Sağlık HukukuSAĞLIK HUKUKUNDA CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ

Cinsiyet değişikliği ile ilgili davalar sağlık hukuku bakımından nadir görülmekle birlikte son dönemde artan konulardandır.

CİNSİYET DEĞİŞTİRME HAKKI

CİNSİYET DEĞİŞTİRME HAKKI

Cinsiyet değişikliği de kişiye sıkı sıkıya bağlı haktır. Hak ise hukuken koruma altına alınan menfaattir. Kişinin daha çok hayatı, sağlığı, vücut tamlığı, şeref ve haysiyeti gibi varlıkları  gibi değeri para ile ölçülemeyen hakları kişiye sıkı sıkı bağlı haklardandır. Cinsiyet değiştirme şahıs varlığına ilişkin bir hak türüdür.

Vücut bütünlüğü ve hayat hakkı en temel insan hakkıdır. Rıza alınmadan kişinin vücut bütünlüğüne yapılan her türlü müdahale hukuka aykırıdır. Cinsiyet değiştirme de vücut bütünlüğüne karşı yapılan tıbbi bir müdahale türüdür. Cinsiyet değiştirme müdahalelerin yapılması için başta  kişinin rızası ve zorunluluk şartıyla verilmiş  mahkeme kararı gerekir.

CİNSİYET DEĞİŞTİRME İLE İLGİLİ HUKUKİ DÜZENLEME

CİNSİYET DEĞİŞTİRME İLE İLGİLİ HUKUKİ DÜZENLEME

Yürürlükte olan Türk Medeni Kanunu 40. maddesi uyarınca düzenlemeler ile cinsiyet değiştirme konusunda düzenlemeler yapılmış, gelişen süreçte toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışacak düzeyde yasal düzenlemeler yapılmıştır. Kanundaki ilgili madde şu şekildedir:

Madde 40- Cinsiyetini değiştirmek isteyen kimse, şahsen başvuruda bulunarak mahkemece cinsiyet değişikliğine izin verilmesini isteyebilir. Ancak, iznin verilebilmesi için, istem sahibinin onsekiz yaşını doldurmuş bulunması ve evli olmaması; ayrıca transseksüel yapıda olup, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu ve üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunduğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmî sağlık kurulu raporuyla belgelemesi şarttır. Verilen izne bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilir.”

CİNSİYET DEĞİŞTİRME AMELİYATLARINDA HUKUKA UYGUNLUK ŞARTLARI

CİNSİYET DEĞİŞTİRME AMELİYATLARINDA HUKUKA UYGUNLUK ŞARTLARI

1-Başvuru

Cinsiyet değişikliğine izin verilmesi için öncelikle mahkemeye başvuruda bulunulmalıdır.

2-18 Yaşını Doldurmuş Olma Şartı

   Kanunda herhangi bir yoruma yer bırakmaksızın 18 yaşını belirleyici sınır olarak belirlenmiştir. Yani evlenme sebebiyle ergin kılınma durumlarında da yaş sınırı 18 olarak belirlenmiş olmaktadır. Ancak geri dönüşümü neredeyse imkansız olan bu tıbbi operasyon için yaş sınırı çok isabetli bir düzenleme olsa da geciktiği takdirde telafisi imkansız durumlar sözkonusu olacak ise mahkemenin onsekiz yaşının altında da cinsiyet değişikliğine izin vermesi hukuka uygun görülebilir.

3-Evli Olmama Şartı

    Türk Medeni Kanunu madde 40’ta sayılan şartlar arasındaki diğer bir şart cinsiyet değiştirecek olan kişinin evli olmaması gerektiğidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken başvurucunun cinsiyet değişikliğine izin için başvurduğu sıradaki medeni halidir.Yani daha önceden evlenip boşanmış olması bu kanun maddesince belirlenen evli olmama şartına aylırılık teşkil etmez. Hatta çocuk sahibi olması dahi cinsiyet değişikliğine engel teşkil etmez.

4-Transeksüel Yapıda Olma Şartı

     Bahse konu kanundaki diğer bir şart ise cinsiyet değiştirecek olan kişinin  transseksüel yapıda olmasıdır. Diğer bir deyişle cinsiyet değişiminin beden ve ruh sağlığı açısından zaruri bir hal almasıdır. Bu bağlamda cinsiyet değiştirecek olan kişinin  transeksüel yapıda olup olmadığının tespiti başvurulan mahkemece görevlendirilecek bu konuda uzman hekim  bilirkişileri tarfından  tespit edilcek ve mahkeme bu raporlar doğrultusunda karar verecektir.

5-CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

   Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi 1. fıkrasına dayalı ameliyat izni davasında yetkili mahkeme; davacının yerleşim yeri mahkemesi olup, görevli mahkeme; asliye hukuk mahkemesidir.

6-CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN AMELİYAT İZNİ DAVASINDA DAVALI OLARAK KİM GÖSTERİLİR?

Bu dava Nüfus Müdürlüğü’ne karşı açılmalıdır.

7-CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN AMELİYAT İZNİ DAVASINDA ZAMANAŞIMI

Mahkeme tarafından verilen  ameliyat izni kararı, kararın kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar.

8-CİNSİYET DEĞİŞTİRME SÜRECİ

Cinsiyet değiştirme sürecinde  yapılması gerekenler aşağıda

  • Asliye hukuk mahkemeleri nezdinde dava açılır.
  • Açılan dava kapsamında mahkeme tarafından davacı cinsel kimlik konseyinin bulunduğu bir eğitim araştırma hastanesine sevk edilecektir.
  • Sevki yapılan hastanede teşhis ve tanı süreçleri yönetilmeye başlanacaktır. Bunun için öncelikle psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirme – izleme yapılacaktır. Bu süreçte bireyin gerçekten transseksüel yapıda olup olmadığı değerlendirmeye alınacaktır. Söz konusu süreç 6 ay ile 2 yıl arasında değişebilir.
  • Psikiyatri uzmanı tarafından sürecin uygun ilerlemesi ve bireyin transseksüel olduğunun düşünülmesi halinde endokrinoloji uzmanına sevki yapılarak hormon tedavisi yahut diğer adıyla terapi sürecine başlanacaktır.
  • Daha sonrasında sağlık kurulu tarafından “ruh sağlığı açısından davacının transseksüel yapıda olup; cinsiyet değiştirme ameliyatı olması zorunludur” kararı çıkması halinde mahkemeden cinsiyet değiştirme ameliyatının gerçekleşmesi için izin kararı alınabilecektir.
  • Söz konusu raporun 6 ayrı uzman tarafından imzalanmış olması gerekmektedir. Bu 6 ayrı uzmanlık imzası; davacının durumunun gereken tüm alanlarda değerlendirildiğinin göstergesidir. Bu açıdan önemlidir.
  • Trans bireyin izlenmesi gereken 6 ayrı uzmanlık ise aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
    • Psikiyatri
    • Üroloji
    • Kadın doğum
    • Endokrinoloji
    • Genetik
    • Plastik cerrahi
  • İzin kararının alınmasından sonra cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirilebilecektir.
  • Cinsiyet değiştirme ameliyatının gerçekleştirilmiş ve buna yönelik raporun alınması halinde karar ilan edilecek ardından nüfus müdürlüğüne gönderilecektir.
  • Yeni kimliğe böylece ulaşacaktır.

KİMLİKTE CİNSİYET HANESİNİN DEĞİŞMESİ İÇİN NE YAPMAM GEREKİR?

KİMLİKTE CİNSİYET HANESİNİN DEĞİŞMESİ İÇİN NE YAPMAM GEREKİR?

Kimlikte cinsiyet hanesinin değişmesi için ne yapılacağı, Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu dava, hukukta, “Nüfus Sicilinde Cinsiyet Hanesinin Düzeltilmesi” davası olarak geçer. Cinsiyet değişikliği  ameliyatının  gerçekleştirilmesinden sonra “cinsiyet değiştirme nedeniyle nüfus kaydının düzeltilmesi davası” açılacaktır. Cinsiyet değiştirme ameliyatının gerçekleştirilmiş ve buna yönelik raporun alınması halinde ilan edilecek ve nüfus müdürlüğünden ilgili değişikliğin yapılması talep edilebilecektir. Bu arada; cinsiyet değiştirme nedeniyle nüfus kaydının düzeltilmesi davası ile isim düzeltme davası da aynı dava ile açılabilecektir.

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME İLE İLGİLİ ÖRNEK KARAR

CİNSİYET DEĞİŞİKLİĞİNDE GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME İLE İLGİLİ ÖRNEK KARAR

Yargıtay Kararı – 20. HD., E. 2018/5564 K. 2018/7541 T. 26.11.2018

“Dava, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi ve nüfus kaydının değiştirilmesi isteminde ilişkindir.

…Sulh Hukuk Mahkemesi, cinsiyet değişikliğine izin verilmesine ilişkin talep TMK’nın 40. ve Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinden kaynaklandığı, bu kanun gereğince bu tür davalarda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

…1. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacının cinsiyet değişikliğine izin talebinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve çekişmesiz yargı işlerinde de görevli mahkemenin aksine düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Somut olayda; davacı, durumunun hayatını zorlaştırdığını, öğrenim görme, tedavi olma ve iş hayatı gibi konularda güçlükler yaşadığını, karşılaştığı tutum ve davranışlardan rencide olduğunu, bu davranışların insanlık onuruyla bağdaşmadığını, resmi kurum ve kuruluşlarla ilişkilerinde, aşağılamaya varan davranışlarına maruz kaldığını, sağlıklı bir birey olarak yaşayabilmek için bu değişimi gerçekleştirmesi gerektiğini belirterek cinsiyet değişikliğine izin verilmesini ve cinsiyet ve isim değişikliğinin nüfus kaydına tescilini talep etmiştir.

Cinsiyet değişikliğine izin istemi, 6100 sayılı HMK’nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK’nın 383. maddesine göre, çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme olmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.”

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır.

Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görüleceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 E. – 2013/1698 K. sayılı ilâmıyla da benimsenmiş olup bu nedenle, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

CİNSİYET DEĞİŞTİRME SÜRECİ İLE İLGİLİ ÖRNEK KARAR

CİNSİYET DEĞİŞTİRME SÜRECİ İLE İLGİLİ ÖRNEK KARARYargıtay Kararı – 8. HD., E. 2017/7453 K. 2018/2260 T. 15.2.2018

“Dava dilekçesinde, cinsiyet değişikliğine izin verilmesi, yasal koşullar gerçekleştiğinde de nüfus kaydında buna uygun cinsiyet ve isim düzeltiminin yapılması istenmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesi kapsamında cinsiyet değişikliği için izin verilmesi ve cinsiyet değişikliğinin nüfusa tescili istemine ilişkindir.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40.maddesinde cinsiyet değiştirme ve cinsiyet değiştirme için aranan şartlar düzenlenmiş olup buna göre; cinsiyet değiştirmek isteyen kimse mahkemeye şahsen başvurarak cinsiyetinin değiştirilmesini talep edebilecektir. Mahkeme bu istem karşısında cinsiyet değişikliğine izin verebilmek için istem sahibinin 18 yaşını doldurmuş olması, evli olmaması, transseksüel yapıda olup cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğunu bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmi sağlık kurulu raporuyla belgelemiş olması şartlarını arayacaktır. Bu şartların yerine gelmesiyle cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek ve verilen izin kararı doğrultusunda kişi cinsiyet değişikliği ameliyatı olabilecektir. Cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde ise bu defa mahkemeden nüfus kaydının düzeltilmesi talebinde bulunularak yeni durum nüfus siciline işlenebilecektir.

Cinsiyet değiştirme kanundaki düzenlemeye göre iki aşamadan oluşmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasında tahdidi olarak sayılan şartların varlığı halinde mahkemece cinsiyet değişikliği için izin kararı verilecek, maddenin ikinci fıkrasında ise; birinci fıkra gereği verilen ve kesinleşen cinsiyet değişikliğine izin kararına bağlı olarak amaç ve tıbbî yöntemlere uygun bir cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde, mahkemece nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir.

Yani cinsiyet değişikliği için; ilk önce cinsiyet değişikliğine dair mahkemece izin kararı verilmeli ve bu izin kararına istinaden gerekli cinsiyet değişikliği ameliyatı yapılmalıdır. Daha sonra açılacak davada ise mahkemece, cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması hâlinde nüfus sicilinde gerekli düzeltmenin yapılmasına karar verilecektir. Özetle; TMK 40. maddesine göre, iki ayrı dava mevcut olup, birinci fıkrada cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası, ikinci fıkrada ise cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davası düzenlenmiştir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerledirildiğinde; davacının iddiası Almanya’da cinsiyet değişikliği için ameliyat olduğu ve bu ameliyatlara dair rapor suretlerinin tercümelerini dosyaya sunmuştur. Ancak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 29.01.2016 tarih ve 242 sayılı raporuna göre davacının sunulan belgelere göre cinsel değişiklik ile ilgili bir cerrahi işlem uygulanmadığı bildirilmiştir.

Dolayısı ile Kanunun 40. maddesindeki cinsiyet değişikliği için ameliyat aşamasının geçildiği kabul edilemez. Ancak mahkemece davacının durumu ile ilgili iki ayrı sağlık kurulu raporu alınmış, sunulan raporlar Kanunun aradığı hususları ihtiva etmemektedir. Şöyle ki; cinsiyet değişikliğine izin için ilk raporda olması gereken husular; cinsiyet değişikliği talep eden kişinin transseksüel yapıda olup olmadığı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı hususları açıkça raporda belirtilmelidir. İlk aşama yani cinsiyet değişikliği ameliyatı tamamlandıktan sonra ikinci aşamada ise, nüfus kaydında düzeltme yapılabilmesi için cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin resmî sağlık kurulu raporuyla doğrulanması gerekmektedir.

Buna göre mahkemece yapılacak iş; cinsiyet yönünden nüfus kütüğünde düzeltme davasının eldeki dosyadan tefrik edilip ayrı bir esasa kaydı yapılarak cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası ve izin verilecekse tıbbi yöntemlere uygun cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirildiğinin “Resmi Sağlık Kurulu Raporu” sunması için imkan tanınıp, bunun sonucuna göre karar verilmesi; cinsiyet değişikliğine izin verilmesi davası yönünden ise, davacının bizzat yurt dışı tedavi belgeleri ile birlikte bir eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak;

1-Transseksüel yapıda olup olmadığı,

2-Değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olup olmadığı,

3-Üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermekten ibarettir.”

MALPRAKTİS DAVALARINDA SAĞLIK HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ

Sağlık Hukuku ile ilgili mevzuat, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Avukatlık Kanunu veya başka herhangi bir mevzuatta ‘sağlık hukuku avukatı’ adı altında özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Sağlık hukuku avukatı, genel anlamda malpraktis davaları olmak üzere, devlet hastanesinin ve özel hastanenin sorumluluğunda, hekime rücu davalarında, hekimin aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan durumlar, gelişen komplikasyonlar, yanlış tıbbi müdahaleler, hatalı estetik ameliyat davaları ve işlemlerinde uzmanlaşmış veya çalışmalarını bu alanlara yoğunlaştırmış bir avukatı ifade eder.

ANKARA MALPRAKTİS AVUKATLARI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA

Ankara sağlık hukuku avukatlarının en tecrübelileri ile karmaşık olayları kısa zamanda çözen uzmanları Akademik Hukuk & Danışmanlık kadrosunda bulunmaktadır. Malpraktis davalarında hastanelerin sorumluluğu konusunda bilgi almak için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Malpraktis davalarında kürtaj ve gebeliğin sonlandırılması dışında Sağlık Hukuku ile ilgili şu makalelerimiz de dava ve diğer süreçlerinizde size yardımcı olabilir:

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap