükseköğretim ceza soruşturmasında son soruşturma açılıp açılmamasına karar verecek kurallar aşağıdaki usullere göre çalışır;

  • Son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar üye tamsayısı ile toplanır.
  • Kurullara ilk soruşturmayı yapmış olan üyeler ile haklarında karar verilecek üyeler katılamazlar.
  • Kurullarda, her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser oy kullanılamaz.
  • Noksanlar yedek üyelerle tamamlanır.
  • Kararın oy çokluğu ile alınması halinde karara katılmayan üye imzasının yanına katılmadığını belirtmeli ve ayrıca katılmama gerekçesini yazılı olarak vermelidir.
  • Kararlar toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır.

 Yükseköğretim Ceza Soruşturması Sonucunda Alınabilecek Kararlar

Akademisyen ceza soruşturması sonunda toplanan deliller ışığında men-i muhakeme ve lüzumu muhakeme başta olmak üzere aşağıdaki kararlar alınabilir;

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Lüzum-u Muhakeme Kararı

Yükseköğretim ceza soruşturması sonucunda toplanan delil ve diğer belgeler ışığında suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe varsa şüphelinin ceza yargılanması yolunu açan lüzum-u muhakeme kararı verilmektedir. Kararın yazılı olarak tebliğ edilmesi gereklidir.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Men-i Muhakeme Kararı

Yükseköğretim ceza soruşturması sonucunda toplanan deliller şüpheliler hakkında ceza verilmemesi gerektiğine dair sonuca çıkıyorsa ceza yargılanması yoluna gerek duyulmadığını ifade eden men-i muhakeme kararı alınır. Men-i muhakeme kararı, şüpheliler hakkında son soruşturma yapılmasını önlemektedir.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı

Akademisyen ceza soruşturması sonucunda yetkili kurullar aşağıda gibi durumlarda hallerde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir;

  • Şüphelinin Ölümü
  • Genel Af İlanı
  • Zaman Aşımı,
  • Takibi Şikâyete Bağlı Suçlarda Şikâyetçi Tarafından Altı Ay İçinde Dilekçe Verilmemesi
  • Şikayetinden Karar Verilmeden Önce Şikayetinden Vazgeçmesi
  • Fiilin Türk Ceza Kanunu Kapsamında Suç Olmaması
  • Şüphelinin Görevi Dolayısıyla veya Görevini Yaptığı Sırada Gerçekleştirilen Bir Eylemden Kaynaklanmaması

Akademisyen ceza soruşturması sonucunda alınan bu karar Danıştay’ın incelemesine tabidir, men-i muhakeme kararında belirtilen usule benzer şekilde Danıştay’a iletilmek üzere Rektörlük Makamına gönderilir. Danıştay’ın verdiği karar kesindir.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Karar Verilmesine Yer Olmadığı Kararı

Akademisyen ceza soruşturmasında soruşturma konusu eylem ve kişi hakkında akademisyen disiplin soruşturmasından önce soruşturma veya verilmiş bir karar varsa bu karar alınabilir. Bu karar yukarıda verilen usulle Danıştay’a gönderilir. Danıştay tarafından bu karar türünün olmadığına dair içtihatlarda bulunmaktadır.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Dosyanın Geri Çevrilmesi Kararı

Soruşturmada son soruşturmayı yapan kurul aşağıdaki gibi hallerde dosyanın eksiklikler giderilmek üzere geri çevrilmesine karar verebilir;

  • Soruşturma Emrinin Usule Uygun Alınmaması
  • Soruşturmaya Başka Şüphelilerin De Dahil Edilmesi
  • Şüpheli-Tanık İfadelerinin Hiç veya Usulüne Uygun Alınmaması
  • Eylemin Bilirkişi İncelemesini Gerektiren Bir Suç Olması Halinde Bilirkişi Raporu Düzenlettirilmemiş Olması
  • Soruşturmanın Kanuna ve Usule Uyulmadan Yapılması

Soruşturmada Danıştay tarafından inceleme yapılırken aşağıda belirtilen haller gibi eksiklikler varsa dosyanın geri çevrilmesi kararı alınır;

  • Yukarıda Belirtilen Eksikliklerin Varlığı
  • Yetkili Kurulların Kanun ve Usule Uygun Olarak Oluşmaması, Toplanmaması ve Usulsüz Karar Vermesi
  • Verilen Kararda Noksanlık Olması
  • Oy Çokluğu ile Alınan Kararlarda Muhalefet Görüşünün Yazılmaması, Kararda İmzaların Eksik Olması,
  • Soruşturmacının Karar Organına Üye Olarak Katılması, Yasanın Öngördüğü Biçimde Yazılı Bildirimlerin Yapılmaması
  • Dosyanın Başka Bir Kurula Gönderilmesi Gerekirken Sehven Yetkisiz ve Görevsiz Kurula Gönderilmesi

 Akademik Ceza Soruşturmasında İtiraz Üzerine veya Resen Danıştay İncelemesi

Soruşturması sonucunda yukarıda ifade edilen karar türüne göre karşı re’sen yani kendiliğinden ya da itiraz üzerinde Danıştay’a dosya incelenmek üzerine gönderilir. Akademisyen ceza soruşturmalarında dosya Danıştay’a lüzum-u muhakeme kararına karşı 10 gün içerisinde itiraz üzerine dosya gönderilir.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Lüzum-u Muhakeme Kararına İtiraz

Akademisyen ceza soruşturması sonucunda yetkili kurul tarafından lüzum-u muhakeme kararı alınırsa 10 gün içerisinde Danıştay’a itiraz edilebilir. İtiraz doğrudan Danıştay’a verileceği gibi üniversiteye de verilebilir. Karara itiraz edilmez veya Danıştay tarafından onanırsa kesinleşir ve yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Danıştay men-i muhakeme kararı verebilir, bu durumda şüpheli yargılanmadan dosya kapatılır.

  • Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Men-i Muhakeme Kararına İtiraz

Soruşturmada şikâyetçiler ise men-i muhakeme kararına 10 gün içinde itiraz edebilirler. İtiraz edilse de edilmese de men-i muhakeme kararları re’sen kendiliğinden Danıştay’a gider, karar onanırsa men-i muhakeme kararı kesinleşir. Danıştay men-i muhakeme kararını bozup lüzum-u muhakeme kararı verebilir. Bu karar kesinidir. Sonrasında ilgili yargı yeri tarafından kovuşturma başlatılır.

Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Yargı Yetkisi

Akademisyen ceza soruşturmasında lüzum-u muhakeme kararı kesinleşirse lüzum-u muhakemesi kesinleşen görevlilerin ceza yargılanmaları suçun işlendiği yer adliye mahkemelerine aittir. Aşağıda yer alan tabloda süreç net olarak özetlenmiştir.

Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Zamanaşımı

Akademisyen ceza soruşturmasında Türk Ceza Kanunu’nda iddia edilen suç için belirlenen soruşturma ve ceza zamanaşımları geçerlidir. Özel kanunlarda farklı bir zamanaşımı belirlenmiş ise bu zamanaşımı geçerlidir. Bu konuda detaylı bilgi için literatürdeki makale incelenebilir.

Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Akademik Hukuk ve Danışmanlık Desteği

Akademisyen ceza soruşturmasında kamu görevlisi konumundaki şüphelinin ceza almaması sicili ve geleceği açısından büyük bir öneme sahip olup yasal haklarını takip edilmesi anlamında da hayati bir meseledir. Avukat desteği bu şekilde özel bir soruşturma usulünü içerisinde barındıran bir soruşturma yapısında çok önemlidir. Tarafımızca yıllarca bu tarz savunmalarda yer almış ve olumlu kararlar aldığımızı belirtiriz. Konu hakkında detaylı bilgi için arayabilirsiniz.

4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2547 Sayılı Kanun’a Tabi Personele Uygulanması

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu 2653 sayılı Kanun ile değişik 53 üncü maddesi (c) bendinde; Yükseköğretim üst kuruluşları başkan ve üyeleri ile yükseköğretim kurumları yöneticilerinin, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanları ve bu kuruluş ve kurumlarının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi memurlarının görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlar ile ilgili olarak uygulanacak ceza soruşturması usulü düzenlenmiştir.

Buna göre anılan bendin 2 sayılı alt bendinde; yukarıda belirtilen kamu görevlileri hakkında son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar, 4 sayılı alt bendinde; son soruşturmanın açılıp açılmamasına ilişkin kararları inceleme yetkisine sahip olan üst kurullar sayılmış ve anılan bendin 8 sayılı alt bendinde de; “bu Kanunda yer almamış hususlarda 4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı” belirtilmiştir.

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde;

“Bu Kanun’un Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebi ile işledikleri suçlar hakkında uygulanacağı, görevleri ve sıfatları sebebi ile özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümlerin saklı olduğu”, 6. maddesinde de; “Ön inceleme ile görevlendirilen kişi ve kişiler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerine haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre işlem yapabilecekleri” hükme bağlanmıştır.

Öte yandan 4483 sayılı Kanun’un 16. maddesinde; “Kanunlarda Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat’ın uygulanacağı belirtilen hallerde, 4483 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı” belirtilmiştir. Dolayısıyla 2547 sayılı Kanun’un 53. maddesinin (c) bendinde sayılan kamu görevlileri ile ilgili olarak yapılacak ceza soruşturmalarında; anılan bendin alt bentlerine ilişkin hükümler uygulanacaktır.

4483 sayılı Kanun hükümlerinin bu personel açısından uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Sadece 2547 sayılı Kanunda yer almamış olan hususlarda 4483 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak, her iki Kanunda da hüküm bulunmayan hallerde Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Men-i Muhakeme ve Lüzum-u Muhakeme Danıştay Kararları

  • Danıştay 1. Dairesi tarafından alınan 24.06.2020 tarihli kararda alınan ceza soruşturmasının anayasal düzene karşı işlenen suçlardan olup olmadığı konusunda tereddüt bunduğu ifade edilerek eksiklikler giderildikten sonra karar alınması için bozulmuştur;

“…Bu bağlamda, iddiaların, Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında kalıp kalmadığı hususu irdelenerek söz konusu iddiaların bu suçlar kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılması durumunda, ilgili mevzuat hükümleri doğrultusunda anılan suçlar nedeniyle Cumhuriyet savcılığınca doğrudan soruşturma yapılması gerektiğinden, dosyanın doğrudan Isparta Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi,

söz konusu iddiaların, Anayasal düzene karşı işlenen suçlar kapsamında kalmadığı sonucuna ulaşılması durumunda ise, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca tüm iddialar yönünden yaptırılacak soruşturma sonucunda düzenlenen fezlekede, isnat edilen tüm suçlar irdelenmek ve değerlendirilmek ve bu suçlarla illiyet bağı bulunan şüpheliler belirlenmek suretiyle şüpheliler hakkında men-i muhakeme veya lüzum-u muhakeme yönünde teklif getirilmesi,

Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca oluşturulacak yetkili kurul tarafından da şüphelilerin lüzum-u muhakemeleri ya da men-i muhakemeleri yolunda bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.” (Danıştay, 1D., 24.06.2020, 504/738)

  • Danıştay 1. Dairesi tarafından alınan 12.12.2019 tarihli kararda bazı suçlar bakımından meni muhakeme kararının onandığı, bazı suçlar bakımından lüzumu muhakeme kararının onandığı, bazı suçlar bakımından da üniversitenin yetkisiz olduğuna karar vermiştir;

“…Dosyanın incelenmesinden, 1 inci, 2 nci ve 3 üncü maddelerde atılı suçlarla ilgili olarak daha önce Rektörlükçe soruşturma yaptırıldığı ve şüpheliler hakkında Yetkili Kurulun 11.10.2018 tarih ve 2018/3 sayılı men-i muhakeme kararının verildiği, bu kararda, şikayetçi K4’a bezdiri uygulayarak görevi kötüye kullanmak suçu nedeniyle K1, K2 ve K3’nın, taraflı ve eksik soruşturma yürüterek görevi kötüye kullanmak suçu nedeniyle de K10’in meni muhakemesine karar verildiği,

anılan Yetkili Kurul kararının Yasa gereği incelenmesi üzerine verilen Dairemizin 3.5.2019 tarih ve E:2019/607, K:2019/688 sayılı kararıyla, anılan men-i muhakeme kararının onandığı, böylece söz konusu suçlar yönünden adı geçenler hakkında Yetkili Kurulca verilen men-i muhakeme kararının kesinleştiği, bu dosyada ise, K10 dışındaki diğer şüpheliler hakkında aynı suçlar nedeniyle mükerrer soruşturma yapılıp Yetkili Kurul kararı verildiği anlaşıldığından, Sinop Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Kurulun 12.9.2019 tarih ve 2019/4 sayılı kararının; 1 inci maddede atılı suçtan K1, 2 nci maddede atılı suçtan K2, 3 üncü maddede atılı suçtan da K3’nın men-i muhakemelerine ilişkin kısmının bozulmasına, atılı suçlar nedeniyle adı geçenler hakkında karar verilmesine yer olmadığına,

Öte yandan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53 üncü maddesinin ceza soruşturması usulüne ilişkin (c) bendinde, yükseköğretim üst kuruluşları başkan ve üyeleri ile yükseköğretim kurumları yöneticilerinin, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanlarının ve bu kuruluş ve kurumların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlarının görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları sırada işledikleri ileri sürülen suçlar hakkında yetkili makamlarca inceleme başlatılabileceği, inceleme sonucunda soruşturma açılmasına karar verilmesi ya da doğrudan soruşturma başlatılması halinde soruşturmanın şüphelilerin konumuna göre belirlenecek soruşturmacı tarafından yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, 4 üncü maddeden isnat edilen suçla ilgili olarak, Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde öğrenci olan K5 ve K6’ın Üniversite personeli olmadıkları, bu nedenle adı geçenler hakkında 2547 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi kapsamında ceza soruşturması yapılamayacağı, men-i muhakemeleri veya lüzum-u muhakemeleri yolunda karar alınamayacağı,

bu kişiler hakkında Sinop Cumhuriyet Başsavcılığınca genel hükümlere göre doğrudan soruşturma yapılması gerektiği anlaşıldığından, Sinop Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Kurulun 12.9.2019 tarih ve 2019/4 sayılı kararının; 4 üncü maddede atılı suçtan K5 ve K6’ın men-i muhakemelerine ilişkin kısmının bozulmasına, bu maddede atılı suç nedeniyle adı geçenler hakkında genel hükümlere göre işlem yapılmasına,

Diğer taraftan, dosyadaki bilgi ve belgelere göre mevcut delillerin, 5/a ve 5/b maddelerinde atılı suçlardan dolayı şüpheli K4 hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte olduğu anlaşıldığından, itirazın reddiyle Sinop Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Yetkili Kurulun 12.9.2019 tarih ve 2019/4 sayılı kararının; 5/a ve 5/b maddelerinde atılı suçlardan K4’un lüzum-u muhakemesine ilişkin kısmının onanmasına, şüphelinin eylemlerine uyan her bir şikayetçi yönünden ayrı ayrı olmak üzere Türk Ceza Kanununun 106 ncı maddesi uyarınca yargılanmasına, yargılamanın Sinop Asliye Ceza Mahkemesinde yapılmasına,

Dosyanın, 4 üncü maddede atılı suçtan K5 ve K6 hakkında genel hükümlere göre işlem yapılması, ayrıca 5/a ve 5/b maddelerinden itirazı reddedilen K4 yönünden de gereğinin yapılması için karar ekli olarak Sinop Cumhuriyet Başsavcılığına, kararın birer örneğinin Sinop Üniversitesi Rektörlüğü ile itiraz edene gönderilmesine 12.12.2019 tarihinde 5/a ve 5/b maddelerinden oyçokluğuyla, diğer maddelerden oybirliğiyle karar verildi.” (Danıştay, 1D., 12.12.2019, 1990/1898)

  • Danıştay 1. Dairesi tarafından alınan 21.09.2011 tarihli kararda lüzumu muhakeme kararı;

Ölüm olayının meydana gelmesinde, henüz iç hastalıkları ve kardiyoloji rotasyonu yapmamış, yeterli bilgi ve deneyim düzeyine ulaşmamış bir … Anabilim Dalı Araştırma Görevlisinin, çoğunlukla komplike ve acil nitelikte vakaların geldiği son basamak bir sağlık kuruluşu olan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Acil Servisinde görevlendirilmesinin önemli bir rolü olduğu,

..şüphelilerden …’ın … Anabilim Dalı Başkanı olarak Acil Servis çalışma düzeninden ve personelin görevlendirilmesinden sorumlu bulunduğu, şüphelilerden …’in ise, olay günü Acil Serviste tüm hastalardan sorumlu uzman hekim olduğu, hastaya teşhisin zamanında konulmadığı ve yapılması gereken tıbbı tedavinin uygulanmadığı hususunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, mevcut delillerin, atılı suçtan dolayı … ve … hakkında kamu davası açılması gerektiği husususunda yeterli şüphe oluşturduğu anlaşıldığından, Ankara Üniversitesi Rektörlüğünce oluşturulan Yetkili Kurulun; 11.4.2011 tarihli kararının … ve …’in men-i muhakemelerine ilişkin kısmının bozulmasına, adı geçenlerin lüzum-u muhakemelerine, şüphelilerin eylemlerine uyan Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi gereğince yargılanmalarına, yargılamalarının Ankara Sulh Ceza Mahkemesinde yapılmasına, karar verilmiştir. (Danıştay, 1D., 21.09.2011, 842/1322)

Yükseköğretim Ceza Soruşturmasında Soruşturma Süreci Çizelgesi

Akademisyen ceza soruşturmasına sürecinde ilişkin süreç aşağıda özetlenmekle birlikte üniversiteler tarafından detaylı bir şekilde usuller ve cezalandırılmalara ilişkin örnek rehber için paylaşımı yapılmaktadır.

 CEZA SORUŞTURMA SÜRECİ

 

Ceza Soruşturması Geçiren Personel İlk Soruşturma Açmaya Yetkili Amir veya Kurul Son Soruşturmaya Yetkili Kurul

İtiraz Mercii

 

Yargı Yeri

 

  • Öğretim Elemanı
  • Fakülte Sekreteri
  • Enstitü Sekreteri
  • Yüksekokul Sekreteri

DİSİPLİN AMİRİ/YÖK Başkanı

Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri Arasından Oluşturulacak Üç Kişilik Kurul

Danıştay 1. Dairesi

Suçun İşlendiği Yer Adliye Mahkemesi

  • Memurlar
Mahal İtibariyle Yetkili İl İdare Kurulu
  • Üniversite Yönetim Kurulu Üyeleri
  • Fakülte Yönetim Kurulu Üyeleri
  • Enstitü Yönetim Kurulu Üyeleri
  • Yüksekokul Yönetim Kurulu Üyeleri
  • Dekan
  • Dekan Yardımcıları
  • Enstitü Müdürleri/Yardımcıları
  • Yüksekokul Müdürleri/Yardımcıları
  • Üniversite Genel Sekreterleri
Rektörün Başkanlığında Rektörce Görevlendirilen Rektör Yardımcılarından Oluşacak Üç Kişilik Kurul
  •  Rektör
  • Rektör Yardımcıları
Yükseköğretim Kurulu Üyelerinden Teşkil Edilecek Üç Kişilik Kurul