Akademisyen mecburi hizmet devri mevzuatta eş durumundan ve sağlık durumundan olmak üzere 2 şekilde düzenlenmiştir. Mecburi hizmet devri eş durumu bu makalenin konusu olacaktır.
Yazının ayrıntılarına geçmeden önce şu makalelerimizde ilginizi çekebilir:
İçindekiler
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ NEDİR?
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ DEVRİ ŞARTLARI NELERDİR?
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİNDE DAVA AÇILMASININ GEREKÇELERİ
- AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ SÜRECİNDE İSTİFA EDİLİRSE NE OLUR?
- MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ FORM ÖRNEKLERİ
- AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ MAHKEME KARARI
- AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET DEVRİ VE BENZERİ HUSUSLARDA ALINAN YÖK KARARLARI
- MECBURİ HİZMET DEVRİNDE AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK DESTEĞİ
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ NEDİR?
Akademisyenlerin mecburi hizmeti 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 35. Maddesi uyarınca uygulanan bir yükümlülüktür.
Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler.
Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler.
Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ DEVRİ ŞARTLARI NELERDİR?
Akademisyen mecburi hizmeti devam ederken başka bir kuruma geçiş yapabilmesi için o kurumdaki kadroya girmeye hak kazanmış olması gerekmektedir. Bu işlem tamamlanması sonrası mecburi hizmet devri için halihazırda çalıştığı kurumun gerekli formları düzenlemesi ve sonrasında geçilmek istenen kurum ve YÖK Personel Dairesi ile yazışma yapması gerekmektedir.
Akademisyenler mecburi hizmetlerini normal şartlarda başka bir yükseköğretim kurumunda yerine getiremezler. Ancak 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu buna 2 istisna getirmiştir:
Akademisyen mecburi hizmet yükümlülüğü devri istisnaları şunlardır:
- Eş durumu
- Sağlık mazeretleri
Mecburi hizmet yükümlülüğü devrinde bu iki husus hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİNDE DAVA AÇILMASININ GEREKÇELERİ
Akademisyen mecburi hizmet yükümlüğü’nün devri konusunda bir çok gerekçe olsa da en sık karşılaşılan 2 adet gerekçe görmekteyiz.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİ YÖK OLUR VERMEMESİ
Öğretim elemanlarından mecburi hizmeti olanların mecburi hizmetlerinin bir başka üniversiteye veya kuruma devri ile ilgili işlemleri yapmak YÖK Personel Dairesinin görevlerindendir. YÖK Personel Dairesi bu konuda YÖK Oluru alınması için gerekli işlemleri yürütür.
Akademisyen mecburi hizmet yükümlülüğünün devri konusunda genel olarak YÖK’ün gerekçesiz bir şekilde olur vermediğini görüyoruz. Mecburi hizmet devrinde yök oluru kurul tarafından verilmekte olup eğitim şartlarına ya da kişinin alanındaki ihtiyaca bakılmadan verildiği görülmektedir.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİ İÇİN MUVAFAKAT VERİLMEMESİ
Üniversitede bir kadroda çalışan kişinin çalıştığı bölümde yeterli akademisyen bulunsa da o bölümle ilgili eğitim verilmesi anlamında bir ihtiyaç bulunmasa da rektörlüklerin kadroları kaybetmemek için muvafakat vermediklerini görüyoruz. Bu durum daha çok küçük üniversitelerde olsa da diğer üniversitelerde de rastlanılmaktadır. Ancak muvafakat verilmemesi aile bütünlüğünü bozacağından mahkemelerce yerinde görülmemektedir.
AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ SÜRECİNDE İSTİFA EDİLİRSE NE OLUR?
Akademisyenin mecburi hizmet yükümlülüğü’nün devri gerçekleşmeden istifa edilmesi önerilmez. Zira bu konudaki yargı kararları, istifa edilmesi durumunda devredilecek bir mecburi hizmetin olmadığı ve dolayısıyla davanın reddedilmesi yönündedir.
MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ FORM ÖRNEKLERİ
Mecburi hizmet devri Form A, Form B ve diğer form örneklerini aşağıdan eklenebilirsiniz.
MECBURİ HİZMET DEVRİ FORM A 1
MECBURİ HİZMET DEVRİ-FORM A
MECBURİ HİZMET DEVRİ FORM B
AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN DEVRİ MAHKEME KARARI
Akademisyenin mecburi hizmet yükümlülüğü’nün devri ile ilgili tarafımızca açılan onlarca mahkeme kararı bulunmaktadır. Bu kararların bazıları aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ DEVRİ ANKARA İDARE MAHKEMESİ KARARI:
…… Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitim Bölümü, Resim İş Eğitimi Anabilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak görev yapan ve ………………….. Üniversitesine naklen ataması uygun bulunan davacı tarafından, 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinden doğan mecburi hizmet yükümlülüğünün Ankara’daki adı geçen üniversiteye devredilmesinin Yükseköğretim Kurumu tarafından uygun bulunmadığından bahisle başvuru sürecinin sonlandırılmasına ilişkin 10.10.2019 tarih ve 656 sayılı ………….. Üniversitesi Rektörlüğü işleminin; eşinin özel sektörde çalıştığı, başta aile birliğinin bozulacağı ve bunun anayasaya aykırı olduğu, diğer taraftan ……………….. Üniversitesinin kadro durumunun yeterli olduğu, 2 kişinin norm fazlası olarak görev yaptığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Buradaki asıl uyuşmazlık iki üniversite de bu geçişi yerinde görürken YÖK’ün hukuka aykırı bir işlem tesis etmesinden kaynaklanmıştır.
YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞININ SAVUNMASI : Usule ilişkin olarak; davanın süresinde açılmadığı, esasa ilişkin olarak ise; 2547 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca öğretim elemanlarının mecburi hizmetlerini kadrolarının bulunduğu yükseköğretim kurumunda yerine getirmelerinin hüküm altına alındığı, bu yasal zorunluluklarının yerine getirmeden başka bir üniversiteye geçmelerine onay verilmesinin yargı yolu ile zorlanamayacağı, idarenin bağlı yetki içerisinde olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
…. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNÜN SAVUNMASI : Usule ilişkin olarak; Rektörlüğün hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, esasa ilişkin olarak ise; davacının, üniversiteye alınması düşünülen öğretim üyesi ilanına başvuruda bulunduğu ve gerekli bilimsel yeterliliğe sahip olduğu görüldüğünden atamasının uygun olduğuna karar verildiği, ardından …………Üniversitesinden uygun görüş alındığı, daha sonra 2547 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca lisansüstü eğitimi dolayısıyla doğan mecburi hizmetinin üniversiteye devredilebilmesi için gerekli olan evrakın Yükseköğretim Kurulu Başkanlığına gönderildiği, adı geçen Başkanlıkça devir işleminin uygun görülmediği, akabinde öğretim üyesi ihtiyacının fazla olması ve ……………..Üniversitesi Rektörlüğünün davacıya ihtiyacının bulunmaması nedeniyle, bahse konu talebin yeniden değerlendirilmesi talebinde bulunulduğu, bu talebin de uygun görülmediği ve davacının atamasının yapılamadığı, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
İlk olarak işlem hakkında Ankara 11. İdare Mahkemesince 2019/2102 Esas sayılı dosyada Yürütme Durdurma Kararı verilmiştir :
“..mecburi hizmet yükümlülüğünün başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemeyecek iken, eş durumu ve sağlık mazereti olması durumunda, mecburi hizmet yükümlülüğünün, başka yükseköğretim kurumları ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının eş durumu mazeretine bağlı olarak mecburi hizmetinin …………. Üniversitesine devredilmesine yönelik talepte bulunduğu ve eşinin üç yılı aşkın süredir Ankara’da özel bir şirkette çalıştığı anlaşıldığından, 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinden doğan mecburi hizmet yükümlülüğünün Ankara’daki adı geçen üniversiteye devredilmesinin Yükseköğretim Kurumu tarafından uygun bulunmadığından bahisle başvuru sürecinin sonlandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması durumunda, davacının herşeyden önce aile birliğinin sağlanamayacağı, ayrıca kariyer olanaklarından mahrum kalacağı ve maddi ve sosyal hakları yönünden telafisi güç zararlara uğrayacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA”
Akabinde ise Ankara 11. İdare Mahkemesi şu gerekçe ile işlemi iptal etmiştir;
“Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının mecburi hizmet yükümlülüğünü ……….. Üniversitesinde yerine getirmesi gerektiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta ise de, ………… Üniversitesinin ………… Bölümünde açılan dr. öğretim üyesi kadro ilanına başvuru yaptığı ve 08.05.2019 tarihinde bu kadroya atanmaya hak kazandığı, diğer taraftan eşinin üç yılı aşkın süredir Ankara İlinde özel şirkette çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davacının eşinin üç yılı aşkın bir süreden beri özel bir firmada çalıştığı, 26.11.2014 tarih ve 29187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 19.11.2014 tarihli ve 6569 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinin 3. fıkrasına 2. cümle olarak eklenen hüküm ile, mecburi hizmet yükümlülüğünün başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemeyecek iken, eş durumu ve sağlık mazereti olması durumunda,
…mecburi hizmet yükümlülüğünün, başka yükseköğretim kurumları ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının eş durumu mazeretine bağlı olarak mecburi hizmetinin ……….. Üniversitesine devredilmesine yönelik talepte bulunduğu ve eşinin üç yılı aşkın süredir Ankara’da özel bir şirkette çalıştığı anlaşıldığından, 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinden doğan mecburi hizmet yükümlülüğünün Ankara’daki adı geçen üniversiteye devredilmesinin Yükseköğretim Kurumu tarafından uygun bulunmadığından bahisle başvuru sürecinin sonlandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin İPTALİNE,”
Bu karardan sonra Ankara’daki Üniversite ile YÖK’e yargı kararını ivedilikle uygulaması için başvuru yapılmış ve YÖK kararını değiştirmiştir. Değişen karar ilgili üniversiteye bildirildikten sonra müvekkilimizin ataması yapılmıştır.
Bu kararlardan sonra hem Ankara’daki üniversite hem de YÖK istinaf başvurusunda bulunmuşsa da ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 4. İDARİ DAVA DAİRESİ ESAS NO : 2020/1917 KARAR NO : 2020/2733 sayılı kararı ile lehe karar onanarak kesinleşmiştir.
AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMETİ DEVRİ VAN İDARE MAHKEMESİ KARARI:
- AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN EŞ DURUMUNDAN BAŞKA ÜNİVERSİTEDE YERİNE GETİRİLMESİ
Van İdare Mahkemesi İptal Kararı’nda 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mecburi hizmet yükümlülüğünün başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemeyecek iken, eş durumu ve sağlık mazereti olması durumunda, mecburi hizmet yükümlülüğünün, başka yükseköğretim kurumları ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilebileceğinin hüküm altına alındığı, davacının eş durumu mazeretine bağlı olarak mecburi hizmetinin devri talebinin kabul edilmemesi hukuka uygun olmadığı hüküm altına alınmıştır.
- AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET DEVRİ İLE İLGİLİ DAVANIN ÖZETİ
Hakkari Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalında Doktor Öğretim Üyesi olarak görev yapan davacının, eşinin Sinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalında mecburi hizmet yükümlülüğü kapsamında 07/06/2023 tarihine kadar Araştırma Görevlisi olarak görevli olması nedeni ile kendisinin mecburi hizmet yükümlülüğünün muvafakat yoluyla Sinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalına devredilmesi yönündeki isteminin;
Yüksek Öğretim Kurulu tarafından uygun bulunmadığından bahisle reddine ilişkin Hakkari Üniversitesi Rektörlüğünün 26/02/2021 tarih ve E.2771 sayılı işleminin; aile bütünlüğünün sağlanması ve korunması gerektiği, 2547 sayılı kanunun 35. maddesinden doğan mecburi hizmet yükümlülüğünün aile mazereti nedeniyle başka bir üniversiteye devredilmesine mevzuatın cevaz verdiği, bu durumun Anayasanın 41. maddesinin bir gereği olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİ İLE İLGİLİ DAVADA YÜKSEKÖĞRETİM KURULU BAŞKANLIĞI SAVUNMASININ ÖZETİ
Usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise; davacının Hakkari Üniversitesinde mecburi hizmet yükümlülüğünün bulunduğu, davacının hizmetine Hakkari Üniversitesinde ihtiyaç duyulduğu, bu nedenle Sinop Üniversitesine nakil talebinin uygun görülmediği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek mecburi hizmet devri davasının reddi gerektiği savunulmaktadır.
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET DEVRİ İLE İLGİLİ DAVA HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ SAVUNMASININ ÖZETİ
Savunma dilekçesi süresinde verilmemiştir.
- AKADEMİSYEN MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ’NÜN EŞ DURUMUNDAN BAŞKA ÜNİVERSİTEDE YERİNE GETİRİLMESİ MAHKEME KARARI
Karar veren Van 2. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Davalı Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının süre aşımına yönelik usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41’nci maddesinde; “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmüne yer verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 6’ncı maddesinin (a) fıkrasında; Yükseköğretim Kurulunun, tüm yüksek öğretimi düzenleyen ve yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerine yön veren, bu kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, bir kuruluş olduğu, aynı Kanun’un 7’nci maddesinde;
Yükseköğretim kurumlarının bu Kanunda belirlenen amaç, hedef ve ilkeler doğrultusunda kurulması, geliştirilmesi, eğitim – öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretim alanlarının ihtiyaç duyduğu öğretim elemanlarının yurt içinde ve yurt dışında yetiştirilmesi için kısa ve uzun vadeli planlar hazırlamak, üniversitelere tahsis edilen kaynakların, bu plan ve programlar çerçevesinde etkili bir biçimde kullanılmasını gözetim ve denetim altında bulundurmak, Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Aynı Kanun’un ‘Öğretim elemanı yetiştirme’ başlıklı 35’nci maddesinde; “Yükseköğretim kurumları; kendilerinin ve yeni kurulmuş ve kurulacak diğer yükseköğretim kurumlarının ihtiyacı için yurt içinde ve dışında, kalkınma planı ilke ve hedeflerine ve Yükseköğretim Kurulunun belirteceği ihtiyaca ve esaslara göre öğretim elemanı yetiştirirler. (Ek fıkra: 17/8/1983 – 2880/18 md.)
Öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye, Yükseköğretim Kurulunca geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler. (Ek fıkra: 17/8/1983 – 2880/18 md.) Yurt içi veya yurt dışında yetiştirilen öğretim elemanları,genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. (Ek cümle: 19/11/2014-6569/26 md.)
Bu mecburi hizmet, eş durumu ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemez. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları bu hüküm dışındadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan düzenleme ile mecburi hizmet yükümlülüğü bulunan öğretim elemanlarının eş durumu ve sağlık mazaretine bağlı olarak mecburi hizmetlerini bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarından başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilmesine olanak tanınmıştır.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 25.02.2015 tarih ve 10467 sayılı kararında; “2547 sayılı Kanun’un 35/3. Fıkrası hükmü doğrultusunda, Yürütme Kurulu’nun 18/02/2015 tarihli toplantısında Kurulca yapılacak mecburi hizmet devirlerinde aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde işlem yapılmasına karar verildiği,
..Mecburi hizmet devrinin yapılabilmesi için ön koşul olarak söz konusu devrin yapılmasının istendiği kurum veya kuruluşa, mevzuatına uygun olarak atanmaya hak kazanılmasının gerektiği, bu kapsamda;
..eş durumu mazereti nedeniyle mecburi hizmet devri tekliflerinde, mecburi hizmet yükümlüsünün aile cüzdanı veya vukuatlı nüfus kayıt örneğiyle evli olduğunu belgelendirdiği eşinin; kamu personelleri arasında yer almaması halinde, o ilde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olduğunun belgelendirilmesi halinde eşinin görevli olduğu ildeki yukarıda belirtilen atanmaya hak kazandığı kamu kurum ve kuruluşuna mecburi hizmet devrinin yapılabileceği,
..eşinin bulunduğu ilde mecburi hizmet yükümlüsünün durumuna uygun kadronun bulunmaması halinde veya mecburi hizmet yükümlüsüne ihtiyaç duyulmaması halinde o ilin sınır komşusu illerden birindeki kamu kurum ve kuruluşuna mecburi hizmet devri yapılabileceği” belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 2011 yılında Hakkari Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak göreve başladığı, devam eden süreçte yüksek lisans ve doktora eğitimi için 2547 sayılı Kanunun 35.maddesi uyarınca kadrosunun geçici olarak Hacettepe Üniversitesine tahsis edildiği,
Hacettepe Üniversitesinde yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan davacının 25/09/2019 tarihinde yeniden Hakkari Üniversitesinde görevine başladığı, 12/03/2020 tarihi itibarıyla Doktor Öğretim Üyesi unvanına yükseldiği, daha sonra Sinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümünde açılan Doktor Öğretim Üyesi kadro ilanına başvuru yaptığı ve bu kadroya atanmaya hak kazandığı, eşinin de Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Eğitimi Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak görev yaptığı,
…bu nedenle Sinop Üniversitesi tarafından eş özrü mazereti de göz önünde bulundurularak mecburi hizmet yükümlülüğü devrinin Sinop Üniversitesine yapılması yönünde Hakkari Üniversitesinden muvafakat talebinde bulunulduğu, muvafakat talebinin reddedilmesi üzerine 20/11/2020 tarih ve E.6091 sayılı yazı ile Yüksek Yüksek Öğretim Kurulundan mecburi hizmet yükümlülüğü devrinin Sinop Üniversitesine yapılması talebinde bulunulduğu, talebin Yüksek Öğretim Kurulunun 30/12/2020 tarih ve 68 sayılı kararı ile uygun bulunduğu,
Hakkari Üniversitesinin 20/01/2021 tarih ve E.865 sayılı yazısı ile karara itiraz edildiği, itiraz üzerine Yüksek Öğretim Kurulunun 27/01/2021 tarih ve 4 sayılı kararı ile Yürütme Kurulunun 30/12/2020 tarih ve 68 sayılı kararı iptal edilerek mecburi hizmet yükümlülüğü devrinin Sinop Üniversitesine yapılması isteminin reddine karar verildiği, anılan karar üzerine Hakkari Üniversitesi tarafından bu işlem dayanak alınarak 26/02/2021 tarih ve E.2771 sayılı yazı ile mecburi hizmet yükümlülüğü devrinin Sinop Üniversitesine yapılmasının uygun bulunmadığına karar verilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlıkta; davacının mecburi hizmet yükümlülüğünü Hakkâri Üniversitesinde yerine getirmesi gerektiğinden bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta ise de, Sinop Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümünde açılan Doktor Öğretim Üyesi kadro ilanına başvuru yaptığı ve bu kadroya atanmaya hak kazandığı, diğer taraftan eşinin de aynı üniversitede mecburi hizmet yükümlülüğü kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mecburi hizmet yükümlülüğünün başka yükseköğretim kurumlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilemeyecek iken, eş durumu ve sağlık mazereti olması durumunda, mecburi hizmet yükümlülüğünün, başka yükseköğretim kurumları ve kamu kurum ve kuruluşlarında yerine getirilebileceğinin hüküm altına alındığı,
…davacının eş durumu mazeretine bağlı olarak mecburi hizmetinin Sinop Üniversitesine devredilmesine yönelik talepte bulunduğu ve eşinin de Sinop Üniversitesinde görev yaptığı, ayrıca davacının görev yaptığı Hakkari Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim dalında 5 öğretim görevli bulunmasına karşın davacının naklini talep ettiği Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim dalında 3 öğretim görevlisinin görev yaptığı ve Sinop Üniversitesinin anılan bölümde öğretim görevlisine ihtiyacı bulunduğu anlaşıldığından,
…davacının 2547 sayılı Kanunun 35. maddesinden doğan mecburi hizmet yükümlülüğünün Sinop Üniversitesine devredilmesinin Yükseköğretim Kurulu tarafından uygun bulunmadığından bahisle reddine ilişkin Hakkari Üniversitesinin 26/02/2021 tarih ve E.2771 sayılı işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; Dava konusu işlemin iptaline 08/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
AKADEMİSYENİN MECBURİ HİZMET DEVRİ VE BENZERİ HUSUSLARDA ALINAN YÖK KARARLARI
2547 sayılı Kanunun 35. Maddesi Kapsamındaki Görevlendirilmeler Hakkındaki YÖK Kararları
MECBURİ HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ DEVRİ
MECBURİ HİZMET DEVRİNDE AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK DESTEĞİ
Akademik Hukuk & Danışmanlık Yükseköğretim Hukuku olarak kapsamında takip ettiğimiz konulardan biri de mecburi hizmet devri konusundaki davalardır. Bu hususta yukarıda açıklanan ve davaların hazırlık aşamasında dikkat edilecek hususların sonucunda açılan diğer emsal davalarımıza neler olduğuna dair Akademik Kadro İptal Davaları başlıklı yazımız bilgilerinize sunulmuştur. Bununla birlikte yine Yükseköğretim Hukuku olarak kapsamında Disiplin Soruşturmaları çerçevesinde kişiye özel ilanının idari yaptırıma tabi olduğuna dair Kişiye Özel İlan İle Görevi Kötüye Kullanma Suçu başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.
Mecburi hizmet hakkında aklıma takılan sorularımın cevabını aldığım bir sayfa. Ülkemizin her yerinden böyle bir hizmete ulaşabilmek gerçekten çok önemli ve kıymetli. Emeğe geçen herkese çok teşekkür ederim.