TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, davalı idarenin usule ilişkin itirazı kabul edilmeyerek işin gereği görüşüldü:

Dava; … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doçent olarak görev yapan davacının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilmesine, ancak daha önce cezası bulunmadığından bir alt cezanın uygulanması suretiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 04.02.2015 tarih ve 3370 sayılı … Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2015 gün ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararıyla, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin dayanağı olan 2547 sayılı Yasa’nın 53. maddesinin (b) fıkrasının ikinci cümlesinin iptaline karar verilmiş olması nedeniyle, yasal dayanağı kalmayan Yönetmelik hükümlerinin uygulanması suretiyle uyuşmazlığın çözümüne imkan bulunmadığı, bu nedenle genel düzenlemeleri içeren 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümlerinin olaya uygulanması suretiyle uyuşmazlığın çözümü gerektiği, davacının fiilinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin D-(l) bendinde yine aynı şekilde kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller arasında sayıldığı; dava konusu olayda ise, davacıya isnat edilen eylemlerin tereddütten uzak bir şekilde sübuta ermediği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve davacının maaşından kesilen tutarın yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53. maddesinin (b) bendinde; “Öğretim elemanları, memur ve diğer personele uygulanabilecek disiplin cezaları uyarma, kınama, yönetim görevinden ayırma, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalarıdır. Hangi fiillere hangi disiplin cezasının uygulanacağı, bu bentte sayılan kişilerin disiplin işlemleri ve disiplin amirlerinin yetkileri, Devlet memurlarına uygulanan usul ve esaslar da göz önüne alınmak suretiyle Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.

Dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, aylıktan kesme cezasını; 9. maddesinde, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiiller sayma suretiyle belirlenirken, 16. maddesinde ise, disiplin cezası verilirken iyi halin değerlendirilmesine ilişkin hususlara yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; … Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde doçent olarak görev yapan davacının, … Üniversitesi’nde görev yaptığı dönemde, “amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek” fiilini işlediğinden bahisle, Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 9. maddesinin (l) bendi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilmesine, ancak daha önce cezası bulunmadığından bir alt cezanın uygulanması suretiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Anayasa Mahkemesi, 07/04/2015 tarihli ve 29319 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2015 gün ve E:2014/100, K:2015/6 sayılı kararında; 2547 Kanun’un 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesini, kapsama dâhil personelin disiplin işlemlerine dair usul ve esasların Kanunda gösterilmeyerek, tüm bu işlemlerin Yükseköğretim Kurulunca düzenlenmesini öngördüğünden bahisle Anayasa’nın 38., 128. ve 130. maddeleriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle iptal etmiştir. Bu hükmün iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluğu kamu düzenini ihlal edici görerek, Anayasa’nın 153/3 ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66/3. maddeleri gereğince iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesini kararlaştırmıştır.

Bu çerçevede, iptal kararının yürürlüğe girdiği 08/01/2016 tarihine kadar Yükseköğretim Kurumları, Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin dayanağı olan 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (b) bendinin ikinci cümlesi yürürlükte olduğundan, uyuşmazlığın, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki mevzuat dikkate alınarak çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda; İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınmak suretiyle, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, temyize konu Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 20/10/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

(X)- İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Danıştay 8. Daire, E. 2016/7377 K. 2020/4497 T. 20.10.2020

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap