Hekimin Mesleki Sorumluluk Sigortası sayesinde, doktorun Sigorta Şirketine doğrudan hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı dava açmak mümkündür. Bu durumun hukuksal dayanaklardan ilki Türk Ticaret Kanunu’nun 1478. Maddesidir. Buna göre; zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir. Diğer hukuki dayanak ise Hekimin Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B/5 maddesi gereğince de TTK’nın bahse konu maddesi aynen zikredilmiş olup, malpraktis davalarında sigorta şirketine doğrudan dava açılabileceği hüküm altına alınmıştır.
İçindekiler
- HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALAR
- MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KAPSAMINDA SİGORTA ŞİRKETİNE DOĞRUDAN DAVA HAKKI
- HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME
- TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASININ KONUSU NEDİR?
- TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER NELERDİR?
- SİGORTANIN BAŞLANGICI VE SONU NE ZAMANDIR?
- RİZİKO TAM OLARAK NE ZAMAN GERÇEKLEŞMİŞ OLUR?
- RİZİKOYA İLİŞKİN OLARAK SİGORTA ETTİRENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ NELERDİR?
- SİGORTA TAZMİNATI NE ZAMAN MUACCEL OLUR?
- ZARAR GÖREN, UĞRADIĞI ZARARIN SİGORTACIDAN İSTEYEBİLİR Mİ?
- SİGORTACININ SİGORTALIYA HANGİ DURUMLARDA RÜCU HAKKI VARDIR?
- SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN DOĞACAK TALEPLERDE ZAMANAŞIMI SINIRLAMASI VAR MIDIR?
- SİGORTA SÖZLEŞMESİ HANGİ HALLERDE SON BULUR?
- SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN ÖZEL FESİH NEDENLERİ NELERDİR?
- HEKİMLER TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI YAPTIRMAK ZORUNDA MI?
- TEMİNAT KAPSAMI NEDİR?
- TIBBİ HATA NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNDE SİGORTACININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
- TIBBİ HATA NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNDE SİGORTA ETTİRENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
- ZARARIN MEYDANA GELMESİ SONRASI, SİGORTA BEDELİNİN ÖDENMESİ NE ZAMAN NASIL OLUR?
- HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALARLA İLGİLİ ÖRNEK YARGI KARARI
HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALAR
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı davalar, Türk Ticaret kanunu ve Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yer alan paralel düzenlemeden dayanılarak tıbbi malpraktis sebebiyle zarara uğradığını ve bu zararın tanzimi talebiyle dava açmak isteyen kimse, hekim veya sağlık kurumunu dava etmeden, doğrudan hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta şirketi aleyhine dava açabilecektir.
Ülkemizdeki uygulanan sigorta mantığı bakımından; şayet sigorta şirketi marifetiyle sigortalanan bir menfaat var başka bir deyişle bir menfaatin sigortalandığına ilişkin poliçe var ise, zarar görenin doğrudan ilgili poliçeye başvurarak zararın tanzimin talep etmesi sigortanın amaca uygun bir yaklaşım olmakla birlikte hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı davaların açılmadan önceki prosedürde hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası poliçelerinde sigortanın konusu gereği sigorta prosedürünün uygulanmasına uygun değildir.
MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KAPSAMINDA SİGORTA ŞİRKETİNE DOĞRUDAN DAVA HAKKI
Tıbbi malpraktis kapsamında zarara uğradığını ve bu zararın tanzimini talep eden kimse hekim veya sağlık kurumunu dava etmeden, doğrudan sigorta şirketi aleyhine dava açma hakkına sahiptir. Ancak açılacak olan davanın idare hukuku yönünden ve hekimin mesleki sorumluluk sigortası kapsamında poliçenin kesildiği sigorta şirketinin davayı takip etmesi yönünden bazı sakıncaları vardır.
İdare hukuku yönünden; kamu hastanelerinde görevli doktorlar kamu görevlisidir ve kamu görevlilerinin görevlerini yaparken zarar verdikleri ve bunun zararların tanzimi talepli davalar idare mahkemesinde tam yargı davası olarak Sağlık Bakanlığı’na karşı açılır. Ve zarar gören haklı bulunduğu takdirde zarar ; Devlet tarafından karşılanır. Devletin sorumlu olan kamu görevlisine rücu hakkı mevcuttur.
Yargılama aşamasında dava hekime ihbar edilir ve müdahil olabileceği bildirilir. İdare mahkemesinde usul bu şekilde olmakla birlikte, sigorta şirketine doğrudan dava hakkı kapsamında sigorta şirketine karşı açılan davalar idareyi(Sağlık Bakanlığı, ilgili Üniversite) devre dışı bırakmaktadır. Bu bağlamda idare hukuku ve özel hukuk ayrımı devreye girmekte ve Devletin sunmuş olduğu sağlık hizmeti neticesindeki uğranılan zararın bütün sorumluluğu sigorta şirketi üzerine bırakılmaktadır.
Diğer bir hususu ise; sigorta şirketi açısından davanın takibi hususundaki yaşanan aksaklıklardır. Şöyle ki; kendisine doğrudan dava açılan sigorta şirketi davaya konu tıbbi müdahale neticesi uğranıldığı iddia edilen zarardaki illiyet bağının tespiti ve buna yönelik savunmalar tıbbi uzmanlık gerektiren bir husustur. Bu bağlamda davalı taraf olan sigorta şirketinin savunma yapabilmesi için hastanın tedavi süreciyle ilgili bütün bilgiye sahip olması gerekir. Mahkemenin verdiği iddialara cevap süresi düşünüldüğünde sigorta şirketinin hastanın dosyasına ulaşıp oradaki bilgilere göre kapsamlı savunma yapma ihtimali oldukça düşüktür. Ayrıca bahse konu davadan hiç haberi olmayan doktor bakımından da risk oluşturacağı açıktır.
HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALARDA GÖREVLİ MAHKEME
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı davalarda görevli ve yetkili mahkeme hususuna geçmeden önce tıbbi hata nedeniyle tazminat konulu uyuşmazlıklarda doktor ile hasta arasındaki hukuki durum vekâlet ilişkisidir. İş bu sebeple bahse konu uyuşmazlıklar tüketici hukuku kapsamında değerlendirilir. Tıbbi hata nedeniyle tazminat konulu uyuşmazlıklarda hekim veya hastaneye karşı açılacak tazminat davalarda görevli mahkeme de tüketici mahkemesidir.
Doktor ile hasta arasında vekalet ilişkisinin bulunmadığı tedavinin haksız fiil kapsamında değerlendirildiği durumlarda ise görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Tıbbi hata nedeniyle tazminat konulu uyuşmazlıklarda yani hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı davalarda doğrudan doğruya sigortaya karşı açılacak davalarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.
TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASININ KONUSU NEDİR?
Bu sigorta sözleşmesi, 1219 sayılı Kanunun Ek 12 nci maddesi çerçevesinde, serbest ya da kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanların (Değişik ibare:RG-26/7/2014-29072)poliçe kapsamındaki mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine, bu taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlar.
Ancak on yıllık dönemin başlangıcı 30 Temmuz 2009’u geçemez ve bir aydan fazla sigortasız kalınan dönemlerde meydana gelen olaylara bağlı olarak sigortalı dönemlerde yapılan ihbarlar için sigorta koruması yoktur. Sigortalının mesleki faaliyete son vermesi halinde, birinci paragraftaki teminata ek olarak, son sigorta sözleşmesi dönemindeki mesleki faaliyetinden dolayı sözleşmenin bitiş tarihinden iki yıl sonrasına kadar ortaya çıkabilecek talepler de teminat dahilindedir.
TEMİNAT DIŞINDA KALAN HALLER NELERDİR?
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı uyuşmazlıklarda sigortalının, poliçe kapsamında yer alan ve sınırları hukuk kuralları veya etik kurallar ile tespit edilen mesleki faaliyeti dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri.
- İnsani görevin yerine getirilmesi hariç, hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortasından kaynaklı uyuşmazlıklarda sigortalının, poliçe kapsamındaki kuruluşların sorumluluk alanı dışındaki faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat talepleri.
- İdarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartlar.
- İlgili mevzuatla belirlenen çerçevede tıbbi mesleki faaliyet gereği yapılanlar hariç her türlü deneyden kaynaklanan tazminat talepleri.
SİGORTANIN BAŞLANGICI VE SONU NE ZAMANDIR?
Sigorta, poliçede başlama ve sona erme tarihleri olarak yazılan günlerde, aksi kararlaştırılmadıkça, Türkiye saati ile öğlen saat 12.00’de başlar ve öğlen saat 12.00’de sona erer.
RİZİKO TAM OLARAK NE ZAMAN GERÇEKLEŞMİŞ OLUR?
Sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır.
RİZİKOYA İLİŞKİN OLARAK SİGORTA ETTİRENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ NELERDİR?
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında hekimin yükümlülükleri aşağıdaki gibidir:
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında haberdar olduğu andan itibaren rizikonun gerçekleştiğini derhal sigortacıya bildirmek,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigortalının sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirmek,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta sözleşmesi yokmuş gibi, imkanları ölçüsünde zararın önlenmesi, azaltılması ve artmasının önlenmesi için gerekli her türlü önlemi almak ve bu amaçla sigortacı tarafından verilecek mesleki faaliyet dışındaki sigortacılıkla ilgili makul talimatlara uymak,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigortacının talebi üzerine, olayın ve zararın nedeni ile hangi hâl ve şartlar altında gerçekleştiğinin ve sonuçlarının tespitine; tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu hakkının kullanılmasına yarayacak, elde edilmesi mümkün bilgi ve belgeleri makul sürede vermek,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında zarardan dolayı, dava yolu ile veya başka yollarla bir tazminat talebi karşısında kaldığı veya aleyhine cezai kovuşturmaya geçildiği hâllerde, durumdan sigortacıyı derhal haberdar etmek ve tazminat talebine ve cezai kovuşturmaya ilişkin olarak almış olduğu ihbarname, davetiye ve benzeri tüm belgeleri gecikmeksizin sigortacıya vermek,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta konusu ile ilgili başka sigorta sözleşmesi varsa bunları sigortacıya bildirmek.
SİGORTA TAZMİNATI NE ZAMAN MUACCEL OLUR?
Rizikonun gerçekleşmesi hâlinde, özel durumlar hariç olmak üzere, hangi belgelerin istenileceği poliçe ekinde açık ve anlaşılır şekilde yer almak zorundadır. Sigorta tazminatı, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmasından kırk beş gün sonra muaccel olur. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmişse süre işlemez.
Araştırmalar, rizikonun gerçekleştiğine ilişkin bildirimin yapılmasından ya da zarar görenin doğrudan sigortacıya başvurmasından başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık hâlinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının en az yüzde ellisini avans olarak öder. Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.
ZARAR GÖREN, UĞRADIĞI ZARARIN SİGORTACIDAN İSTEYEBİLİR Mİ?
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında zarar gören, uğradığı zararın sigorta bedeline kadar olan kısmının tazminini, sigorta sözleşmesi için geçerli zamanaşımı süresi içinde kalmak şartıyla, doğrudan sigortacıdan isteyebilir.
SİGORTACININ SİGORTALIYA HANGİ DURUMLARDA RÜCU HAKKI VARDIR?
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta ettirene başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında mesleki faaliyetin ifası sırasında sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür olay ile davranışları,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigortalı veya çalıştırdığı kişilerin, poliçe kapsamındaki mesleki faaliyeti ifa ederken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar,
- Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigortalının talebi üzerine zeyilname yapılması gereken durumlarda sigortalının bu talepte bulunmaması halinde ödenen tazminatın eksik prim oranına denk gelen kısmı sigortalıya rücu edilir.
SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN DOĞACAK TALEPLERDE ZAMANAŞIMI SINIRLAMASI VAR MIDIR?
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve sigorta tazminatına ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
SİGORTA SÖZLEŞMESİ HANGİ HALLERDE SON BULUR?
Sigorta sözleşmesi; poliçede tanımlanan mesleki faaliyete son verilmesi, sigortacının iflası, sözleşmenin feshi ve sözleşmeden cayılma hâllerinde son bulur. Mevzuattan kaynaklanan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin son bulması durumunda işlemeyen günlere ait prim sigorta ettirene iade olunur.
SİGORTA SÖZLEŞMESİNİN ÖZEL FESİH NEDENLERİ NELERDİR?
Sigortacının iflası, konkordato ilan etmesi, ilgili sigorta dalına ilişkin ruhsatının iptal edilmesi veya sözleşme yapma yetkisinin kaldırılması gibi hâllerde; sigorta ettiren, bu olguları öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde, teminatsızlığa yol açmayacak şekilde yeni bir poliçe yapmak şartıyla sigorta sözleşmesini feshedebilir. Sigorta ettiren, aciz hâline düşen veya hakkında yapılan takip semeresiz kalan sigortacıdan, taahhüdünün yerine getirileceğine ilişkin teminat isteyebilir. Bu istemden itibaren bir hafta içinde teminat verilmemiş ise sigorta ettiren, teminatsızlığa yol açmayacak şekilde yeni bir poliçe yapmak şartıyla sözleşmeyi feshedebilir.
HEKİMLER TIBBİ KÖTÜ UYGULAMAYA İLİŞKİN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI YAPTIRMAK ZORUNDA MI?
30 Ocak 2010 tarihli 27478 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5947 sayılı “Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile üniversiteler dâhil kamu ve özel sağlık kuruluşları ile özel muayenehanelerinde çalışan tabiplere, diş tabiplerine ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan tabiplere, tıbbi uygulama hatası ile ilgili talep edilecek zararlara karşı hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası mesleki sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiştir.
TEMİNAT KAPSAMI NEDİR?
Hekimin mesleki sorumluluk sigortası, tazminat taleplerine ve taleple bağlantılı yargılama giderleri ile hükmolunacak faize ve sigortalı aleyhine ileri sürülen tazminat talebine ilişkin makul giderlere karşı poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlamaktadır.Hükümde kastedilen makul giderler, mahkemede yapılan giderler dışında kalan görüşüne başvurulan avukat ve labaratuvar incelemesi gibi giderlerdir.TTK m.1474.1’e göre de, sigortalı aleyhine bir sistem ileri sürüldüğünde, isteme ilişkin makul giderler sigortacı tarafından karşılanır. Makul giderlerin sınırını da sigorta bedeli oluşturur. Sigorta bedelini aşan giderlerin ödenebilmesi için sigorta sözleşmesinde hüküm bulunmalıdır. Sigortacı, sigortalının istemi üzerine, makul giderler için avans vermek zorundadır.
TIBBİ HATA NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNDE SİGORTACININ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
- Sigorta Himayesi Sağlama
Sigortacının sorumluluğu, primin ödenmesi ile başlayacaktır. Hekimin mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.3.4. maddesinde, “Sigortacının, sigortalı tarafından usulüne uygun olarak bildirimde bulunulması ya da zarar gören tarafından kendisine doğrudan talepte bulunulmasından itibaren beş gün içinde, zarara uğrayanın istemleriyle ilgili olarak ve sigortalının adına, fakat sorumluluk ve tüm giderler kendisine ait olmak üzere, gerekli hukuki işlemlerin gerçekleştirilip, kararların alınmasını ve ayrıca savunmaya yardımda bulunmayı üstlenip üstlenmeyeceğini sigortalıya bildireceği;
bu sürenin sonuna kadar yapılması zorunlu işlemlerin sigortalının yürüteceği; sigortacının yaptığı işlemlerde sigortalının hak ve menfaatlerini gözeteceği, sigortacı bildirimde bulunmamışsa, sigortalının aleyhine kesinleşen tazminatı ödeyeceği” hüküm altına alınmıştır. Bunlardan başkaca sigortacının yetkisi
- Bilirkişiye başvurmak,
- Gerekli yazışmaları yapmak,
- Delil tespiti işlemleri yapmak
- Açılan davada sigorta ettireni savunmak üzere avukat temin etmek gibi işlemleri de kapsamaktadır.
- Sigorta Bedelinin Ödenmesi
Sigortalı tarafından, tazminata konu olay ve zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporu ve poliçe ekinde yer alan diğer gerekli belgelerin eksiksiz olarak şirket merkez veya kuruluşlarına ulaştırıldığı tarihten itibaren sigortacı kırk beş gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp sözleşmeye aykırı olmayan zararlara ilişkin tazminatı ödemekle mükelleftir. (Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları m. B.3.4) Bu sürenin sonunda, borç muaccel hale geleceğinden, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer. Keza, sigortacı, sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünü haklı bir nedene dayanmadan geciktirmiş ve sigorta ettiren sigorta bedelini aşan bir zarara uğramışsa, bu zararın sigortacıdan talep edebilmesi mümkündür.
- Ticari Meslek Sırlarının Saklanması
Sigortacı ve sigortacı adına hareket edenler bu sözleşmenin yapılması ile sigortalı ve sigorta ettiren hakkında öğreneceği sırların saklı tutulmamasından doğacak zararlardan mesuldür. (Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları m. C.8)
- Sigorta Ettirenin Aydınlatılması
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1423. maddesinde, “Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir.
TIBBİ HATA NEDENİYLE MADDİ MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİNDE SİGORTA ETTİRENİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
- Prim Ödeme Borcu
Hekı̇mı̇n meslekı̇ sorumluluk sı̇gortası kapsamında sigorta sözleşmesi çerçevesinde, sigortacının sağladığı sigorta himayesi karşılığında sigorta ettirenin de sigortacıya ödemek zorunda olduğu bedele prim denir. Prim borcu ödemeleri peşin olabileceği gibi taksitler halinde de yerine getirilebilir.
- Sigorta Sözleşmesinin Kurulması Esnasındaki Beyan Yükümlülüğü
Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.
- Değişen Riziko Koşullarını Bildirme Görevi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1444. maddesine göre; “Sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasından sonra, sigortacının izni olmadan rizikoyu veya mevcut durumu ağırlaştırarak tazminat tutarının artmasını etkileyici davranış ve işlemlerde bulunamaz. Sigorta ettiren veya onun izniyle başkası, rizikonun gerçekleşme ihtimalini artırıcı veya mevcut durumu ağırlaştırıcı işlemlerde bulunursa yahut sözleşme yapılırken açıkça riziko ağırlaşması olarak kabul edilmiş bulunan hususlardan biri gerçekleşirse derhâl; bu işlemler bilgisi dışında yapılmışsa, bu hususu öğrendiği tarihten itibaren en geç on gün içinde durumu sigortacıya bildirir.” hükmü gereğince sigorta ettiren sigortacıya durum bildirilmezse sigortacının sözleşmeyi feshetme yetkisi doğar.
- Rizikonun Gerçekleştiğini Bildirme Görevi
İhbar görevinin yerine getirilmemesi halinde ise ispat yükü sigortacıya aittir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1446. maddesi gereğince; sigorta ettiren, rizikonun gerçekleştiğini öğrendiğinde, vakit kaybetmeksizin durumu sigortacıya bildirmekle yükümlü olup; bu mükellefiyetin gereği gibi yerine getirilmemesi, ödenecek tazminatta veya bedelde artışa sebebiyet vermiş ise, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yapılır. Fakat, sigorta ettiren, görevini yerine getirmemesi konusunda kastının olmadığını ispat ederse, sigortacı tazminat ödemeden imtina edemez.
- Zararı Önleme, Azaltma Ve Gerekli Tedbirleri Alma Görevi
Sigorta ettiren kişi oluşacak olan zararı önleme, mümkün olduğunca azaltma ve hafifletme ile ilgili tedbirleri almakla mükelleftir.. Alınan tedbirlerle ilgili yapılan harcama ve masraflar bu tedbirler zararı önlemede yetersiz kalmış olsa bile sigortacıya aittir. Sigorta ettiren ve sigortalı, sigorta sözleşmesi yokmuş gibi gerekli koruma ve tedbir önlemlerini almak ve bu saikle sigortacı tarafından verilen talimatlara uymak zorundadır.
- Bilgi Verme Ve Zarar Olayının Aydınlatılmasında Yardım Görevi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1447 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Sigorta ettiren, rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sözleşme uyarınca veya sigortacının istemi üzerine, rizikonun veya tazminatın kapsamının belirlenmesinde gerekli ve sigorta ettirenden beklenebilecek olan her türlü bilgi ile belgeyi sigortacıya makul bir süre içinde sağlamak zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir.
- Ödemeden, İkrardan Ve Sulh Sözleşmesinden Kaçınma Görevi
Sigorta ettiren, sigortacının yazılı onayı olmadıkça,
- Sorumluluğu veya tazminat talebini kısmen veya tamamen kabul edemez,
- Ödeme taahhüdünde bulunamaz ve zarar görenlere herhangi bir tazminat ödemesinde bulunamaz.
- Sigorta ettiren, üçüncü kişinin tazminat talebini de yerine getiremez.
- Sigorta ettirenin zarar görenin talebine istinaden kısmi de olsa ödeme yapması yasaktır.
ZARARIN MEYDANA GELMESİ SONRASI, SİGORTA BEDELİNİN ÖDENMESİ NE ZAMAN NASIL OLUR?
Sigortalı tarafından, tazminata konu olay ve zarara ilişkin tespit tutanağı veya bilirkişi raporu ve poliçe ekinde yer alan diğer gerekli belgelerin eksiksiz olarak şirket merkez veya kuruluşlarına ulaştırıldığı tarihten itibaren sigortacı kırk beş gün içinde gerekli incelemeleri tamamlayıp sözleşmeye aykırı olmayan zararlara ilişkin tazminatı ödemekle mükelleftir.
HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN KAYNAKLI DAVALARLA İLGİLİ ÖRNEK YARGI KARARI
- Hekı̇mı̇n Meslekı̇ Sorumluluk Sı̇gortasından Kaynaklı Davalarda Husumetin Kime Yöneltilebileceğine İlişkin Örnek Karar
“…Davaya konu edilen olayda; davalı bakanlık bünyesinde doktor olarak çalışan ve kamu görevlisi olan davalının, yanlış teşhis ve tedavi uyguladığı, down sendromu tespiti için belirleyici testleri yaptırmadığı veya testin sonucuna göre aileyi bilgilendirmediğini, bu nedenle çocuğun ömür boyu malul olması nedeniyle söz konusu olan iş güncü kaybı ve ağır engelli olmasına binaen daimi surette bakıcıya muhtaç olması sebebiyet vererek görevi sırasında ve görevinden dolayı davacıyı zarara uğrattığı ileri sürülmektedir.
Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 13/1. maddesi gereğince; kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen koşullara uygun olarak, idare aleyhine veya zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigortası aleyhinde açılabilecektir.
Dosyamızda ise önce tedaviyi uygulayan hekimin dava dışı Dr. … olduğu iddiası ile bu doktorun zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigortası olan davalı … sigorta aleyhinde dava açılmış olup, sonra mahkememizce yapılan araştırma sonucu tedaviyi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr …’nın uyguladığı saptanmış, bu doktorun ise davalı sigortaya zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigortası ile sigortalı olmadığı, dava dışı anadolu Sigortaya sigortalı olduğu saptanmış olmakla davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.”(İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2017/634 K. 2019/154, T. 19.2.2019)
- Hekı̇mı̇n Meslekı̇ Sorumluluk Sı̇Gortasından Kaynaklı Davalarda Hekimin Kusurlu Bulunmadığı Takdirde Sigorta Şirketinin De Sorumluluğunun Doğmayacağına İlişkin Örnek Karar
“…Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava, maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davalı … tarafından ihbar olunan Dr…. adına 20/02/2016 – 2017 vadeli zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği, 13/06/2012 tarihinde gerçekleşen doğum olayının poliçe hükümlerine göre teminat kapsamında bulunduğu, sigorta poliçesinin sorumluluk poliçesi niteliği taşıdığı, bu nedenle öncelikle irdelenmesi gereken konunun zarara neden olduğu iddia edilen ihbar olunan Dr… ‘ın zararın oluşumunda etkili eyleminin olup olmadığı, mesleki hatasının yani kadın doğum uzmanı olarak hekim kusur, ihmal veya hatasının bulunup bulunmadığı hususudur.
Buna göre seçilen alanında uzman bilirkişi heyetinden alınan kök ve ek raporlarda hamilelik süreci,doğum ve sonrasına ilişkin süreç incelenerek ayrıntılı, açık, somut ve denetime açık şekilde tespit edildiği gibi gebe takibinde herhangi bir risk faktörüne rastlanmadığı, travay takibinin güncel bilimsel verilere uygun olduğu, omuz distosisi oluştuğu sırada doktorun uygun ve zamanında müdahale ettiği, kısaca zararın oluşumunda hekim kusur ve ihmalinin bulunmadığı dolayısıyla sorumluluk sigorta poliçesine göre davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun olmadığı,
bu konu somut bir şekilde belirlenmiş olduğundan, çocukta oluşan omuz distosisi rahatsızlığı nedeniyle pediatrik nöroloji uzmanının bilirkişi heyetine dahil edilerek rapor aldırılmasının gerekmediği çünkü öncelikli incelenmesi gereken konunun doktorun mesleki hatasının zarara sebebiyet verip vermediği olduğu bunun da alınan bilirkişi raporuyla açık ve net bir şekilde belirlenmiş olmsı nedeniyle yeniden rapor aldırılmadan mevcut kök ve ek raporun hükme esas alındığı, sorumluluk poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketi sorumlu olmadığından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”( İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2017/125 K. 2019/358, T. 28.5.2019)
- Hekı̇mı̇n Meslekı̇ Sorumluluk Sı̇gortasından Kaynaklı Davalarda Sigorta Şirketinin De Sorumluluğunun Doğabilmesi İçin Zararın Sigorta Süresi İçinde Gerçekleşmesinin Gerekliliğine İlişkin Örnek Karar
“…6102 sayılı TTK’nın 1473. Maddesiyle sigortacının sorumluluk sigortası ile sözleşmede aksine hüküm yoksa sigortalının sözleşmede ön görülen ve zarar daha sonra doğsa bile sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene sigorta sözleşmesinde ön görülen miktara kadar tazminat ödeyeceği düzenlenmiş olup buna göre sigortacının sorumlu olabilmesi için zararın sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanması gerekmektedir. Gebelik takibi yapılan dönemde hekimin davalı nezdinde sorumluluk sigortası bulunmadığından zararın tazmini için davalıya husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilmiş olup davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.”( İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi, E. 2017/374 K. 2021/800, T. 17.11.2021)
- Hekı̇mı̇n Meslekı̇ Sorumluluk Sı̇gortasından Kaynaklı Davalarda Sigortalı Davacı Doktor Tarafından Eser Sözleşmesinin Gereği Gibi Yerine Getirilmemesi Nedeniyle Oluşan Zararın Sigorta Poliçesi Teminatı Kapsamında Ve Gerçekleşen Rizikonun Poliçe Teminat Süresi İçerisinde Meydana Gelmesi Ve Yapılan Ödemelerin Mesleki Sorumluluk Teminat Limiti İçerisinde Olması Gerekliliğine İlişkin Örnek Karar
“…Somut olayda; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/302 Esas ve 2017/404 karar sayılı dosyası ve İzmir 6. İcra Müd. 2017/15714 esas sayılı dosya kapsamına göre; davalı vekili, müvekkili şirketin daha önce yapılan operasyonun ardından düzeltme amaçlı yapılan estetik operasyondan kaynaklı poliçeden doğan sorumluluğu bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de, davacı doktor tarafından dava dışı kişinin göğüs küçültme ve karın germe amacıyla 16/05/2009 tarihinde ameliyata alındığı, dava dışı …’ nin ameliyat sonrası şikayetlerinin sürmesi ve yaralarının iyileşme sürecinin uzaması üzerine 25/07/2009 tarihinde ikinci bir ameliyatın yine davacı doktor tarafından gerçekleştirildiği;
dolayısıyla ilk ameliyatın yapılmasından sonra ameliyattan kaynaklı olarak zararın meydana geldiği, sonraki ameliyatın ise düzeltme amacıyla değil, oluşan zararın giderilebilmesi amacıyla yapıldığı; sigortalı davacı doktor tarafından eser sözleşmesinin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan zararın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olduğu, gerçekleşen rizikonun poliçe teminat süresi içerisinde meydana geldiği ve yapılan ödemelerin mesleki sorumluluk teminat limiti içerisinde kaldığı; bu nedenle davacı tarafın dava dışı …’ye icra dosyası kapsamında 29/12/2017 tarihinde yapmış olduğu 73.173,41-TL tutarındaki ödemeyi rücuen davalı sigortacısından talep edebileceği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına göre; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(İzmir BAM, 20. HD., E. 2020/1359 K. 2022/1583 T. 20.10.2022)
HEKİMİN MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI KONUSUNDA ANKARA MALPRAKTİS AVUKATI DESTEĞİ
Ankara sağlık hukuku avukatı olarak hekimin hukuki sorumluluğunun net olarak tespit edilmesi, hastanelerin işleyişinin bilinmesi ve karmaşık sözleşme ile haksız fiil olaylarının kısa zamanda çözülmesinin ve bu süreçlerdeki hekimin mesleki sorumluluk sigortasının önemini biliyoruz. Malpraktis davalarında hekimin hukuki sorumluluğuna ilişkin konularda bilgi almak için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.
Malpraktis davalarında hekimin hukuki sorumluluğu hususları dışında Sağlık Hukuku ile ilgili şu makalelerimiz de dava ve diğer süreçlerinizde size yardımcı olabilir: