Yükseköğretim Hukuku kapsamında etik inceleme, eser inceleme, asgari koşul gibi doçentlik unvanıyla ve doçentlik kadrosuna atanma ile ilgili bütün konularda hukuki hizmet veriyoruz. Aşağıda doçentlik unvanının alınması, başvurunun reddedilmesi, başvuru sürecinde ve sonrasında doçent adaylarının dikkat etmesi gereken hususlar, adayların hakları ve doçentlik unvanının kazanılması sonrasında adayların sorumluluklarına yer verilecektir.
Randevu Alın
Doçentlik Ünvanının Alınması
Doçentlik Ünvanının Alınması
Doçentlik unvanı, Doçentlik Yönetmeliğinde yer alan sanat/bilim alanlarında, adayın doçentlik başvurusu yapma şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve adayın hazırlamış olduğu yayın ve çalışmaların kriterlere uygun olup olmadığı değerlendirildikten sonra verilir.
Doçent adayı,
- Öğrenim bilgisi,
- Tez çalışması,
- Yabancı dil,
- Akademik çalışmalarının asgari koşulları sağlayıp sağlamadığı,
- Akademik çalışmalarının etik koşulları sağlayıp sağlamadığı hususları açılarından değerlendirilir.
Öğrenim belgesi, tez ve yabancı dil belgesi eksik/hatalı olan adayın doçentlik başvurusu, eserlerin incelenmesi aşamasına geçilmeden, iptal edilir.
Doçentlik başvurusu yapabilmek için Türkiye’de doktora yapmış olmak, tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanı almış veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak gerekmektedir. Doktora, sanatta yeterlik ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlığın yurt dışından alındığı hallerde, bu unvanın denkliğine sahip olmak da doçentlik başvurusu yapmak için gerekli kriterleri sağlamaktadır.
Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen merkezî bir yabancı dil sınavından (YDS, ÜDS, YÖKDİL süre şartı aranmaksızın, TOEFL, ETS, IBT 5 yıl geçerli olmak üzere) en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak gerekmektedir.
Doçentlik başvurusu yapacak aday tarafından, her bir bilim veya sanat alanı için ayrı ayrı belirlenecek asgari sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapılmış olması gerekmektedir. Bu şartlar her yıl Üniversitelerarası Kurul tarafından yayımlanmaktadır. Yayınların bu şartları sağlayıp sağlamadıkları hem asgari koşullar aşısından hem de etik açılardan incelenerek belirlenmektedir.
Bu değerlendirme Doçentlik Komisyonu tarafından belirlenen 5 asıl ve 2 yedek üye tarafından hazırlanacak raporlar ile yapılmaktadır. Belirlenen jüri üyeleri Doçentlik başvurusu yapan aday tarafından da görülebilmektedir. Belirlenen jüri üyesine veya üyelerine itiraz mümkündür.
Doçent adayının asgari başvuru şartlarını sağladığının tespit edilmesinden sonra jüri üyelerine adayın başarılı olup olmadığına dair değerlendirme raporu hazırlamaları için süre verilir.
Bu süre içerisinde doçentlik değerlendirme jürisi tarafından, adayın yapmış olduğu çalışmalar, bilimsel araştırma ve yayın etiği, asgari koşullar, akademik çalışmaların niteliği ve bilim/sanat alanına katkı açılarından incelenerek, adayın “başarılı” veya “başarısız” bulunduğunu belirten ayrıntılı ve gerekçeli bir değerlendirme raporu hazırlanır. Beş jüri üyesinden üçünün adayı başarılı bulması, adayın başarılı olarak kabul edilmesi için yeterlidir. Jüri raporlarının, verilecek ek süreyle birlikte azami 2 ay içerisinde bitirilmesi gerekmektedir. Tamamlanan raporlar Doçentlik Bilgi Sistemine yüklenir ve aday tarafından da görülebilir.
Bilimsel/sanatsal yayın ve akademik çalışmalarının değerlendirilmesi sonucunda başarılı olan adaya, Üniversitelerarası Kurul Yönetim Kurulu kararı ile ilgili bilim/sanat alanında “Doçentlik Unvanı” verilir ve “Doçentlik Belgesi” düzenlenir.
Doçentlik Başvurusunun Reddedilmesi ve İtiraz Süreci
Doçentlik Başvurusunun Reddedilmesi ve İtiraz Süreci
Doçentlik başvurusunun reddedilmesinde birden fazla gerekçe gösterilebilir:
- İlk gerekçe yukarda da yer verildiği üzere, öğrenim belgesi, tez ve yabancı dil belgesi eksik/hatalı olan başvurucunun başvurusunun iptal edilmesidir. Başvurusu bu gerekçe ile iptal edilen aday, takip eden dönemde yeniden doçentlik başvurusunda bulunabilir. Bir veya üç dönem beklemesi gerekmez.
- Doçentlik başvurusunun reddedilmesinin ikinci gerekçesi, adayın asgari şartları taşımamasıdır. Bu başlık altında adayın başvurduğu temel alana göre farklı asgari şartlar aranmaktadır. Başvurusu bu gerekçe ile reddedilen aday, Doçentlik Yönetmeliğinin 6’ncı maddesinin 4’üncü fıkrasına göre; ret işlemine karşı dava açma hakkına sahiptir ancak mevcut yönetmelik hükmüne göre, adayın bu işlemlere karşı dava açması durumunda aynı bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvuru yapması davasının kesinleşmesine bağlıdır.
Ancak, bu düzenlemeye karşı açılan davada, Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/5313 E. sayılı Yürütmeyi Durdurma Kararı bulunduğunu, doçent adaylarının dönem beklemeksizin takip eden dönemde doçentlik başvurularını sistem üzerinden yapabileceklerini vurgulamak gerekir.
- Doçentlik başvurusunun reddedilmesinin üçüncü gerekçesi, eser değerlendirme aşamasında adayın başarısız sayılmasına karar verilmesidir. Asgari koşulların sağlanması, adayın eser inceleme aşamasından başarılı olduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle, adayın tüm eserleri etik, nicelik, nitelik ve başvurulan doçentlik alanına uygunluğu açısından ayrıntılı olarak incelenir. Bu hususlarda aday yeterli ve başarılı bulunmazsa başvurusu reddedilir. Adayın başvurusunun bu gerekçe ile reddedilmesi durumunda, başvurunun reddedildiği dönemi izleyen üçüncü dönemde yeniden başvuru yapılabilir. Örneğin 2023 Mart döneminde başvuran ve başvurusu eser incelemede başarısız olunduğu gerekçesi ile reddedilen aday en erken 2024 Ekim başvuru döneminde doçentliğe başvurabilir.
- Doçentlik başvurusunun reddedilmesinin son gerekçesi ise etik inceleme aşamasında adayın başarısız sayılmasına karar verilmesidir. Üniversitelerarası Kurul, bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık ile disiplin cezaları bakımından doçentlik değerlendirmesine başvuran adayların durumlarını, kendi bünyesinde oluşturacağı veri tabanından kontrol eder. Eser incelemesi yapan jüri üyeleri, başvuru dosyasında yer alan herhangi bir eserde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık tespit ederse, bu durumu hazırlayacağı gerekçeli bir raporla ve iddiaya konu olan eserlerle birlikte Üniversitelerarası Kurula bildirir. Bilimsel araştırma ve yayın etiği komisyonu, etik aykırılık iddiaları hakkında bir karar verinceye kadar doçentlik başvurusuyla ilgili herhangi bir işlem yapılmaz. Bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiasının doğru olmadığının tespiti halinde, doçentlik değerlendirme süreci kaldığı yerden devam eder. Bu takdirde bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiasında bulunan jüri üyesinin görevi sonlandırılır.
- Ancak, bilimsel araştırma ve yayın etiğine aykırılık iddiası kabul edilir ve adayın etik ihlalde bulunduğuna karar verilirse adayın başvurusu iptal edilir. Bu durumda aday, müracaat dönemi esas alınmak suretiyle en erken izleyen üçüncü dönemde yeniden başvurabilir. Örneğin 2023 Mart döneminde başvuran ve başvurusu eser incelemede başarısız olunduğu gerekçesi ile reddedilen aday en erken 2024 Ekim başvuru döneminde doçentliğe başvurabilir.
- Yeniden doçentlik başvurusunda bulunan aday etik ihlal tespitine konu olan yayınlarını belirtmekle yükümlüdür. Bu durumun belirtilmemesi tek başına başka bir etik ihlal oluşturur ve başvurunun reddedilmesi sonucunu doğurur.
- Etik ihlal gerekçesi olarak nelerin ileri sürülebileceği, Yükseköğretim Kurumları Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Yönergesinde sayılmaktadır. Buna göre;
- İntihal,
- Sahtecilik,
- Çarpıtma,
- Tekrar yayın,
- Dilimleme (salamizasyon),
- Haksız yazarlık veya hediye yazarlık,
- Destek alınarak yürütülen araştırmalar sonucu yapılan yayınlarda destek veren kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların katkılarının belirtilmemesi,
- Henüz sunulmamış veya savunularak kabul edilmemiş tez veya çalışmaları, sahibinin izni olmadan kaynak olarak kullanmak,
- İnsan ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda etik kurallara uymamak,
- Yayınlarında hasta haklarına saygı göstermemek,
- İnsanlarla ilgili biyomedikal araştırmalarda ve diğer klinik araştırmalarda ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranmak,
- İncelemek üzere görevlendirildiği bir eserde yer alan bilgileri eser sahibinin açık izni olmaksızın yayımlanmadan önce başkalarıyla paylaşmak,
- Bilimsel araştırma için sağlanan veya ayrılan kaynakları, mekânları, imkânları ve cihazları amaç dışı kullanmak,
- Dayanaksız, yersiz ve kasıtlı olarak etik ihlal isnadında bulunmak,
- Bilimsel bir çalışma kapsamında yapılan anket ve tutum araştırmalarında katılımcıların açık rızasını almadan ya da araştırma bir kurumda yapılacaksa ayrıca kurumun iznini almadan elde edilen verileri yayımlamak,
- Araştırma ve deneylerde, hayvan sağlığına ve ekolojik dengeye zarar vermek,
- Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili birimlerden yazılı olarak almamak,
- Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak,
- Araştırmacılar ve yetkililerce, yapılan bilimsel araştırma ile ilgili olarak muhtemel zararlı uygulamalar konusunda ilgilileri bilgilendirme ve uyarma yükümlüğüne uymamak,
- Bilimsel çalışmalarda, diğer kişi ve kurumlardan temin edilen veri ve bilgileri, izin verildiği ölçüde ve şekilde kullanmamak, bu bilgilerin gizliliğine riayet etmemek ve korunmasını sağlamamak,
- Akademik atama ve yükseltmelerde bilimsel araştırma ve yayınlara ilişkin yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunmak
etik ihlal gerekçeleri arasında sayılabilir.
Doçentlik Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Doçentlik Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Doçentlik başvurusu, öncesi ve sonrası ile dosyaların sisteme yüklenmesi veya beyannamenin hazırlanması işlemleri ile bir bütün olup, her aşaması dikkat ve özen isteyen bir süreçtir.
Başvuru öncesinde yapılacak yayınların yukarıda yer verilen etik ihlal sebeplerine yol açmayacak şekilde yapılması en önemli husustur. Bunun için intihal oluşturmayacak yayın içeriklerinin hazırlanması, haksız yazarlığa yol açmayacak şekilde yayında katkısı olan yazarlara yayında yer verilmesi, yayına katkısı olmayan yazarlara yer verilmemesi, yayın yaparken etik kurul onaylarının alınması, dilimleme sayılacak veya tekrar yayın olarak nitelenecek şekilde yayın yapmaktan kaçınılması gerekir.
Diğer yandan, yayın yapılacak platformların doğru seçilmesi; kitap/kitap bölümü yazarlığında yayınevinin ulusal-uluslararası olup olmadığına dikkat edilmesi; sözlü bildirilerde ulusal veya uluslararası kongre olup olmadığı ve 15 Aralık 2016 sonrası bildiriler için katılım belgelerinin muhafaza edilmesi; makale yayınlarında, yayın yapılacak derginin Üniversitelerarası kurul tarafından yağmacı/şaibeli/paradator olarak nitelenen dergiler arasında yer almadığının kesin bir şekilde belirlenmesi, başvuru sonrasında telafisi imkansız zararların önüne geçecektir.
Doçentlik başvuruları Doçentlik Bilgi Sistemi (DBS) üzerinden yapılmakta olup, bu aşamada DBS’de bulunan 12 başlıkta sisteme yapılacak girişlerin dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu başlıklardan kişisel bilgilerin veya iletişim bilgilerinin yanlış girilmesi halinde, başvuru sonrasında jürilerin adayla iletişime geçmesi için elzem olan bir bilgide eksiklik bulunacak dolayısıyla eksik bir bilginin giderilmesi, belgenin tamamlatılması ihtimali zorlaşacaktır.
Yukarıda da yer verildiği üzere, öğrenim belgesi, tez ve yabancı dil belgesinde yapılacak bir hata veya eksiklik adayın eserlerinin incelenmesi aşamasına bile geçilmeden başvurunun iptal edilmesine yol açabilir.
Doçentlik başvurularının en can alıcı noktası elbette yayınlar başlığı altında yer alan makale, kitap, bildiri ve editörlüklere ilişkin bilgilerin doğru ve eksiksiz girilmesidir. Bu noktada, makalelerin yayınlandığı derginin endeks bilgisi, makalenin yayın tarihi baz alınarak girilmeli, Web of Science (SCI, SCI-E, ESCI, SSCI, AHCI), TÜBİTAK ULAKBİM (TRDİZİN) endekslerinin ilgili endeks sayfalarının sisteme yüklenmesi, diğer uluslararası indekslere ilişkin endeks bilgilerinin ise dergiye ait endeks sayfalarından temin edilerek, hangi indeks iddiası varsa o indeksten teyit edilmesi önem arz etmektedir.
Kitap yazarlığına ilişkin bilgiler DBS’ye yüklenirken uluslararası yayınevi iddiası varsa bu iddiayı destekleyen belgelerin sisteme mutlaka yüklenmesi gerekmektedir.
Uluslararası katılımlı kongrelerde sunulmuş bildiriler DBS’ye girilirken, bazı jüri üyelerinin katılımcıların veya düzenleyicilerin yabancılık oranına dikkat ettikleri, çok düşük yabancılık oranı bulunan kongrelerde uluslararası bildiri iddiasını yanlış beyan olarak nitelendirebildiklerini gözden kaçırmamak gerekir. Ayrıca 15 Aralık 2016 sonrasında yayınlanan bildiriler için yayında adı geçen yazarlardan birine ait katılım belgesinin sisteme yüklenmesi gerekmektedir. Bu noktada bildiri kabul yazısı, davet yazısı gibi belgelerin her zaman katılım belgesi olarak kabul edilmediğini, olumsuz bir durumla karşılaşmamak için kabul yazısı veya davet yazısı değil katılım belgesinin sisteme yüklenmesi gerekmektedir.
Adayın kendi alanında vermiş olduğu ders bilgi/belgelerinin doğru ve resmi belgelerle ispat edilmiş olması, adayın değerlendirme sürecinde aksi bir durumla karşılaşmasını önleyecektir.
Doçentlik başvurularında jüriler tarafından yapılan değerlendirmelerde en çok karşılaşılan eleştirilerden biri, adayın proje başlığında eksiğinin bulunmasıdır. Bu hususta yapılacak bir çalışmada proje belgelerinin eksiksiz sisteme yüklenmesi, projede katkısı bulunanlara proje ekibinde yer verilmesi, proje bütçesi, proje tamamlandı ise proje sonuç raporu, projede etik kurul onayı varsa ve alınması zorunlu ise bu belgelerin eksiksiz şekilde sisteme yüklenmesi önem arz etmektedir.
Doçentlik değerlendirme jürisine atanan üyeler, değerlendirme sürecinde, başvuruda bulunan adayların sadece beyannamede yer verdikleri hususlarla kayıtlı olmaksızın, tüm dosya kapsamını inceleyerek aday hakkında bir karar verdikleri için, adayın sertifika, kurs, ödül, üyelikler, sanatsal faaliyetler gibi başlıklarda doğru veri girişleri yapması adayın profili açısından olumlu katkı sağlayacaktır.
Doçentlik Sürecinde Doçent Adayının Hakları
Doçentlik Sürecinde Doçent Adayının Hakları
Doçentlik Değerlendirme Jürileri, Doçentlik Komisyonu tarafından oluşturulduktan sonra; doçent adayı, dosyasını değerlendirecek jüri üyelerinin tamamına ilişkin jüri bilgilerini https://dbs.yok.gov.tr adresinden Doçentlik Bilgi Sistemine (DBS) giriş yaparak Aday Bilgi Açıklama İşlemleri> Aday Bilgi Açıklama menüsünden öğrenebileceklerdir.
Değerlendirme jürisinde bulunan üyelerden herhangi birinin, objektif değerlendirme yapacağından endişe duyulması, bu hususta somut ve makul gerekçelerin bulunması halinde üyeye itiraz edilebilir. İtiraz, Doçentlik komisyonu tarafından değerlendirilerek iddiaların haklı bulunması halinde, jüriye yedek üyelerden biri atanır.
Doçentlik başvurusunda bulunan adayın başvurusunun asgari şartların sağlanmaması, eser inceleme sonucunda adayın başarısız bulunması ya da etik ihlal sebebiyle reddedilmesi halinde, adayın itiraz ve dava hakkı bulunmaktadır.
İtiraz halinde, olumsuz rapor hazırlayan jüri üyesinin raporu hatalı bulunursa veya raporun doçentlik kriterlerine uymadığı ve jürinin adayın durumunu yanlış değerlendirdiği tespit edilirse, bu jüri üyesinin dosyayı tekrar değerlendirmesi istenmektedir. Jüri üyesi olumsuz raporda ısrar ederse, dosya, kararında ısrar eden jüri üyesinden alınarak yedek jüri üyesinin değerlendirmesine sunulmaktadır. Bu jüri üyesi de olumsuz rapor verirse adayın başvurusu reddedilmektedir. Bu noktada adayın dava açma hakkı bulunmaktadır.
İdari yargıda açılacak davada, adayın dosyası bağımsız ve 3 kişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından incelenmektedir. Her ne kadar Doçentlik Yönetmeliğinde “Doçentlik başvurusunda bulunup eser değerlendirme aşamasında başarısız sayılmasına, asgari başvuru şartlarını sağlamadığı veya etik ihlalde bulunduğu gerekçesiyle başvurusunun iptaline karar verilen adayın bu işlemlere karşı dava açması durumunda aynı bilim/sanat alanında yeniden doçentliğe başvuru yapması davasının kesinleşmesine bağlıdır. Bu hükme aykırı olarak yapılan başvurular işleme alınmaz” şeklinde bir hüküm olsa da Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/5314 E. sayılı Yürütmeyi Durdurma Kararı nedeni ile bu hüküm uygulanmamaktadır. Dolayısıyla başvurunun reddedilmesi halinde açılacak dava, yeni doçentlik başvurusuna engel teşkil etmemektedir.
Doçentlik Unvanının Kazanılması ve Sonrası
Doçentlik Unvanının Kazanılması ve Sonrası
Eser İnceleme Sonucunda Başarılı olan adayların Doçentlik Belgesinin düzenlenebilmesi için, eser inceleme sonuçları Doçentlik Bilgi Sistemi (DBS) üzerinden duyurulduktan sonra, adayların Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına Doçentlik belgesi talebinde bulunmaları gerekmektedir.
Doçentlik belgesi talep dilekçesi ve varsa ekleri fiziki olarak Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına iletilecek, bu belgeler Üniversitelerarası Kurul Başkanlığına ulaşıp gerekli kontrol ve onaylama işlemleri yapıldıktan sonra, e-imzalı olarak düzenlenen Doçentlik Belgesini Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı> Doçentlik Belgesi Sorgulama hizmeti ile e-devlet üzerinden kendileri edinebileceklerdir.
Ancak şunu belirtmek gerekir ki, doçentlik unvanının kazanılması ile doçentlik kadrosuna atanmak aynı anlama gelmemektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Doçentliğe Atanma başlıklı 24’üncü maddesinde doçentlik kadrosuna atanma işlemi şu şekilde düzenlenmiştir:
“Yükseköğretim kurumları, doçent kadrosuna atama için, doçentlik unvanına sahip olmanın yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim veya sanat disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.
Yükseköğretim kurumlarının belirlediği ek koşullar arasında sözlü sınavın yer alması halinde bu sınav Üniversitelerarası Kurul tarafından oluşturulacak jürilerce yapılır.
Doçentlik unvanına sahip olanlar yükseköğretim kurumları tarafından ilan edilen doçent kadrolarına başvurur. Doçent kadrosuna başvuran adayların durumlarını incelemek üzere rektör tarafından, varsa biri ilgili birim yöneticisi, en az biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör tespit edilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar.”