İşverenin işçiye elden ödeme yapması Türkiye’de iş mevzuatına ve vergi hukuku kapsamında önemli bir husustur. İşçi işveren ilişkilerinde, ücretlerin kayıt dışı yollarla (elden) ödenmesi hem işçinin haklarını riske atar hem de işverenin hukuki ve mali sorumluluklarını ihlal etmesine yol açabilir. Bu durum, vergi kaçakçılığı gibi ciddi yasal sonuçlar doğurabilir.
İçindekiler
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI NE ANLAMA GELMEKTEDİR?
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASININ HAKLI DURUMLARI VAR MIDIR?
- İŞVEREN ÜCRETİN BİR KISMINI ELDEN BİR KISMINI İSE BANKA ARACILIĞI İLE ÖDERSE NE OLUR?
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASINA İMKAN TANIYAN SİSTEM: KAYIT DIŞI ÇALIŞMA
- ELDEN ÖDEMENİN İŞÇİNİN TAZMİNAT HAKLARI ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI DURUMUNDA İŞÇİ NE YAPABİLİR?
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİ MİDİR?
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI SEBEBİYLE İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESİH HAKKINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VAR MIDIR?
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI SEBEBİYLE YASAL HAKLARINA BAŞVURAN İŞÇİNİN İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
- İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI DURUMUNDA HAKLI FESİH SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?
- HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?
- ANKARA İŞ AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
- BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI NE ANLAMA GELMEKTEDİR?
İşverenin işçiye elden ödeme yapmasına ilişkin olarak 2008 yılında bir yönetmelik ile yasal düzenleme yapılmış ve bu yönetmelik hükmü gereğince (m.10), “İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişilerin, Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az beş olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları her türlü ödemenin kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlü oldukları “hüküm altına alınmıştır.
Yukarıdaki maddede de belirtildiği üzere Yasal düzenlemeler işçilerin haklarının korunmasını amaçlarken, İşverenin, işçiye maaşının elden takdim edilmesi yoluyla ödeme yapılması bu hakların zedelenmesine neden olur. İşverenin işçiye elden ödeme yapması yöntemi, hem işçi hem de işveren için olumsuz sonuçlar doğurur ve işçinin iş hayatındaki hak kayıplarını artırır.
Bir işyerinde 5 veya daha fazla çalışan varsa, maaşların banka aracılığıyla ödenmesi zorunludur. İşverenin elden ödeme yapması, hem vergi hem de sigorta primleri açısından yasalara aykırıdır ve bu yükümlülüklerden kaçınma girişimi sonuçları işçinin haklarını olumsuz etkileyen işveren adına ağırdır. Bu kurala uyulmaması durumunda işveren, idari para cezasıyla karşılaşır ve bu cezayı ödemekle yükümlü olur.
İşverenin işçiye elden ödeme yapması halinde İş Hukuku ve Sigorta Hukuku devreye girer, ayrıca maaş ödemelerinin bankalar aracılığıyla yapılmasını zorunlu kılan yönetmelikler de bu duruma müdahil olur. Bu tür ödemeler işçinin sosyal güvenlik primlerinin eksik yatırılmasına neden olabilir ve uzun vadede sosyal haklar açısından olumsuz sonuçlar doğurur. İşçi için dezavantaj yaratan bu uygulama, işverenin yasal yaptırımlarla karşılaşmasına yol açar.
Bu konuda detaylı bilgiler için alanında uzman İş avukatına başvurabilirsiniz.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASININ HAKLI DURUMLARI VAR MIDIR?
Bazı durumlarda, küçük işletmelerde veya geçici işler için az sayıda çalışanı olan işverenlerin, işçilerine maaş ödemelerini elden yapması normal bir uygulama olarak kabul edilebilir. Özellikle, beş veya daha az işçi istihdam eden işverenler, yönetmelik çerçevesinde bu tür bir ödeme yöntemini benimseyebilirler. Ancak, elden ödeme yapılması durumunda dahi, kayıt dışı çalışmanın önlenmesi amacıyla belirli resmi prosedürlerin uygulanması zorunludur. Bu bağlamda, işçilerin iş sözleşmeleri ve bordro işlemleri gibi belgelerin eksiksiz bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
Elden ödeme yönteminin yasal bir “haklı sebep” oluşturmadığı ve bu tür bir ödeme şeklinin yalnızca istisnai durumlarda kullanılabileceği önemlidir. Her durumda, maaş ödemelerinin resmi kayıtlara geçirilmesi gerektiği açıkça ifade edilmektedir. Bu durum, hem işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesi hem de işçilerin haklarının korunması açısından kritik bir öneme sahiptir.
İŞVEREN ÜCRETİN BİR KISMINI ELDEN BİR KISMINI İSE BANKA ARACILIĞI İLE ÖDERSE NE OLUR?
Maaş ödemesi esnasında asgari ücretin üstünde kalan bölümün elden verilmesi sık karşılaşılan bir durumdur. İşverenin işçiye elden ödeme yapması durumu ister tamamı ister bir kısmı üzerinden gerçekleşsin bu hususta bir ayrım gözetilmeksizin hukuka aykırı bir davranıştır. Kaldı ki bu durum sigorta primlerin ödenmesi gerekenden az ödenmesine yol açarak bir nevi kandırmaca yaratmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, bahsedilen husus uyarınca 2015//27995 E. , 2019/48 K. No’lu kararında da “İşçinin maaşının asgari ücret kısmının banka kanalı ile asgari ücreti aşan kısmın ise elden ödenmesi, işçi bakımından haklı fesih nedenidir.” şeklindeki söylemiyle konuya açıklık getirmiştir.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASINA İMKAN TANIYAN SİSTEM: KAYIT DIŞI ÇALIŞMA
Kayıt dışı çalışma, bir işyerinde çalışanların yasal düzenlemelere uygun olarak kaydedilmemesi durumunu tanımlar. İşverenler genellikle maliyetleri düşürmek amacıyla bu tür uygulamalara yönelir. Kayıt dışı çalışmanın en sık görülen şekillerinden biri, işverenin işçiye elden ödeme yapmasıdır. Bu uygulama, hem işçiler hem de işverenler için ciddi yasal sonuçlar doğurabilir ve işverenin idari para cezası ile karşılaşmasına neden olabilir.
Elden ödeme, işçilerin maaşlarının resmi kayıtlara geçmediği anlamına gelir. Yani kayıt dışı çalışmanın getirisi olan ödeme biçimi işçilerin sosyal haklarının ve yasal tazminatlarının kaybına yol açar. İşçilerin, hak kaybı yaşamamak adına elden ödenen maaşlarını belgelendirmeleri gerekir. Bu korunma yöntemi de göstermektedir ki kayıt dışı çalışma biçiminden kaçınmak önlem almanın en güvenilir yolunu oluşturmaktadır.
ELDEN ÖDEMENİN İŞÇİNİN TAZMİNAT HAKLARI ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
Kayıt dışı gelirler, kıdem tazminatının düşük hesaplanmasına neden olur. işverenin işçiye elden ödeme yapması durumunda maaşlar bordrolarda ve SGK prim bildirimlerinde tam olarak yer almadığı için işçinin gerçek maaşı yerine, kayıtlarda görünen daha düşük bir maaş üzerinden kıdem tazminatı hesaplanır. Bu durum, işçinin kıdem tazminatında kayba yol açar.
Ayrıca, işverenin işçiye elden ödeme yapması şeklindeki sistem genellikle vergi ve SGK primlerinin eksik yatırılmasına neden olur. Primler düşük gösterildiğinde, işçinin kıdem tazminatı da bu eksik yatırımlar üzerinden hesaplanır. Bu da tazminat miktarının olması gerekenden daha az çıkmasına sebep olur.
İşten çıkarma durumlarında da işçinin hak kaybı yaşaması olasıdır. Haksız bir şekilde işten çıkarılan işçi, elden aldığı maaşı kanıtlayacak yeterli belgeye sahip değilse, işveren tazminatı düşük maaş kaydı üzerinden ödeme teklif edebilir. Elden ödeme uygulaması, aynı zamanda işçinin emekli maaşını ve emeklilikte alacağı diğer tazminat haklarını da olumsuz etkileyerek, SGK’ya bildirilen düşük ücret üzerinden maaş hesaplanmasına yol açar.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI DURUMUNDA İŞÇİ NE YAPABİLİR?
İşçi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurabilir; bu başvuru ile işyerinin denetlenmesi ve gerekli yaptırımların uygulanması söz konusu olacaktır. İşçiye elden ödeme yapılıyorsa, bu durum işçiye iş sözleşmesini haklı sebeple feshetme hakkı tanır. Elden ödeme yönteminin getirisi olarak sigorta primleri tam yatırılmaz, gelir vergisi hatalı hesaplanır ve kıdem ile ihbar tazminatları eksik ödenir. Böyle bir durumda işçi, sözleşmesini derhal feshedebilir.
İşçi, aynı zamanda olan işverenin işçiye elden ödeme yapması durumunda alacak davası açabilir. Kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve ödenmemiş diğer haklarını talep edebilir. Ancak, işçi kendi isteğiyle sözleşmeyi feshettiği için ihbar tazminatı alma hakkı olmaz.
Elden yapılan ödemeler sigorta primine yansıtılmadığından, bu durum işçinin sosyal güvenlik haklarında da kayba neden olur. Sigorta primlerinin eksik yatırılması durumunda işçi, eksik primlerin tamamlanması için hizmet tespiti davası açma hakkına sahiptir. Bu dava sayesinde işçi, eksik yatırılan sigorta primlerinin tamamlanmasını ve sosyal güvenlik haklarının korunmasını sağlayabilir.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİ MİDİR?
İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçilere haklı nedenle fesih hakkı tanıyan durumları düzenler ve işçinin belirli koşullarda iş sözleşmesini sürenin sonunu beklemeden sonlandırmasına olanak sağlar. Bu hak, iş sözleşmesinde belirtilen sürelere ya da bildirim sürelerine bağlı olmaksızın işçinin ayrılabilmesini mümkün kılar. Özellikle, maddenin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları kapsayan 2. fıkrasında yer alan (e) bendinde, işverenin işçiye yasalara ve sözleşme şartlarına uygun bir şekilde ödeme yapması zorunluluğu vurgulanmaktadır.
Bu fıkraya göre, işverenin işçiye ödemeleri, iş sözleşmesinde belirtilen hükümlere ya da kanun çerçevesindeki düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirilmelidir. İşçinin maaşının eksiksiz, düzenli ve bankacılık kanalı üzerinden yatırılması, işverenin sorumluluğundadır. Ancak işverenin bu kurallara uymayarak ödemeleri elden yapması ya da eksik ödeme gibi uygulamalara başvurması, işçi açısından haklı nedenle fesih hakkı doğurur. Bu durum, işverenin yasal yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bir göstergesi olarak kabul edilir.
2008 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin 10. maddesi, işverenin işçiye yapacağı ödemelerin yöntemini açıkça tanımlamıştır. İşveren, bu yönetmeliğe aykırı davranarak ödemelerini elden yapmaya devam ederse işçi, bu ihlale dayanarak iş sözleşmesini feshedebilir ve hak ettiği tazminatları talep etme hakkına sahip olur. Bu durum, işçinin yasal olarak korunmasını sağlarken, işvereni de ödeme yöntemlerine dair yönetmelik kurallarını izlemeye zorlar.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI SEBEBİYLE İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESİH HAKKINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VAR MIDIR?
İşçinin işverenin işçiye elden ödeme yapması sonucu haklı nedenle fesih hakkı, İş Kanunu’na göre, işçi sözleşmesini haklı bir nedene dayanarak feshettiğinde ihbar süresi beklemesine gerek olmadığını ifade eder. Kanunda açıkça belirtildiği gibi, haklı nedenle fesih derhal uygulanan bir işlemdir. Bu durum, işçinin fesih bildirimini yaptıktan hemen sonra işten ayrılabileceği anlamına gelir. Yani işçi, işverene karşı herhangi bir ihbar süresi yükümlülüğü olmaksızın derhal işten çıkış yapabilir.
Yukarıdaki açıklama ışığında anlaşılmaktadır ki , işverenin işçiye elden ödeme yapması sonucunda haklı nedenle fesih durumunda işçinin ihbar tazminatı ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu, işçilerin haklarını korumak ve iş yerindeki olumsuz durumlar karşısında hızlıca hareket edebilme imkanı sağlamak açısından önemli bir düzenlemedir. İşverenin yükümlülüklerini yerine getirmemesi veya işçinin çalışma koşullarının bozulması gibi durumlarda, işçi derhal fesih hakkını kullanabilir.
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI SEBEBİYLE YASAL HAKLARINA BAŞVURAN İŞÇİNİN İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
İşverenin işçiye elden ödeme yapması durumunda, işçinin yasal haklarını koruyabilmesi için bazı yasal yollar mevcuttur. İşçi, elden ödeme nedeniyle uğradığı hak kayıplarını gidermek adına bu yollara başvurabilir. işverenin işçiye elden ödeme yapması , işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, sosyal güvenlik primleri gibi haklarının eksik ya da hiç ödenmemesi gibi sorunlar yaratabilir. Ancak bu hakların kullanılabilmesi ve işçinin yasal taleplerini mahkemeye sunabilmesi için, işçiye elden ödeme yapıldığı gerçeğini kanıtlaması gerekmektedir. işverenin işçiye elden ödeme yapması , kayıtlara geçmeyen bir sistem olduğundan, işçiye bu durumu ispat etmekte zorlayıcı bir yükümlülük yüklemektedir.
işverenin işçiye elden ödeme yapması sisteminin kayıt dışı olması, kanıt sağlamayı güçleştirse de, belirli deliller ve yargı kararlarına dayalı içtihatlar dikkate alınarak bu durum mahkemede kanıtlanabilir. Bu konuda Yargıtay içtihatları işçi lehine deliller sunma konusunda yol göstericidir. Yargıtay’ın içtihatlarında belirtilen çeşitli deliller, işçinin elden ödeme yapıldığını kanıtlama sürecini kolaylaştırmaktadır. İşçi, daha önce herhangi bir nedenle işverenden aldığı ve gerçek maaşını gösteren bir belgeyi mahkemeye sunabilirse bu belge, elden ödeme iddiasını destekleyen bir delil olarak kabul edilebilir.
Bunun yanı sıra, işçinin geçmişte kredi başvurusu yaparken bankaya sunduğu gelir belgesi veya maaş yazısı da önemli bir kanıt niteliğindedir. Bu tür belgeler, işçinin beyan ettiği maaşın işyerindeki resmi kayıtlara uymadığını gösteren değerli kanıtlardır. Ayrıca, işverenin işçiye elden ödeme yapması hususunda delil arandığı takdirde işçi ile benzer nitelikte iş yapan başka çalışanların maaşlarının karşılaştırılması da işçinin gerçek maaşını dolaylı olarak ortaya koyabilir. Mahkemeler, bu tür bir karşılaştırmayı delil olarak kabul ederek, işçinin beyan ettiği maaşa daha yakın bir maaş miktarını temel alabilir.
Son olarak, işverenin işçiye elden ödeme yapması hususunda tanık beyanları işçinin elden ödeme yapıldığını kanıtlamasında önemli bir rol oynar. İşyerinde çalışan veya işçinin durumunu bilen tanıklar, işçinin aldığı gerçek maaş miktarını doğrulayarak dava sürecine katkıda bulunabilir. Tüm bu deliller mahkemeye sunulduğunda ve Yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulduğunda, işçinin ispat yükümlülüğünü büyük ölçüde yerine getirebilmesi mümkün olmaktadır. Böylelikle, elden ödeme yapıldığını kanıtlayan işçi, yasal haklarını talep etme konusunda önemli bir dayanak elde etmiş olur.
Belgelerin tespiti hakkında ayrıca bakınız
İŞVERENİN İŞÇİYE ELDEN ÖDEME YAPMASI DURUMUNDA HAKLI FESİH SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?
İşverenin işçiye elden ödeme yapması hatalı davranışı nedeniyle işçinin iş sözleşmesini feshetmesi durumunda, TBK m. 437 ve İş Kanunu m. 26/2 uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden tarafın tazminat talep hakkı düzenlenmiştir.
Fesih nedeninin karşı tarafın sözleşmeye aykırı davranışından kaynaklanması TBK m. 437’ye göre;” eğer haklı fesih, taraflardan birinin sözleşmeye uymaması nedeniyle gerçekleşmişse, o taraf bu nedenle oluşan zararı tüm hizmet ilişkisi kapsamındaki hakları gözeterek gidermek zorundadır”. Diğer durumlarda ise hâkim, haklı fesih sonrası ortaya çıkan zararı tüm koşulları değerlendirerek serbestçe belirler.
İşçi, işverenin işçiye elden ödeme yapması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğinde işverene karşı çeşitli tazminat davaları açma hakkı kazanır. Haklı nedenle fesih, işverenin sözleşme veya yasalara aykırı davranışları nedeniyle işçinin işten ayrılmak zorunda kaldığı durumları kapsar ve bu, işçiye yasal yollardan tazminat talep etme hakkı tanır. Bu davalar, işverenin kusurlu davranışları nedeniyle işçiye verdiği zararları gidermeyi amaçlar ve işçi bu yolla işten ayrılmasından doğan haklarını talep edebilir. Haklı feshe dayalı başlıca tazminat davaları arasında kıdem tazminatı, maddi ve manevi tazminat, ödenmemiş ücretlerin talebi ve işsizlik tazminatı yer alır.
Kıdem tazminatı davası, işçinin haklı nedenle işten ayrılma durumunda açabileceği en önemli davalardan biridir. İşçi, işvereni nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğinde, en az bir yıl çalışmışsa kıdem tazminatı almaya hak kazanır. Çalıştığı her yıl için 30 günlük ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatını almak için dava açabilir. Bu dava, işçinin işten ayrılması nedeniyle doğan hak kayıplarını gidermeyi amaçlar ve işverenin kusurlu davranışlarından kaynaklanan bir tazminat talebidir.
İşverenin işçiye elden ödeme yapması sebebiyle açılan maddi tazminat davası ise işverenin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle işçinin uğradığı mali kayıpları karşılamayı hedefler. İşverenin kanuna aykırı davranışları işçiye gelir kaybı, ödenmeyen alacaklar veya başka maddi zararlar yaşatmışsa, işçi bu zararlarını karşılamak amacıyla maddi tazminat davası açabilir. Bu dava, iş sözleşmesinin sona ermesiyle oluşan maddi kayıpları telafi etmeye yöneliktir. İşçi, kaybettiği maaşlar, ödenmemiş hakları veya sözleşme kaynaklı mali zararlarını talep ederek kaybını gidermeye çalışır.
Haklı fesih sonrası açılabilecek bir diğer dava türü ise manevi tazminat davasıdır. İşverenin işçiye hakaret etmesi, mobbing (psikolojik baskı) uygulaması veya işçinin kişilik haklarına saldırıda bulunması, işçinin manevi tazminat talep etmesine neden olabilir. Bu dava türü, işçinin uğradığı manevi zararları karşılamayı amaçlar ve tazminat miktarı olayın şartlarına göre mahkeme tarafından belirlenir. Mahkeme, olayın tüm koşullarını değerlendirerek işçinin manevi zararını telafi etmeye yönelik bir karar verir. Bu davalar, işçinin onurunu ve kişilik haklarını koruma amacı taşır.
Ödenmemiş ücret ve diğer hakların talebi de, işçinin haklı nedenle fesih sonrasında başvurabileceği bir dava türüdür. İşverenin, işçiye ödenmesi gereken ücret, fazla mesai veya izin ücreti gibi ödemeleri yapmaması durumunda işçi bu haklarını yasal yollardan talep edebilir. İşçinin, iş sözleşmesi süresince biriken ödenmemiş haklarını almak için bu dava yoluna başvurması mümkündür. Ödenmeyen haklar davası ile işçi, çalıştığı döneme ait tüm haklarını almayı amaçlar ve eksik ödemeler için mahkemeye başvurabilir.
Son olarak, işverenin işçiye elden ödeme yapması sebebiyle işçinin haklı fesih sonrasında işsizlik tazminatı talep etme hakkı da vardır. İşsizlik tazminatını alabilmek için işçinin işsizlik sigortasına belirli bir süre prim ödemiş olması gerekir. İşverenin kusurlu davranışları nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçi, işsizlik maaşı almak için başvuruda bulunabilir.
HAKLI NEDENLE FESİH SEBEBİYLE TAZMİNAT DAVASI NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?
İşverenin işçiye elden ödeme yapması şeklinde haklı nedenle fesih durumunda açılan tazminat davalarının ne kadar sürede sonuçlanacağı, birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Dava konusunun ne kadar karmaşık olduğu, mahkemelerin iş yükü ve yoğunluğu, dosya içeriğinde yer alan delillerin eksiksiz ve zamanında toplanması gibi unsurlar, davanın tamamlanma süresini doğrudan etkiler. Türkiye’de iş mahkemelerinde görülen haklı nedenle feshe dayalı tazminat davaları, genellikle 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlanabileceği gibi, belirli etkenler dolayısıyla 2 yıla kadar uzayabilmektedir.
ANKARA İŞ AVUKATINA SORU SORABİLİRSİNİZ.
BU KONUDA BELIRLEYECEĞINIZ GÜN VE SAATTE AVUKATTAN ONLINE DANIŞMANLIK ALABILIRSINIZ.
Sorularınızı ve bu sorularla ilgili evrakı sisteme yükleyebilirsiniz. Online danışmanlıkta istediğiniz gün ve saati seçebildiğiniz gibi görüşme tipini de seçebilmektesiniz. Zoom, teams, whatsapp ya da telefon üzerinden görüşme sağlanabilmektedir. Ödemenin ardından tarafınıza randevu yapıldığına dair mail ile bilgi gelmektedir. Sistemde yaşanan herhangi bir sorun olduğundan iletişim numaralarımızdan iletişime geçtiğinizde toplantı manuel olarak planlanabilir. Müvekkillerimizin doğru bilgiye hızlı ve güvenilir şekilde ulaşmasını sağlamak için kurulan Online Danışmanlık Sistemimizden yüzlerce randevu alınmış olup müvekkillerimizin faydalanması amaçlanmıştır.