Sağlık HukukuYeşil Kart Nedir? Nasıl Alınır?

Sağlık kamu hizmeti, bütün vatandaşların yararlanması gereken ve bu konuda da Devletin kendi üzerine düşeni yapması beklenen bir alandır. Fakat bu alanda bazen, belli kesimlerin ödeme güçlüğü yaşaması nedeniyle sağlık kamu hizmetinden bazen tamamen bazen de kısmen yararlanamadığı görülmektedir. Bu nedenle de ödeme gücü olmayan vatandaşların tedavi giderleri “Yeşil Kart” uygulaması yoluyla çözülmektedir.

YEŞİL KART BAŞVURUSU

Yeşil kart başvurusu Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca yapılır.

Hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında bulunmayan ve bu Kanunun öngördüğü usul ve esaslar çerçevesinde belirlenecek aylık geliri veya aile içindeki gelir payı 1475 sayılı İş Kanunu’na göre belirlenen asgari ücretin vergi ve sosyal sigorta primi dışındaki miktarının 1/3’ünden az olan ve Türkiye’de ikamet eden Türk vatandaşlarının;

  • Türkiye’deki yataklı tedavi kurumlarında yatarak görecekleri tedavi hizmetlerini ve her türlü masraflarını,
  • Tedavi hizmetlerini verecek kurum ve kuruluşları kapsar.

Ancak, herhangi bir sağlık güvencesi altında olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanması gerekenler, silah altında bulunanlar ve sağlık güvencesi olan yüksek öğrenim öğrencileri bu Kanun kapsamı dışındadır.

Bu Kanun kapsamına giren vatandaşlara bu Kanunun öngördüğü tedavi hizmetlerinden hiçbir ücret ve bedel ödemeksizin yararlanmaları amacıyla birer “Yeşil Kart” verilir.

Aylık gelir veya gelir payları artarak ikinci maddede belirtilen miktarın üzerine çıktığı anlaşılanların bu Kanunla öngörülen hakları sona erer ve kendilerine verilen kart geri alınır.

Özel kanunlarla sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanması öngörülen vatandaşlara, talepleri halinde, hiçbir soruşturma ve araştırmaya gerek kalmaksızın Yeşil Kart verilir.

Yeşil Kart Sorgulama için tıklayınız:

AYLIK GELİR VEYA GELİR PAYLARININ HESAPLANMASI

Yeşil kart başvurusunda aylık gelir veya gelir payları hesaplanır. Belli bir miktarın altındaki kişilere bu bağlamda yeşil kart verilir. Bu konuda yürütme yetkisi önceden Bakanlar Kurulu’nda olduğundan şimdi Cumhurbaşkanındadır. Söz konusu hesaplama aşağıdaki hususlar göz önüne alınarak yapılır:

Aylık gelir veya gelir paylarının hesaplanması;

Aylık gelir veya gelir payı aynı hanede yaşayan eş, ana, baba ve çocuklar ile üçüncü dereceye kadar hısımların gelirleri  esas alınarak hesaplanır. Hane halkının gelir hesaplamasında ailede yaşayan her bir kişinin;

  • Hizmet karşılığı olarak ücret veya yevmiye gibi nakdi gelirleri,
  • Nakdi tarım gelirlerinin tutarı,
  • Menkul veya gayrimenkul kira, faiz ve temerrütü gelirleri,
  • Devletten, özel teşebbüslerden veya başka kişi ve kuruluşlardan elde ettikleri nakdi transfer ve hibe gelirleri,
  • Devletten, özel teşebbüslerden veya başka kişi ve kuruluşlardan elde ettikleri nakdi transfer ve hibe gelirleri göz önünde bulundurulur.

YALAN BEYANLA YEŞİL KART ALMANIN CEZASI

Bu Kanun kapsamına girecek durumda olmadığı halde gerçek dışı beyan veya gerçeğin gizlenmesi suretiyle kart alarak ücretsiz tedaviden yararlananlar ve yararlandırılanlar ile aylık geliri veya gelir payı bu Kanun kapsamı dışına çıkmayı gerektirmesine rağmen Yeşil Karttan yararlanmaya veya yararlandırmaya devam edenlere yapılan harcamalar kendilerinden, velilerinden veya kanunen bakmakla yükümlü bulunan yakınlarından iki misli olarak geri alınabileceği gibi, bu belgeleri kullanan ve düzenleyenler hakkında ayrıca genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır.

YEŞİL KART İLE İLGİLİ ÖRNEK MAHKEME KARARLARI  

Yargıtay Kararı – 15. CD., E. 2017/127 K. 2018/817 T. 12.2.2018

“Sanığın yeşil kart başvuru ve bilgi formu doldurmadan, Valilik İl İdare Kurulu tarafından alınmış yeşil kart alınmasının uygun olduğuna dair bir karar bulunmadan usulsüz olarak temin ettiği yeşil kartı eczanelerden ilaç alarak kullanmak suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, sanığın yeşil kart almak için başvuru yaptıktan sonraki işlemleri takip etmesi ve yeşil kartın usulüne uygun düzenlenip düzenlenmediğini, dosya açılıp açılmadığını,

…yeşil kart alımı için Valilik İl İdare Kurulu kararı bulunup bulunmadığını denetlemesinin mümkün olmadığı, il sağlık müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, yeşil kart büro sorumlusunun şifresiyle Yeşil Kart Bilgi Sisteminden aktif hale getirilmeden yeşil kartın kullanılamayacağının belirtildiği, sanığın bahse konu yeşil kartın sahte olduğunu bildiğine dair somut delil bulunmadığı, sanık hakkında yaptırılan zabıta araştırmasına göre de sanığın ödeme gücü bulunmaması nedeniyle Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunduğu,

…bu nedenle herhangi bir kamu zararının söz konusu olmadığı, resmi belgede sahtecilik suçu bakımından ise sanığın savunmasında suça konu karneleri yeşil kart bürosundan aldığını belirttiği, bu karne ile eczanelerden ilaç alımında ve sağlık kuruluşlarında tedavi olmasında her hangi bir sorun çıkmadığı, mahkemece yapılan incelemede yeşil kartın orijinal belge olduğunun belirtildiği, bu nedenle sanığın yeşil kart bürosundan aldığı bu karnenin il idare kurulu kararına dayalı olmaksızın verildiğini bilmesinin sanıktan beklenemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.”

Danıştay Kararı – 15. D., E. 2015/750 K. 2015/3847 T. 9.6.2015

Dava; 1989 yılından beri tüberküloz hastası olduğu ve sürekli olarak tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirten davacı tarafından, Göynücek Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyetinin 04.04.2012 tarih ve 8 sayılı kararı ile yeşil kartının iptal edilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.

Samsun 1. İdare Mahkemesi’nce; davacının 5510 sayılı Kanun kapsamında genel sağlık sigortalısı olmasına yönelik işlemler tesis edildiği, davacının söz konusu bu işlem kapsamında itirazda bulunduğu, uyuşmazlığın5510 sayılı Kanundan kaynaklandığı ve anılan Kanunun 101. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde İş Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

…Öte yandan, 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun, hiçbir sosyal güvenlik kurumunun güvencesi altında bulunmayan ve aylık geliri veya aile içindeki gelir payı 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca belirlenen asgari ücretin 1/3’ünden az olan Türk vatandaşlarının sağlık giderlerinin yeşil kart verilmek suretiyle Devlet tarafından karşılanması amacıyla kabul edilmiş olup; anılan Yasanın 2. maddesinde, herhangi bir sağlık güvencesi altında olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlanması gerekenlerin bu Yasanın kapsamı dışında olduğu kuralına yer verilmiş; işlem tarihinde yürürlükte bulunan 3. maddesinin (c) bendinde ise, özel yasalarla sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanması öngörülen vatandaşlara, talepleri halinde, hiçbir soruşturma ve araştırmaya gerek kalmaksızın yeşil kart verileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Yasanın 12. maddesine dayanılarak yürürlüğe konulan Uygulama Yönetmeliğinin 2. maddesinde de, yasayla veya yasanın verdiği yetkiye dayanılarak kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında olup, sağlık yardımlarından yararlananlar veya yararlanması gerekenler, buralardan gelir ve aylık almakta olanlar ve bunların hak sahipleri gibi, herhangi bir sağlık güvencesi olanlara bağımlı olarak sağlık hizmetlerinden yararlananlar veya yararlanması gerektiği halde bu hakkını kullanmayanlar hakkında, bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

Daha sonra 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile 3816 sayılı Kanun 1.1.2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır.

5510 sayılı Kanun’un 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde, harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar ile gelir tespiti yapılmaksızın genel sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından 18 yaşını doldurmamış çocukların genel sağlık sigortalısı sayılacağı;

12. geçici maddesinin 4. fıkrasında ise 1/1/2012 tarihine kadar 5510 sayılı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinin uygulanmayacağı, bu sürede, 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik olmaması kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 1/1/2012 tarihinden önce yeşil kart sahibi olan ve bu tarihten sonra da vizesi (hak sahipliği) devam edenler, genel sağlık sigortası kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmaya vize süresi dolana kadar devam edeceklerdir. Vize süresinin dolduğu tarihten itibaren de gelir testi yapılması için ikametin bulunduğu sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına (SYDV) başvurulması gerekmektedir. Yapılan gelir testi sonucuna göre aile içinde kişi başına düşen aylık ortalama gelirleri asgari ücretin üçte birinin altında olanlar, yeşil kartlı (Kanunun 60/c-1 alt bendi kapsamında) gibi primi devlet tarafından karşılanarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaklardır.

Dava konusu olayda; 1989 yılından beri tüberküloz hastası olduğu ve sürekli olarak tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirten davacının, yeşil kartının iptal edilmesi üzerine gelir tespiti yapıldığı ve genel sağlık sigortalısı sayılabilmesi için belirlenen prim miktarını ödemesinin istendiği, davacının belirlenen primi ödeyecek gücü olmadığını belirterek ücretsiz tedavi imkanı sağlanması talepli itirazının reddi üzerine Göynücek Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyetinin 04.04.2012 tarih ve 8 sayılı kararı ile yeşil kartının iptal edilmesine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda idari yargının görev alanına ilişkin yazılı mevzuat hükümleri ve açıklamalarla dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın özünü davacının yeşil kartının iptal edilmesine ilişkin işlem oluşturmaktadır.

Dosya kapsamından da davacının yeşil kartının süresinin dolup dolmadığı anlaşılamadığından yeşil kartın iptal edilmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın idari yargıda görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, İdare Mahkemesince, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”

ANKARA SAĞLIK HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ

Sağlık Hukuku ile ilgili mevzuat, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Avukatlık Kanunu veya başka herhangi bir mevzuatta ‘sağlık hukuku avukatı’ adı altında özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Sağlık hukuku avukatı, genel adıyla malpraktis davaları olmak üzere, hatalı burun estetiği ameliyatları, devlet hastanesinin ve özel hastanenin sorumluluğunda, hekime rücu davalarında, hekimin aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan durumlar, gelişen komplikasyonlar, yanlış tıbbi müdahaleler, hatalı estetik ameliyat davaları ve işlemlerinde uzmanlaşmış veya çalışmalarını bu alanlara yoğunlaştırmış bir avukatı ifade eder.

Ankara Malpraktis Avukatı Akademik Hukuk & Danışmanlık’ta

Ankara sağlık hukuku avukatlarının en tecrübelileri ile karmaşık olayları kısa zamanda çözen uzmanları Akademik Hukuk & Danışmanlık kadrosunda bulunmaktadır. Malpraktis davalarında hastanelerin sorumluluğu konusunda bilgi almak için İletişim Bilgilerimiz’e tıklayarak bizi arayabilirsiniz. Bununla birlikte ofise gelmeden istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Yeşil Kart konusu dışında Sağlık Hukuku ile ilgili şu makalelerimiz de dava ve diğer süreçlerinizde size yardımcı olabilir:

Akademik Hukuk İletişim YÖK Denklik Avukatı

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir.

Yorum Yap