HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI KAYNAKLI TAZMİNAT

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı kaynaklı tazminat, göz kapağı estetiği (blefaroplasti) sırasında yapılan tıbbi hata veya ihmal nedeniyle hastanın zarar görmesi durumunda talep edilebilen maddi ve manevi tazminattır. Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı kaynaklı tazminat, ameliyat sonrası göz kapağında kapanmama, asimetri, enfeksiyon, aşırı deri alınması gibi kalıcı veya geçici sağlık sorunları yaşanması halinde söz konusu olabilir. Hastalar, doktor veya hastaneye karşı malpraktis (tıbbi hata) davası açarak tedavi masrafları, gelir kaybı, estetik bozulma ve manevi zararlar için tazminat talep edebilirler.

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI NEDİR?

Göz kapağı estetiği ameliyatı (blefaroplasti), üst ve alt göz kapaklarında oluşan sarkma, torbalanma, kırışıklık ve fazla deri gibi sorunları gidermek amacıyla yapılan cerrahi bir işlemdir. Yaşlanma, genetik faktörler, yerçekimi etkisi ve bazı çevresel etmenler nedeniyle göz kapaklarında gevşeme ve fazla deri birikimi oluşabilir. Bu durum hem estetik kaygılara hem de üst göz kapağı sarkması nedeniyle görme alanının daralmasına yol açabilir.

Ameliyat sırasında, üst göz kapağında fazla deri ve kas dokusu alınarak daha gergin bir görünüm sağlanır. Alt göz kapağında ise torbalanma oluşturan fazla yağ dokusu alınabilir veya daha dengeli bir görünüm elde etmek için yeniden şekillendirilebilir. İşlem lokal veya genel anestezi altında gerçekleştirilir ve genellikle kesi izleri göz kapağı kıvrımlarına gizlenerek belirgin bir iz kalması önlenir.

Operasyon sonrası göz çevresinde hafif morluk ve şişlik oluşabilir, ancak bu etkiler genellikle birkaç hafta içinde düzelir. Hasta, ameliyattan sonra bir süre ağır fiziksel aktivitelerden kaçınmalı ve doktorun önerdiği bakım talimatlarına uymalıdır. Göz kapağı estetiği, yüzün daha genç ve dinç bir görünüm kazanmasına yardımcı olurken, gerektiğinde görme alanını genişleterek fonksiyonel bir iyileşme de sağlayabilir.

HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI NEDİR?

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı, kişinin geçirdiği üst veya alt göz kapağı estetiği (blefaroplasti) operasyonu sırasında cerrahın yanlış uygulama yapması, tıbbi hata (malpraktis) gerçekleşmesi veya ameliyatın beklenen sonucu vermemesi nedeniyle ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade eder. Göz kapağı estetiği hem estetik hem de fonksiyonel nedenlerle gerçekleştirilen bir operasyondur. Ancak ameliyatın hatalı yapılması durumunda hastada fiziksel, fonksiyonel ve psikolojik olarak ciddi olumsuz etkiler meydana gelebilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatları çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Öncelikle cerrahın yeterli deneyime sahip olmaması, yanlış cerrahi teknikler kullanması veya sterilizasyon kurallarına uymaması ciddi problemlere yol açabilir. Bazı durumlarda, doktor hastayı yeterince bilgilendirmeden veya ameliyatın risklerini açıklamadan operasyona yönlendirebilir. Ayrıca, operasyon sonrası bakımın yetersiz olması, dikişlerin hatalı atılması veya fazla deri alınması gibi durumlar da hatalı işlemler arasında yer alır.

Bu tür bir ameliyat sonucunda hastada estetik bozukluklar, işlevsel kayıplar veya sağlık problemleri meydana gelebilir. En sık karşılaşılan olumsuz sonuçlardan biri, göz kapaklarının aşırı kaldırılması veya fazla deri alınması nedeniyle gözlerin tam kapanamamasıdır. Bu durum, gözlerde kuruluk, yanma ve enfeksiyon riskini artırarak kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, asimetrik veya düzensiz bir görünüm oluşması da hatalı ameliyatın yaygın sonuçları arasındadır.

Göz fonksiyonlarında bozulma da hatalı göz kapağı estetiği ameliyatlarının yaygın sonuçlarından biridir. Göz kapağını kaldıran kasların zarar görmesi nedeniyle kapak düşüklüğü (ptozis) oluşabilir ya da göz kapağı tam kapanamadığı için kornea zarar görebilir. Bazı durumlarda, yanlış yapılan ameliyatlar göz kuruluğu sendromuna yol açarak kişinin görme konforunu ve sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.

Enfeksiyon ve iyileşme sürecinde komplikasyonlar da sık görülen hatalardan biridir. Ameliyat sırasında hijyen kurallarına uyulmaması, sterilizasyon eksikliği veya yanlış dikiş teknikleri nedeniyle dikişlerde açılma, iltihaplanma ve şiddetli ağrı meydana gelebilir. Bu tür komplikasyonlar, hastanın iyileşme sürecini uzatabilir ve ek tıbbi müdahaleler gerektirebilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatları sadece fiziksel zararlarla sınırlı kalmaz, aynı zamanda hastada psikolojik travmalara da neden olabilir. Kişi, yüz ifadesinin beklediği gibi olmaması, göz çevresindeki bozukluklar veya fonksiyon kayıpları nedeniyle özgüven eksikliği, depresyon ve anksiyete gibi duygusal sıkıntılar yaşayabilir. Özellikle ameliyatın estetik beklentileri karşılamaması veya göz fonksiyonlarını bozması, kişinin kendini mutsuz ve eksik hissetmesine yol açabilir.

Bu tür durumlarla karşılaşan hastalar, tıbbi hata (malpraktis) kapsamında hukuki yollara başvurarak doktor veya hastane hakkında tazminat davası açabilir. Tıbbi belgeler, uzman görüşleri ve ameliyat sonrası yaşanan komplikasyonlara dair raporlar, hatanın kanıtlanmasında önemli bir rol oynar. Mahkeme, doktorun ihmali veya hatası olup olmadığını değerlendirerek hastaya maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verebilir.

Bu konuda detaylı bilgiler için Hatalı Estetik Ameliyat Nedeniyle Tazminat Davası isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

TIBBİ MALPRAKTİS VE HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI

Tıbbi malpraktis, bir sağlık profesyonelinin bilgi, beceri veya deneyim eksikliği nedeniyle tıbbi müdahaleyi kabul görmüş standartlara uygun şekilde gerçekleştirmemesi durumudur. Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı da bu kapsamda değerlendirilir. Cerrahın gerekli özeni göstermemesi, yanlış cerrahi teknik kullanımı veya ihmal nedeniyle hastanın fiziksel, fonksiyonel ve psikolojik zarar görmesine yol açabilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı sonucunda göz kapaklarının tam kapanamaması, aşırı deri alınması, asimetri oluşması veya göz kuruluğu gibi sorunlar yaşanabilir. Ayrıca, göz kapağını kaldıran kasların zarar görmesi nedeniyle kapak düşüklüğü (ptozis) ya da görme fonksiyonlarında bozulma meydana gelebilir. Bazı vakalarda, hastaların düzeltilmesi için ek operasyonlar geçirmesi gerekebilir, bu da fiziksel ve duygusal olarak zorlayıcı bir süreçtir.

Bu tür hatalar, kişinin özgüven kaybı, estetik kaygılar ve psikolojik travmalar yaşamasına neden olabilir. Ameliyat sonrası oluşan deformasyonlar veya fonksiyon kayıpları hastanın sosyal ve profesyonel hayatını olumsuz etkileyebilir. Özellikle göz kapağı fonksiyonunun bozulması, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.

Hatalı göz kapağı estetiği mağdurları, tıbbi hata (malpraktis) kapsamında hukuki yollara başvurarak tazminat talep edebilir. Bu tür davalarda, hekimin hatasının olup olmadığı, ameliyatın tıbbi standartlara uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve hastada oluşan zararların doğrudan bu hatadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılır. Hukuki süreçte başarılı olabilmek için tıbbi kayıtlar, uzman raporları ve ameliyat sonrası komplikasyonlara dair belgeler önemlidir.

Her olumsuz sonuç tıbbi hata sayılmaz; bazı komplikasyonlar öngörülemez olabilir. Ancak, hekimin komplikasyonları iyi yönetmemesi veya hastayı yeterince bilgilendirmemesi sorumluluk doğurabilir. Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatlarının önlenmesi için cerrahların alanında uzman olması ve tıbbi standartlara tam uyum sağlaması büyük önem taşır.

Bu konuda detaylı bilgiler için Malpraktis Davası Nedir? isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASININ ŞARTLARI

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için, cerrahi müdahalenin tıp biliminin kabul görmüş tıbbi standartlarına uygun şekilde gerçekleştirilmemiş olması gerekir. Her cerrahi işlem belirli riskler taşısa da, hekimin hastayı önceden yeterince bilgilendirmesi ve ameliyat sırasında gerekli özeni göstermesi şarttır. Eğer bu standartlar ihlal edilirse, tıbbi malpraktis söz konusu olabilir ve hukuki sorumluluk doğar.

Tazminat davası açılabilmesi için üç temel aşamada hata veya ihmal bulunmalıdır: teşhis, tedavi ve organizasyon yükümlülüğü.

Teşhis aşamasında hekim, hastanın anatomik yapısını yeterince değerlendirmeli, tıbbi geçmişini göz önünde bulundurmalı ve gerekli tetkikleri yapmalıdır. Örneğin, hastada göz kapağının iyileşmesini etkileyen bir hastalık olduğu halde bu durum göz ardı edilerek ameliyat gerçekleştirilirse ve sonrasında komplikasyonlar ortaya çıkarsa, teşhis aşamasındaki hata nedeniyle tazminat talep edilebilir.

Tedavi aşamasında hekim hatalı bir cerrahi teknik uygulamış, fazla deri almış, göz kapaklarının tam kapanmasını engellemiş, asimetriye yol açmış veya görme fonksiyonunu olumsuz etkilemiş olabilir. Örneğin, alt göz kapağı estetiği sırasında fazla doku çıkarılması nedeniyle gözlerde kalıcı kuruluk, tahriş ve kapanamama gibi sorunlar oluşursa, bu durum malpraktis kapsamında değerlendirilebilir.

Organizasyon yükümlülüğü, ameliyatın gerçekleştirildiği klinik ortamının uygun olmaması, yeterli donanıma ve nitelikli sağlık personeline sahip olunmaması, hijyen koşullarının sağlanmaması gibi durumları kapsar. Örneğin, ameliyat sırasında gelişen kanama kontrol altına alınamaz veya sterilizasyon eksikliği nedeniyle enfeksiyon gelişirse, bu durum hekimin ve sağlık kuruluşunun sorumluluğunu doğurabilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle tazminat davası açılabilmesi için şu üç koşulun sağlanması gerekir:

Kusur, Hekimin tıbbi standartlara uymaması ve gerekli özeni göstermemesi.

Zarar, Hastanın bedensel, ruhsal veya estetik açıdan olumsuz etkilenmesi. Örneğin, göz kapağının kapanamaması, görme sorunları, estetik bozukluklar veya kalıcı ağrı.

Nedensellik bağı, Hekimin hatalı müdahalesi ile hastanın yaşadığı zarar arasında doğrudan bağlantı bulunması.

Ayrıca, hastanın ameliyat öncesinde yeterince bilgilendirilmemesi de tıbbi malpraktis olarak değerlendirilebilir. Örneğin, olası riskler, alternatif tedavi yöntemleri veya komplikasyon ihtimalleri hastaya anlatılmadan işlem yapılmışsa ve hasta sonrasında ciddi sorunlar yaşamışsa, hekimin sorumluluğu doğabilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davalarında, hastanın zararını ve bu zararın doğrudan hekimin hatasından kaynaklandığını ispat etmesi gerekir. Bu süreçte, uzman bilirkişi raporları büyük önem taşır ve cerrahi müdahalenin tıbbi standartlara uygun olup olmadığı bu raporlarla belirlenir.

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASININ HUKUKİ DAYANAKLARI

Göz kapağı estetiği doktor hatası, plastik cerrahi ve estetik tıp alanında sık karşılaşılan tıbbi malpraktis vakalarından biridir. Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) hem fonksiyonel hem de estetik sonuçlar doğuran hassas bir operasyon olduğundan, doktor hataları ciddi maddi ve manevi zararlara yol açabilir. Hatalı bir göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle tazminat talep edebilmek için farklı hukuki gerekçeler ileri sürülebilir. Bu gerekçeler haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme ve hizmet kusuru gibi hukuki dayanaklara dayanır.

HAKSIZ FİİL NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Göz kapağı estetiği doktor hatası, haksız fiil kapsamında değerlendirildiğinde, doktorun hukuka aykırı ve kusurlu bir şekilde hastaya zarar vermesi nedeniyle tazminat yükümlülüğü doğar.

Örnekler:

• Üst göz kapağı estetiği sırasında fazla deri alınarak göz kapağının tam kapanamamasına neden olunması
• Alt göz kapağı ameliyatında yanlış teknik kullanımı sonucu gözlerde kalıcı kuruluk ve tahriş meydana gelmesi
• Ameliyat sırasında sinir hasarı oluşması nedeniyle göz kapağında his kaybı veya sürekli şişlik oluşması
• Sterilizasyon kurallarına uyulmaması nedeniyle operasyon sonrası enfeksiyon gelişmesi
• Yanlış dolgu veya cerrahi malzeme kullanımı nedeniyle alerjik reaksiyon veya doku sertleşmesi yaşanması

Haksız fiil hükümlerine göre, hasta gördüğü zararın doğrudan doktorun hatasından kaynaklandığını ispatlamak zorundadır. Eğer doktorun kusurlu olduğu kanıtlanırsa, hastaya maddi ve manevi tazminat ödeme yükümlülüğü doğar.

SÖZLEŞMEYE AYKIRILIK NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Göz kapağı estetiği ameliyatları, hasta ile doktor arasında bir vekalet sözleşmesi çerçevesinde gerçekleştirilir. Doktor, bu sözleşme kapsamında özen yükümlülüğüne sahiptir ve en hafif kusurunda bile sorumlu tutulabilir.

Örnekler:

• Göz kapağı estetiği sonrası hastanın gözlerini tam kapatamaması ve uyku sırasında göz kuruluğu yaşaması
• Blefaroplasti sonrası göz kapaklarının asimetrik bir görünüme sahip olması
• Doktorun, ameliyat sonuçları konusunda hastaya yanlış veya eksik bilgi vermesi
• Kullanılan cerrahi yöntemin hastanın beklentilerini karşılamaması ve kalıcı deformasyonlara yol açması

Bu tür ihlaller, sözleşmeye aykırılık kapsamında tazminat talep edilmesine imkan tanır. Hasta, doktorun taahhüt ettiği estetik ve işlevsel sonucun gerçekleşmediğini kanıtladığında maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

VEKALETSİZ İŞ GÖRME NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Göz kapağı estetiği doktor hatası, hastanın açık rızası olmadan yapılan işlemler nedeniyle de tazminat yükümlülüğü doğurabilir. Eğer doktor, hastadan izin almaksızın veya eksik bilgilendirme yaparak bir işlem gerçekleştirmişse, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak dava açılabilir.

Örnekler:

• Hasta yalnızca üst göz kapağı estetiği için onay vermişken, doktorun ek olarak alt göz kapağı ameliyatı yapması
• Doktorun, hastayı dolgu maddesi veya cerrahi yöntemler hakkında yeterince bilgilendirmeden işlemi gerçekleştirmesi
• Hastanın tedavi seçenekleri hakkında bilgi almadan yanlış bir prosedüre yönlendirilmesi

Bu gibi durumlarda hasta, doktorun rızası dışında bir işlem yaptığını kanıtlayarak tazminat talep edebilir.

KAMU HASTANELERİNDE GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE HİZMET KUSURU

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı bir devlet hastanesinde gerçekleştirilmişse, bu durum hizmet kusuru kapsamında değerlendirilir ve dava doktor yerine hastane idaresine karşı açılır.

Örnekler:

• Hastanenin yeterli hijyen koşullarını sağlayamaması nedeniyle hastada enfeksiyon oluşması
• Kullanılan cerrahi malzemelerin kalitesiz olması
• Uzmanlık seviyesi yetersiz doktorlar tarafından göz kapağı estetiği işleminin yapılması
• Operasyon sırasında gerekli tıbbi cihazların bulunmaması

Bu gibi durumlarda, kamu hastanelerine karşı idari yargıda tazminat davası açılabilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle tazminat sorumluluğunun hukuki dayanağı, haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme ve hizmet kusuru gibi farklı hukuki gerekçelere dayanır. Hastalar, bu gerekçelere dayanarak doktor veya hastane aleyhine tazminat davası açabilirler.

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE KAMU VE ÖZEL HASTANELERİN TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Göz kapağı estetiği doktor hatası, hatalı cerrahi müdahale, yanlış dikiş tekniği, fazla deri alınması veya sterilizasyon eksikliği gibi nedenlerle hastada fonksiyonel ve estetik bozukluklara yol açabilir. Bu tür hatalar, işlemin yapıldığı hastanenin kamu veya özel hastane olmasına bağlı olarak farklı hukuki dayanaklara göre tazminat sorumluluğu doğurur.

• Kamu hastanelerinde meydana gelen doktor hataları hizmet kusuru kapsamında değerlendirilir ve idare mahkemelerinde dava açılır.
• Özel hastanelerde ise, hasta ile hastane arasında yapılan hasta kabul sözleşmesine aykırılık gerekçesiyle tazminat davası açılabilir.

KAMU HASTANELERİNDE GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Eğer göz kapağı estetiği doktor hatası bir kamu hastanesinde meydana gelmişse, bu durum idare hukukunda hizmet kusuru kapsamında değerlendirilir. Kamu hastaneleri, sağlık hizmetlerini düzenli, etkili ve güvenli bir şekilde sunmakla yükümlüdür. Eğer bir organizasyon eksikliği, yetersiz tıbbi malzeme veya doktor hatası nedeniyle hasta zarar görmüşse, hastane tazminat sorumluluğu taşır.

Örnek Durumlar:

• Göz kapağının tam kapanamaması → Üst göz kapağı ameliyatında fazla deri alınması nedeniyle hastanın gözünü tam kapatamaması ve göz kuruluğu yaşaması.
• Asimetrik veya hatalı göz kapağı estetiği → Cerrahi müdahale sırasında doku alımında dengesizlik yaşanması ve iki göz kapağının farklı görünmesi.
• Sterilizasyon eksikliği nedeniyle enfeksiyon gelişmesi → Kamu hastanesinin yetersiz hijyen koşulları nedeniyle hastanın göz kapağı bölgesinde enfeksiyon oluşması.
• Yanlış dikiş tekniği nedeniyle skar (iz) oluşumu → Doktorun hatalı dikiş uygulaması sonucu göz kapağı bölgesinde belirgin yara izlerinin kalması.
• Ameliyat sonrası göz kapağı fonksiyonlarının bozulması → Sinir hasarı oluşması nedeniyle göz kapağında sürekli şişlik, his kaybı veya istemsiz kasılmalar yaşanması.

Bu gibi durumlarda hasta, idare mahkemesinde tam yargı davası açarak maddi ve manevi tazminat talep edebilir.

Kamu hastaneleri şu nedenlerle sorumlu tutulabilir:

• Doktor hatasının önlenememesi (denetim eksikliği)
• Eksik veya düşük kaliteli cerrahi malzeme kullanımı
• Yetersiz donanım veya sterilizasyon ihlali
• Deneyimsiz doktorların görevlendirilmesi
• Eğer hastane organizasyonunda bir eksiklik söz konusu ise, tazminat sorumluluğu doğrudan hastaneye aittir.

ÖZEL HASTANELERDE GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Özel hastanelerde yapılan göz kapağı estetiği operasyonlarında hasta ile hastane arasında bir hasta kabul sözleşmesi bulunur. Eğer doktor hatası bu sözleşmeye aykırılık oluşturuyorsa, hasta özel hukuk hükümlerine dayanarak tazminat talebinde bulunabilir.

Örnek Durumlar:

• Hatalı göz kapağı ameliyatı sonucu göz kuruluğu ve fonksiyon kaybı, Fazla deri alınması nedeniyle hastanın göz kapağının tam kapanamaması ve sürekli göz kuruluğu yaşaması.
• Asimetrik veya estetik açıdan başarısız sonuçlar, Blefaroplasti sonrası göz kapaklarının eşitsiz veya dengesiz bir görünüme sahip olması.
• Hastanın beklentilerini karşılamayan ve sözleşmeye aykırı sonuçların ortaya çıkması, Hastanın operasyon öncesinde vaat edilen sonucu alamaması ve kalıcı estetik bozukluklar yaşaması.
• Yanlış veya düşük kaliteli dolgu malzemesi kullanımı nedeniyle alerjik reaksiyon gelişmesi, Hastanın bilinçli onayı alınmadan yanlış dolgu maddesi kullanılması sonucu şişme, iltihaplanma veya doku sertleşmesi yaşanması.
• Ameliyat sonrası kalıcı iz veya yara dokusu oluşması, Yanlış cerrahi teknik veya dikiş hatası nedeniyle göz kapağında belirgin izlerin kalması.

Özel hastanelerde hasta, hastane ile yaptığı sözleşmenin ihlal edildiğini öne sürerek tazminat davası açabilir.

Özel hastaneler şu nedenlerle sorumlu tutulabilir:

• Yanlış veya düşük kaliteli cerrahi malzeme kullanımı
• Doktorun yetersizliği veya özensizliği
• Ameliyatın vaat edilen sonucu vermemesi
• Eksik veya yanlış bilgilendirme yapılması

Özel hastanelerde hem doktor hem de hastane tazminat sorumluluğu taşıyabilir. Örneğin, hastane yanlış dikiş ipliği veya dolgu maddesi temin etmişse ve bu durum hastanın sağlığını bozmuşsa, sadece doktor değil hastane de sorumlu tutulabilir.

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatları nedeniyle tazminat sorumluluğunun hukuki dayanağı, haksız fiil, sözleşmeye aykırılık, vekaletsiz iş görme ve hizmet kusuru gibi farklı hukuki gerekçelere dayanır. Hastalar, bu gerekçelere dayanarak doktor veya hastane aleyhine tazminat davası açabilirler.

Tıbbi malpraktis konusunda detaylı bilgiler için Tıbbi Malpraktis Tazminat Dava Süreci isimli makalemizi okuyabilirsiniz.

HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASINDA GÖREVLİ MAHKEME

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davaları, davanın taraflarına, hastanenin türüne ve tazminatın içeriğine göre farklı mahkemelerde görülmektedir. Tıbbi malpraktis (doktor hatası) sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini, Türk hukukunda çeşitli düzenlemelere dayanmaktadır.

Özellikle hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı sonucu meydana gelen zararlar söz konusu olduğunda, tazminat davasının hangi mahkemeye açılacağı konusunda belirli kurallar mevcuttur.

BAĞIMSIZ ÇALIŞAN DOKTORLAR ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

Bağımsız çalışan estetik cerrahlar veya medikal estetik uzmanları tarafından yapılan hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarına tüketici mahkemeleri bakmaktadır.

Hastalar ile serbest çalışan estetik cerrahlar arasındaki ilişki, “tüketici – hizmet sağlayıcı ilişkisi” olarak kabul edilir. Bu nedenle, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle meydana gelen zararın tazmini için görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.

Örnek Durumlar:

• Fazla deri alınması nedeniyle göz kapağının tam kapanamaması
• Yanlış dikiş tekniği nedeniyle göz kapağında kalıcı izler oluşması
• Asimetrik göz kapağı görünümü nedeniyle estetik bozukluk oluşması
• Ameliyat sonrası göz kapağı fonksiyonlarının bozulması ve göz kuruluğu yaşanması
• Hastanın bilgilendirilmeden yanlış teknikle ameliyat edilmesi ve sözleşmeye aykırı bir sonuç doğması

Bu gibi durumlarda, bağımsız çalışan estetik cerraha karşı tüketici mahkemesinde tazminat davası açılabilir.

ÖZEL HASTANELER ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı, özel hastanelerde gerçekleştirildiğinde, hasta ile hastane arasında yazılı veya sözlü bir hastane kabul sözleşmesi bulunduğu kabul edilir. Özel hastaneler ticari işletme niteliğinde olduğu için, bu tür tazminat davalarına tüketici mahkemeleri yetkilidir.

Hastalar, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle zarar gördüklerinde, özel hastaneye karşı tüketici mahkemesinde dava açabilirler.

Örnek Durumlar:

• Alt göz kapağı ameliyatında fazla doku alınması nedeniyle göz altında çökme oluşması
• Yanlış cerrahi teknik nedeniyle göz kapağının aşırı gergin hale gelmesi ve göz açıklığının değişmesi
• Sterilizasyon eksikliği nedeniyle ameliyat sonrası göz enfeksiyonu oluşması
• Doktorun sözleşmeye aykırı işlem yaparak hastanın beklentisini karşılamaması
• Düşük kaliteli dolgu malzemesi veya yanlış doku transferi nedeniyle göz kapağında şişlik, alerjik reaksiyon veya iltihaplanma meydana gelmesi

Bu tür durumlarda, hasta özel hastaneye karşı tüketici mahkemesinde tazminat talebinde bulunabilir.

KAMU HASTANELERİ ALEYHİNE AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı bir kamu hastanesinde (devlet hastanesi veya üniversite hastanesi) gerçekleştirilmişse, tazminat davası idare mahkemesinde açılır.

Kamu hastaneleri, idari birimler oldukları için, devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden doğan hatalar “hizmet kusuru” kapsamında değerlendirilir. Bu nedenle, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davalarında idare mahkemesi yetkilidir.

Örnek Durumlar:

• Üst göz kapağı ameliyatında fazla deri alınması nedeniyle hastanın gözlerini tam kapatamaması
• Yanlış dikiş tekniği nedeniyle göz kapağında kalıcı deformasyon ve yara izleri oluşması
• Kamu hastanesinde hijyen eksikliği nedeniyle göz kapağında enfeksiyon gelişmesi
• Doktorun dikkatsizliği nedeniyle hastanın göz sinirlerine zarar verilmesi ve fonksiyon kaybı yaşanması
• Yanlış tıbbi uygulama nedeniyle göz kapağı hareketlerinde kısıtlılık oluşması

Bu tür durumlarda hasta, kamu hastanesine karşı idare mahkemesinde tazminat davası açabilir.

SİGORTA ŞİRKETLERİNE KARŞI AÇILACAK TAZMİNAT DAVALARI

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle doktorun sigorta şirketine karşı bir tazminat talebi varsa, bu durumda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olacaktır.

Sigorta şirketlerine karşı açılan davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticari uyuşmazlık olarak değerlendirilir.

Örnek Durumlar:

• Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle hastanın zararının doktorun mesleki sorumluluk sigortası tarafından karşılanması gerekirken, sigorta şirketinin ödeme yapmaması
• Sigorta poliçesinde yer alan teminat kapsamında ödeme yapılmaması nedeniyle dava açılması

Bu gibi durumlarda, sigorta şirketine karşı açılacak davalar asliye ticaret mahkemesinde görülmelidir

HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME

Tıbbi malpraktis (doktor hatası) nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili mahkemeyi belirleyen kurallar, yetki kuralları olarak adlandırılır. Hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı gibi cerrahi müdahaleler sırasında yapılan bir hata, hastanın hem maddi hem de manevi zarar görmesine yol açabilir. Bu durumda, tazminat davasının hangi mahkemede açılacağı, belirli hukuk kurallarına göre belirlenir.

GENEL YETKİLİ MAHKEME

Genel yetkili mahkeme, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılan tüm tazminat davalarında, davalının yerleşim yeri mahkemesidir.

Yani, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatını gerçekleştiren doktorun, özel hastanenin veya estetik kliniğinin yerleşim yerindeki mahkeme bu tür davalarda yetkilidir.

Eğer birden fazla davalı varsa (örneğin hem doktor hem de özel hastane davalı gösterilmişse), bu davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de dava açılabilir.

Örnek Durumlar:

• Yanlış dikiş tekniği nedeniyle göz kapağında kalıcı izler oluşması
• Göz kapağı ameliyatı sonrası gözün kapanmaması veya aşırı gerilmesi nedeniyle görme sorunları yaşanması
• Sterilizasyon eksikliği nedeniyle göz enfeksiyonu gelişmesi
• Yanlış cerrahi teknik veya dolgu kullanımı nedeniyle göz çevresinde ağrı ve his kaybı oluşması

Bu gibi durumlarda, hastanın tazminat talep edebilmesi için, davalının (doktor veya hastane) yerleşim yerindeki mahkeme yetkilidir.

ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER

Hasta, genel yetkili mahkemede dava açabileceği gibi, aşağıdaki özel yetkili mahkemelerde de dava açabilir:

Ameliyatın Yapıldığı Yerdeki Mahkeme

Eğer göz kapağı estetiği ameliyatı, doktor ile hasta arasındaki bir eser veya vekalet sözleşmesinden kaynaklanıyorsa, tazminat davası, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.

Bu durumda, hastanın ameliyat olduğu hastane veya klinik, tıbbi tedavinin yapıldığı yer olduğu için o yerin tüketici mahkemesi de yetkilidir.

Hastanın Kendi Yerleşim Yerindeki Mahkeme

Tıbbi hatalar nedeniyle açılacak davalarda, hasta tüketici olarak kabul edilir. Bu sebeple, hastanın ikametgahının bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesi de yetkilidir.

Yani hasta, ameliyatı başka bir şehirde yaptırmış olsa bile, kendi yaşadığı yerdeki tüketici mahkemesinde dava açabilir.

Haksız Fiil Nedeniyle Yetkili Mahkemeler

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davası, haksız fiil sebebiyle açılıyorsa, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.16 gereğince aşağıdaki mahkemeler de yetkilidir:

• Ameliyatın yapıldığı yer mahkemesi (Yani, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatının gerçekleştirildiği şehirdeki mahkeme),
• Zararın meydana geldiği yer mahkemesi (Eğer hastanın göz kapağındaki şekil bozukluğu veya sağlık sorunları başka bir yerde ortaya çıkmışsa, o yerdeki mahkeme de yetkilidir),
• Hastanın kendi ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi (Hastanın yaşadığı şehirde de dava açılabilir).

YETKİ KURALLARININ ÖNEMİ

Bu yetki kuralları, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle açılacak tazminat davalarının hangi mahkemede görüleceğini belirleyerek, hastaların ve doktorların haklarını koruyan hukuki bir çerçeve oluşturur.

Bu nedenle, hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı nedeniyle mağdur olan kişiler, yetkili mahkemelerde dava açarak maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. Sürecin hukuki olarak doğru yönetilebilmesi için, tıbbi malpraktis konusunda uzman bir avukattan destek alınması tavsiye edilir.

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI SÜRELERİ

Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) doktor hatası nedeniyle tazminat davası açılacaksa, bu süreçte zamanaşımı kurallarına dikkat edilmesi gerekir. Zamanaşımı, belirli bir süre sonunda dava açma hakkının kaybedilmesine neden olan bir düzenlemedir. Göz kapağı estetiği müdahalelerinde yapılan hatalar, tıbbi malpraktis (doktor hatası) kapsamında değerlendirildiğinden, zamanaşımı süreleri davanın hukuki dayanaklarına göre değişiklik gösterir. Göz kapağı estetiği nedeniyle mağdur olan hastaların, zamanaşımı sürelerine uygun şekilde hareket etmeleri oldukça önemlidir.

KAMU HASTANELERİNE KARŞI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Eğer göz kapağı estetiği ameliyatı bir kamu hastanesinde (devlet hastanesi, üniversite hastanesi veya başka bir kamu sağlık kuruluşu) yapılmışsa, zamanaşımı süresi şu şekildedir:

• Zararın ve doktor hatasının öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılmalıdır.
• Her durumda, ameliyatın yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl içinde başvuru yapılmalıdır.
• Eğer kamu hastanesine başvuru reddedilirse, bu kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılmalıdır.

Örnek Durum: Bir devlet hastanesinde yapılan göz kapağı estetiği ameliyatında doktorun hatası sonucu göz kapağında kalıcı estetik bozukluk meydana geldiyse, hasta hatayı öğrendikten sonra 1 yıl içinde dava açmalıdır. Ancak, ameliyatın üzerinden 5 yıl geçtikten sonra hasta artık dava açma hakkını kaybeder.

ÖZEL HASTANELERE VE DOKTORLARA KARŞI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı özel hastanede veya estetik kliniklerinde yapılmışsa, zamanaşımı süresi şu şekildedir:

• Hastanın zararı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açılmalıdır.
• Her durumda, ameliyatın yapıldığı tarihten itibaren 10 yıl içinde dava açılmazsa hak düşer.

Örnek Durum: Hasta, ameliyat sonrası göz kapağında doku kaybını 3 yıl sonra fark ederse, artık dava açamaz. Ancak, eğer hasta hatayı ameliyattan 6 ay sonra öğrendiyse, 2 yıl içinde dava açma hakkı vardır. Ameliyatın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra ise hasta, hatayı yeni fark etmiş olsa bile dava açamaz.

VEKALET SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE ZAMANAŞIMI SÜRESİ

• Eğer hasta, doktorla vekalet sözleşmesi yaparak göz kapağı estetiği ameliyatı yaptırmışsa, tazminat davası için zamanaşımı süresi 5 yıldır.

Örnek Durum: Hasta, doktorla estetik ameliyat için yazılı bir anlaşma yaptı ve doktor hatalı bir işlem gerçekleştirdiyse, hasta 5 yıl içinde dava açabilir.

ESER SÖZLEŞMESİNE DAYALI DAVALARDA GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Göz kapağı estetiği ameliyatı, doktor tarafından bir eser ortaya koymak amacıyla yapıldığından eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilebilir. Bu durumda:

• Genel zamanaşımı süresi 5 yıldır.
• Ancak, doktor ağır kusur işlemişse, zamanaşımı süresi 20 yıla kadar uzayabilir.

Örnek Durum: Hasta, doktorun ağır ihmal nedeniyle kalıcı doku hasarı verdiğini kanıtlayabilirse, 20 yıl içinde dava açabilir. Ancak, eğer ihmal ağır değilse, dava açma süresi 5 yıl ile sınırlıdır.

VEKALETSİZ İŞ GÖRME NEDENİYLE GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ DOKTOR HATASI NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Eğer hasta, doktorun bilgisi veya rızası olmadan bir işlem yapması (yani vekaletsiz iş görme durumu) nedeniyle zarar görmüşse, zamanaşımı süresi şu şekildedir:

• Zamanaşımı süresi 10 yıldır.

Örnek Durum: Eğer hasta sadece bir göz kapağı estetiği işlemi için onay vermişken, doktor izinsiz bir şekilde başka bir müdahale yaptıysa, hasta 10 yıl içinde dava açabilir.

CEZA DAVALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Eğer hatalı göz kapağı estetiği ameliyatı, doktorun ceza kanunlarını ihlal etmesine (örneğin kasıtlı yaralama, ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme gibi suçlar) neden olmuşsa, ceza kanunları uyarınca zamanaşımı süreleri uygulanır. Ceza davalarında zamanaşımı süresi, yapılan hatanın ağırlığına ve suçun türüne göre değişir.

ZAMANAŞIMI SÜRELERİNE DİKKAT ETMEK NEDEN ÖNEMLİDİR?

Göz kapağı estetiği doktor hatası nedeniyle mağduriyet yaşayan bir hasta, hangi hukuki temele dayanarak dava açacağına karar verirken zamanaşımı süresini dikkatlice hesaplamalıdır. Zamanaşımı süresine göre dava açma hakkı kaybedilebilir, bu yüzden hastaların hukuki haklarını kaybetmemek için erken hareket etmeleri gerekmektedir.

Sağlık hukuku konusunda detaylı bilgiler için Sağlık Hukuku isimli makalemizi okuyabilir ve diğer makalelerimize erişebilirsiniz.

HATALI GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ AMELİYATI KONUSUNDAKİ YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.04.2018T. 2018/472 E., 2018/1457 K.

“Dava, hatalı müdahale nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı ve davalı … vekillerince temyiz olunmuştur.

1-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili, sağ üst kapağında hafif düşüklük olması sebebiyle 2008 yılında yapılan nörolojik muayenede pitoz teşhisi konulduğunu, … tarafından muayene edildiğini ve sağ üst göz kapağında pitoz teşhisi konularak küçük bir operasyon ile bu estetik bozukluğun giderilebileceğinin söylendiğini…

davalı hekimin kendisine bu yönde bir bilgi vermediğini, araba kullanamadığını, başkalarının yardımına muhtaç hale geldiğini, hayatını normal olarak sürdüremediğini, gözlerinin uyurken yarı açık kaldığı gibi kalıcı hasar meydana geldiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı … vekili, davacının ilk ve ikinci ameliyat öncesinde iz kalabileceği ve göz kapağı düşüklüğünün tekrarlanabileceği hususlarında bilgilendirildiğini ve davacının taburcu olduktan sonra bir daha başvurusunun olmadığını, davacının tıp biliminin gereklerine uygun şekilde ameliyat edildiğini, maddi ve manevi zarar istek kalemlerinin ameliyat ile illiyet bağının bulunmadığını, ve ekast kısaltma olmadığı ve gözün üst rektus kasına müdahalenin söz konusu olmadığını, kendisinden kaynaklandığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

…Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna göre, uyuşmazlığın da bu çerçevede sonuçlandırılması zorunludur. Hasta onam formunda, davacının sağ üst kapağındaki düşüklüğün giderileceği belirtilmiş olup, bu durumda estetik bir müdahalenin söz konusu olduğu dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılmıştır. Davacı göz kapağındaki düşüklüğün estetik bir operasyonla giderileceği düşüncesiyle davalı hastaneye başvurduğunu ileri sürmüştür. Eser sözleşmelerinin niteliği gereği, yüklenicinin edimini iş sahibinin yararına olacak şekilde ve hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi gerekir.

Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, az yukarıda açıklanan düzenlemeler ve ilkeler ve Dairemizin içtihatları gözetilerek, aralarında nöroloji, göz kapağı ameliyatı konusunda uzman göz doktoru, plastik ve rekonstrüktif cerrahi uzmanının da bulunduğu akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle…

Üniversitesi’nden alınan rapor ve kayıtlar ile, nörolojik bilgi ve bulgular da gözetilerek davacıya yapılan ameliyatın ayıplı olup olmadığı ve davalıların kusurlu olup olmadığı ve davacının maddi tazminata ilişkin isteği açıklattırılıp, manevi tazminat koşulları oluşup oluşmadığı da değerlendirilerek hüküm vermekten ibaret olmalıdır. Eksik inceleme ve yetersiz rapora dayalı karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA”

Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 03.07.2018 T.  2018/3043 E.,  2018/2820 K.

“Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik operasyon nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekilince temyiz olunmuştur.

Davacı vekili, müvekkili ile davalı doktor arasında 01.02.2013 tarihinde göğüs estetiği (göğüs büyütme) ameliyatı konusunda yapılan görüşme sonucu estetik müdahaleye karar verildiğini, bu aşamada hiçbir ölçüm yapmadan fotoğraf çekimi yapılmadan ve ayrıntılar sorulmadan sadece 300 cc yuvarlak silikon kullanılacağı ve bunun da 85 bedene tekabül edeceği bununla sorunun giderileceği, bedelinin de 5.000,00 TL olduğunu açıklayıp, bunların yanında vücudundan yağ alınarak göz kapağını ve alnını doldurup, bunun ileri yaşlarda kendisini daha iyi hissetmesine yol açacağını…

Bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiş, 08.01.2014 tarihli dilekçesiyle de, maddi tazminat istemini 4.500,00 TL ameliyat ve hastane masrafları, 500,00 TL’de çalışılamayan süre nedeniyle gelir kaybı olduğunu açıklamıştır.

Davalı vekili ise, gerçekleştirilen tıbbi müdahalelerin tamamının davacının bilgisi ve onamı dahilinde gerçekleştirildiğini…müvekkilinin kusursuz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir…

Diğer yandan, 04.04.1997 tarihinde imzalanan ve 09.12.2003 tarihinde 25311 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren ve iç hukukumuzun bir parçası haline gelen AVRUPA BİYOTIP SÖZLEŞMESİ 16.03.2004 tarihinde onaylanmış olup, sözleşmenin “Meslek Kurallarına Uyma” başlıklı 4. maddesinde, “araştırma dahil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin ilgili mesleki yükümlülükler ve standartlara uygun olarak yapılması gerekir.” düzenlemesi karşısında, davacıya hastane ortamında tıbbi müdahalede bulunulduğuna göre bu sözleşme hükümleri de esas alınarak uyuşmazlığın çözümü zorunludur.

Sözleşmenin 4. maddesinde kastedilen standartın da, tıbbi standart olduğu tartışmasız olup, tıbbi standartlara aykırılık teşhis yada tedavi aşamasında yada müdahale sonrasındaki süreçte noksanlık yada yanlışlık şeklinde gerçekleşebilir. “Tıbbi Standart” hekimin tedavinin amacına ulaşması için gerekli olan ve denenerek ispatlanmış bulunan, hekim tecrübesi ve doğa bilimlerinin o anki ulaştığı düzeyi ifade etmekte olup, denenmiş ve bilinen temel meslek kurallarıdır. Sözleşmenin eser niteliğindeki estetik müdahalelerde de uygulanacağının kabulü zorunludur. Öte yandan ayrıca 5. maddede, aydınlatılmış rıza alınması zorunluluğu açık bir şekilde düzenlenmiştir.

Bu nedenlerle mahkemece yapılacak iş, davalı hekimin kusurlu olduğu gözetilerek davacının istek kalemleri değerlendirilerek eserin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olmamakla birlikte adli tıp raporunda belirtilen müdahalelerin neler olduğu ve tür ameliyatlarla ve ne miktarda giderilebileceği konusunda rapor alınıp, davacının gelir kaybı ve manevi tazminatla ilgili istek kalemleri de değerlendirilip, hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermekten ibarettir.

Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMAMSINA.”

SAĞLIK AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.

SAĞLIK AVUKATINDAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.

Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.